Neden Önemseriz?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan Neden Önemseriz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 58,207 kez görüntülenmiş, 384 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Neden Önemseriz?
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
insan ve doğayı kesin çizgilerle bir-diğerinden ayırmamak gerekir. ancak sosyal olgular ile fizik olgularını da karıştırmamak bir o kadar önemlidir. önem halkalarından birini de böylece ortaya koymuş olmaktayız. fizik ve sosyal olgular arasında fark gözetmek önemsenecek bir yaklaşımdır. normlar doğallığı içindeki sosyal dokular içeridinde düşüncenin yaratıları olarak var-olurlar. ancak düşünce kendini ortaya koyan ve yaratan zeminden kopuk değildir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
insan ve doğayı kesin çizgilerle bir-diğerinden ayırmamak gerekir. ancak sosyal olgular ile fizik olgularını da karıştırmamak bir o kadar önemlidir. önem halkalarından birini de böylece ortaya koymuş olmaktayız. fizik ve sosyal olgular arasında fark gözetmek önemsenecek bir yaklaşımdır. normlar doğallığı içindeki sosyal dokular içeridinde düşüncenin yaratıları olarak var-olurlar. ancak düşünce kendini ortaya koyan ve yaratan zeminden kopuk değildir.

Degilse, yani dusuncenin bir oznesi ve vucudu varsa, neden hala Sokrates hatirlaniyor, tarih nasil ve neden var? gecmis ne demek?

Yazar mi yaziyi yazar, yazi mi yazari yazar?

Dilin yazari kimdir?

Burada, dusuncenin dile gelmesi icin, bir vucut ve ozneyi kullanmasindan bahsetmiyorum.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
zemin söylediğiniz değildir; ondan dah geniş bir alanı kapsar; içinde bulunulan tüm ortamlar bu zemine dahildir ve insan bu zeminden taşkın değildir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
insan tüm yaşanmışlıklardan ve içinde bulunduğu ortamdan soyutlanamaz. zemin budur. bu zeminden öte insanı aramak nafiledir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
insan tüm yaşanmışlıklardan ve içinde bulunduğu ortamdan soyutlanamaz. zemin budur. bu zeminden öte insanı aramak nafiledir.

Ben ne soyutluyorum, ne de bir "ote insan" ariyorum. Sadece insanoglu numenal yeti temelini kendisinin insandisi ve insanlikdisi zemin uzerine koydugunu soyluyorum.

Kendi disinda bir guce yoneldigini soyluyorum.

Insanoglunu asilsadece maddeye indirgeyenler, dogaya teslim edenler, aklini baska bir guce verenler bu soyutlama ve indirgemeyi yapiyorlar.

Sen maddeyi dusunceden soyutlayabilir misin?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
soyutlama düşüncenin ürünüdür; madde bundan azade sayılır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
soyutlama düşüncenin ürünüdür; madde bundan azade sayılır.

Benim yukaridaki bahsettigim soyutlama "tecrit etme, ayirma v.s." anlamindaydi. Yoksa, beynin kavramlastirmasi degil.

Yani "madde ile dusunceyi birbirinden ayiramazsin" anlaminda.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Önemseme halkası iç-içe geçtiğinde önemsenen ile önemsenmeyen değerler ayrışabilir, örtüşebilirler. Toplumsal genel ve bireysel özel tercihler zaman içinde tarihsel bir dokuda ortaya çıkan olgulardır ve bu iki tercih arasında dinamik, etkileyici ve sonuç doğurucu çelişkileri önem halkasında çok net görünürler. Hayatın/yaşamın önemi yeri ve zamanı geldiğinde özgürlükler yanında önemsizler halkasına eklenebilir. Yeri geldiğinde tam tersi bir durumun yaşanması da olasıdır. Öyle ise, önemsenen ve önemsenmeyen olgular düz bir hat üzerinde sıralanmayan olgulardır; onlar karmaşık, helozonik bir ilişki içerisinde bulunmaktadırlar. Önemsenen ile önemsenmeyenin “değer” olarak ölçüleri her zaman bir-diğerine eşittir. Önem halkasının dengesini sağlayan da bu eşitliktir. Eşitliğin kendisi bile önemsenen bir değer olarak bir şekilde yer edinir. Eşitlik hem bir denge ögesi/unsuru hem de bir değerdir. Bu açıdan değerler felsefesinde eşitliğin bu iki yapıcı yanı onu her hal ve şartta önem halkasına bağlar. Burada eşitlik bir paradoks oluşturmaktadır; eşitlik, önemsenmeyecek bir olgu olmamasına karşın içeriği itibariyle önemsiz olabilir. Neyin eşitlendiğine dair önemseme eşitlik ile aynı değildir; bu çelişki değerseldir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Önemsemenin ve aynı şekilde önemsememenin teorik ve pratik iki yönü vardır. Sözde önemseme ile eylemde önemseme arasındaki ilişki ve fark önemsemenin gerçek olup olmadığının bir açıdan skalası/ölçüsünü oluşturur. Teori ve pratiğin her yer/zamanda örtüşmeleri mümkün müdür? Süje,-ister istemez- içinde bulunduğu objenin bir baskısını duyumsayacaktır. Bu baskının derecesi teori ve pratik arasındaki makas aralığını belirleyen temel faktör olmakla birlikte makas aralığını kapamaya çalışan süjenin/öznenin eylemselliği ile de yakından ilgilidir. Çok çeşit olasılığı denemeden “Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak” (*)olanaksızdır. Demek ki, önemsenen değerlere gerçek anlamda eğilimek, onları gerçekleştirebilme yönünde bir uğraşıyı, çabayı, pratiği gerektirmektedir. Yoğrulmuş kolektif emek değil midir sevgiyi de, yaşamı da, insan ve canlıyı da ayakta tutan?! Emek ile önemseme / ve değerler arasındaki bu bağ, değerlerin toplumsal/tarihsel/kolektif emek ile üretilebileceğini gösterir. Bu durum aynı zamanda şuna işaret eder ki; önemseme halkasına eklenen tüm değerler toplumsal/tarihsel/kolektif bir emeğin yarattığı değerlerdir. Emeğin yoğrulmadığı ve içine katılmadığı hiçbir olgu “değer”ler silsilesinde –ne olursa olsun- önemsenen halkasına eklemlenemez. Böyle bir olgu –varsa eğer- önemsenmeyecek bir olgudur ve ancak önemsenmeyenler halkasına eklemlenebilir. Önem ve pratik emeğin bu bağıntısı aynı zamanda önemsiz olanın işaretlenmesine/belirlenmesine yarayacak bir ölçü oluşturmaktadır.

(*) Richard Dawkins, Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
1- Sürüleşmek önemsenecek bir olgu olmakla berebar önemsenmeyecek bir durumdur.
2- Önemsememe yargısı kişi muhataplıdır.
3- Çocukların küçük birey oldukları önemsenecek bir olgudur.
4- Önemsemek/önemsememek değer yargısı içerdiklerinden ancak normatif disiplinlerce incelenmeye tabi tutulabilirler; pozitif bilimlerce doğrulanma kaygısı taşımazlar.
5- Fizik ve sosyal olay ve olgular arasındaki farkı görebilmek, önemsenecek bir yaklaşımdır.
6- Önem zinciri doğrusal bir düzlemde bulunmaz, sarmaldır.
7- Eşitlik bir paradoks olarak önem halkasına eklemlenir.
8- Değerler kolektif emek ürünüdür. Kolektif emek, önemli ve önemsiz ayrımında temel belirleyendir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bence konuya onem kavramindan yaklasmak, cok daha mantiksal olur. Cunku onem olmadan ne onemseme, ne de onemsememe mumkun degildir.

Iste bu temelde "neden onemseriz/onemsemeyiz" ayni onem kavramina dayanir. Bu da her bir kisinin kendi duzeyinin yasam ve iliskisinin, cografya ve toplumunun ve de kendi bilgi, birikim, bilinc v.s. duzeyinin bir degeridir.

Hem bu deger kisiye gore sartlara, zamana ve yere gore degiskenlik gosterir, hem de her bir kisi icin farkli ve degiskendir.

Kisinin hayatinda yeri gelir, beslenme, yeri gelir, para, yeri gelir, tahsil, yeri gelir, konut, yeri gelir, is v.s. one cikar. Bu da one cikanin digerlerine nazaran daha onemsendigi anlamindadir.

Oyuzden insanoglu icin onem kavrami varsa, yine ona gore goreceli ve degisken onemseme ve onemsememe dusunce ve davranisi olacaktir.

Ayrica bu onem temelli onemseme/onemsememenin temelinde bilinc te yatar. Mesela bir kisi diyelim hak ve ozgurlugunun bilincinde olmadigi icin, onemsemesi gerekirken, onemsemeyebilir.

Ya da toplumun onemsedigi bir degeri, kendi onemsemese bile, toplumas uyum acisindan kendini onemsemek durumunda hisseder, ya da tersi.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bir değerin önem halkasına eklenmesi için bilincine varılmış olması ile blinçsizce önemsenmesi arasında fark olacaktır. ancak ne olursa olsun değerin içselleştirilmesi gerekir. içselleştirilmeyen değerler gelip-geçici bir önemsemeye konu olurlar ve hiç bir değer bir diğerine önem halkasına eklenmesi için empoze edilemez; böylesi bir yaklaşım kudret tapınağına benzer ve tuğlaları sağlam olamaz. kolektif emeğin değerler açısından önemi tam da bu noktada ortaya çıkar.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bir değerin önem halkasına eklenmesi için bilincine varılmış olması ile blinçsizce önemsenmesi arasında fark olacaktır. ancak ne olursa olsun değerin içselleştirilmesi gerekir. içselleştirilmeyen değerler gelip-geçici bir önemsemeye konu olurlar ve hiç bir değer bir diğerine önem halkasına eklenmesi için empoze edilemez; böylesi bir yaklaşım kudret tapınağına benzer ve tuğlaları sağlam olamaz. kolektif emeğin değerler açısından önemi tam da bu noktada ortaya çıkar.

Bu senin dedigin zaten toplum ve farkli halklarinin her turlu etik ve metafizik ideolojik, inancsal deger farkinin hak ve ozgurluk tanimi ve biribirine olan mudahelesiz icsellestirmesidir.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
Önemsendiğin kadar önemseyeceksin! İnsanlıktan nasibini almamışlara değer vermek sizleri değersiz yapar.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Önemsendiğin kadar önemseyeceksin! İnsanlıktan nasibini almamışlara değer vermek sizleri değersiz yapar.

Sorun insanoglunun fenomenal goruntusunde degil, numenal yeti kullanimindadir. Ayrica hak ve ozgurlukler her nekadar insanoglunu birbiriyle savastirsa da, bunlarin gereksizligi algilanana kadar bunlarla savasirken, bu degerleri kendine kisilik ve kimlik degeri yapmis beyinlerin de bu inanclarini uygulamalarina mudahele etmemek gerekir.

Mesela dini olarak ve ozelde islam dini olarak alirsak, mucadele ne musluman ile ne de muslumanin kendine kisilik kimlik degeri yaptigi inancsal uygulamalarina karisma uzerinedir. Mucadele islam dini ve onun getirdiklerinin zihin ve numenal yeti bazinda insan ve insanliga nasil zarar verdigi, ayirdigi ve cikarci yaptigini karsiya almayarak gozlem olarak sorunsal gosterebilmedir.

Mucadele etik ve metafizik ideolojik ve inancsal her turlu ayrimci, cikarci, kutuplastiran, ayiran savastiran v.s. degerler, tabular, verilerledir. Ne bunu uygulayan insanoglu fizigiyle, ne de bunu bu fizige kisilik kimlik degeri yapmis hak ve ozgurlugu ile.

Bu fark cok iyi algilanmali ve bilince cikarilmalidir. Aksi, bu savasinda dogal zihniyetin diger savaslarindan bir farki kalmaz. Yani guc, otorite ve iktidar savasina donusmesi ve fenomenal bir temele oturtulma hatasi kacinilmaz olur.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
önemsemenin bir/birden çok koşula bağlanması ön-yargılar ile mümkün ve olmaması gereken bir yaklaşımdır.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
genel geçer bir koşul ve yaklaşım belirlenemez. bu soruya verilecek yanıt "neden önemseriz" sorusuna verilen yanıt ile örtüşmektedir ki bu konuda yukarıda açıklamalar yapılmıştır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst