Insanoglunun Davranisi Uzerine Yazismalar

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Insanoglunun Davranisi Uzerine Yazismalar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,048 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı Insanoglunun Davranisi Uzerine Yazismalar
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan evrensel-insan
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bir kisinin tore cinayeti ya da kan davasi ya da namus cinayeti islemesinin sebebi nedir?

Goruntu olarak bu cinayeti isleyen kisinin fenomenidir?

Peki bu fenomene bu cinayeti isleten nedir?

Kan davasi, namus tore v.s. fenomenal mi yoksa numenal yeti degerlerimidir?

Bu kisi nasil degerlendirilmelidir?

Hasta, psikolojik normal v.s.?

Kisaca bir davranisi yapan kisinin fenomenidir, peki o davranisi ona yaptiran nedir?

Herkes ayni fenomenal/biyolojik/fiziksel v.s. ozelliklere sahipken; neden herkes kan davasi, tore cinayeti ve namus cinayeti islemez?

Bu cinayetleri isleten nedir?

Isleyen ile islemeyen arasindaki fark nereden kaynaklanir?

Simdilik sorulari burada keseyim, zaten yanitlasr geldikce hem konu detaylanacak hem de yeni sorular/cevaplar cikabilecektir.
 

Boraa

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Haz 2012
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Son link pratik calismalari iceriyor.

Aslinda bu konu buranin konusu degil. Konu ile ilgili uzerinde yazisilabilecek yeni bir baslik actim, ordan devam edebiliriz.

Zaten linki açabilsem sorun olmayacak :) Lakin bahsettiğiniz son linkteki California Üniversitesinin sitesinde yaptığım araştırma ile sadece Yrd. Doç. Ayşe SAYGIN'ın nöropsikolojik ve beyin görüntüleme çalışmaları olduğu belirtilmiş. Başka bir bilgi verilmemiş.

O halde iş başa düşsün, ben bulup bilgi edineyim.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Ya da soyle sorabiliriz.

Kisilerin bir konu ve kavrama bakis acisi farkini veren nedir?

Neden kimi milliyetci, kimi enternasyonalist, kimi dindar, kimi ateist, kimi fasist, kimi sosyalisttir?

Neden bir kavrami hepsi ayni olarak algilamaz ve degerlendir mez?

Etigin nedeni nedir? iyi kotu/guzel/cirkin dogruyanlis v.s. yi belirleyen nedir?

Neden bir kisi askere gitmek isterken; digeri vicdani reddi ister?

Neden biri ABD'nin Libya'ya mudahelesini savunurken, digeri karsi cikar?

Insanoglu neden ve neyi tartisir?

Ustelik ayni fenomenal yapi yasaminda diyelim teizmden ateizme ya da fasizmden sosyalizme ya da sosyalizmden kemalizme v.s. nasil doner?

Evet insanoglunun davranis farkini nasil aciklarsiniz?

Dogal, kalitimsal, kader, mecburiyet, teslimiyet v.s.?

Tum bu davranis farklarini yaratan nedir?

Hem ayni fenomenal bir vucutta hem de farkli vucutlarda?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Zaten linki açabilsem sorun olmayacak :) Lakin bahsettiğiniz son linkteki California Üniversitesinin sitesinde yaptığım araştırma ile sadece Yrd. Doç. Ayşe SAYGIN'ın nöropsikolojik ve beyin görüntüleme çalışmaları olduğu belirtilmiş. Başka bir bilgi verilmemiş.

O halde iş başa düşsün, ben bulup bilgi edineyim.

Gerekirse ben sana baska linkler de verebilirim. :)

Aslinda bu basliktaki bu sorular zaten bize numenal yetinin gozlem verdigini gosterecek.

Istersen ilk mesajdaki sorulara yanit ver ve yazisalim.
 

Boraa

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Haz 2012
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Gerekirse ben sana baska linkler de verebilirim. :)

Aslinda bu basliktaki bu sorular zaten bize numenal yetinin gozlem verdigini gosterecek.

Istersen ilk mesajdaki sorulara yanit ver ve yazisalim.

Tabi ki farklı linklerde verebilirseniz ne güzel olur. Tabi isterseniz yazışabiliriz, ama sonuç olarak zaten hepsi numenal yeti kavramınıza dayanacak. O nedenle önce numenal yetinin nasıl ortaya çıktığı hakkında bir bilgi edinsem çok daha iyi olacak :)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Tabi ki farklı linklerde verebilirseniz ne güzel olur. Tabi isterseniz yazışabiliriz, ama sonuç olarak zaten hepsi numenal yeti kavramınıza dayanacak. O nedenle önce numenal yetinin nasıl ortaya çıktığı hakkında bir bilgi edinsem çok daha iyi olacak :)

Bunun tarihi kisaca soyledir.

E.Kant bilgiyi ya da varligi iki farkli katagoriye ayirarak; fenomeni bilimsel alana numeni de tanrisina bahsetmistir. 20.Yuzyil ile birlikte gelen, hem klasik bilimin metafizik varliksal tabaninin epistemoloji yani bilgisel tabana kaymasi hem Popper'in bilimi ispat, kesinlik, mutlaklik v.s. den bilimsel gelismeyi aciklayan gozlemsel yanlislanabilirlige tasimasi ve hem de bilimin bilimsel varisinin gercekten olguya yonelmesi bu gelismenin tarihidir.

Sonuncu olarak J.Piggett'in yapilandirmaci epistemoloji temelinde genetik epistemolojiyi ortaya atmasi ve her turlu post modernizmin anarsizm temelinde her seyi allak bullak etmesi ve quantum fizigi ve de uncertainty yasalari bilimin bilissel temelde cognitive science ve philosophy of mind temelinde de numenal yeti algisini ve bunu tanridan alip insanogluna geri kazandirmasidir.

Boylece kant'in numenal tanrisi ve fenomenal maddecilik tarihe karismistir.

Insanoglunun dogumdan hic bir deger tasimadigi ve tum degerleri numenal yeti degeri olarak yasam ve iliskilerden ogrendigi ortaya konmustur.

Iste bu dili de analoji ve abductive reasoning, yani mana cikarma temelinde degistirmis; insanoglunun aslinda kalitimsal kaderci her turlu teslimiyetinin sadece beyninde yerlesmis bir bilincalti sartlanmisligi oldugu oretaya konmustur.

Iste bu temelde insanoglu beynini sinirlayan her turlu akilci ve duygusal veri ve sinirlardan serbest dusunce ile arinmis ve herbir seyin kendi de dahil bir kavramsal bilgi olarak ortaya kondugunu saptamistir.

Iste boylece insanoglunun her turlu sosyal ve psikolojik davranisi bu numenal yeti temelinde gozleme alinmistir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Davranis biyolojiden ziyade sosyoloji ve psikolojinin konusudur. Cunku gorunurde davranan biyolojik yapi olabilir, ama asil onu davrandiran numenal yeti degerleridir.

Eger davranisi sadece biyoloji ve fenomenal yapi ile kisitlarsak; bu fenomenal teslimiyet, kalitim, dogallik ya da kader algisi olur.

Zaten iki kisinin ayni durum karsisinda farkli davranisi da zaten bunu kanitlar.

Bir kisinin tore cinayeti, namus ya da kan davasi cinayeti islemesi; onun fenomenal yapisini kullanimidir, ama arka polaninda numenal yeti degerlerinin bilincaltisartlanmisligi ve onun direktifleri vardir.

Iki turlu davranisekli vardir;

Bilincli davranis

Bilincaltisartlanmisliginin getirdigi alisilagelmis/otomatiklesmis/yerlesmis-sorgulanmaz ve bilince cikmamis davranis.

Davranis, bilissellik yani cognitivity ile paraleldir. O yuzden ikincisine noncognitive davranis da denebilir.

Yani algilamadan, kavramadan, idrak etmeden ve bilince cikmadan davranis.

Yalniz burada bilerek bilmeyerek ve farkinda olarak olmayarak farklari da onemlidir.

Her turlu etik (milli, dini, sosyal, toplumsal, toresel, ananevi, geleneksel, kulturel, ahlaki v.s.) davranislar genelde bilincaltisartlanmisligin alisilagelmis, kisiye dogumdan itibaren verilen sekli ile uygulanan ve sorgulanmayan ya da rahatsizlik verdiginde de karsi cikilan davranislardir.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Kişilerin gelmiş oldukları maddi koşulların farklı oluşu , davranışlarının da farklı olmasına sebep olur...Her insan bir irade sahibi olması sebebi ile eylemde bulunur. Bu iradeye sahip oluşunu belirleyen de kişinin düşünceleridir..Bu düşünceler kişinin gelmiş olduğu maddi yaşam koşulları tarafından belirlenirler..Kişinin gelmiş olduğu maddi yaşam koşullarının belirleyicisi ise bulunduğu toplumsal sınıftır..Bu sınıfı belirleyen unsur da kişinin ekonomik sınıfıdır..Bilinci belirleyen maddedir ...Yani kişinin etrafını saran o maddi dünya (soyut kavramların da kaynağını maddeden aldığı unutulmadan) o kişinin bilincini de belirlemektedir..Bireylerin çocukluk aşamasında iken , kavramlaştırma işlemine tam anlamı ile hakim olamamaları neticesinde( ki beynin gelişme aşamasında henüz o yeterliliğe sahip değildir) düşüncelerinin oluşmasında temel unsur maddedir...Örneğin konuşmanın arefesinde olan bir bebeğe, belli bir materyal gösterilerek, o materyalin ismi tekrar edilir ise ,bebek o materyalin ismini bilincine alarak , duyduğu o sesi o madde ile birleştirerek öğrenme işlemini tamamlamış ve neticesinde de o kelimeyi kendisi de tekrar ederek öğrenmiş olur..Ancak bunun yerine bir bebeğe insanlık kavramının ne olduğunu öğretemezsiniz.Çünkü insanlık soyut bir kavramdır ve gösterebileceğiniz bir nesnesi olmadığından (çünkü insanlık bir soyutlamadır ve nesnenin belirli bir yönünün indirgenmesi ile ortaya çıkmıştır) insanlığın ne olduğunu o bebeğe öğretemezsiniz..Bu da kişilerin doğduğundan itibaren maddesel dünyayı anlayacak bir kapasitede olduğunu, kavramlaştırma işleminin ise ancak belirlie bir süre sonra gerçekleştirilen bir olgu olduğunu ve modern pedagoji de bireyin karakterindeki temel unsurların 4-5 yaşlar civarında edinildiği de düşünülür ise kişilerin bilincini belirleyenlerin maddi dünya olduğu daha kolayca kavranabilir..İçinde bulunulan o maddi ortam ise kişinin ekonomik sınıfı ile alakalıdır..Yani bir kişinin varoş tabir edilen bir yerde yaşamasını nedeni , sahip olduğu gelirin düşük oluşudur..Ve varoş tabir edilen o çevreni maddi koşulları kendine özgüdür ve öyle bir muhitte yetişen bir bireyin bilinci üzerinde belirleyicidir..Böyle bir yerde dolaştığımızı varsayarsak ve etrafımızdan gelen örneğin müzik seslerine kulak kabartırsak , bu duyduklarımızı içerisinde bir batı klasik müziği misal bir bethooven yahut bir brahms duymamız çok düşük olasılıktır..Bunun yerine bir ibrahim tatlıses yahut bir ferdi tayfur duymamız daha olasıdır...Bu iki farklı müzik türü de içerisinde hüzün barındırıyor olmasına rağmen hüznün ne olduğu , kişiler tarafından nasıl anlamlandırılmış olduğu birbirlerinden farklıdır..Çünkü hüznün kaynağı olan maddi dünya birbirinden farklıdır..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Human behavior refers to the range of behaviors exhibited by humans and which are influenced by culture, attitudes, emotions, values, ethics, authority, rapport, hypnosis, persuasion, coercion and/or genetics.

The behavior of humans is studied by the academic disciplines of psychiatry, psychology, social work, sociology, economics, and anthropology.

Factors affecting human behavior and actions
Genetics (see also evolutionary psychology) – affects and governs the individual's tendencies toward certain directions.
Attitude – the degree to which the person has a favorable or unfavorable evaluation of the behavior in question.
Social norms – the influence of social pressure that is perceived by the individual (normative beliefs) to perform or not perform a certain behavior.
Perceived behavioral control – the individual's belief concerning how easy or difficult performing the behavior will be.
Core faith – The person's set of beliefs, like religion, philosophy, etc. Provided, sometimes subconsciously, by their family, peers, social media, and the society where they live.
Survivor instinct - engaging in certain behaviors may abate fear and become habitual, as in addiction.

Buradan da algilanacagi uzere;

Konu indirgemecilik/determinizm degildir, konu farkina varmak bilincine ulasmak ve farkin farkinda her birini farkli ama bir butun olarak degerlendirmektir.

Yani indirgemeci ve determinist mantik tutarli degildir ve bizleri yanlis yerlere goturur.

Insanoglu ne bir maddedir, ne de bir kul ne de sadece fiziksel/biyolojiktuir.

Hem fenomenonumenal kavramsal; hem de biyo-sosyo-psikolojik bir varliktir.

Bir tore cinayeti isleyen bir kisinin sorunu biyolojik degildir, sosyo-psikolojiktir. Cunku etik icerir.

Bir terorizmin sorunu da aynidir.

Ya da bir kisinin teist ve sonra ateist olmasi, ya da hala teist kalmasi, ya da ulusalci, fasist, sosyalist v.s. olmasi namusa serefe onura bakis acisi, ahlaka bakis acvisi v.s. bunlarin hic biri biyolojik degildir; etik, cografi toplumsal tarihsel ve sosyo psikolojiktir.

Iste o yuzden herkes biribirinden ayni izmi ya da etigi paylassa bile farkli davranir.

Bu fark sadece fiziksel, biyolojik, evrimsel, dogal v.s. fenomen yoluyla aciklanamaz.

Insanoglunun her turlu yapisal islevsel ve yetisel ozellikleri goz onune alinmalidir.
 

Boraa

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
25 Haz 2012
Mesajlar
45
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Gerekirse ben sana baska linkler de verebilirim. :)

Aslinda bu basliktaki bu sorular zaten bize numenal yetinin gozlem verdigini gosterecek.

Istersen ilk mesajdaki sorulara yanit ver ve yazisalim.

Biraz uzun süren araştırmalarıma göre numenal yeti ile beyin dalgaları arasında yapılan bir çalışma maalesef bulamadım. Lakin zihin ve beynin elektro manyetik alanı hakkında bir teori buldum. Teoriye göre beynin elektro manyetik alanı bilinci oluşturur. Galiba buradaki bahsedilen elektro manyetik alan sizin numenal yeti olarak bahsettiğiniz ile aynı. Yalnız yine gördüm ki bunlar şuan sadece çalışma ve deney aşamasında. Yani ortada herhangi bir kesin bilgi yok.

O zaman numenal yetinin beynin fonksiyonları ile oluştuğunu bilimsel açıdan kesin bir dil ile söyleyemeyiz. Söylersek de bu anca sizinde diğer konu başlığında söylediğiniz üzere inançsal olur.
O halde buradaki sorularınızın bir gözlem vermesi yinede bilimsel olarak bir etki vermez. Ama vereceği gözlem ile bağdaşlaştıracağınız şeyi merak ettiğimden cevaplayım.

Bir insanın düşüncelerine ve o düşüncelerini eyleme dökmesinde bir çok etken vardır.

Kişinin bahsettiğiniz eylem yada görüşlerin her birinde onu etkileyen; duygu,düşünce, bilgi, inanç ve hususun akabinde beklediği sonucun da etkileri olur. Tabi ki de önceden yaşadığı olumlu, olumsuz tecrübeler de kişinin eylem yada düşüncelerini etkilerken, yaşadığı çevre ve mevki de etkiler. Ve bebelikten gelen ebeveyn eğitimininde etkileri vardır. Zaten bunların bir kısmını Ferdinand Bardamu arkadaşımız güzel bir şekilde açıklamış.
Lakin tüm etkenlerin yanında kişinin biyolojik etkileri de vardır. Hormonlar gibi.

Hepimizin aynı ebeveyn eğitimini almadığını düşünürsek, hepimizin geçmişte yaşadığımız tecrübelerin aynı olmadığını düşünürsek, hepimizin farklı çevre ve mevkilerde yetiştiğimizi ve o toplum etik değerlerini taşıdığımızı söylersek, hepimizin bir hususun sonucundan farklı beklentilerimiz olduğunu söylersek, hepimizin aynı anda aynı hormonu da salgılamadığımızı söylersek... ve aslında bu uzatılabilir, o halde farklı görüşleri benimsememiz ve farklı eylemler(doğru/yanlış) gerçekleştirmemiz kaçınılmazdır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Biraz uzun süren araştırmalarıma göre numenal yeti ile beyin dalgaları arasında yapılan bir çalışma maalesef bulamadım. Lakin zihin ve beynin elektro manyetik alanı hakkında bir teori buldum. Teoriye göre beynin elektro manyetik alanı bilinci oluşturur. Galiba buradaki bahsedilen elektro manyetik alan sizin numenal yeti olarak bahsettiğiniz ile aynı. Yalnız yine gördüm ki bunlar şuan sadece çalışma ve deney aşamasında. Yani ortada herhangi bir kesin bilgi yok.

O zaman numenal yetinin beynin fonksiyonları ile oluştuğunu bilimsel açıdan kesin bir dil ile söyleyemeyiz. Söylersek de bu anca sizinde diğer konu başlığında söylediğiniz üzere inançsal olur.
O halde buradaki sorularınızın bir gözlem vermesi yinede bilimsel olarak bir etki vermez. Ama vereceği gözlem ile bağdaşlaştıracağınız şeyi merak ettiğimden cevaplayım.

Bir insanın düşüncelerine ve o düşüncelerini eyleme dökmesinde bir çok etken vardır.

Kişinin bahsettiğiniz eylem yada görüşlerin her birinde onu etkileyen; duygu,düşünce, bilgi, inanç ve hususun akabinde beklediği sonucun da etkileri olur. Tabi ki de önceden yaşadığı olumlu, olumsuz tecrübeler de kişinin eylem yada düşüncelerini etkilerken, yaşadığı çevre ve mevki de etkiler. Ve bebelikten gelen ebeveyn eğitimininde etkileri vardır. Zaten bunların bir kısmını Ferdinand Bardamu arkadaşımız güzel bir şekilde açıklamış.
Lakin tüm etkenlerin yanında kişinin biyolojik etkileri de vardır. Hormonlar gibi.

Hepimizin aynı ebeveyn eğitimini almadığını düşünürsek, hepimizin geçmişte yaşadığımız tecrübelerin aynı olmadığını düşünürsek, hepimizin farklı çevre ve mevkilerde yetiştiğimizi ve o toplum etik değerlerini taşıdığımızı söylersek, hepimizin bir hususun sonucundan farklı beklentilerimiz olduğunu söylersek, hepimizin aynı anda aynı hormonu da salgılamadığımızı söylersek... ve aslında bu uzatılabilir, o halde farklı görüşleri benimsememiz ve farklı eylemler(doğru/yanlış) gerçekleştirmemiz kaçınılmazdır.

Bir onceki mesajdaki ingilizceyi okuyup anlayabildin mi?

Orada gayet net, insanoglu davranisinin neler icerdigini acikliyor. Ayrica numenal yetinin en basit gozlemi, bu yazidir. Bu yazi insanoglunun kavramsal, yaiziyi yazan biyolojik/fizilsel yaziyi yazdiran da numenal yetisini ortaya koyar.

Ayrica numenal yetinin en gozlem veren niteligi de;insanoglunun kendi ile birlikte dunyaya ve diger fenomenlere kattigi kavrami ve bilgisi, her turlu soyutlamasi ve soyut degerleridir.

Cunku bunlarin hic biri dogada, dunyada, evrende v.s. mevcut degildir.

Bunlarin temelinde etik ve her cesidi, inancsallar, ideolojiler, dogrular ve her turlu kurumlasan kurumsallasan yasalar, kurtallar, kaideler, formuller, teoriler v.s. gelir. Felsefe, dil, bilim de numenal yetinin ortaya koydugudur.

http://www.felsefe.net/bilimsel-mak...ilgisi-ve-epistemolojik-alternatifsizlig.html

Bunu ben gayet acik bir sekilde ornekler vererek yukaridaki baslikta ortaya koydum. 1,2,8.9.10 nolu mesajlar.

Numenal yetinin bunyesindeki neyin ne oldugu konusunda bilim bilimsel olarak tam bir aciklama getirmemisstir. Yalniz bilissel bilim numenal yetiyi olgu olarak ortaya koymustur.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bir kisinin tore cinayeti ya da kan davasi ya da namus cinayeti islemesinin sebebi nedir?

Goruntu olarak bu cinayeti isleyen kisinin fenomenidir?

Peki bu fenomene bu cinayeti isleten nedir?

Kan davasi, namus tore v.s. fenomenal mi yoksa numenal yeti degerlerimidir?

Bu kisi nasil degerlendirilmelidir?

Hasta, psikolojik normal v.s.?

Kisaca bir davranisi yapan kisinin fenomenidir, peki o davranisi ona yaptiran nedir?

Herkes ayni fenomenal/biyolojik/fiziksel v.s. ozelliklere sahipken; neden herkes kan davasi, tore cinayeti ve namus cinayeti islemez?

Bu cinayetleri isleten nedir?

Isleyen ile islemeyen arasindaki fark nereden kaynaklanir?

Simdilik sorulari burada keseyim, zaten yanitlasr geldikce hem konu detaylanacak hem de yeni sorular/cevaplar cikabilecektir.

Yetiştikleri çevre bu tür yanlışları doğru algılattığı için yani yanlış olan normal görünmeye başladığı için bu tür kişiler kim ne derse desin doğru yaptıklarında diretiyorlar. Bildiğiniz üzere belli bir konu hakkında ne kadar çok düşünürseniz bir süre sonra beyinde nöron bağları oluşur ve bu bağlar iyi ya da kötü eylemi-düşünceyi desteklemeye başlarlar. İnsan kurban edilen toplumlarda ya da bir idamı seyredip asla üzüntü duymayan kişilerde gözlemlenen durum işte bu sorunuza bir cevaptır. Kişi bir süre sonra yanlış bir eylemi doğru kabul etmeye başlayabilir.

Sizden bir örnek vermek gerekirse; bazı şeylere kendinizi o kadar fazla adapte etmişsiniz ki başka bir olasılık düşünemiyorsunuz, söyleyeni de ufku dar ya da bilinç düzeyi gelişmemiş olarak kabul ediyorsunuz. Bir bakıma yanlış bir düşünceye saplanıp kalmışsınız, tıpkı yazınızda bahsettiğiniz gibi tek farkla; bahsettikleriniz hem kendine hem başkasına siz ise sadece kendinize ve dolaylı olarak da başkalarına yansıtıyorsunuz.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Yetiştikleri çevre bu tür yanlışları doğru algılattığı için yani yanlış olan normal görünmeye başladığı için bu tür kişiler kim ne derse desin doğru yaptıklarında diretiyorlar. Bildiğiniz üzere belli bir konu hakkında ne kadar çok düşünürseniz bir süre sonra beyinde nöron bağları oluşur ve bu bağlar iyi ya da kötü eylemi-düşünceyi desteklemeye başlarlar. İnsan kurban edilen toplumlarda ya da bir idamı seyredip asla üzüntü duymayan kişilerde gözlemlenen durum işte bu sorunuza bir cevaptır. Kişi bir süre sonra yanlış bir eylemi doğru kabul etmeye başlayabilir.

Sizden bir örnek vermek gerekirse; bazı şeylere kendinizi o kadar fazla adapte etmişsiniz ki başka bir olasılık düşünemiyorsunuz, söyleyeni de ufku dar ya da bilinç düzeyi gelişmemiş olarak kabul ediyorsunuz. Bir bakıma yanlış bir düşünceye saplanıp kalmışsınız, tıpkı yazınızda bahsettiğiniz gibi tek farkla; bahsettikleriniz hem kendine hem başkasına siz ise sadece kendinize ve dolaylı olarak da başkalarına yansıtıyorsunuz.

Yine ayni demogojik davranisini sergilemissin.

Benden ornek verecegine, neden kendinden ornek vermiyorsun?

Belki o zaman ben de senin kendinin varliginin farkinda oldugunu anlarim.

Benimle ilgilendigin kadar biraz da kendin ile ilgilensen!

Inan bu tip demogojilerin sadece basliklarin sabote edilmesine vesile o9luyor.

Burasi felsefe sitesi.

Hic kimsenin kisiligi ya da kimligi hic bir basligin konusu degil.

Bence senin psikolojik hastaligin da hep baskalarini o olmayan bilgin ve dusuncen ile elestirmek.

Ayrica benden sana ne?

Ne istiyorsun, bende senin yaptigin gibi seni mi yazayim?

Senin psikolojik bozukluklarini mi dile getireyim?
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Yine ayni demogojik davranisini sergilemissin.

Benden ornek verecegine, neden kendinden ornek vermiyorsun?

Belki o zaman ben de senin kendinin varliginin farkinda oldugunu anlarim.

Benimle ilgilendigin kadar biraz da kendin ile ilgilensen!

Inan bu tip demogojilerin sadece basliklarin sabote edilmesine vesile o9luyor.

Burasi felsefe sitesi.

Hic kimsenin kisiligi ya da kimligi hic bir basligin konusu degil.

Bence senin psikolojik hastaligin da hep baskalarini o olmayan bilgin ve dusuncen ile elestirmek.

Ayrica benden sana ne?

Ne istiyorsun, bende senin yaptigin gibi seni mi yazayim?

Senin psikolojik bozukluklarini mi dile getireyim?

Ben konuya cevap yazdım, örnek olarak da sizi seçtim başlığı sabote eden sizin yukarıdaki mesajınızdır. Siz herkesi ve herşeyi örnekleyebiliyorsunuz da biz sizi niye örnek seçemiyormuşuz?Canlı örnek varken neden uzağa gideyim ki şayet siz de beni örnek seçmek isterseniz (lütfen gerçekçi olsun) tabi ki seçebilirsiniz...

 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Ben konuya cevap yazdım, örnek olarak da sizi seçtim başlığı sabote eden sizin yukarıdaki mesajınızdır. Siz herkesi ve herşeyi örnekleyebiliyorsunuz da biz sizi niye örnek seçemiyormuşuz?Canlı örnek varken neden uzağa gideyim ki şayet siz de beni örnek seçmek isterseniz (lütfen gerçekçi olsun) tabi ki seçebilirsiniz...


Neden beni seciyorsun?

Senin kisisellestirme hakkin mi var?

Ben hic bir zaman hic bir yerde ne basligimda ne de mesajlarimda kisisellestirme yapmadim.

Sadece yapanlara yanit verdim.

Sen once sunun farkina var.

Bir konuyu kisisellestirirsen, senin kisisellestirdigine iki secenek kalir.

Ya kendini savunur, ya da karsi saldiriya gecer.

Bir felsefe sitesinde neden boyle bir seye meydan veriyorsun?

Bu yaptiginin dusunce ve bilgi ile ilgisi nedir?

Senin yaptigin sadece satasmadir ve buna hakkin yoktur.

En azindan bunu algila.

Benden sana ne?

Konu ortada varsa bilgin ve dusuncen yazarsin, ya da cok istiyorsan ornek vermek; kendinden ornek verirsin.

Bak gordugun gibi senin sayende ne baslik ile ilgili yazisabiliyoruz.

Senin yaptigin basliklari sabote etmektir.

Zaten o yuzden de sabote edenlerin tarafindasin.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bir onceki mesajdaki ingilizceyi okuyup anlayabildin mi?

Orada gayet net, insanoglu davranisinin neler icerdigini acikliyor. Ayrica numenal yetinin en basit gozlemi, bu yazidir. Bu yazi insanoglunun kavramsal, yaiziyi yazan biyolojik/fizilsel yaziyi yazdiran da numenal yetisini ortaya koyar.

Ayrica numenal yetinin en gozlem veren niteligi de;insanoglunun kendi ile birlikte dunyaya ve diger fenomenlere kattigi kavrami ve bilgisi, her turlu soyutlamasi ve soyut degerleridir.

Cunku bunlarin hic biri dogada, dunyada, evrende v.s. mevcut degildir.

Bunlarin temelinde etik ve her cesidi, inancsallar, ideolojiler, dogrular ve her turlu kurumlasan kurumsallasan yasalar, kurtallar, kaideler, formuller, teoriler v.s. gelir. Felsefe, dil, bilim de numenal yetinin ortaya koydugudur.

http://www.felsefe.net/bilimsel-mak...ilgisi-ve-epistemolojik-alternatifsizlig.html

Bunu ben gayet acik bir sekilde ornekler vererek yukaridaki baslikta ortaya koydum. 1,2,8.9.10 nolu mesajlar.

Numenal yetinin bunyesindeki neyin ne oldugu konusunda bilim bilimsel olarak tam bir aciklama getirmemisstir. Yalniz bilissel bilim numenal yetiyi olgu olarak ortaya koymustur.

Verilen link;

http://www.felsefe.net/bilimsel-mak...ilgisi-ve-epistemolojik-alternatifsizlig.html
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst