Kutsala duyulan korku

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Kutsala duyulan korku başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,751 kez görüntülenmiş, 93 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kutsala duyulan korku
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrenselbirey

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@"ictenlik", hocam inan eğer insan öyle sıkıntılar öyle tarif edilemez acılar öyle anlamlanamayan sıkıntılar yaşıyor ki insanın elinde Tanrı'ya yapışmaktan başka seçenek kalmıyor. İşte bu yüzden ben Tanrı ile arasına mesafe koyanların bu sıkıntılara düçar olduklarında mecburen Tanrı'ya yapışacaklarına inanıyorum.

Tanrıyla araya mesafe koyma diye bir şey yok. Bu yanlış bir ifade. Tanrı öldü. Çözümlendi. Doğmaz biçimde. Net.
Sizin için de ölecek, sizin ki de (er geç o gün gelip) ölecek ve yüzleşmelisiniz.

Felsefe bunun için var tersi değil.
Tam da o işe yarıyor. Seni önden hazırlıyor. Güçlenmeni sağlıyor o gün geldiğinde ayağa kalk, çaresiz ve yalnız yolsuz/yönsüz hissetme diye. Özgürce birleş diye ve özgürce yürüyebil ve koş diye.

Siz şimdi elinize verilmiş çatışkıları gerçek sanıyorsunuz
İnanca saygı felan masaldır, Leylekler getirdi kadar basit ve yüzeysel bir saçmalıktır ve senin kandırılmana alet olmaktır.
Bunun doğrusu varsa bir çocuktan gerçeği gizlemedir; o korkuyor duyamıyor, anlayamıyor, bu bilgiyi işleyemiyor gibi sebeplerdir.

Tanrı üzerinde gerçek felsefe gönüllüsüne saldıran tam olarak bindiği dalı kesiyor. Yani gerçeğini karartıp işgal ediyor yahu gerçeği aramış bulmuş insanı kendi eliyle dövüyor.

Sosyal politika ve tanrı üzerine yazan tam olarak felsefe gerçek felsefe yazıyor

Çünkü özgür tutsak ilişkisine vurgu yapıyor.

Felsefenin çağrıştırdığı beş kavram saysam biri özgürlük olacak. Felsefe özgürlük diyoruz; özgür bilgi uğraşı diyoruz.
Tanrı köleliktir. Tersi değil asla değil inanmayın sorun soruşturun araştırın ve öğrenin inanmayın diyorum. Bilin diyorum.
Bilginin yolu var diyorum. Size açıklanmadı öğretilmedi eski masalları ve yalanları unutun diyorum.

Tanrı = Sahip'tir diyorum ve böyle bir asıl yüce sahip gerçekte yok!tur.
Din dediğiniz efendi köle ilişkisi ve diyalektiği . Doğru kavram bu. Tam olarak. Bakın herkes biliyor. Susuyor. İçtenlik yazdı. Herkes biliyor. Demek yasal değil, konuşmak önü tıkalı. Din engellemiş.
İçtenlikte yürek var korku yok ondan bunu duydun başka fark yok içtenlik engel tanımadı saymadı başka fark yok herkes bunu düşünüyor
Sitenin okuryazarı olarak ben bıktım ve konuşuyorum. Kendinizi aldatmayın diyorum
İzleye izleye kendinizi aldatmaya bize geçit verdirmeyin diyorum
Aynıları içten geçirip bilip size susuyorlar ya da çoktan üyeyi banlamış kaçırmış olursunuz.
Binlercesi. Tek fark bu.

Tanrı kavramına karşı yazabilen içten güçlü kalem tam aksine siz buraya çekmelisiniz. denge kurun. Bu size lazım bana değil.
En güzel/büyük özgürlük ilişkisi. Üye kalmaz din sitesine dönersiniz adı felsefe olur
Dini din sitesinde yaz. Ne işin var mesela burda? Hiç düşündün mü?

Tam aksine Tanrı ile arasına mesafe koymayan özgürlük ve bilgi ilişkisi deneyimleyemiyor. Bize göre tutsak gelişime açık varlık.
Bilgi ve sevgi istencini tanrıdan beri çekip diğerlerine insana ve kendine ve doğaya yansıtmayı öğrenmeli.
Özellikle sevgi istencini çünkü tanrı sevgi kaynağı değildir ve gerçek sevgi deneyimine yol var.

Filozof düşman değil ateizm üzerinden filozofa saldırıya geçit vermeyin. Bilgi aşığına.. Çünkü yolunda bilgi aradı ve tanrı yok buldu çünkü yok ne yapsın ama bilgi aradı bilgi aşığı.. Tanrı bulamadı, yoktu çünkü.
Sen de ararsan kim arasa o yola çıkscak. Sen o yolu yürümedin diye inanmayan kendi yolunu yürüsün varsın görsün ama buna sataşmasın.
Felsefe özgürlük bölgesi.

Şimdi size yalan mı desin gönlünü mü eğlesin sen öyle inanmak istiyorsun diye tamam sen öyle inan kardeşim mi desin ve seni mi kandırsın.?

Gözünün içine baka baka seni kandırayım mı true blue?
Seni tanrı var diye aldatayım mı o inanç diye saygı gösterme adında
 
Son düzenleme:

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
İçtenlik ben tüm hayatını gerçeği aramakla geçirmiş bir insanım. İnan bana ben öyle her duyduğuna inanıveren , öğrendiği ezberi kafasına yerleştirip , onu içselleştirmeden hayatın bir yerine oturtmadan , bilgiyi sınamadan onu papağan gibi tekrarlayarak İNANACAK biri değilim ve asla olamam.

Felsefe eğer aklı ve mantığı esas alarak düşünmekse FELSEFE benim göbek adımdır. Ki bence öyledir.

İnsanın içini döktügü , hayatını anlattığı VAROLUŞ sebebini ortaya koyduğu bir ortamda yaptığı TROL lükse evet ben bir TROL üm.

Ben ne kadar ACI verici olursa olsun ancak akla ve mantığa uygun olanı GERÇEK kabul eder ve ne pahasına olursa olsun onu sonuna kadar savunurum.

Ben senin daha önce gördüğü DİN savunucularından değilim. Ben burada DİN satmıyorum, sadece içimi döküyorum. Sen daha önce TANRI ya inandığını sonrada gerçeği görerek bundan vazgeçtiğini söylüyorsun.

İnan bana senin bu inandığın TANRI hangi TANRI imiş , cok merak ediyorum.....
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@Adem, ben hayatının çok büyük bölümünü gerçeği aramakla geçirmiş ve belirli gerçek parçalarına erişmiş bir insanım.
Eğer yazdıklarında biraz olsun dürüstsen bu nokta da buluşacağımızı yani 3-5 seneye benim yerimde ve tam bu durumda olabileceğini çok iyi ve çok sıkı bir empatiyle bilen de biri olarak sana söyleyecek hiç bir şey bulamıyorum ve bundan başka hiçbirşey söylenmesine bence gerek yok.

Beni kendi geçmişimle boğuşmaya çağırıyorsun ve ben o geçmişle defalarca hesaplaştım ve yoluma bakacağım ve bakmalıyım

2012 den beri benim karşılaştığım 2000. (ikibininci) Adem olabilirsin
Bu boğuşmaları aşabilmek birey bazında boğuşmalar yaşamamak için herkese dönük başlıkları olan serbest yazılar yazıyoruz, kendimizi açıklıyoruz ve ben öyle yapıyorum.

Şimdi birey bazına inersek ben dürüst olacağım ve görüyoruz ve biliyoruz ki ben o boğuşmadan çıkamam.
Dil, lisan, biçim, kültür, üslup gibi benimde tam açıklayamadığım ve tanımlayamadığım bir şeylere dair fark ve uyumsuzluklarımız var.
Bu anlamda seni şu aşamada algılayabilen ve denk yanıt ve iletişim sunabilen yine bu konulara eğilimi olan başka bir tartışmacı ile görüşmeni rica ederim..

Bu gönderi benimdir ve sorularının cevaplarının bir bölümünü içeriyor
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İçtenlik ben tüm hayatını gerçeği aramakla geçirmiş bir insanım. İnan bana ben öyle her duyduğuna inanıveren , öğrendiği ezberi kafasına yerleştirip , onu içselleştirmeden hayatın bir yerine oturtmadan , bilgiyi sınamadan onu papağan gibi tekrarlayarak İNANACAK biri değilim ve asla olamam.

Felsefe eğer aklı ve mantığı esas alarak düşünmekse FELSEFE benim göbek adımdır. Ki bence öyledir.

İnsanın içini döktügü , hayatını anlattığı VAROLUŞ sebebini ortaya koyduğu bir ortamda yaptığı TROL lükse evet ben bir TROL üm.

Ben ne kadar ACI verici olursa olsun ancak akla ve mantığa uygun olanı GERÇEK kabul eder ve ne pahasına olursa olsun onu sonuna kadar savunurum.

Ben senin daha önce gördüğü DİN savunucularından değilim. Ben burada DİN satmıyorum, sadece içimi döküyorum. Sen daha önce TANRI ya inandığını sonrada gerçeği görerek bundan vazgeçtiğini söylüyorsun.

İnan bana senin bu inandığın TANRI hangi TANRI imiş , cok merak ediyorum.....
2006 da üyelik aldığım hala yıl da bir iki kez uğradığım bir paranormal vb bir forum var.
Bir gün orada tesadüf eski mesajlarımdan birini gördüm. Yani dini inanca saygı anlamında bir yorum yapmışım ki ben bak inançlıydım evet ama dindar olmayanı karşıt felan algılamıyorum arada var mıdır yok mudur oluyorum, öyle bir durumdayım. Kimseye karışmam. Tabi ki buna rağmen, dindar sorguya rağmen Tanrı içsesim gibiydi. İçte kendiyle gibi ama Tanrıya seslenerek karşı tarafta o varmış beni dinliyormuş gibi sürekli iç konuşma sürekli böyle bir halim vardı. 32 ye kadar.
Bak 32 ye kadar ben içten tanrıya karşı konuşarak dua ederek ağlayarak yakararak dahil değişiyor yaşadım.

O forumda dediğim geçmiş mesajı o gün gördüm kendi içimde 'kızaracak' oldum.
Yazan benim okuyan benim.
Şimdi o mesaj karşıma çıksa ben onu -kendim- eleştiririm. Yazara kabalık etmişim ve kalabalığa güce ve topluluğa uymuşum orda. Çok ayıp etmişim.
O benden başkası değil..
Bu empatiyi bilmeyen daha bir gerçek öğrenmedi..

Bu aklıma gelince az önce gittim o forumu yine açtım. En eski mesajları açtım ve 2006 da yazdıklarıma baktım. Bende oluşan tepkiyi söylebilirim.
Bu ben değilim. Bunları ben yazmış olamam... Bunları ben mi yazdım ? Bu ben miyim?

Eristikten arınmadan konuşamayız.
Kendi 15 sene önceki halimle bile ben ben olarak iletişim kuramazdım, Kavga ederdik ya da bana laf anlatmaya çalışıp susardı..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İnan bana senin bu inandığın TANRI hangi TANRI imiş , cok merak ediyorum.....

LİNKLER _Dıştan verdiğim için üzgünüm. Bu yazıların büyük bölümü bu forumdaki kişisel başlıklarım altlarından da düzenlenip paylaşıldı. Bir üyenin profiline tıklayıp bul butonuna tıklayıp tüm konuları bul butonu ile başlıkları açılıp içerikleri gözden geçirebilirsiniz. Bunların bir bölümü bu forumdan tekrar edilmedi ve başlıklanıp açılmadı ise tek sebebi sorumlusu vardır. İki mesaj yazmadan altını kirleten üyeler ve seni duygusal bir boğuşma ve savaşa çeken böylece üye trolleyip üye bannı ve kimlik karalaması ve karartmasına yol açabilecek trol ağıdır/şebesidir.







 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ben senin daha önce gördüğü DİN savunucularından değilim. Ben burada DİN satmıyorum, sadece içimi döküyorum. Sen daha önce TANRI ya inandığını sonrada gerçeği görerek bundan vazgeçtiğini söylüyorsun.

İnan bana senin bu inandığın TANRI hangi TANRI imiş , cok merak ediyorum.....

Hafız o yukarıda linklediğim foruma saysan beşmilyar küfür etti bir gecede beş hesap alıp banlandıkça ikinciye geçti küfür etti hafızın tek yapabildiği küfür etmekti
Tüm aktif üyelerin her gece özel mesaj kutuları tamamı ağzına kadar küfürle dolardı

Bu foruma hiç bir zaman güvenemedik yönetim ekibine, içerdeki çakallara, bu özgürlük farkı

Hafız beni sövüremedi. Hafız dedim dur dedem rahmetli kuran okur hafız olmamı isterdi. Ananem babanem oku oğlum! dediler oku oğlum! okudum okudum ve okudum da okudum bu oldu hafız dur!


ol sesini takipten oluverir/geliverir sövsüzlüğüm

" var varlayan olsuz tanrı" "varsız varda, var varladı"
(var ile ol /ol ile var , )

deyi kılan, desiz tanrı, dedi kıldı var yokluğu

olma sesin bana vardı
o an oldum olunlukta
olma sesi dey iminden haric-gayrın olunmazam olunmazam
olma sesi varımadan yapılmazam yapılmazam

tanrı buyruk vermeden buyruk bana varmadan olamazdım olma olu
ol sesinin uç buyruğu beni kıldı var varladı
olma sesinin hükmünden
sesten ayrı olmaz idim

buyruk göğü doldururken
olsuz tanrı varsız varda var varlardı çoğunluğun
çoğulluk kurdu olluğu
olluğun buyurup sesledi

ol sesinin içinden doğdum; peşinden
ol sesinin peşinden olanlardan olanlarım
olma sesinin peşinden beni olduran olumdanım
ol sesine gebe olum tanrı ağzı sesindendir

ses kılmadan olunmazdım
olma sesi beni kıldı
ol deyişin bana vardı
bana vardı beni kıldı

boşlukta ki yankılardan olma sesi ucundan kılındım
olma sesinden gelindim
beni ben kılan deyi sesi böyle kıldı oluluğum
de ki tanrının ağzındandır yaptıklarım ol sesinden

yapsız tanrı yapma yapar yapısızı
yapınlıkta yapın yapan yapmacıdır ol ollayan

--
ol sesinin uç buyruktan hariç olunmazam olunmazam
tanrının emr düşüncesinden hariç kılınmazam kılınmazam

boşluğa ses yollayan tanrı ol oldurdu
ne ol didiyse o olduysa

tanrı ol derken ne dediyse o olduysa emri dışından m'oldum
tanrı ol buyruğundan o hal benim suçum

beni böyle kılan tanrı olunda ki/emrindeki ses her ni'diyse o olmadı mı?
ben tanrının emri değil miyim?
emrinden gayrık mıyım
emrden mi daştım

tanrı beni böyle kılmış
anımı da aynen böyle
ol sesinden güç alırım

emir kılmış emir vermiş
boşluklarda buyruk gezer

ol buyruğunda hariç yoktur ol varlar da
ol derken beni böyle dememiş mi?

böyle ol dememiş mi?
tanırının ol demediği gibi m'oldum

ol emrinden miyim? bağımsız mıyım? karar ver

tanrı mı suçum ben miyim? karar ver

yorganını beki yasla var varlığa var varlığa

ol sebepten ol olmuşum
tanrı buyruktan gelmişim

oldan gayrı emir yoktur
eğer o her ne didiyse o olmuştur
o beni böyle demiştir
o dediyse böylolmuştur
ol emrinin sesindeki ol deyişin beni böyle kıldı emretti
 
Son düzenleme:

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Afedersiniz ama;
Konu basliginda basit
Bir mantik hatasi var.
Ontolojide kutsallik kavrami .
Ni tartışmak muglak sonuçlar dogurur.

Kutsallik kavraminin ontolojide herhangi
Tanimi yoktur.
Tamamen icsel:
Teoloji kavramindan yola cikilmistir.
Kutsallik kavraminin ontolojide yorumla masini dogru bulmuyorum.
Felsefeye bir anlam kazandirmaz.
Bu yuzden ben kutsalliktan kokmam.
(Olmayan ilahlar)
Ben somut seylerden korkarim.
Yani dunyayi yoneten tanrilardan
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
İlginc birsey soyluyecem,
Inculde isa kavrami;
Peygamber degil ki.
Resmen isa tanrinin oglu
Bunun birde kutsal ruhu var.

Birde onu yaratan babasi
Baba_ogul_kutsal ruh uclemesi.

Burdaki tutarsizlik su.
Akliniz alir mi onu bilemem.
Eger isayi gormuslerse tanriyida goemwk zorundalar.tanrinin oglu cunku.

Yaniiiiii.
Isa genc bir tanri
Ve asil soru geliyorm
Tanrilar kitap yazar mi?
:unsure: (n):cautious:
Tesmen cehalet kokuyor teizm
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Tanrinin ruhu olur mu yahu?

Bu ne saçmalık!

Isanin ruhu var.
Sizler neden incili anliyarak
Okumuyor sunuz?
Incilde bir tek peygamber kelimesi bile gecmiyor.

Tamaminda tanrinin oglu olarak anlatiliyor.
Elcinin ise acik ve net bir tanimi var.
O tanimda peygamberdir
Bu yuzden
Teizmin biz felsefecilere ihtiyaci yok.
Kendi kendilerini acikca ayetlerle curutuyorlar.:cautious:
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Ń

Allah katından başka bir din gelmesini ifade etmeye çalıştım yoksa sahte peygamber gibi din uyduran da çıkacaktır. Kur'an'ın içinde son din İslam ve baska din gelmeyecek yazıyor yani insan uydurmasi olsa niye önünü kessinler demek istedim. Bunlar kanıt değil zaten asıl kanıt matematiksel düzlemdedir.

Allah özel isim, tanrı ise genel olarak farklı anlamlara geliyor. Yehova özel isim, Eloha ise ya da Elohim cins isimdir; Tanrı-Tanrılar demektir. Burada tanrı yaradan anlamında kullanılmıyor.Allah ise tüm yaratımın sahibi Kadiri Mutlak Yaradan'ın yokluktan varlığa geçişini temsil eder, tektir.

İsa bir peygamberdir ve ona tanrı denmesinin sebebi o dönem kendisini "tanrının oğlu" diye tanıtmasından kaynaklanmaktadır. Tanrının oğlu, geldiği planı ifade eder, baba dediği varlık da Allah değil o planın yönetici varlığıdır. Tüm bu bilgiler Ezoterik metinlerde açıklanmıştir fakat günümüzde bilinmiyor.
ilginc

Cok ilginc bir iddia bu fakat bende daha ilgini cekicek birsey var
Tanri yaratici anlamina gelmiyorsa;
Hristiyan ilahinin adi neden farkli bir ozel ad degil de;
tanri.?
Hıristiyanların ilahi kim?
Bu soruya net cevap bekliyorum.
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
ilginc

Cok ilginc bir iddia bu fakat bende daha ilgini cekicek birsey var
Tanri yaratici anlamina gelmiyorsa;
Hristiyan ilahinin adi neden farkli bir ozel ad degil de;
tanri.?
Hıristiyanların ilahi kim?
Bu soruya net cevap bekliyorum.

Wikipedia bile "tanri" kavramini yaratici
Olarak tanimlamis.
Lutfen yapmayin.
Geleneksellesmis kavramlari degistirmenin kimseye faydasi olmaz.
 

evrenselbirey

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
usa
Hangi Felsefe Akımına Yatkınsınız ?
Epistemoloji
Tanri korkusu teofobi / theophobia olarak bilinir.

Tanri bir kavram olarak korku ve kayginin hem ureticisi/korku ve kaygi yaratan hem de azalticisi/gidericisi olmustur.


Tanri'nin gizemli gorunmesi ve guclu olduguna duyulan inanc, kismen korku olan bir husu duygusu uyandirir. Pek cok ibadet rituelinin bir kismi, kendini kucuk dusurme/alcaltma/kucuklugunu kabul etme eylemidir; bu tur eylemler arasinda gozleri kapatmak, basi egmek ve kenetlenmis eller, diz cokup veya secde pozisyonu ve sessizlik, televizyon yada radyoyu kapatma sayilabilir.

Bununla birlikte, cogu dinde ortak olan dua etme eylemi, sonunda kaygiyi azaltir. Daha ilkel biciminde dua, kisinin kendi sinirlari gercegiyle yuzlesmek yerine, bilmedigi biryerden yardim istemenin veya belirli bir arzu edilen nesne veya olay icin yalvarmanin daha kolay ve dogasina uygun davranis olarak goruluyor.


Daha mistik, meditatif bir formda dua, gerilim azaltici bir kacis, zamanin ve siradan olaylarin disinda daha yuksek bir gucle temas kurma sansi olarak gorulebilir.


Pek cok dinde kurban, Allah'in korkulu yonunun bir gostergesidir.

Bircok dinde, olu atalarin tanri/lara aracilik edebilecek daha dusuk tanrilar oldugu dusunulurdu ve bazi inanclarda ise tanrilari onlardi.

Ayni zamanda sosyal tabularin kaynagi olan bu ruhlar, torenler ve hediyeler seklinde surekli taninmayi gerektiriyordu.

Atalara tapinmayi icermeyen dinlerde de kurbanlar ve adaklar yaygindir.

Yiyecekler, hayvanlar ve bazi dinlerde insan yasaminin tumu daha yuksek guclere sunuldu. Ornegin, Aztek Kizilderilileri inaniirdi ki; gunes, gunluk insan kurbanlari olmadan yukselip gokyuzunde hareket etmeyecekti. Kurban, korkunun hafifletilmesinden daha agir bazi psikolojik islevleri yerine getirmis gorunuyor. Kurban, tanri korkulariniyatistirmak icin gorulup, uygulandi ve gunumuz bazi toplumlarinda hala hayvan kurbanlari mevcuttur.

Rituel beraberinde, tapinan kisiye, Tanri ile temas halinde olma ve kendisini sembolik olarak feda etme/benligini/bedenini sunma konusunda kisisel tatmin olma duygusu verir. Ritueli yerine getirmemek, ornegin kilise, camii, sinagog, mezar ziyaretleri gibi gerceklestirmemek kimi zaman failing/ fear of failure/ yani basarili olamama duygusuyla beraber korku uyandirip, tanri kavramina yonelik sucluluk ve obsession uyandirir.

Tanriyi sorgulamak, soru sormak, onu nedenlemek de korku bilinciyle kimi dinlerde yasaklanmistir. Bu temelde ozgur dusunme ve elestiri de tanri'nin en istemedigi/isteyemeyecegi bir eylemdir ve ceza getirecegine inanilir.


Batiya ait Tanri kavrami, hareket gucu soyut birlik ve uyum terimleriyle dusunulen Dogu dinlerininkinden cok daha kisisel ve potansiyel olarak yargilayicidir.


Bazi Dogu inanc sistemleri tanri tarifine sahip degildir.

Sevecen ama yargilayici bir guc olarak Yahudi-Hiristiyan Tanri'nin rolu, eylemleri tarihin gelisiminde acikca gorulen ve aslinda secilmis halki icin Kizildeniz'i ikiye bolebilen bir Tanri, ayni zamanda kontrolunu kaybetmis birduygusal tepki verir. Yargilama, kontrol etme, cezalandirma, sonsuz iskenceye tabii tutma, kendisine kesintisiz ve sartsiz bagimlilik gibi saplantilar bekleyen, bunlar gerceklesmeyince de deliye donen bir tanri insanlarda korku ve saplanti yaratarak, ozgur bilinci tahrip eder.

Hiristiyan geleneginde, Tanri'nin gunahlari cezalandirabilecegi korkusuyla yan yana, Tanri'nin kendi oglu Isa'yi iskence cekip olmesi icin gonderdigi inanci vardir. Baskalari icin kendi ogluna iskence edilmesi olanagi taratmasi da bir tur korku uyandirir; cunku butun kullar ona aittir ve onun malidir.


Tanri, insanlarin assagilik yaratiklar oldugunu ve O'na bagli/ bagimli/ kulu/ kolesi oldugunu kabul etmelerini emreder.


Reform, yeni bir dusunce cizgisi gelistirdi: tum eylemlerin Tanri'nin iradesi disinda gerceklestigine dair bir inanc gibi, ancak yine de Tanri'nin yollarinin anlasilmaz oldugunu kabul etmek ve anlamsiz gorunen olaylarda cekimser kalmak..

Bu, kaygi ve sorumluluk duygusundan bir nebze kurtulus gibi goruldu. Fakat yine de baslarina bir musibet geldiginde tanrinin onlari imtihan edip etmedigini veya onlari cezalandirip cezalandirmadigini merak ettiler. Hatta bazilari hayat iyi giderken bunun Tanri'nin artik kendilerine ilgisini kaybettiginin bir isareti oldugunu hissettiler.

Tanri'nin takdirine olan inancin unsurlari (bugun de devam etse de), kati ve bagnaz fikirler dizisi olarak belirginlesti ve 18. yuzyil rasyonalizmiyle eridi.


Su andaki modern insan, genel olarak sucluluk duygusunun bilincini korur, ancak bir yargic ya da cezalandirici olarak Tanri duygusunu kaybetmistir. Laik kurumlar ve disiplinler, artik insanlarin acilarini hafifletme ve antisosyal davranislari kontrol etme sorumlulugunun buyuk bir bolumunu tasiyor.

Yirminci yuzyil filozoflarinin Tanri'nin olmus olabilecegine dair spekulasyonlari, korku, ceza veya yardim kaynagi olarak dusunulen Tanri'ya en buyuk darbeyi indirmistir.
 
Son düzenleme:

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Tanri korkusu teofobi / theophobia olarak bilinir.
Böyle bir kavramın olduğunu hiç bilmiyordum.

Tanri bir kavram olarak korku ve kayginin hem ureticisi/korku ve kaygi yaratan hem de azalticisi/gidericisi olmustur.
Tanrı inancı, gücünü bilgisizlikten alır. Bilgisiz insanları peşinden sürüklemek ve onları korkutmak kolaydır. Bu nedenle önde gelen tüm kutsal kitaplarda insanları etkilemek için, korkutma eylemi sıkça işlenir. Bu tesadüf falan değil, tamamen bilinçli bir şekilde yapılan şey. İnsanlar korkutularak hizaya getirilmek isteniyor.
 

evrenselbirey

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
usa
Hangi Felsefe Akımına Yatkınsınız ?
Epistemoloji
Böyle bir kavramın olduğunu hiç bilmiyordum.


Tanrı inancı, gücünü bilgisizlikten alır. Bilgisiz insanları peşinden sürüklemek ve onları korkutmak kolaydır. Bu nedenle önde gelen tüm kutsal kitaplarda insanları etkilemek için, korkutma eylemi sıkça işlenir. Bu tesadüf falan değil, tamamen bilinçli bir şekilde yapılan şey. İnsanlar korkutularak hizaya getirilmek isteniyor.
Sayenizde yazarken bu onemli noktayi atladigimi fark ettim.

Bahsettiginiz icin tesekkur ederim. Bu konu uzerinde durmakta fayda var.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst