Kasyopya üzerine sohbet

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Kasyopya üzerine sohbet başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 25,579 kez görüntülenmiş, 288 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kasyopya üzerine sohbet
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sanalmanik,

Bazı kötü niyetli ırklarla, İsrail ve Amerika'nın anlaşma yaptığı bilgisi doğru hatta Kanada Savunma Bakanı da bu konuda üstü kapalı bilgi vermişti fakat dinler ile bu ırkların bir alakası yok.

Amerika'nın uzay polisi - uzay savunma gücü kurması detayını hiç kimse önemsemiyor fakat en kritik nokta bu aslında ve kime karşı hazırlık yapıyorlar diye düşünmek gerekiyor.

Kasyopya Celseleri, bana göre bu kötü niyetli ırkın bir planı ve işgal öncesi bazı insanları kendi taraflarına çekme çabası gibi görünüyor, bu riski dikkate almalısın bence...

Anladım Lefty yorumun için de teşekkür ederim...
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
monoteizm; kendi dışında sahip, kendinden ayrı sahip arar
ben ilişkisini ve ben bilincini de varlıkla ve oluşla dolaylı bir ilişkiye ve iletişime sokuyor

öncelikle şunu şöyleyim ben yaratıcı/tanrı falan aramıyorum artık. bizim duygularımız ve aklımızın çok çok üzerinde bir varlık olarak (tanrı/yaratıcı) varolabileceğine ihtimal veriyorum sadece..

frommûn dedikleri varoluşcuların dediklerine yakın şeyler. kiierkegaard bu ikiye bölünmüşlüğü (insandaki sonlu ve sonsuz öğelerin çatışkısı) iman sıçraması yaparak tanrıya sonsuz teslimiyetle aşarken.(hristiyandır) diğerleri camus,sartre tanrıyı yadsır, insan varoluşunun sorumluluğunu kendi üstüne almalı derler.

frommun bu alıntısından anladığım, hayvani tarafımıza vurgu yapmış. tanrıya bağlanmayı sürüye ait olmayla ilişkilendirmiş. tanrıda sanal alfa sanırım.(toplumlar büyüyünce tek sürü lideri haliyle olamaz ve en güçlü lider olarak sanal bir sürü lideri yaratılır(tanrı)

şimdi anlamadığım frommda ölümün bizde çatışkı ve haliyle bunalım yarattığını, haliyle buna çözüm aradığımızdan bahsediyor gibi. ben ruhçuluğun temelinde bilinmezlik ve ölüm var diye düşünüyorum. fromm ile benim düşüncem uyumlu gibi yani.(başka deyişle niye bu adamı alıntıladın)

ve özetle monoteist kafayı bırakıp ,tanrı aramayı bırakıp kasyopya veya daha başka olasılıklara mı açayım kendimi? açığım zaten (en azından bilinç düzeyinde, bilinçaltımı bilemedim:))

ha şunuda sorayım amerikalı hatunla ingilizce konuşuyor bu kasyopyalılar değil mi? dilllerin evrildiğini biliyoruz ,gelecekte şimdiki zaman nasıl anlaşıyorlar? başka deyişle kavramlar aynı mı kalmış?

**
yaw o kadar uzun yazmışınki dağıldım:O biraz kısa yazmaya çalış lütfen Sanalmanik::O
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ha şunuda sorayım amerikalı hatunla ingilizce konuşuyor bu kasyopyalılar değil mi? dilllerin evrildiğini biliyoruz ,gelecekte şimdiki zaman nasıl anlaşıyorlar? başka deyişle kavramlar aynı mı kalmış?

Bnular çok subjektif yorumlar oalcak ancak böyle bir izlenim edindim.

Fromm Freud ve Jung-un uzantısı gibi olsa da Marksçılığa yakın ve sanırım bence Marksın sevgi hakkında söylediklerinden de öğüt ve ilham almış biri. Jung kadar ruhçu değil-Tanrı kavramı yok.
ve bence yaşam boyu Marksçılığa yaranmaya ya da eklemlenmeye ve ya da Markçılık ve Marksizimde eksik gördüğü insansal çözümlemeler ve insanbilim gibi bir ögeyi oraya katmaya çalışmış gibi...

Fromm olanı olduğu gibi aktarmaya ya da objektif ve bilimsel bir çözümleme içermeye ve üretmeye çalışmış gibi duruyor...
Marksın sosyalbilim ve ekonomi politikte yaptığını insanbilimde ,insanbilim ayağında deniyor bence

Fromm-u niye aktardım. Ölümü kabullenmeme denildi... Benzer şeyler söylüyor..
Forumm
İnsanın sevgi ve bütünlenme ihtiyacı dediği ya da doğayla ve olanla ya da diğerleriyle bütünlük duyma ihtiyacı dediği ya da yalnızlığı, kendi başınalığı ve soyutluğu dediği bu durumlarla başedememe ya da bir yadsıma mekanizması olarak, işkoliklik, seks, vb. bir çok durum ve bağım olarak dışavurulur diyor.

Aslında bu adamı alıntılama sebebim tam bu değil.

Ölümü ele alma da ama benim oyuncağımı aldı gibi bir durum var. Yani ağlamak ve mızmızlanmak için üretilen haklı bahane ve aracı gibi ölüm.. Bunu anlatamadım. Anlatmam da çok zor...
Ölüm yasadır ve objektiftir. Herkes buna tabidir. Ama eksik halkalar var tabi...

sorayım amerikalı hatunla ingilizce konuşuyor bu kasyopyalılar değil mi? dilllerin evrildiğini biliyoruz ,gelecekte şimdiki zaman nasıl anlaşıyorlar? başka deyişle kavramlar aynı mı kalmış?

Bu soru çok karmaşık. Bunu metin yanıtlayabilir...
Gelecek geçmişi görüyor biz geleceği göremiyoruz
İşin aslı gelecekte de bir akışkan zaman var, geçmişte de ve bu ikisinin arasında hala belirsiz bir zaman... bu çok karmaşık...
Dede torununa sen benim geçmişimsin diyebilir.. Ama torun ve dedenin zaman çizelgesi farklı

bu sorunun teknik deformasyonunu yapmam-açmam için binlerce sayfa yazmam gerekir o yüzden yanıt verilmedi
bir de o yanıtı vermeye çalışsam subjektif bir sürü alanda çatışacağız bu da görüldü

ama aşağıyla bir yanıt deneyeceğim ve uzunluğunu kısalığını bilmiyorum. tabi ki ikinci seçeneğin sonuçlarını da
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ha şunuda sorayım amerikalı hatunla ingilizce konuşuyor bu kasyopyalılar değil mi? dilllerin evrildiğini biliyoruz ,gelecekte şimdiki zaman nasıl anlaşıyorlar? başka deyişle kavramlar aynı mı kalmış?

Öncelikle bunu bende bilmiyorum. Metinden edindiğim bireysel fikrim ve kendi katmalarım-yorumlamlarım olacak
Metnin içerdiği bir kaç kavramının bunun için öncelikle açılması gerekiyor
birincisi; yoğunluklar ve katmanlar halinde varoluş
İkincisi ise; iki/çift formasyonlu varoluş (bu eril dişil gibi değil ama -bilinmeyen diğer yarı ;anti-yar-ı)
,

Öncelikle
Varoluş, renkler ve biçimler gibi katlar -katmanlar ve yoğunluklar halinde.
Burada gelecek dediğimiz en üst kat ya da katsızlığın ve katsız durumun bir altı aynı zamanda -6.yoğunluk
(Neden? 7 kat/yoğunluk var ama 6 kat var çünkü 7 bir tür skala birliği gibi diğer altının toplamı-birleşimi ve kendi gibi ama hem çekirdek hem merkez hem de dış daire gibi)

İkincisi de içedönük/benedönük ve dışadönük/bizedönük varlık gibi iki varlık formasyonu var. Bencil tersi varlık...
(Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama bencilin tam tersi biz de sencil mi? Bizcil-herşeycil. bir ben kavramı yok, ben merkezi yok- dışa dönük merkez. Geniş bir varoluş algısı. Anti-ben ve ters ben diyoruz, anti-oluş /gayrı-oluş -diğer küre gibi. Bu kadar açabiliriz. Metin okuyan kimse de açamıyor çünkü anlanmıyor. bunu bir çok şekilde açmayı denedik. olgu odaklı ben gibi. bilinç kendi odağını temsil ediyor-bilmiyoruz)

Burada gelecek dediğimiz bizedönük ya da tümedönük varlık yani ben algıları yok gibi... Ben odağı herşeyi ve tüm varlığı ifade ve işaret ediyor gibi ya da benzeri
ya da çoğul bir algı formasyonu var ve bu durum karmaşık, bende bilmiyorum ya da tanımlanamaz-bugünkü aklı ve bilgiyi-perspektifi aşıyor

Mavi bir ana renktir ama kırmızı ve moru içinde taşır...karmaşık...

Saf bilinçten oluşan bir varoluş düzlemi olarak tanımlandı. Fizikselliğe indirgenemez oluşu ise iki kere tanımlandı.

Sonuçta burada gelecek dediğimiz için, bu tip bağlantı kurulduğunda, bizim dilimizi konuşmak ya da öğrenmek çok kolay

Burada gelecek denilen psikoloji kuramlarındaki yaklaşık üst ben ya da süperegoya işaret ediyor

Dilsiz ol gene konuşurlar-eğer istersen
ki konuşan sensin...

Kuramsal olarak Kasyopyalı sensin ya da benim-eşit ;ya da sayılan budala köpek- ona da eşit...

(Yeryüzünde iki metin hariç hiçbir metin bu kavramı/kavramları bu kadar açıklıkta barındırmıyor. Kendi sınıflamasına ve kendi sınıfına dair içerik diyoruz. Geçmiş hiç-bir içerik ya da olguyla eşdeğer tutulamaz -eşdeğer sınıflanamaz, eşdeğer pazarlanamaz diyoruz. Kendi sınıfına dair içerik diyoruz. Okült-mistik-metafizik ruhçu ne dersek diyelim.... Metodolojik bağlamı ile alıp yanyana eşlendiği içeriklerin hiçbiri ile aynısal ya da benzer bir kıyasta yanyana aynı bağlama oturmuyor.
Tanımlanan kavram eğer gerçekse iletilebilecek sözde bilgi denilen herhangi veri ya da donenin çok çok çok ötesinde ve dışındadır..
bu metnin içinde öğretim var-öğrenim var başka hiç bir şey yok. korkulan buysa... )

Hani diyorlar ya muhammed-in yüzü suyu hürmetien yaratılmış .
Sırf bu olgunun oluşması, gözlemlenmesi ve çözümlenmesi için ya da çözümlenmesi pratiği ve zihin dinamiği pratiği için ikili ya da çoklu sonsuz içiçe aktivitesi ve gözlemi için bir kaç evren-cikle birlikte son bin-kaç yıl yaratılabilirdi sanırım...
Ben o metnin içinden geçerken yaşadıklarımı binlerce yaşama değişmezdim...
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
anlamadım ama anladım..tüm varlık bir beyin, bizlerde içindeki nöronlar gibiyiz diyelim..biz tek tek nöronlarken(bilinç), kasyopyalılar hem tek tek hemde 20 şer,200 er,2000 er,20.000 er nöronun birleşmesinden oluşan birleşik bir bilinç mi oluyor yani. (katmanlar)..aslında da 200.000 bin nörön tekiz öyle mi? ve aramızda da karmaşık ilişkiler bağlantılar felan var.

hiç bi sorununda cevabı basit değil maşallah:) biz bundan ne anlıcaz Sanalmanik. gelecekle iletişim kuruldu? ee ne diyolar? ne yapmamız gerek? sizi eğitmek istiyorlar ögretmek istiyorlar? tamam ögretsinler.. ee! başa dönüyorum hiçbir sorunun cevabı basit değil herşey karman çorman:O 5 yıl okusan hala bunlar saçma diyebilirsin(senin cümlen Sanalmanik)

ee? nabacaz böle dostum sen neyin mucadelesini veriyon Allah aşkına!
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
5
anlamadım ama anladım..tüm varlık bir beyin, bizlerde içindeki nöronlar gibiyiz diyelim..biz tek tek nöronlarken(bilinç), kasyopyalılar hem tek tek hemde 20 şer,200 er,2000 er,20.000 er nöronun birleşmesinden oluşan birleşik bir bilinç mi oluyor yani. (katmanlar)..aslında da 200.000 bin nörön tekiz öyle mi? ve aramızda da karmaşık ilişkiler bağlantılar felan var.

hiç bi sorununda cevabı basit değil maşallah:) biz bundan ne anlıcaz Sanalmanik. gelecekle iletişim kuruldu? ee ne diyolar? ne yapmamız gerek? sizi eğitmek istiyorlar ögretmek istiyorlar? tamam ögretsinler.. ee! başa dönüyorum hiçbir sorunun cevabı basit değil herşey karman çorman:O 5 yıl okusan hala bunlar saçma diyebilirsin(senin cümlen Sanalmanik)

ee? nabacaz böle dostum sen neyin mucadelesini veriyon Allah aşkına!

bizim bi şey yapmamız gerekmiyor- doğal olarak olanları sürdürmek ya da doğal geleni yapmak... tavsiye bu
eğitmek istiyorlar değil-eğitim tamamen yanlış kavram.
biz bilgi istiyoruz-istedik ve iletişim kurduk
ama kısmen bilgi-bilgilendirme ve daha çok öğrenime dönük yönlendirmelerden fazlasını sunmuyorlar ve vaadetmiyorlar

ne anlayacağız?
bize kalmış....

Benim mücadelem subektif ve bireysel
Dünyadaki kötülüğe başkaldırı ya da yaşamın üstesinden gelememe
Ya da gerçekten genel kayıtsızlığa karşı bir çaba
Benim içinde doğal olan buydu-bana doğal gelen ya da benim burda doğal olarak olan....
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
anlamadım ama anladım..tüm varlık bir beyin, bizlerde içindeki nöronlar gibiyiz diyelim..biz tek tek nöronlarken(bilinç), kasyopyalılar hem tek tek hemde 20 şer,200 er,2000 er,20.000 er nöronun birleşmesinden oluşan birleşik bir bilinç mi oluyor yani. (katmanlar)..aslında da 200.000 bin nörön tekiz öyle mi? ve aramızda da karmaşık ilişkiler bağlantılar felan var.

hiç bi sorununda cevabı basit değil maşallah:) biz bundan ne anlıcaz Sanalmanik. gelecekle iletişim kuruldu? ee ne diyolar? ne yapmamız gerek? sizi eğitmek istiyorlar ögretmek istiyorlar? tamam ögretsinler.. ee! başa dönüyorum hiçbir sorunun cevabı basit değil herşey karman çorman:O 5 yıl okusan hala bunlar saçma diyebilirsin(senin cümlen Sanalmanik)

ee? nabacaz böle dostum sen neyin mucadelesini veriyon Allah aşkına!

Tüm varlık beyin değil de Panteik bir açılıma benzer bir kozmoloji ama öyle de değil. Varlığın bölümlenmeleri, deneyim ihtiyacı var. Sonsuz çeşitlilikte sonsuz deneyim. İnsan olma kavramının aşılması gerekiyor...

Bilinç için birleşiklik gibi bir kavrama gerek olacağını sanmıyorum. Ayrışıklık bize özgü bir tanım. Benim anladığım o düzlemde ayrışıklık ikilemi yok-varlık böyle yayılmış ve kendini böyle dışavuruyor ama kişinin kendi kavramasıdır asıl olan. İstediği gibi yansıtabilir. Kişi berrak düşüncelerine bakmalı, ne hissettiğine bir bakmalı, toplumun doldurduklarına değil.

Yine de insan olanın kendine özgü bir deneyimi var. Alttan sürekli geliyor ya da bize öyle yansıyor. Çocuklarımızın geleceğini önemsiyoruz .Aynı şeyi pervane gibi döndürecek olduğumuz halde bunu önemsiyoruz. Oysa bizimle aynı dünyayı yaşıyorlar, yaşayacaklar ve aynı şeyi/içeriği tüketecekler. Yeni bir şey olmayacak. Belki daha önce yaşanmamış hiç bir şeyde yaşanmayacak ama sürüyor . Yine de onların ve çocuklarımızın bekasını ve yaşamasını istiyor ve iyliğini umursuyoruz. Bizim hatalarımızı tekrarlamaması için ve hatalardan ders almak için, değişim için bir ölçüde çaba gösteriyoruz. Gelecek denilen böyle bir boyut ve düzlem olmalı..

Benim mücadelesini verdiğim özgün bir maceraperstlik. Giordiono Bruno'nun Kahramanca Delilik dediğine benzer coşkun bir kavramanın eşiği.Fırsatı kaçırmamak-başkalarına tanıtım/yatırım yapmak. Kahramanca Delilik denilenin ya da ona benzer bir şeyin ve yeni coşkunluğun, duyuşun ve biliş benzerinin tadını pazarlıyorduk. Belki de birlikte bir yolculuk fikrini..

İkincil face hesabımda kullandığım bir görsel var. Tarkovsky'nin Stalker'ı (İz Sürücüsü) . Zone diye bir yere insan taşıyor Stalker ve İzcilik ediyor. Geçimini kazanıyor.
Son sonuçta Zone da bir şey yok. Yeni bir şey yok (ve bir şey değişmeyecek) ama yolculuk iyidir, bu arada zaman geçer....
Zone un sonunda hayatın anlamı yok. Hiçbir yerde de yok ve hiçbir zamanda olmayacak. Ama bu coşkunluğu kaybetmek için bir neden mi? Ve yine bir Zone üretmenin nersi kötü?

İnsan ancak diğerlerini (diğerlerinde kendini) bulabilir... Tek merkez aramayı bırakmak ve tüm yönlere dağılmak gerekiyormuş yani şöyle düşün. Sen şuraya şuraya bak. Sen şunu sen şunu yaşa sonra birleştirelim..Heryerde buluşalım. Bir kayıp arıyorsak heryere eşit bakılmalı. Varlıktaki merkez fikri terkedilmeli. Merkezi idare fikri terkedilmeli. Merkezi irade fikri de. Parmenidesin dediği gibi özekten her yana dağılan varlık aslında her yanında.. Her yandan geri toplanan varlık kendinde ve kendi yerinde/içinde... Varlıkta ikincil olan bir varlık sınıfı da yok...
Dil bir işe yaramıyor. Demagoji salatası yer miyiz?
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Tüm varlık beyin değil de Panteik bir açılıma benzer bir kozmoloji ama öyle de değil. Varlığın bölümlenmeleri, deneyim ihtiyacı var. Sonsuz çeşitlilikte sonsuz deneyim. İnsan olma kavramının aşılması gerekiyor...

Bilinç için birleşiklik gibi bir kavrama gerek olacağını sanmıyorum. Ayrışıklık bize özgü bir tanım. Benim anladığım o düzlemde ayrışıklık ikilemi yok-varlık böyle yayılmış ve kendini böyle dışavuruyor ama kişinin kendi kavramasıdır asıl olan. İstediği gibi yansıtabilir. Kişi berrak düşüncelerine bakmalı, ne hissettiğine bir bakmalı, toplumun doldurduklarına değil.

Yine de insan olanın kendine özgü bir deneyimi var. Alttan sürekli geliyor ya da bize öyle yansıyor. Çocuklarımızın geleceğini önemsiyoruz .Aynı şeyi pervane gibi döndürecek olduğumuz halde bunu önemsiyoruz. Oysa bizimle aynı dünyayı yaşıyorlar, yaşayacaklar ve aynı şeyi/içeriği tüketecekler. Yeni bir şey olmayacak. Belki daha önce yaşanmamış hiç bir şeyde yaşanmayacak ama sürüyor . Yine de onların ve çocuklarımızın bekasını ve yaşamasını istiyor ve iyliğini umursuyoruz. Bizim hatalarımızı tekrarlamaması için ve hatalardan ders almak için, değişim için bir ölçüde çaba gösteriyoruz. Gelecek denilen böyle bir boyut ve düzlem olmalı..

Benim mücadelesini verdiğim özgün bir maceraperstlik. Giordiono Bruno'nun Kahramanca Delilik dediğine benzer coşkun bir kavramanın eşiği.Fırsatı kaçırmamak-başkalarına tanıtım/yatırım yapmak. Kahramanca Delilik denilenin ya da ona benzer bir şeyin ve yeni coşkunluğun, duyuşun ve biliş benzerinin tadını pazarlıyorduk. Belki de birlikte bir yolculuk fikrini..

İkincil face hesabımda kullandığım bir görsel var. Tarkovsky'nin Stalker'ı (İz Sürücüsü) . Zone diye bir yere insan taşıyor Stalker ve İzcilik ediyor. Geçimini kazanıyor.
Son sonuçta Zone da bir şey yok. Yeni bir şey yok (ve bir şey değişmeyecek) ama yolculuk iyidir, bu arada zaman geçer....
Zone un sonunda hayatın anlamı yok. Hiçbir yerde de yok ve hiçbir zamanda olmayacak. Ama bu coşkunluğu kaybetmek için bir neden mi? Ve yine bir Zone üretmenin nersi kötü?

İnsan ancak diğerlerini (diğerlerinde kendini) bulabilir... Tek merkez aramayı bırakmak ve tüm yönlere dağılmak gerekiyormuş yani şöyle düşün. Sen şuraya şuraya bak. Sen şunu sen şunu yaşa sonra birleştirelim..Heryerde buluşalım. Bir kayıp arıyorsak heryere eşit bakılmalı. Varlıktaki merkez fikri terkedilmeli. Merkezi idare fikri terkedilmeli. Merkezi irade fikri de. Parmenidesin dediği gibi özekten her yana dağılan varlık aslında her yanında.. Her yandan geri toplanan varlık kendinde ve kendi yerinde/içinde... Varlıkta ikincil olan bir varlık sınıfı da yok...
Dil bir işe yaramıyor. Demagoji salatası yer miyiz?

diyelim hakikat bu. (ki bu dediklerinizde felsefecilerce söylenmiş şeyler zaten)

köpek örneğine dönersek bizim için bu hayatta yapacak bişi yok yani, gene böyle yaşamaya devam .. ee noldu şimdi? gelecekten haber aldıkta noldu?
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
ilk dil nasıl? oluştu.ve sonraki diller neden? farklılaştı.coğrafi koşulların farklılığı ve
toplulukların ilk oluşma anındamı? yoksa daha öncemi? bu konu hakkında int. kaynak yok.
atarsam tutarsa şöhret olurum mantığı hakim int ortamında, sizler için söylemiyorum ciddi ciddi
kaynak olduğunu düşünen sitelere lafım.
zaman makinası icat edilsede kim? haklıymış görsek, bunaldık artık boş hipotezlerden lafim size değil yine o siteleredir.
bence dil çok işe yarıyor, örnegin ingilizce dünyaya hakim dildir, bunu doların güçünden ve amerikanın dev ekonomisinden anlıyoruz. bu dil sayesinde milyonlarca insan zengin olmuştur alın size kapitalizm tepe tepe kullanın diyor, roscvild ailesi.

kesin bilgi diye bir bilgi kaynağı yoktur, yaymıyalım.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
diyelim hakikat bu. (ki bu dediklerinizde felsefecilerce söylenmiş şeyler zaten)

köpek örneğine dönersek bizim için bu hayatta yapacak bişi yok yani, gene böyle yaşamaya devam .. ee noldu şimdi? gelecekten haber aldıkta noldu?

Yani ..
de ben aldım siz almamış gibi görünüyorsunuz
Bu yüzden aldıkta ne oldu sorunun yanıtı sizde
Alırsanız alınca açıklarsanız seviniriz
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
kesin bilgi diye bir bilgi kaynağı yoktur, yaymıyalım.

Kesin olmayan bilgi kaynaklarına göre kesinsizlik kesinsizliği
ya da kesinsizliğin kesinsizliği
Kesinsizlik kesin midir? kesinsiz midir?

kesin bilgi diye bir bilgi kaynağı yoktur, yaymıyalım.

Yukarıdaki önermeye göre hiç bir bilgi kaynağı kesin değil ve hiçbir bilgi kaynağını bu yüzden yaymamalı.
Eğer bir şeyin yayımı için kesinlik ya da kesin bilgi kaynağı olmak bir ölçütse...
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Yani ..
de ben aldım siz almamış gibi görünüyorsunuz
Bu yüzden aldıkta ne oldu sorunun yanıtı sizde
Alırsanız alınca açıklarsanız seviniriz

gerçekte hissettiğim şu;

kasyopya içeriği uçuk kaçık geliyor. (uzun zamandır okumuyorum gerçi ama milli güvenlikle ilgili yazdıklarınızı ve eskiden gelen hatıralarımı baz alıyorum)

haliyle zihnimde yer bulamıyor, zihinde yer bulamayınca duygular itiyor, duygular itince de ilgim ve motivasyonum düşüyor..ve haliyle anlamaya çalışmıyorum.(ister istemez)

site orada duruyor sanırım..sırf sizdeki bu tutkunun hatırasının aklıma düştüğü bir zamanda, belki bir gün tekrar uğrayabilirm..
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Yukarıdaki önermeye göre hiç bir şey kesin değil ve hiçbir şey yayılmamlı. Eğer bir şeyin yayımı kesinlik ya da kesin bilgi kaynağı olmak bir ölçütse[/QUOTE]

bu konudaki önermem şudur, kesin bilgi konusunda hemfikiriz, kesin bilgi nedir?
kesin olan nedir? önce bunu netleştirelim istiyorum, :)
evet haklısınız yukarıdaki önermeye göre kesin bilgi yoktur denmiş yani aslında
siz tezimi destekleyici yorum yapmışsınız, ama farketmemişsiniz,çünkü benim önermem
tezden çok kesin bilginin kaynagıdır,nedir? bu kaynak henüz ispatı olmuyan olgular
kaynakmış gibi gösteriliyor,tıpkı kosyopya deneyi gibi.,önermeden çok örnekler
çoğaltılabilr, örneğin şempanzenin ortak atasının bir soyu ile insan dnasının ortak atasının % 98 uyumluluğu gibi hipotezler kaynakmış gibi gösterildi yıllardır, ama ara geçiş fosilleri bile
hayali olarak çizildi,işte biz buna kesinleşmemiş kesinlik diyoruz sanırım anladınız. :)
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
gerçekte hissettiğim şu;

kasyopya içeriği uçuk kaçık geliyor. (uzun zamandır okumuyorum gerçi ama milli güvenlikle ilgili yazdıklarınızı ve eskiden gelen hatıralarımı baz alıyorum)

haliyle zihnimde yer bulamıyor, zihinde yer bulamayınca duygular itiyor, duygular itince de ilgim ve motivasyonum düşüyor..ve haliyle anlamaya çalışmıyorum.(ister istemez)

site orada duruyor sanırım..sırf sizdeki bu tutkunun hatırasının aklıma düştüğü bir zamanda, belki bir gün tekrar uğrayabilirm..

Ls2 sen tek bir okuyucusun . Kaldı ki bireysel ısrar sunamam. Hele hele bunu içeriğin birincil elden okuyucularının ve ilgililerinin olmadığı bir yerde tek başıma hiç yapamam.
Tekrar tekrar her konusu açıldıldığında ben de tıkanıyor ve soğuyorum ve susayım diyorum. Aslında banane de diyorum..

Aslında buraya şuradan geldik. Bir çeviri yardımı istemiştim. Ve gönüllü bir çevirmen bulalım ya da bulmayalım Amerikadaki bu grupla birebir temas fikri için bir taslak oluşturdum. Yeniden o taslağı sunacağım. Biraz daha düzeltme yapılmış haliyle. Serbest bir fikir olarakta o taslakla ilgili fikir alabilirim. Yani Kasyopya ile ilgili fikirler negatif, subjektif ya da nötr de olsa farketmez.
Burda sonuçta metne olmasa da bana ya da benim metinle olan bağıma ve ilişkime bir empati sözkonusu idi
ve bu başlıkta netice de böyle gelişti.
Çoğu durumda bu kadar bile tepki alamadığımız oluyor..

Ama şunu söylemeliyim bu metni savunmadığım için kimse gücenmesin..
Ls2 bir kaç refleksim var. Biri de eşin dostun, ilgilinin bir gün sitemi...
Madem böyle bir şey vardı da okudun da/biliyordun da niye sustun, niye bir haber etmedin ya da niye doğru düzgün anlatmadım, niye öyle değil böyle demedin hatta ısrar etseydin ya madem böyle bir şey vardı bilgilendirseydin demesin..
Sanırım bu refleks için yeterli girdi de ürettik.
Burası anlaşıldıysa ben de gönül rahatlığıyla susabilirim...

Benim içinse şu an odaklanılan durum..Bu metin için gönüllü-geliştirici ya da gönüllü-çevirmen aranıyor oluşu...
http://www.felsefe.net/155463-post26.html

Eğer bu metni biraz daha geliştirip-düzenleyip-açıp bir dosta çevirtmeyi ve tam yerine iletmeyi becerebilirsek onlara en az üç-beş celselik yepyeni malzeme ve Arkada Team ya da Arkadyalı Şüpheciler hakkında bir fikir vermiş ve buraya da dikkat çekmiş olacağız. Belki arkası gelir sonra...
 
Son düzenleme:

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
kendini yalnızmı? hissediyorsun sanalmanik :D senin için üzüldüm emeğine yazık. bu yazdıklarını
kitap haline getirirsen, hedef kitleye ulaşabilirsin, kitabın adınıda değiştir, ve şöyle yaz.
henüz kesinleşmemiş bilgi bilgi değildir. bu kitabımda sadece hayal gücümün muhteşem sınrlarını
görüceksiniz. :D önsöz kısmına bunları yazarsın, sonrada coşarsın.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
sevgili sanalmanik bey ben gönüllü çevirmen olmak istiyorum, ingilizcem çok iyidir, önce para konusunu,konuşalım kısa kesicem aylık 5000 $ çevirmenlik yapabilirim. :D
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
kendini yalnızmı? hissediyorsun sanalmanik :D senin için üzüldüm emeğine yazık. bu yazdıklarını
kitap haline getirirsen, hedef kitleye ulaşabilirsin, kitabın adınıda değiştir, ve şöyle yaz.
henüz kesinleşmemiş bilgi bilgi değildir. bu kitabımda sadece hayal gücümün muhteşem sınrlarını
görüceksiniz. :D önsöz kısmına bunları yazarsın, sonrada coşarsın.

Benim hedef kitlem yok o halde belki de bir de hedef kitlenin ben-im'i yok.
Bir hedef kitlenin ben kitlesi hedefi ya da hedefinde ben ya da hedef eksiği yoksa benim hedef kitlem yok...

Kesin bilgi diye bir şey yoksa yukarıdaki içeriğin işe yarar olmayacağının kesiniliği de yok

İlginç bir biçimde bu içerik sunumu bir taraftar toplama gayretiymiş gibi lanse edilerek bilgilendirme ,sunum-sunma vb. dediğimiz refleks mi çarpıtılıyor?

Örneğin ben burdan Rembrant tablosu sunsam ve bu adam resimde bir devrim yepyeni bir akım bu ve ilgili herkes bir gözatsa keşke desem. Rembranta ya da sanalmaniğe taraftar mı topluyorum. Rembrant sunmam gereken hedef kitle kim de soru-n bu değil...

Ya da ben bu sitede olağandışı herhangi durumu etiketlesem ve haber yapsam ya da site gündemine taşısam ve sunum yapsam.
Bunda tuhaflık ne? Bunun tarfatar toplamayla hedef kitleyle bağı ne? İlgilenen ilgilenir ilgilenmeyen ilgilenmez. Ben bu konuyu açtığımdan ve sunduğumdan beri herkes yok öyle değil böyledir, yok kedidir kedi diyor.. Hayır efendim sunulduğu ve tanımlandığı gibidir... Gelcekle iletişim fenomeni izi ve iddiası taşır. Ve bu iddia bizim inceleme sonucu görüşümüz makuldür ve geçerlidir.. İlgilenen ilgilenenir kayıtsız kayıtsız kalır karalayanda karalasın kemdi bilen kendi bilsin..

Bunun
Sanalmanikle ilgili bireysel bir konu olmadığını ve olgunun ve içeriklendirmenin sunumunun yapıldığını ve soruların özenle yanıtlanacağını ve soru harici diyalogun aslında kısır bir monolog olarak kalacağını düşündüğümüzü, konu esasen imcelenmeksizin karşı yargı verip durmanın boş ve anlamsız hem de gereksiz hatta zaman israfı olacağını düşündüğümüzü tekrar tekrar hatırlatmayı borç biliyorum..
 
Son düzenleme:

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
[MENTION=4591]sanalmanik[/MENTION] teşekkür ederim. inanki sözlüyecek söz bırakmadın bana, herşeyi çok güzel özetledin.

:D :p
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
sevgili sanalmanik bey ben gönüllü çevirmen olmak istiyorum, ingilizcem çok iyidir, önce para konusunu,konuşalım kısa kesicem aylık 5000 $ çevirmenlik yapabilirim. :D

Gönüllü çevirmen deyince örneğin hayatsende.org diye bir site buldum. Gönüllü çeviri ya da çevirmenlik eğitimi gibi sosyal katkılar sağlıyor ve bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyor.

Mesela çocuklara yardım etmek için çeviri yapıyorlarmış.
Ben de diyorum ki,
Burada iletişim kurmak , güç birleştirmek, güç vermek ve dostluk kurmak istediğimiz grup sott.net adında bir haber portalının da yayımcısı. Bir dönem Fransa da yaşıyorlardı. Fransa da yaşadıkları dönem de dünya genelinde politik bağlantıları da olan bir pedofili ağı ve şebekesi ve bir çok siyasi olgu üzerine de haberler yaptılar.. Sonuçta siyasi, mali, hukuki adli yıldırma ve baskılara maruz kalıp Fransa dan tabiri caizse kovuldular. İşte Fransız kalmayalım istiyoruz. Mesela bu çeviriye yardım ederekte bu anlamda çocuklara vb. ne destek olabilirsiniz. Özgür bir haber ağı ve bilgi ağını da destekliyor olacaksınız..
Biz daha çok bu tip bir yardım-cı ve gönüllü-lük arıyoruz...
Teşekkür ederiz...
 
Son düzenleme:

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Konu devam edebilir aslında. Teşekkürler :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst