- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 1 Kas 2012
- Mesajlar
- 2,737
- Tepkime puanı
- 180
- Puanları
- 63
@sanalmanik ;
Kitabın henüz başlangıcındayım ama şu ''ben-im'' meselesini halletmemiz gerek temel nokta burası, buraya takıldığım sürece kitapta ilerlemek fayda etmeyebilir. hem bu başlığı açtım ki rahatça konuşalım bu konuda
Bilimsel metot/nörolojide ''ben''konusunda çaresiz. beyinde milyarlarca nöron var, bunlar birbiri ile sürekli etkileşim halinde,sürekli yer değişiyorlar, hareket halindeler ancak bunca karmaşaya ve değişikliğe rağmen ''ben''dediğimiz şey asla kaybolmuyor ve demir gibi orada hep duruyor. bu nasıl oluyor açıklaması yok. felsefeye görede ''ben'' kısaca dışımızdakilerle kurduğumuz ilişkilerden ibaret diyebiliriz.
felsefi ve bilimsel yönden ikinci zor konuda ''an'' meselesidir.
şimdi bu maharaj dost diyorki; var olan şey sadece benim. sonsuzum, herşeyin sebebi yaratıcısı bendir, bu ben sıfatlanamaz,tanımlanamaz hiçbir yüklemi yoktur vb. bu hali hissetmedikçe gerek aklımın gerekse mantığımın bunu onaylaması mümkün değil. diyelim ki Maharajın dediği gibi bir anlığına buna inandım peki; madem ben'den başka birşey yok,acı yok ,ısdırap yok,bu dünya yok hepsi hayalden ibaret. soruyorum; bu ben bu dünya gibi bir hayali neden yarattı o zaman? he nedensiz yarattı diyelim.(diyor zaten) hem bu ben bu dünyayı nedensiz yaratıyor ama nasıl oluyorsa kendi yarattığı dünya içinde kendini kaybediyor!!! sonrada bana diyor ki kendinde ara?? ya kendi yarattığım dünyada nasıl kendimi arar duruma düştüm!!?? bu nasıl şey???
diyor ki; fenomenler ancak zamansız/şimdi içinde tezahür edebilir böylece neden sonuç ilişkisi/ilk varlık sorunu ortadan kalkar.
Ben meselesi gibi ''an '' meseleside felsefenin ağır,çözümlenemez,zor konularından biridir. şimdi bende ister istemez ben ve an gibi iki ağır meseleyi kendi gerçeklik anlayışına dayanak yapan kişinin görüşlerinden şüphe ediyorum
**
ya 1 saat falan okudum kitabı. gene takıldım bu teklik,birlik meselesine (zaten oldum olası anlayamadım) bunları yazayım dedim.
Keşke Okur Yazar olaydı ne zamandır yok buralarda. onunla bu teklik,birlik meselelerinde sohbetlerimiz olmuştu eskiden. o zamanda aynıydım şimdide. değişen bişi yok bu konuda sanırsam
Kitabın henüz başlangıcındayım ama şu ''ben-im'' meselesini halletmemiz gerek temel nokta burası, buraya takıldığım sürece kitapta ilerlemek fayda etmeyebilir. hem bu başlığı açtım ki rahatça konuşalım bu konuda
Bilimsel metot/nörolojide ''ben''konusunda çaresiz. beyinde milyarlarca nöron var, bunlar birbiri ile sürekli etkileşim halinde,sürekli yer değişiyorlar, hareket halindeler ancak bunca karmaşaya ve değişikliğe rağmen ''ben''dediğimiz şey asla kaybolmuyor ve demir gibi orada hep duruyor. bu nasıl oluyor açıklaması yok. felsefeye görede ''ben'' kısaca dışımızdakilerle kurduğumuz ilişkilerden ibaret diyebiliriz.
felsefi ve bilimsel yönden ikinci zor konuda ''an'' meselesidir.
şimdi bu maharaj dost diyorki; var olan şey sadece benim. sonsuzum, herşeyin sebebi yaratıcısı bendir, bu ben sıfatlanamaz,tanımlanamaz hiçbir yüklemi yoktur vb. bu hali hissetmedikçe gerek aklımın gerekse mantığımın bunu onaylaması mümkün değil. diyelim ki Maharajın dediği gibi bir anlığına buna inandım peki; madem ben'den başka birşey yok,acı yok ,ısdırap yok,bu dünya yok hepsi hayalden ibaret. soruyorum; bu ben bu dünya gibi bir hayali neden yarattı o zaman? he nedensiz yarattı diyelim.(diyor zaten) hem bu ben bu dünyayı nedensiz yaratıyor ama nasıl oluyorsa kendi yarattığı dünya içinde kendini kaybediyor!!! sonrada bana diyor ki kendinde ara?? ya kendi yarattığım dünyada nasıl kendimi arar duruma düştüm!!?? bu nasıl şey???
diyor ki; fenomenler ancak zamansız/şimdi içinde tezahür edebilir böylece neden sonuç ilişkisi/ilk varlık sorunu ortadan kalkar.
Ben meselesi gibi ''an '' meseleside felsefenin ağır,çözümlenemez,zor konularından biridir. şimdi bende ister istemez ben ve an gibi iki ağır meseleyi kendi gerçeklik anlayışına dayanak yapan kişinin görüşlerinden şüphe ediyorum
**
ya 1 saat falan okudum kitabı. gene takıldım bu teklik,birlik meselesine (zaten oldum olası anlayamadım) bunları yazayım dedim.
Keşke Okur Yazar olaydı ne zamandır yok buralarda. onunla bu teklik,birlik meselelerinde sohbetlerimiz olmuştu eskiden. o zamanda aynıydım şimdide. değişen bişi yok bu konuda sanırsam