Ben O'yum /Maharaj üzerine sohbet..

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Ben O'yum \/Maharaj üzerine sohbet.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,925 kez görüntülenmiş, 46 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Ben O'yum \/Maharaj üzerine sohbet..
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
@sanalmanik ;

Kitabın henüz başlangıcındayım ama şu ''ben-im'' meselesini halletmemiz gerek:) temel nokta burası, buraya takıldığım sürece kitapta ilerlemek fayda etmeyebilir. hem bu başlığı açtım ki rahatça konuşalım bu konuda:)

Bilimsel metot/nörolojide ''ben''konusunda çaresiz. beyinde milyarlarca nöron var, bunlar birbiri ile sürekli etkileşim halinde,sürekli yer değişiyorlar, hareket halindeler ancak bunca karmaşaya ve değişikliğe rağmen ''ben''dediğimiz şey asla kaybolmuyor ve demir gibi orada hep duruyor. bu nasıl oluyor açıklaması yok. felsefeye görede ''ben'' kısaca dışımızdakilerle kurduğumuz ilişkilerden ibaret diyebiliriz.

felsefi ve bilimsel yönden ikinci zor konuda ''an'' meselesidir.

şimdi bu maharaj dost:) diyorki; var olan şey sadece benim. sonsuzum, herşeyin sebebi yaratıcısı bendir, bu ben sıfatlanamaz,tanımlanamaz hiçbir yüklemi yoktur vb. bu hali hissetmedikçe gerek aklımın gerekse mantığımın bunu onaylaması mümkün değil. diyelim ki Maharajın dediği gibi bir anlığına buna inandım peki; madem ben'den başka birşey yok,acı yok ,ısdırap yok,bu dünya yok hepsi hayalden ibaret. soruyorum; bu ben bu dünya gibi bir hayali neden yarattı o zaman? he nedensiz yarattı diyelim.(diyor zaten) hem bu ben bu dünyayı nedensiz yaratıyor ama nasıl oluyorsa kendi yarattığı dünya içinde kendini kaybediyor!!! sonrada bana diyor ki kendinde ara?? ya kendi yarattığım dünyada nasıl kendimi arar duruma düştüm!!?? bu nasıl şey???


diyor ki; fenomenler ancak zamansız/şimdi içinde tezahür edebilir böylece neden sonuç ilişkisi/ilk varlık sorunu ortadan kalkar.

Ben meselesi gibi ''an '' meseleside felsefenin ağır,çözümlenemez,zor konularından biridir. şimdi bende ister istemez ben ve an gibi iki ağır meseleyi kendi gerçeklik anlayışına dayanak yapan kişinin görüşlerinden şüphe ediyorum:)

**

ya 1 saat falan okudum kitabı. gene takıldım bu teklik,birlik meselesine (zaten oldum olası anlayamadım:)) bunları yazayım dedim.

Keşke Okur Yazar olaydı ne zamandır yok buralarda. onunla bu teklik,birlik meselelerinde sohbetlerimiz olmuştu eskiden. o zamanda aynıydım şimdide. değişen bişi yok bu konuda sanırsam:)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@sanalmanik ;

Kitabın henüz başlangıcındayım ama şu ''ben-im'' meselesini halletmemiz gerek:) temel nokta burası, buraya takıldığım sürece kitapta ilerlemek fayda etmeyebilir. hem bu başlığı açtım ki rahatça konuşalım bu konuda:)

yazdım bi sürü şey sonra ne yazdığımı yazacağımı unuttum;
göndermedi giriş istedi, böyle olmazdı?

kendimce deniyorum sadece,

"benim"
ya da "ben benim" - "ben olarak varım" başka bi anlatımda "ben, ben olan benim" benzeri duyu ve kendini bili- bilme hali aslında
bize ben kimim diye sorduran-düşündüren şey ya da duyu/neden/saltlık
ve varlık duyuşu-bilişi-bakışı aslında kısaca;
varoluş duyuşu kısaca

benim duygusu, aslında bi soru var ordan deneyelim;
her sabah uyandığımızda bu dünya nerden geliyor diyor onun gibi
ben burdayım-şimdiyim y ada "şimdi tam burda" - "olduğum yerde"
"olduğum yerde olmak" ve "olduğum yerde olan ben olmak"

benim
ben nerden-nasıl varım dediğimizde beliren şeyler, nedensizlik ve nasılsızlık
boşluk ne? düşünüldüğünde beliren şeyler,
yokluk ne? varolma ne? aslında diye düşünüldüğünde bulunamayan/belirmeyen şeyler ve patlamalar işte- hepsi bunun içinde; ya da dışında ; ne olur-ne farkeder ki!

aslında şeyden gitmek lazım;
doğu aydınlanma kültüründen/tanımından ve ekolünden;
bir ustaya bir çırak gelir ya da gelmez ve "sen aslında sen değilsin" (sen kimsin aslında ara bul denir ya da kendini-benini bil bul) denir ve kişi düşünmeye başlar ben kimim ve kim olabilirim ki başka ve ben aslında ben değilsem neyim ve ne olabilirim?
bu soru kişiyi kurcalar ve düşünmeye iter-itekler sadece aslında
kendimi bilmiyorum mu yani?
hikaye böyle başlar ve kişiye diğer her şey ve başkaları da olduğu/olacağı ve olmalılığı; bunun mantıklılığı ve tutarlılığı bilgisi aşılanır ve bi aydınlanma kültü ile uyarılır kişi hızlandırılır

farklılık ne diye, neden sormak aslında ben benim
ya da ben varım-var mıyım? neden?
ya da nasıl

kişiye kendi benliği ya da benlik kavramı üzerine düşünmesi belirtilmesi/öğütlenmesi üzerine
benlik nedir diye sormak işte kısaca ya da benlik-senlik ve belki de o'luk ve birbirien görelik, göreli bakış ve bunun gibi işte
aslında bir anlatım ya da yol sadece ve bir anlamı yok
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
burada diğer olay ve mesele şu;
burada olay kişiyi bir uyanma -aydınlanma bilme ve yüksek biliş olduğuana zorlamak/inandırmak ve açmak
ya da kandırmak-umdurmak
bu zihni yükseltir barajlar yer açar ve düşünce açar belki de sadece bilmiyoruz

kişi deneyim üretir- sanı üretir ya da sanrı üretir bilmiyorum sonuç olarak net bir kanı ve ikna üretir kendine olur biter;
ve tabi ki bu zamanla ve aşamalarla ilerler-olur
oldum olur-kandım olur ya da ikrar olur verir; bir diğeri ya da tümvarolan olduğuna;
sonuç olarak bu zihne gelir ve onarılır

zihni bu düşünceyi onarır-bulur-tutar üretir ve tasdikte eder-
gerçek karşılıklarla ya da biliş uyarışlarıyla
- kendi içinde olur bu;
tüm aydınlayıcılar bu deneyimi anlatır sunar temel olarak
bi anlık kesin biliş-kanış
yani meseleleri açmanın bi anlamı yok; Aslında sunulan ve tüm anlatılan bundan ibaret
her şey biter ya da biter gibi olur bi an
ve tabi ki deneyim acı ve yaşam zorluğu kendi içinde sürer ancak cevap arayışı ve bilgi/bilme isteği biter gibi daha çok

bu değilse kanıt ve ikna isteği biter ya da arayışı; işte ikna olur kişi kendi içinde kanı ve kanıt verir varoluşa ve kendine; zihninde yeterince deneyim tanı ve duygu oluşturur ve bilir; kusursuz ve şüphesizdir hiç kaybolmaz
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Keyifli bir kitap gibi. tekrarlar çok ama sıkıcı değil aksine iyi oluyor. tekrar anlamanın en iyi yollarından biridir derler:)

Tasavvuftaki paradoks burda da var gibi; madem herşey birdir,tektir. neden iyi olanı seçiyoruz veya neden iyi olan yüceltiliyor. veya neden sevgi,mutluluk,huzur,iyilik; iyi?? en temelde de İyi ne? neden iyi?

**
ya birde korkulardan kurtul huzur mutluluk falan diyor ya bunlarda hep insanlığın aradığı şeyler. piyasa malı yani:) ki piyasada bu öğretiyi paraya çevirenler çogaldı malesef. ( ha bu böyledir demiyorum . bu adam bilge olduğunu belli ediyor hemen zaten. bu dediğim bu bilgeler üzerinden nemalananlar için)

**

Sevgili Sanalmanik bu başlığı sohbet diye açtım. yani burada sitede bilgi kirliliğine yol açma kaygısı duymadan istediğim gibi saçmayalabilirim sanki:) ve sizde buraya her yazdığıma cevap vermek zorunda hissetmeyin lütfen. örneğin ben sıkıldığım her kitabı yarıda bırakır atarım. zaten düzenli okumak hiç bana göre değil. parça parça okumayı seviyorum. aynı anda 3 kitap okurum mesela:) ya da hiç kitap okumam nette gezer rastgele okurum. demem o ki ben yarın birgün sıkılır bu kitabı bırakabilirim. sizde sıkıldığınız yerde bana cevap vermeyi bırakabilirsiniz. asla böyle bir zorunluluk veya sorumluluk hissetmeyiniz. iyi gecelerrr
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
yazacak çok şeyim var oysa;
yazarız zamanla;
ben 20-30 sayfa okuyup bıraktım; sonra alıntı taramaları için ve başkalarına aktarımlar-alıntılar için zaman zaman metni keliemelerle taradım ve kimini okumuş bulundum, bana sorsanız hepsini okumuş gibi hissediyorum
herşeye açıklama yapabilirim ya da deneyebilirim ama okuma keyfi
ve kendini açıklıyor zamanla ilerleyen sorularda

sorumluluk değil-aksine büyük keyif olacak buna ilgi ve sorular benim için
aksine bir değil-bin sorun keşke- mutluluk bizim için
çok önem değer verdiğim bi şey ve içerik gibi ya da konu önemli ve bunun için burdayım zaten;
bu metin benim kendimi açıklamam içinde bir yol içeriyor
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Keyifli bir kitap gibi. tekrarlar çok ama sıkıcı değil aksine iyi oluyor. tekrar anlamanın en iyi yollarından biridir derler:)
ilerde bu sizde gördünüz (gerçeğin kanıtı nedir başlığında) doğulu bi adam ve batılı bi adam arasında gerçek nedir kanıtlaşmasına ve sürtüşmesine gidiyor;burası eğlenceli olmalı örneğin;en azından bakış açısı

Tasavvuftaki paradoks burda da var gibi; madem herşey birdir,tektir. neden iyi olanı seçiyoruz veya neden iyi olan yüceltiliyor. veya neden sevgi,mutluluk,huzur,iyilik; iyi?? en temelde de İyi ne? neden iyi?
Tasavvufa göre çok berrak bi içerik- apaçık ve sade
insancıl-barışçıl ve uzlaşmacı;
tanrı yok ve (tanrı fikri ve) birlik yok aslında çünkü birleşilecek tanrı yok- öne sürülmüyor;
ayrılık olmadığı bu yüzden birleşme olmadığı fikri ve ayrılığın sanılgı olduğu (Parmenides=yakın ya da çok ama çok yakın gibi buna)

iyi olanı seçmek,
kitap ne derdi; bütün bunlar bilinç içinde bir oyun
ya da
aslında karşıtların dinamiği gerçek yanıt; yine kitabın yanıtı;
Zihnin ancak karşıtlıklar/zıtlıklar içinde tanımlama yapabilmesi mekaniği- bu kavram derince işleniyor
ve gerçekliğin yapısına ilişkin dualite

iyiyi seçmek bilmiyoruz siz yanıtlayın? yanıt bir kitapta mı ve olmalı mı? kitaptan mı alınmalı?
biz sadece iyi-kötü mekaniğinin karşıtların bi oyunu olduğunu yorumlayabiliriz

ya birde korkulardan kurtul huzur mutluluk falan diyor ya bunlarda hep insanlığın aradığı şeyler. piyasa malı yani:) ki piyasada bu öğretiyi paraya çevirenler çogaldı malesef. ( ha bu böyledir demiyorum . bu adam bilge olduğunu belli ediyor hemen zaten. bu dediğim bu bilgeler üzerinden nemalananlar için
bunu acı/korku-bilmemezlik çekiyorsanız/öne sürüyorsanız ve nasıl/neden diye soruyorsanız ya da siz yaşam sıkıntılardan bahsedip sızlanıyorsanız ve bu yönde sorular sorup duruyor ve istiyorsanız/zorluyorsanız ya da bekliyorsanız öne sürer- yanıt olarak; bu anlaşılırdır
sızlanmayın demektir bu kısaca; mutlu ol-kurtul değil!

bu konu derince işlenmeli ama belki de başka bir başlığa bırakılmalı;
bu insanların anladığı ,öne sürdüğü ve beklediği-umduğu aradığı mutluluk değildir, keyif hiç mi hiç değildir
insanlar keyif-rahat-huzur ve kolay yaşam yolu ve dengesi kurulumu arar, Bu daha çok zorluklarla ve özgürlükle başa çıkmanın (özgür hissetmenin) ve onları da mutluluk olarak görmenin ve sızlanmamanın mutluluğudur

Kitabın öğütlediği şey varlık üzerine derince düşünmektir -uçun kaçın bulamayız burda; bir hiç kitabı ve hiç felsefesi yakını- aman uzak durun
kitabın önerdiği şey fikirlerle oynamak esnetmek-uygulama ve deneme yapmaktır;
Kitabın önerdiği şey odaklanmış bakışlarla ve düşüncelerle yaşam sürdürmek ve takıntılardan yanlış fikir ve tutumlarından ve körelmiş-durgun yaşam bakışlarından arınmak ve bunun için çaba ve düşünce emeğidir;
zihinde olanları gözlemlemek/düşünmek ve ayırmaktır; zihni iyileştirmek ve gelişmek/deneyler yapmaktır-(düşünsel), ,
,(ama tabi isteniyorsa bunlar ve bekleniyrosa? yani neden ben/biz aydınlanmıyorum yada benzeri serzenişlere karşı girdi/öğüt için) çabadır yani -caba ; çabasız bi çaba ve caba tabi)

bu iş paraya çevrilmez- para paraya çevirlir; para yok

emeksiz yemekliler uzak durmalı; nokta; uçtum kaçtımcılar hiç;ki
(ve bide hayattan emekliler! ; yaşam koşmaya yol bu! yaşam yaşamaya ve düşünme-düşünce çalışmaya; işçilik/emek işçiliği)
(Zihin odaklanmış bir düşünceyle yaşar sürekli mıh gibi; mıh gibi akılda tutar-(bi şeyleri hatırlar ve hatırlatır sürekli)Sizin bilge ve bilgelik dediğiniz budur-buna ilişkin; Kesintide söner bu akım ve düşünce;-aktarımda öyle; Zihin bir ışık getirdi ve fikir yaktı düşünün)

(bunlar yığın bilgi söylemleri değildir!
Düşünceyi açık tutmaya ilişkin doğaçlama söylemeler -anlık belirmeler ve çağrışımlamadır-,
Kitap kendi içinde açıklamayı dener bunu- bi soru ile
Fark ezberlenmiş bi şarkıyı söylemekle yeni bir şarkıyı doğurmak ve her an içten-kalpten bestelemek ve kelimelerin sözlerin-ışığın ve senin düşüncenin kendiliğinden akması ve oluşması gibidir
Bu yüzden sadece teknik olarak bir bilgeliktir ya da ustalıktır sadece; öğrenmeye /denemeye ve yapmaya ilişkin bu!
Akımın tüm temsilcileri ve geçmiş temsilcileri çağlar boyu aynı işle uğraşır )
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
vay vayy maharajj vayyy:) biraz daha okudum..dalgalanmalar başladı..bazen heyecan verici oluyor , bazen hadi lemm diyorum:)

içtenlikle istemek üzerine sözleri tam karşılık buldu bende mesela.. evet dedim tamda öyle. eğer bir hali/bir yaşam tarzını içtenlikle doğruca dürüstçe samimice isterseniz o halin ateşini atar içinize bir güç..doğrudur çok doğru. ancak o ateş yanmaya başlayınca bir şekilde vazgeçeriz,korkarız,şaşırrız ne oluyor deriz..samimiyetimiz denenir burda sanki..ve o ateşin üzerine gitmezsek..gerçekten samimi değilsek..o ateşi yakan güç tekrar söndürür.. alır verdiğini..(neyse burası karışık)

Bazı hatta belkide çogu yaman soruları sürekli zihne ve ötelere ötelemesini sevmedim..şöyle anlatmaya çalışayım;

reel dünya ve olayları karşısında insan beyni öncelikle gördüklerini,sonra sesleri,sonra tad,koku,dokunma duyularını ve hislerini kaale alır/öncelik verir ..beynin kaale alma siralamasında düşünceler,inançlar en sonda yer alırlar. örneğin yolda üstünüze gelen bir otobüs görürseniz hemen kenara kaçarsınız beyniniz ilk bunu emreder bu durumda; bu bir rüya ,nesneler sadece algı,aslında otobüs yok bana bişi yapamaz demezsiniz yani :)

Maharaj felsefesini/yaklaşımını zorlayan her soruda topu ya zihne atıyor ya da ötelere..böylece kuramı her türlü ayakta kalıyor...bu durum maharajın bahsettiği saf farkındalıktan veya gerçeklikten gelen/ doğan sözler gibi değilde kurgulanmış bir öğretiden doğan cevaplar gibi hissettirdi bana... ha adamlar yalan söylüyor ard niyetliler demiyorum..inanmışlar belliki..ama bir şöylede bişi var ya ; gerçek olduğu için inanılan şeyler vardır birde inanıldığı için gerçek olan şeyler. maharajın ki ikincisi gibi:)
***
ben bu dünyanın rüya olamayacağını maddi bir dünya olduğunu iddia edenlerden değilim. hatta bence de (düşünsel olarak) bu evrenin ve dünyanın maddi olmadığı fikri/kuramı diğerine göre daha güçlü. ama bu dünyada otobüs örneğinde olduğu gibi:) düşünsel olarak yaşamayız sokağa çıktıgımızda dünya gerçektir,işe gideriz,maça bakarız hepsi gerçek. para gerçek,çalışmak gerçek, hastalıklar gerçek.acılar gerçek.arkadaşlar gerçek. aşk gerçek kızlar gerçek:) yani içindeyken dünyanın herşeyi gerçek kabul ederiz ve yaşarız. neden sonuç yasası bizim düşünselliğimizi kaale almıyor hayatta:) demem o ki; maharajın soruları ve sorunları hep zihne atması o da olmayınca ötelere (evrendışılık/herşey benim,dünya benim vs) atması kitaptan şu ana kadar anladığım kadarı ile bende pek tutunamadı/aklıma yatmadı/şüphe duydum/örtüşmedi vb vb :)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Şu da kesin ki; inançsal olarak boşlukta veya arayışta olan biri bu kitabı okursa ilk başta kesin etkilenir/kapılır bence ..sonrasında ne olur bilmem ama:)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
phpthvLHW.jpg


Protesto amacıyla kendini yakan ki inanılmaz bir sakinlikle yapmış bunu..rahibin bunu nasıl bir inançla yaptığını bu gücü kendinde nasıl bulduğunu biraz daha anladım maharaj sayesinde..teminatör filminde de şöyle diyordu; acı nedir ki bağlantıyı kesersin olur biter. evet bedeni ile hatta belkide zihni ile bağlantiyı kesmiş olmalı.. böylece acı falanda kalmaz..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
vay vayy maharajj vayyy:) biraz daha okudum..dalgalanmalar başladı..bazen heyecan verici oluyor , bazen hadi lemm diyorum:)

içtenlikle istemek üzerine sözleri tam karşılık buldu bende mesela.. evet dedim tamda öyle. eğer bir hali/bir yaşam tarzını içtenlikle doğruca dürüstçe samimice isterseniz o halin ateşini atar içinize bir güç..doğrudur çok doğru. ancak o ateş yanmaya başlayınca bir şekilde vazgeçeriz,korkarız,şaşırrız ne oluyor deriz..samimiyetimiz denenir burda sanki..ve o ateşin üzerine gitmezsek..gerçekten samimi değilsek..o ateşi yakan güç tekrar söndürür.. alır verdiğini..(neyse burası karışık)

Bazı hatta belkide çogu yaman soruları sürekli zihne ve ötelere ötelemesini sevmedim..şöyle anlatmaya çalışayım;

ne çok sevindim ne çok sevindim ve keyif aldım ben de ve sizinle birlikte etkilendim -dalgalandım sanki/paylaştım;

zihnini ötesien geçmek belki de karşıtları aşmak (ama yorumum yetersiz-eksik ya da yanlışta olabilir)
(ve ben savunmalı değilim ama sanki bunu da yapacağım gibi, neyse bunu da biz geçelim;)
(ve bu bir dil aktarımı ve çevrimi, İfadeler birbirini ne kadar yansıtıyor- dilden dile ve anlamdan anlama aktarmaların boşluklarını bilmiyoruz değil mi?)

der ya "zihin ancak karşıtlıklar (çatışmalar ve dualite) içinde tanımlama yapabilir;" belki de zihnin odağına mutlak koymak bunun için iki örnek sunalım;

"göreli bakışın size ne yararı var, siz mutlaktan da bakabilirsiniz"-düşünebilirsiniz

"bak yine kendini böldün- tanrı ve tanık diye;" (ya da varolan ve vareden diye yada gözlemci ve gözlenen diye- bunun gibi )
bu ikilik-ikicilik meslesi bu!

Yunus'a dönelim ben sizin için bi alıntı derleme yapacağım, Tam da bunu anlatıyor

ve bu metinlerin, bi dünyadan vazgeçme ve el etek çekme ya da ille de gerçeği farklı görme :(yada yol ve öğreti) öne sürdüğünü düşünmüyorum ben yani gerçeği öyle değil böyle yaşayın
soranın sorularına yanıtlar genel olarak Ve kişi Maharaj'ın düşünme biçimini anlamaya çabalıyor gibi ;
Bu durumda kendini anlatma,yanıtlama; ve anlatılanlar da buna yönelik olmalı değil mi?
ki bence sonuçsuz-sorusuz ve istenmesiz bir bildirim ya da tek taraflı anlatma ve beyan pek yoktur
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yunus taramaları;
"Yunus Emre" deyişlerinden "ayrı -ayrık" "gayrı-gayrık" ve "birlik-ikilik" üzerine metin taraması derlemesi

- Ayrık tımarım kalmadı.

- Ayrık neye bağlanayım?

- İki birdir bir yeter,

- İki sanıp bakma ırak.

- İkilikten geçemedin,

- Âşık mâşuk birdir bile,

- Sen senliğinden ayrıl da, didar yakın, gelsin beri.

- İkilikten usandım, Birlik hanına kandım.

- Sanırdım kendim ayrıyım, Dost gayrıdır, ben gayrıyım.

- Kânı buldum-u n'iderem ayrığı?

- Anma mısın sen şol günü? Gözün nesne görmez ola. Kimse ayrık görmez ola.

- Ben gayrı nesne bilmezem. Bir zerrece Hak'tan ayrı, Gözüm nesne görmez benim.

- Ondan ayrı dirliğim yok, dirliğim bir durur benim,

- Yunus, imdi sen senden, ayrı değilsin candan,

- İkiliği terk etgil, birlik makamın tutgıl,

- Ayrık surette ne kalır, nice kılısar zühd ü taat.

- Ayrıksı nesne tutmuşam, Bildiklerim unutmuşam.

- Yunus senin ayıbını gözlegil ayrığı ko,

- Dosttan gayrı zerre kadar, Bu gözlerim görmez benim.

- İnsan sıfatı kendi Hak, İnsandadır Hak doğru bak.

- Senlik benlik terk edip, Yokluk eline gidip,Varlık terk ede misin?

- El çektim dü-kelinden. Bu ikilik belinden, Birliğe bitip geldim.

- Senlik, benlik olıcak iş ikilikte kalır, İkilik tutan kişi nice birike birle.

- Yok takazası budur bir ola her bir ile. İkilik eylemeye,

- Şekeri ayrı sunup, Sen ağu tada mısın?

- Âşıklara ne sen ne ben. Komaz ayrıksı bakışı.

- Dostu görmez baş gözü, Ayrıksı basar(görüş) gerek.

- Ayrı değil ariften bu kopuz ile çeşte.

- Devşiriben ikiliğim, Birliğe yetmeye geldim.

- Aşk oduna yanmak gerek, Ayrık oda yanmaz ola.

- Kalır ayrıklara malın,

- Dökülüp kalısar malın, ayrıklar ala helâlin,

- Varacak gayrı rahın yok,

- Tesbih olasın dilinde, ayrık nesne eyitmiye.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bizim bütün sunmak-anlatmak-derlemek istediğimiz şudur sonuç olarak--

Şunun anlaşılması gerekir ki, gerçeği ya da Tanrı'yı veya Guru'yu arayış ile kendini arayış aynıdır, biri bulunduğunda hepsi bulunur. Zihninizde (Ben varım ve Tanrıvar) bütünleştiğinde (birbirinden ayırt edilemez hale geldiğinde), o zaman bir şey olacak ve Tanrı'nın sizden dolayı ve sizin Tanrı' dan dolayı var (bir) olduğunuzu "en ufak bir kuşku izi bile taşımaksızın" bileceksiniz. O ikisi birdir.

Maharaj
Ben bende seyreder iken, dostu ben de gördüm ahî.
Bende baktım, bende gördüm, benim ile bir olanı,
Seçemedim ondan beni, bir kezden o,(bir) oldum ahî.

Mansûr idim ben ezelde, onun için geldim bunda,
Yak külümü savur göğe, ben Enel-Hak oldum ahî.
Yerden göğe mağrıb maşrık, yer ü göğe doldum ahî.

Nite kim ben beni buldum, bu oldu kim Hakk’ı buldum,

Yunus
bu anlaşıldığıdna diğer her şey anlaşılacak ve bizce metinlerde büyük olasılıkla (pek bi) çatışma gözükmeyecek
ve bu her şeyi açıklıyor; tam olarak ve nedenleri de

en azından (yanıtçıların) o bakış açısından baktığını yada nerden gördüklerini görmek
ya da varlığı böyle düşündüklerini anlamak;

Aktarımcının ve yanıtlayıcının bu perspketifi bile diğer tüm yanıtları doğuruyor,
Ve tam şu an siz bile ya da bir başkası bile bu perspektifi bir anlığına bile paylaşsa/denese tüm bu yanıtları (nerdeyse tam aynı) doğrrubilir ve bi anda (tam aynısını) bile doğurabilir-doğrulayabilir ve fazlasını da, (birebir olur bu ve oluyor -aynı)
ve bu iddialı bir konuşma evet- öyle oluyor
bu bir toplama işlemi yapmak kadar doğal ve hızlı, iki yerine bir kullanmak (ya da diğer şeyler kullanmamak) kadar basit;

Siz orada bir bilge görüyorsunuz, Bunu siz dediniz,
Biz orada bir işlem görüyoruz yada bir teknik; Her şeyi birle eşlemek yada her soruyu birle eşlemek ve bölünmemiş birle (bu bakışla-bölünmemiş varlık bakışıyla ya da anlayışıyla) her soruya yanıt vermek, Bir aynaya bakmak ve gördüğünü söylemek ya da bir hesap makinası kullanmak ve sonucu söylemek kadar basit; Ben benim dediğiniz sürece bu olmayacak, Aksini iddia ettiğinizde ise aynısı olacak, tam
Herhangi deneyimleyici tüm sonucu ve bu sonucu her an deneyip aynı-yakın bildirimlere ve sonuçlara ve cevaplara erişebileceğini her an görebilir ve doğrulayabilir,
bunun anlatmasıyla dolu bu metin sadece, Ve olası yaşamınız ve geleceğiniz ise bunun doğrulaması ve doğrumalarıyla dolu da olabilir

Biz her okumada Maharaj'ın tanıklığına ve "kanıtına" tanıklık ediyoruz; Ve tabi binlerce (tanığın) tanıklığa ve tanığa- (tanıklığına da) kuşkusuz

Biz bunu bir okuma değil-bir sağlama gibi okuyoruz ve nerdeyse tüm sonuçlar tüm sağlıyor ve görmekten çırpınıyoruz sadece ve anlatamamaktan/geçirememketen yada iletmemekten/paylaşamamaktan ve anlaşılamamaktan; delirmek gibi bazen-anlamsız

ve yaşanmış kalakalmış bir hayat elimizde sadece;
Çöplüğe atacak kadar değersiz bu şey bunu sanısı ve bunun yaşaması/yaşanması;
İnsanlara bunu anlatabilmenin ya da geçirebilmenin umudu/saınısı
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@sanalmanik ;
şimdi bu maharaj dost:) diyorki; var olan şey sadece benim. sonsuzum, herşeyin sebebi yaratıcısı bendir, bu ben sıfatlanamaz,tanımlanamaz hiçbir yüklemi yoktur vb. bu hali hissetmedikçe gerek aklımın gerekse mantığımın bunu onaylaması mümkün değil. diyelim ki Maharajın dediği gibi

diyor ki; fenomenler ancak zamansız/şimdi içinde tezahür edebilir böylece neden sonuç ilişkisi/ilk varlık sorunu ortadan kalkar.

Ben meselesi gibi ''an '' meseleside felsefenin ağır,çözümlenemez,

ya 1 saat falan okudum kitabı. gene takıldım bu teklik,birlik meselesine (zaten oldum olası anlayamadım:)) bunları yazayım dedim.


Maharaj felsefesini/yaklaşımını zorlayan her soruda topu ya zihne atıyor ya da ötelere..böylece kuramı her türlü ayakta kalıyor...
maharajın soruları ve sorunları hep zihne atması o da olmayınca ötelere (evrendışılık/herşey benim,dünya benim vs) atması kitaptan şu ana kadar anladığım kadarı ile bende pek tutunamadı/aklıma yatmadı/şüphe duydum/örtüşmedi vb vb :)

bakın yukarıdaki açıklamlardan şunları yazdım ve kendimde denedim bunu;
Gönül rahatlığıyla yazabilirim ve söyeleyebilirim ki artık tüm sonuçlar-anlatmalar doğaldır ve açık-çok açık;kolay ve olası

yazdıklarıma geçersek şunlar;

hayır;
bütün mesele zihin tabanında- çokluk yerine bir kullanmak;
"Ben varım ve bilinmeyen-ayrı-parça bi şeyim" yerine tamım ("diğer her şeyimde ben aynı zamanda ve bütünüz") kullanmak, Bi anda Tüm bu değiştirir
Sadece bu bakış ve bakış noktası tüm diğer yanıtları ve tüm kitabı sağlayacaktır ve fazlasınıa da bi anda- bunu göreceksiniz-
Ben denedim ve oluyor gibi;
denerseniz ise hemen ve aynı anada-birebir ya da çok ama çok yakın

Matematiksel bri işlemin tabanını değiştirmek dönüştürmek ya da yerine koymak ya da işlemdeki sayıyı değiştirmek kadar kolay doğal -ölçütlü ve ölçülebilir- (tüm gelecek bunu doğrulayacak-dneyimciler üzerinden)
"Varlık çokluk değil birliktir" tabanını kullanmak ve "ben ben değil tümüm"
doğal zihnini tabanını dönüştürmek gibi anlatamıyorum ama;
bi anda bi bakışla-cavkıyışla çakışla, bilişle ya da evraka ile olur bu ve bilinir bu ve değişir; Bi anda;
Evraka kadar ve her sonsuz evraka çakışı kadar sonsuz kuşkusuzdur, Çünkü görülmüştür; İsterseniz gülün, Biz de öyle gülüyoruz- tüm bunlara artık-her şeyiyle ve tüm dönüşümüyle
Ama bu olmasa da olur;
düzken yuvarlak olmak değil tabi; düz işlem tabanı yerine yuvarlak denemek gibi ve kadar doğal sağlanır/sağlayın-hemen

Bakın sağlama şöyle olur,
Ben dünyanın yuvarlak olduğuna inamıyorum bilmiyorum ama eğer yuvarlaksa- yani yuvarlak olduğunu varsaysam şöyle düşünmem ve işlem yapmam gerekirdi; gibi düşünmek tıpkı
cevabınız aynı olur göreceksiniz

(ama varlık bölünmez ki) kalır elimizde ve bu tüm soruyu yanıtlar ya da aynı ve benzer yanıtlar bi anda sadece deneyin bakın ve görün

çünkü bir
tek sonuç ve başka sonuç aramazsınız ve olur;
bu kopya aslının aslıdır ya da aynıdır demek kadar doğal;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ben tek şunu rica edeceğim o zaman;
bir deney/ biz deney severiz-hem de çok- çok-
hala okuyorsanız ve okumaya devam ediyorsanız ya da edecekseniz,
kendinizi bi (an) Maharaj' n yerine koyun ve tüm varlık-varolan ve yaratıcı-tümlük,
siz olsanız ne yanıt verirdiniz-sunardınız
(buna ve bu perspektife uygun-bakan soru ve yanıt üretmeyi deneyin lütfenz)

ve bi an soru sorana dönün(cevabı okumadan önce) hemen siz bi yanıt verin ve bunu kolaylaştımak için
şunu ya da şunları kullanabilirsiniz öncel ve yanıt öncesi için
"ama varlık bölünmez ki" ya da ama "sen ayrı değilsin ki" kullanın örneğin cevabın başında ve bi kaç yanıt türetin bakalım neler olacak ve oluyor

ve sonuçları yazın lütfen ama paylaşın-denerseniz-geliştirelim hemen; ne oluyor oalcak bakalım
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Sevgili sanalmanik; dil,aktarım,ifade vs ile ilgili sorunları hesaba katıyorum . benzeri hissedilmektikçe veya benzeri ile örneklenemedikçe bazı şeyleri karşıya aktarmak zoru geçtim imkansızdır nerdeyse. bunları hesaba katıyorum efenim merak etmeyiniz:) kitap hoşuma gitti okumaya devam edecem. ve söyleyecek birşeylerim olursa bu sayfada olacam tabiki:) bu son yazdıklarında ne anlatmak istediğini çok iyi anladım. anladım anlamasına ama ben bu ayrı değiliz,tümüm,tamım ,birlik, varlık bölünmez vb. inan bunlar bana hiç birşey ifade etmiyor daha önce Okur Yazarla sohbetlerimizde de anlamaya zorlamıştım kendimi ama benim için sonuç; fiyaskoo:p maharajın dili çok sade çok duru.. bu sebeple azda olsa anlayışım eskisine göre kıpırdanıyor gibi..belki okudukça ve kafa yordukça birşeyler olur.. anlamaya kafa yorayım biraz daha bakalım nolcek:)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ben bu ayrı değiliz,tümüm,tamım ,birlik, varlık bölünmez vb. inan bunlar bana hiç birşey ifade etmiyor
bi şey ifade etmeli değil;
sanrım ben metinlere yönelik çelişki ya da benzeri ifiade etmeniz üzerine bi kaç açıklama denedim

hep dolaştı kelimelerim ne diyeceğimi ve işin içinden nasıl çıkacağımı bilemedim
sorunuz var mı?

sanırım biz; Varoluşun bi an için böyle (birlikli) olduğunu düşünüp bu düşünmeyi deneyen/referans alan bir yanıttan/bakıştan söz ettik;
bunu anlamak-sevmek-benimsemek yani bunun bi şey ifade etmesi değildi bu


maharajın soruları ve sorunları hep zihne atması o da olmayınca ötelere (evrendışılık/herşey benim,dünya benim vs) atması kitaptan şu ana kadar anladığım kadarı ile bende pek tutunamadı/aklıma yatmadı/şüphe duydum/örtüşmedi vb vb

yukarıda yazdıklarımın bir çoğunu bu ifadeler doğurdu dersek yanlış olmaz;

birincisi, şüphe duymak dersek şüphe duyun ama bu bir şüphe duyma -inanma inanmama, metni değil bizce;
kitap sunumunda, girişte bir öğreti gibi sunuluş aslında ama değil -hiç değil
Yaşlı bi çobanla ya da köyün birinde yaşlanmış bi amca-dede ile de konuşmuş-dertleşmiş, sorular sormuş olabilirdik örneğin;
Bize diyebilirdi o bu ne biçim sıkıntılar böyle, varız işte hepsi bu
ben kendim böyle okumayı-denemeyi yeğlerdim;

(evrendışılık/herşey benim,dünya benim vs)

hayır işte tam bunu açıklamayı demedim;
bi an için siz bile; "Varoluşun -tümel- bölünmemiş bir akıl ve deneyimleyici" olduğunu düşünce dayanağı/referansı yaparsanız aynı yanıtı vermelisiniz;
örneğin "her şey benim" - "dünya benim"
bu buradan tutarlıdır-çok tutarlıdır ve başka yanıt doğmaz inanın-bi an bakın ve düşünün
bu açıklamda "taş benim" ya da "evren benim" de eşittir
zihin dışına atma sorgusu - evrendışılık dediğiniz için açıkladım bunları anladınız mı?

başka bir olasılıkta ise; "Varoluşun -tümel- bölünmemiş bir akıl ve deneyimleyici" olduğuna siz inanmayın-bu fikri sevmeyin ve bu size hiç bir şey ifade etmesin
Şunu deneyin; Böyle olduğunu düşünen bi bakış ya da bu olasılık ne yanıt türetirdi,düşünürdü;
Ben tam olarak bu bakış içinde yanıtların tutarlılığını (kendi içinde-bakış noktasına göre tutarlılığı ve bütünlüğünü) anlatmayı denedim

yani bu bir zihin dışına atmak ya da yanıttan kaçmak değildir tam aksine bi şey ifade eder; Başak bi şey göstermeyi dener kendi içinde;

Bu benim demek Maharaj değildir- bunu noktalayalım-mutlak; Ama bu mutlak olsun;
Maharaj!ın bu benim deyişindeki tümvarolan çemberidir-Olan olmayan bilinen bilinmeyen her şeyi kuştan ve "herşeyle ifade edilebilecek herşey" kapsamıdır
Birincisi o'nun Maharaj olduğunu düşünmek bi yanılgıdır çünkü Maharaj da kendinin kendisi olduğunu düşünmez ve öyle düşünülmek-anlanmak istemezdi
Ve Maharaj orda -tam o anda kendine- dışarıdan -senin ya da benim baktığım yerden bakmaktadır,
herhangi biri; bi yabancı ya da hiçkimse
Benim dediği kendisi değildir, Maharaj adında bi adam düşünmek ve onun yaptığı işler ve yaşadığı hayat düşünmek değil
bu herşeyi açıklar;

lütfen soruları ve ilgili alanları parçalayın ve sunun sorun
takıldığınız her yeri/yerleri farklı farklı;
alan alan ve soru soru ve dakika dakika ve saniye saniye hiç farketmez
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
sanırım biz; Varoluşun bi an için böyle (birlikli) olduğunu düşünüp bu düşünmeyi deneyen/referans alan bir yanıttan/bakıştan söz ettik;
bunu anlamak-sevmek-benimsemek yani bunun bi şey ifade etmesi değildi bu

denediğim halde ifade etmiyor anlamında söylemiştim. yani; anlamak,sevmek,benimsemek anlamında kullanmadım bende o satırları.

bi an için siz bile; "Varoluşun -tümel- bölünmemiş bir akıl ve deneyimleyici" olduğunu düşünce dayanağı/referansı yaparsanız aynı yanıtı vermelisiniz;
örneğin "her şey benim" - "dünya benim"

yaşadığı farkındalıkla veya deneyimleci olarak herşey benim demesi tabiki normal. ama bu sorulan soruyu tatmin edici bir cevap değil. kaçamak yanıt gibi yani..böyle algıladığım için şüpheden bahsettim..

Benim dediği kendisi değildir, Maharaj adında bi adam düşünmek ve onun yaptığı işler ve yaşadığı hayat düşünmek değil

yanlış anlaşılma yok. hem fikiriz.


lütfen soruları ve ilgili alanları parçalayın ve sunun sorun
takıldığınız her yeri/yerleri farklı farklı;

Görünen o ki böylesi daha verimli olacak. çünkü ben genel yorum yaptıkça yanlış anlaşılmalar/anlaşılmamalar çok olacak gibi görünüyor. tamamdır. sorularımla ilgili kitaptan takıldığım yeri en iyi veya yakın anlatacak yeri alarak alıntılar yapacağım. net,kısa ve keskin ifade etmeye çalışacağım..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
peki;
bu birlik meselesi için parmenides sorguları ve uslamlarını öneriyoruz;(belki de zeno da)

varlık; (varolan her şey ya da soyut-somut; bilinir-bilinmez nedeni-nedensizliği ile varoluşla bağlı/ilgili-ilişkili her şey için)

var mıdır yok mudur? az mıdır çok mudur?/ ya da tek midir çift midir?/çok mudur?
yok olabilir mi?/kaybolup yitebilir mi?
olmayandan olabilir / gelebilir ve başlayabilir mi?
başlayabilir ve bitebilir mi? başlamış mıdır?
olduğu yer neresidir ve nasıl açıklanır? (-kendi içinde)
bir dışı ve içi var mıdır? -sınırı; ve olabilir mi? (varsa içinde ve dışında ne vardır?-nasıl tanımlanır?)
tüm bu sorular nasıl yanıtlanır ki ve ben kimim?

gibi uzayan soruları (ya da kısalan) belirli (-kendi içinde tutarlı-) bir mantık ve düşünme/çıkarımsama biçimi ile yanıtlamak bize bu/şu sonucu verir;
Varlığın bölünmez bütünlüğü ve kendisi içindeki devinimi- dışsal hareketsizliği ve yine dışsal boşluksuzluğu-uzaysızlığı/bilirsizliği-tespitsizliği vb. gibi uzayan ve başlatmasızlığı-başlangıçsızlığı sonsuzluğu gibi uzayan sorular ve yanıtlar;
düşünmenin devinimi/mantıklılığı içinde kusursuzdur ve kusursuz belirim-biçim kanı ve sağduyu verir-(bizce-sizde deneyin-düşünün ; size kalmış)

bunun dışında her şey (bilemedim-yorumsuz)
her neyse, bir ama bir şey ve çok açık sade cevaplar/bakışlar hatta çocuksu düşünüş ve düşünmeler ve elemeler bile hiç karmaşıklık aramadan bizi bu sonuçlara götürüyor/götürdü, kesin hislerle ve bağlarla;
Tabi ki parmenides ve Maharaj-yunus-Mansur ve diğerlerinde olduğu gibi beni de -(belki ve yakın olarak);
inanıyororuz demek tabi ki yetmez; bu inanç meselesi değil! Birilerinin dediği gibi; Bu felsefedir hiç mi hiç ama hiç değil!
Birisi inanç, birisi felsefe birisi ise birinin düşünme/kabul/benimseme biçimi diyor her neyse
bizim için mantık kuşkusuz-kusursuz ve bütün gibi bi yerde
ama tüm tartışılar-sunular-deviniler-anlatılar çaresiz bunu anlatmada;
biz bir kuşku görmüyoruz bu yorumda
bu bir kanı ve bulgu bile değil!
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
denediğim halde ifade etmiyor anlamında söylemiştim. yani; anlamak,sevmek,benimsemek anlamında kullanmadım bende o satırları.

Aynı yere geldik-döndük cabası-

Tanrımın iradesini ve koyduğu sınırları ya da sınırlamalarımı-tutumlarımı aşamam ben;ya da henüz buna hazır değilim,
Kendimin yaratığı olmamın kuramını çalışmaya ve tanrı düşüncemi esnetmeye ve (kendi içinde zeki bölünmemiş-ayrı/ayrık tanrısız bir varoluşu) bunu bir kuram olarak düşünmeye/değerlendirmeye hatta düşüncemde bir fikir/değer olarak bile yansıtmaya ve yerine koymaya henüz hazır değilim; Ve ben böyle iyiyim

Bizler belirsizleriz, bizler aşamayız ve öğrenemeyiz-bizler bilemeyiz ve sınırlarımız var; Akıl sınırlıdır

Bize bir tanrının sözleri/düşünceleri ve tutumu öğretildi

--

insanlar kendilerine ve diğerlerine de dürüst olmalı
insanlar kendilerine sunulmuş aşılanmış bi tanrı fikri yüzünden azap ve çatışma içindelerse;
ve
ya varsa ya da eğer yoksa;
ya varsa neden uygun davranmıyorum/yaşamıyorum ve toplum diğerleri bunu kabullenmiyor
ya yoksa neden aptal yerine konuluyorum ve koyuyorum kendimi ve tüm bu olanlar ne?

neden bu çatışmaları yaşıyorum yaşıyoruz diyorsa/diyorsak;

insanlar;
kalplerine, vicdanlarına-akıllarına ve toplumlarına da uyumlu, uyum gösteren bi düşünce dağarcığı/rahatlığı ve barışması arıyor, aramaya zorlanıyoruz; tek bir çıkar yolu-çözüm yolu gibi; kalp barışı ve çatışmasızlığı
gerçek ne ise onu bilmeli ve ona uygun davranmalı ve yaşamalıyım
bu çatışmaları yaşamanın anlamı ne?
kendi doğama ya da bilgiye uyum içinde olmalı, uyum göstermeliyim ve öyle davranmalıyım
gerçeğe/gerçeğime boyun eğmeliyim/kafa kaldırmalıyım sahtesine değil değil mi? örneğin

---

sözlerle çözmeyi denedim çabaladım bunu/bunları sanki ve galiba yıllardır ama nereye vardım koca bi hiç ki elimde ne var bilinmez-ben kendimi ölçemem kendi içimde; ben bazen ve sanki eski ve zaman zaman ki (doğal-içten farklı bakışlı-çatışmasız ve anlatmaya girişmemiş) hallerimi özlüyorum çok

ve kendimi kaybettiğimi-başka yerlere gititğimi saptığımı-taraf olduğumu-düşünce netliğimi/berralığımı yitridiğimi-gel git akıllarımı her şeyimi
bi çatışma yükünü atmak ve bi barışma yükünü gelirini/getirisini sırtlanmak; artık çatışmalar mekaniğidnen çıkmak belki ne hoş olurdu

tanrı?
ne söyelebiliriz onun hakkında en çok;
bilmiyorum; belki de sevin onu çok ama çok sevin

bana tanrınızı anlatın lütfen ve bana tanrınızdan bahsedin kısa kısa

tanrınız bizi izliyor mu ve ne düşünüyor? ne düşünüyordur acaba? nasıl sınıflar bu kadar şeyi?_ bunca olaslığı ve işi düşü sınıfı; ne yapar ki bunları tanrı; bana verse ah keşke bu verileri, kuş yaprdım ve oyuncak uçak boyardım ben;
şu an tanrı kelebeği bu evren değil bu dünya değil binlerce-yüzbilnlerce iş oluşta gözlemde-incelemede ve değerlendirmede olmalı- ah o Tanrı! Ah bu Tanrı, ah ah; bağladı elimizi kolumuzu

hey hey koca tanrı açılda biz yürüyelim artık
hey hey koca tanrı devret bize makamı mülkü yönettiğin yeter tanrı -istifa et olmadı demokrasi felan yap- çocuklar yönetsin birazsa- olması seçsinler bir tanrı-iki tanrı-
hey hey koca tanrı endamını görelim hey hey bizim bostana da gel tanrı ;gel tanrı sende gel senden tanrı-tanrıcık-tanrıuçak- tanrı kuşu- tanrı bilmem ne tanrı pastası ve demagojisi yapalım; gel olması hamsi tava yeriz tanrı ne işin var oralarda göklerde yücelerde in yerlere in tanrı
ne işin var görünmez de; ne bilin var kılınmazda ne yolun var yürünmezde he tanrı be koca tanrı; sen de mi abdal çıktın da sak saklandın
çok sıkıldım senden tanrı
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Sonuçta tüm bu yazdıklarınızı kısaca toparlayım yanlışım varsa düzeltin sevgili sanalmanik;

Sonuçta benimsediğiniz bu gerçeklik anlayışının bir ayağı gene bilinmezliğe dayanmaktadır. sonsuzluk problemini mantıkı açıdan daha iyi çözümlediğiniz söylenebilir ancak bu nihayetinde teizm Tanrısı inançları ile aynı yere çıkıyor.

Bizler bir varoluş biçimiyiz. Tanrı ise aşkındır. Tanrı için varoluş söz konusu değildir yani Tanrı asla bilinemez. bakın maharajda bundan farklı şeyler söylemiyor şu ana kadar anladığım kadari ile. sadece ayrı-yaratıcı bir Tanrıyı reddediyor. Maharaj Tanrı bilinemezi(bir varoluş biçimine sahip olmadığı için) saf bilinçlilik ; anlatılamaz,tarifsiz vs diye anlatıyor. bizleride bedeni ve zihni varoluş biçimi olarak anlatıyor. (teizm Tanrısının ben sizi böyle yarattım demesi gibi)

kısa olacak dedim ama kendim okudum ve karışık olmuş ya ben bile zor anladım:p

formüle edeyim;

teizm; Tanrı bilinemez çünkü bir varoluş biçimi yoktur......karışılığı; maharaj diyor ki; saf bilinçlilik/farkındalık

teizm; sizi ben yarattım..........maharaj; sizi saf bilinçlilik yarattı. (beden -zihin olarak )
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst