Tanrı'nın Varlığının ve Tekliğinin İspatı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde bilgi bilen ile var tarafından oluşturulan Tanrı'nın Varlığının ve Tekliğinin İspatı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,915 kez görüntülenmiş, 104 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Tanrı'nın Varlığının ve Tekliğinin İspatı
Konbuyu başlatan bilgi bilen ile var
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan kavgala

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Allah'tan başka ilah olmadığına inanmak mı daha üstündür, Allah'tan başka ilah olmadığını bilmek mi? Allah'ın var olduğuna, tek olduğuna, en yüce ve en büyük olduğuna inanmak mı üstündür; Allah'ın var olduğunu, tek olduğunu, en yüce ve en büyük olduğunu bilmek mi? Allah'tan başka ilah olmadığını bilmek için bu ispatı geliştirdim. Ve şu an, Allah'tan başka ilah olmadığını biliyorum. Allah'ın var ettiği mantığı ve aklımı kullanmam seni niye bu kadar rahatsız etti, anlamadım.
 
Son düzenleme:

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Allah'tan başka ilah olmadığına inanmak mı daha üstündür, Allah'tan başka ilah olmadığını bilmek mi? Allah'ın var olduğuna, tek olduğuna, en yüce ve en büyük olduğuna inanmak mı üstündür; Allah'ın var olduğunu, tek olduğunu, en yüce ve en büyük olduğunu bilmek mi? Allah'tan başka ilah olmadığını bilmek için bu ispatı geliştirdim. Ve şu an, Allah'tan başka ilah olmadığını biliyorum. Allah'ın var ettiği mantığı ve aklımı kullanmam seni niye bu kadar rahatsız etti, anlamadım.
Üstünlüğün niteliğini ve boyutunu kim belirliyor? Tanrının varlığına inanan ve onu bilen kişi mi? Yoksa kendi öznel düşünce süreçleriniz tarafından oluşturulmuş basit bir mantık sıralaması mı?
Her iki türlü de Tanrının varlığını ve tekliğini ispat çabası oldukça öznel ve genelenemez bir durum ortaya çıkarıyor. Öyleyse sizin bu ispat çabanız diğer insanlardan ziyade kendi inancınıza yönelik gibi duruyor. Öyleyse soruyorum size buradaki amacınız içinizdeki inanç eksikliğini tartışma sayesinde kapatmak ve kendinize t<nrının varlığı hakkında kanıtlar bulmak mı? İnsanları henüz doğru şekilde bile açıklayamadığınız bir şemayla tannrıya inandırmak mı? Yoksa kışkırtıcı sözler sarfedip, forumda karışıklık çıkartmak mı?
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Koşma örneği olsun Bilen olsun aynı durum söz konusu.. Her ikisi de fail olmak için fail gücüne sahip olmalıdır.. Benim sorduğum esas soruyu atlıyorsunuz.. işte esas soru bu fail gücünün nedeni nedir , yani ilk neden.. Ereksellik kavramını Neden Tanrı^dan sonra başlatıyorsunuz.. Esas soru bu.. Bunun mantığı nedir.. İlk neden neden tanrıdır.. Tanrı'nın nedeni , neden olamaz.. Böyle Olmak zorunda demeyin.. Buna mantıklı bir çözüm gerekiyor..


Hojam her şeyin sonsuzdan beri var oluşunu Çoklu evren kuramı ile çözüyorlar.. Entropi'de çözülüyor bu durumda.. Çoklu evreni araştırın... Fakat sonsuz geçmiş mantıksızlığı çözülemiyor..


@fikir_hammalı;
Tanrı ispatlanamaz veya ispatlanır.. Felsefede hiç bir zaman ön koşul koyamazsın.. Her şey aklın sorgusuna takılabilir.. Ama şu var ki gerçeği bulamayabilirsin.. Fakat gerçeğe en yakın yolu bulman mümkün.. Körü körüne inanca inanmıyorum ben.. Akıl inancın yardımcısı ve koruyucusudur.. Tabii doğru kullanıldığı sürece.. Benim dinimde derki; akıl etmiyor musunuz.. Felsefede aklın ürünüdür.. Sonuç olarak ben akıl etmeyi seçiyorum ya sen..
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
öncelikle sizin bir ispatı kabul etmemeniz o ispatı ispat olmaktan çıkarmaz bunu bir belirteyim. ikinci olarak ispata yaptığınız itirazlar tutarsız bunu da ayrıca belirteyim.
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Tanrı Muktedir'dir, zaten Vareden, var etmeye muktedir olandır. Gökleri çevreleyen, evreni ve ötesini çevreyen bir tahtın üstünde sonsuz büyüklüğe sahip olanın iktidar sahibi olmaması, gücü olmaması mümkün mü?
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Sayın hojam.. Öncelikle beni yanlış anladığınızı düşünüyorum.. Ben ispata itiraz eden taraf değilim.. Daha önce bu şekilde itiraz edilenleri dile getiriyorum..

Ayrıca direk tutarsız demektense neden tutarsız olduğunu açıklarsanız oradan konuşmaya devam edebiliriz..

Ayrıca ben Tanrı'ya güçsüz demiyorum.. Ama nedensellik kanunu Tanrı'ya gelince bitmesi gerekiyor.. Yoksa ilk neden sorusu sonsuza gidecektir.. Buda mantısız..

Yani ya evren ezelli .. Ya Yaratıcı ezelli.. Burada hangisi daha mantıklı buna sağlam bir çözüm bulmamız gerekiyor..
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Bilen, bilgiyi bilme fiili ile sürekli var eder. Sadece Vareden sürekli var eder. Bilen Vareden'dir. Bilen ve Vareden her şeyin Bileni ve Vareden'idir. Çünkü herhangi bir şeyin kendiliğinden var olduğunu iddia etmek Vareden'in o şeyi var edemediğini dolayısıyla Vareden'in Vareden olmadığını idda etmektir ki bu iddia tutarsızdır. Her şeyin Bilen'i ve Vareden'i evrenin de Bilen'i ve Vareden'idir.
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
"Ayrıca ben Tanrı'ya güçsüz demiyorum.. Ama nedensellik kanunu Tanrı'ya gelince bitmesi gerekiyor.. Yoksa ilk neden sorusu sonsuza gidecektir.. Buda mantısız.."
ne demek istediğiniz anlaşılmıyor ama Varedenin evreni var etmeyi dilemesinin evrenin var edilmesinde ilk neden olduğu açık.
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
İtirazdan bahsederken sizin açıklama istemenizi kastetmemiştim. Size gerekli açıklamayı yaptım zaten ama işi yokuşa sürdünüz. Bilgi mi önce gelir Bilen mi sorusunun cevabı açık: Bilgi, sürekli olarak, Bilen'in bilmesiyle var edilir.
 
Son düzenleme:

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
bilmek, inanmaktan üstündür. doğru hüküm yok diyebilecek kadar mantığa uzak birinden bunu anlamasını beklemek ne denli doğru bilmiyorum ama yine de belirteyim.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
bilmek, inanmaktan üstündür. doğru hüküm yok diyebilecek kadar mantığa uzak birinden bunu anlamasını beklemek ne denli doğru bilmiyorum ama yine de belirteyim.

Bu denli sabit fikirlilikle nasıl kendinize filozof diyorsunuz gerçekten anlayamıyorum. On farklı şekilde açıklamama rağmen doğru olduğu düşünülen hükmün göreceli olduğunu, bu hükmün sağladığı bilgiyi bilenin kapsayıcı olamayacağını dolayısıyla doğru hükmü verip, bilgiyi bilip var eden kişinin 'her şeyi' kapsayıcı olamayacağını anlamamkta diretiyorsunuz. Üstüne üstlük kendi 12 maddelik ispatınızdaki çelişkili maddeleri bile düzeltmeden başkalarının eleştirilerini küçümsüyorsunuz.

Madem kendinizi felsefe dehası görüyorsunuz öyleyse 6 ve 7. maddelerin çelişkisini açıklayın ki biz de faydalanalım üstün zekanızdan. Yanlış anlamamışsam 1-5 arası maddeler sıradan bir bilme işini yapan bilincin özellikleri o yüzden o maddeleri bilen herkes için genelliyorum. 6. maddede ise "Bilen ve Vareden, her şeyin Bilen'i ve Vareden'idir." diyip basit bir bilme işini her şeye mâl edip ona ilahi bir nitelik kazandırıyorsunuz, ondan sonra 7. maddede herşeyi bilme işine ön koşul koyup "bilgisi her şeyi kapsayan" şartını koyuyorsunuz. Öyleyse siz bu maddelerde hem her 'bilen' kişiye tanrısal bir tanım yüklüyorsunuz hem de başlıktaki savınız olan "tanrının tekliğinin ispatı'nı yok sayıyorsunuz
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Öncelikle; doğru hükmün varlığı konusunda herhangi bir şüphem yok. Doğru hükmün var olmaması imkansız. Çünkü ''Doğru hüküm yoktur.'' İddiası tutarsız bir iddia.
İkinci olarak; bilgiyi sürekli var eden elbette bilgisel olarak her şeyi kapsar çünkü Bilen'dir. İspat boyunca Bilen'i "Bilen" olarak yazdım "bilen" olarak değil. Yani başından beri bahsedilen her şeyin Bilen'i. Bilen elbette her şeyin Bilen'i; her şeyin Bilen'i olamayan Bilen olur mu?! Her şeyin Vareden'i olamayan Vareden olur mu? "Bilen ama bilemediği bir şey var." mümkün mü? "Vareden ama var edemediği bir şey var." Mümkün değil. Yani; Bilen ve Vareden her şeyin Bilen'i ve Vareden'idir. Her şeyin Bilen'i, elbette bilgisel olarak her şeyi kapsar; bilgisel olarak her şeyi kapsayanın bilgisi her şeyi kapsar, Bilgisi her şeyi kapsayının bilgisi gökleri ve yeri de kapsar. O'nun tahtı bilgisidir; O bilgisinin üstündedir. Göklerin üstünde tahtı olan en yücedir, çevreleyendir, kuşatandır, kapsayandır; tahtının üstünde sonsuz büyüklüğe sahiptir; en büyüktür ve tektir.
Çelişki falan yok, siz anlamamışsınız.
Kendimi ''felsefe dehası'' olarak gördüğümü nereden çıkardınız? 'Kendisine "ÜstünKişi" diyen ben değilim. Bu kompleksiniz ruh sağlığınız açısından endişe verici, bunu da belirteyim.
 
Son düzenleme:

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
@bilgi bilen ile var
bu sizin tanrinizin yaratmasi "hicten" yaratmadir anladigim kadariyla..
peki tanrinizin hiclikle iliskisinin mahiyeti nedir?
-hiclikten yarattigi icin hiclikle ilintilimidir?
-hiclige "tanrinin yaratmadigi" mi dememiz gerekir?
-hiclik varligi mutlak olan tarafindan kapsanamayacagi icin tanrinin disindamidir?
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Uzun zamandır forumda böyle tartışma olmamıştı güsel olmuş:)

Doğru hüküm olsa bile bu içinde bulunduğumuz cosmosa ve zamana göredir. bu cosmos yok olduğunda ve bambaşka bir cosmos doğduğunda hükümlerin geçersiz kalma ihtimali vardır. doğru hükümden mutlak tanrıya elbet sıçrama yapılabilir ancak bakın sıçrama diyorum, doğru hüküm ile mutlak tanrı arasında bir boşluk veya uçurum düşünün orayı bilgi ile doldurmak şuan için imkansızıdır o boşluk inanç ile doldurulur ve karşıya sıçranır. (kierkegaardın tarifidir)
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Düşüncelerim için ölmeyi göze alamam çünkü yanılıyor olabilirim. B Russell.
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
''Doğru hüküm vardır.'' Hükmünün kendisi doğru hükümdür; bu hüküm evrene ve zamana göre değişmez.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
''Doğru hüküm vardır.'' Hükmünün kendisi doğru hükümdür; bu hüküm evrene ve zamana göre değişmez.

Ölümsüz ve değişmez bir yasa var diyorsunuz yani. (islam inancında Allahın beka sıfatı)

bu düşüncenize kanıtınız belirli bir tarihte arap yarım adasında yaşamış bir insanın yaratıcı benimle konuştu(vahyetti) söylemi değildir heralde. evreni ve zamanı aşan bu hükme nasıl vardınız o zaman?

başlıkta kendinizce bir mantık örüntüsü kurmuşsunuz, örüntü doğru hüküm vardırla başlıyor .

postulat (vikipedi):

Başka bir önermeye götürülemeyen ve kanıtlanamayan, böyle bir geri götürme ve kanıtı da gerektirmeyip, kendiliğinden apaçık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin temeli ve ön dayanağı olan temel önermeye belit , aksiyom ya da postulat denir. Ne türlü bir belitten yola çıkılırsa o türlü bir sonuca varılır.

bu başlangıç bunlardan hangisidir, değilse nedir ?
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
"doğru hüküm yoktur." iddiasının herhangi bir an doğru hüküm olması imkansızdır. yani; doğru hüküm her zaman vardır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst