Tanrı'nın Varlığının ve Tekliğinin İspatı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde bilgi bilen ile var tarafından oluşturulan Tanrı'nın Varlığının ve Tekliğinin İspatı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,039 kez görüntülenmiş, 104 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Tanrı'nın Varlığının ve Tekliğinin İspatı
Konbuyu başlatan bilgi bilen ile var
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan kavgala

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
a=b' dir bu benim hükmümdür ve doğrudur.

a=c' dir bu benim hükmümdür ve doğrudur.

İkisi de kaynaklarlarına göre doğrudur ve birer bilgidirler. Ama birbirlerine göre yanlıştırlar, bu durum bu 'doğru' hükümlerin bilgi olma hallerini ortadan kaldırır mı kaldırmaz mı?


Ayrıca sizin gibi alanında uzman bir hocanın amatör düşünürler gibi gidip cümlenin en başındaki vurucu kelimelere kanıp devamındaki onca açıklamayı da umursamamanızı şaşkınlıkla karşılıyorum.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Sürece farklı bir bakış açısı vermek istiyorum izninizle inşallah

Doğa evren uzay aslinda hepsi birer sistematik ahenk içinde ve her biri içerisinde barındırdığı düzen çarkı içerisinde işlemekte birinde bir noksanlık olsun galaksi düzeninde sapma ve yaşamsal anlamda hayatın son bulması anlamına geliyor

Mesela
Yeni dogan bir geyik yavrusu yada başka bir canlı doğada ne yapması gerektiğini biliyor ve ilk isi hayatta kalmak adına yürümeye baslamasi oluyor aslında bu veriler doğuştan gelen iç gudulerinde tetiklediği bilgilerdir bu bilgiler canlılar arasında değişmez insanlar arasında da durum böyle yeni doğan bebek tek başına yiyemez belki ama yaşamak için ağlamayı başararak karninin aciktigini anlatabiliyor yada uykusunun geldiğini ifade edebiliyor

Bilgiler insanlar arasında teknolojik gelişimler açısından degiskenlik gostersede aslında bilgiler arasında da oturmuş kalıplar var mesela yazmak konuşmak değişkenlik gostermiyor sadece dil degiskenligi ve kültürel değişkenliği oluyor

Allah in varlığı aslında yaratılma sanatında gizli her sanat birbirinin konuşanı gibi oluyor her konuşan sanatın ayrı bir dili var bu dili görmek anlamak ve hissetmek için gerçek manada yaşayabilmek gerekir

Doğrular sanat üzerinde netlik ifade eder bu beylikler ise beraberinde mukkemmel sistemi inşaa eder bu sistem o kadar geniş ve derin ki ortaya muazzam derecede galaksiler i getiriyor yüce yaratıcının inşaa etmiş olduğu bu görkemli sanatı aslında insanın var edilme nedenini bizlere açıklıyor diyebiliriz

İnsan var edildiğinden bu yana insan bilgi edinmeyi ve onu geliştirmeyi öğrendi hani ilk zamanlar dünya oluştuğunda adem ve havvaya eşyayı öğrettikleri gibi devam eden süreçlerde ise avlanmayı ve yaşamda var olmayı öğrendik ogrendikce hayatimizi bu zamanlara kadar kolaylaştırmayi basardik

Biz insanlara sanki gizli bir el dokunuyor gibiydi birşeyler öğreniyor bu öğrendiklerimizi birikime döküyor sonrasında bu birikimi bilgiye dönüştürüp ortaya yeni eserler cikariyorduk

Süreç böyle ilerlerken hayatımız ve yaşam tarzimiz değişiyordu aslında bilgiye ekledikce degistiriyorduk

Ağaç i ele alalım ilk tohumken büyümeyi sonrasında ise filiz vermeyi devamında ise meyva vermeyi basariyordu bu bilgi değişmeyen olguydu

Tıpkı insanlardaki değişmeyen dna zincir halkasi gibi buradaki DNA da ki her bilgi AP ayrı bir bilgiyi insanda barındırıyordu her DNA zincirinde ki halka gelecek icin insana yeni bir değer katiyordu

DNA da ki sistematik degismiyordu tıpkı evrendeki sistematik gibi fakat değişenler insanların doğruları yada tezleri oluyordu

Dünyada yaşamsal faktörler devam ettikçe aslında öğrenecek çok şeyimiz olacak

Allah in varlığı tabiatta doğada aslında sanatın tamamında gizli o yuzden denilir ya Allah i uzakta aramayın onu sanatında ve eserlerinde arayin ancak bu şekilde onu kolay bulabilirsiniz çünkü onun her sanati konuşuyor bu dili anlayabilmek için görebilmek ve hissetmek gerekir

Böyle
 
Son düzenleme:

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Allah o kadar muazzam ve büyük ki aslında çoğu zaman onu unutuyor yada çoğu zaman onu uzaklarda arıyoruz aslında onu yasarken kaybetmek yada bulamamak o kadar zor ki çoğu zaman hayallerimizin ötesinde yada uzağında arıyoruz

Bazen ararken kaybediyoruz bazen bulduğumuz da unutuyoruz ne bileyim herkesin yada her insanın hayat öyküsü çok farklı kime ne diyebilirsin ki her insan birşeyler kendi çapında biliyor aslında bize öyle geliyor o öyle büyük ve öyle samimi ki çoğu zaman onu unuttuyoruz bile onu gormek isteyen olursa uzaklarda aramasın sanat eserlerine baksın hepsinin o kadar ayrı dili var ki hepsi o kadar ayrı güzel konuşuyor ki insan bunu farkedince geçmişiyle kendini kimi zaman yargılıyor daha iyi olabilirdim diye

Fakat onu bunu ben bilemem sizler kendi dünyanızı kendiniz daha iyi bilirsiniz söylemek istediğim bu dünyada ne yaparsak yapalım ömür öyle yada böyle geçiyor o yüzden bu dünyada insanlar olarak birlikte el ele verip bu dünyayı gelecek nesiller için yaşanabilir yapacağız çünkü biz böyle insanlık olarak daha iyi oluruz yoksa bu halimizle sonumuz hiç iyiye gitmiyor diyebilirim

Böyle
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
a=b' dir bu benim hükmümdür ve doğrudur.

a=c' dir bu benim hükmümdür ve doğrudur.

İkisi de kaynaklarlarına göre doğrudur ve birer bilgidirler. Ama birbirlerine göre yanlıştırlar, bu durum bu 'doğru' hükümlerin bilgi olma hallerini ortadan kaldırır mı kaldırmaz mı?


Ayrıca sizin gibi alanında uzman bir hocanın amatör düşünürler gibi gidip cümlenin en başındaki vurucu kelimelere kanıp devamındaki onca açıklamayı da umursamamanızı şaşkınlıkla karşılıyorum.
'' " x'tir o halde doğru hüküm yoktur."
x yerine ne gelirse gelsin böyle bir akıl yürütme tutarsız, mantıksız olacaktır. istediğiniz ideolojiden, düşünürden, ekolden, okuldan vesaireden bahsedin bu saçmaladığınız gerçeğini değiştirmez.'' dedim hala neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz?
doğru hükmün olmadığını iddia ediyorsunuz ben de bu inkarınızın saçmalık olduğunu söylüyorum, bu konuyla ilgili tüm açıklamalarınız da tutarsız, teker teker cevap vermek zorunda da değilim.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Sen de sacmaliyorsun zirvaliyorsun laf ebeligi yapiyorsun mantiksizsin tutarsizsin vs vs.
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
  1. ) Bilgi, Bilen'e muhtaçtır.
Zaten problem burada.. Bilgi bilene neden muhtaçtır.. Çok insan var oluşun sonsuzdan geldiğine inanır.. Ayrıca varlık aleminin bilgiyi rastlantısal olarak ürettiğini kabul eder.. Bilinç bile bu rastlantıların eseridir.. Sizce Bilgi neden Bilen'e muhtaçtır.. Var olması için başka seçenek olması neden mantıksız..
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Çünkü bilme fiili, failine; bilene muhtaç. Koşu ne zaman görülür? Koşma fiilinin faili koşan biri olduğunda. Geçmişten bugüne hiç kimse koşmasaydı koşudan bahsedilebilir miydi? Bilgi de koşu gibi, sevgi gibi failine muhtaç.
 
Son düzenleme:

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Evrenin içinde tesadüfi olmayan bir olgu, örneğin benim bu cümleyi yazmam evren'de tesadüfün olmadığının delilidir. erekselliğin ve nedenselliğin bulunduğu ortamda tesadüf var olamaz. erekselliğin ve nedenselliğin bulunduğu evren tesadüfen var olmuş olamaz.
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
"varlık aleminin bilgiyi raslantısal olarak ürettiğini kabul eder." ispatı? bu kabule sahip iki düşünür adı ve ilgili kabulün geçtiği eserleri verebilir misiniz?
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Biraz da havadan konusalim;

Protagoras soyle der;

Herhangi bir sey bana nasil gorunuyorsa benim icin oyledir, sana nasıl gorunuyorsa senin icin de oyle… Usuyen icin ruzgar soguktur, usumeyen icin ise soguk degildir.

Benim bahsettigim sey bilgi felsefesinin asil problemini teskil etmektedir. Dogru bilgi kisiye gore degisir ve mutlak degildir. Mutlakmis gibi davranirsaniz insan sizin gibi cumleler kurmaya baslar.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
"doğru hüküm yoktur." hükmünü doğru kabul eden sizin gibi saçmalamış olur.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Bir seyi dogru yada etik yapan sey sadece bir kisinin yada toplumun oyle oldugunu kabul etmesidir.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
bu verdigin ornek etikle daha bagli lakin bilgidir de, mahkemede kullanilmak uzere.
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Öncelikle şunu belirtmek isterim.. Fikir olarak farklı bir düşüncem yok.. Ama insanlar bu konuda yeterince ikna olamıyorlar.. Bu amaçla düşüncenin eksik noktalarını gidermek için konuştuğumu belirtmek isterim..

Rastlantısallık kuramı Evrim teorisinde geçer..

insanların bu konuda takıldığı en önemli soru şudur ;
Bilgi Bilen'e muhtaç fakat Bilen'in varlığı içinde bir bilgi gerekli.. O zaman ilk neden bilgimi yoksa Bilen'mi.. Bunun çözülmesi için mantıklı bir açıklama bulmamız gerekiyor..
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Koşma örneğini vermiştiniz.. Koşucu koşmayı var etmeden önce bacaklara ihtiyacı vardır... Bacakları kendisi var etmedi değilmi.. Bu durumda var olmuş bir şey kullanıyor var etmek için.. Yani ilk var oluş nedenine ihtiyacımız var bu durumda..

Bu durumda ilk nedeni Yaratıcıya kadar götürebiliriz.. Fakat buradaki çözüm Tanrı varlığının nedeninde tıkanıyor..
Her şeyin sonsuzdan beri var olduğunu düşünenlerde var.. Bu durumda çözüm sonsuz geçmiş mantıksızlığına takılıyor..

burada manıklı bir çözüm üretmemiz gerekiyor..
 
Son düzenleme:

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
koşu örneğini, ilk neden bilgi mi yoksa Bilen mi sorunuza cevap olarak verdim. koşan koşma fiili ile koşuyu var eder. bilen bilme fiili ile bilgiyi sürekli var eder. Evrenin var edilme nedeni Bilen değil, Bilen ve Varedenin dilemesidir. Bilen neden değil, ilk nedeni var edendir. Nedensellik ilk nedene kadar devam eder, ilk neden Tanrı'nın evreni var etmesidir. Ereksellik de bu var etmeyle başlar, evren daha var edilirken yok olacak şekilde dizayn edilmiştir.
 
Son düzenleme:

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Her şeyin sonsuzdan beri var olması imkansız, evrenin bir başlangıcı ve sınırı olduğu fiziki bir gerçek. Termodinamiğin 2. yasası Entropi'yi araştırın. Ayrıca şu akıl yürütmeye dikkat: Her mekan sınırlıdır ve evren bir mekandır o halde evren sınırlıdır. Entropi'yi araştırırsanız Evren'in sonu olduğunu görürsünüz. Sonu olan bir yapının başlangıcı olmaması mümkün değil.
 

bilgi bilen ile var

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
1
Puanları
8
Konum
Çanakkale
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
"Protagoras soyle der;

Herhangi bir sey bana nasil gorunuyorsa benim icin oyledir, sana nasıl gorunuyorsa senin icin de oyle… Usuyen icin ruzgar soguktur, usumeyen icin ise soguk degildir.

Benim bahsettigim sey bilgi felsefesinin asil problemini teskil etmektedir. Dogru bilgi kisiye gore degisir ve mutlak degildir."

bu iddialar doğru hükmün var olmadığını ispatlamıyor. daha önceden de yazdığım gibi. "doğru hüküm yoktur." iddiasını doğru kabul etmek tutarsız. doğru hükmün var olmaması gibi bir ihtimal yok.
 

fikir_hammalı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2019
Mesajlar
35
Tepkime puanı
15
Puanları
8
neden bunu kabul edemiyoruz anlam veremiyorum! inandiği tanriyi ispata mahkum eden aklın melekelerine muhtaç olur. tanrı ispatlanamaz yada yalanlanamaz bir figürdür! tanrılığı kavram olarak ele alabilir üzerine günler aylarca tartışabiliriz, ama tanrıyı tartışamaz kasinlige kavuşturamayız! adı üstünde "inanç"..
kimseye inancın saçma diyemezsin çünkü saçma olduğu için inanıyorum cevabını alırsın, almalısın aslında! ama dindarlar oturup inancını çağın moderb bilimine, kavrayış ve bakış açısına uydurma çabasına düşüyorlar. kimi atomun elektron sayısını bulmaya çaba harcıyor kitabında, kimi güneşin yörüngesini..
siz inanmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz! ya aklını kandırmaya calışan iyi niyetli iki yüzlülersiniz yada aklını kutsama küstahlığına düşmüş zavallılarsınız..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst