KADER NEDİR ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Adem tarafından oluşturulan KADER NEDİR ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,254 kez görüntülenmiş, 100 yorum ve 2 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı KADER NEDİR ?
Konbuyu başlatan Adem
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Citrus

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Kurana göre özgür irade yok. Dini açıdan "programlamayı" Allah yapıyor.
Kurandan nasıl ve hangi şartlarda indiğini bilmediğiniz tek bir ayetle hüküm çıkarırsanız yanılırsınız. Yani size göre kimsenin sorumlu olmamasi gerek, ya da adalet yok ???
 

Citrus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Eki 2021
Mesajlar
49
Tepkime puanı
13
Puanları
8
Konum
Vaesrade
Aklındaki birikim ? Akıl nasıl biseydir ki içinde bişeyler biriktirebiliyor ?

Hard diski düşünelim, içinde bilgiler var. Cpu eğer o bilgileri alıp işlemese bu bilgiler ne işe yarayacak ?

Cpu sizin yaptığınız programa göre o bilgileri alır ve onlara bir değer atar. Başka bir program aynı bilgilere farklı değerler vererek onları bambaşka şekilde kullanır. O halde her bilgi farklı değerler alabilir konumdadır.

Zaten hayat , sizin bu tezinize karşı duruyor. İnsanlık bir çok konuda aynı veriye sahipken, aynı durumlarda her insan için farklı secimlerle doludur.

Tabiat ya da olaylar insanı AKIL landirmaz. Akıl insana verilmiş bir yetenektir ve onu kullanarak neyin ne olduğu konusunda fikir yürütmesini sağlar. O halde tabiat ya da olaylara değer biçen insanın aklıdır. Hangi konuda nasıl hareket edeceğini söyleyen insanın kendi aklıdır.

Mesela bir elma insana beni yemelisin demez. Bir atin kalkıpta insana "Bin üstüme de gezelim " dediği görülmemistir. Herhangi bir olay insana korku ya da mutluluk verme yeteneğine sahip bir olgu değildir. Olayı görüp korkan ya da mutlu olan insanın kendisidir. Bir deliyi düşünün olaylara nasil trpki verir ?

Aklıma bir fıkra geldi
Bir sürü Deliyi bir uçağa bindirip yolculuğa çıkarmışlar Deliler çok gürültü yapınca Kaptan görevliye onlara birer tane gazoz vermesini söylemiş görevli gidip onlara birer gazoz vermiş .Ses tamamen kesilince Kaptan işkillenmiş , görevliye bak bakalım ne oluyor demiş . Görevli gidip bakınca sadece bir tek deliyi görmüş uçakta ve gördüğü deliye sormuş diğerleri nerede ? gazoz şişelerini geri vermeye gittiler demiş deli. Görevli Peki sen niye gitmedin deyince Delinin Cevabı da şu olmuş :
-Ya demiş Bugün Pazar Ben deli miyim, bugün dükkanlar kapalı :)

Akıl soyut bir kavramdır, akıl derken insanın beyninden ve dilinden söz ediyoruz. Birikim ise bedenimizin doğumdan itibaren gelişim sürecinde beş duyu aracılığıyla topladığı verilerdir. Örneğin bebekken aklınız yoktur, çünkü herhangi bir yaşanmışlık yoktur. Demek ki akıl dediğimiz şey süreçle oluşur.

CPU benzetmenizin bir anlamı yok çünkü CPUnun özgür irade gibi bir işlevi yoktur. CPU sadece rastgele erişilebilir belleğin müsade ettiği ölçüde mantıksal kapılar üzerinden komutları uygular, bunu mümkün kılan ise elektriktir.

Aynı durumlar diye bir şey söz konusu değil. Her insan farklı, özgün hayatlar yaşar, çünkü farklı birikimlere sahiptir.

İnsanın eylemleri bilincini aşamaz. Tabiat ya da olaylar insanı akıllandırmıyor olsaydı bireysel ve toplumsal farklılıkları hiçbir şekilde açıklayamazdınız. İnsana hangi konuda nasıl hareket edeceğini bildiren insanın bilincidir. Bu bilinç de izah ettiğim gibi birikimdir. Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi bu duruma işaret ediyor. Yoğurdun üflenmesi iradenin tepkiselliğidir.

Elma insana beni yemelisin der anlamına gelecek bir ifade kullanmadım. Elmanın ne olduğu yaşanmışlıkla ilgilidir, elma insan türünün tarihinde ve belleğinde yer etmiştir. Yoksa siz tabiatta daha önce görmediğiniz tropik bir cisim gördüğünüzde onun yemek olup olmadığını aklınızla önceden biliyor değilsinizdir. Küçük bir çocuğa elmanın ne olduğu toplum tarafından öğretilir. Aynı çocuğa yer elmasının ne olduğunu öğretmediyseniz, kendisi onunla ilk defa karşılaştığında vereceği tepki, elmaya verdiği tepkiden farklı olacaktır.

Selamlar.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Akıl soyut bir kavramdır, akıl derken insanın beyninden ve dilinden söz ediyoruz. Birikim ise bedenimizin doğumdan itibaren gelişim sürecinde beş duyu aracılığıyla topladığı verilerdir. Örneğin bebekken aklınız yoktur, çünkü herhangi bir yaşanmışlık yoktur. Demek ki akıl dediğimiz şey süreçle oluşur.

CPU benzetmenizin bir anlamı yok çünkü CPUnun özgür irade gibi bir işlevi yoktur. CPU sadece rastgele erişilebilir belleğin müsade ettiği ölçüde mantıksal kapılar üzerinden komutları uygular, bunu mümkün kılan ise elektriktir.

Aynı durumlar diye bir şey söz konusu değil. Her insan farklı, özgün hayatlar yaşar, çünkü farklı birikimlere sahiptir.

İnsanın eylemleri bilincini aşamaz. Tabiat ya da olaylar insanı akıllandırmıyor olsaydı bireysel ve toplumsal farklılıkları hiçbir şekilde açıklayamazdınız. İnsana hangi konuda nasıl hareket edeceğini bildiren insanın bilincidir. Bu bilinç de izah ettiğim gibi birikimdir. Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi bu duruma işaret ediyor. Yoğurdun üflenmesi iradenin tepkiselliğidir.

Elma insana beni yemelisin der anlamına gelecek bir ifade kullanmadım. Elmanın ne olduğu yaşanmışlıkla ilgilidir, elma insan türünün tarihinde ve belleğinde yer etmiştir. Yoksa siz tabiatta daha önce görmediğiniz tropik bir cisim gördüğünüzde onun yemek olup olmadığını aklınızla önceden biliyor değilsinizdir. Küçük bir çocuğa elmanın ne olduğu toplum tarafından öğretilir. Aynı çocuğa yer elmasının ne olduğunu öğretmediyseniz, kendisi onunla ilk defa karşılaştığında vereceği tepki, elmaya verdiği tepkiden farklı olacaktır.

Selamlar.
Yani size göre akıl ağaç, taş toprak, yağmurun yağması vs. vs gibi çeşitli materyaller ve olaylar ile mi oluşuyor ?

Sizce de insanı bir materyale indirgemiyormusunuz ?
 

Citrus

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Eki 2021
Mesajlar
49
Tepkime puanı
13
Puanları
8
Konum
Vaesrade
Yani size göre akıl ağaç, taş toprak, yağmurun yağması vs. vs gibi çeşitli materyaller ve olaylar ile mi oluşuyor ?

Sizce de insanı bir materyale indirgemiyormusunuz ?
Akıl duyuların, duyular ise genomun tabii sonucudur. Bir kedi, bir odaya girmek istediğinde duvara çarpmaz, kapıya yönelir. Evrimde insana eklemlenen, dik durma, ellerini kullanabilme, soyut kavramlar oluşturabildiği dili kullanabilme, mantığı kediden farklı olarak geniş çaplı kullanabilme, ya da gözün ışığı daha az topladığı halde daha fazla dalgaboyunu algılayabilmesi ya da uzağı çok daha net görebilmesi gibi özelliklerdir. Tüm bu özellikler aynı zamanda insanın karakteristik sosyalleşme biçimlerine tekabül etmektedir.

Belirli türdeki bir ağacın ağaç olabilmesi için, kendi genomunu içeren tohumun uygun şartlarla buluşması gerekir. Ancak iklimden mevcut tabii minerallerin niceliğine kadar her türlü faktör söz konusu genetiğin gelişiminde farklılıklara yol açar. Yani ağacın fenotipi, geri kalan tabiat tarafından yapılandırılır. İnsan da benzer şekildedir; doğduğu ve içinde geliştiği çevresel şartlara göre çeşitli yetiler kazanır, akıl dediğimiz şey de bu yetilerden biridir. Bu yüzden de her insan aynı akla ya da fikre sahip olmaz. İnsanın aklını doğumundan itibaren maruz kaldığı harici etmenler yapılandırır. Peki burada iradenin konumu nedir? İnsan, tabiatın mantıksal yasalarının bilincine erişebildiği ve çevresinde algıladığı fenomenleri tanıyabildiği ölçüde anlamlandırmalar yapar, bu anlamlandırmalarla da tecrübelerini yorumlayarak kendine belirli bir zihinsel hareket alanı oluşturur. Bu alan insanın bilincini nitelikli hale getirir. İrade ise bu alanda tepkin hale gelerek eylemleri belirler. Dolayısıyla akıl tabiidir, tabiatın süreçlerinde oluşur.

Hayır insanı materyale indirgemiyorum. Sadece insanın özgür iradesi olmadığını ve kendi varlığından sorumlu olmadığını ifade ediyorum. Örneğin, yaratan da kendi varlığından sorumlu değildir, çünkü zorunlu olarak her ne ise odur. Aslında zorunluluk kavramı felsefenin bile temelidir.

Selamlar.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Başlık bir soru. İçeriği okursak içerikte sorular var ancak sen sormuyorsun? Açıklamalar, bildirimler yapıyorsun. Sözde açıklama yaptığın kitle de bana kalırsa okuyucun değil ya da senin bilirkişi tayin etti mi? Kime niye açıklama yaptığını düşün derim..

Başlık bir soru. İçeriği okursak içerikte sorular var ancak sen sormuyorsun? Soru sormak bir cevaba ulaşmak için merak şüphe vb içerir. Senin yargıların her ne olursa olsun bir şeyi doğrulamak ,inancı ve tanrıyı doğrulamak üzren otomatik ve hazır.
Doğrulama için veirlen referanslar politik demagojilere benziyor ynai kızma ama siyasetçilerin kıvırmalarına. O da olur bu da olur, o da uygun bu da uygun

Başlık bir soru. İçeriği okursak içerikte sorular var ancak sen sormuyorsun?
Hiç bir şey hakkında ama tek şey hakkında -tanrının varlığı- asla şüphe duymuyorsun bu da sorgulamıyorsun demektir yani yargıların sınırlı olacaktır. İki olasılıklı düşünmelisin. diğer türlü bu mantık kurgusu olmaz

Tanrının varlığı hakkında şüphe duymaksızın bir kere onu sorgulayamazsın. Sadece doğrularsın ve eğer yoksa ürettiğin tüm yargılar yazdığın her şey sonsuzsa kadar boştur. Bunu bir kere düşün. Çabanda boşunadır.

Tanrının varlığı ve yokluğu hakkında ya tarafsız durma ya eşit şüphe ve iki taraflı eşit mantıksal tutum belirlemeksizin tanrının varlığı yokluğu delili, insanın özgür iradesi, kaderi vb hakkında hiç bir mantık sonucu üretilemez. Teistik tek taraflı doğrulama ve yargılar olur. Kendini doğrular durursun. bu konu da @evrensel-insan ın yazdıkları var.

Tanrının varlığı senin için kesin. Kesin olan bir şeyi sorgulayamazsın.

Bu başlık sadece madem tanrı varsa nasıl özgür irade var? sorunu için bir demagoji betiği.

Özgür irade ya vardır ya yoktur. Yani hem sınırlı hem var ne demektir. Bir kere bir özgür iradeyi düşün. İrade tanrıya aitse, tanrı aşkın varlıksa irade onun, irade sahibi o. İrade ya benimdir ya bağsızdır tüm doğaya/oluşa ait ortak içkindir ya da tersi (tanrının/sahibin/efendinin/aşkının)

Ya inancı bükme ya felsefeyi .

Senin tartıştığın biçimiyle bu kul (köle) efendisine uyar. Köle efendisine teslim olursa özgür iradesi yok ve sınırlı teslim olmaz uymazsa var demek gibi .

Bir kere özgür iradenin yokluğu bizi ya robot yapar ya da bütünüyle determinstik biçimde neden sonuç zincirlerini kendini deneyimlemesinin fakrında olan tuhaf bir tür yapacak.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bir tanrı beni yaratacak, belirleyecek

Sonra ayıbı günahı yaratacak

Sonra beni insan forumunda dünyaya salacak

Sonra öleceğim ve beni tekrar diriltecek ya da ölünce serbest ruhla varolacağım neyse

Sonra beni yargılayacak

Sorarım ona beni sen yaratmadın mı? !

Yaratmadan önce günah işleyeceğimi ne günah işleyeceğimi bilmiyor muydun? O halde beni niye yarattın ?
Yakmak için mi? Sen manyak mısın?

Buna inanın ve bugün bilgi ve felsefeyi çöpe atın (sırt çevirin) ve üste bize vaaz çekin (yargı dağıtın) olur mu?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Öte dünyaya neden inanıyoruz ya da inanmak istiyoruz?

1- Adaletin yansıması

Eğer birisine tanrı olmayabilir dersem; "iyi de diyor haksızlıklar ne olacak? Yapanın yaptığı yanına kar mı kalacak? Tanrı bir adalet dağıtıcısı oldu. Yani eğer tanrı olmazsa kötülük yapanın yanına kar kalır diyor.

2- Ölümü çözemedik ve anlamlandırmadık, bilmiyoruz

3- Sonsuz yaşam çağrısımı vb ve diğer

Din gücünü neyden alıyor?

Sonsuz cehennem korkutması.
Tanrının vahyinin korkutması yıldırması ve cehennem tehdidinden alıyor. Tanrının gücü ve güce dayalı zorbalık ve zorbalık tehditlerinden din gücünü alıyor. Başka bir şey değil. Bu iki kere iki dört. Bu dinlerin cehennem olduğu için inananı var.
Cehennemi tüm kutsal kitaplardan çıkarsaydım onların bir tane inananı kalmazdı ve kutsal addedilen kitaplar "Cin Ali" kadar okunamaz ve bir diğeri olmazdı ya da tarihsel mitolojik karakterli içerikler addedilir ve o yolla/bakışla incelenirse incelenirdi.

Bir kere tanrı insanları cehennemle ve yakmakla tehdit ediyor. Bir kere bu kötülük ve kötü bir düşünce. Diyelim buna biat etmeyin bu aktif kötülük diyoruz.
Bu seferde diyorsunuz ki ; "ya hayır tanrı yakmaz ,tanrı tehdit etmez vs". (bazılarınız, mesela sen)

Tanrı tehdit ediyor ve tehdit etmiş ve inananları bunu tasdik ediyor hatta din tartışılan tartışmalarda zorda kalınca ve tartışmacıyla başedemeyince ve başı sıkışınca öte de görürsün diyor aynı tehditleri kendi savuruyor..

Bir kere Tanrının adaleti adalet değil. Neden?
Neden insan yakıyorsun?
Kişi suç günah mı işledi ya da birine bir şeye zarar mı verdi.

Koskoca Tanrısın. Suçluya ve kötüye tam aynısını yaşat. aynı şeye maruz kalmasını sağla. Madem eşitlik hak ve adalet sağlıyorsun. Eğer bir tanrı olsa bir gerçeklik kurgular ve suç/günah işlemiş ,birine acı yaşatmış ya da kötülük yapmış bir kişiye yaşattığının ve yaptığının aynısını deneyimletebilirdi ve onun kendini aynı suça ve kötülüğe maruz bırakabilirdi. Birini mi öldürdü aynı şekilde onun öldürüldüğü bir gerçekliği ona yaşatırdı. Birine acı mı yaşattı ons eşit acı yaşatırdı. Kötülüğe uğrayan da bunu gösterir tasdik ettirirdi ve onun yüreğinin soğumasını ödeşmesini sağlardı. Bu en basit örnek.

Bu anlamda inanç sisteminiz onun buyruğu ve hukuku ilkeldir. İnsan yargısıdır, güç yargısıdır. birini aktif eşitsizce zara görmesini isteme. Bir hukuk siteminde suçun dengi ceza istersin ve olur. Tanrı bunu yaratabilir.

Sonsuz yakmak nedir? Sonsuza kadar yakmak acı çektirmek nedir?
Kitabınız bunu yazıyor? İnandığınız tanrı bunu söylüyor.

Bunları kutsallaştırmak akıl karı değil. İnsani değil, vicdani değil. Buna onaylamak insanca değil.

İnsan olan Buda'nın önerdiği evrensel adalet hak sistemi bile sizin tanrı sanıp yücelttiğinizden yüce. Öte dünyası da var adaleti de var_
Neden inanmıyorsunuz ya da değerlendirmiyorsunuz?
çünkü cehennemi yok, korkuyla beslenmiyor ve inandırılmaya zorlanmadınız.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
İçtenlik sen hiç cehennemi yaşadın mı ? Ya cenneti ? Ben ikisini de yaşadım ve yaşıyorum. İntihar eden bir insan nasıl bir aci içindedir hiç düşündun mü ?

Evet cennet ve cehennem bu dünyada da var ve yaşanıyor.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Cennet ve cehennemin bu dünya da -var olduğuna- katılıyorum.

Öte dünyanın öte ve beri ayrımı yapılmazsa öte olmadığına daha beri -beriden beri- olduğuna katılıyorum. Bura ötedir.. Ora beridir...

Cehennem imajı insan realitesinde var o halde bu put kadar ilkel inançtır ve söylemdir.
O halde bu din ve o tanrı inancasıda ...

Kaderim oluşun (olmak'ın/varolşun) içlemidir, bir kader var. Özgür iradeye gelince; beni bırakalım ,buradaki koşulları da bırakalım, ölünce beni yargılayacak benden başka kimse yok bu özgür iradedir - ki ben yargıç değilim, ölümden sonra subjektivite yok,.. Varoluşta bir kumandan yok.

Öldürmeyen şey güçlendirir demiş Nietszche, bireysel sorunun varsa açabilirsin dinlerim...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bu dünyadaki cehennemden korkmuyorum ya da canım acımıyor çünkü öte dünyaya inanıyorum, sonsuz yaşama, sonsuz beri yaşama da inanıyorum, kaldı ki okuduğum herşey ayrım olmadığını söylüyor, yani ben aramama gerek yok, buna da inanıyorum, yani ben öteye değil beriye gideceğim, burada çektiğim acı yanıma kar kalacak, ben buraya öteye geldim
Böyle ötelere gidip duruyoruz, onu biliyorum

Bunu derken acı tabi ki beni de yıldırıyor, hepimiz yıldırır
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Dünya hayatına anlam yüklemeye, mutlaklık addetmeye, bir son verin (bu monoteist felsefelerin zihne ektiği bir şey, tek hayatınız var, tek şansınız var dayatması )
Dünya hayatı gelip geçici bir eğlence, kısa bir zaman dilimi ki oluşsalıkta kum tanesi değil, bir oyun zamanı kadar kısa ve acı buharlaşıp gidecek deneyimin özü kalacak
Yargı yok, suç ve caza yok. Beni kim yargılayabilir? beni benden başka kim?
Ölümü özgürce kucaklayın, ölüm bir son değildir, ölüm mutluluktur, ölüm eğlencelidir ve ölüp doğarız ve sonsuz yeniden yaşarız.
Hayata anlam yüklemeye gerek yok. Oluş ve hayatlar bura ve benden ibaret değil ve sonsuz bir oluş var
Sonsuz yanlış yapabiliriz, hata yapabiliriz, iyi ya da kötü yaşayabilir yaşamı kaçırabiliriz, yaşamda bir şey elde etmeye gerek yoktur ,kazanç yoktur
Bu kısacık cehenneme sabretmek ve onun tadını çıkarmak iyi
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ölüm korkusu katı materyalizmi işaretliyor ve bundan kurtulmanın yolu kendini ben sanmamak...
ya da ben'i kendinden ibaret ve kendini şu andaki bu benden ibaret sanmamak...
hayatı/oluşu buradan ibaret sanmamak...
monoteizmin ektiği zehirlerden kurtulun, cehennem buharlaşır, acı ve zor daha fazla eğlenceye/öğrenime dönüşecek ve mutluluk kaynağı.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İçtenlik sen hiç cehennemi yaşadın mı ? Ya cenneti ? Ben ikisini de yaşadım ve yaşıyorum. İntihar eden bir insan nasıl bir aci içindedir hiç düşündun mü ?

Evet cennet ve cehennem bu dünyada da var ve yaşanıyor.

Cehennemi yaşamak eğlencelidir
Yaşamak eğlencelidir
Ölmek eğlencelidir
Ölümden korkmamak eğlence
Bilmek görmek dokunmak hissetmek
Bir çocuk gibi doğan günü karşılamak, bir umutla
Neyi bekliyoruz
Bir şeylerin değişmesini, bilinmeyi, bulunmayı, anlanmamayı ve diğerleri

Acı eğlenceli ve intiharın kıyısında korkusuz yaşamak ya da dolaşmak
eğlenceli

ve sözcüklerimi korkutamadılar
ve bilişimi

Bir tanrı var da reddetmiyorum hayır

Kendimi zorluklarla sınamak ve becerimi artırmak, güçlendirmek güçlüklere göğüs germek ve güçlenmek eğlencelidir
Bazen korksam da korkmuyor gibi yapmak eğlenceli

ve ölüme karşı bir zafer alnımda/bilişimde kazılı

ve geçip giden milyar mıdır trilyon mudur insan gibi ve kadar geçmişin bir anısı olup gideceğiz ve herşey bitecek sadece şu an şimdi zora zor ve o halde sadece bana zor
 

xmatrix

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
90
Tepkime puanı
10
Puanları
8
Bir tanrı beni yaratacak, belirleyecek

Sonra ayıbı günahı yaratacak

Sonra beni insan forumunda dünyaya salacak

Sonra öleceğim ve beni tekrar diriltecek ya da ölünce serbest ruhla varolacağım neyse

Sonra beni yargılayacak

Sorarım ona beni sen yaratmadın mı? !

Yaratmadan önce günah işleyeceğimi ne günah işleyeceğimi bilmiyor muydun? O halde beni niye yarattın ?
Yakmak için mi? Sen manyak mısın?

Buna inanın ve bugün bilgi ve felsefeyi çöpe atın (sırt çevirin) ve üste bize vaaz çekin (yargı dağıtın) olur mu?

Öncelikle anlamamız gereken bir durum var...

Tanrı cezalandırmak için kukla yaratır mı?...

Bir zamanlar Rabbin meleklere buyurdu: ‘Ben kuru çamurdan, biçimlendirilmiş balçıktan bir insan yaratmayı diledim. Hilkatini tamamlayıp da ruhumdan üflediğim zaman ona hemen secde edin!’ Bütün melekler derhal secde ettiler.” (Hicr, 15/28, 29)

Bu söz insanın yaratıcısından bazı özellikleri aldığını ve onun sahip olduğu özgür iradeden pay sahibi olduğunu ortaya koyar.. Yoksa kukla varlıkların cezalandırılmasının bir anlamı yoktur..

---

Zamandan bağımsız bir varlığa önceden biliyordun neden yarattın sorusu yöneltilemez.. Onun için önce sonra yoktur.. Varlık var edilmişse onun hakındaki her bilgiye sahiptir.. Zaman bizim için var onun için yok.. Bu durumda önceki sonraki olmaz her şey aynı anda vardır.. Öyle olunca da zaten her şeyin bilgisine sahipsin demektir..

Düşüncelerimiz Onu da bizim gibi zaman kalıbına sokarak hataya düşmektedir.. Yaratıcıyı da bizim gibi bir yapıya indirgeyip düşünmek en büyük yanılgılarımızdan birisidir..

Tabi ki yaratıcının alemi hakkında tam bir bilgiye sahip olamayız.. Ama en azından birazda olsun anlamamız mümkündür..
Kendi evrenimiz kafamızda kırılması zor kalıplar oluşturmuştur.. Bu yüzden yaratıcının boyutunu hayal etmek bizim için zordur.. Düşüncelerimiz bu evrenin kalıpları ile oluştuğu için Tanrıyı da kendi boyutumuza çekeriz... İnsan için biçilmiş elbiseyi tanrıya giydirmek mantık dışıdır.. Bu yüzden düşünürken kalıpları kırmamız daha özgür düşünmeyi öğrenmemiz gerekir..

Sadece su bazlı canlılar olduğu düşünülüyordu ama bu değişti.. Asit içinde canlı yaşayamaz deniliyordu değişti.. Yine Bu evrenin tek yaşam ve varoluş biçimi olduğunu düşünmek sığ bir bakış açısıdır..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Öncelikle anlamamız gereken bir durum var...

Tanrı cezalandırmak için kukla yaratır mı?...

Bir zamanlar Rabbin meleklere buyurdu: ‘Ben kuru çamurdan, biçimlendirilmiş balçıktan bir insan yaratmayı diledim. Hilkatini tamamlayıp da ruhumdan üflediğim zaman ona hemen secde edin!’ Bütün melekler derhal secde ettiler.” (Hicr, 15/28, 29)

Bu söz insanın yaratıcısından bazı özellikleri aldığını ve onun sahip olduğu özgür iradeden pay sahibi olduğunu ortaya koyar.. Yoksa kukla varlıkların cezalandırılmasının bir anlamı yoktur..

Öncelikle bizim anlamadığımız ve anlamamız gereken bir durum var ve öncelikle biz bunu anlamıyoruz ama siz bunu anlıyorsunuz. Doğru mu anlıyorum..

Öncelikle şunu anlamanız gerekiyor. Tek anlayıcı sen değilsin...
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrı cezalandırmak için kukla yaratır mı?...

İbrahimi monoteizm tam da bunu söylemiyor mu diyorsun yani?
Bir zamanlar Rabbin meleklere buyurdu: ‘Ben kuru çamurdan, biçimlendirilmiş balçıktan bir insan yaratmayı diledim. Hilkatini tamamlayıp da ruhumdan üflediğim zaman ona hemen secde edin!’ Bütün melekler derhal secde ettiler.” (Hicr, 15/28, 29)

Bu söz insanın yaratıcısından bazı özellikleri aldığını ve onun sahip olduğu özgür iradeden pay sahibi olduğunu ortaya koyar.. Yoksa kukla varlıkların cezalandırılmasının bir anlamı yoktur..

Şimdi siz benim din, tanrı, ,insanın ve doğanın varoluşu, kutsal addedilen vahiy kitapları vb üzerine durmadığımı düşünmediği örneğin yukarıdaki ayeti bilmediğimi ve bunları irdeleyip değerlendirmediğimi mi düşünüyorsunuz;?

Özgür irade ile ilgili fikrini açar mısın?
Zamandan bağımsız bir varlığa önceden biliyordun neden yarattın sorusu yöneltilemez.. Onun için önce sonra yoktur.. Varlık var edilmişse onun hakındaki her bilgiye sahiptir.. Zaman bizim için var onun için yok.. Bu durumda önceki sonraki olmaz her şey aynı anda vardır.. Öyle olunca da zaten her şeyin bilgisine sahipsin demektir..

Tamam bilgisini tekrar mı ediyor neden -kusurlu- yaratıyor. Kusurlu yarattığının kusur işleyeceğini an da bilmiyor mu? Biliyor. Bir kere yaratmasına gerek yok. Yaratmadan biliyor. Bildiğini neden eylemleştiriyor. Kendi mi sınıyor?_

Düşüncelerimiz Onu da bizim gibi zaman kalıbına sokarak hataya düşmektedir.. Yaratıcıyı da bizim gibi bir yapıya indirgeyip düşünmek en büyük yanılgılarımızdan birisidir..

Sen hiç durup hayatında ezeliyet üzerine düşündün mü?

Kendi evrenimiz kafamızda kırılması zor kalıplar oluşturmuştur.. Bu yüzden yaratıcının boyutunu hayal etmek bizim için zordur.. .

Bana yaratıcı tahayyülünü söyler misin?

Bu yüzden düşünürken kalıpları kırmamız daha özgür düşünmeyi öğrenmemiz gerekir..

Umarım bunu yaparsın ve bunu yaptığında şu olacak .Birileri gelip anlamadığın şu diye başlayarak sana geçmişe yönelik, birebir çözdüğün sorunlara yönelik, ders verecek ve ahkam kesecek ve düşüncelerine kazanımına iletişimine hiç aldırmayacak..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrı cezalandırmak için kukla yaratır mı?...

Özgür iradeyle ilgili geçmişte robot ve yapay zeka üzerinden bir yazı yayımladım.

Buradan bakın. İnsan teknoloji geliştirip koyun kopyalayıp genetik deneyler yaptığı gibi ,türlerle oynamaya robotlar tasarlamaya ve yarı robot yarı canlı türler eşlemeye başlasın. İnsan bunların sahibi ve tanrısıdır. Kendi genetiğini katarsa kendi ruhunu da üfler ama bir şey tam olarak programlanmamışsa ve tam olarak robot değilse (bütünüyle komuta dayalı çalışmıyorsa) öğrenme yeteneği, vicdanı, duyguları ve kendi doğası varsa tüm bunları keşfedebilir ,insanı aşabilir... Tersi ise robottur..

Zamandan bağımsız bir varlığa önceden biliyordun neden yarattın sorusu yöneltilemez.. Onun için önce sonra yoktur.. Varlık var edilmişse onun hakındaki her bilgiye sahiptir.. Zaman bizim için var onun için yok.. Bu durumda önceki sonraki olmaz her şey aynı anda vardır.. Öyle olunca da zaten her şeyin bilgisine sahipsin demektir..

Düşüncelerimiz Onu da bizim gibi zaman kalıbına sokarak hataya düşmektedir.. Yaratıcıyı da bizim gibi bir yapıya indirgeyip düşünmek en büyük yanılgılarımızdan birisidir..

Değişmez: Ezeliyette neyse ebediyette odur, daimiyette de odur.

Eğer tanrı ezeli ve kul sahibi: O kulu da o yaratmamıştır ezelde kul vardır tanrı vardır. Kul kendini kul tanrı kendini tanrı bulmuştur.

Bir kere ezelde tanrı vardı ve o vardı da (vardı ama) varlık kurulu/yapılı değildi onu tanrı çattı derseniz ?
Daha durup ezel üzerine düşünmediniz.

Ezel geçmişe doğru bir sonsuzluktur..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Zamandan bağımsız bir varlığa önceden biliyordun neden yarattın sorusu yöneltilemez.. Onun için önce sonra yoktur.. Varlık var edilmişse onun hakındaki her bilgiye sahiptir.. Zaman bizim için var onun için yok.. Bu durumda önceki sonraki olmaz her şey aynı anda vardır.. Öyle olunca da zaten her şeyin bilgisine sahipsin demektir..

Düşüncelerimiz Onu da bizim gibi zaman kalıbına sokarak hataya düşmektedir.. Yaratıcıyı da bizim gibi bir yapıya indirgeyip düşünmek en büyük yanılgılarımızdan birisidir..

Tanrı ne zaman yaratıyor?

a- hiç bir zaman
b- her zaman
c- şimdi

Ezeliyete (bu anlamda zamansızlığa) uygulayabileceğin 3 zaman kavramı..

Geniş zaman ,şimdiki zaman, olmakta ,şimdi,
tanrı yaratıyor burada, şu an, şimdi...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İşler oluşlar tanrı iradesiyse her şey tanrı iradesi. Benim iradem nerede?

Eğer tanrı nedense bütün iş oluşlar onun iradesi seçimi ve yapımı (herşeyin nedeni)
Şu anın tam şöyle olmasının bile tek nedeni olur ve bırak özgür iradeyi tanrı üzerinden tam bir determinizm açıklarsın. Tersi tanrının özgür iradesinin tersidir. Tanrının özgür iradesi yok demeye geleceksin...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Eğer herşeyi bilirse, eğer herşeyi kadirse, tam şu anı biliyor ve tam şu anı tam şöyle yaptı..

Eğer herşey bilirse ve eğer herşeye kadirse tam şu anın şöyle olacağını da biliyor. Bilmeyi geçtim zaten kendi öyle yapıyor. Suçlunun suç işlemesi bile onun iradesi olur. Günahkarın günah işleyeceğini günahı işletmeden bilen tanrı günhakarı neden yaratı?

Madem herşeyi biliyor ve herşeye kadir ya da herşeyi istediği gibi isteyerek ve seçerek olduruyor ve o yaratıyor: herşeyi o kendi programladı seçti yaptı oluşturdu ve yarattı ve yaratıyor ,her zaman ve şimdi

Tanrı insanlara suç işletiyor..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst