Siyasal İslam

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde İdeolojiler kategorisinde Leonardo18 tarafından oluşturulan Siyasal İslam başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,204 kez görüntülenmiş, 114 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı İdeolojiler
Konu Başlığı Siyasal İslam
Konbuyu başlatan Leonardo18
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Leonardo18

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
@Dark1234
Her insanın bakış açısı yada olayları yorumlama yetileri oldukça farklı olabiliyor önemli olan bakış açılarının hangi yönlerden bakılabildiğidir...Pencereden dışarıya bakan bir insan sadece dışarıda bulunan cisimleri bizlere söyler ve sayar fakat benim bakış açımda ise pencereden baktığımda sana sayacağım ilk nokta pencerenin camı olacak sonrasında bende diğerleri gibi sana pencereden dışarıda olanları sayacağım...

Bazen detaylar önemsiz gibi gelebilir ama her detay yarınların gelecek kuşaklarını oluşturuyor o yüzden geleceğe emin ve geçmişlerden dersler çıkararak ilerlemek oldukça önemli diyebilirim...

Geçmişin hataları değip sorunları geçiştiremeyiz eefenim çünkü sorunlar ilk başta küçük yumaklar halinde başlar her çözülmediğinde bu yumaklar yavaş yavaş büyür sonrasında büyük problemlere neden olur..

Şöyle Misal vereyim..
Bugün benim fabrikam olsun ve fabrikada çalışanlarım olsun fakat fabrikamda o kadar ufak problem var ki çözülse o anda bitecek bir çok yönetici arkadaşlarım bu sorunları görmüş olsada kimse elini taşın altına sokupta bu problemi çözmemiş yada çözmek istememiş neticesinde ufak problem olunca alkış alınmayacak yada ödül verilmeyecek oysaki fabrıka patronu şirkete kendi şirketi gibi deger verip sahip çıkan insanları daha çok seviyormuş sorunun boyutu çözülmediği için haliyle patronunda haberi olmuyor zamanla bu sorun üzerine bir bir ekleniyor ve yıllar sonra 5 yıl sonra bu sorun büyük bir problem haline geliyor sonrasında büyük meblalar karşılıgında sorunlar ve hasarlar düzeliyor...

Unutmayalım ki büyük umutlar küçük kırıntıları toplayarak başlarmış kırıntılar ne zaman büyük ekmek olur off yemede yanında yat o ekmek ne lezzetli mayadan mayalanmıştır anlatamam bu ekmeğe sahip olmakta herkese nasip olmaz ...

İşimize gelmediği için değil Çözüm odaklı düşünemediğimiz için bugün makama sadece koltukta oturup bir kaç alkış almak ve yönetici egolarımızı tatmın edebilmek ve bir de ıyı bir ucret alabilmek için gelmeye çalışıyoruz ne kendimize ait bir sistemimiz nede yönetim şemamız var hazır sunulan üzerinde evriliyoruz gerçekte bu böyle olmamalı gerçekte çözüm odaklı olabildiğimiz gibi prensip ve hedeflerimiz bünyesinde kendi olgusal kimliklerimizide oluşturabilmeliyiz bugün koltukta oturmak için değil daha çok çalışmak ve daha çok çalışmak için çaba vermeliyiz..

İşin özü güzel insan az çalışıp çok tüketiyor ve hazırı çok seviyoruz karnemizde ne yazık ki -1 i geçemiyor Çok çalışmalıyız hemde çok fakat sadece çalışmak yetmez Çözüm odaklı olabildiğimiz gibi yenilikçi idealist ve farkındalıkları ortaya koyup benımseyen ınsanlar ve yonetıcılerde olabilmeliyiz..

Böyle.
siya
Muhakkak. Ama siz siyasi konuları nasıl ele alıyorsunuz? Bu yöntemle mi?
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
@elbisss
Kuran konusunda size katılmıyorum, Zebur,Tevrat,İncilin bı sonraki halidir Kuran kendiside bunu söylüyor ben devamı yım diye bide artı olarak Arap geleneği var. Tüm dinlerin ne bilgisi var. bu dinlerden önce kadim dinler yok muydu?

Tek tanrıcı dinlerden söz ediyor
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Kendini kandıryorsun dostum..umarım sende bir gün vazgeçersin kendini kandırmaktan.. madem ben yanlış anlıyorum yuzyıllarca tüm müslümanlar yanlış mı anladı,ayetlerin başını sonunu mu kaçırdılar? uygulamaya bak.. acı gerçeklere şahit ol..

Evet öyle oldu. Tasavvuf'un kelime anlamı nedir?
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
IS2.

Plajda çıplaklık + arapların geç kalkarak oruç tutmaları hakkında ne düşünüyorsun?
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Ben bunu sormadım. Abu Bekir al bagdadi yaşıyormuş. Yaşıyorsa İstanbul'un Fener Fatih semtlerinde yaşıyordur diyorum. 🙂

Sen sözünü ettiğim bu yerlere gidip oradaki insanları gördün mü?

Ben bu gidişimde şoke oldum. Selimiye cami filan ne hale gelmiş?

gitmedim bilmiyorum.

Evet öyle oldu. Tasavvuf'un kelime anlamı nedir?

kelime anlamını bilmiyorum. ama islamla hiçbir ilgisi olmadığını ,kendi başına bir varlık ve varoluş felsefesi veya inancı olduğunu biliyorum. kuran ayetlerini bu felsefeye göre yorumlamak alenen temelsizdir. ama yapılıyor işte. Selçuk bey (selçuklu sultanı) bunların yolunu açmıştır bunlar anadoluda o tarihlerden beri varlar..(evliya-şeyh,sufi,derviş gibi sıfatlar ve dergah-tarikat yapılanması ile)


IS2.

Plajda çıplaklık + arapların geç kalkarak oruç tutmaları hakkında ne düşünüyorsun?

Plajda çıplaklık aynı genlerin bizi şekillerdirdiği gibi toplumunda bizi şekillendirmesinin örneklerinden biridir. plajda çıplaklığı değil giyinikliği garipseriz.

arapların ramazanda geç kalkmaları hakkında bir bilgim yok.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Ama bunlar önemli meseleler. Ben Ankaralı olarak civardaki tarihi eserleri görmeye gittim (İstanbul'a Fener / Fatih civarı). Sokaklarda bildiğin İranlı mollalar gibi sarıklı adamlar dolaşıyor. Yol sormak için AKP görünümlü bir bayan bulduğuma sevindim. Çünkü benim gördüklerin ortalama AKP'liyi yerler. Bir de "AL Bagdadi yaşıyor" diyorlar. Bence Selimiye Camii civarına bir baksınlar. Ben görür gibi oldum. 🙂

Tassavuf = dinde sadeleşme / yenileşme. 1000 yıl önce "dinde bozulma var bunu sadeleştirme iz lazım" demişler. Gayet de başarılı olmuşlar. Ve gayet de haklıydılar. Bugün de haklılar.

Örnek.: ortalama Arap giriş katından ev istemez "gelen geçen karımı görür" diyerek. Ama ortalama Arap Ramazan ayında öğlene kadar yatar (kolay olsun diye).

Bu şunu gösterir.: Din bozulabilir. Şu anda da bozulmuş olabilir. 🙂

- plaj konusuna gelelim: ben bu başlığı açarken ne dini ne de ateizm savundum. Bu konulara girmedim. Daha çok belli bir zihniyeti eleştirdim.

Yani K. Deniz yaylalarında giyinmekte sınır yok. Giyinsin. Da şalvar mayo ile mesela nasıl yüzecek?

2) bu sıcakta kutup ayısı gibi giyinmek bedene eziyettir. Bedene eziyet dinen günahtır.

3) siyasal amaçlı dini gösteriş de günahtır.

Bunları yazma sebebim: Adamları da giyinsin o zaman. Sakal bırakıp sadece yüzleri açık elbiseler giysiler. Fatih tarafında gördüğüm gibi de bizde "din adına yapıyor" diyelim.

Bunların adamı şortlu dövmeli filan. Kendileri Gülbahar Sultan gibi.

Dalga geçsen "aaa ama onun dini inancı öyle. Dini özgürlüğe niye karışıyorsun?"

Demek istediğim: baştaki iktidarı tanıyalım. Bu özgürlük filan değil. Özgürlüğün tam tersini getirme projesi.

Yoksa ateizm / İslam tartışması değil. Bu çarpıtılmış fin işte.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Kuran dünya yeryüzeyine gelmiş geçmiş olan son kutsal metinlerdir tüm dinlerin bütün bilgilerini barındıran açık yazılmış değerli bilgilerdir.

Ben buna katılıyorum. Ben diğer dinlere de uzak değilim. Örneğin kilisede evlenen adam da tanıyorum.

Konu bence ateizm / deizm tartışmasına dönmemesi. İnansam da inanmasak da İslamiyet diye bir din var.

Ben bu başlığı "kadınların sadece yüzü ve elleri açıkta kalacak" gibi sığ ve yüzeysel bir komutun Tanrıya ait olamayacağını söylemek için açtım.

Daha doğrusu, böyle bir şey normal şartlarda yapılabilir. Ama insanların bedenlerine eziyet etmeleri ve bunu siyasi görüş adına yapmaları günahtır. Gelin bunu tartışalım.

Bu sıcakta goril gibi giyinilmez. Hata ya kitaptadır ya insandır. Bence hata insandan kaynaklanıyor. 🙂
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Diğer bir konu da kadınların dini hayata katılımı. Namaz bize farz. Onlara başörtüsü farz. Yine de cami biz erkekler için. Onlar arkalardan bir yerlerde gizlice ibadet edecekler ya da evde ibadet edecekler.

Olay şu.: ya kitap mantıksız. Ya da biz hata yapıyoruz. 🙂

Bu hatalar da laik düzende daha çabuk fark edilip düzeltiliyor. Avrupada öyle.
 

ÖzcanY

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Eki 2012
Mesajlar
154
Tepkime puanı
19
Puanları
18
Yaş
66
Olay şu.: ya kitap mantıksız. Ya da biz hata yapıyoruz. 🙂

İkisi de olabilir...
Bilenler hakikati anlatmıyor,Bilmeyenler bilmediğinin farkında değil...

Bize en yakın metinden geriye doğru yapılacak objektif bir inceleme işin doğrusunu ortaya çıkarabilir...
İncelemeye
Mahabharata dan başlayarak Kurana veya Kurandan başlayarak Mahabharata ya giden yol takip edilerek başlanabilir...
En basitinden "Fil" suresinde ki "ebabil tayran" ile
Mahabharata destanında anlatılan işgal savaşında kullanılan hava araçları anlatımları değerlendirilebilir...
Mesela destan daki savaş sırasında Kast sistemi ile yaşanan savaşta iyi tarafta olanların Brahman sınıfından birisinin kast lardan 12 temsilci ile hindistandan ayrılıp Babile nasıl geldiğini,hammurrabi nabukadnezar arasındaki savaş sırasında babil de olmasını Sare ve Hacer isimli hanımlarını Mısıra kadar olan yolculuğunu Brahman adının nasıl Abraham-İbrahim e dönüştüğünü vs...

Tabi objektif olarak incelenmeli ve dürüst olunmalı...
Belki o zaman necm suresinde ki yıldız ile sirius benzerliğini,miteolojideki köpek-kurt-çakal sembolünün önemini vs anlarız...
Belki o zaman Mete hanın gökten düşen kızla evlenmesi Ergenekon destanı-Bozkurt efsanesi Zulkarneyn kıssası bir anlam kazanabilir...

EVET BİLENLER ANLATMIYOR,BİLMEYENLER DE BİLMEDİĞİNİN FARKINDA DEĞİL...
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Bu anlatılanları anlamadım. Daha doğrulanabilir şeylerden yola çıkalım. Ben neden söz ettiğinizi anlamadım. Oysa ki mitolojide anlarım.

Konu mitoloji ise bağlantının olmadığı yerde bağlantı aramayın. Çünkü yok.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Hata ya kitaptadır ya insandır. Bence hata insandan kaynaklanıyor. 🙂

Bir Tanrı insanlarla iletişime geçmek isteyecek.. aramızdan birilerine vahyedecek..ama mesaj yanlış anlaşılacak veya Tanrının murad ettiği gibi anlaşılmayacak. bu durum ister Tanrı kaynaklı olsun ister insan kaynaklı olsun her iki durumda da Tanrı başarısız olmuş oluyor.

böyle bir şey kabul edilebilir mi ya!

böyle bir şeyi teoloji savunamaz. ha Tanrı anlayışını değiştirir başarısız bir Tanrı modeli ortaya koyarsa belki olur:)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
İkisi de olabilir...
Bilenler hakikati anlatmıyor,Bilmeyenler bilmediğinin farkında değil...

Bize en yakın metinden geriye doğru yapılacak objektif bir inceleme işin doğrusunu ortaya çıkarabilir...
İncelemeye
Mahabharata dan başlayarak Kurana veya Kurandan başlayarak Mahabharata ya giden yol takip edilerek başlanabilir...
En basitinden "Fil" suresinde ki "ebabil tayran" ile
Mahabharata destanında anlatılan işgal savaşında kullanılan hava araçları anlatımları değerlendirilebilir...
Mesela destan daki savaş sırasında Kast sistemi ile yaşanan savaşta iyi tarafta olanların Brahman sınıfından birisinin kast lardan 12 temsilci ile hindistandan ayrılıp Babile nasıl geldiğini,hammurrabi nabukadnezar arasındaki savaş sırasında babil de olmasını Sare ve Hacer isimli hanımlarını Mısıra kadar olan yolculuğunu Brahman adının nasıl Abraham-İbrahim e dönüştüğünü vs...

Tabi objektif olarak incelenmeli ve dürüst olunmalı...
Belki o zaman necm suresinde ki yıldız ile sirius benzerliğini,miteolojideki köpek-kurt-çakal sembolünün önemini vs anlarız...
Belki o zaman Mete hanın gökten düşen kızla evlenmesi Ergenekon destanı-Bozkurt efsanesi Zulkarneyn kıssası bir anlam kazanabilir...

EVET BİLENLER ANLATMIYOR,BİLMEYENLER DE BİLMEDİĞİNİN FARKINDA DEĞİL...


bunlara inanıyorsanız sizin bu dünyada inanmayacağınız hiçbir şey yoktur. inanılmaza inan! the matrix:) bu seviyede bile değil ama maalesef yazdıklarınız..saçmalıklara inan! oluyor sizinkisi. mitleri birbiri ile nasıl örtüştürürsünüz? alenen saçmalık!
 
Son düzenleme:

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Bir Tanrı insanlarla iletişime geçmek isteyecek.. aramızdan birilerine vahyedecek..ama mesaj yanlış anlaşılacak veya Tanrının murad ettiği gibi anlaşılmayacak. bu durum ister Tanrı kaynaklı olsun ister insan kaynaklı olsun her iki durumda da Tanrı başarısız olmuş oluyor.

böyle bir şey kabul edilebilir mi ya!

böyle bir şeyi teoloji savunamaz. ha Tanrı anlayışını değiştirir başarısız bir Tanrı modeli ortaya koyarsa belki olur:)

Tanrı en üstün varlık değil midir?

- öyleyse Yunan mitolojisindeki gibi insani özellikleri olan bir tanrı olanaksızdır. Bunu söyleyen Descartes.

Bu nedenle bir kitap varsa ve kitabın kaynağı Tanrı ise bu kitaptaki komutlar mantıklı olmak zorundadır.

Yani mantıken, kitap bize denize şalvarla girmeyi önerseydi (ki önermiyor) o zaman en laik insan ve erkekler bile denize şalvarla girmelidir.

Mantık bunu söylüyor. Diğer iki olasılık:
À) o kitap Tanrıdan gelmemiştir
B) kitabı okuyan insanda sorun vardır.

Ben B) diyorum.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
bunlara inanıyorsanız sizin bu dünyada inanmayacağınız hiçbir şey yoktur. inanılmaza inan! the matrix:) bu seviyede bile değil ama maalesef yazdıklarınız..saçmalıklara inan! oluyor sizinkisi. mitleri birbiri ile nasıl örtüştürürsünüz? alenen saçmalık!

Ben bilmiyorum. Mitoloji / siyaset karışık öyle komplo teorili bir şey galiba ama anlamadım.

NİHAHAHA
🙂
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Tanrı en üstün varlık değil midir?

- öyleyse Yunan mitolojisindeki gibi insani özellikleri olan bir tanrı olanaksızdır. Bunu söyleyen Descartes.

Bu nedenle bir kitap varsa ve kitabın kaynağı Tanrı ise bu kitaptaki komutlar mantıklı olmak zorundadır.

Yani mantıken, kitap bize denize şalvarla girmeyi önerseydi (ki önermiyor) o zaman en laik insan ve erkekler bile denize şalvarla girmelidir.

Mantık bunu söylüyor. Diğer iki olasılık:
À) o kitap Tanrıdan gelmemiştir
B) kitabı okuyan insanda sorun vardır.

Ben B) diyorum.

Bende diyorum ki; kitabı okuyan insanda sorun varsa Tanrını mesajı heba edilmiştir. Tanrı mesajının hiçbir şekilde heba edilmesine izin vermemedir. ama size göre izin vermiş oluyor. öyleyse tanrı gönderdiği mesajı umursamıyor. madem umursamıyor öyleyse neden mesaj gönderiyor.

Tanrıyı en üstün varlık kabul edilerek yola çıkılan bir dinde Tanrının mesajını değiştirdiler (islamın iddiası) veya Tanrının mesajı yanlış anlaşıyor (yada sadece bir kesim doğru anlıyor) demek saçmalıktır. bu alenen saçma olan düşünce bize din adamları tarafından benimsetilmiştir.

felsefe yaparsam; Tanrı şartları belli olan bu dünyaya ve insanlara (kavramların ve insan bilincinin zaman bağlı olarak sürekli değişimi) kavramsal mesajlar göndermemeli, gönderiyorsa değişen zamana ve bilince göre sürekli göndermeli. yoksa sonuç normal olarak böyle olur işte. ilahi mesajlar zamansızdır,Tanrının ilmi tüm zamanı kuşatmıştır,Tanrının sözleri zaman üstüdür, son din ,son peygamber,ahir zaman, kıyamet yaklaşıyor ilahi mesaj ondan bitti vb laflar bize yutturulmuş saçma sapan laflardır. gerçek insan yaşamı ile örtüşmediği ve dini naslara bağlı kalanların diğer insanlardan geri kalıp her alanda güçsüz kaldıkları ortadadır.

bu gerçekleri ancak bu zehri bünyeden attımızda idrak edebiliyoruz..
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
En mantıklısı o zaten. Bence de ilk etapta inanmamak mantıklı.

Bende olan şey: bir yerden sonra daha detaylı düşünmeye başlıyorsun. Karşına yeni olasılıklar çıkıyor. O zaman da "evet belki" demeye bakıyorsun.

Ama benim tartıştığım bu değil. Bu söyleyeceklerim için doğu-Karadeniz bölgesini hariç tutalım. Diğer bölgeler için başörtüsü (köylü kadınların takma biçimi hariç) kadına yönelik şiddettir.

Bu sıcakta goril gibi giyinilmez. Mantıklı hiçbir inanç böyle bir şey önerme. İslam dahil.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
En mantıklısı o zaten. Bence de ilk etapta inanmamak mantıklı.

Bende olan şey: bir yerden sonra daha detaylı düşünmeye başlıyorsun. Karşına yeni olasılıklar çıkıyor. O zaman da "evet belki" demeye bakıyorsun.

Ama benim tartıştığım bu değil. Bu söyleyeceklerim için doğu-Karadeniz bölgesini hariç tutalım. Diğer bölgeler için başörtüsü (köylü kadınların takma biçimi hariç) kadına yönelik şiddettir.

Bu sıcakta goril gibi giyinilmez. Mantıklı hiçbir inanç böyle bir şey önerme. İslam dahil.

''evet belki'' veya % 1. doğru olma olasılığı verdiğiniz anda bile buna iman denir. ve tecrübemle şunu söyleyim o yüzde 1 bile sizi etkili biçimde zehirlemeye yeter.

İslamın Tanrısı kadının teninden ve vucudundan korkmaktadır. bu takıntılı durum cennet tasvirine bile yansıyor. cennette müslüman erkeklere el değmemiş göz değmemiş kadınlar vadediyor.

İslamın Tanrısı benim aşık olduğum kadına dokunmamı zina sayıyor haram diyor, ama savaşta yendiğimiz adamların karıları,anaları,kardeşleri,kızları bize ganimet hukuku(şerefsizliği aslında) altında helal oluyor. (onların onurunu veya namusunu umursamıyor sanki o insanları başka bir tanrı yaratmış) sonrada utanmadan kadın kapanmazsa neymiş toplumda ahlak bozulurmuş fıtratmış zart zurt vb hikmetler yazıyorlar. lan yürüyün gidin kumda oynayın ortaçağdan kalma arap töreleri...(üzerinize alınmayınız,islam eleştirisidir sadece)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst