- Katılım
- 31 Ağu 2018
- Mesajlar
- 3
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Yarattığını iddia ettiği varlıklar arasında bile adalet sağlayamayan bir varlığa güvenmem
Yarattığını iddia ettiği varlıklar arasında bile adalet sağlayamayan bir varlığa güvenmem
yani hiç kusura bakma şeytanla aynı fikirdeyim ne güzel? söylemiş işte senin allahına insanlar fesattır
sürekli bozgunculuk çıkartır demiş. demekki şeytan iy ibir karaktermiş
bence asıl kötü kötü olan senin allahındır. delikanlı ve dürüst olan şeytanı kötü göstermiş. kendi ağzınla
anlatıyorsun. yani şeytan doğruyu söylediği için cenetten kovuluyorsa senin allahın çok ayıp etmiş ama
ayrıca şeytan doğruyu söylemiş ben ateşten yaratıldım insanlarda topraktan ben insan
olduğum halde ateşten yaratılsaydım aynı kelimeleri söylemek zorunda kalırdım azizim.
biz asıl bunu ne yapıcaz? sen 124.000 peygambere inanıyorsun hemde ademle havvanın 20.000 yıl önce geldiğine inanıyorsun , o zaman kabul ediyorsun senin allahın 2 veya 3 yılda bir peygamber gönderdiğine göre; demekki kitapta göndermiş olmalı. o zaman 124.000 peygamberide senin allahın gönderdiyse o zaman islamı neden? bu kadar şişirdiniz. şu soruma mantıklı cevap ver .. sana 100 milyon vericem.
haaaaa birde şu var şialar sizin muhammedi kabul etmiyor, gerçek peygamberin hz: ali
olduğunu düşünüyorlar hatta şia kuranı var 17.000 ayetten oluşuyor. senin işin çok zor
allah yardımcın oldun dicem ama diyemiyorum . çünkü ben allaha iannmıyorum.
şiaları hafife almayın sakın 1 milyar müslümanın % 60 şı sialardan oluşuyor.
bazı islami kaynaklara baktımda bu sayının gerçekte 136.000 olduğu anlatılıyor.
kim? biilr belkide bu sayı 1 milyondur her gün br peygamber yollamıştır sizin allahınız.
senin allahın neden? kötü biliyormusun? istersen isaptlıyabilirim.am anlarmısın? asıl problem bu bence.
senın allahın hiç günah işlememiş masum ve dürüst insanları sırf! atheist deist agnostık hristiyan yahudi ve kabileler diye cehennemde cayır cayır yakmayı istiyorsa çok iyi bilki
asıl kötüluğun kaynağı senin rabbindir. sanırım bu son yazdığıma itiraz edende kötü niyetlidir.
Yarattığını iddia ettiği varlıklar arasında bile adalet sağlayamayan bir varlığa güvenmem
yok canımmmmmm tanrı değilde allah karışıyor dilediğini iyi yapıyor programlıyor dilediğinide kötü yapıyor ve programlıyor. bu ayeti ne zaman? okusam kendimi androit gibi hissediyorum. daha önceden proğranlanmış bir agnostık yapay zeka.
sonrada başka bir ayette allah diyorki size özgür irade var diye iyi yutturdum sizlerde
iyi hazmettiniz yylar boyunca ..
şeytanın seçim yapması mantıklımıdır? allah onu kötülerin tanrısı olarak yaratmadımı? ayrıca şeytanın
sınavı olsaydı şimdi şu an budünyada olması gerekmezmiydi? şeytanın özgür iradesi olsaydı
şeytan olmazdı bir kere insan olurdu,şeytan olmak zaten başlı başına bir seçimmidir? yoksa kötü
yaratılışmıdır? bunları anlıyabilirsen islamında ne derece? hayal olduğunu anlıyabilirsin.
düzeltelim şimdiye kadar ben gerçekleri yazdım sende islamdan öğrendiğin bilgileri yazdun.
aklından ve mantığından yazmayı beceremyorsun.
124.000 peygambere takılma diyorsun islamı sorgulama diyorsun yani diyorsunki sorgulama
yalanda olma ihtimali vardır. inanmaya çalış.
inanmadığım şeyleri gerçek olup olmadığını sorgulamadan anlamak mantıklımı? anlmasız değilmi? bir deli anlamadığı ve algılayamadıgı bu dünyaya neden? gelirki?
124.000 peygamberi geçtim 25 peygamberin yaşadığını ispatla desem onu bile beceremezsın
sen
yaşam ve tercih benim olabilir, bravo fakat şeytanın böyle bir hakkı yokki nasıl? olurda özgür iradesi olabilir. şeytanıın yaratılış amacı bellidir.
25 peygamberide geçtim senin peygamberini ispatla desem ispatlıyamazsın mezarında yatan
kişinin peygamber olduğunu bilemezsin . böyle bilgi kirliliginde ianndığın herşeyin pratikte
ispatını veremezsen haksız duruma düşersin.
bence 20.000 yıllık zaman dilimi çok küçüktür anlamsızdır mantıksızdır.
seninle her şekilde bahse girerimki benim ispatım senin kurandan çok daha mantıklı
ve çok daha güçlüdür.
allah pis işleri yasakladı diyorsun hemen tersini ispatlıyalım.
O halde, hürmetli aylar çıkınca artık öbür müşrikleri nerede bulursanız öldürün, onları yakalayıp esir edin, onların geçebileceği bütün geçit başlarını tutun. Eğer tövbe eder, namaz kılar, zekât verirlerse onları serbest bırakın. Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir." (Tevbe, 9/5)
eeee tövbe etmezlerse ne olucak? yinede öldürmek zorunda kalıcaksın senin bir suçun yok
sıkıysa yapma bunu allah emrediyor. allah diyorki masum bir çocukta olsa kafir ise öldür gitsin.
(33/AHZÂB-50: Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz.
sizin allahınız pis işlerini yaptırmak için pis bir arap bulmuş anlaşılan o ki!
arapta tam bu kafadan özelliklede kadınları hedef almış . böyle bir ayet yazan tanrıya inanmak aklı resmen çöpe atmaktır.
allah muhammede özel ayet yazmış hani şu iyilere hakkını veren kötülere torpil geçmeyen
gerçek adaleti sağlamakla sorumlu allah çok ilginçtir muhammedi kayırmış
allahın peygambere özel ayet yazmış yuhhh
Tanrı'nın ve peygamberlerinin varlığının gerçek olduğuna inanıyorum, ama kendimi müslüman olarak tanımlamak istemiyorum, kendimi müslüman olarak görmekten kaçınsam da her zaman ilahi temelli olduğu için İslam şeriatının sosyal adaleti ve düzeni sağlayacak yegane sistem olarak göreceğimi düşünürdüm. Taa ki İslam şeriatının aşağıya yazdığım açığını yakalayana dek:
"Bir bireyi iş sahibi yapmanın hatta bireyi evlendirme görevinin bir devletin görevi olup olmadığı konusu tartışılabilir. Gerçek olan şu ki bireyi iş sahibi yapıp evlendirme vazifesini üzerine almıyorsan o bireyi yaptığı zinadan dolayı cezalandırmak vicdanlarda onun hukukuna tecavüz ettiğin anlamına gelir. Mesela medeni hukuk bireyi iş sahibi yapmayı ve evlendirmeyi kendi vazifesi görmez ve iş sahibi olmadan onu evlendirmeden başı boş gezmesine izin verir ama böyle yaptığı için de zina yaptığında onu da cezalandırmaz. Ama İslam devleti bu vazifeleri üzerine almadığı halde bireyi zina yaptığı zaman döver ve recm eder. Evlendirmediğin ve iş sahibi yapmadığın bireye yaptığı zinadan dolayı böyle ağır cezalar vermenin de ne kadar vicdansal ve insani olduğunu da size bırakıyorum. Eee müslümanlar hemen derler ki ama recm bize göre bir ödül, bizim günahlarımızdan temizlenmemiz için bir vesile. Ama recmin sizin için ödül olması, recm ettiğiniz ve dayak attığınız insanları, insan vicdanlarında haksız yere cezalandırdığınız gerçeğini de değiştirmez.
O halde ey müslümanlar, bir daha, İslam hukukunun "ilahi temelli" olduğu için sosyal adaleti ve düzeni tam anlamıyla yegane sağlayan düzen olduğu savıyla karşımıza çıkmaktan vazgeçin."
Maalesef tek taraflı aktardığınız bu yazı ile neyi amaçladığınızı anlamış değilim.
İslamda zina, hukuksal boyutta değil dinsel boyutta düzenlenmiştir.
Bu fiilin cezalandırılması bir kaç norm ile değil kutsal kitaptandır.
Sadece İslam değil çoğu din ve mezhepleri de zinaya müsamaha göstermez. Gayrimeşru çocuk, gayrimeşru yaşam tarzını tetikler.
Ne İslam ne de devleti bir İŞKUR değildir. İşsizlik gerçeği dini değil siyaseti özellikle de ekonomiyi ilgilendirir.
Bu konuda hemhal olan kişilerin muhatapı inandığı dini değil oyunu verdiği siyasetçidir.
İslam'da din ile hukuk bir bütündür, iç içedir, birbirinden ayıramazsınız. İslam'da zina hukuksal boyutta düzenlenmese idi, zina İslam Devleti'nin bir konusu olur muydu hiç?
Yanlışınız var, ilahi temelli olduğunu iddia eden ve zinaya çok ağır cezalar öngeren bir sosyal düzen bildirgesi aynı zamanda da işkur olmalıdır. İşkur olmak istemiyorsa zinaya medeni kanunlar gibi ceza öngörmemelidir. Ceza öngörmek ile kalmıyor, bireylerin yüzüne taş atmak gibi çok ağır cezalar veriyor.Tanrı ve öğretisi eğer işkur değilse ilahi temelli olduğu için toplumsal düzeni yegane sağlayan sistem olduğunu bize dikte etmekten vazgeçmeli . Ayrıca benim mesajımı iyi okumamışsınız. Sizin vicdanınıza soruyorum, İş sahibi yapılmayıp evlendirilmeyen bir birey zina yaptığı için dayak ya da recm edilmek gibi bir ceza ile cezalandırılmayı vicdanınızda hak ediyor mu, eğer elbette cezalandırılabilir diyorsanız, hissiyatlarımız farklı olduğu için konuşmamıza gerek yok. Aslında İslam devleti bireyler işsiz iken ve evli değilken onları yaptıkları zinadan dolayı cezalandırırken onların masumiyetliklerinden çalıyor.
İslam ile İslam Hukuku çok ayrı şeylerdir. Uçurumlar vardır.
Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Şu an referandum yapılsa şeriat gelmeli mi diye, evet diyen oran yüzde onu geçmez.
Bunun sebebi sizce İslam mı İslam Hukuku mu?
Bir diğer meramım, evet zinadan dolayı cezalandırmak benim de vicdanım kaldırmıyor.
Lakin İslam Hukuku değil, İslam gereği ceza gerekiyor.
İslam ile mi yönetiliyoruz? Hayır.
O halde vicdan şu anlık yarışı önde götürüyor.
Sorun İslam'ın zinayı cezalandırmasında değil; sorun olan bireyi iş sahibi yapmadan, evlendirmeden cezalandırmasında; işte bu yöntem vicdanları sızlatıyor; dediğim gibi İslam devleti bireyler işsiz iken ve evli değilken onları yaptıkları zinadan dolayı cezalandırırken onların masumiyetliklerinden çalıyor. Yahu senin böyle bir açığın olurda insanın yüzüne taş atmak gibi toplumlarda hatta müslümanlarda infial oluşturacak recm gibi bir ceza öngörür müsün; akıl alacak gibi değil; gerçekten recmi ödül yani günahlardan temizlenme olarak gören müslümanlara acıyorum; ama bir yandan da bu bizim ödülümüz diyerek böyle bir kusuru olan bir öğretinin sorumluluğunu almalarını da taktir ediyorum; ben cennet için böyle bir sorumluluk almazdım. Eğer İslam ilahi temelli olduğunu iddia etmese derdim ki beşer nisyan ile malüldür olur böyle şeyler; ileride daha iyi bir kanun koyucu gelir o düzeltir derdim; ama İslam ilahi temelli olduğunu, yani herşeye gücü yeten, hiçbir hata yapmayan bir güçten geldiğini iddia ediyor; böyle ise yönetim usulünde böyle bir açığın olmaması gerekir diye düşündüm.
Cihan PİYADEOĞLU diyor ki:
"Pek çok kişinin hoşuna gitmeyecek olsa da, Selçuk Bey’in İslam’a geçişi tamamen siyasi bir tercihtir. Selçuk Bey, İslam’ı kabul ettiği sırada siyaseten zor durumdadır. Eski Türk inancının İslam’a olan benzerliği sebebiyle bu değişikliğin gerçekleştiği şeklindeki ifadeler tek kelime ile romantizmdir. Hiç kimse durup dururken din değiştirmez. "
Yukarıdaki alıntıyı neden yaptım, çünkü bizim zaten İslam'ı tercih etmemizde kolay olmadı.
Günümüzde medeniyetin girdiği bir topluma geleneksel şeriat kanunlarının uygulanması çok zor, bunun nedeni ise İslami jargon ile "nefis"lerin çok ön plana çıkmasıdır. Nefislerin çok ön plana çıktığı modern toplumlara şeriatı uygulamak yükselen medeniyet karşısında arzuları ve istekleri her zamankinden çok daha fazla artan toplumları, eski kanunların onlara yaşatacağı psikolojik yıkımlara ve moral çöküntülerine sevk etmek demektir. Dolayısıyla nefisleri çok ön plana çıkan insanlar elbette şeriatı istemezler.
Peki Osmanlı toplumu şeriatı istiyor muydu diye bir soru da sorabiliriz, Atatürk'ün şeriatı kaldırırken ona karşı gelmeyen halkın çokluğundan Osmanlı toplumunda bile şeriatın büyük bir kesim tarafından istenmediği ya da önemsenmediği sonucunu çıkarabiliriz.
Ben de diyorum. Benim de vicdanım kaldırmıyor. Sadece zina değil, hırsızlık yapınca kişinin elinin kesilmesini de vicdanım kaldırmıyor.
Lakin bu durum uygulanmayacağı anlamına gelmez. Siz diyorsunuz, ilahi temelli bir din bu. Tanrıyla pazarlığa oturamayacağımıza göre ve onun buyruğu altına girmeyi tek kurtuluş yolu olarak görüyorsak sanırım vicdanımızı bir kenara bırakmamız gerekiyor.
Belirtelim. Bu söylediklerimiz bu dinin normlarına göre yönetiliyorsak geçerlidir.
Laiklik, bu duruma bir çözüm getirmiştir kendince.
Özellikle altını çiziyorum: Burada bireylerin iş sahibi yapılmadan evlendirilmeden yani kıçını başını sallayarak gezmesine izin verilip ardından da zina yaptığında dayak ve recm cezalarının verilmesi bahsi sorun olan. Hani İslam devleti işsiz bırakmaz herkesi de evlendirir o zaman da biz de derdik ki yahu İslam devleti tedbirini almış, bireyleri iş sahibi yapmış, hatta evlendirmiş, sonra da ben seni evlendirdiğim halde nasıl zina yaparsın diye recm cezası veriyor, böyle olsaydı her ne kadar vicdanlarımız rıza göstermese de Tanrı'nın kuralları katı olur derdik. Başımızı bükerdik, kabul ederdik... Gerçi ben yine kabul etmezdin de neyse.
Benim gibi böyle büyük bir açığı olan bir öğretinin uygulanmasını istemeyenlerin çokca olduğunu düşünüyorum. En azında İslam'ın sosyal adaleti ve barışı sağlayamayan bir öğreti olduğunu biliyoruz artık.
Hırsızlıkta el kesilmesi meselesinde de İslam'ın acayiplikleri var, söylemeyim dedim, ama konu açıldı söyleyeyim o zamam Hırsızlığın olmasının nedeni İslam'ın nefisleri tatmin edememesi yani sosyal adaleti sağlayamaması bana göre. Herkesin yeterli refaha ulaştığı bir toplumda hırsızlık olur mu hiç? Hadi oldu diyelim insanlar refah sahibi oldukları için önemsemeyecekler bile. Ama zina meselesinde olduğu gibi el kesmede böyle büyük bir vicdansızlık olduğunu iddia etmemiz zor gözüküyor,çünkü zina da ihmalkarlıklar taşlayarak öldürme gibi bir fecaate gidiyor. Ama ben kanun koyucu olsaydım böyle bir ceza verir miydim, vermezdim, nitekim Osmanlı'da da bu cezalar düşürülmeye çalışılmış.
peki! osmanlıda oğlancılık hakkında ne düşünüyorsunuz? osmanlıda oğlancılık özellikle
17. ve 18. yyda oldukça yaygındı hatta bununla ilgili bir kaç belge ve ispat hükümlülüğü
taşıyan kaynaklar mevcut.
şehzadelerin, 13.14 yaşındaki erkek çocuklarıyla, yaşadığı homosexüel ilişkiler günümüzde
halen devam etmektdir, islamda madem recm cezası var, neden? bu caza şehzadelere
uygulanmamış çok merak ettim.
yoksa osmanlıda islam farklımı? yaşanıyordu, gerçekten yarih bilgileri saptırılmış olabilirmiydi?
gerçekte osmanlıda oğlancılık bir sanatmıydı?
gerçekte osmanlıda şeriat hukuku yerine, yahudizm öğretilerimi? mevcuttu oğlancılık gibi.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.