Neden Önemseriz?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan Neden Önemseriz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 58,426 kez görüntülenmiş, 384 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Neden Önemseriz?
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
o zaman, değer vermesek de bu olguları önemseyecek ve tümünün dünya gezegeninden yitip gitmeleri için bir şeyler yapacağız demektir. toplumsal yaşayış boşluğa yer bırakmıyorsa önem zinciri de boşluğa yer vermemektedir. "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" şeklindeki ana/ata sözü kendine de dokunan zararın farkında olunmamasını dile getirmektedir. ne ki, yılan zararlı bir hayvan değildir; eko-sistemde oldukça yararlıdır. doğrusu önem verilen çok olgu göründükleri kadar yararlı değillerdir. spreyler, cep-telefonları, oto-mobiller gibi....bir oto-mobilin ya da cep telefonunun üretilmesi için tüketilen su miktarı akıllara durgunluk verecek düzeydedir. inanmak zor olsa da "tüketim değeri" üretme düşüncesi aşılmadıkça önemseme zinciri sakat halkalardan oluşmaktan kurtulamayacaktır.

değil mi?



.Önemsemek bir tercihtir ve tartışılan yargıya dayandığında bir anlam ifade eder.
.Önem zinciri kişinin sosyalleşmesi ile şekillenir, hem öznel hem de sosyal içeriklidir.
.Önem zinciri insanın “insanlaşması” için olmazsa olmazıdır.
.Yaşama verilen anlam/değer onun önem halkasındaki yerini belirler.

önem zincirinin karşı halkasında önemsememe zinciri yer almaktadır. öyle ise, önemsememenin nedenleri nelerdir? önemsemediğimiz olgular önemsemediğimiz için mi önemsizdirler yoksa önemsiz oldukları için mi önemsizdirler? önemsizin içinde önem var mıdır?
 

kestanmis

Üye
Yeni Üye
Katılım
21 Tem 2011
Mesajlar
110
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Olguların önemi değişkendir. Olgu kendini değiştiremeyeceği için burada önemi değişken yapan insandır. Dine önem veren insan için din önemlidir. Önem vermeyen için önemsizdir. Halbuki önem verilen veya verilmeyen olgu aynı. Neden ona verilen önem farklı peki? Bunu insan kendi içinde belirleyeceği gibi çoğu olguya -özellikle yüce olgulara (din,namus gibi)- vereceği önemi toplumdan etkilenerek verir. Namusu önemseyen bir toplumda yetişen birey namusu toplum kadar önemser-genellikle-. Daha az değer veren bir toplumda yetişen birey için ise namus olgusu o kadar da önemli değildir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Önemsememek bir olguyu “değer” olarak görülenler arasına koymamaktır. Bu durum, günlük dilde kullanılan “önemli değil” tanımlamasından farklıdır. “Değer” görmemek, bu tanımlamanın objesi/sujesi olan olgu yönünden verilmiş bir yargıdır. Bu yargı, sosyal dokuca hazırlanır ve birey tarafından belirlenir. İnsan denilen canlı türü tüm yaşayışlara dair değerlendirme, ölçme, tartma ve bu gibi yöntemler ile kendine ve yaşayışına katmak istedikleri ile buna gereksinim duymadıkları arasında fark gözeterek ve onları ayrıştırarak kendini gerçekleştirir. Önemsenmeyen bir olgunun değerli olması ancak nesnel olarak mümkündür. Başka bir anlatımla, önemsiz olanın öznel değeri olamaz. Canlı türünün varlığını sağlıklı ve doğal olarak sürdürmesine yönelik kullanılmayan hiçbir maden, ne kadar az bulunursa bulunsun ve ne kadar zor elde edilirse edilsin değerli değildir. Bu ölçü ile bakıldığında bir buğday tanesi bir pırlanta tanesinden daha değerli olacaktır. Bu durum önemsizliğin sosyal ve bireysel farkını ve çatışmasını açık bir şekilde ortaya koymakla birlikte “faydacılık” açısından tartışmaya açık bir kapı bırakacaktır. Yaşamsal ögelerin tüm bireyler açısından sağlandığı-yaratılabildiği yer/zamanda, fayda/yarar öznel bir boyuta çekildiğinden/çekileceğinden pırlantanın bir faydası kalmayacaktır. Faydacılık, değerin yozlaştırılmasından/insana yabancılaştırılmasından başka bir şey değildir. Hemen şu belirlemeyi yapmak mümkün olacaktır. Faydasız ve önemsiz eşittir ve fakat toplum ve birey arasındaki bir çelişki olarak varlıklarını sürdürmektedirler.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
[FONT=Verdana.... Başka bir anlatımla, önemsiz olanın öznel değeri olamaz.[/FONT]

Tersinden alalım...Öznel değer taşıyan varlıkları/yargıları/olguları ...önemsemek tamamen pragmatizmin tuzağına düşmektir.Önemsemek ve saygı birbirini koşul kılar.Kendimiz için önemli bulmadıklarımızı önemsememeye başlarsak-ki bunu yapma eğilimi taşıyoruz- evrensel bir hata yapıyoruz demektir.Varoluş bir bütündür ve önemsenmeyi, en azından duyarlı bir bakışı, dinleyişi, dokunuşu hak eder.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
hatanın evrensel olmasını açıklayabilir misiniz?
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
hatanın evrensel olmasını açıklayabilir misiniz?
Hatamızın sonuçları durgun suya atılan taşın oluşturduğu daireler gibi gittikçe genişleyecek ve tüm varlık alanına yayılacaktır demek istiyorum.(hatamız "önemseme" konusundaki öznelliğimiz ve yararcılığımız) Soyu tükenmekte olan -ki bunun nedeni şu veya bu şekilde insandır- bir kuş türünü önemsemelidir insan, altın fiyatlarını nasıl dinliyorsa medyadan..En azından bunu dinlemeli ve belleğine bir işaret koymalıdır...Amerikan filmlerinden çalıp baş tacı ettiğimiz bir söylem var..."BU SENİN SORUNUN!" İç bulandırıcı...Önemsemek insanlığın sorumluluğudur.Kendi varoluşu da buna bağlıdır.İnsanın kendisi de önemsenmeye layıktır.Bunu anladığında yaşam daha güzel ve anlamlı olacak...
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Önemsememe ile sorumsuzluk ve kayıtsızlık arasında farklar vardır. Önemsenmeyen bir olgunun yaşam alanlarını ilgilendiren etkileri oluyor ise bu dikkatle izlenmesi gereken bir durumdur. Bu kayıt ile o olguya yaklaşmak onun öznel olarak önemli olduğundan ileri gelmez. Önemsememek, hiçbir zaman sorumsuz ve kayıtsız edim/edimsizlikte bulunmak anlamına gelmez. Yer-yüzü hunharca ve tek yönlü tüketilirken ve yok edilirken uzayda yerleşkeler var mı diye araştırmalar yapılması ne denli önemlidir? –Bu yaklaşım uzay gözlem ve deneylerinin göz-ardı edilmesi anlamına da gelmez- Her önemsiz görülen uğraşının doğuracağı sonuçlar önemli sonuçlar olabilir. Bu nedenle hiç birine karşı ilgisiz kalınamaz. Zaten önemli olan her şey değerli değildir. Ancak önemsiz olan her şey değersizdir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Zaten önemli olan her şey değerli değildir. Ancak önemsiz olan her şey değersizdir.

Değer ölçütümüz ne?Önemli bulunmayanı kaybettiğimizde ona bir önem atfediyorsak -ki bunu yaşamaktayız sevgide, sağlıkta, meyvede vb...-bir değer biçiyoruz demektir.Elimizde iken değerini bilemediğimiz nice önemsizleri bir düşünelim..
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
insan önemsemediği olguya değer vermiyor demektir. ancak bu durum değersiz olanın zamanla değerli sayılmasına engel değildir. farkında olmamak çoğu kez değer-in sonradan anlaşılmasına neden olmaktadır. önemli ve önemsizin genel-geçer bir ölçüsü olamaz. Örneğin yaşama hakkı ya da düşünce özgürlüğünün evrensel değerler oldukları nerede ise her düşünceden kişi tarafından benimsenmişlerdir. ve fakat "yaşamak" , "özgürlük" nedir? soruları farklı içeriklerde doldurulacaklardır. Her ikisi de değerli kabul edilip önemsenirler. ancak, gerçekta bunlar ne kadar gerçekleştirlebilmektedirler? gerçekleştirme/gerçekleştirebilme olasılığı ve ne şekilde gerçekleştirilebildikleri ne kadar önemsenmektedir? sorular çoğaldıkça ölçütlerin skalasında değişmeler baş-göstermektedir. her soru, içinde gizlenmiş yanıtları barındırmaktadır.

Önemsememek, “yok saymak”tan farklıdır. İlkinde var olan olduğu şekliyle kabul edilirken ikinci durumda red edilmektedir. Her ikisi de pasif/devinimsiz bir edimle somutlaşırlar. Yok sayılan şey önemsendiği için yok sayılır ve fakat bu durum onun değerli olduğu anlamına gelmez. Yok sayılanlar kendi aralarında bir zincir oluşturmazlar, hepsi eş-düzeydedirler. Oysa önemsizler kendi aralarında bir zincir/kademelendirme oluşturabilirler. Bu zincir önem zinciri ile birleşir. Bu durumda şunu söylemek yanlış olmasa gerek; önemsemek, zıttı ile birlikte vardır.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Önemsememek; bazen yok saymaktan kaynaklanır, bazende var sayılır, varlığı kabul edilir ama önem sıralamasına alınmaz. İşte bu tam anlamıyla tercih sonucudur.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
yok sayılan şey önemsendiği için yok sayılmaktadır. bu nedenle söylediğiniz gibi "önemsememek, bazen yok sayılmaktan kaynaklanır" şeklindeki önermenize katılamayacağım
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
1- Önemsememek, toplumsal temelli ve özünde öznel bir yargıdır.
2- Önemsememek ile değersiz öznel olarak örtüşürler, nesnel olarak her zaman örtüşmeleri beklenemez.
3- Faydasız/yararsız ile önemsiz olan öznel olarak bir-birine eşittir; nesnel olarak eşitlenemeyebilirler.
4- Önemsememek ile yok saymak bir-aynı şey/olgu değillerdir. Önemsememek bir zincir oluştururken, yok-lar bir zincir oluşturmazlar.
5- Önemsememek yargısal bir değer iken, sorumsuzluk bundan farklı olarak yüklenilmiş/yüklenmiş bir edim/edimsizlikten kaçınmaktır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bir seyi onemsemek, en basta o seyin ne oldugunun ve insanoglu yasam ve iliskilerindeki yerinin ve onemsenen seyin, bilinc ve farkina ne kadar varilmis oldugunun, algilanabilmis ve kavranabilmis oldugunun farkina varilip, varilmamis olmasi ile baglidir.

Onemsenen her ne ise o, kisinin ilgisini ceken, onun tepkisini ya da etkisini kazanan ve yasam ve iliskilerinde dusunce ve davranista en basta olan konulardan biridir.

Neyin onemsenmesi gerektigi, genelde dogumdan itibaren kisiye etik ve inanc degerleri olarak verilir. Kisi ya bunlari alir ve kabul eder (etki), ya da karsi cikar ve mucadelesini verir (tepki).

Oyuzden bir kisinin neyi, neden, nasil ve ne kadar onemseyecegini; kendi kendini sorgulayarak kendi dusunce ve davranisina tasimasi onemlidir.

Yalniz her seydeoldugu gibi, onemsemek te goreceli ve degiskendir. Kisi yasam ve iliskilerinde, bugun onemsedigini yarin onemsemeyecegi gibi, kendi icin onemli olan bir sey, baskasi icin bir ilgi ve etki tepki alani olmadigindan onemsenmeyedebilir.

Buda neyin, nasil, neden ve ne kadar "onemli/onemsiz" oldugunun evrensel onay almis bir anlam ve icerikte olmadigini ve cografi ve de toplumsal bir ortaklik tasiyabilmesinin yaninda, kisinin kendi her turlu duzeyine de bagli oldugunu unutmamak gerekir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
önem zincirindeki halkaların öznelliği oluşumlarındaki genel ilkelerin belirlenmesine engel teşkil etmemektedir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
önem zincirindeki halkaların öznelliği oluşumlarındaki genel ilkelerin belirlenmesine engel teşkil etmemektedir.

Algiladigim kadariyla, bu cumle matematiksel/manti yaratimina ve her turlu toplumu degistiren yeni ideolojik inancsal ortaya atimlarin kitlesellesmesine aykiri bir soylem.

Cunku her turlu geneli belirliyen insanoglu numenal yetisinin ortaya attiklari ve bunun icin verilen her turlu "eskiyi yenilestirme" mucadelesidir.

Oyuzden, meshur bir soz vardir " ben babamdan 'ileri' oglumdan 'geriyim' " diye.

Aksi toplumlarin cografi ve tarihsel degisimi ve yenilenimi mumkun olmazdi.

Sonucta her yeni numenal yeti ortaya koyumu, bireyseldir ve onun kendi matematiksel/mantiksal algi ve bilgisinin getirdigi yenilik ve getirdigi kitlesellik ve bu kitleselligin de getirdigi toplumsal her turlu yasam ve iliski degisimi ve yenilenimidir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
değişim ve dönüşüm kaçınılmaz olduğuna göre ilkelerin sabit kalması zaten düşünülemez. ancak her değişim dönüşüm söylendiği kadar kısa sürelerde /bir kuşak arasında yaşanmamaktadır. göreceli değişiklikler esaslı değişikliklerden ayrı tutulmalıdır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
değişim ve dönüşüm kaçınılmaz olduğuna göre ilkelerin sabit kalması zaten düşünülemez. ancak her değişim dönüşüm söylendiği kadar kısa sürelerde /bir kuşak arasında yaşanmamaktadır. göreceli değişiklikler esaslı değişikliklerden ayrı tutulmalıdır.

Aynen, yalniz sure ve zaman olarak "kisalik/uzunluk" ta goreceli ve degiskendir. Ama, surec olarak evrimci gidisata devrimci bir cikis ile (matemetiksel/mantiksal bilgi) mudahele etmek, olacak surecin one alinmasi anlamini tasir.

Mesela 100 yildan fazla suren karanlik cagda, ronesans'a birden bire degil, adim adim yanasilmis ve ronesans sonrasi dunya ve insanoglu ayni kulvarin baska yollarini kullanir hale gelmistir.

Ama dogal zihniyet degismedikce de, gelen yenilik ve degisim ne olursa olsun, yeni bir mucadele, savasim, izm, akilcilik ve ayrilmisligin tarafli guc ve otorite sorunu olmustur.

Sonucta sorun bunyesindeki bir degisim ve yenilik, sorunun cozumune degil, baska bir kiyafete, degere, veriye, tabuya degismesine yarar.

N.Hoca'nin "ye kurkum ye" misali. Ya da bir atasozu vardir "esege altin semer de taksan, esek ayni esek."

Buna en guzel ornek olarak milliyetciligi ve onun savaslarini verebiliriz. Ustelik bu degisim, din savaslarini da onlememis, insanoglunun degersel sorunu iki basli olmustur.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
yazdıklarınızdan önem zinciri açısından bir bağıntı bulamadım ve fakat "eşeğe altın semer de vursan eşek eşektir" aya sözünün değiştirilmesi gerektiğini düşündüm. onu da değiştirelim başlığında yapacağım.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
yazdıklarınızdan önem zinciri açısından bir bağıntı bulamadım ve fakat "eşeğe altın semer de vursan eşek eşektir" aya sözünün değiştirilmesi gerektiğini düşündüm. onu da değiştirelim başlığında yapacağım.

Yazilanlar, yapilan alintiya yonelikti.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
önemsememek bireysel bir tercihtir. her tercih gibi onun etkileşimi, sosyal doku içerisindeki yeri yaşanılan zaman dilimi ile yakından ilgilidir. her toplumun dayattığı önem ve önemsizlik olguları vardır ve olacaktır; ancak, önem ve önemsizlik zinciri buna/toplumsal dayatmalara karşı bireysel tercihler ile karşı-durmalarda bir anlam kazanır. değilse, sür-giden benimsemelerin akıntısına kapılmaktan başka bir şey/olgu yaratılmış olmayacaktır. bu durum, bireysel ve toplumsal önem zincirinin/önemsizlik zincirinin ayrıştığını gösterir. sosyal bir varlık olarak bireyin sosyal dokuyu zorlaması, değiştirmesi, önermesi, olumlaması ve olumsuzlaması önemsenecek bir edimdir. demek ki sosyal dokuya değinmeyen/dokunmayan/irdelemeyen edimler/edimsizlikler edilgen-pasif edimler/edimsizlikler olarak önemsizler halkasında yer almaya mahkumdurlar. önemsizlik zincirinin ilk halkası sürüleşmektir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst