- Konbuyu başlatan
- #1
Üniversite 1. sınıftaydım. Ders sosyoloji. Konu eşcinsellik.Aynı soru. Çoğu kişinin eşcinselliği kınamasına ve benim heteroseksüel olmama rağmen bunun bir hastalık değil seçim olduğunu bunu da inanarak savunmam sınıftaki çoğunluğun olmasa da hocanın hoşuna gitmişti.
Tercih edersiniz ya da etmezsiniz herkes kendi evinin önünü, kendi çöplüğünü temizlesin. Siz millete hastalık derken karşınızdakinin duygusunu kınıyorsunuz. Siz o gerçek duyguların kaçta kaçına sahipsiniz?Düşünün siz bir erkek olarak bir kadını yada bir kadın olarak bir erkeği ne duygularla seviyorsunuz aynı derecede o duyguları onlarda hissediyor. Belki sizden daha sadakatli belkide sizden daha dürüst ve belkide sizden kat kat fazlasıyla okumuş...
Eşcinsellik cahillik midir peki? Öyleyse neden eşcinsellerin büyük bir çoğunluğu entellektüel donanıma sahip? Ahlaksızlık mı peki? Çok mu ahlaklısınız hey siz heteroseksüeller? Hastalık diyen herkesi kınıyorum!Asıl hasta biri varsa o da sizsiniz!!!Homofobi mi diyorlar sizin hastalığınıza ?
Daha öncedende söylediğim gibi.Hertürlü dogmatik şey, düşünmenin önündeki müthiş engellerdir.Bu hiddeti anlayabilmiş değilim. Allah'ın gösterdiği ve helal kıldığı yollar var ve bu yollardan gitmek varken aksi yola sapmak sapkınlıktır. Yani homoseksüellik hastalıktır. Bunu savunmak da hastalıktır hatta!!!!Eleştirmek başka, gerçekleri kabul etmek başkadır. Hele ki; eğer tercihse daha da vahimdir ve şımarıklığın önde gidenidir. Ama bana göre bu tür sapmalar tercihen de olsa HASTALIKTIR. HASTALIKLI DÜŞÜNCEDİR.
Merak ediyorum yazdıklarını okuyup kendi savunduğun düşüncelerin mantık süzgecinden geçirerek mi yazıyorsun? Bahsettiğin kızına yıllarca tecevüz eden baba Almanya'da değil Avusturyada geçen bir olay. Verdiğin sapıklık olayı da yıllarca oğluna tecavüz eden değil kızına tecevüz eden heteroseksüel bir örnek! Sapıklık ya da sapkınlık varsa bunu gerçekleştiren heteroseksüel bir örnektir. Ki bu olayda cinsel tercihler değil sapkınlık örneği söz konusudur. Ve duygularla hareket etmek sapıtmak anlamını taşımaz.Bu kadar basitleştirme konuyu. Kızına tecavüz eden bir damın ahlakı heteroseksüellere indirgenmeyecektir her halde. Ayrıca cinsellik üremek için varsa doğum kontrol yöntemleri neden var? Madem üremek için varız çocuğun dünyaya gelmesiyle cinselliğin bitmesi gerekmez mi? " üreyemezdik " lafı da boş tenekenin ses çıkarmasından başka bir şey değil. Haa bu arada bilmiyorsan tıp pek ilerledi kadınların varlığı yetiyor yeri gelmişken öğrenmelisin. Ne yani şimdi hadi herkese cinsel özgürlük diyince herkes kendi cinsine mi gidecek? Yaf bırakın bu bağnaz zihniyetleri? Cinsel özgürlük var diye eşcinsel mi oluyor insanların hepsi? Cinsel özgürlüğün olduğu ülkeler üremiyor mu yani?İnsan cinsi tükenmesin diye doğal olarak zıt cinslerde (erkek/kadın) cinsî çekim olur; bu doğanın kanunudur ve bu çekim kanunu olmasa idi insan cinsi diye bir şey kalmazdı ortada. Küçük bir örnek bile eş-cinselliğin, hayvan severliğin ya da başka sapık fikirlerin yanlışlığını ortaya koyar; tüm insanlık eş-cinsel olsa mı insanlık adına daha hayırlı yoksa hetero-seksüel mi? İnsan türü elbette hetero-seksüellik ile devam edebilir ama bu demek değil ki eş-cinseller cezalandırılsın, hayır, bu sadece bunun normal olmadığını gösterir. Asıl soru nereye kadar liberal olacağız? Sınır neresi olacak? Eş-cinsellik eğer zihinsel, psikolojik, fiziksel bir hastalık ya da seçim hastalığı değilse o zaman bu toplumun daha kötüye gitmeyeceğini kim garantileyebilir? En özgürlükçü, en liberal ailelerin bile bir ahlak sınırı vardır. Eş-cinsellik duygusu normal denirse o zaman birileri de çıkıp sınırı daha da zorlamaz mı? O zaman babası ile annesi ile teyzesi ile amcası ile çocukları ile cinsel münasebeti normal sayanlara ne diyeceğiz? Sınırı nereye koyacağız? Eğer sınır duygulara göre koyulacaksa yandık ki ne yandık hem de çünkü en sapık en uç duygulara sahip olan psikolojik olarak hasta insanlar her zaman var olacaktır ve eğer hastalıkları görmezden gelinip bir de onlar "aferin, sen böylesin, özgür yaşa" dersek bu ona daha büyük zarardır.
Buarada Paw9, paylaşımınız için teşekkür ederim. Paylaştığınız parçayı izledikten sonra merak ettim ve Güneşi Gördüm filminin tamamını izledim. Mahsun Kırmızıgül ülkenin gerçeklerini yansıtarak gerçekten güzel bir iş başarmış. Fakat filmin sonlarında öldürülen Kadri'nin sözleri çok saçmaydı: "Beni niye böyle yarattın diye Allah'tan hesap soracağım!" diyordu ve o anda üstü çıplak, kafası traşlı, suratı makyajlı, ayağında topuklu ayakkabı, altında etek... Allah mı seni böyle yarattı yoksa sen mi bu kılığa büründün yanlış çevrelerden arkadaş edinerek?.. Yani kendi ile barışık olmamaktır bu; genellikle bunalıma giren eş-cinsellerden bir kadının erkek gibi giyinmesi ya da bir erkeğin kadın gibi giyinmesi psikolojisinin pek de normal olmadığını göstermekte. Önemli olan duygu değildir çünkü Norveç'teki adada insanları katleden kişi duyguları ile hareket etmişti, Almanya'da 30 sene bodrumda kızına tecavüz edip hapseden baba duyguları ile hareket etmişti, siyasi partilere gidip fanatiklik yapan ama aslında ailevî sorunlarını ve ergenliğini kusan gençler yine duyguları ile hareket ediyorlar; evet kalp takip edilmeli ama akıl ile, akıl ve kalp dengesi her zaman dengede tutularak kullanılmalı, ne kalpsiz bir akılcı ne de akılsız bir duygusal olmamalı; bugün bir eş-cinsel tedavi olmaya gittiğinde normalleşiyor fakat bir heteroseksüel aynı tedaviye gitse onun eş-cinsel olup kız ise erkeklerden ve erkek ise de kızlardan vaz geçeceğini pek sanmıyorum.
Türkiyede cinsel özgürlük yok asırlardan beri peki iyiye gittiğini gösteren bir bulgu var mı bu konuda? Toplum çok mu iyiye gidiyor böyle? O zaman bayağı süper bir toplumuz.Azcık saygılı ol eşcinselliği ahlaksızlıkla tanımlama. Zira inan (ki eminim senden büyüğümdür) bu yaşıma kadar heteroseksüellerin yaptıkları ağlaksızlıklar kadar eşcinseller ahlaksızlık yapmamıştır. Herkesin tercihi kendine!Eş-cinsellik eğer zihinsel, psikolojik, fiziksel bir hastalık ya da seçim hastalığı değilse o zaman bu toplumun daha kötüye gitmeyeceğini kim garantileyebilir? En özgürlükçü, en liberal ailelerin bile bir ahlak sınırı vardır. Eş-cinsellik duygusu normal denirse o zaman birileri de çıkıp sınırı daha da zorlamaz mı? O zaman babası ile annesi ile teyzesi ile amcası ile çocukları ile cinsel münasebeti normal sayanlara ne diyeceğiz? Sınırı nereye koyacağız?
Bu hiddeti anlayabilmiş değilim. Allah'ın gösterdiği ve helal kıldığı yollar var ve bu yollardan gitmek varken aksi yola sapmak sapkınlıktır. Yani homoseksüellik hastalıktır. Bunu savunmak da hastalıktır hatta!!!!Eleştirmek başka, gerçekleri kabul etmek başkadır. Hele ki; eğer tercihse daha da vahimdir ve şımarıklığın önde gidenidir. Ama bana göre bu tür sapmalar tercihen de olsa HASTALIKTIR. HASTALIKLI DÜŞÜNCEDİR.
Dünyadaki bu kadar pisliği eşcinseller mi yapıyor?Turk Gay Club' Forum Bölümünden bir kaç alıntı...
peki eşcinsellik hastalıksa sorulması gereken bir kaç soru
Peki Eşcinsellik Hastalıksa neden haram veya günah ?
Allahtan Gelen Hangi Hastalıklar Günah ve haram ?
Allah verdiği Hangi Hastalıklardan Dolayı insanlari Cezalandirrir ?
Tarih Boyunca Allahtan Gelen bir Hastalıktan dolayı Hangi Toplumlar Cezalandirildi ?
Allah Hastalık verip Sonra Bundan Dolayı insanlari Cezalandırırmı ?
....
Madem Biz Hastayız ve Kuran geleceği biliyordu o zaman bizi lanetlemek veya öldürülmemizi emretmek yerine...iyleşene kadar bizim haklarimiz olduğuna dair ayetlerde içerebilirdiiii ..)
Daha öncedende söylediğim gibi.Hertürlü dogmatik şey, düşünmenin önündeki müthiş engellerdir.
Hastalık dediniz ama bence hasta olan bizzat dogmatik düşünenlerdir
Din . . . temel olarak korkuya dayanır ... bilinmeye karşı duyulan korku, yenilgi korkusu, ölüm korkusu. Korku her acımasızlığın anasıdır ve o yüzden acımasızlık ve dinin el ele gitmesine şaşılmamalı. Benim din hakkındaki görüşüm Lucretius'la aynı. Onu korkudan doğan bir hastalık ve insan ırkına büyük bir mutsuzluk kaynağı olarak görüyorum.
Bertrand Russell
hastalık, tıbbi bir tanımlamadır. cinsel tercihlerin beğenilmesi/beğenilmemesi ise kişisel tercihlerdir. herkes uzman olmadığı dalda ahkam kesmeyi çek seviyor. ne ki, baskılamak başlı başına sapmalara neden olabilecek toplumsal etkilerdirler.
Cevap ikiside. Neden mi? İki türü de mevcuttur.
Hastanelerde "eşcinsellik" terapisi yapılmakta, öyleyse hastalıktır ama bu terapi sadece hastalık boyutunda olanlar için. Örnek vermek gerekirse; Bir baba her gün başka kadınlarla olsun ve evde karısına işkence ettin. Oğluna da hovardalığı anlatsın ve yaptığı pisliklere onu da dahil etmek istesin. Erken yaşta annesinin mağduriyetine ve babasının azgınlığına şahit olan çocuk/genç erkeklere nefret duyar ama aslında babasına duyar bu nefreti. Toplumumuzda da erkek çocuklar gurur kaynağı olduğundan sırf babası (hovarda babası) utansın diye çocuk eşcinselliğe yönelir ama bunu hemcinslerine ilgi duyduğundan değil, babasına duyduğu öfkesinden dolayıdır. Olay bu şekildeyse hastalıktır, kişinin psikolojisi bozulmuştur ve bu sağlıklı bir tercih değildir. Kısaca hastalıktır.
Karşı cinse ilgi duymadığını ve hemcinslerinden hoşlandığını farkeden bir kimse bu kararı kendi vermiştir. İşte, bu eşcinselliğin tercih boyutudur. (Ama bilinçaltında neler yaşandığı bilinmez, ilgilerin çocuklukta yaşananlarla bağlantılı olduğu gerçektir ama hastalıktır diyemeyiz.)
senin heteroseksüellere yaptığın ön-yargılarla, genellemelerle bir yere varılmaz. Ve evet dediğin gibi herkesin tercihi kendine. "Bayağı süper bir toplumuz" demişsin, ohh ne ala madem toplum kötü o zaman koy verelim gitsin öyle mi daha beter olsun?