Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Kasyopya üzerine sohbet

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Peki kenarli cisimler birdir ve kenarsiz cisimler sıfırdır

4 tane agac.. 4 tane ardic agaci ve bir ardic bir kestane bir mese birde cinar agaci dortlusude dorttur

Ve bir agac bir masa bir tahta sandalye ve bir erik agacindan baston dortlusu de dortur

bunlar farkli dortlerdir...

-
Dünyanın - evrenin belli bir işleyişi ve kuralları var. Böyle senin gibi özgün düşünüyorum diye ortaya 4.boyut ya da "gelecekteki biz" ifadeleri ile çıkamam çünkü aklım almıyor. Reptilian konusu daha gerçekçi gerisini sen düşün artık.

Bilim insanları da yıllarca emek verip bu teorileri oluşturuyor yani senin gibi bilinmeze dalıp elimde Royal floş var diye hayallere kapılmıyor.

Yine de çabana saygı gösterip seni teorilerinle başbaşa bırakıyorum. iyi geceler.

Vauv hakli ciktim...

Ama iyi geceler...

----

Birin aynisi olmayan iki baska bir teorem (aynı cinsten olmayan sayılabilir birler ve ikiler fenomeni ve farkı başka ikidir- İkincil ikidir; başkasal... iki-boyut kavramı için hemen aynısal ikiye bakmak)
Ayni boyuttan ayni ayni boyutlar baska bir teorem ;

Boyut=ebat ve oda esittir olcum ayrimlanma yada kiyasa gore kiyas
O da esiittir goreye gore
Seye gore sey -göreciye göre göre/görüş
buyukluge gore ve gozleme gore ve gozlemciye gore
,
---

Yogunluk=katisim miktari
Sivinin koyulastirma orani ,koyuluk derecesi
Olcucuye gore.baska seye gore
Rengin derinlik dalga boyu ve koyuluk orani
Oran kavrami gozlemleyici belirtiyor
Ölçücü var

Gore olmayan nedir?

"Fark ve ayırt kavrami boyut yerine onerildi..."

4. Ayirtlilik yada dort ayirtlilik
2 ayırtlı gozlemci -ikisel ayırtlı gözlemci hayvan ya da ikicil ayirtli ve dual ayirtli;
Trouble ayirt
Dort yonden ayirt

Duali dortleyin
Dualizmayı dörtelizma olarak dusunun /dörtlü dualite yada dörtlü dörtelite düşünün...
Dortlu catisma ve dort temel ilke
Sicak soguk gibi bir olguyu dortlu bolumlu dort olgulu ve dort yonden;
Bu yeterli degil ama ilk karsilik icin iyi

----
Hayir insanlar iki yon gorur sag ve sol
Sagci ve solcu ikiye guruplar boler. 2B+

Oyleci yada boyleci.ondanci ya da bundanci..
diğer ve karşı ;
yönsüzlük
---

Sicak ve sogugun ortasi degil ne de ılık degil
Arasinda degil

Dilde aci var tatli var eksi var buruk var ..Şimdi sıcağın dort tadi var; ayrı ayrı dört ölçümü/ölçümlülüğü paradigması var;
Sıcak ve soğuk olmayan duyuşlar ve başka karşılıklar ya da karşıtlıklar olarak;yeni tat-duyum
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
é

karalamanın genişi buraya/giyojene geçilmiş olup düzeltmedir/kısaltmadır...
http://www.felsefe.net/146353-post78.html

---

tanrıyı öldürdüğünüzde işler kolaylaşacak; (-bir yerlere- birilerine ve bi şeylere) yüklenmek (havale etmekte, yüklenmekte) zorunda kalmayacaksınız -Evrenin işlerinin sorumlusu olmadığını görmek gibi bu
(Bunu yaparsanız/yapınca) sebepleri ve sonuçları ve işleri güçleri de , ona, buna, şeye, doğaya, vb. bir yükleme yıkmak kolaycılığını bırakıp gerçekleri er geç görmek zorunda kalacaksınız,
bu zaman işidir ancak olur ve ancak böyle aydınlanabilirsiniz (bilebilir anlayabilir)
---

suçları ve yargıları, sorumlulukları yükleyecek (devredecek); sözde tırnak içinde; bi şeyleri yapan ve yapmakla sorumlu olan ve kötü sonuçların sebepleri olan yüklemler (yükleniciler) ve sözde durum uyumsuzlukları (ve sözde olumsuz durumların) sebepçileri ve yüklenicileri gibi kavramlar buharlaştığında (suçlayıcı özneler/yada doğa koşullar, geçmiş koşullar ve bilinmezler olan şeyler ) "o" ve o olanlar ve "onlar" diye bahsedilen/bahsedilecek bir takım özne ve olgu kalmadığında -.... tanrısız olursunuz...
ve kalmadığında özgürsünüz-özgür olursunuz-olacaksınız;

tanrıyla gerçek bir pistte oynamaz- aynı pistte dansetmezler;oynamazlar-

"gerçeğin piste çıkmasını bekliyorsanız; herhangi yaratıcı durum ve başlatgan olgu kavramı-durumu belirtmeyi son verin/terkedin"


hareket başlama kavramını unutun; hareketin başlaması kavramını unutun ...
hareket sorumlusu-unsur etmen gelişim hatta şey ve belirsizlik bile olsa hareket başlatan şey ve olgu umma durumu- ve iten şey; bunlar hep tanrı öznesi benzeri yoksunluklar...
----
tanrıyı öldürün ve kurtulun-özgürlüğü ve kurtuluşu görün; kolay!
bunlar varyüzü ayetleri ve bildirileridir;

----
"ben tanrı derken iş, sebep, sonuç yüklenen/yükleyen her şeyden /durumdan bahsediyorum"

"evren", "varlıkın kendisi", "rastgelelik", "kendinden oluş denen durum" bile; ((oluş yok ve) "koşullar" -"başlama"-"hiçlik", "yokluk" ."hatta sorumlular bütünleri ve sorumlu tutulanlar-yöneticiler" (bilimciler-öğreten kişiler) ve bulunan tüm bu ve başka tanrılar ve yaratıcılar çeşitleri-. ve her türden oldurucular..
her oldurucu (sorum yüklenen durum ya da fiil-iş ve özne olması farketmez) kavramının kendisi bir tanrı belirtir.... tanrısal ilüzyon/yanılsama dediğimiz budur..bakın bunlar tanrı çeşitleri-... yukarda saydıklarımız; tanrı türleri

-----
ve oldurucu, yapıcı-sorumlu, başlatıcı, itici, başlatan her durum, ve yapmakla sorumlu kişi ve sorumluluk biliş ve yapma ödevi yüklenilen her kişi ya da olgu durum ve işi fiilleyen ve özneleyen her şey;bu anlamda/durumda her hangi bir fiil tanımlaması ve her açıklanan sebep durum bir tanrı ..bunlar tanrı olgularıdır-olgulamalarıdır
sebep ve sonuçları bırakın...

ben tanrı derken, bir işe (varoluşa ve varoluşuna) müteahhitlik yükleyen, karar almayan, kararını ve kendi yapmasını başka şey adına devreden her tutumu ve durumu sayıyorum.

sebep olduğu/olacağı belirtilen her şey ;durum.. ve bizatihi sebep kavramının kendisinden kurtulun... -

bu anlamda (tanrı)
kişinin kendini (dışlayan yadsıyan) ve dışa bir güç ve olgu (devinim olgusu itkisi koyan) her şey ve yaklaşımdır...


bu anlamda richard dawkins'in tanrısı ve Stephen hawking'in tanrısı ve tanrıları da var çok üzücü tanrılar
akla ziyan;
---

"varoluşa ve koşullara suç atmayı bırakın" .

başlamamış-varolmamış, varedilmemiş, varolagelemeyen hep var şey/hep şey /ya da sadece hep
----

her türlü tanrıdan-(başlatıcı durumdan ve başlatıcı durum ikileminden ayılın/ayıkın/ayrılın-ayırın-unutun) arının ve bu iş yerini bulacak o zaman


ben tanrı derken (buna, buraya, işe ) gerek, sebep sonuç yükleyen her şeyden /durumdan bahsediyorum[/U][/B]
-özgürlük fiilidir;- işseldir; (yani durmak ve yürümek gibi .....olur sürer ve götürülür daha çok..... yani durmaya göre koşma neyse duruma göre özgürlük böylesine bir iştir. özgürlük bir kondüsyondur
sürekli iş ister ve sürekli emek)
------------

“Hareketin başladığından sözettiginiz surece bir tanrıdan (ya da tam bir benzerinden) sözediyor olacaksınız..”

---------------

Hareketin baslamasi, evrenin varolmasi ya da evrenin baslamasi gibi bahsedilen ,bahsedilecek olgu ve durumlar tanrı iluzyonunun bir baska bir çeşitlemesi gibi duruyor olacak..
Aslına bakarsak boyle bir olgu izi koymak ya da aramak ve durumu böyle yapılandırmak ve düşünmek tum isleri sarpa saran ve zihni hapis/bypass tutan sey olabilir... İluzyonun destekçisi bir söylem bu başlama işi...

---(Bunu -aşağıdakini biraz batışmak için yaptık ama çok haksızda değiliz.. Battıysak ne mutlu! batmadıysak bi daha ki sefere/denemeye)

Evrenin baslamasi diyenin ve ortaya boyle -bir- kuram/olgu koyanin, teologdan farki yoktur ve bizatihi teoloğun kendisidir. Evrenin başlaması diye söze giren bir konuşmacıyla teolojiden sözediyor ve bir teologla konusuyor olacaksiniz dikkat edin ...

evrenin başlangıcı demek, daha bu ifadeyi derken teologlug/teoloji ya da dogma ya da turetme/varsayma (geri uydurma-bilimsizlik ve tayin etme) yapıyorsunuz ve bir tanrı benzeri bilimsiz bilimesiz-bilinçsiz durum ortaya (tayin ediyor) tanımlıyor getiriyorsunuz-tüm bunlar dogmalar türetiyor ve dogmalara yardım ediyor/taşıyor...
----

"evrenin başlangıcı" dendiği an da teoloji başladı; işe girdi-sürüme girdi ... zihninizi (ve karşı yordamcıyı) orda bloklayın/şaşalatın... bloke edin-bypass edin/tutun;
----
"evrenin başlangıcı" dedikten/dendikten sonra yapılan tüm açıklamalar sadece uzatılmış ve sarılmış bir ip yumağı gibi duruyor oysa hepsi aynı iplik. ve Evvrenin başlangıcı dendikten sonra ne kadar söz çeşitlenirse ve ne kadar matematikleştirilrse ve kuramlaştırılırsa kuramlaştırılsın. Konu ya da kitabın başı ve sonu bir çorap gibi aynı ipi örüyor ve aynı ipten örülüyor ve "ip sentetik"

-
"EVRENİN BAŞLANGICI DEDİĞİNİZ ANDA, TEOLOJİ FİTİLİNİ ELİNİZE ALDINIZ VE TEOLOJİ YUMAĞINI TUTTUNUZ-
"EVRENİN BAŞLANGICI DEDİĞİNİZ ANDA FİTİLİ ateşlediniz/ bombayı atmaya/bombalamaya başlıyorsunuz" yanlışlarla yanlışları bombalıyorsunuz

evrenin başlangıcı ifadesinin/durmunun bizatihi kendisiyle ilgilenmezseniz
daha sonra bilgi değil daha uzun bir hata yumağı oluşturursunuz sadece - Bunun bir benzerini de fazla sınırlı ve sınırlamacı tanrı düşüncesi içinde söylebiliriz. Tanrı başlattı ve tanrı varın kendisiyle ilgilenilmezse benzeri şekilde bilgi ya da özgürlük oluşturmalar bir yerden sonra ileri gitmeyecektir...

noktayı koyun ve orda kalsın uzatmayın....noktayı uzatarak doğrulaştırmayın- noktayı daireleştirin-küreleştirin
doğru ya da gerçek bir hareket biçiminde bir nokta her yöne genişleyen ve uzayan bir küredir ve dalgadır. Doğru çizme eylememiz bir kağıt üstünde yapılır . Eğer boşlukta bir küreyle/noktayla bir doğru çizseydik? bu ne anlam ifade ederdi?

Bizce böylesi bir düşünme gelecek için önemli

EVRENIN BASLANGICI DEDIGINIZ ANDA TEOLOJI BASLADI BILIM DEGIL... BILIM SUSTU DAHA KONUSMAZ. SUSTURULDU CUNKU SIZIN TARAFINIZDAN..
Evrenin baslangici dediginiz anda ...din /dogma adina konusuyorsunuz büyük oranda bilim degil...
--

"felsefe varlık kavramını öneriyor/kullanıyor ve bu daha doyurucu" -şimdilik;

varlık kavramının süreç, hareketsel, süreçsel düşünümü ,

varlık kavramının kesitsel/nesel/nasılsal ve varoluşsal nasıllaması;

ve geriden gelmesi bir ikilem.. zamandan gelmesi ve geriden gelmesi ve geri zamandan gelmesi /başlayagelmesi; başlaması bir ikilemedir

başlaya sürmesi de bir ikilemedir
başlayasüre ve sürme ve ileri sürme yok; ... olduğu yerden yönden her yöne akım ileri değil bunu anlıyor musunuz ? şimdi
zamanı böyle düşünün ; varolduğu yerden her yöne akar-şimdi;

başlamayasüre-n
varlık -var- yerindedir;

---Dogrusalliktan kurtuldugumuz zaman aydınlanır denklemler..

bir ses dalgası bir küre midir?
---
bir çizgiyi noktalanmış bir küre başlattı değil mi; üç boyutta
------

Bir dış daireniyi ya da balonu -içten- şişirerek genişlettiğimizi düşünelim..ve her yöne yayılan kesintisiz kapalı hareket

-----------

“ellerine evrenin baslangici diye bir sopa alanlar sopayi yiyecekler”

*********

dörtyöncülük ve tümyönlercilik ve -tüm yönleri birlikte görmek
aynı-andacılık anlayışına bakış; deneme

ve gözlerimiz başımızın üstünde (bir merkez) örn. kafamızdan uzantılı bir bir antenden uzanan her yöne açık bir mercek yapı olsaydı nasıl ışık toplardı, algı toplardı

tüm yönlerden görebilseydik gerçeklik ve dışarıdaki algı ve alan nasıl şekillenirdi;

ben, 360 derecelik açıyı çevremde görüş olarak toplamayı ve birleştirmeyi yani uzayan bir panaroma olarak ve iki yönü ucuca eşleyerek düşünmeyi ddenediğim de kuşatan bir sarmal ya da iç daire algısı yakını beliriyor örn..

fizikselliğin değişkenliği dediğimiz budur. bir örnek;
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Genellikle evrenin baslangici diyenler
-eger bilincli ise- seksten isten ve paradan bahsediyorlar ve cikar ve sahip olmayacaklarindan ve olamadiklarindan
Ya da baska seyler. Sinirli hizmet, mecburiyet ve memuriyet
Gercegin sinirli surmesi ve iluzyonu besleyen kavram

Tanri diyenler, arzu sevgi ve ikilem- sevgi arayisi ve bagimsiz ilgi genel olarak.. bagimli ilgi ,bagimlilik, yuksek ilgisine yönelik ve gecmisine yoneliyor .Kolayci kosullar ve büyükçü bakım ve sinirli tutulma ve bagimlilik, atalet yukleri ve buyuk sevgi korunmalilik. Cok karmasik yaklasim...

Tanrı için;
Doğadaki dengesiz güç dağılımı da ve kaynaşım beklentisi de buna eşlik ediyor ancak kötücül sevgi-kötücül tanrı ve yönetgen tanrı çukuru çok bozuk bir çukur onarılmalı...
güç her halükarda dengesini bulacaktır kuracaktır-öge ne kadar güçlü olursa olsun ya yıkılır ya dengelenir..
doğa da denge bulamamıştır güçlü yıkılır çürür

Genellikle tanri denilen, benim kedimdeki kedime gore insandir... Ya da küçük bir çocukken babanne denilen şeyin büyük olması (ve bi çomakla yılanı öldürmesi babanne diye seslenmek güzeldir) ve onun/bunun güzel bi şey olması bilmiyorum...

Dogadan avlanmayi ve doğal yaşamlanmayı birakmis ve evde ataletle buyutulumus ve buyumusun ve artik atıl ve sinirli olanin bir buyukten yardim ve ilgi ve kolaycı alma ve kolaycı sahip olma beklemesi büyümemesi ya da bunun zaten olmuşunun doğal sorununu/atıllığını çekmesi...

Doğada her şey yemeğini ediniyor kazanıyor. Çocuk sınırlı süre annesince besleniyor ve marketten almıyor. Yiyecek üretmeyi ya da aramayı bırakmış insan, bu ataletini güce ve enerjiye çevirmeli ve sanat ve bilim üretmenin -felsefe ve bilgi üretmenin ve daha iyi doğal koşullar ve daha yüksek koşullar ve ortak refah ve paylaşımlı refah ve mutlu neşe- eğlence ve düzeyli mutluluk üretimiyle bunu tamamlamalıdır

berbat seçkin üst gruplarınız bile doymazken siz bu gerçekten ne mutluluk üreteceksiniz.
diğerlerini beslemek için çırpınan bir azınlık ve güç doyuruculuğu;
bir avuç hakime hizmet; üretim köleleri-bunlar saçmalık ne işi var gerçekte;
kimse yaşamıyor-siz yaşadığınızı mı sanıyorsunuz? ne var elinizde

Tanri dogalasmanin ve birliktelesmenin tam tersidir
Tanri merkezlesmedir
Tanri guclesmedir..Güce teslim olma/otoritesini-buyunduğunu teslim etme ve bundan güç bulma haz bulma ve almadır...
tanri otoritelesme, himayelesme, kontrollesme, korumalasma ve hiyeralsilesme ve gucten beslenme ve emmedir... merkeze güç yığmadır-güç merkezi oluşturmadır

Her türlü hiyeralşi, otorite güç ve kontrol (ve sorumlu kişi) kavramları bu kavramları sonsuz besleyecek geliştirecek doğuracak öyle görülüyor. Gerçekliğin /buradaki paradigması bu ..Gerçek olduğu gibi olandır.

Diğeri ilüzyonun beslenmesi, Eğer yemek, içmek, rahat bir dertse ve akşam seksi/yemeği ..evet bunlar sürmeli ve beslenmelidir. İlüzyonu bilinçli bilinçsiz besliyoruz ki ilüzyon dediğimiz gerçeğin ta kendisi
oysa gerçek geliştirilebilir türetilebilir bi şey ve olgu ..oysa dinamikleri yine de sınırlı eldeki paradigmalarla.. ve sınırlı koşullarda gerçek üretmek ve yeni gerçek üretmek, değişim zor çaba;

Her sonuçta ve dinamikte; tanrıyı avlayacak tek şey; çocuk korumacılığına son vermekten başlayan, güçlü doğa yaşamı benzeri dengeli yaşam ve hayvanlara, çocuklara, güçsüzlere güç uygulamamak, karşı güç kullanımı öğretmek, toplum yapısı dengesi ve toplumsal merkezler- yönetim odakları ve biçimlerine kadar varan dengeli kontrollü ve dağılmış yönetim dağılımı ve yönetimin genişleme anlayışı ve dağınık güç anlayışı ve dengeli güç ve hayvan ilişkilerini sınırlamak ya da hayvanlarla olan iletişimi ve kontrolü bağımsızlaştırmak doğadan daha açık özgür besin temin etmek ve toplamak ve avlanmak , her türlü özgürlükçülük gibi uzayan kuramlar olacaktır...
ya da her türden özgürlük ve hiyeralşi yıkımı fikri birlikte gelişmelidir...

her sonuçta bunlar sanırım değişim istenci ya da bilinç işi ya da aşama ve türev bilmiyorum... "aşama" "türev " türev bu türev var;
bunlar sadece olan türevleri
hiç bi halt yapmaya gerek yok hiç bi şeyin olduğu yok -ola ola ne olacak ki; olmayan ne?
çekilen bütün zımbırtı dımbırtılar zihinsel ya da çoğunluğu fiziksel açlık ve itkenler etkenler ve fiziksel beslenme odaklı zımbırtılar (güç açlığı -istem açlığı ve istem deneyiminin/sahip olma-olmama sonsuzluğunun çözümü ve çözümseli-doyma irdesi ve arzusu) yansıtıyor zevk odaklılık ve programlanma/doğanın böyle programlanması ; akışın uyumu

bir doygunluk ve taşam bunu doyurur başka bir şey yok-bir doygunlaşma geçeği ,geçitleği ve durağ-ı olmalı; başka bir şey yok; değişim eşeği

---

"Sorumlu kişi ve bilir kişi gibi kavramların en önce yıkılması gerekiyor." her türden bilir hiyeralşi dahil -özel kişi; - bir işi yapabilir sorumlu/yetkili kişi ayırtları yaklaşımlarının ve kişi zorlamalarının başka yöne savrulması şart;"

her türden hiyeralşi ve hiyeralşi geçişliliği uyaran kavram zorlanmalıdır
ve hiç bir otorite, hiyeralşi içermeden ve yücelmeden kişi aynı yerinde yükselmeli ve alçalmalıdır;

"Sorumlu kişi ve bilir kişi ve "yapar kişisi", "yapma kişisi "gibi kavramların en önce -ters yüz edilmesi ve yıkılması gerekiyor."
tanrıya sanırım bunun kadar daha yaslanan yaklaşan ve hizmet eden kavram yok; birinden yardım isteme -isteme büyüğü ,isteme yapıcısı ve sorumlu kişi . o onun işi bu bunun işi
doktorun seçkinin aramak /yaratmak;
avukatın seçkinin aramak/yaratmak;
bilimcinin /bilicinin doğrusunu aramak
sonra onlara seçkinlerden başkası ulaşamıyor; para ve güç öbekleri; sistem böyle işliyor...

her türlü birlikte yapmanın karşıtı, sorumlu kişiler yaratmak ve yüksek düzeylenmiş her türden kişi anlayışı ve akıllı, bilir, ilimli kişiler yaratmak anlayışları tersyüz edilmeli ve yıkılması gerekecektir

eşşeklerin hepsi eşit-yakın oranda yük taşıyabilir;

sosyal işbölümlülüğü dizgesi kuramlanmalı..

bunlar beslenen ilüzyon sadece ve hiç bi şey yok-istemin sürmesi için-hiç bi şey yok;
dışarda ki yaygara ve tantana da hiç bi şey yok-bi toz bulutu sadece bi umu ve düşünce bulutu;

-------

Tanri var var, ölmedi.. kalbimizde yaşıyor

Tanrı yok demeye bile hacet yok-gerek yok. Yani, karşıtlıktan ve karşıtlık dinamiği içinden .Bu çekimle bu anlamla gereksiz;
Er geç yüzleşilecek/görülecek olanın ya da malumun ilanı olanın duygusallaştırarak ya da acıyarak ve acıtarak (ve acı, acıma türeterek incinen görerek/üreterek) subjektif dayanaklarla ilanına ve karşıtlığı buna -bu tutuma hiç gerek yok/yokmuş ama...
öyle anlıyorum ancak yollar bilgi savaşı olduğunda bir yol bulunmamadığında başlayan çabanın götürüsü getirisi olan yollamlar sürecinde..
başladı sadece .bunlar oldu...

Tanrı (ya da tanrıyı yoksallamakta) bir hayali yıkmak ya da bir başkasının işine sürecine burnunu sokmak gibi öyle anlıyorum..

bazı tanrılar ihtiyaç-bazı tanrılar büyüyememiş çocukların annesi; bazı tanrılar hayali... gereksinimsel paradoks;

her sonuçta her türlü merkezlilik yıkılmalı.. ve yayılmalı...eğer tanrıdan kurtulmak istiyorsak?

güçsüz ve aciz olabiliriz. beş on güçsüz ve aciz bi arada daha iyi .birini güce çıkarıp kendini yönettirmeden beş on acizin aynı acziyeti paylaşması...

azizler ve acizler var;

-----

"Evrenin başlangıcı diyenler bilgi seçkinliği ve sarhoşluğuyla öyle avutulmuş ki, kendilerini diğerlerinin anlamayamadığı, geliştiremediği şeyleri anlayan, çözümleyen, yüksek zekiler sandırılmakla ve bunun tuhaf tadını yemeğini ve öğününü deneyimlemekle (bunu yemekle ve öğütmekle) öyle meşgul ki gözleri merak etmeyin sizi görmez ...ve anlatımlar verip duruyorlar size.. kavrayamayacağınız şeylerden bahsedip kendilerini mutlu edip avutuyorlar.. neler olduğu -olacağı- hakkında bir fikirleri yok ve olmayacak..."

---
-sosyal işbölümlülüğü kuramı gelişmelidir ancak hiyeralşi anlayışı yıkılmalıdır
-ona paralel değil

siz bi şey söylim mi? eğer aşağıda bir denge yoksa yukarda/ da yoktur-..beklemek tuhaf... Altakiler aç sefilken; (yukarıyı yağmalayan, rahata göz diken,sıra bekleyen aşağısı ve zor hayat yaşayıcıları ve sırtına basılmışlar/binilenler toplumu olan altta iken; ) yukarda havadar dünyada onların sırtında gezenlerin ve diğerlerimizin sırtında dolaştırılanların rahat ve keyif süreceği üretilir sadece bilim değil...

dünyada bilim adamı denilenin bilim ürettiğinini ya da gerçek ürettiğini söyleyeceksek, söylemek tuhaf/felaket . Siz sadece mutluluğu /hazzı takaslıyorsunuz. .. eğer bilim üretecek olsaydı zaten insanlık üretirdi...ya da insanlığa çaba ve hizmet üretirdi...

yukardakine zevk keyif ve heyecan vererek sıranızı veriyor/bahşediyorsunuz. olumlama sırası için..
sadece ve üste çıkma sırasını bekliyorsunuz-sırtına binilecekler değişimi
yoğrulmanız bu /sanı yoğrulması;

bilimsel paradigmal farklıdır-- satır yazmaya fizik okumaya m-z kuramına benzemez ilim...bilim...

siz sırayla binişiyorsunuz kusura bakmayın da.. .birbirinizi taşıyorsunuz sadece .hadi bu sefer alta sen geç var burda...

-----

Bilim adamları dediklerinize aritmetik bağışmlamışsınız onlar sizi anlamayacağınız şekilde bunu yaniden yapılandırmış;
okullarda tuhaf aşamalardan geçiyorsunuz ve seçiliyorsunuz..

Sizler aşağılarda gezerken onlar neler yapıyor? hoş takımına zanaat/sanat üretiyor; teori kuruyormuş. ne teorisi-toz teorisi.. mutlu hissetmenizi sağlıyorlar- biz evreni araştırmaya devam ediyormuşuz sözde güyaa- statüko üretiyorlar..
zenginlere yağdancılık teorisi ve mutlu bir avuç takımın güllük gülistanlık hizmetinde hayat refah getiri teorisi-besleyici teorisi. görüyorsunuz ya herşey statükonun ısrarlı biçimde sürmesi taraftarı...
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
okuyor okuyor bunları ben mi yazdım diyorum?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:43 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:42 ----------

ya da bunları kim yazdı?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:49 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:43 ----------

ki dostlar biz uğraştık kendimizce; esenler kalın!

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:50 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:49 ----------

yalpa vurur yalpa vuran yalpacının yalpa yüreği
esen kalın
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Kasyopya bizi nereye götürdü?

Arkadaşlar çekilme var/ayrılık var/ölüm var..
o yüzden gelecekte yollarımız kesişebilecek ,bizi okuyabilecek ,Kasyopya yı irdeleyecek-çözümleyecek ya da bu postla karşılabilecek herhangi ilgili, ilgisiz arkadaş ve yordamcı için başka bir çözümleme /bir son -nihai- çözümleme tahlil yakını bir yer yazacağız;

Kendi başlığımızı ve postumuzu kuramadık. bu nedenle burdan eğer devam etmezsek ve yazma anlamında çekilirsek ya da olası başka bir anlamda son bulursak, ne olur ne olmaz, burda son anlam/; son mecal ve anlatım ve bu çözümleme bu durmalı diye düşünerek bir girdi yazacağız yazıyoruz

Kasyopya da, İngilizcesi STO (Services To Others) ve Türkçesi BH (başkalarına verdililik) olarak bulunan ve çözümlenen bir kavram geçmekte... Burda en çok akıl karıştıran kavram bu...
Bunun tam tersinde de , KH/ kendine aldılılık/verdililik, STS (Servives to Self) kavramı var

Şimdi yeni nesil arkadaşlar bu kavramı (BH'ı) arıyor ve onun gerçeğini arıyor.....bu metni okurken...

"Sersvis self"(kendine tutumluluk ) ve "servise others" (öbüre/genele tutumluluk) kavramları biz inceledik
Metnin sunduğu diğer anlayışları da inceledik...
bu anlamda
-"kendine almacılık" , "kendine vermecilik ve yontmacılık" ve "kendincilikle" diğerleri/öbürleri ve geneli farkını ve genele/öbürlerine bölüşümlülük/verişimlilik ve -herkese yontma/genel yontma (diğercilik/herşeycilik ve genelecilik) anlamlarını inceledik ve yorumladık ve çözümledik

Sonuç olarak BH olarak sunulan kavramı ve orda ki tutumun bugün gerçekteki en geniş çözümlemesi ve yansısı mülkiyetsiz ve sahip olmasız gerçek anlayışı olan Marks'ın mülkiyetsiz komünizmi ve Proudhon'un ve diğerlerinin/diğerlerimizin mülkiyetsiz Anarşizmi sosyalizmi benzeir yapılarda ve anlayışlarda belki oralarda felsefelendiğiini ve güç kuvvet bulduğunu gördük...
bu kavramları BH'a tıpatıp yakınlaşırken ve karşılarken gördük-bulduk.. doldurmakta ve örtüşmektedir...
bunu kaçınamayız ya da yadsıyamayız.

Kayopyanın Türkçesi BH olarak tanımlanan STO (services to Others) yani Diğerlerine/diğerlerimize paydaşlık, öbürlerine bağlamlılık/verişlilik ve birlikteleşme -dengelilik anlatan (gerçeklik) kavramı bizi net olarak mülkiyetsiz'e ve Marks ve benzerlerinin ideasına ya da söylemine ve yaptıklarına ve benzer döşenmiş yola götürdü.
Bunu yadsıyamayacağız.

BH denilen kavrama dünyada döşenmiş nerdeyse her taş; her altyapı ve yapılmış her ciddi yatırım sanırım bugün orada o olgularda bu ve benzeri olgu yığınlarda yarı birleşmiş olarak yatmaktadır
bunu yadsımayacağız...

Sonuç olarak gerçeği BH ya da yolu BH ve BH yolu ya da olgulaması olarak temsil edebilebilecek ön yol ya da çözümlenebilecek ve anlanabilecek döşeli taş; yordam anlayış ve birleşke merkezi ve anlayış zaten mevcut-varolan yordam ve grupluluk bunlar/onlar arkadaşım.... yapcak bi şey yok....buluşmak üzere, sağdıç kalın....

farklı başka ya da açılımlamalı yorumlar yapılabilir sunulabilir ancak gerçeğini içten inceleyen ben bunu gördü....
birleşecektir çaba amaç ve emekler

mülkiyetsiz, sınıfısız, sahip olmasız, toplum bir tür BH gerçeğidir...
Marks ya da diğerlerinin yolu; Kasyopya da vurgulanan BH kavramı idealinde dünyada yapılmış büyük birleşme çalışma ve çalışmacılık olarak görülüyor. Kavramlar örtüşmektedir...
bu anlamda Nietzche' de de BH kavramı izleri var, anarşizm de ve Proudhon da ve Marks ta da var ve diğer ismi sayılmayan zikredilmeyen ve ve sayılmayacak olan arkadaşlarda da; felsefenini izleri var...yapıtaşları ve etkileşimler...
Kasyopya metni içinde bi anlam arayan arkadaşlara buraya ,buralara da bakmalarını -son- önereceğiz ve felsefe sağdıç yol;birleşme sağdıç yol;tutarlaşma; birleştirme;

Diyeceksiniz ki idealist sanılan bir yapı örgü ve söylemle ya da metafizik sanılan bir araştırmayla ve kimsece hiç sayılmayan bir fenomenik olguyla ve anlatım sistemiyle;nasıl getirip böylesi bir verinin anlatımında Marks'ın yolunu, Proudhon'u buldun ve birleştirdin nasıl çakıştırdın ve nasıl bunu örtüştürdün/bağdaştırdın
bağdaşır arkadaşım....bağdaştı-bağdaştı... ben bağdaştırmadım...
Kendi bağdaştı merak etmeyin- bağdaşıyor -ben bağdaştırmadım bu anlamda

Kasyopya bizi Marks'a da götürdü; diğerlerine de ; ve beni götürdü....
Marksçılığın ya da insanın/insanlığın kucağına teslim etti. Ben burdan kaçamam siz kaçın...
Kasyopya okumalarının emeği ve gerçeğinin son buluşma durağı bir örnek ya da yol olarak yordamcı olarak ve kişi olarakta kişi gruplaşması ve gerçekteki temsil yüzeyi ve anlayış odağı ve kişiler örnekleşmesi olarakta bizi oraya o olgulara götürdü bıraktı

bugün BH yoluna az çok taş döşeyen, olguyu kavrayan ya da gerçeği bu anlamda kavrayan ve ya da bu tip bir gerçeği olgulayan ve bu tip inanışa ,düşüne ve bu tip bir gerçeğe/gerçek olgusuna ve ideasına hizmet üreten en büyük ölçekte Marksçılar ya da kömünist arkadaşlar ve bir yandan anarşist arkadaşlar olmalı en çok ve daha çok daha materyalist olarak sözedilen arkadaşlardır ve bu idealardır...
bunu yadsıyamam...
Şimdi benim kaçınılmaz gerçeğim;

---
Sonuç olarak bu veriyi okuyup -eğer ilgileniyorsak; gerçeklikte orda burda bi şey veri ve bilgi aramak yerine bir çalışma yapmak istiyorsak; gerçekliğin sınırlı modülleriyle uğraşacağız ve alternatif gerçek anlamaları sunacağız
ve tanrı ya da dinsel, tinsel kurumlar, töreler başta olacak..yıkmaya vurmaya.. buna yapacak bi şey yok. çünkü gerçekliği bu kadar sınırlayan başka bi şey yok.
yönetim anlayışları, egemen-egemenlik anlayışları, otorite, güç ahlak ve töre anlayışları ve figürleri...ve diğer sınırlama statükolar;

ve söz ve olguculuk eğer BH a dayanırsa Marks'la ,Proudhon'la ve benzerleriyle toslaşmadan/tokalaşmadan köprüden geçemeyeceğiz ve hiç bir yere gidemeyeceğiz anladık...

Marks ya da o arkadaşlar belki sizi sıratta bekliyor....toslaşmaya bu anlamda...

Etkin bir Kasyopya okuyucusunun/çözümcüsünün son yorumu-yordamı ve öğüdüdür.....
(daha yazmazsak)

Marks la ve diğerleriyle aynı yöne gidin.... ve dediklerime bir bakın-gözedin-sözedin....

BH a yürüyen ,yürünen, sanılan ve sanılacak bir yol da Marks ta dansediyor Proudhon da olacak ve yolunuzu çekiştirmek çakıştımak zorunda kalacaksınız;
eğer olculuğunuz bh a devinmeye yönelimli ise mülkiyetsizle başta buluşacağız; ve tanrı mülkiyeti yıakcğaız ve doğa ortak mülkiyeti kavramını taşınıp tartışacağız;

---
Olgu ya da olgu izi ya da gerçek değişimi aramayın..
Bize sorarsanız kütle gerçek buna yakın mı?
sanmıyorum
şey şeylerindeler; bunda sorun yok;

Bunun için savaşılır mı?
sanmıyorum ...bilgilendirilebilir
bu olur mu?
olursa olur-istenirse ...gerçek oraya kendinden yuvarlanırsa; ay da yuvartırsak;
itkiyle yuvarlama?
yuvarlayamazsınız-taş kafanıza düşer uğraşmayın.... bayıra yukarı önde taşla
bilgilendirin....

bayır aşağı yuvarlamak?
onun bi çözümünü bulmak gerekiyor!
--

yoo ben Laura'ya dahi öneriyorum-Marks! eşittir kütle gerçek!
güle güle
paydaş kalın!
onurlar

yoo ben Laura'ya da öneriyorum-antolojik mitolojik şeyler arayacağına ve bilimci-gizemci .. Marks'ı ve ;Proudhon'u da okumalı ve ya da benzerlerini de araştırmalı incelemeli...

Kitleler/kütleler açılmış olan BH yolunu izlerlerse (rahat edecek) ve sizin açılmış yolu izlerseniz rahat edeceksiniz demiyor mu? -Paskopya Adasından öyle denmiyor mu?
ve buna Laura da dahil canım/canlarım! oldu mu?


"C: Gruplarınız için umudunuzu yitirmeyin. Eğer onlar için açılan BH yolunu izlerlerse iyi durumda olacaklar."

---
Laura'nın aday adaylığıyla ilgilenen kim?

hatırlatıldı!
onur
güle güle!

-----------
kütle olarak ,kütle olarak -bu çok basit
kütle oraya giderse; kütle oraya yoğrulursa ve kütle birlikte yürürse = bh diye biri yok; kütle gerçeği

herkes birbirini alıp;
---


"C: Gruplarınız için umudunuzu yitirmeyin. Eğer onlar için açılan BH yolunu izlerlerse iyi durumda olacaklar." -Kasyopya Deneyi

son bu söz öbeğini yorumluyorum.
"sahip olmayı bırakırsanız?" ı yerine koyalım bu söz için-eşittir

eğer kitleler sahip olmayı bırakırlarsa iyi durumda olacaklar -söz
güle güle
esen kalın!

umudunuzu yitirmeyin... kitlenize ve grubunuza güvenin çünkü sahip olmayı bırakabilirler; onlar için umutlanmalısınız
esen kalın-kalınız;
----

“Eger kitleler ve kitleleriniz onlar icin/sizin için acilan/anlatılan sahip olmasizlik ve mulkiyetsizlik yolunu ve bilincini takip ederlerse iyi durumda olacaklar/kalacaklar...”

iyi bir durumda olmak ya da iyi bir hale gelmek üzerine
Yasyopyadan bildirdik arkadasim
Gule gule
---

ve sonuç olarak BH çözümlemesi ve BH kavramının derinine kavranması , ve kavramının incelenebilmesi, yorumlanabilmesi ve anlanabilmesi için biz yukarıdaki ve aşağıdaki türden birleştirmeler ve bu türden/türlerden bir inceleme/okuma destekleme ve bağlantı/bağlantılama-birleştirmeleme öneriyoruz; Kasyopya değil! son tahlilde!

http://www.felsefe.net/serbest-kursu/75951-anarsistler-neden-ozel-mulkiyete-karsidir.html





kasyopya dan haber ya da keraat ve keramet beklemeyi bırakıp yapanların yapmışların yoluna gideceksek işte orda!
Laura içinde öyle ne farkeder!
,nokta.lar...
--

S: (L) Tamam. Bu duygusal kontrol labirentinden çıkmanın en etkili yolu nedir?
C: Düşün.

S: (L) Bir kişi kendini duygusal bir tuzaktan çıkarma ve acısını hafifletme sürecindeyken yapılabilecek herhangi birşey var mı?
C: Hafifletmeye gerek yok.

S: (L) Sanırım bunu bir kez yaptığında, bir kez aştığında, daha doğrusu bir kez bunun tuzak olduğunu anladığında artık acıtmıyor veya hafifliyor. Diğer birşey de, hepimiz duygusal tuzaklar nedeniyle enerjimizin tükenmesi deneyimini yaşamışızdır sanırım. Bu tüm insanlar için yaygın bir durum mu?
C: Tüm insanlar? Hayır. Çoğu? Evet.

S: (L) Kendini toparlama ve içinde bulunduğumuz gerçeği anlama bakımından çok pozitif şeyler yapma potansiyeline sahip insanların, bu duygusal karmaşa için başlıca hedefler olabileceğini söylemek makul müdür?
C: Evet.

S: (L) Duygusal tuzağa yakalanmayan bir kişinin karakteristiğinin ne olabileceğini söyleyebilir misiniz?
C: Kucaklayıcı? Hayır. Birleştirici? Evet.


S: (L) Duygusal tuzakları temizleyen kişilerin daha üst seviye bir duyguda birleşebileceklerini mi söylüyorsunuz?
C: Duygular yalnızca kimyasallardır.

S: (L) Duygular yalnızca kimyasallar... Peki bir kişi belirli insanlara fiziksel olarak yakın olduğunda, onların titreşim frekanslarının bizde bu kimyasalların stimüle edilmesine veya üretilmesine neden olduğu doğru mu?
C: Evet.

S: (L) Ve bu fiziksel etkiye karşı koymak büyük bir irade ve zihin gücü gerektiriyor, doğru mu?
C: Hayır, yalnızca pratik.

S: (L) Bunu birkaç kez küçük ölçekte yaptığında, daha büyük etkilere karşı da aynı şeyi yapabilirsin, değil mi?
C: Tam olarak doğru kavram değil.

--------------

Sonuc olarak arkadasim sonuc yok
Bireysel bir cikis yada kurtulasma ozgurlesme yok ve var ancak yok....
Ya ozgurce umursamadan kendi bildigimiz ilkeyi, durustu ve ozgun yasami yapip, yasayip, kuracagiz.. aldirmayacagiz...
kisi gidip gercegini gundeligini yasayabilir ancak
Ya da mutlak olarak, tanrisiz bir gercegin mumkunlugunu, ortak bolusumlululugun direncini ve isigini kitlelere tutacagiz ve hatirlatacagiz
Ve bu anlamda mulkiyetsizligin ve sahip olmasizligin parlak yuregi ve isigindan sozedecegiz, gelecek toplumlari icin.. Bilgi yapacagiz...ve daha barisik bir ortak mulkiyetin; ortak mulkiyetliginin tanrisizligin, başsızlığın, kitlelerce duyumuna cozumune ortak aracilik ve bunun kulaklara calimina ve kitlelere duyrumuna bilgilendiricilik anlaminda ortak goreve adanacagiz ve bize o durumda, uyanisa etken yardim dusuyor...eger oyleyse...

Ve bu anlamda yapilmis calismalari birlestirmek toparlamak
Ama bilgi kulaklara calinmalidir -kandır ..ozgurlugun bilgisi ve otoritesizligin bilgisi ve başsızlığın bilgisi...
Ancak bu yikabilir...
Degistirebilir...

Biz amerikayi yeniden kesfediyoruz ilginc...

Baska bir gercek mumkun bunu bilmek yeterli...
eğer kurulursa-insan ortak yapımı;
-----

Sonuc olarak sonuc; doganin tanri denen bir mulkiyetçisi olmadiginin ve esit, ortak, ozgur, herkesin herseyin mulkiyeti oldugunun bilgilesmesi ve cozumlenmesidir. Gerisi size kalmis..tır..evrimdir... doğal evrimdir....

Sonuc ya ozerk mulkiyetin mantikli yapilanmasidir ya da dagitilmasidir baska sonuc yok...
Ya da uyum, sonsuz uyum ve sorun gormeme
Dogada bir sorun gormeme ve yapilanmisi yaşama.... en iyi biçimde yaşama ya da istediğin biçimde yaşama eşit;
bir sınırlayan yok-bir yapılandırcı yok-bir karışan yok.........

Ya ust tanri, goktanri, yaritanri uzay uygarligi ve guclusu ve gucu varsa ya da kasyopya bunu iceriyor diyorsun?
Hic onemli degil... kadir degil.. kimse değil aynı...
Biz kaplanlari yiyebiliyor muyuz? yiyor muyuz
Ya da kurtlari kafese tikabiliyor muyuz?

ama bu bilgilendirme?
bilgilendirme dolaylı olur
bir mutlakiyet var olamayacağı diğer herşeyi açıklar ve getirir. varoluşun nasılları ve nasıl yapılandığı yapılacağını üzerine çözümsemeler?
açık gerçek var demiyor mu kasyopya? açık gerçek nedir?

Ama insanlik
Iste insanlik ilginc...

Sonuc olarak kasyopya der ki :" engellerin kurulmasi bin yillar aldi ve yikin onlari, aylar icinde yikabilirdiniz..."

arkadaşım bireysel kaderiyle ve bireysel çözümüyle ilgilenen ve bireysel sorununu/sorunlarını dayatanlar bu olguda çıkmaza sürüklenecekler ve sonuç almayacaklardır. .. ne yazık ki!
bu gördükçe görülebiliyor;

mülkiyet ve haksahipliği kavramlarının derince bi yıkılması ya da zihinde incelenmesi tartışılması esnetilmesi bh kavramını ve uyaranlarını az çok doğurup gençleştirecektir/getirecektir...
bh kavramını kavramak için anlamak için ya da nicelemek olgulamak için; haksahipliği kavramını tutmak ve ele almak-bakmak içeriyor;gerekiyor...

mülkiyetin karşıtı yasa olabilirdi-yasa mülkiyeti devrederdi ya da dengelerdi -sınırlardı; herkese eşit yasa-yasak kuramı vb. başka olgu yok
ya bağımsız mülkiyet;
yasaya bağımlı bağışık eşit totaliter mülkiyet; yasalarınızı zayıf ya da bozuk;

özgürlük bir yasaysa mutlakiyet-monarşi nasıl çözümlenebilir?
çözümlenemez-özgürlük vardır ...sahip olur-olunur-olursun..bunu kimse yadırgayamaz ..iyi de bunu neresi kötü bu iyi değil mi?
bununla barışmak mı?
istersen

bir şey yapılmalı değil-olunmalı da değil...

---------- Mesajlar Birleştirildi at 10:50 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 10:21 ----------

insanlara tersini söyleyen dinler varken?
insanlara tersini söyleyen dinler varken, utanıp sıkılmadan ve ezilip bükülmeden ve lafı dolambaçlamadan hiç mi hiç ama hiç çekinmeden, "bir tanrı manrı yok olamaz-saçmalık!" demek en basiti ve açıkça; bir kaplanın dişine ve köpek balığının suyuna/denizine kan çalmak gibi gerçeğe maya ve bir kulağa kan çalmaktır.. nokta;


tersini söyleyen?
tersini söyleyen kim?
onun kim olacağını düşünün?
ya da o kim kalacağını/olacağını ve aslında olduğunu o düşünsün artık; geniş zamanla birlikte;
kımıldamayın;;;;; lafınızı yerinde bırakın;

ben olsam kımıldamaz ve ikna toleransıyla boğuşmaz ya da üzerine gitmezdim -zamana verirdim;
ben kendi kişisel gerçeğimi korurdum ve kendi sözlemimi ise bozdurmazdım o başka

---------- Mesajlar Birleştirildi at 11:15 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 10:50 ----------

KH'ın çelişeceği gerçek ilginçtir ki BH gerçeğidir ve geleceğidir bu arada...

ve mümkün görmeyeceği, sezmeyeceği ve anlamak istemeyeceği gerçekte odur bu arada...
böyle bir yapılanmanın mümkün olmadığını ya da olmayacağını, bunun güç hayal olduğunu ve hayali temas olacağını söylecektir ve buna inanmayacaktır. diğer koşulları ve deneyimcileri öne sürecektir ve diğer engel koşullara suç atacaktır/suçlayacaktır. değil mi? bu ilginç değil mi?
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
yukarıda ne yazdım bilmiyorum
umarım ya da eminim saçmalamışımdır
kesin saçmalamışımdır

saçmalamak bir tür bilme ya da bilgi biçimi olduğunda/olacağında oysa ben çok biliyorum. ne çok biliyorum anlatamam
o yüzden susmayı tercih ediyorum;

bh kavramı yazdım ve o yazdıklarımı sevmedim-ilişki kuramadım-kurdum ama kuramadım
özgürlük ve sınırlayıcılık biçimleme üzerine
kavram kendini açıklıyor olacak

subjektiviteden hareketle
subjektivitenin öznelliğinin genellemesi ; öznelliğin genele doğru yayılımındaki ters yüzey bilmiyorum
öznelliğin genelleşmesi, genellik ilkesi kullanması ya da subjektif bireyciliğin (bir ters yüzü) ve banacılığın bir tam tersi bizeciliğin bana doğru gelişi-mi /yürüyüşü ya da?
ben yürüyorum biz karşıdan bana yürüyor eşit
genele yayım; genele yayılımlılık -genele yaymak;
--
ama bunlar değil işte; matematik;
objekten matematik adamı bilmem ben nerden bileyim ki

subjektif bir kavrayışı ya da beklemi ve beklemeyi aşan bir tanım olacağı kesin ..ve bence subjektif bir gerçekle hiç uyuşmuyor kavraması... çünkü nerdeyse tam bir eylemsizlik belirtiyor olacak ve subjektif anlayışlarla sınırlı sunmayacağız ya da bizim gerçeğimize monte edemeyeceğiz bence -gibi anlaşılıyor
; kendi içinde bir gerçeği ise nasıl yaşayacağını hayal edemeyeceğiz
topa karşıdan vurmak gibi -aynanın içindeki olmak gibi bilmiyorum; bir zıt yönlü varoluş bende çağrışıyor hep

sadece sınırlı bir anlamanın izgesi;

bilmiyorum sadece matematik belirtiyor-çok yönlü anlama; ve herşeyi aynı anda düşünebilme gibi bir kavram sadece;

burada bir boşlukta bir topa vurmak üzere duran bir adam ve boşlukta bir top ile bir düşünme yaptık
matematik çağrıştırıyor sadece- düşünmeye göre olma yönleri ,yapılabilme/olabilme -tüm- yönleri gibi bir algı;

subjektif bir belirtmeden o da düşünemiyor gibi ...sonra yönleri ve tüm yönleri gösteriyor gibi bir anlama...-bağımsız düşünemiyor gibi -ilişik bunu anlatamadım
veri kendi başına düşünemez; buradaki işlevi anlamadım hele ki böyle bir gerçeğin nasıl yapılanacağını hiç

objektif bir ayna örneğin beni atomlar olarak mı gösterirdi? -gözlerim kendimi atomlar olarak göremezdi
yönelttiğim düşünceyle ilgili bir karmaşa var
aynayı da aynı anda kuruyor gibi-isteme uygun/paralel ama bunu anlatamadım... saf kavrayışla ya da bakışla ilgili anlamsız demeçler olacak bu
objektif bir bilgi dükkanı gibi diyeceğim anacak işletmecisinin/gerçekçisinin ne karı gerçeği var onu bulamadım
gerçekçisinin gerçeğini yapılayamıyorum_ bireysel edimi biz anlıyoruz;
örneğin özne olmayan bir objeden ya da özneden ve olgudan bir edim ya da kişi ve gerçek olarak bir gerçeklik ya da gerçeklikçi yapılandırması diyeceğim o da karmaşık;

var ve yok; bana göre var kendine göre yok gibi ya da ben düşündüğüm sorduğum anda doğuyor gibi;
gerçekliği gerçekliyor;

eksik parçalar var ya da uzun düşünme zamanı bilmiyoruz

kişi değil de olaydan bir kimlik ve objeden hatta... konudan bir kimlik düşünmeyi deniyorum ama bunu becere-başaramıyorum..... yani özne kavramının subjektifliği, eğretiliği ve burdaki deneyimin-bilimin bilginin aşırı sınırlılığı belirtiliyor sadece ve varoluşun biçemliliğinin - sınırlamaları yıkmak; her türden sınırlamayı ve anlamayı da içeriyor

--
şöyle düşündüm hiç bir şey yapmıyorsam ve bir ağacın altında yatmış uzanmışsam ve ağzımda bir ağaç dalı çiğneyip öylece duruyorsam ve orda hiç oluyorsa
sonra bir çocuk geliyor oynayalım mı diyor kalkıyorum oynuyoruz ama çocuk benle oynuyor-bu tuhaf -ben hiç yoktum; çocuk benle tekil oynadı gibi;
çocukta var mı o da muamma?
çocuk istediği için mi ordaydım;
çocuk istediği için -mi- varoldum
gerçekliğim yok-çocuğun düşüncesine bağlı;
çocuğun ön gerçekliği bana koşuyor-ben çocuğum ya da değil-karmaşık;

---
istemediğin şeyleri gösteren ayna ya da filtre;
şunu deneyeceğim;
gözün başka bir algıyı/gerçekliği göremez ve kulağın başka bir algıyı sesi duyamaz
ve kendinle ve algınla sınırlısın.. kendi düşüncelerinle...
sınırlı ve algılayamayacağın bir algıyı düşün

diyelim ki rüyalarla kimi anlatımlar bilinçaltısal mitsel ve evrensel sembolik uyaranlı bir biçime sokulur örneğin
örneğin sanat yaparken bir hissetme resmediliyor ama kişinin hissini/algısını bilemezsin ve bu yaratma faaliyetini içeriyor ve duyudan bir resmi indirgiyor ve çözümlüyor ; oysa duyuyu değil
duyuyu aktaramıyor ve resmedemiyoruz...
müzik yaparken duyular notalar olur yada armoniye dönüşür;
örneğin matematikte sayıları kullanıyoruz ve hesaplamalar yapıyoruz ve aslında anlamadığımız şeyleri matematikle kendimize getiriyor ve önümüze koyuyoruz sonuçluyoruz
sayı burda önbulucu ve indirgeyici ya da işlevsel bir geçişçi filtre ya da ayna kullanımı olarak işlevsel ön gösterici oldu burda diyelim
ve sanat örneğinde de sanatın kendisi ya da resim ya da müzik duygu ya da biliş anlattı resmetti diyelim;
bi yere varamadım ama neyse yazmış oldum;
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
S: (L) Siz, bizim 'Brezilya'daki Çocuklar' olarak tanımladığımız kişiler misiniz?
C: Evet.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Brezilya yerlilerini de mi Kasyopyalı yaptın? Platon, Sokrates, Marx, Nietzsche de Kasyopyalı oldu, sırada kim var bakalım...

konu o değil ama ben bi şey yapmadım.. ve brezilya yerlileri burda ilgi değil
ve orda kullanılan bir deyim. " brezilyadaki çocuklar" deyimi -... ve özelde bunun/deyimin ben anlamını bilmiyorum... başka bir paradoks olarak kullandım.. özel eşzaman sentezi noktası; imi

platon ismi hiç kullanılmadı-diğerleri de kasyopyalı olmadılar-yapılmadılar ve kavrayışları üzerine anıldılar..
ya da başka ilgilerle kullanıldı--isimleri
kavrayışlarının ve gerçekçi yapılandırmalarının ya da görüş ve izlem aktarımlarındaki sağlam tutum ve ayırtların ve ayakları yere basan sert- şeyler üretmenin coşkusu ve anlamı üzerine....

gördükçe görülebilen şey der kasyopya
kavrandıkça artan kavrama

"kavrandıkça üssel olarak artan kavrama/kavrayış"
kasyopya bundan sözedecek başkası değil!

--
sonuçta; kavrayışsal olarak bende olanlardan, ve duyum/duyuş ve algı olarak -kişisel- gerçekliğimden ; ne gördüğümden sözedemem -bakın edemiyoruz.
deniyoruz ama olmuyor-... olgu/algı ve kavrayışın sunum biçimi -ilet-i baltalanıyor, kişiselleniyor ve yanlış yöne çekliyor;... oraya buraya büktürülüyor;
tüm kelimeleri toparlasam olmuyor

söz ve anlatım olarak istediğim yere gelen bir şekilde söz dizebilmem/getirebilmem ve bunu gerçeğinizle örtüştürebilmem ve bu anlamıyla kavrayışımı kavrayışlarınızla bu kelime dağarcıklarıyla sunmam ya da sunsam da o anlamda iletişebilmemiz ya da ortak gerçeğimizle bendekini birleştirebilmem- hata sözedebillmem bile mümkün değil gibi
nietzche ve marks'ın önemini burda vurguladım... ya da anladım farkettim diyelim...

"hiç bir kavrayış uygunsuz değildir"
der kasyopya da

eğer kasyopyanın hiç bir kavrayış uygunsuz değildir sözüyle -iyi (ve sıkı) birleştirilirse bazı kavrayışların ve kavram anlatmalarının, aktarmalarıın önemi ve kimi kavrayışçıların anlatımlarının neden özelde bazı kavramları ve anlatım biçimlerini-temasları içermediği (ihtiva etmediği) halde anlamının yoğun olduğu ve kavramsal dışlamalarının kaybı o zaman anlaşılacaktır ...ama beni aşan anlatma bu şimdilik ve bunu anlamak-anlatmak -tarih ve zaman işi....

"kavrayış (ve öğrenme) yaman kavram ve büyük bir söz öbeği ve bu anlamda kavrayış fiili ve -süren- edimi ve bunun işi sonucu da öğrenme kavramını tanımlıyor/tamamlıyor/bütünlüyor ve yapıyor (sürdürüyor) olacak..."


sonuçta; kavrayışsal olarak bende olanlardan, ve duyum/duyuş ve algı olarak -kişisel- gerçekliğimden ; ne gördüğümden sözedemem -bakın edemiyoruz.
deniyoruz ama olmuyor- olgu/algı ve kavrayışın sunum biçimi -ilet-i baltalanıyor-kişiselleniyor yanlış yöne çekiliyor; oraya buraya büktürülüyor;
tüm kelimeleri toparlasam olmuyor

benim bu dediğim, yukardaki açıklamamı çok iyi tanımlıyor ve özetliyor.. oraya geldiğimi şimdilik ve neden marks-nietzche getirdiğimi; şimdi olanı görüyorum orda;
bir kaygan zemin var diğer de ...
-esnek zemin ve esnek, ıslak, kaygan zemindeki telaşe ve yapılanma mümkünsüzlüğü ve sözetme adabı ve adapsızlığı; öte çekilen şeyler sulaması ve o anlamda ordan anlatımın ve dem vurumun/vurmanın zorluğu üzerinde sağlam zeminde iyi yapılanmış iyi iş ve iyi yol şansının anlamı idi... her neyse görün görün zaman size anlatır -anlatacak nasıl olsa....
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
"öğrenmenin sürgünü"
sürgün filiz anlamına da gelir- yurttan kovulmak anlamına da ;
atılıp sürülmeye de sürgün deriz ve uzayan, yeni uç veren genç/taze katılaşmımış körpe bitki/dal ucuna da
sürgün süreğen sürmekte olanı da anlatır...

"bilginin sürgünü makbul"

---

felsefenin bi saygınlığı olmalı ve korunmalı....
ve zihinsel direkt edimin ve yapılanımın ve gerçekliği burkan edimin ve gerçek kavrayışın metodolojiği ve kendinden almanın ve kendinden sağlamın ve sağlamanın verdisi, önemi ve zihinsel edinimin canlı ve dinamik kavrayışın verdisi türetimi bir ürün ve çıktı ile ezoterik sayıalcak metolodojistin ve bu yöndeki veri sağlamın saflaşmasının ayrımı ve ayırdı olmalı....

direkt ezoterikle ve ezoterik alımla bağımsız ve özgül felsefe eşleştirilmemeli ve işleştirilmeli -iliştirilmemeli...
neden derseniz?
diğeri çok fazla sapma (sapla saman) (ve özgül yanlış ve hatayı (subjektiviteyi de) bünyesindde barındırıyor ve doğuruyor
çok fazla öte beri çekme yapılama oluyor. burdaki yalpaları temizleyemiyoruz ...
veri iyiyse de diğer türlü faaliyet...ve sapmaya saptırmaya da açık oluşu..olgu kirletmesi sonrası kalan değer ölçümü belirsiz muğlak ya da negatif ölçümlü... az sayıda izleyici ay da değer biçici...
o yolları yadsimıyoruz ancak bu

----
gerçek kişisel edimlerin ve kavrayışların ve diger edinimsel bilgi kavramı ayrıştırılmalı ve ezoterik -sayıalcak- verilerle bu anlamda -direkt- felsefe kişisel felsefe tam yakın bileştirilmemeli , biliştirilmemeli ve eşleştirmemeli. ya da bilim ilim farklı farklı bir sınıflama çözüme ve değerlendirme deney alanına sokulmalı o diğeri...

ve ezoterik buluşmalar, bulaşmalar, bulaştırmaları ,uygulamaları felsefe olarak tam olarak yadsımasak da bu anlamda benimsememeli ve felsefe daha net ya da daha ileri bir metodolojik için ordan sıyrılmalı

yani bunu bilim yapsın gibi bir anlayış ama tam bu değil ama
ve
daha özetle bir insanın herhangi aracı işlem ya da formül kullanarak bile yaptığı bir çözümseme ve bilgileme ve bilgi edinme işlemi deneyine bilim diyoruz değil mi?

ezoterik kanal öğretileri ve öğütleri ki beslenceleri gerçek zihin kanalları ve katmanları olsa ve bu yönde gerçekleri bile olsa ve besleyicileri uzak zaman bilinçleri bile olsa ve onlar bilgi sağlayıcılar bile olsa bile bu yöndeki aldıların sonraki karmaşası düşünülerek bu yönde veri ayrıştırma ve sunma güçlüğü -bilim yapma güçlüğü öngörülerek ve alınan veri bu yönden farklı kategorize edilerek bilimleştirilmeli/zamanlaştırılmalı ya da bunları zaman içinde bilimleşerek özgür ve özgül ağırlıklarını ve bilimsel kazanımlarını sağladıktan sonra ,ad kazandıktan yapılanmalı ve bilinmeli ve tanınamalı.

bu yönde algılaştırarak hür ve ve zamansal genel kabul görüyorsa ve bu yönde çarpık olmayan algı ile tanımlanabilecekse kullanmalı uygulamalı

at izi it izine diger türlü

felsefe adını ve yapılanması bu anlamda ileri/öncel tuttuk ve kişisee saf edimi ve bilerek bilmeyi ve çöereke görerek öğreniş ive kavrayış gücünü ve bireysel teması mutlak öncelledik kendi felsefemizde
ve
her sonuçta felsefenin metdolojiği akıl ise, insan aklı yeterli dayanak ve sunum ve bilgi üretiyorsa bilinç ardı dayanaktan yoksun ve insana zorlama gelecek bir kaynakla/zamanla iletişilmesi fikrileri ağır fikrler öyle ölçüyoruz ve görüyoruz..

ben bu metodoloji kamplaşmaları nedenleri şimdi anlıyoruz.. her türlü acıyı karmaşayı çekip çekip biz anlıyoruz
şimdi

ezoterik ancak bilim/ilim olabilirdi, felsefe değil- son sonuçta ve tahlil de; Ve her sonuçta sonraki satır bulandırmaların karartısı ve karmaşası da var ki ordan gerçel bilgi sağlansa bile gerçeğe ger idönüştürü mve geri sunum zorluğu ve yükü de var..
felsefe iyi bir sanat onu seviyorum...

---

Dolayisiyla ve ozetle ezoterik baglamlastirilmadan alinmis cekilmis ve suzulmus veri , nitel olarak değerde bile olsa , bazılarına öyle de çözümlense ve gerçel veri de olsa gerçeğe geri kazandırımı zor olacak kanaatindeyim ..

Öte yandan izafi veri tam kavranmis ya da kavrastirilmis veri degildir. Tam bir kavrastirma degildir ve sozde ileri bilgidir ve yanlis yapilanmada yapilandirici sinirlar ayni zamanda veri ozgulu kuvvetli olsa bile... Ozetle bu sozde Ogretici bir kaynakla kurulan temasi simgeler bundan ote gitmez. Ogrenmenin kendini simgelemez
Evrensel bi ogreniciligi ya da evrensel zihinsel ic ogrenimi simgeler ya da temsil eder..
Veriye ya da kaynaga deger izafe etmek gibi sapmalardan kurtulmasi yada veri bagimsizligi ve gercel anlami kazanmasi zor gorunuyor o halde saf felsefe saf yoluna istencine devam etmeli...

----
Kslasyoypa yada benzer turevde bir bilgi yapilanmasini da felsefe altinda ya da disinda yapilandirmak uzerine yazdim.
Kasyopya ya da benzeri bir yapinin onem ve onemli gorulmesinin bireysel yapilandirmacilari ve bireysel gercek kavramacilari eger daha degerli kilacagini eger anlatamiyorsam? sonuçta Kendi yasadigim ve olusturdugum ya da benden oncede olusmus olan bilgi karmasasinida gozeterek Marksin gercege carpimi su an Kasyopyadan daha buyuk daha degisimsel bir olgusal yarik mi? benzeri ölçüm yargidan yurudugum bu yol ve cozumleme ve benzeri tanitlama ve anlatmada zaman kaybi.ama.
Gelecek inceleyiciler ve okuyucular icin yazdik ya da sozettik...
iliglisi okumalı sonuçta;

Netice de kavrayışın aktığı yada varoldugu deniz ve dere gibi ayırtlara ve kavrayislara da gerek yoktur o halde yuruyoruz...simdilik bulanik gorulen yada digerlerimize balik avlanamaz gelen bir su yada denizin anlatimi cin cirpinmayacagiz ve ozgur kendi sularimiza geri donecegiz...

Hayır sonuçta mülkiyetsiz kavramını-mülkiyetsizliği ve sahip olmasızlığı gerçekliğin suratına ve başına çalan binlerce insanın suratına, yüreğine-gerçeğine bu denli bu güçte çarpmış bir insanın yolu ve felsefesi ve nesiller boyu süren sağdıcı ve olgu boyunu/boylamını ölçütüğümde bunun derinliğini bulduğumda olanları ve aldıklarımı yadsıyamam. orada gördüklerimi. Kasyopya bir çömez olgusudur. bunun yanında....
Ha olgulaştırılabilirdi- ileri götürülebilirdi- gerçekliğe çarpması sağlanabilirdi.. bu haliyle gerçekliği olgusal değişime iterdi .bunlar hep soru işareti ve çözümlemeler oysa şu anda bu bilinirlikte sefil ve kanatsız durumda ...ama tabi ki besleyici olgusu, tabi ki altıncı yoğunluk /derin uzak bilinç ve biliş olan bir olgu ve kanal /kanallama oluşu bağlam;

Bize göre Kasyopyalı ve Markistanlı ve Pakistanlı yok arkadaşım.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 13:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 12:48 ----------

her neyse arkadaşım kasyopya bağlamını attım ben/bıraktım hükümsüzdür- (ilgilisi birincil ilgilisi ilgi değil-ilgili değil) ben tanıtladım kendimde ;
Kasyopya eğer yürürse iyi bir çocukturé!
ya da gerçekliğe geri çarpar ve olgu katı değeri kadar geri gerçeklik üretirse ya da ürettirilirse;
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
arkadaşım burdaki konuyu/olguyu çok dağıttım ve bir yerden sonra ve önce de; gerekli gereksiz yorumlar yazdım
hepsi lafı bi yere taşımak için dolandırmalar -ön sağlamlar ya da algı oynatımı fikirler ya da lafı/sözü bir yere götürebilmek için ara oynayışlar
yani amacına hizmet eden taşıyım yorumu ve ön yorumlar;
bi bütünlüğü yok;
okuyandan ricamdır.... öyle algılatamadım_öyle düşünmüyorum çoğunu;
başka sentezler üretmek ya da gerçek sentezime geçiş yapabilmek ,fikir sunabillmek için karmaşık bir boşluktaki saçmalamalar çoğu.....

dağıldı hep bu oynamalar;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Arkadaşlar sunulan bu içeriği/alıntıyı her yerde dağıtacak dostlar arıyoruz/arayışındayız..

Arkadaşlar sunulan içeriği herhangi platformdan (özllikle din bilim namaz vb. içerikli forum, facebook grubu örn. yerlerdne ve başka nerden istenirse, içeriden ) paylaşabilecek/dağıtabilecek olan sunumcu desteğine ve özellikle dindar dostlar yardımına çok fazla ihtiyaç duyuyoruz
seviliyor ve sayılıyorsunuz....

paylaşılmış facebook gruplarında kolaylıkla tekrar paylaşım yoluna da gidilebililr-link sağlayabiliriz..

saygıyla


Merhabalar;

Size gelecek ile haberleşme ve gelecekten veri trafiği olduğu söylenen bir metinden sözedeceğiz. izin verirseniz. Metin biraz karmaşık/deneysel ve başları yani giriş bölümleri özellikle bölük pörçük ve oldukça da yorucu ve kafa karıştırıcı ve birbirini de tam tutmuyor bunu biliyoruz. Tüm bunları da biliyoruz... Ama bu eğer yapıldıysa ve gerçekleştiyse bunun karmaşaları olabileceğini, bize ve bunu yapanlara da çok ama çok zor gelebileceğini de, bireysel hatalar olabileceğini de hepimiz kabul etmeliyiz.. Bu dinsel bir metin değildir. Metin bizim geleceğimizin (yani insanlık geleceğinin bizimle bir yolla iletişime geçmesi ve) bize bir yardımı olarak isimlendirilmektedir ve içeriklendirilmektedir.. Aşağıdaki şeyler ,(metin altındaki yorum) şaka yollu olarak ve alegorize karalanmıştır... Elimizdeki en iyisi bu şimdilik....

---------------------------

S: (L) Daha açık, lütfen.
C: Sizin ölçümünüzle 7000 yıl önce sizler bir çölde yada büyük bir ormanda yaşıyorken, bu sürüngen
"ahbaplar" gümüşi nesneler içinde gökyüzünden inip binlerce yıl sonrasından teknoloji harikaları gösterip,
bir de tüm bunların üstüne, size kalkülüs, geometri ve astrofizik öğretseler, etkileyici olmaz mıydı?!?

S: (L) Aslında olan bu muydu?
C: Evet.

S: (L) Kertişler (bu sürüngen ahbaplar, Rab denilen) gezegenimizin yönetimini devralmayı mı planlıyorlar?
C: Evet.

S: (L) Sodom ve Gomorra (Ad Kavmi) ve civardaki diğer şehirler nasıl yıkıldı? Ve kim tarafından?
C: Nükleer; EM etki. Kim olacak?
S: (L) Kertişler mi?
C: Evet.
S: (L) Neden?
C: Korku ve itaat aşılamak için.
S: (L) Sodom ve Gomorralılar gerçekte kötü değiller miydi?
C: Bu tarihin bir aldatmacası.

-------------------
Kertişler ve sürüngen ahbaplar olarak bu metinde sözedilenler, din ve mitolojik kayıtlarda genellikle Rab olarak adı geçen varlıktır ve uygarlıktır...

-Kasyopya Deneyi Verileri-
-----------------

Kasyopya Deneyi verileri eski Kutsal ,dini kitaplar benzeri olarak güncel bir veridir/toparlamadır ve kitaptır
Kasyopya Deneyi yeni yüzyılın güncel kutsal kitabı gibi, mitolojik verilerin güncel çözümlemesi gibi bir içeriktir
Tarihi çağın kutsal/dinsel/mitolojik/bilimsel/bilgisel yeni bilgilendirme kitabı ve yepyeni içeriği ve hatta dini olmaya aday olan bir içerik gibidir..

Online okuma için;


ve aşağıdaki linklerden okunup indirilebilmektedir.



 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
Arkadaşlar sunulan bu içeriği/alıntıyı her yerde dağıtacak dostlar arıyoruz/arayışındayız..
Arkadaşlar sunulan içeriği herhangi platformdan (özllikle din bilim namaz vb. içerikli forum, facebook grubu örn. yerlerdne ve başka nerden istenirse, içeriden ) paylaşabilecek/dağıtabilecek olan sunumcu desteğine ve özellikle dindar dostlar yardımına çok fazla ihtiyaç duyuyoruz
seviliyor ve sayılıyorsunuz....
paylaşılmış facebook gruplarında kolaylıkla tekrar paylaşım yoluna da gidilebililr-link sağlayabiliriz..saygıyla


Dinlerin ve mitolojilerin "Kertenkeleler" yani "Reptilianlar" tarafından oluşturulduğuna kendini ve çevreni inandırmaya çalıştığının farkındayım fakat böyle bir durum kesinlikle yok. Dini sitelerde bu paylaşımları yapmaya kalkma bence çünkü kimse ciddiye almaz.

Reptilianlar, kötü niyetli galaktik bir ırktır ve Dünya'da belli noktalarda üssleri vardır. Amerika Denver Havalimanı'nın alt bölümü ve 51. Bölge ilk akla gelenlerdir.

Fabian Cemiyeti diye 1884 yılında kurulan ve İlluminati'nin kolu olan gizli bir cemiyet vardır. Bu cemiyet Dünya'da diktatörce bir düzen kurmaya çalışan yapılardan birisidir. Bu cemiyete çok iyi bildiğimiz iki isim de üyeydi daha doğrusu üye yapılmaya çalışılmıştı. Birincisi "1984" kitabının yazarı George Orwell diğeri de "Cesur Yeni Dünya" kitabının yazarı Aldous Huxley'dir. Bu iki yazarın adeta kehanet gibi eserler ortaya çıkartma nedeni, işte bu cemiyette bir süre bulunmuş olmaları ve cemiyetin yol haritasını çok iyi bilmeleridir.
Orwell'ın "1984" kitabının anlamı ise; cemiyetin 1884 yılında kurulmuş olması sebebi ile, bu tarihin tam da cemiyetin yüzüncü yıldönümüne denk gelişidir. (Bu yazdıklarım David Icke'nin iddiaları olup, belgelerini de sunmuştur.)


Dünya üzerinde kötü bir düzen kurmaya çalışan gizli örgütler var ve Dünya'nın kilit noktalarını yönetiyorlar. Bu Kasyopya Celseleri de onların yaratmaya çalıştığı bir algıdan başka bir şey değildir.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
Özel Üye
7 Ara 2013
6,615
504
113
Dinlerin ve mitolojilerin "Kertenkeleler" yani "Reptilianlar" tarafından oluşturulduğuna kendini ve çevreni inandırmaya çalıştığının farkındayım fakat böyle bir durum kesinlikle yok. Dini sitelerde bu paylaşımları yapmaya kalkma bence çünkü kimse ciddiye almaz.
.

reptilianla rab'ın özdeştiği size hatırlatıldı ve bu hatırlatma eğer önemserseniz iyi bir hatırlatmaydı
ki diğerlerine de elimizden geldiğinizce hatırlatıyor ve sözediyoruz
siz/sen kandırılmış, iyi işlenmiş ve progaganda ve diğer araçlarla iyi zehirlenmiş ve iyi propaganda ya maruz kalmış olabilirsin
ki sana mı kaldı? sen sözcü müsün?
ya da sistem ya da karanlık bilgi adına adına, çıkar ya da gönüllük ya da korku karşılığında çalışıyor ya da buna aracılık ediyor ve satın alınmışta olabilirsin. .ben bunları bilemem
eğer iyiniyetli ve dürüstsen insan olma ve dostluk adına yukarıda söylediklerimi bir kez daha hatırlatıyor olacağım
aranızda bunu anlayabilecek olanlarınız, dürüst sorgucular eminiz ki çıkacaktır
sana ne! sen insan ırkının, kendi neslinin birincil düşmanı mısın? niye yalan satıyorsun?
sen karanlık ve kör bilgi ve yalan temsilcisi misin?
bundan fazlası, empatimi sizinle savaşmak ya da zorla birşeyleri gözünüze sokmak için kullanamam sanırım
bu da öyle yazılmadı
;
aldırmazlık başta
görmezden gelmek ya da duymazdan gelmek
görmezden ve duymazdan gelme çeşitleri ve subjektivite konusunda bir hayli ustasınız
öyledir
ya da subjektif ve işinize geleceği algılamakta
ciddiye alabilen kendini alsın

Kasyopya Deneyi bizim tarafımızdan gelecekle iletişim ve gelecek ilietişimi olarak tanıtlanmaktadır _;bu da böyle sözedildi/hatırlatıldı
sadece bundan habersizsiniz ve bu gidişle de hiç haberiniz olmayacak gibi

bir subjektivitenin diğerini aşacağı; bir bildirmenin diğerini aşacağı konusunda gerçekten boy ölçüşülen bir düzlem varsa ,-gerçek bir düzlem oraya gelin orda karşılaşalım
arkana aldığın ney senin? güç mü? karanlık mı? bilgisizliğin esareti ve cesareti mi ?
hem sana ne?
sen benden fazla mı biliyorsun?
neye dayanarak

neden reptilianların rab olmadığına milleti inandırmak ya da yalanlara inanmalarını sağlamaya devam etmek için tekrar tekrar çabama kara çalıyordun? ve bunu yapmaya devam ediyordun
neden yalanlara inanmaları için ve onlara inanmaya devam etmeleri için bunu yapıyordun?
neden yalan/kara bilgi pazarlıyorsun ve neden çanak oluyorsun/tutuyorsun karaya ve yalana
peki neden çabama kara çalıyorsun?

ben senin neler yaptığının farkındayım merak etme
bilgisizsin ve gerçek bir emeği burda sana hatırlatıldığı halde en az üçüncü kez kör ediyorsun
gerçekten bilgisizsin ne diyelim ne yapalım
umarım iyi niyetlisindir

eğer bir trol değilsen eğer satın alınmış ve para-çıkar karşılığı bunu yapıyor ve karanlık bir güç ya da odağa gönüllü ve bilinçli hizmet ve yamaklık ediyor değilsen bir kez daha dürüstçe söylediklerimi umursamanı ,yeniden değerlendirmeyi ve tersten bakmayı düşünmeni ve beni okumayı denemeni yeniden rica ediyor olacağım senden

peki neden iyi pazarlanmış yalanları pazarlama işine girişiyorsun-bu bir?
peki neden beni karalama ve tökezletme işine körü körüne ve bilgisizce girişiyordun bu da iki
yazdıklarıma kara çalma ve gerçeği yalanlama işine neden girişiyordun? bu danışıklı mı? seni aşar mı? hizmet mi ediyorsun neye?
para karşılığımı ? çıkar karşılığı mı? ya da ne karşılığında bunu yapıyordun ki_?

neden beni karalama ve yalanlama işine defaten giriyorsun ve öne sürülüyorsun, buna neden aracı-alet ve çanak oluyorsun bunu soruyorum?
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
reptilianla rab'ın özdeştiği size hatırlatıldı ve bu hatırlatma eğer önemserseniz iyi bir hatırlatmaydı
ki diğerlerine de elimizden geldiğinizce hatırlatıyor ve sözediyoruz
siz/sen kandırılmış, iyi işlenmiş ve progaganda ve diğer araçlarla iyi zehirlenmiş ve iyi propaganda ya maruz kalmış olabilirsin
ki sana mı kaldı? sen sözcü müsün?

ya da sistem ya da karanlık bilgi adına adına, çıkar ya da gönüllük ya da korku karşılığında çalışıyor ya da buna aracılık ediyor ve satın alınmışta olabilirsin. .ben bunları bilemem
eğer iyiniyetli ve dürüstsen insan olma ve dostluk adına yukarıda söylediklerimi bir kez daha hatırlatıyor olacağım
aranızda bunu anlayabilecek olanlarınız, dürüst sorgucular eminiz ki çıkacaktır
sana ne! sen insan ırkının, kendi neslinin birincil düşmanı mısın? niye yalan satıyorsun?
sen karanlık ve kör bilgi ve yalan temsilcisi misin?

bundan fazlası, empatimi sizinle savaşmak ya da zorla birşeyleri gözünüze sokmak için kullanamam sanırım
bu da öyle yazılmadı
;
aldırmazlık başta
görmezden gelmek ya da duymazdan gelmek
görmezden ve duymazdan gelme çeşitleri ve subjektivite konusunda bir hayli ustasınız
öyledir
ya da subjektif ve işinize geleceği algılamakta
ciddiye alabilen kendini alsın

Kasyopya Deneyi bizim tarafımızdan gelecekle iletişim ve gelecek ilietişimi olarak tanıtlanmaktadır _;bu da böyle sözedildi/hatırlatıldı
sadece bundan habersizsiniz ve bu gidişle de hiç haberiniz olmayacak gibi

bir subjektivitenin diğerini aşacağı; bir bildirmenin diğerini aşacağı konusunda gerçekten boy ölçüşülen bir düzlem varsa ,-gerçek bir düzlem oraya gelin orda karşılaşalım
arkana aldığın ney senin? güç mü? karanlık mı? bilgisizliğin esareti ve cesareti mi ?
hem sana ne?
sen benden fazla mı biliyorsun?
neye dayanarak

neden reptilianların rab olmadığına milleti inandırmak ya da yalanlara inanmalarını sağlamaya devam etmek için tekrar tekrar çabama kara çalıyordun? ve bunu yapmaya devam ediyordun
neden yalanlara inanmaları için ve onlara inanmaya devam etmeleri için bunu yapıyordun?
neden yalan/kara bilgi pazarlıyorsun ve neden çanak oluyorsun/tutuyorsun karaya ve yalana
peki neden çabama kara çalıyorsun?


ben senin neler yaptığının farkındayım merak etme
bilgisizsin ve gerçek bir emeği burda sana hatırlatıldığı halde en az üçüncü kez kör ediyorsun
gerçekten bilgisizsin ne diyelim ne yapalım
umarım iyi niyetlisindir

eğer bir trol değilsen eğer satın alınmış ve para-çıkar karşılığı bunu yapıyor ve karanlık bir güç ya da odağa gönüllü ve bilinçli hizmet ve yamaklık ediyor değilsen bir kez daha dürüstçe söylediklerimi umursamanı ,yeniden değerlendirmeyi ve tersten bakmayı düşünmeni ve beni okumayı denemeni yeniden rica ediyor olacağım senden

peki neden iyi pazarlanmış yalanları pazarlama işine girişiyorsun-bu bir?
peki neden beni karalama ve tökezletme işine körü körüne ve bilgisizce girişiyordun bu da iki
yazdıklarıma kara çalma ve gerçeği yalanlama işine neden girişiyordun? bu danışıklı mı? seni aşar mı? hizmet mi ediyorsun neye?
para karşılığımı ? çıkar karşılığı mı? ya da ne karşılığında bunu yapıyordun ki_?

neden beni karalama ve yalanlama işine defaten giriyorsun ve öne sürülüyorsun, buna neden aracı-alet ve çanak oluyorsun bunu soruyorum?

Yazdıklarını okurken gülümsedim, sen bu duruma cidden inanıyorsun ve kendini kurtarıcı kabul ediyorsun ve ben de çabalarını baltalamaya çalışan, uzay görevlisi kertiş Lefty:)
Sürüngen ahbaplar, bana uzay sterlini olarak maaş ödüyor olabilirler mi gerçekten? Olabilir tabii, neden olmasın...

Sana tavsiyem nasıl bir kandırmaca içinde olduğunu anlamak için, sürüngen ahbapları çok detaylı araştırmandır.

New Mexico'daki Los Alamos ve Dulce, kuzeybatı Kaliforniya'daki "China Lake" hakkında bilgi toplamaya çalış.

Görevine engel olmaya çalışmıyorum, kime anlatmak istiyorsan anlat ya da sitelerde dağıt. Söylenecek bir şey yok, hayat senin.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
1 Kas 2012
2,737
180
63
Yazdıklarını okurken gülümsedim, sen bu duruma cidden inanıyorsun ve kendini kurtarıcı kabul ediyorsun ve ben de çabalarını baltalamaya çalışan, uzay görevlisi kertiş Lefty:)
Sürüngen ahbaplar, bana uzay sterlini olarak maaş ödüyor olabilirler mi gerçekten? Olabilir tabii, neden olmasın...

Sana tavsiyem nasıl bir kandırmaca içinde olduğunu anlamak için, sürüngen ahbapları çok detaylı araştırmandır.

New Mexico'daki Los Alamos ve Dulce, kuzeybatı Kaliforniya'daki "China Lake" hakkında bilgi toplamaya çalış.

Görevine engel olmaya çalışmıyorum, kime anlatmak istiyorsan anlat ya da sitelerde dağıt. Söylenecek bir şey yok, hayat senin.

Sanalmanik gibi birini bile kızdırmayı başarıyorsun !

o hakkında bilgi edinmeye çalış bu hakkında bilgi edinmeye çalış,onların yeterli bilgisi yok,o konuda gerekince araştırma yapmamışlar,bu konuda şöyle yanlış anlamışlar vıy vıy da vıy vıy ! bu söylemleriniz üzerine durun ve düşünün derim. allame i cihan mı sanıyorsunuz kendinizi !
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
Sanalmanik gibi birini bile kızdırmayı başarıyorsun !

o hakkında bilgi edinmeye çalış bu hakkında bilgi edinmeye çalış,onların yeterli bilgisi yok,o konuda gerekince araştırma yapmamışlar,bu konuda şöyle yanlış anlamışlar vıy vıy da vıy vıy ! bu söylemleriniz üzerine durun ve düşünün derim. allame i cihan mı sanıyorsunuz kendinizi !

Senin şu tavrından çok sıkıldım, araştıranlar da insan, atıp tutma.
Aynen öyle sanıyorum, var mı bir itirazın?
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
1 Kas 2012
2,737
180
63
Senin şu tavrından çok sıkıldım, araştıranlar da insan, atıp tutma.
Aynen öyle sanıyorum, var mı bir itirazın?

Ben fazla iyi niyetliyim sanırım. Laetna gibi sadece kendi başlığına yazan /şiir paylaşan biri bile sana boş beleş,sıg, anlamına gelen hakaretlerde bulunmuştu hatırlıyor musun? evet sanırım tamda öylesin.. sana hakaret mubah olmalı..
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
Ben fazla iyi niyetliyim sanırım. Laetna gibi sadece kendi başlığına yazan /şiir paylaşan biri bile sana boş beleş,sıg, anlamına gelen hakaretlerde bulunmuştu hatırlıyor musun? evet sanırım tamda öylesin.. sana hakaret mubah olmalı..

Sen kimsin de benimle bu tarz konuşuyorsun, haddini bil.
Sana ne benim kimle aramda ne geçtiğinden, kaldı ki Laetna ile aramızda bir sorun yok.
Hakaret etmeyi dene istersen.

Bu sitede ne paylaşacağımı sana soracak değilim, rahatsız oluyorsan engelle diye bir bölüm var, bu kadar basit, uzatma. Yıllarca evrenseli taciz ettin, sakın aynı şeyi bana yapmaya kalkma.

Engelle ve yazdıklarımı okuma, bu kadar basit.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
1 Kas 2012
2,737
180
63
Sen kimsin de benimle bu tarz konuşuyorsun, haddini bil.
Sana ne benim kimle aramda ne geçtiğinden, kaldı ki Laetna ile aramızda bir sorun yok.
Hakaret etmeyi dene istersen.

Bu sitede ne paylaşacağımı sana soracak değilim, rahatsız oluyorsan engelle diye bir bölüm var, bu kadar basit, uzatma. Yıllarca evrenseli taciz ettin, sakın aynı şeyi bana yapmaya kalkma.

Engelle ve yazdıklarımı okuma, bu kadar basit.

havalara baleee! zaten üç beş kişiyiz gerilimi artırma..söylenecekler söylendi..iyi forumlar
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst