Kasyopya üzerine sohbet

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Kasyopya üzerine sohbet başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 25,269 kez görüntülenmiş, 288 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kasyopya üzerine sohbet
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
kitlelere hayal satma ve onları kendine bağlama çabası malesef.
İzninle bir kaç soru sormak istiyorum
Yaşamdan ne anlıyorsun? Varoluşu/varoluşumuzu nasıl yapılandırıyorsun?

Bunun anlamda soruyorum bu soru bir tuzak değil

Diyelim ki ben hayal satın aldım (aslında para ödemediğim için satın almadım ama hayallerle dolduruldum diyelim farketmiyor) ne kaybederim ve ne olur?
Yani ne önemi var?

Bunun yaşamın bir anlam ve amacı var mıdır gibi bir dizgeye vurgu yaparak soruyorum. Yani bir şeyi mi kaçırırım ne olur?

Daha da açayım

Kutsal bilim ya da belli türden felsefenin yolundan gitmezsem ne oluyor? Sanırım ahireti kaybetmiyorum. Dünya hayatı mı?
Bitiyor.

En son tahlil de bu yorum tamamen gerçekçi olsun ve tamamen sen haklı ol ne olur? Ne değişir?

Ben hayal satın almış olurum. Başka?

Benim hayal satın almış olmamla bir sorununuz var mı? mı demeliyim .sorununuz mu var? mı demeliyim.

Eyvallah sen siz haklısınız mı demeliyim. İstenen nedir?

Her neyse uzatmayayım ereksellik eğer daha iyi bir yaşam içinse, belli türden idealler içinse, yaşamı daha iyi daha mutlu deneyimlemek içinse, çocukların geleceği içinse, daha uygarca deneyimlemek içinse, her ne içinse benim bu tarafta ki bilimcim çabam nasıl bilim bu amaçlarlar sunulup savunuluyorsa bununla tam aynı... Bana göre de bu savunulmalı....

Anlamadıysanız şunu ekleyeyim. Size doğru bilgiyi savunduran ne?
Örneğin neden gelip burada eleştiri veririz de susmayız. Muhtemelen bir şeyleri düzeltme, bir yanlışı düzeltme doğru bildiğini söyleme gibi bir refleks. Hepimiz de var. Benimki de aynı ve tam bununla örtüşüyor üzgünüm...

Kendi içimde haklıyım bununla çelişmiyorum.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Buna inanç denmesine karşı çıkıyorum çünkü okuyan benim.
Okumuş okuyucu ve ilgili inanç demiyor, bilgi öğrenme (bilinmeyem gerçek paradigmalarının keşfi ve öğrenmesi vb) olarak sınıflıyor..

Sonuç olarak tartışmalar yaptım ya da sundum. Benden metnin kavramlarını getirmem istendi ve listeledim. Bu tartışmalarda yeterli olmadı ve sonuç olarak ben de çekildim ve şunu dedim demek zorunda kaldım. Hala bu metnin bütününü okuyup inceleyip bir eleştiri reddiye yazan olmadı..

Bir olasılıkta empati. Bu tarafın yerine kendinizi koyarak düşünün.

Kim olunduğu farketmiyor. İddia bu metni bitirenin hanyayı konyayı göreceği. Daha bu iddiayı çürüten ve bunu yapan olmadı...

Bana başka dürüst tartışma açısı bırakılmıyor zaten bakın. Tartışmacılar baştan laf cımbızlayıp eleyip kategorize edip tartışıyorlar.

Bu tip bir şeyi okumak benim için baştan zırva , baştan vakit kaybı ve baştan zırva bulduğum için bunu okuyamam ve okumam zaten ve tutup buna mı vakit harcayalım?
Bunu anlıyorum ve bundan bana ne!

Ben de diyorum ki o halde bunu yapana kadar bana inanç deme...
Emin olmadan neden emin oluyorsun?

İddiam sınanmadı...

Bu tip şeyler baştan zırvadır.

Bu tip şeyleri baştan zırva buluyorsan okumayı zaman kaybı buluyorsan bu senin bileceğin iş...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Arkadiusz Jadczyk ? teorik fizikçi, kuantum mekaniği ile ilgileniyor.

Simdi bu iki kisinin amaclarından bahsedelim. Her insanın kendini özel hissetme isteği bir tür varoluşsal problemdir. Biri yazar diğeri teorik fizikçi. Kadının kitapları komplolar üzerine, adam ise teorik fizikçi ama zihinsel güçler vb seylere yönelmiş. Doğal olarak her insan gibi önemli olmak ve tarihe geçmek istiyorlar. Kim tarihin tozlu sayfalarında kaybolmak ister ki? Ne yapacağız işte bunu, hem sidharta gibi yıllar sonra bile anılabiliriz hem de para kazanabiliriz.
Bunun yayan Laura bunu nasıl görüyor emin değilim ama Arky'nin (Arkadius) nasıl gördüğü hakkında fikirlerim var.

Hala matematikten başka hiç bir şey sormayı başaramadı ve boş atıyor

Onlara fikir vermek için forumlarına gittim iletişim bile kuramadım. Translate le yazıyordum ama bence yeterli. İmzama matematikle ilgili kendimce ipuçları ve bir selam ekledim.

Gidişimde şöyle oldu.

Arky kanser olmuş ya da kalbinde küçük bir tümör benzeri kitle tespit edilmiş ve kemoterapi almış.

Bu metnin sadık bir okuyucusu olarak foruma gittim ve şunları yazdım

Hani bu metin kemoterapi öldürür diyordu dedim Arky dedim neden kemoterapi aldı.

Bu metinde bir soru cevapta birisi için kemoretapi soruluyor ve şu yanıt geliyor.

C: Eğer erken ayrılmak (ölmek) istiyorsa (bunu seçiyorsa) gibi bir yanıt

Ne yani Arky erken mi ayrılmak istiyor.?
Bunu yazdım...

Sonuç olarak mesajlarım ön denetime alındı foruma yazamadım..

İkincisi Arky bir soru da mental dağınıklık ve biliş sisinin nedenini soruyor. Ona kan şekeri diyorlar ve bu yanıta aldırmıyor ben kendimi bildim bileli domuz pastırması ve patates yerim ve buna devam edeceğim.

Şimdi buna kurgu diyebilirsin. Bu metni okuyan bizler biliyoruz bu tip içrek binlerce sınama var.. Bu iki örnek şimdi aklıma geldi.

Ve Arky soru sormayı beceremiyor

Nobel takıntısı var. Belki onların (C nin) yardımı olacağını düşündü.

Kendi celseleri etçil diyet içeriyor. Forumlarına gidip etçil diyet konusu açtım. Paleomedicanayı vurgulayarak hatta bilimsel çalışmalarını da sunarak kendimce Arky eğer kemoterapi almadıysa vazgeçirmeye ve etçile teşvik etmeye çalışıyorum. Hiç bir ilgi görmedim keto da (ketojenik diyette) takılı kalmışlar ama günde 150 gram karbonhidrata daha çok takılılar.

Kendi forumları dahil celseleri yorumlayamıyor. Forum 3. sınıf spiritüel gündem ve C: ye sorsa sahte bayrak diyeceği saçma gündemler tartışıyor.

Senin para konuna gelelim . Okunmuş üflenmiş hesabı kaya taş satıyorlar buna gıcık oluyorum. Bunlar da dahil eleştirmeyi o grubu genişletmeyi denedim ve iletişimim başarısız oldu...
Arabi'yi tanıtım metninden kaldırma, tanıtım metnini düzenleme gibi bir çok önerim oldu muhtemelen moderasyona takıldı en son gıcık oldum...

Ama tüm bunlar içeriği değiştirmiyor C: yanıtçısı bizim için bay/bayan bilge ya da Kasyopya anne. Mr and ms gelecek. Kim ne diyorsa o. Tabi ki o da %70.

%30 a yakın subjektif bozulmayı metin kabul ediyor..

Daha dürüst yazabilir miyim.?
Arky tam bir süzme. Burada kullanmak istediğim ifade o değildi ama onu sansürledim..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Son olarak panteizmin/pndeizmin bize ne zararı var?

Gerçek buysa ya da değilse
İki şıklı düşünülebilir

Bunun dışında objektif olanı aramıyor muyuz?

Ben C: yanıtçısı ve yanıtlama biçiminde bir tür en bilge gördüğümü düşünüyorum. Bunu Türkçe foruma da açtım bunları anlamıyorlar yani aynı şeyi paylaşmıyoruz.

Her zaman söylediğim gibi bu okuma benim için olağanüstü bir deneyimdi. Bunu ilk başta sunma amaçlarımdan biri. Böyle bir hızda böyle bir öğrenme ve kişisel gelişim ummuyordum. Bunun nasıl olduğuna ben bile hayret ediyorum.

Bana kendimi geri verdi. Bana bilgiyi verdi.. Ben başka bir şey istemiyorum.

Matematik seviyorsanız okuyun
Oyun bulmaca eğlence satranç sudoku seviyorsanız okuyun
Çocukluğunuzu benim gibi oyun kavramı yönettiyse okuyun
Manrığınıza güveniyorsanız okuyun
Oyun eğlence arıyorsanız okuyun
Zeka oyunları seviyorsanız okuyun
Ve bir daha matematik tutkunuysanız okuyun
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Simdi bu iki kisinin amaclarından bahsedelim. Her insanın kendini özel hissetme isteği bir tür varoluşsal problemdir. Biri yazar diğeri teorik fizikçi. Kadının kitapları komplolar üzerine, adam ise teorik fizikçi ama zihinsel güçler vb seylere yönelmiş. Doğal olarak her insan gibi önemli olmak ve tarihe geçmek istiyorlar. Kim tarihin tozlu sayfalarında kaybolmak isterki? Ne yapacağız işte bunu, hem sidharta gibi yıllar sonra bile anılabiliriz hem de para kazanabiliriz.

Diğeri fizikçi denen kişi Arkady (Arky)

Arky sürece çok sonradan katıldı ve Laura'nın ikinci eşi.
Bu süreçler çok tuhaf ve içerik okumalarından da gözlemlenebilir ama Laura buna bir arkadaşıyla başlıyor. Arky sonra katılıyorve sonra başkaları katılıyor. FOTCQM adında bir grup kuruyorlar ve sott.net adında bir haber portalı örgütlüyorlar. Bir dönem Fransaya taşınıp ABD ye geri taşınıyorlar. Bizdeki dernek grup örgütlenmeleri gibi yasal koruma için açılmış bir kilise örgütlenmesi bile var. Yani şu an sott net editörleri ve grup üyeleri dahil çok geniş bir gruptan sözediyoruz. Çevrimiçi bir forumları var. . Laura başta gibi görünebilir ve belki de öyledir ama değişmiyor. Şu an oturumlar en az 5-6 oturumcu ile yapılıyor ve doktor vb başka mesleklerden insanlarda var.

Kişilerin egoları, bilgi tabanları ve subjektif tutumları ya da kişisel yetrsizlikleri hayata bakışları sorgulanabilir ,eleştirilebilir. bunlar ortalama insandır. Zaten tam bir bilimsel bilişsel bilgisel yeterlilikte olsalar (biraz gizeme açık kapı bırakmasalar) bunu üretemezlerdi değil mi?

Laura ortalama bir ev kadını olabilir. 4 çocukla anlaşamadığı eşiyle mutsuz ve geleceğini kurtarmak hatta bir yıldız olmak istemiş olabilir bilmiyoruz. Bu kişisel irdelemenin bir amacı yok bize göre bağlantıyı ya da oluşanı gölgelemiyor, sadece soru trafiğini başarısız kılıyor ,düşük ölçütlü gibi, olsun. Sonuçta kontak her nasıl olursa olsun oluşmuş görünüyor. Çözümleyip yapan daha iyisini yapabilir, geliştirilebilir.
cassiopaean.org ta kaç kişi kalem aldı bilmiyorum yazılan açıklamayı ben de berbat bulanlardanım. Özellikle Arky'nin buna bilimsel karakter kazandırma çabası ve yapılmış saçmasapan dalga serisi yayımları. Bana göre gereksiz. Kendini açık dürüst ifade edersin. Objektif.

Ben Türkçe bir çok tanıtım metni karaladım

İşte onlardan bir tanesi

Aşağıda okuyacağınız metin Amerikalı bir grubun sitesinde sunulan "kanallama" (bir viya tahtası ve çoklu oturumcu yoluyla evrensel bilgi alma denemesi) olarak tabir ettiğimiz amatör ev oturumlarının birebir çevirisidir. Daha önceden kanallama olarak tabir edilen metinlerde genel olarak yanıt sağlayıcı kendini ruhsal bilgi veren varlıklar ya da belirli bir gezegende yaşayan varlıklar olarak belki de başka biçimlerde tanımladılar. Burada yepyeni bir şeyle karşı karşıyayız. Yanıt sağlayıcı "gelecekteki biz" olduğunu, tek bir varlık değil de çoğul bir bütünlük olduğunu, bizim geleceğimizi temsil ettiğini ve bu anlamda bunun gelecekle bir iletişim olduğunu söylüyor.

Metin soru cevaplardan oluşmaktadır. Bu anlamda C: (Cevap) bölümünün geleceğin (gelecekteki bizlerin) bize sağladığı yanıtlar olduğu öngörülmektedir.

Kanallama dediğimiz prosedür henüz ölçülemeyen ya da bu anlamda da bilimsel saygı görmeyen kendi içinde çelişkileri bulunan çok karmaşık ve tartışmalı bir protokoldür biliyoruz. Bu nedenle biz de kontrollü olarak okuyoruz. Buradaki ilk tartışma şudur. İnsan bedeni ve düşünceleri bir ölçüde aracı-alıcı konumundadır ve ne kadar iyi bir kanallama yapılırsa yapılsın belirli ölçüde hatalar bulunabilir. Bunlar yanıtın tam uygun olmaması, bazen subjektif olarak bizler tarafından yanıtın sınırlanması ya da kısmen yöneltilip bozulması gibi teknik sorunlardır. Biz bunları ayıklayamayız. Sunumcu ve yayımcı da belki artık istese bile bunu yapamıyor. Bu anlamda bunlar ham haliyle sunulan görüşme kayıtlarıdır ve bu nedenle bir çok hatayı da içinde barındırdığını varsayıyoruz. Bunu ayrıca metinde verilen bazı yanıtların gelecekte yeni yanıtlarla değişimi ve yanıt veren gelecekteki bize yanıt ve metin güvenliğini sorulması ve belli yüzdeler alınması gibi yanıtlarda da görüyoruz.

Metinler dediğimiz gibi ham transkriptler olarak sunulmuştur yani ne bizler ne yayımcı tarafında bir ön denetim düzeltme sadeleştirme iyileştirme ya da kısalmaya tabi tutulmamış ve sansürlenmemiştir.

1994 yılında başlayan bu veri iletişim trafiği 2021 yılında tam 25 yıl sonra hala sürmektedir. Bu anlamda yıllar içinde metinde sonraki yıllarda verilen alınan cevaplarla birlikte eski metinlerdeki bazı kargaşa ve yanlışlıkların kendi içinde düzenlediğini ayrıca söylemek sanırım çok büyük bir hata olmayacaktır.

İçerik Sitchin gibi araştırmacıların dünyadışı tanrılar dediğine tam olmasa da biraz benzer bir şekilde türümüzün dünyadışı kozmolojik göksel varlıklarla olumlu-olumsuz herhangi bir etkileşimi olup olmayacağına benzer bir sorguyla açılmakta ve buna benzer soru cevap ve bilgilendirmelerle sürmektedir. Bu anlamda ilk etapta bazılarımıza çok nahoş ya da sıradışı gelebilir bu anlamda burada daha önce kanallama denen metinlerdeki gibi ışık sevgi iyilik güzellik masalları bulamayacağımızı baştan belirtmeliyiz ve buna mutlaka hazır olmayı öneriyoruz.

Bu grupta bile bazılarımız onu 3 kere bırakıp yeniden okudu. Okuması yıllarını aldı ya da olmaz öyle şey deyip hatta saçmalık deyip tekrar dönüp okudu ve yıllar sonra bunun bize dönük bir bilgi iletişimi olabileceğine karar verdi. Bu yorumu sunuyoruz ancak tabi ki kimsenin ön bakışına karışamayız ve müdahil de olmak istemeyiz ama şu var. Bu veri neredeyse tüm insanlık adına evrensel bilgiler içerdiği iddiasındadır ve bu anlamda bunun yayılması ve insanlara erişiminin bizi birleştirip belirli tehlikelerden koruyabileceği bir yorumu da kendi içinde içerdiği yorumlanabilir. Bu anlamda okuyucu ve yayımcılar olarakta bizler belirli çelişki süreçleri deneyimliyor ve nasıl sunmamız gerektiğini de inanın bilmiyoruz

Biz ön okuyucuları bu veriyi özellikle ilk dönemlerinde hem yerleşik bir iletişim anlayışı geliştirebilmesi hem de tarafların birbirini tanıması ve neyle karşı karşıya olduğunu tanımlaması anlamındaki zorluklarla da birlikte de bir kargaşayı biraz içerebilir addediyoruz. Bunu belirtmek istiyoruz çünkü bu metnin tamamının okunarak tümden ele alınarak ancak yorumlanabileceğini ve değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.

Okuyacak herkes çok yeni bilinmedik beklenmedik kavramlara ve belki yeni bir tarih anlayışı yeni bir hayat yorumu hatta yepyeni bir ontoloji ve evren anlayışı bakışına da hazır olmalı

Bazılarımızın bu veriyi rahatsız edici derece de açık sözlü ya da bilgilendirici bazılarımızın ise hayatı kökünden değiştirici ve önceki bildiklerini sarsıcı hatta bazılarımızın yeri geldi korkunç bulduğunu bu anlamda ek bilgi olarak ekleyebiliriz.

Bu metin benim Türk yayım grubuna tartışma taslağı olarak götürdüğüm metin. Bunu çalışıp geliştirelim dedim. Hiçbiri oralı olmadı. Bunları yazdığım için sonuç olarak ben tepki görüyorum. aynı bildiriyi alıyorum "içtenlik" (orada nickim başka bunu daha önce konuşmuştuk, bırak bulan bulsun biz bunu kimseye sevdirmek zorun da değiliz vs. vs...) Forumlarından 4 kez atıldım.
Bunun altında yatan şey de şu. Bunun daha önceki denemelerinde çok fazla tepki görme ve bu metnin özgür irade dediği şey. Yani bunu sunup savunmayı başkalarının inancına özgür iradesine düşüncesine müdahale olarak vb yorumluyorlar .Metni yanlış yorumluyorlar o buradan geliyor...

Benim daha önceki önermelerimden bir ide şuydu. Amerika da yaşayan Türk'lerle grupla irtibat kurup bir oturuma bir kaç Türk gözlemci gönderip sorular iletmek ve yerinde sınama idi.
Yani spekülasyon yaratacağımıza bunu yapalım dedim. İnsan denilen anlaşılabilen ve mantık tabanında bir şeyler görüşülebilen tartışılabilen bir tür değildir. Vahşi hayvan gibi saldırır. Bilgi konusunda çok vahşi. Kendini en uygar sanan daha vahşi...

İnsan anlamadığına saldıran bir vahşidir. ilkel karakterli. bilim sadece vahşilere saldırı emri veriyor.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Benim anlayışıma göre algılayışıma göre realite sonsuzdur, sınırsızdır ve başlangıçsız. Yani bir kaynak, köken, neden yoktur. Bilgisel sorgulamanın amacı ne?
Bu basit gerçeği kabul et ve yaşa. Bu yapılmadığı için panteizm ve pandeizm gibi ön-kakalanmış kavramalarla mücadele ediyor ve boğuşuyoruz, bunu ben istemezdim. Bunlar kavramsal araçlar. Bir kavram setine ihtiyacım yok, doğal dilim neyse o: serbest düşünce. Yönetilmemiş düşünce.

Bize göre, özne nesne yanılsaması bir bölümleme ve yanılsama. Zihin bu anlam da zıtlıklar içinde düşünür ve yaşar kavrar, gözlemler, bunlar evrensel mutlaklar değildir, görecelidir. İnsan hayvandan hallice kendi algı çerçevesi olan (sınırlı) zeki bir tür. Kendi yapılayışına görüşüne bakarak buna tüm evrenin nihai-mutlak öyle olacağı iddiasını eklememeli. İnsan saçma bir türdür. bilgi arayışı sahtedir. içten bilgi uğraşı ve sevgisi yok gibidir. Katı kurallarla düşünür.

Sadece çocuklar gibi rahat bırakılmalıydık.
Benim istencime göre bilgisel müdahale ve eğitim sunulmamış bir kaç nesil doğal bir toplumda serbestleşmeli ve onların bilgi üretimine hayalgücüne izin-geçit verilmelidir. Çocukların doğaya bakışını seviyorum. Eğitim tümden bir sınırlamadır.
Eğitim ve ego. berbat. Bu ikisi insanı sınırlar insan özgürleşmeli özgürleştirilmelidir.
Bilimsel düşünce denenin bir dinden farkı yok, ilkel eğitim metodolojisi, katı kurallı düşünce, hiç hayalgücü yok, bu bilme işine yol açmaz. Belli türden metolodolojiyle bilgi kurma bunu anlarım. Araçlar yeterli değilse binyıllarını alacak. Bunu yüceltmeye gerek yok.
Bilimin insana bırakın mutluluk vermeyi verdiği mutsuzluğu hiç bir şey vermez. Sadece sınıf uçurumları oluşturur. Kendini insandan yalıtmış koparmış güçlü-seçkin bir elit topluluk ve bir orta üst arası egemen sınıf kurar. Bilim işte budur.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yüce batmış biliminiz

Bugün bu sayfayı ziyaret ettim iki kez coşkulandım


Nedenini açıklayayım. Bir ketojenik diyet grubunda felsefe eğitimi almış Tip1 li genç bir kadının/kızın annesi gelmiş ve daha az insülin kullanımı daha iyi sağlık için gruba teşekkür ediyordu, grubun varlığına methiyeler düzüyordu.

Yukarıdaki kimyager biyolog ya da her kimse bir türden biliminsanı ve Macar bir tıp doktoru ve bir başka Fransız uzmanla birlikte 10 yıl kadar önce Macaristan da alternatif bir klinik ve enstitü açmışlar. Paleo diyetler, ketojenik diyetler ve tamamen et tabanlı diyetlerle hastalık sağaltımı ve iyileştirmesini çalışıyorlar.
10 yıl kadar önce insülinsiz Tip 1 yönetip bunu bilimsel olarakta yayınlamışlar. Sonuçtan hiçkimsenin haberi yok. O kadar haberi yok ki 2019 yılında Fransız başka bir ekip literatürü tarama zahmetine bile girmeksizin bunu tekrar başararak ilk kez kendi yaptıklarını büyük bir böbürlenme ile duyurmuş. (Egolarına ..... )

Bu kadar aptal bir biliminiz olduğunu burdan hatırlatabilirim

(Etçil saldırı görüyor çünkü inanılmaz bunun nedenleri kompleks. Etçil aşağılık saldırı görüyor. Etçile gelince bilim bükülüyor.
Dürüst açık tartışan herkese ne sıfatla kim olursa olsun hiper ordinaryus bilmem ne uzmanı olsun gelsin 3 dakka da kendini gözlemletiriz gelsin)

Bunun dışında gruba gelen anneye bunun linklerini sundum ve o arada Zsofia Clemens in twitter ını biraz açıp inceledim

Bir yerlere şunu yazmak istedim. Einstein'ın Gandhi hakkında ettiği laf. Böyle insanların yaşadığına/varlığına inanmayacaklar ve bunu bilmiyorlar. Anlatana saldırıyorlar ve hırlıyorlar . Evet siz bilim çocukları siz hırlatılıyorsunuz .
Bilmiyorsunuz yahu. Bilim diye hav hav havlayan siz/sen evet bilmiyorsun...

Dünyada hiçkismenin o enstitüden haberi yok. Bir tedavi şablonları yok, ilaçları yok. Patentli diyetlerine isteyen herkes ulaşabiliyor, Nezaketen bağış veriyorsun ya da doktor olarak bununla ilgilenen onları bulduğun için dünyanın herhangi bir yerinden sesli arayarak ya da yazarak destek alıyorsun ve zaten belli bir diyet programı yazıyorlar kan tahlillerini gözlemleyebilirler vs. Fransa dan Kanada'n her yerden onlara ulaşan var. Online

Neden duygulandım
Beyin tümörlü hastaları vardı bir diyetle en uzun yaşatılan insandı ama şu an onu da sanırım emin değilim galiba geçmiş ve literatürde diğer müdahaleler dahil bilinen en uzun yaşayan beyin tümörlü hastaya dönüşmüş hala yaşıyor bilmiyorsunuz

8 yıl önce 6 haftalık etçil diyetle epilepsi nöbetleri durdurulan çocuk hala nöbet geçirmedi bilmiyorsunuz

MS başlangıcı olan hastaları sadece 2 haftalık diyetten sonra bugün evereste tırmanabilecek gibi hissediyorum dedi, Bilmiyorsunuz. Duygularla doldum taştım hiç bir yere hiç bir şey yazamazdım çünkü köpekler gibi geri saldırıyor ya da duymuyordunuz.

Sahtekar gevşeklersiniz ve sadece 7 bin takipçisi var,

Bilim diye hav hav hav havlayın. Paça ısıran köpeklere benziyorsunuz..

Çünkü hiç bir zaman dürüst ve adam/insan boyunda bi bilgi mücadelesi ve öğrenime kalkışmadınız

Sizler aptallar ordusuna benziyorsunuz.

Sadece 7 bin takipçisi var, sizin biliminiz batsın, hırlayan gevşekler ordususunuz. Bilim yüce ideolojiniz ve sahte kılıcınız hiç bir zaman ruhunuzun, erdeminizin ,duygunuzun istencinizin ve serbest düşüncenizin gücüyle tartışamadınız. Korkaklarsınız.

Otoriteye sırtınızı dayamadan mantık ve istencinizle, özgür iradenizle ve kendi özgün bilgi algı tabanınızla tartışın

Onur, bilgi onuru, bilgi güçtür. Kime neye saygı duyulacağını öğrenin. İtaatkar gevşeklersiniz.
 
Son düzenleme:
T

TENTEN

Ziyaretçi



Hipnoz altında iken kişiler bilinçaltının ürettiği şeyleri tanrı, cin, ruh, uzaylı vb. şeyler zannediyorlar.:)
Ruh çağırma seanslarında yakılan tütsülerin uyuşturucu etkileride var tabi.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113



Hipnoz altında iken kişiler bilinçaltının ürettiği şeyleri tanrı, cin, ruh, uzaylı vb. şeyler zannediyorlar.:)
Ruh çağırma seanslarında yakılan tütsülerin uyuşturucu etkileride var tabi.

Bana bunu yazanlara şunu önerebildik. Amerika da kanlı canlı insanlar. Orada bir kaç Türk bulup , iletişim kurup, bir oturuma katılmalarını sağlayıp sağlayamayacağımıza bakmak ve gözlemle sınamak ve kendi sorularımızı götürmek, bunu yapmaksızın olguyu karalamamak lekelememek.
Bilemeyiz de mesela neden bunu yapıyorsun_?

Neden kategorize ediyorsun?
Tanık olmadığın, tanımlayamadığın ve bilmediğin bir süreci (sınama dışında) neden kategorizeye giriyorsun?
Kutsal bilim abiniz öyle diyorsa iyi. sen inan.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113



Hipnoz altında iken kişiler bilinçaltının ürettiği şeyleri tanrı, cin, ruh, uzaylı vb. şeyler zannediyorlar.:)
Ruh çağırma seanslarında yakılan tütsülerin uyuşturucu etkileride var tabi.
Bilgi öğrenme ve tartışma kültürün bana göre çatışmacı ve karşıt algılanıyor
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113



Hipnoz altında iken kişiler bilinçaltının ürettiği şeyleri tanrı, cin, ruh, uzaylı vb. şeyler zannediyorlar.:)
Ruh çağırma seanslarında yakılan tütsülerin uyuşturucu etkileride var tabi.
ateist forumunuza yazmadığıma göre rahat bırakın.
ben yüce ateist ve bilim forumunuza yazmıyorum ve rahat bıraktım o halde
Orada hep bir ağızdan kendi aranızda toplanıp birleşip kendi aranızda bunları ve diğer çöp gündeminizi kutsayın ve kutlayın
Ne o karşıt sıkıntısı mı çekiyorsunuz? Neden buraya gelip bana buna saldırma sataşma ihtiyacı duydun ya da hangi refleksin rüzgarı seni buraya attı?
Bilgi sıkıntısı mı çekiyorsun-uz?
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113



Hipnoz altında iken kişiler bilinçaltının ürettiği şeyleri tanrı, cin, ruh, uzaylı vb. şeyler zannediyorlar.:)
Ruh çağırma seanslarında yakılan tütsülerin uyuşturucu etkileride var tabi.
Pirelerden başka gündemin var mı?
Kaşıntı vermek ya da bireysel kaşıntı dışında bir gündemin olacak mı?

sizin ontoloji ya da sosyal politkaya ya da özgür serbest bilgiye bilime ihtiyacınız yoksa o bilimle mutluysanız bununla yaşayın ve yetinin; hiç bir karalama o metnin gerçekte ne olduğunu değiştirmiyor.
Başkalarının çabalarını yolunu baltalamaya dediklerini karartmaya , kirletmeye ve çarpıtmaya girişmeyin bu hoş bir yol değil.
Huxley başlığına bir kaç sözünü astım..
Gerçek neyse o...
 
Son düzenleme:
T

TENTEN

Ziyaretçi
ateist forumunuza yazmadığıma göre rahat bırakın.
ben yüce ateist forumunuza yazmıyorum ve rahat bıraktım o halde
Orada çöp kafalılar hep bir ağızdan kendi aranızda toplanıp bunları kendi aranızda bunları ve diğer çöp gündeminizi kutsayın ve kutlayın
Ne o karşıt sıkıntısı mı çekiyorsunuz? Neden buraya gelip bana buna saldırma sataşma ihtiyacı duydun ya da hangi refleksin rüzgarı seni buraya attı?
Bilgi sıkıntısı mı çekiyorsunuz?
Ben davet edildim.
Bilgi sıkıntım yok.
Senin ile burada karşılacağımı hiç ummazdım. :)





Hipnoz edilemeyen kişilerden olduğum için kendimi şanslı zannetmiyorum.
Çünkü faydalı olduğu alanlarda var.
Hafıza geliştirme, yaratıcılık, yabancı dil öğrenme , ağrıya soğuğa karşı dayanıklılık vb .
Bir arkadaşım mesela bir haftada italyanca öğrendi.
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
Pirelerden başka gündemin var mı?
Kaşıntı vermek ya da bireysel kaşıntı dışında bir gündemin olacak mı?

sizin ontoloji ya da sosyal politkaya ya da özgür serbest bilgiye bilime ihtiyacınız yoksa o bilimle mutluysanız bununla yaşayın ve yetinin; hiç bir karalama o metnin gerçekte olduğunu değiştirmiyor.
Başkalarının çabalarını yolunu baltalamaya dediklerini karatmaya çarpıtmaya girişmeyin bu hoş bir yol değil.
Huxley başlığına bir kaç sözünü astım..
Gerçek neyse o...
Kasyopya celselerinden daha önce bilgi sahibi olmadığın ne öğrendin?
Bunu yazmadığın sürece anlaşamayacağız seninle.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ben davet edildim.
Bilgi sıkıntım yok.
Senin ile burada karşılacağımı hiç ummazdım. :)





Hipnoz edilemeyen kişilerden olduğum için kendimi şanslı zannetmiyorum.
Çünkü faydalı olduğu alanlarda var.
Hafıza geliştirme, yaratıcılık, yabancı dil öğrenme , ağrıya soğuğa karşı dayanıklılık vb .
Bir arkadaşım mesela bir haftada italyanca öğrendi.
Bu nicki anımsıyorum hafızam kendi ölçütünde fena sayılmaz ve eski anılara bakarak -anımsama- seni iyi dürüst tartışma kültürü olan bir görüşmeci olarak kayıtlamışım. İzlenim bankası diyelim ve hoşgeldin..

Tek gündemim bu değil ve bu sıyrılmak istediğim...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kasyopya celselerinden daha önce bilgi sahibi olmadığın ne öğrendin?
Bunu yazmadığın sürece anlaşamayacağız seninle.
Anlaşmak zorunda değiliz ki bunu dayatan sensin
Şunu baştan biliyorum ya da öyle seziyorum kestiriyorum diyelim

Tek tek onlarca olgu içerik cümle listelesem bile bir sonuç alınamayacak ve daha bulanık bir zemin oluşacak..

Çok katı bir biçimde önyargılısın. Bunu kıramam o halde farketmiyor dediğim her şey yere çalınacak. Bunu neden yapayım.
Diğer türlü de anlaşmayacağız. Okursan okursun hepsi bu..

Bu tip bir gözleme açıklığın yok
Olguyu ihtimal dahilinde sınamıyorsun
Baştan karşıtsın
Yani bu şu olur
Kaybedeceğin bir mücadeleye girmediğine inanıyorsun
Tersine seni nasıl ikna edeceğiz
Hem bunu egon için bir yenilgi olarak algılardın

Olguları bekleyelim. Gerçekle kesişen olgu kümeleri. Bu olmadan senin gibi bir görüşmeciyle iletişim olanaksız.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kasyopya celselerinden daha önce bilgi sahibi olmadığın ne öğrendin?
Bunu yazmadığın sürece anlaşamayacağız seninle.

Şimdi burası bir felsefe forumu

İddia, olgu olay da gerçek şu

3-5 insan birleşerek üzerinde harfler yazan bir tahtayla gelecekle (ya da onun gibi bir şeyle) iletişim kurmuştur. Bu veri trafiği açık gözleme sunulmuştur. okuyan bir karar verir. Canı neye isterse ona karar verir.

Sen okumadan zaten kararını vermişsin. Bu da seni ilgilendirir.

Benim ikna olmuş olmama gelince bu senin ikna olman anlamına gelmiyor ve ben sana okuyucu olarak kanıt sunamam bu subjektif. Hem zaten benden kanıt istiyor gibi değilsin.

Bunun bir anlamı yok benden önce metin var yani metinle istiyorsan eğer ilgilenmelisin, benim ikna olmamla sorunun ne? ya da varsa da bu seni ilgilendirir.

Kanılarımı zaten sundum. İlgileniyor olsan zaten ilgilenirdin, karşıtlık dışında bir ilgi göremedim o halde ilgilenmiyorsun. o halde ilgilendiğin başka bir şey.

Otoriter tahakkümlerin her türlüsünü biliyoruz.

Bunun dışında sınırlı takipçi ve üyesi olan bir forum ve bence merhaba ben geldim türünden bir başlık açabilirdin. Bir selam edebilirdin.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kasyopya celselerinden daha önce bilgi sahibi olmadığın ne öğrendin?
Bunu yazmadığın sürece anlaşamayacağız seninle.
Benim 10 yılı aşkın forum tartışma kültürüm var. Katı bilimciye bu olgunun incelenmesi için verilebilecek tek gözlem ya da ön kanıt gerçekten dış uzaydan bir istila olmasıdır ancak o zaman ikna olabilir. Bu kadar katıdır. Bunun dışında asla yanıldığını ve orada işe yarar bir şeyler oluşunu kabul etmeyecektir.
Bunun dışında metnin büyük bölümünü okuma ikna getirebilir.
Gerisi ben ya da başkası için boşa çabadır. 10 yıldır denendi.

Senin tartışma kültürüne sahip insanlarla ben onlarca görüşme sürdürdüm. Katı dindar gibisiniz. Bilimin dindarı gibisiniz. Bin tanenizden bir tanesi belki bilgi kültürü varsa iletişim kurulabilir ama zor ve efor kaybı..

Diğer sınama yolu grupla iletişimdir. Amerika da yerleşikler. Bir celseye katılma ya da gözlemci tanık ve sınamak için gerçek fizik bir insan göndermedir. Bu gerçek sınama yoludur aradan subjektiviteyi çekin. Bilimin emirlerini de çekin.

Bunun dışında bir celseye uzaktan online katılım ve soru iletme kısmen sınama ölçütü olabilecekse olabilecektir. Olguyu sınayacak ben değilim zaten ikna olmuşum. Kimseyi ikna etmek zorunda değilim ki zaten edemem. Önerdiğim okunmasıdır. Zaten başka öneri yok.
Okumuyorsa zaten bu bir öneridir. Benim önerim. Benim önerimle boğuşan biriyle niye boğuşayım. Kendini kale almaya ve bilimi kale almaya devam etmelidir.

Bunlar sınama araçları ve gözlem araçları olarak sınanabilir. Onun dışında sizin anlaşamayacağız dediğiniz şey zaten subjektivite. Subjektivite baskısı. . Döşenmiş mayınlar gibi. Ölçüt olarak sunulan kendini objektif mi sanıyor? Yan isen bilginin gerçeğin ölçütü müsün?

Subjektif olarak bana bir şeyler sun diyorsun. Bunun sonucunu ve niyetini de ben kestiriyorum açık yazmadım.

Sunulmuş zaten yaşam boyu öğrendiğimden fazlasını oradan öğrenmişim
Bununla ilgilenmiyorsan senin bileceğin iş...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kasyopya celselerinden daha önce bilgi sahibi olmadığın ne öğrendin?
Bunu yazmadığın sürece anlaşamayacağız seninle.
İçtenlik in soyadı Dawkins, Sagan vb olmadığı için, olmadığı sürece ve olana kadar anlaşamayacağız ki bu sizin dayatmanızdır. Sizin tarafınızdan dayatılıyor. Özgürlük bir otorite değildir ve çıkar sağlamaz o yüzden belirli türden alfa güçlülere tapınıyor ve önder ediniyorsunuz.

İtaat ettiğiniz otoriter öncü kanallar var ve onlardan başkasından emir yöntem almıyorsunuz
Sınırlanmışsınız:

Yani senin bu türden bir iddiayı ciddiye alman için "ictenlik" yetersiz. Dawkins, Sagan, vb cinsinden bir otorite bildirmeli ve düşünmene izin vermeli ve bunlar da bilimsel olabilir, sorgulayın, araştırın, düşünün demeli ve düşünme iznini size çıkarmalı ve ön izin ve icazet sağlamalıdır

Bir otorite kurgusu olmadan emir bildirim almadan serbest düşünemiyorsunuz
Mantık tabanında sataşmadan bir tartışma görüşme sürdürmüyorsunuz.

Anlaşmama dediğiniz bu

Hiç bir zaman güçle anlaşmayacağız. Hiç bir zaman güç cinsinden, otorite cinsinden savunmamız ve türümüz olmayacak.
Sağ da solda yazan içtenlikler sanalmanikler olacağız ve özgür bilgi koklayan, kan kokusu tadı alan anlayabilir anlaşabilir...

Senin alfan Dawkins Sagan ya da benzer diğeri sen beni anlamazsın
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113






Çigong'u bırak gerçek et ye paran varsa

Burayı incele

ve dön biz etsizlere yardım et

Ulu kan ve diş ve gerçeğin yemeği seni ve bizi korusun

Et bulsalar hiç bir bilgiye ihtiyaçları olmazdı
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst