kürtlerin bağımsızlığına nasıl bakıyorsunuz?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde arash tarafından oluşturulan kürtlerin bağımsızlığına nasıl bakıyorsunuz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,218 kez görüntülenmiş, 69 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı kürtlerin bağımsızlığına nasıl bakıyorsunuz?
Konbuyu başlatan arash
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Uydurtu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
23 Mar 2019
Mesajlar
12
Tepkime puanı
3
Puanları
3
aynı şeyleri yazıyoz sen daha renke menge girmişsin. renk falan mal işleri boşuna vakit kaybetme.
cevabım onaylansın görürsün ama eskide çıkar orada.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
aynı şeyleri yazıyoz sen daha renke menge girmişsin. renk falan mal işleri boşuna vakit kaybetme.
cevabım onaylansın görürsün ama eskide çıkar orada.

Renk şu. Bir prizmadan çıkan geçen ışık..
Bu varoluşta herşey de temsil edilir. Renk ses derinliği ve çeşitleme kuramı ..

Aynı şeyi yazıyorsak şunu düşünmelisin Öznel kimliğin Özneldir, geçicidir
İki öznelin-öznelliğin çakışımına dair ortak bir yasa-vicdan genellemelisin ve bunun üzerinden konuyu tartışmalısın, götürmelisin
Yani iki tarafa da eşit uygulanabilir ve uygulanan bir yasa
Öznel yasa çelişirse, çakışırsa savaş çatışma kavga adı alıyor. Bunun kiminle kimin arasında olduğu önemli değil.
Kendini de yasaya götür karşı tarafı da yasaya getir/götür. Bu hak çözümüdür. Bu barıştır.

Şu durumda Güney Doğu'da yaşayan Kürtlerin bağımsız olmak için olgunlaşmadıklarını ve bağımsızlıkları veya
yarı bağımsızlıkları için ortam olmadığını söyleyebilirim.

Şimdi bu tartışmayı ortak hak ve yasa/vicdan dediğim üzerinden yürütmeliyiz. Kendine tanınan hakkı özneli birebir bölüştün mü?
Yani şu an Uydurtu olan sen Senden Olmayanlar diye genellenen bir başka toplumda senin kendi toplumunun geneli yeterince olgun olmadığı adlandırmasıyla birlikte başka bir toplumun bireyi tarafından uygarlık ya da bağımsızlığa layık görülmüyorsun. Ki bu o toplumun bile tamamını ifade etmiyor. Uydurtu'nun bireysel görüşü fikri ve vicdanı sadece.
Ki toplumu genelledin. Bir toplumda her bilinçten, bilinç düzeyinden insan vardır yargı esasen yanlış ama.. Anlamamakta ya da işine gelmemekte direme var da her neyse...

Ortam olmamasını tartışan subjektif. Subjektif koşulları genel bir yasaya ortaklayalım eşitleyelim ve tartışalım dedim. Bunu tekrarlıyorum.
Bunu anlaşmazsak bizim tarafımızda yazacak-yazışacak ve tartışacak bir şey kalmıyor .
Genel bir vicdan ve yasa getirin tartışalım.

İnsanlığın hak ve koşullarını ve genel ortak yasalarını örgütleyen genel bir yasa (üstyasa) ya da manifesto hazırlayın görüşelim lütfen. Sizin haklarınıza da burdan özetleyelim.
Buraya olgunlaşmamış toplumlar hak elde edemezler gibi maddeleri de eklemelisin ve bunu açıklamalısın. Olgunlaşmamış toplumun objektif kriter ve ölçütlerini. Örnek olgunlaşmamış başka toplum ve topluluklar ve insanlar varsa onları da . Senin olgunlşamış olduğunu ve olguluğunu ne belirliyor onu da açmalısın bize. Sonra tartışalım bunu.
Ben senin hakkını ve onun hakkını senin yazdığına yasayla koruyup gözeteceğim merak etme ona göre yaz..
Ama en son kendi özgürlüğünü tartıştığını görüyor oluruz onu da açıklayayım sana.

Bir de konuyu okumadım diyorsun bu bir çelişki değil mi?
Aynı şeyi mi yazayım...?
Ortam olmamasıyla ilgili geçmişte bir kaç postumuz var.

Subjektif tartışırsan son sonuçta kendinle çelişeceksin bunu yazayım sana. Felsefe Mualla değildir. Dönüp dolaşıp geleceğin ve kendi kuyruğunu kıstıracağın yerdir..
Kaldı ki Felsefe tarihine asılı öğütler ve bilgilendirmeler var. Bunları tekrarlamaya da gerek görmüyorum...

Şimdi ezbere bir bildirim vermeden önce okunmayı rica ediyoruz.
 
Son düzenleme:

Uydurtu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
23 Mar 2019
Mesajlar
12
Tepkime puanı
3
Puanları
3
Bir kere yazıları adım adım yorumlayamazsın. Hep aynı hatayı yapıyon.
Paragrafları bütünüyle yorumla. Bir cümle cımbızlayıp sana göre ortam yok onlara göre var diyemezsin.
Ben eğitimli sayılan biriyim, bakma anti-ego olduğuma. En azından ünimizi okuduk.
Ben diyorum ki ortam yok. Çıkıp taş atan veletlere göre ortam olabilir.
Bombacılara göre de ortam olabilir. Ben onları insandan saymıyorum.

Matematiksel analize göre ortam yok. Çünkü bağımsız idareyi yapabilecek ve bölgede
yaşamı oluşturacak miktarda eğitimli Kürt yok.

Kürt doktorlar Türkiyeyi bırakıp orada çalışacak mı? Kürt siyasetçiler yeterli mi?
HDP bile Avrupadaki Kürtleri çağırdı yeterli eleman yok diye. BDP zamanında özellikle.
İnsan yok insan.

Çok baydırdın konuyu. Patates püresi yapıyom ben.

Bak benim anam da uzm doktor, saldırgan hastalara karşı bi lafı var : bir de eğilip düzdüreyim mi kendimi? diye. Öforik iyimserlikte
o laf çok uyuyor. Kimse kendini mal yerine koymak istemez. Adam ölüyor sen diyorsun ki ordan bak prizmadan renk geçmiş bilmemne geçmiş. Ben gelişmiş fizik eğitimi gördüm zaten ünide, yazılımda lazım oluyor.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bir kere yazıları adım adım yorumlayamazsın. Hep aynı hatayı yapıyon.
Paragrafları bütünüyle yorumla. Bir cümle cımbızlayıp sana göre ortam yok onlara göre var diyemezsin.
Ben eğitimli sayılan biriyim, bakma anti-ego olduğuma. En azından ünimizi okuduk.
Ben diyorum ki ortam yok. Çıkıp taş atan veletlere göre ortam olabilir.
Bombacılara göre de ortam olabilir. Ben onları insandan saymıyorum.

Matematiksel analize göre ortam yok. Çünkü bağımsız idareyi yapabilecek ve bölgede
yaşamı oluşturacak miktarda eğitimli Kürt yok.

Kürt doktorlar Türkiyeyi bırakıp orada çalışacak mı? Kürt siyasetçiler yeterli mi?
HDP bile Avrupadaki Kürtleri çağırdı yeterli eleman yok diye. BDP zamanında özellikle.
İnsan yok insan.

Çok baydırdın konuyu. Patates püresi yapıyom ben.

Bak benim anam da uzm doktor, saldırgan hastalara karşı bi lafı var : bir de eğilip düzdüreyim mi kendimi? diye. Öforik iyimserlikte
o laf çok uyuyor. Kimse kendini mal yerine koymak istemez. Adam ölüyor sen diyorsun ki ordan bak prizmadan renk geçmiş bilmemne geçmiş. Ben gelişmiş fizik eğitimi gördüm zaten ünide, yazılımda lazım oluyor.

Şimdi tartışmanın geçmişini iyice incelersen ben bir sav koymamışım ortaya
Bağımsızlık denilen tartışılıyor. Diğer her kavramdan bağımsız bu1
İkincisi ben yanıt süreçleriyle yazılanlardaki çelişkiyi açtım yanıtladım
Tartışam kendini sürdürmüş. Yazılarım okunmamış.
Bir ikincisi de ben bir şey eklediysem belki barış deneni ekledim. Ama bunu koşulalrdan bağımsız ekledim. Hiç bir ara koşul sunmadım...

Ben insanlık eğitimi gördüm doğanın karnında. Taş tuttuğum ve oyun oynadığım günleri hiç bir şeye değişmiyorum...
Bunların (yukarıdakilerin) hepsi de çakma laf ya da subjektif. Sadece gerçeklerden kaçıyorsun sen...
Bir de yazmadığım şeyler hakkıdan konuşuyorsun. Benim yazdıklarım esas ve hedef alınmıyor. Taban alınmıyor
Yani konuşulan konu ve tabanın tarafı ben değilim.
Egonla aranda ikili bir diyalog bu. ya da ikiyüzlü bir savaş. Kendi ikiyüzün yani.. Ben konu dışıyım. Çünkü benim düşüncelerim henüz incelenmedi.
Benim tabanımı esas alan bir empati yok bakıp işine geleceği gibi algı var.
Kendi düşüncelerine bakıp onları bana geri veriyordun. Hatta savuruyordun diyelim.

Bu arada ben geçmişte yinelediğim gibi yineliyorum. Ben Kürt bir tartışmacı değilim. Eski bir beyaz kimlik. Konunun tarafı eksik. Biz objektif, genel evrensel ilke ve doğrulardan yola çıkarak bir temas noktasına tutunduk ve barışı tek savlıyoruz. Bunun arasındaki hiç bir sava biz gömülmedik, girmedik yumulmadık karışmadık...
Barışı tartışıyor musunuz;? ya da bunun tersini
bunun dışındaki bir şeyi benimle tartışmana gerek yok
ama okuma eksik. Bakmıyorsun. Söylenenden kaçarak nereye varacak?

Şimdi bir gün geldi biz doğal sade gerçeğe geri döndük. Akademi felan denen yerlerin akademi , fizik eğitimi denenin fizik eğitimi olmadığını hatta doktorluk denenin doktorluk değil oluşunu gördük.
Bunları açmamı istemezsin hem işinize de gelmez.
Siz şimdi bakışı, görüşü, edinimi, gerçek bilgi ve tecrübeyi, yürünmüş ön yollları bunların hepsini yadsıyorsunuz .
Benim dedem köylüydü. Hiç bir eğitimi yoktu. Burada yazmak istemediğim bir cümle var.

Sen sadece benim geçmişimsin ,geçmişim gençliğim gibisin ve tüm iyinetimle sana söylüyorum ben.. Ne istersen onu yaşa ama benim bilgi kuramıma taş atıyorsan bunu hakkıyla yap incele derim
ya da öğrenmeye çalış. Bunları yerecek donanımda mısın? düşün... Baştan bilgi edin oku derim...

Bir de siz kimsenin özgürlüğüne karar vermiyorsunuz ve hak bahşetmiyorsunuz zaten
O bakış açısından siz sadece kendi tutsaklığınızı tartışıyorsunuz
Aslında benim gördüğüm o ki burada tartışılan asıl konu sanırım sizin sizlerin köle/tutsak kalıp kalmayacağınız
Ben öyle görüyorum. Özgürlük seçimi yapan sizsiniz. Öyle görülüyor.
Siz sadece kendi özgürlüğünüze karar veriyorsunuz ve tartıştığınız da tam olarak o:
Başkalarının özgürlüğünü sizinle boyunduruk bağı yoksa tartışamazdınız...

Yen söylüyoruz buradaki asıl tartışma şu. Bir gün kendi özgürlüğünü koparmak için diğer özgürlerle ya da bunun adaylarıyla dayanışman gerekeceğini öğenirsin saf tutarsın...
 
Son düzenleme:

Uydurtu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
23 Mar 2019
Mesajlar
12
Tepkime puanı
3
Puanları
3
sen mangalcı mısın peki? hayatında hiç mangal yapmışlığın var mı?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
sen mangalcı mısın peki? hayatında hiç mangal yapmışlığın var mı?
.
Peki son şunu diyelim. Taraf olmadığım bir şeye taraf olmuş ya da ona çekiliyor gibi hissettim.
Şu ayrımı net koyalım.
Ben bu tartışmanın ne Kürt rarafı ne de onun adına yazanı, savunma yapanı, ifade vereni ve hak hukuk şu bu savunanayım. Bizler felsefe yazarlarıyız. Ontoloji tabanlıyız. Bunu öte beri kaydırmayalım derim. Felsefe binyıllar boyu herkese lazım. Ortak lazım olacak.
Ben objektif insan-insanlık tarafı olarak Türk ve Kürt dışı olarak yazdım ve dünyalar barışı ve genel bir barış savaşsızlık ve uyum arayan bir insan varlığı olarak yazdım ve bilgiye taraftım..
Yani Türkün hakkı Kürdün hakkı insanın hakkında eşit bende..
Başka bir varlığa alt varlık muamelesi yaparsan bir gün kendin görürsün...

Ya da barışa taraftım tek. Devlet toprak buraya beni kimse çekmesin. Ben bunları tartışmadım.
Ya da bunlardan birine tek taraf olmaya...

Kötü bir örnek mi bilmiyorum ama şunu düşünelim.
İsrail ve Filistin arasında çatışma var bunu durdurmak istersin. Bu insanlık ödevi. Ne yapmalı. İsrail Filistinlileri yetersiz güçsüz ve zayıf görüyor ezsin bombalasın mı diyelim.
Bak İsrailliye göre emin ol olgunlaşmamış Arap der.

Bir de şöyle düşün. Bu İsrail de bir forum olsun ve bu başlık Filistinle savaşa barışa ya da Arapların bağımsızlığına nasıl bakıyorsunuz olsun. Bilmiyorum ne kadar özgürlükçüler ancak barışçı kitleler bile orda tartışamaz sanırım. Ben bunu anladım.
Şimdi Suudlara bak İsrail mi barış verecek.
Bu bilgi tabanıyla nereye??
Ben bu tartışmada yanlış yere çekiliyorum. Bunu sezdim...
Kürde değil insana tarafım... İnsan ortak adına.. Filozofiye tarafım ben... Çocuk seçmeyen gayırmayan babayı düşün. Ben kimseye ders vermek zorunda değilim. Bilişimin keskinliğini ispat yükümünde değilim...
Benim adım insan Türk değil...
Son iki postumda yarın düzenleme yapacağım. Dediğim gibi tarafa çekildim yönlendirildim gibi-öyle hissettim...
 
Son düzenleme:

Uydurtu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
23 Mar 2019
Mesajlar
12
Tepkime puanı
3
Puanları
3
İsrail'de yaşayan bir sürü Filistinli Arap var, İsrail'de Filistinli Arap politikacılar var. İsrailde okuyan Filistinli öğrenciler var.
İsrail'de kimsesiz yurtlarında Filistinli çocuklar var. Yardım programları var.
Gazzeye yardım programları var.

Bunları bilmiyon. Tabi ayrıca olgunlaşmamış, doğru tespit.
 

Uydurtu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
23 Mar 2019
Mesajlar
12
Tepkime puanı
3
Puanları
3
Mavi Marmara'dan tutuklananlara su ve yemek veriyorlar. Suyun dışı mavi plastik.
Bizimkiler alışkın değil. İsrail polisine bizi zehirleyecek misiniz? diye soruyor bizim aşırı
İslamcılar. İsrail polisi siz salaksınız, biz sizin düşmanınız değiliz, ayrıca o içtiğin su Türkiye'den geliyor diyor.
Aynen yaşanan olay. (Nestle)
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Mavi Marmara'dan tutuklananlara su ve yemek veriyorlar. Suyun dışı mavi plastik.
Bizimkiler alışkın değil. İsrail polisine bizi zehirleyecek misiniz? diye soruyor bizim aşırı
İslamcılar. İsrail polisi siz salaksınız, biz sizin düşmanınız değiliz, ayrıca o içtiğin su Türkiye'den geliyor diyor.
Aynen yaşanan olay. (Nestle)

Bak şimdi biz genel bir savaş karşıtlığı ve savaşsızlık (ve dünya barışı ve ontoloji paydaşlığı ilkesini ve) kavramını esas alarak genel bir felsefe çatıyoruz. Bunu evrenselleştiriyoruz/genelleştiriyoruz. İnsan savaşsız yaşayabilir diyoruz anladın mı? Evrensel genel doğrularla.. Ordan Türk Kürt sorununa geri geliyoruz anlıyor musun?
Kavramı Kürt Türk özelinde incelemedik. Savaş Barış birincil eksen ya da bir eksen. Bir eksen de (insana göre, insan geneline göre) özgürlük tutsaklık olsun.
Bunları insan adında/genelinde tartışabiliriz. Bu felsefe...
Savaşın bitmesi ama tüm insanlar için bitmesi bizim öncül istencimiz. Birincil istencimiz bu. Özgürlükse de insana aynısı.
Özgürler ve köleler (alçaklar yüksekler) ayrımı seti çekildiğinde ya da tersinde savaşlar ve barışlar karşıtlığı (sonsuz) içerildiğinde bu düzleme benim düzlemime girişmedik..
Toprak, taht, kavga, devlet, onun yeri müdacelesi, senin yerin, benim yerim bunlar benim derdim değil, konum değil.. Yazış alanım değil..

Evrensel bir bilgi ölçütüne bir gün istencin ya da ihtiyacın olursa anlarsın. Haksızlık, hukuksuzluk sana dayandığında anlarsın. Acı kapına yaslandığına evinin içine girdiğinde anlarsın o halde. İşgal kapını çalınca anlarsın. O gün felsefenin Mualla olmadığını da anlarsın...
Şimdi bu aşamada senin söylemlerin konformizim söylemleri... Empati buhranı...

Barışı tartışıyoruz, tartışıyorum derken de bunu küresel barışı tartışmak anlamına da genelliyoruz.
Bir gün bir metodolojik felsefe, bilgi-biliş bilgisellik üretirsen farkı görürsün sanıyorum.
Bunun benim tarafımda seninle tartışalacak boyutu yok. Bilgi edinmelisin...ve kendi çevrende tartış..
Beni Kürt tarafına çekme koyma taraf alma

Şimdi kaldı ki bu savaşın -genel- neden aktör kök ve kökenlerini görüyoruz. Yayım noktasını izliyoruz. Bası çemberini.
Sizin meseleyi çektiğiniz nokta ve düzlemlerden bu alan tartışmaya açılamaz bile, bu alana girilemez
Konuyu konu dışı bir alana ve başka girdaba çekmek yöneltmek savrultusu var..
Belirli hayat yaralanmalarını çekmeniz gerekecek ,biraz acı biraz bilgi peşine düşmeniz gerekecek. sonra...

Şimdi siyasi bilinç ve aydınlanma ya da kurtuluş ve özgürleşme denebilecek olan dinsel aydınlanmadan ( dinsel dogmadan sıyrılmadan)
biraz sonra ,daha sonra gelişir.
O da bu kurtuluş özel bir grup seçkin bir kamp tarafından belirli ideolojik bilinç tarafından sağlanmamışsa ya da ona hizmet için özel bir ayrıcalık ve hak olarak sağlanmamışsa.
Politik bilinç daha geniş bir zemindir.
Dinsel dogma gibi siyasi/politik dogma ve bilimsel irrasyonel taban ve dogma var.
Bunların üzerine çatılı görüşlerle fasit ezberlerin geri dökümünden öteye bazı tartışamalar gitmez ne yazık ki
Resmi protkollerle bilgilendirmelerle bunlar anlaşılamaz.
Nasıl dinsel dogma resmi bir protokolse bunun siyasi bilinç ayağı var. Daha o ayaktan kurtulamamışız derim
Bilgi kaynaklarını tazelemeli derim.
Tıpkı dinsel irrasyonel ya da dogmatik taban kullanımı gibi siz de belirli bir politik taban hatası var derim.
Yani benim açımdan konuyu sizinle tartışmak ve bunu sürdürüp uzatmak sonsuza kadar tanrının varlığını bana diretecek biri ile aksini tartışmak gibi
Konunun sürüldüğü düzlem yanlış bir kere.

Felsefe basitçe şunu der. Kitle olarak biz birbirimize ayrılık ve savaşı (alt toplum üst toplumu) dayatırsak birilerinin birilerinin eline silah verip bizi çatıştırmasını onaylatmış oluruz.
 
Son düzenleme:

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Konu kaldığı yerden devam edebilir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst