Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Eğer sadece maddi bir karşılıktan söz etmiyorsak iyilikte beklenti mutlaka vardır. İnsanın iyilik yapınca kendini daha çok sevmesi de bir karşılıktır. Maddi olmasa bile manevi bir tatmin yaratacaktır. Peki bu kötü bir şey midir hayır tabiki değildir. Eğer bir insan iyilik yaptığında mutlu...
Dibe vurana kadar o kadar çok şey biriktirirki insan ancak bunları harcaya harcaya geri dönebilir. Geri döndüğünü sandığı da aslında ilk defa gittiğidir artık.
Karar verememek, sonuçlara katlanmayı göze alamamaktır , iradeye güvenememektir, istenilenle olması gereken arasında gidip gelmektir, sorumluluktan kaçmak ve pasif kalmanın rahatlığını yaşamak istemektir.
Yaşamayı istememek te gene yaşama dair bir tercihtir.Yaşamda bulunmak bizim tercihimiz değil ama devam edip etmemek bizim tercihimizdir. Çoğu zaman umutsuz olan insan bile yaşamaya çabalar alışkanlıkları nedeniyle. Hiçkimse yaşamda mutlu olmak istemiyorum demez ama mutluluğu yakalayamadığı için...
Dinler yaşamla ilgili pekçok şeyi açıklar. Varlık nedeni bellidir yaşamda bulunma amacı bellidir ve son da bellidir. Hehangi bir dini inancı olmayan insanların bunların hepsine yeni bir anlam bulması gerekir. O nedenle ateistler felsefeye daha yakın olurlar şeklinde düşünüyorum.
Hani halk arasında sürekli söylenen bir şey vardır _kendini fazla dinleme yoksa delirirsin_. Başka insanlarda , başka işlerde, başka uğraşlarda kendimizi kaybetmemiz gerekiyor.
Yaşamda herbirimiz birer Sisifosuz aslında.
'' Bir doktorun bu soruya genel terimlerle cevap verebileceğinden kuşkuluyum. Çünkü yaşamın anlamı insandan insana, günden güne, saatten saate farklılık gösterir. Bu nedenle önemli olan, genelde yaşamın anlamı değil, daha çok belli bir anda bir insanın yaşamının özel anlamıdır. Sorunu genel...
Sevgili Oğuz, Frankl insanın yaşamın anlamını değil de kendi yaşamının anlamını bulması gerektiğini söylüyor. Sanırım soyut bir anlam arayışı yerine kendi yarattığımız anlamlarla yaşamı sürdürmemiz gerekiyor. Eminim ki herkesin yaşamını devam ettirmek için nedenleri vardır. Lütfen siz de bu...
Varoluşsal Boşluk (E. Frankl)
'' Varoluşsal boşluk, yirminci yüzyılın yaygın bir olgusudur. Bu anlaşılır bir şeydir; bunun nedeni, gerçek bir insan olduktan sonra insanın yaşadığı iki yönlü bir kayıp olabilir. İnsanlık tarihinin başlarınd insan, bir hayvanın davranışlarını belirleyen ve...
İnsan hem içgüdüleri hem de toplumsal dayatmalarla yaşayan bir canlıdır. Kendini tanımlama süreci de bir toplumsal dayatmadan geçer. Sıklıkla toplumun beklentilerini kendi beklentileri sanar.Bunları sorgulama gereği bile duymaz. İstiyorum der ama aslında dediği şey istiyor dur. Otoritenin...