Varoluşsal boşluk ve panik atak

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde cogito tarafından oluşturulan Varoluşsal boşluk ve panik atak başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,981 kez görüntülenmiş, 27 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı Varoluşsal boşluk ve panik atak
Konbuyu başlatan cogito
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Feylesof TeCe

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Sevgili Oğuz, Frankl insanın yaşamın anlamını değil de kendi yaşamının anlamını bulması gerektiğini söylüyor. Sanırım soyut bir anlam arayışı yerine kendi yarattığımız anlamlarla yaşamı sürdürmemiz gerekiyor. Eminim ki herkesin yaşamını devam ettirmek için nedenleri vardır. Lütfen siz de bu nedenleri bulun ve bulduğunuz nedenlere sıkıca sarılın.
 

gizemli

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Nis 2010
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
belkide cok sorgulamamak lazım biseyleri.varolduğumuz hayatı kabullenip nasıl sekillendirebiliriz diye bakmalı...yaşama anlam katan insandır bence...sende bulunduğun boşluktan cıkmaya ve hayatına anlam katmaya calısmayı dene bide:)
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Boşluğa düşmek! Yönü şaşmak!.. inatla olgunluğu sabitelikte durağanlaşmakta aramak, Varlığımızı seyredeceğimiz bir ayna arayışı, giydiğimiz-giydirilen kimliğin sığ gelmesi, kendimizi kendimize (acıma-narsizm vb.) esir etme vs....

ve kilitlenme..sıfıra sıfır elde var sıfır durumu

Hayat karşısında; her kapıyı açan, hazır önermeler mantığı yok maalesef.

çıkış belki de, etrafı yok saymamak-kendimizi (değer yargılarımıza maddi/manevi yapışmamak) çok da önemsememektedir.

Açık olmak, O 5 duyuyu hak'kıyla kullanmak ..bilhassa dinlemek, gerçekten duymaya- bakıp geçmeden, görmeye- dokunmaya, duyumsamaya çalışmak...

tıkandığımızda yol olabilir. Yol hepimize aynı... tıkanıklık, kendimizi farklı-ayrıcalıklı zannetmemizden sanki...karayolu misali :)
 

oguz8891

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2009
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Sn. Cogito, düşünceleriniz için teşekkür ederim. Sizin bahsettiklerinizi ben de yapmaya çalışıyorum. Fakat düşüncelerim nedeniyle samimi olamıyorum ve daha da kötü oluyor. Uzun bir süre beni hayata bağlayan aile üyelerim olmuştu. Biraz da bağlılık teorim var bunun sebeplerinde, her türlü bağlılığın mutsuzluk getirdiğini ve de gereksiz olduğunu düşünürdüm. Fakat şu zamanlarımda da sigara içiyorum, alkol alıyorum ve birisine aşığım bunların üçü de kötü şeyler. Ve bu sene de makine mühendisliği dördüncü sınıfım, hayatı akışına bıraktığımda hiç uğraşmadan bana yapacağını yapacak ve kendisine bağlayacak zaten. Aslında hayata bağlanmak istemiyorum, çünkü engel olamadığım bir inancım var, öldüğümde hayata bağlılığımdan ve bundan koptuğumdan dolayı acı çekeceğim. Belki saçma olabilir ama bu psikolojiyi ya yenmem lazım ya da yenmeyi istemem lazım. Belki de bana uzun süre öğretilen müslümanlığa hayatımda uygun olan bir şeyler olsun diye bundan kurtulmak istemiyorum..

Sanırım dayanamadım ve içimi döktüm, konuyla ilgili şunu söyleyebilirim.. Bu soyut anlamları istemek konusunu şöyle benzetmeyle değerlendirmek istiyorum; bir denizin ortasında kaybolmuş birisi, deniz altındaki yaşamı, denizin neden mavi göründüğünü, ilginç deniz canlılarının ilginç hayatını düşüneceğine; oradan kurtulmayı düşünmeli; yoksa işi zor.. Dünyayı böyle görüyorum.. Yaşamaya çalışmalıyız..
 

gizemli

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Nis 2010
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
hayatımızda belirli dönüm noktaları var; cocukluk,genclik ve yaslılık.bu her geçiş zamanı insanı derin bi çıkmaza sokar.duygusal yoğunluk artar,cevapsız sorular coğalır,umutsuzluk başlar.başedemeyeceğimizi düşünürüz ve pes ederiz.bence sende böyle bi sürec geciriyosun oguz.Ve en cokta bağlanmaktan korkuyosun;mutlulugu umut edip bağlanmaya başladıgında yok olmasından...yasadıgın platonik bi asksa buda senı olumsuz ,caresiz hissettirir.emin ol bunlarla başedebilirsin yeter ki iste...yaşamın mucizelerine inan ve hayata gülümse...nacizane düsüncelerim bölee :)
 

Süreyya Önal

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
16 Nis 2010
Mesajlar
469
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
...ölüm gibi birsey oldu.
ama kimse ölmedi
diyor ya şair (özdemir asaf)

evet hayatın dönemeçleri yokuşları-inişleri-durakları...tavanı da tabanı da gördüm yanılgıları...
var..var da varr, ama unutma sen de varsın ve hepsi sen de var!

yaşanan hiçbir şeyi kayıp sanma ancak.. herkesle beraber akıp giden hayata karşı-akıntıya karşı- da yüzülmez unutma.

Bu güzel cumartesi sabahı Halil Cibran'dan bir çalıntı :)

Dostum ,güneşe bak,toprağa bak,suya bak,buluta bak
Fakat arkana bakma
Kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de
Unutma yolcu değişir,yol değişir
ama menzil hiç değişmez....


Yaşamının, esas değeri/değerlendireni ( O GÜZEL MUCİZE) sensin
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Hani halk arasında sürekli söylenen bir şey vardır _kendini fazla dinleme yoksa delirirsin_. Başka insanlarda , başka işlerde, başka uğraşlarda kendimizi kaybetmemiz gerekiyor.
Yaşamda herbirimiz birer Sisifosuz aslında.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Çok katı olabilir ama uçurumların etrafına duvarlar çekilsin. Kimse kaymaz ve aklını korur, meraklı olan duvardan atlar ve ölür ama kimse öldüğünü görmez. Herkes özgürce ve bağımsızca tercihlerini yaşarlar. Duvar yasak değil tercihler arasındaki ince bir çizgidir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst