Seslenme odası

tanrı var mış ..tanrı yok muş...laf ı güzaf ...insan kendi varlığının nedenini anlamalı önce...hiç işe yaramayan eşya kasada durur mu?insan o çok güvenli kasasına değersiz hatta neye yaradığını bilmediği şeyi koyar mı? biz varlığın tadını bu dünya ile tattık ki tattığımız şeyler tadabileceklerimizin ve tadılabileceklerin çooook sınırlı hali ...e böyle değer verdiğimiz dünyaya bizi kim koymuşsa ? bizim için çok gereksiz masraf etmiş diyebilir miyiz?evet ise cevap ...muhtemelen kendini bilmediğinden..hayır ise cevap..bırakalım artık laf ı güzaf ettiğimiz yeter...

Para ile iktidar arasındaki iliski:
"piskopos hazretleri!! Eğer bizlerin mal varlıklarımız olursa ,onları korumamız icin silahlarımızın da olması gerekir"
Fakat Aziz Francois d'assise kırdaki malikanelerine kapanmış eski derebeylik manastırları anlayışından yüz çevirir ve gidip sehirlerin çok yoksul yeni kitleleriyle ilgilenir

Beşiktaş tayım trafik Ortaköy yönüne tikali ama ondan da kötüsü Beşiktaş'ın durumu . Taraftarlara yazık oldu be 4 tane kendi evinde ah ah

.....................................................................................................................................................

iuflsfozkn' Alıntı:

Beşiktaş tayım trafik Ortaköy yönüne tikali ama ondan da kötüsü Beşiktaş'ın durumu . Taraftarlara yazık oldu be 4 tane kendi evinde ah ah

Genişletmek için tıkla ...

Hayat alakasız şeylere gebedir.


(belki beckett etkisi...)


: )

erkekler ağlamaz...
yalan belki de yanılgı..erkeklerin ağladığını anlamak için onlardan göz yaşlarını göstermelerini mi bekliyordun...yanılmışsın arkadaş..
bugün murat arkadaşımla tartışmış olduğumuz konuda onu üzdüğümü fark ettim ..üzüldüm murat arkadaşım üzüldüğüne üzüldüm.keşke öfkelerimize hakim olabilsek

Harem’e yanaşıyor arabalı vapur; insanlar koşarak iniyorlar. Bu telaşları niye? Bekleyenleri olmalı!
Çoğu; bir bekleyeni olmasının ne büyük bir hediye olduğundan habersiz..

Ey Aşk; seni nasıl özledim, bilemezsin! Çevremi saran aşıkların renklerine hasretim. Bir cüzdanın içinden, sevilenin sararmış bir resmi çıksın istiyorum. Okurken, gözlerinden dökülen yaşlarla mürekkebi bozulmuş mektuba dalıp giden birini görmek istiyorum. Çok mu eskidim, özlediklerim mi çok eski?

Ne zaman şu Kızkulesi’nin önünden geçsem, adını fısıldarım.
Sanki kıyıdan el sallar hayalin.
Bilir İstanbul beni, sırlarımı, ikimizi.
Beşiktaş’tan Kadıköy’e uzun sürer yolculuk ve hep yüreğimin orta yerine yerleşir bir sızı.
Her sokağında bir anım olan Üsküdar, göz kırpar kimse görmeden, gülümserim.

Gözümden bir damla akar, rüzgarla savrulur, bir martıya çarpar.
Sendeler bir an martı çünkü bilir gözyaşıyla denizin suyu arasındaki farkı.
Bir anda geminin etrafını martılar sarar.
Sen, eşlik ediyorlar sanırsın ama martılar hep, o bir damla gözyaşının sahibini arar…

acaba sessizlik de bir cevaptır diyen doğru söylemiş olabilir mi? nedense cevap vermek istesem de biliyorum ki o beni sırf ben olduğum için dinlemeyecek .bu durumda konuşmamak daha iyi ya da yazmamak..e peki bu tavır da bir cevap ise ve karşındaki bu sessizliğini onay olarak alacak ise
eğer öyleyse durum vahim ...düşünsene seni anlamak istemeyen birine laf anlatmaya çalışmak ???? ne kadar doğru...
hani insanın bazen oturup mezar taşlarına dert yanası gelmiyor değil? yalnız bir sorun var onun sessizliği seni onayladığı anlamına gelmiyor!!


....not: bugünü çarşamba diye yaşamışım bunu saat 16-17 gibi öğrendim...neyse bir gün fazlam var o halde..

Büyüdükçe "miş" li masal zamanını düşleyerek, her hikayenin olmasa da kendi hikayemin kahramanı olarak, evvel zaman içinden çıkıp, gökten düşmek, mürekkep gibi, yeni bir sayfaya

HİÇ BİR YALAN , KENDİSİNİ ÖRTMEK İÇİN SÖYLENEN YALANLARDAN DAHA KÖTÜ OLAMAZ.
ALLAH BİLE YARGILAMAK İÇİN KIYAMET GÜNÜNÜ BEKLİYOR.


bir film ararken forumların birinde gördüm ve paylaşmak istedim

merhabalar ...
tırı vırı arkadaşıma hoş geldin demeliyim..ve yazılarıyla renk kattığını hatta çok keyifle okuduğumu da söylemeliyim...

umuda koşarken yollarda ayakların kanayacak elbet
ufuktaki resme bakarak sabret
sen hiç gördün mü bal yapmayan bal arısının kovanda tutulduğunu
az dişini sık sabret umutlar bir gün yeşerecek


bu şeyi neden yazdığımı değil nasıl yazdığımı söyleyeyim....
hayatında hep hedefleri olan sürekli yetişmek ,ulaşmak istediği bir yeri olan ben sanki bazen yoruluyorum hareket etmekten ...bir yerde sabit dururken mesela 3-5 kişiyle bir kaç bardak çay yudumlarken iç sesler başlıyor fısıldamaya "burda harcadığın vakit sanki boşa geçiyor gibi kardaş kalk iki hayır hasenat yap " kabaca söylenecek olursa bu tür sesler..bu sesler hiç susmayınca bazen dur yeter diyesin geliyor .kendimi hep gerilerde görmek de ayrı bir ıstırap..işte böyle bir ruh halinin eseri...
elif şafak sevenlere siyah süt ü tavsiye ederim
nirvana ve dostlara selamlar

kulun hak katında had bilen olması sen gibilere mahsus dostum
halinin devamını ve hesabının kolaylığını dilerim

iuflsfozkn' Alıntı:

merhabalar ...
tırı vırı arkadaşıma hoş geldin demeliyim..ve yazılarıyla renk kattığını hatta çok keyifle okuduğumu da söylemeliyim...

umuda koşarken yollarda ayakların kanayacak elbet
ufuktaki resme bakarak sabret
sen hiç gördün mü bal yapmayan bal arısının kovanda tutulduğunu
az dişini sık sabret umutlar bir gün yeşerecek


bu şeyi neden yazdığımı değil nasıl yazdığımı söyleyeyim....
hayatında hep hedefleri olan sürekli yetişmek ,ulaşmak istediği bir yeri olan ben sanki bazen yoruluyorum hareket etmekten ...bir yerde sabit dururken mesela 3-5 kişiyle bir kaç bardak çay yudumlarken iç sesler başlıyor fısıldamaya "burda harcadığın vakit sanki boşa geçiyor gibi kardaş kalk iki hayır hasenat yap " kabaca söylenecek olursa bu tür sesler..bu sesler hiç susmayınca bazen dur yeter diyesin geliyor .kendimi hep gerilerde görmek de ayrı bir ıstırap..işte böyle bir ruh halinin eseri...
elif şafak sevenlere siyah süt ü tavsiye ederim
nirvana ve dostlara selamlar

Genişletmek için tıkla ...

Teşekkür ediyorum yüreğinize...

umuda koşarken yollarda ayakların kanayacak elbet
ufuktaki resme bakarak sabret
sen hiç gördün mü bal yapmayan bal arısının kovanda tutulduğunu
az dişini sık sabret umutlar bir gün yeşerecek
....

Ayaklarım ve ellerim kanıyor ken, neden dişim sıkmalıyım?
yetmedi mi o resmi kanımla boyadığım?
arı kovanında mutlu, çöp sokmasa insan oğlu
ben dişimi sıkarım da, divan ne zaman haşır dedikleri o gün nezeman?

Haftaya (6 Mart 2011) 15. Türkiye Liseler Arası Felsefe Olimpiyatlarına katılacağım. Çok mutluyum!!!

Talha.CAN' Alıntı:

Haftaya (6 Mart 2011) 15. Türkiye Liseler Arası Felsefe Olimpiyatlarına katılacağım. Çok mutluyum!!!

Genişletmek için tıkla ...

Mutluluğuma mutluluk katıldı. Olimpiyatlara bir hafta kala Felsefe Aşığı rütbesine atladım ve şuan internet cafede mutluluktan ağlıyorum.

Talha.CAN' Alıntı:

Mutluluğuma mutluluk katıldı. Olimpiyatlara bir hafta kala Felsefe Aşığı rütbesine atladım ve şuan internet cafede mutluluktan ağlıyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Dilerim hep böyle mutluluktan ağlarsınız

kötü bir başlangıç bu gün için umarım yarınıma bişey olmaz

Gece telefonum şarjda, telefondan girmişim Felsefe.NET'e girmişim. Saat 3:00 oda arkadaşkarım uyuyor ve ben de yerde uyuyakalıyorum. Felsefeyle yatar kalkar oldum ne güzel!

Talha.CAN' Alıntı:

Gece telefonum şarjda, telefondan girmişim Felsefe.NET'e girmişim. Saat 3:00 oda arkadaşkarım uyuyor ve ben de yerde uyuyakalıyorum. Felsefeyle yatar kalkar oldum ne güzel!

Genişletmek için tıkla ...

talha can yatar kalkar olman çok güzel mi soru işareti can kardeşim ....yaş farkımıza mahsuben kardeş diyorum..umarım haddimi aşmıyorumdur.
ama net fikrim yarışma heyecanını çok iyi anlıyorum ama biraz uzaklaş bence doğal süreç daha iyi sonuçlarıda beraberinde getirebilir üstelik.