Tanrı gerçekten konuşsaydı ne derdi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Tanrı gerçekten konuşsaydı ne derdi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 24,120 kez görüntülenmiş, 228 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Tanrı gerçekten konuşsaydı ne derdi?
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Yüzmeöğrenenbalık

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83

ncr628

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2018
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Evet, bilimin temelini insan atmadı mı, geldiği son nokta insan beyninin üretebildiği en son aşama değil mi? Siz bilimin tanımını da bilmiyorsunuz galiba, durum çok vahim.

Bilimin tanımı, bilim belli yöntemleri olan bi uygulamadır. :)
Doğru bilgiler edinmemizi ve teknoloji üretmemizi sağlar ve devamlı gelişir.
Sizin zırvalarınızın bilgiyle bi alakası olmadığı için onlara mesafeli olmak da aklın gereği bi durumdur.
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bilimin tanımı, bilim belli yöntemleri olan bi uygulamadır. :)
Doğru bilgi edinmemizi ve teknoloji üretmemizi sağlar ve devamlı gelişir.
Sizin zırvalarınızın bilgiyle bi alakası olmadığı için mesafeli olmaktan doğal ne var ki?

Arkeolojik kazı sonuçları ne zamandan beri zırva oluyor? Bilimin yeri ayrı, ona bir itirazım yok, ikisi aynı açıdan değerlendirilemez.

Bilgi ile alakası yok dediğiniz mabetleri, piramitleri, duvar yazılarını, tabletleri incelemeden atıp tutmak da hiç bilimsel bir tavır değil, demek ki bilgi edinme konusunda yetersizsiniz. Teknoloji ile bu konuşulanların ne alakası var?

Atatürk bile bu konuda araştırma yapmayı uygun görmüşse demek ki ortada dikkate değer bir şeyler var fakat sizin ilgi alanınız olmayabilir. Niye bu kadar tepkilisiniz, bilim ile bu konunun alakası olmayabilir fakat sizin aşırı tepkiniz çok tuhaf.

 

ncr628

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2018
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Arkeolojik kazı sonuçları ne zamandan beri zırva oluyor? Bilimin yeri ayrı, ona bir itirazım yok, ikisi aynı açıdan değerlendirilemez.

Bilgi ile alakası yok dediğiniz mabetleri, piramitleri, duvar yazılarını, tabletleri incelemeden atıp tutmak da hiç bilimsel bir tavır değil, demek ki bilgi edinme konusunda yetersizsiniz. Teknoloji ile bu konuşulanların ne alakası var?

Atatürk bile bu konuda araştırma yapmayı uygun görmüşse demek ki ortada dikkate değer bir şeyler var fakat sizin ilgi alanınız olmayabilir. Niye bu kadar tepkilisiniz, bilim ile bu konunun alakası olmayabilir fakat sizin aşırı tepkiniz çok tuhaf.


Duvar yazıları gibi şeyler sadece o çağlardaki insanların kültürlerini anlamamıza yardımcı olur. Arkeoloji bilimi Alemlerin Rabbi Allahtır! demez yani kazılar yüzünden. :redface: Bunu siz yapıyorsunuz.

Zırva dediğim şey piramitlerin varlığı değil yani.
Bilmiyorum anlatabildim mi?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Duvar yazıları gibi şeyler sadece o çağlardaki insanların kültürlerini anlamamıza yardımcı olur. Arkeoloji bilimi Alemlerin Rabbi Allahtır! demez yani kazılar yüzünden. :redface: Bunu siz yapıyorsunuz.

Zırva dediğim şey piramitlerin varlığı değil yani.
Bilmiyorum anlatabildim mi?

Sadece kültürlerini değil, inanç şekillerini de anlamamıza yardımcı olur. Birbirinden kilometrelerce uzakta ve farklı çağlarda aynı mabetler inşa ediliyor, duvarlarına resim ve yazılar ile mesajlar bırakılıyorsa, bu gerçekleri görmezden gelemeyiz. O dönem ile bu dönem ve dinler birbirini tutuyorsa, bilimsel değil diye yok mu sayalım?

Sizi gören de çok büyük icatlar yapmış bir mucit zanneder. Branşınız nedir ve bugüne kadar bilim alanında yeni ne tür bir buluşa imza attınız acaba? Ezbere dayalı konuşuyorsunuz.
 

ncr628

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2018
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sadece kültürlerini değil, inanç şekillerini de anlamamıza yardımcı olur. Birbirinden kilometrelerce uzakta ve farklı çağlarda aynı mabetler inşa ediliyor, duvarlarına resim ve yazılar ile mesajlar bırakılıyorsa, bu gerçekleri görmezden gelemeyiz. O dönem ile bu dönem ve dinler birbirini tutuyorsa, bilimsel değil diye yok mu sayalım?

Sizi gören de çok büyük icatlar yapmış bir mucit zanneder. Branşınız nedir ve bugüne kadar bilim alanında yeni ne tür bir buluşa imza attınız acaba? Ezbere dayalı konuşuyorsunuz.

İnanç şekilleri zaten kültüre dahildir.
Birbirinin içinde harmanlanır onlar.

Görmezden gel dediğim bişey yok.
Ama birbirini tutmaları gibi bişey de yok.
Benzerlikler olabilir çünkü neticede insan türünün bilinç yapısı, dili, ve her şeyden önemlisi evrim denen de bi gerçek var ortada.

Bu arada resmen beni ciddiye almayın diye bağırmışsınız. :redface:
Son bölümde yaptığınız ad hominem de sadece bir halt bilmediğinizin göstergesi.
İnsan psikolojisi nasıl da kendini belli ediyor.

Ezbere dayalı konuşuyormuşum.
Bilim alanında ne tür yeni buluşa imza atmışım.
Bu mudur yani. :)

Benim gibilere denk geldiğinizde baltayı taşa vurursunuz işte böyle.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
İnanç şekilleri zaten kültüre dahildir.
Birbirinin içinde harmanlanır onlar.

Görmezden gel dediğim bişey yok.
Ama birbirini tutmaları gibi bişey de yok.
Benzerlikler olabilir çünkü neticede insan türünün bilinç yapısı, dili, ve her şeyden önemlisi evrim denen de bi gerçek var ortada.

Bu arada resmen beni ciddiye almayın diye bağırmışsınız. :redface:
Son bölümde yaptığınız ad hominem de sadece bir halt bilmediğinizin göstergesi.
İnsan psikolojisi nasıl da kendini belli ediyor.

Ezbere dayalı konuşuyormuşum.
Bilim alanında ne tür yeni buluşa imza atmışım.
Bu mudur yani. :)

Benim gibilere denk geldiğinizde baltayı taşa vurursunuz işte böyle.

Sizin gibiler derken kelime oyunları ile köşeye sıkıştığını belli etmemeye çalışanları mı kastediyorsunuz? Bilimsel bir kimliğiniz olmayınca tabii ben "ad hominem" yapmış olurum bana göre de siz yetersizliğinize kılıf arıyormuş gibi görünüyorsunuz.

Evrim ile mağara duvar yazılarının ya da mabetlerin ne alakası olabilir? 100. Maymun Deneyi gibi dünyanın her yerinde farklı toplumlar mabet mi inşa etmeye başladı? Aynı resimleri çizdi, aynı sembolleri bıraktı sonrasında tufan koptu, medeniyet yeniden kuruldu ve ne tesadüftür ki 11.000 yıl öncesi ile dinler de aynı şeyleri anlatmaya başladı.

Bugün o mabetleri kusursuz inşa edecek teknolojiye bile sahip değiliz, sizin aklınız başınızda mı? Hatasız ve ileri bir matematik ile yapılmışlar. Göbekli Tepe'yi ziyaret edin, anlarsınız belki ne demek istediğimi.
 

ncr628

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2018
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sizin gibiler derken kelime oyunları ile köşeye sıkıştığını belli etmemeye çalışanları mı kastediyorsunuz? Bilimsel bir kimliğiniz olmayınca tabii ben "ad hominem" yapmış olurum bana göre de siz yetersizliğinize kılıf arıyormuş gibi görünüyorsunuz.

Evrim ile mağara duvar yazılarının ya da mabetlerin ne alakası olabilir? 100. Maymun Deneyi gibi dünyanın her yerinde farklı toplumlar mabet mi inşa etmeye başladı? Aynı resimleri çizdi, aynı sembolleri bıraktı sonrasında tufan koptu, medeniyet yeniden kuruldu ve ne tesadüftür ki 11.000 yıl öncesi ile dinler de aynı şeyleri anlatmaya başladı.

Bugün o mabetleri kusursuz inşa edecek teknolojiye bile sahip değiliz, sizin aklınız başınızda mı? Hatasız ve ileri bir matematik ile yapılmışlar. Göbekli Tepe'yi ziyaret edin, anlarsınız belki ne demek istediğimi.

Konuyu okuyanlar gerizekalı değilse kimin köşeye sıkıştığını ya da kelime oyunu yapmaya çalıştığını görebiliyolardır heralde. :redface:

Bi konu hakkında tartışmak için bilimsel bi kimliğim mi olmak zorunda?
Akla bak. :)
Bilimsel kimliğim olmadığı için tabi ad hominem yapmış olurmuş. :redface:

Duvar yazıları ve mabetlerin evrimle alakası oluşan toplumsal şartlardır.
Bu şartlara da iklim, beslenme şekilleri, göçler, tarım, alet kullanımı, yazı, üreme ve konuşulan dillerin evrimleşmesi gibi şeyler dahildir.

Örneğin ara İndik dillere ait bir çok kelimenin tarihte kuzey Amerika yerlileri tarafından kullanıldığı biliniyor.
Bunun açıklaması Sibirya üzerinden gerçekleşen göçlerdir.

Bu arada işinizi kolaylaştırayım.
New age zımbırtılarını satabileceğiniz yer ben değilim.
İslamdan filan yeni çıkmışlara yutturabileceğiniz zırvalar onlar.
Aklınızda olsun. :)
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Konuyu okuyanlar gerizekalı değilse kimin köşeye sıkıştığını ya da kelime oyunu yapmaya çalıştığını görebiliyolardır heralde. :redface:

Bi konu hakkında tartışmak için bilimsel bi kimliğim mi olmak zorunda?
Akla bak. :)
Bilimsel kimliğim olmadığı için tabi ad hominem yapmış olurmuş. :redface:

Duvar yazıları ve mabetlerin evrimle alakası oluşan toplumsal şartlardır.
Bu şartlara da iklim, beslenme şekilleri, göçler, tarım, alet kullanımı, yazı, üreme ve konuşulan dillerin evrimleşmesi gibi şeyler dahildir.

Örneğin ara İndik dillere ait bir çok kelimenin tarihte kuzey Amerika yerlileri tarafından kullanıldığı biliniyor.
Bunun açıklaması Sibirya üzerinden gerçekleşen göçlerdir.

Bu arada işinizi kolaylaştırayım.
New age zımbırtılarını satabileceğiniz yer ben değilim.
İslamdan filan yeni çıkmışlara yutturabileceğiniz zırvalar onlar.
Aklınızda olsun. :)

Yazım tarzınızdan anladığım kadarı ile yaşınız çok genç ve her şeyi en doğru şekli ile bildiğiniz yanılgısına sahipsiniz hatta eminim ki çok uçuk fikirler ile dünyayı yeniden düzene sokma hayalleriniz de vardır fakat gerçekler böyle değil işte ve sizin kabul edip etmemeniz ya da bilmiyor olmanız o "gerçeği" yok etmez...Öncelikle bunu olgunlukla karşılamayı öğrenmelisiniz.

Anlamadığınız nokta şu: Dünyanın farklı kıtalarında, aralarında hiçbir iletişim olmayan toplumların sanki ağız birliği yapar gibi aynı mabetleri ya da piramitleri inşa etmiş olmalarıdır. Bu yapıları bugünkü teknoloji ile bile yapmamız çok zordur çünkü öyle matematiksel hesaplar yapmışlar ki aklımızın alması mümkün değil. Taşları hatasız yerleştirmişler ve bizim elimizde şu an öyle bir cihaz yok, yapılan denemelerde en son teknolojik vinç ve elektro optik aletler ile bile başaramadık, bunu anlamakta niye bu kadar zorlanıyorsunuz ki? Bu kadar ileri bir teknoloji o dönem yaşayan insanların hiç de sandığımız gibi ilkel olmadığını gösteriyor. Mağara duvar yazıları dünyanın her yerinde aynı şeyleri anlatıyor ve dinler ile uyum sağlıyor.

Prof. Dr. Sultan Tarlacı ve Prof. Dr. Sinan Canan yıllardır parapsikoloji konusunda araştırmalar yapıyor ve gerek televizyon gerekse de sosyal medya üzerinden ulaştıkları sonuçları paylaşmaya çalışıyorlar fakat sizin gibi bu değişime ayak uyduramayanlar da bu insanları konuşturmamaya çalışıyor ki, gerçekler asla ortaya çıkmasın. Nuh'un Gemisi ile ilgili telefon iddiasında bulunan akademisyeni yurt dışına davet ettiler ve araştırmalarını gel yap dediler, peki bizde ne oldu? Adamcağız sosyal medyada linç edildi, üniversiteden uyarı aldı fakat çok şükür bu insanın söyleyeceklerini önemseyen dünya genelinde başka bilim insanları çıktı.

Yeterli araştırmaya sahip değilsiniz, kaldı ki bu araştırmalarda gelinen son nokta daha ortada yok ve neden bu kadar ön yargılısınız ki? Bırakın birileri araştırsın ve gerçekleri ortaya çıkartsın. Hakikat bu dünyada anlaşılamaz fakat bazı gerçeklere temas etmek mümkündür.

Kesin tavrımın nedeni ise incelediğim kaynaklar arasında asla inkar edemeyeceğim benzerliklerdir ve çok daha iddialı konuşuyorum, çoğu bilim insanı benim ulaştığım kaynakları inceleme fırsatı bulamamıştır. Kimseye bir ispat çabam da yok, bildiğimi paylaşmaya çalışıyorum fakat doğruluğunun teyidini herkes kendi araştırıp yapabilir, benim elimden bu konuda bir şey gelmez.
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Tartışmaya mudahil olmak istiyorum :)

Mu- dahil dikkatinizi çekti mi.

mu ! bu ile ne kadar benzer değil mi?

şimdi başka bir kelimeye geçelim; BAŞ-BU-Ğ. bu ların(bunların) başı demek.

türkçede kurallı ses değişmesi vardır. MU zamanla BU şeklini almıştır. yani BAŞBUĞ nun değişimden önceki hali BAŞMUĞ dur. yani Mu ların başı.
sonuç: MU lar TÜRKTÜR. :)

gençler; ncr628 sanırım Üstünkişinin diğer nicki. siteye geldi hemen Lefty mesajlarına yoğunlaştı :)

Lefty; gerçek bu ister inanın ister inanmayın tavrıyla yanlış içerisindedir. böyle tartışılmaz.

Tanrının/tanrıların hiçbir zaman konuşmadığına inanan biri olarak tabiki Lefty'in kendi inacını oluşturmuş biri olduğunu düşünüyorum. bazılarımız inançsız yapamıyor bunu anlıyorum.

Lefty; Biz Tanrının konuştuğuna veya bir şekilde doğrudan veya yönetici dediğin varlıklarla insanlıkla iletişime geçtiğine inanmıyoruz. kuranın; arapların mitleri,kültürleri ile ilgili tarihi bir vesikadan fazlası olduğuna inanmıyoruz. İnsan doğaya,eşyaya manevi anlamlar yükleyen bir canlıdır. ruhçudur. bunlar bize atalarımızdan miras. bu durumun farkına varır ve kuranı tekrar okursan hiçbir yüceliği olmadığını içinde yüzlerce yanlış olduğunu göreceksin. kuranı veya benzeri inançları bize delil gösterip gerçek bu ister kabul et ister etme,ölünce göreceksin gerçekleri !falan demen zaten kuranın sana yüklediği bir düşünce biçimi...

neyse işte böyle :)
 
Son düzenleme:

ncr628

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2018
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yazım tarzınızdan anladığım kadarı ile yaşınız çok genç ve her şeyi en doğru şekli ile bildiğiniz yanılgısına sahipsiniz hatta eminim ki çok uçuk fikirler ile dünyayı yeniden düzene sokma hayalleriniz de vardır fakat gerçekler böyle değil işte ve sizin kabul edip etmemeniz ya da bilmiyor olmanız o "gerçeği" yok etmez...Öncelikle bunu olgunlukla karşılamayı öğrenmelisiniz.

Anlamadığınız nokta şu: Dünyanın farklı kıtalarında, aralarında hiçbir iletişim olmayan toplumların sanki ağız birliği yapar gibi aynı mabetleri ya da piramitleri inşa etmiş olmalarıdır. Bu yapıları bugünkü teknoloji ile bile yapmamız çok zordur çünkü öyle matematiksel hesaplar yapmışlar ki aklımızın alması mümkün değil. Taşları hatasız yerleştirmişler ve bizim elimizde şu an öyle bir cihaz yok, yapılan denemelerde en son teknolojik vinç ve elektro optik aletler ile bile başaramadık, bunu anlamakta niye bu kadar zorlanıyorsunuz ki? Bu kadar ileri bir teknoloji o dönem yaşayan insanların hiç de sandığımız gibi ilkel olmadığını gösteriyor. Mağara duvar yazıları dünyanın her yerinde aynı şeyleri anlatıyor ve dinler ile uyum sağlıyor.

Prof. Dr. Sultan Tarlacı ve Prof. Dr. Sinan Canan yıllardır parapsikoloji konusunda araştırmalar yapıyor ve gerek televizyon gerekse de sosyal medya üzerinden ulaştıkları sonuçları paylaşmaya çalışıyorlar fakat sizin gibi bu değişime ayak uyduramayanlar da bu insanları konuşturmamaya çalışıyor ki, gerçekler asla ortaya çıkmasın. Nuh'un Gemisi ile ilgili telefon iddiasında bulunan akademisyeni yurt dışına davet ettiler ve araştırmalarını gel yap dediler, peki bizde ne oldu? Adamcağız sosyal medyada linç edildi, üniversiteden uyarı aldı fakat çok şükür bu insanın söyleyeceklerini önemseyen dünya genelinde başka bilim insanları çıktı.

Yeterli araştırmaya sahip değilsiniz, kaldı ki bu araştırmalarda gelinen son nokta daha ortada yok ve neden bu kadar ön yargılısınız ki? Bırakın birileri araştırsın ve gerçekleri ortaya çıkartsın. Hakikat bu dünyada anlaşılamaz fakat bazı gerçeklere temas etmek mümkündür.

Kesin tavrımın nedeni ise incelediğim kaynaklar arasında asla inkar edemeyeceğim benzerliklerdir ve çok daha iddialı konuşuyorum, çoğu bilim insanı benim ulaştığım kaynakları inceleme fırsatı bulamamıştır. Kimseye bir ispat çabam da yok, bildiğimi paylaşmaya çalışıyorum fakat doğruluğunun teyidini herkes kendi araştırıp yapabilir, benim elimden bu konuda bir şey gelmez.

Nuh'un gemisi ve telefonu gördükten sonra okumayı bıraktım ama önceki kısımlara cevap verebilirim.

Öncelikle bana yaşınız genç deyip kendinizin 9 ila 10 yaşlarında bir çocuğun hayal gücüyle yazıyor olması konusunda yorum yapmayacağım ama size basit bi bilgi: mimari olarak piramit zaten en temel ve basit yapıdır.
Kompleks mimari ve mühendislik yeteneklerine sahip olmayan bi toplum zaten sadece piramit inşa edebilir.

Aklın almayacağı bişey yok.
Sadece fazla masal okuyup fazla etkisinde kalmışsınız.

Sembol ve mantıksal dillere sahip eski uygarlıkların geceleri göğü izlemekten başka yapacak işleri olmadığı için her birinde astronomi doğal olarak gelişmiştir matematik gibi.
Bunlar paranormal şeyler değil.

Aklıma gelmişken, Mısır piramitleri ile güney Amerika piramitlerinin hiç bi alakası yoktur.
Zırvayı bırakın ve doğru bilgi getirin.
Aztek, Maya piramitlerinin tamamı tapınaktır ve ritüeller için dikilmiştir.
Mısır piramitleri ise lahittir.
Mimari olaraksa inşa ediliş tarzları dahi alakasızdır.
Fakat size dediğim gibi, eğer elinizde gelişmiş mimari olanaklar yoksa ama iş gücü olan yerleşik bi uygarlığınız da varsa dikeceğiniz şeyler zaten piramit yapılar olacaktır. Hindistan'da, Çin'de, Avustralya'da göreceğiniz gibi. Anladınız mı şimdi evrimden neyi kastettiğimi?

Yüksek teknolojiymiş. :)

Ufak at da kelebekler yesin.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 14:59 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 14:51 ----------

Tartışmaya mudahil olmak istiyorum :)

Mu- dahil dikkatinizi çekti mi.

mu ! bu ile ne kadar benzer değil mi?

şimdi başka bir kelimeye geçelim; BAŞ-BU-Ğ. bu ların(bunların) başı demek.

türkçede kurallı ses değişmesi vardır. MU zamanla BU şeklini almıştır. yani BAŞBUĞ nun değişimden önceki hali BAŞMUĞ dur. yani Mu ların başı.
sonuç: MU lar TÜRKTÜR. :)

gençler; ncr628 sanırım Üstünkişinin diğer nicki. siteye geldi hemen Lefty mesajlarına yoğunlaştı :)

Lefty; gerçek bu ister inanın ister inanmayın tavrıyla yanlış içerisindedir. böyle tartışılmaz.

Tanrının/tanrıların hiçbir zaman konuşmadığına inanan biri olarak tabiki Lefty'in kendi inacını oluşturmuş biri olduğunu düşünüyorum. bazılarımız inançsız yapamıyor bunu anlıyorum.

Lefty; Biz Tanrının konuştuğuna veya bir şekilde doğrudan veya yönetici dediğin varlıklarla insanlıkla iletişime geçtiğine inanmıyoruz. kuranın; arapların mitleri,kültürleri ile ilgili tarihi bir vesikadan fazlası olduğuna inanmıyoruz. İnsan doğaya,eşyaya manevi anlamlar yükleyen bir canlıdır. ruhçudur. bunlar bize atalarımızdan miras. bu durumun farkına varır ve kuranı tekrar okursan hiçbir yüceliği olmadığını içinde yüzlerce yanlış olduğunu göreceksin. kuranı veya benzeri inançları bize delil gösterip gerçek bu ister kabul et ister etme,ölünce göreceksin gerçekleri !falan demen zaten kuranın sana yüklediği bir düşünce biçimi...

neyse işte böyle :)

Başka bi nickim yok...
Lefty'nin mesajlarına özel olarak yoğunlaşmadım.
Sadece kendisini Alemlerin Rabbi'nin John Franklin Candy olduğu konusunda uyarmıştım, ne yazık ki kendisi kafasının dikine gitme yolunu seçti...
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Başka bi nickim yok...
Lefty'nin mesajlarına özel olarak yoğunlaşmadım.
Sadece kendisini Alemlerin Rabbi'nin John Franklin Candy olduğu konusunda uyarmıştım, ne yazık ki kendisi kafasının dikine gitme yolunu seçti...

Yeni bir üye gelipte koca sitede sadece bir yazara yoğunlaşıyorsa ister istemez şüphe çeker:) bir zamanla bende çoklu nick kullandımdı ve böyle yaptımdı. ayrıca uslubunuz benzeşior. genede beyanınızı esas alıyor ve eyvallah diyorum.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bu konuları detaylı araştırmış birisi olarak son kez söylüyorum, kimseye bir şey ispat etmeye mecbur değilim. Yazdıklarım ortada, isteyen araştırır ve doğru mu değil mi kendisi görür. Sağdan soldan bilgilerle bana meydan okuyup, aklınca alay ettiğini sananları dikkate almadığımı herkes iyi bilir, böylece @ncr628 de öğrensin.

Kimin neye inandığı ya da inanmadığı beni hiç ilgilendirmiyor, bildiklerimi paylaşmaya çalıştım ve daha da yazabilirim ama gerek yok, sonuçta araştırmadan yorumlar geliyor, bu sebeple verdiğim emeğe yazık. İlgi duyanlar kendisi araştırsın lütfen.

@ls2 Çok başarılı bir benzetme tebrik ederim yalnız Mu'lular Türk değil, Türkler Mu kökenli oluyor.

 
Son düzenleme:

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
@Lefty hocam, Bu dünyada sıkıntı çeken insanlar eğer daha önceki yaşam planlarında işledikleri kötülüklerden dolayı bu zorlukları/sıkıntıları çekiyorlarsa; iyi yaşayanlarda daha önceki yaşam planlarında yaptıkları iyiliklerden ve kötülük yapmadıklarından dolayı güzel/refah bir hayat planı yaşıyorsa,

bu durum İslam'ın imtihan mantığı ile çelişmez mi?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
@Lefty hocam, Bu dünyada sıkıntı çeken insanlar eğer daha önceki yaşam planlarında işledikleri kötülüklerden dolayı bu zorlukları/sıkıntıları çekiyorlarsa; iyi yaşayanlarda daha önceki yaşam planlarında yaptıkları iyiliklerden ve kötülük yapmadıklarından dolayı güzel/refah bir hayat planı yaşıyorsa,

bu durum İslam'ın imtihan mantığı ile çelişmez mi?

Kötülük çekenlerin hepsi kötülük yaptığı için bu dünyada acı çekmiyor, bazıları planını bu şekilde hazırlayıp geliyor bazıları da sadece görevli yani plan yolunda işlesin diye kötülük yapıyor veya yaşıyor. Bu yönde almaları gereken dersler varsa kötü olayların olduğu bir plan ile gelebiliyorlar.

Dünyada iyi yaşam sürenlerin işi daha zor, öteki tarafa çok da ağır yüklerle geçme ihtimalleri yüksek çünkü bu yaşamın büyüsüne kapılıp, öteki tarafı unutuyorlar. Bill Gates bu konuda en iyi örneklerden birisidir. Oturduğu ev yanlış bilmiyorsam 123 milyon dolar ve böyle bir evde oturduktan sonra yaptığı hayırlı işlerin bir anlamı kalmıyor. Bu hayatta sade ve lüksten uzak yaşamak gerekiyor.
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
bazıları da sadece görevli yani plan yolunda işlesin diye kötülük yapıyor veya yaşıyor.

Bazıları plan yolunda işlesin diye kötülük yapıyor dediğinize göre bu plan işlesin diye kötülük yapanlar görevli bir memur mu olur, belki de kötülük yapma gibi bir sorumluluk aldığı için daha sonra daha büyük makamlara gelir diye düşünüyorum.

Peki, kötülükler plan işlesin diye yapılıyorsa, bu kötülükleri yapan bedenler ile bu kötülükler başına gelen bedenlerin ruhunun olmama ihtimalini nasıl değerlendirirsiniz,çünkü içeride ruh olmadan bedenler sadece plan işlesin diye göstermelik olarak kötülük yapabilirler, kaldı ki ben önceden de böyle inanıyordum.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bazıları plan yolunda işlesin diye kötülük yapıyor dediğinize göre bu plan işlesin diye kötülük yapanlar görevli bir memur mu olur, belki de kötülük yapma gibi bir sorumluluk aldığı için daha sonra daha büyük makamlara gelir diye düşünüyorum.

Peki, kötülükler plan işlesin diye yapılıyorsa, bu kötülükleri yapan bedenler ile bu kötülükler başına gelen bedenlerin ruhunun olmama ihtimalini nasıl değerlendirirsiniz,çünkü içeride ruh olmadan bedenler sadece plan işlesin diye göstermelik olarak kötülük yapabilirler, kaldı ki ben önceden de böyle inanıyordum.

Kötülerde veya görevli kötülerde ruh bulunmaması mümkün değil çünkü her canlı ya da cansız ruhun kontrolünde tekamül ediyor. Canlı ve cansız da yok aslında sadece bizim algımızda bu şekilde idrak ediliyor.

Her kötü insan ya da kötülük yaşamayı seçen insan görevli değildir, bazıları da kendi isteği ile kötülük yapıyor veya yaptığı seçimler sonucu kötü bir durum yaşıyor. Kişilerin hayat planlarını bilemediğimiz için bizler, cinayet işleyen birisini katil olarak kabul ederiz ama belki de görevli gelmiştir ve insanların tekamülü için çalışıyordur. Kötülükten ne ders çıkar derseniz, aslında bize göre korkunç fakat ruh açısından çok büyük dönüştürücü bir araçtır ve işte biz bu farkı idrak edemediğimiz için, kötü bir olayda isyan ederiz fakat ruh açısından en büyük tekamül aracı kötü olaylardan aldığı derslerdir.

Mevlana Mesnevi'de der ki: "Faziletli insanlara, iyi kimselere daha fazla bela gelir, çatar. Çünkü sevgili, güzellere daha fazla cilvelenir."
Mesnevi c. VI, 1108

Bela gelen insan şayet sabır gösterebilirse öte alemde çok hızlı yol alır ve cennete kolayca ulaşır fakat biz genelde isyan ederiz ki bu da çok ağır yük demektir.

Tekrar sorunuza dönersek, kötü insanların da ruhu vardır.
 
Son düzenleme:

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Kötülerde veya görevli kötülerde ruh bulunmaması mümkün değil çünkü her canlı ya da cansız ruhun kontrolünde tekamül ediyor. Canlı ve cansız da yok aslında sadece bizim algımızda bu şekilde idrak ediliyor.

Her kötü insan ya da kötülük yaşamayı seçen insan görevli değildir, bazıları da kendi isteği ile kötülük yapıyor veya yaptığı seçimler sonucu kötü bir durum yaşıyor. Kişilerin hayat planlarını bilemediğimiz için bizler, cinayet işleyen birisini katil olarak kabul ederiz ama belki de görevli gelmiştir ve insanların tekamülü için çalışıyordur. Kötülükten ne ders çıkar derseniz, aslında bize göre korkunç fakat ruh açısından çok büyük dönüştürücü bir araçtır ve işte biz bu farkı idrak edemediğimiz için, kötü bir olayda isyan ederiz fakat ruh açısından en büyük tekamül aracı kötü olaylardan aldığı derslerdir.

Mevlana Mesnevi'de der ki: "Faziletli insanlara, iyi kimselere daha fazla bela gelir, çatar. Çünkü sevgili, güzellere daha fazla cilvelenir."
Mesnevi c. VI, 1108

Bela gelen insan şayet sabır gösterebilirse öte alemde çok hızlı yol alır ve cennete kolayca ulaşır fakat biz genelde isyan ederiz ki bu da çok ağır yük demektir.

Tekrar sorunuza dönersek, kötü insanların da ruhu vardır.

Ben sadece tecavüz gibi insanlarda infial oluşturan büyük kötülüklerde fail ve mağdurun ruhunun olmadığını düşünmüştüm (yani algılayan/hisseden ruhtan bahsediyorum) bu arada bana göre bence Cengiz Han ve Moğollar'da görevli gelmiş ve insanların tekamülü için çalışmışlardır:)
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Ben sadece tecavüz gibi insanlarda infial oluşturan büyük kötülüklerde fail ve mağdurun ruhunun olmadığını düşünmüştüm (yani algılayan/hisseden ruhtan bahsediyorum) bu arada bana göre bence Cengiz Han ve Moğollar'da görevli gelmiş ve insanların tekamülü için çalışmışlardır:)

Olabilir tabii. Çoğu bilim insanı, lider, filozof ya da farkında olmadığımız ama büyük işler yapan birileri görevli olabilir ya da kötü gördüğümüz birileri de ancak biz algılayamıyoruz.
 

ncr628

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Nis 2018
Mesajlar
32
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu konuları detaylı araştırmış birisi olarak son kez söylüyorum, kimseye bir şey ispat etmeye mecbur değilim. Yazdıklarım ortada, isteyen araştırır ve doğru mu değil mi kendisi görür. Sağdan soldan bilgilerle bana meydan okuyup, aklınca alay ettiğini sananları dikkate almadığımı herkes iyi bilir, böylece @ncr628 de öğrensin.

Kimin neye inandığı ya da inanmadığı beni hiç ilgilendirmiyor, bildiklerimi paylaşmaya çalıştım ve daha da yazabilirim ama gerek yok, sonuçta araştırmadan yorumlar geliyor, bu sebeple verdiğim emeğe yazık. İlgi duyanlar kendisi araştırsın lütfen.

@ls2 Çok başarılı bir benzetme tebrik ederim yalnız Mu'lular Türk değil, Türkler Mu kökenli oluyor.


Önce bilgiyle inancı, zırvayla da bilgiyi ayırdetmeyi öğren, ondan sonra öğretmenlik yapmaya kalk.
Aksi takdirde senin neyi dikkate alıp almadığını umursadığımı sanmaya devam edeceksin çünkü. :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst