- Konbuyu başlatan
- #121
M
Mor ve Ötesi
Ziyaretçi
bilimsel olmamış mı?
bilimsel olmamış mı?
aslında konu, tam da ''bilimin bilimselliği'' dir... ama değildir, diyorsanız, mesele yoktur... bilim adına ortaya konanların çoğunun, bilimsellik dışı olduğu,bilim tarihinden birçok örnekle gösterilebileceği gibi ; günümüzde de bu yönde yeterince örnek bulunabilir...( safsata, mistisizm ve hatta ispirtizmacılık bile ''bilim'' sosuna bulanarak, ileri sürülebiliyor... yerseniz...) herhangi bir tezin, bilim çevrelerinden geliyor olması, bilimsel olmasına yetmeyeceği gibi, bu çevrelerin dışından geliyor, diye de bilimsellik dışı olması gerekmez... ileri sürülen tezin, hangi çevrelerden geldiğine değil de; elde edilme yöntemine ve tezin taşıdığı iddianın, bilimlerin daha önceden belirlenmiş yasalarına uygun olup olmadığına bakılmalıdır ve sonuç olarak pratiğin hakemliğine başvurulacaktır...eğer tezimiz, önceki teori ve yasalarla uyumsuzsa; uyumsuz olduğu önceki teori ve yasaları kapsayarak, daha genel bir açıklama getirebiliyor mu... ve bu teori ve yasaları, kendisinin özel bir hali olarak, içeriyor mu... diye sorgulanmalıdır... ve eğer sonuç olumsuzsa; tez yeniden ele alınmalıdır... bigbang teorisini doğrulayan, kimi (kırmızıya kayma..vb. ) bilimsel gözlemler vardır...fakat yanlış olan; bu teorinin, bizim için gözlenebilir evrenden; varlığın bütününe genelleştirilmesi ve bütün varlığın, ''zamanın başlangıcı'' dedikleri bir dönemde tek bir noktada toplanmış olduğu ve bir patlamayla saçıldığı, tekrar toplanacağı ve tekrar saçılacağı...(pulsasyon)...şeklindeki; acele ve temelsiz bir sonuca ulaşılmasıdır ki , bu bilimsel değildir... eğer bir yerlerde bir çarpıtma yoksa;hawking'e atfedilen, ''bilimin yasaları tanrı olabilir'' şeklindeki açıklama, hawking adına bir talihsizlikten başka bir şey değildir....
eğer, ''bilimin bilimselliği'' ve ''bilimin bilimsel metodu'' filan gibi deyimleri, çöpe atmamız gerektiği konusunda anlaşıyorsak, geri kalanında pek bir sorun görünmüyor... çok ayrıntıya girilmediği zaman, ortak bir bakış açısı yakalanabiliyor gibi...
bilim insanlarının giderek daha dar bir uzmanlık alanı içine hapsolması ve kendi alanındaki çalışmaların dışında, diğer disiplinlerin bulgularından kopması, tablonun bütününü görebilmesini ve bilimsel ilerlemenin sonuçlarının genel yorumunu yapabilmesini güçleştirmektedir... bilimde iş bölümünün ilerlemesi aşırı ölçülere ulaştığından; her dönemde benzeri faaliyetler görülmüş olsa da ;günümüzde giderek artan biçimde,bilimsel bulguları çarpıtarak,bağlamından kopararak; bilim dışı akıllı tasarımcılığa,her türlü mistisizme prim sağlayacak şekilde yorumlayan; ve bu tür yoz yorumları yaygınlaştırmaya çalışan, büyük olanaklarla özel merkezlerin kurulduğu gözlenmektedir...sırf bu amaçla bir çok internet sitesi kurulduğu, bir çok dergi,broşür ve kitap yayınlandığı (bazen bu broşürlerin parasız dağıtıldığı); okullarda bile bilim dışı anlayışların yaygınlaştırılmaya çalışıldiği sır değildir...başlangışta çok doğru ve yararlı olan, ama giderek tersine dönüp zarar vermeye başlayan,bilimlerde aşırı uzmanlaşmaya (örn.deneysel fizikle teorik fiziğin tümüyle birbirinden kopması gibi..) karşı çıkmak, farklı dalların bulgularının birlikte ele alınarak,bütüncül yorumlanmasını savunmak gerekir... sonuçların yorumlanmasında,kapitalizmin, kendi ideolojisini yeniden üretebilmek ve hegemonyasını sağlamlaştırabilmek/sürdürebilmek amacıyla baş vurduğu çarpıtmalara karşı çıkmak daha doğrudur gibime geliyor... yoksa bozuk çatılı tutarsız kavramlar üreterek bilimden yana tavır almak işi daha da zorlaştırır ...diyeceğim....Hayir maalesef atamiyoruz. Cunku bilim ve bilimselligi tarihin hic bir doneminde inanc ve ideolojilerden kurtulamamistir. Bugun bir suru kisi ve hatta bilim kisisi hala bilimin bilimselligini metafizikte aramakta, bunun en son ornegini de S.Hawking sunmustur.
Ayrica emperyalist zihniyetin de bilim ve bilimselligini kendi politik cikari temelinde yonetip yonlendirdigini dusunursek; bilimin bilimselligi ve bilimin bilimsel metodunun ne oldugunu bilim ve bilimselligi adina her daim dile getirmek gerekir.
Yoksa ne bilimsellik inanc ve ideolojiden kurtulabilir, ne de bilimselligin ne oldugu algilanabilir. Cunku inancin tek bir amaci vardir, bilim ve bilimsellik ile ugrasmak ve bilimselligi metafizige teslim etmek.
bilim insanlarının giderek daha dar bir uzmanlık alanı içine hapsolması ve kendi alanındaki çalışmaların dışında, diğer disiplinlerin bulgularından kopması, tablonun bütününü görebilmesini ve bilimsel ilerlemenin sonuçlarının genel yorumunu yapabilmesini güçleştirmektedir... bilimde iş bölümünün ilerlemesi aşırı ölçülere ulaştığından; her dönemde benzeri faaliyetler görülmüş olsa da ;günümüzde giderek artan biçimde,bilimsel bulguları çarpıtarak,bağlamından kopararak; bilim dışı akıllı tasarımcılığa,her türlü mistisizme prim sağlayacak şekilde yorumlayan; ve bu tür yoz yorumları yaygınlaştırmaya çalışan, büyük olanaklarla özel merkezlerin kurulduğu gözlenmektedir...sırf bu amaçla bir çok internet sitesi kurulduğu, bir çok dergi,broşür ve kitap yayınlandığı (bazen bu broşürlerin parasız dağıtıldığı); okullarda bile bilim dışı anlayışların yaygınlaştırılmaya çalışıldiği sır değildir...başlangışta çok doğru ve yararlı olan, ama giderek tersine dönüp zarar vermeye başlayan,bilimlerde aşırı uzmanlaşmaya (örn.deneysel fizikle teorik fiziğin tümüyle birbirinden kopması gibi..) karşı çıkmak, farklı dalların bulgularının birlikte ele alınarak,bütüncül yorumlanmasını savunmak gerekir... sonuçların yorumlanmasında,kapitalizmin, kendi ideolojisini yeniden üretebilmek ve hegemonyasını sağlamlaştırabilmek/sürdürebilmek amacıyla baş vurduğu çarpıtmalara karşı çıkmak daha doğrudur gibime geliyor... yoksa bozuk çatılı tutarsız kavramlar üreterek bilimden yana tavır almak işi daha da zorlaştırır ...diyeceğim....
Iste o yuzden ben; senin bahsettigin kapitalizmin arkasindaki emperyalist zihniyete vurgu yaptim. Cunku bu zihniyet nihayi amacta dunyayi karanlik cagin cemaat ve robot toplumlarina dogru yonlendirmektedir. Bu yuzden de her turlu "dogal/dogallik ve bilim/bilimsellik" kisvesi altinda hem de bilim kisilerini kullanarak insanoglunu kendi cizdigi kadere ve teslimiyete mahkum etmeye calismaktadir.
Iste bilim ve bilimselligin ne oldugunu kavramis ve algilamis beyinlerin, emperyalist zihniyetin bu uyutmacasini her zaman ve her kosulda desifre etmek durumundadir.
değerlendirmenize katılıyorum.. ancak, bilimin bulgularının ve kavramların anlamlarını korumak uğruna;başlıkta örneği görüldüğü gibi yanlış kurulmuş, tutarsız kavramlar üretmenin doğru ve sonuç alıcı olmadığını düşünüyorum...
""Iste bilim ve bilimselligin ne oldugunu kavramis ve algilamis beyinlerin, emperyalist zihniyetin bu uyutmacasini her zaman ve her kosulda desifre etmek durumundadir.""
böyle bir peynir gemisine binerek dünyayı kurtaracağını zannedenlerin hiç bir baltaya sap olamaması ve emperyalist zihniyet karşısında bir varlık gösterememesinin tek bir sebebi var;
ASLINDA BİLİM VE BİLİMSELLİK UYDURMASI DA KAPİTALİZMİN YUTTURDUĞU AFYONLARDAN BİR TANESİ...
insan hakkında biraz idrakin olsaydı,kapitalizmin insanın doğasına en kolay uyum sağlayan yapılanma olduğunu bilirdin,
insan hakkında biraz daha idrakin olsa,imtihanın en kolay uyum sağlanan yapılanmaya karşı organize edildiğini bilirdin,
insan hakkında bilgisi olanların ortaya koydukları bilgileri inanç-metafizik diyerek ötelemeseydin kapitalizm ile yapılan savaşın en gerçeğinin buradan yapıldının farkındalığını yaşardın...
epistomoloji diye yırtınıp duracağına epistemoloji kapsamında bu bilgileri değerlendirebilecek yetiye sahip olsaydın,belki ayakları yere basan sonuçlara daha çabuk ulaşırdın...
sana anlatmıştım;insanı tanıyıp tanımlayamayanların evrensel insan bilinç seviyesine ulaşması mümkün değildir,bu seviyeye ulaşabilmek için önce transformasyonel bilinç seviyesine ulaşmak gerekir...
başka becerebildiğin bir şey olmadığını anladığına sevindim...
ah,ah...
o kısıtlı algın ile bir anlayabilsen...
bizim,düşünsel masturbasyon ile işimiz olmayacağını bir anlayabilsen...