Tarihe güvenmeli miyiz?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Vicdan tarafından oluşturulan Tarihe güvenmeli miyiz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 17,491 kez görüntülenmiş, 97 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Tarihe güvenmeli miyiz?
Konbuyu başlatan Vicdan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

natredegama

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 Mar 2013
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konunun anlatılan başka bir temeli var mı bilmiyorum, okumadım ama tarihi/tarihe en azından bize ibret,ders vs. ne olursa olsun başkası tarafından değiştirilmediği sürece bakmalıyız. Güvenmeliyiz d-iy-emiyorum.
 

OnLy

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
1 Nis 2015
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tarihe güvenmeliyimiz tarihi kimden öğrendiğimize nerden okuduğumuza bağlı.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Tarihi iyi etud etmek gerek, suan medeniyet olarak bize bir asir fark atan batinin hacli seferlerinden onceki rezil durumunu, islam cografyasinda ogrendiklerini kendi medeniyetlerine nasil yamadigini anlarsak ayni mantikli kurgulamayla ilerlemek mumkun, birakirlar mi? O ayri bir tartisma konusu...
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Burada Sevgili Türkolog [MENTION=4969]Alper[/MENTION] hocamıza büyük görevler düşüyor. Engin bilgilerini bizden esirgemeyeceğine eminiz.
 

Düş

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Tem 2012
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bilinmiyor.
Geçmişi ancak kitap sayfalarından öğrenebileceğimiz için kısmen de olsa güvenmeliyiz. Ancak ben kişilerin objektif olarak yazdıklarını düşünmüyorum. Dünya her zaman subjektiflik üzerine kurulan bir sofra gibidir. Herne kadar tarafsız bir tutumla yazılmış gibi gözükse de bazı şeylerin öznel kısımları da vardır. Bir kaynaktan yararlanılarak öğrenme yollarını da doğru bulmuyorum. Aslında her yol öznelliğe çıkıyor bu da demek oluyor ki, "hiçbir şeye güven olmaz."
 

Emre

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Ocak 2010
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Tarihe ulaşabilmemiz için benim bildiğim tek köprü yazarlardı , yakın geçmişe kadar ancak son derece güvenerek okuduğum bir yazarında " para karşılığı " yazdığına tanıklık edince o köprü de yıkıldı maalesef. Şimdi en fazla bulabileceğim bir Kıbrıs Gazisi :/
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
[h=4]“Tarihi iki defa okuruz, ilk okumada kullanılabilir ‘gerçeklerin’ peşine düşeriz. Bu bir papazın İncil’i okuması gibi bir şeydir. İkincisinde bu işin aslı neymiş diye okuruz. Bu da şeytanın İncil’i okuması gibidir.”[/h]http://egoistokur.com/madem-ruhunu-ehlilestiremedin-bedenini-ehlilestir/

 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Tarih nasıl cereyan etmiştir?

Bilimsel olarak objektifliğini açıklar mıınız?

Birincisi bunu aktaranin;

O tarihte yasamisligi

Anlattigi tarihe bizzat sahitlik edip etmedigi

Kendisinin bu tarihteki olay her ne ise bunun bir tarafinda olmamasi

Mesela ornek;

"A ordusu, B ordusunu yenmistir." bu tarihi bir gercekliktir.

"A ordusu B ordusunu sahadan silmistir" burda yorum vardir.

"A ordusu B ordusunu cok zor yenmistir" burda da yorum var.

"Aslinda A ordusu, B ordusunu yenmemistir; fakat ....." olani carpitma v.s.

Burada bilimsel olan olayin oldugu gibi aktarilmasidir.

Mesela "kurtulus savasi" sence burada asil olan nedir?

Resmi tarih bunu nasil kendi tarafinin subjektifligine tasimistir.

Yada diyelim "Osmanli'ya gore Ataturk 'hain' iken; Ataturk'e gore Vahdettin 'hain" dir.

Peki buradaki iki farkli ihanetin degerlendirilmesi nasil olmustur?

Eger olaya Ataturk tarafindan bakarsan farkli; osmanli tarafindan bakarsan farkli tarih elde edersin.

Mesela 1915 Canakkale zaferi kimindir?

Ya da bu bir zafer ise, isgal gucleri Canakkale bogazini gecip ;Istanbul'a 1918'de yani uc yil sonar gelmediuler mi?

Yada kurtulus savasi, neyden kurtulustur?

Ya da bu savas kimlere kjarsi verilmistir?

Iste butun bu sorulari ancak bu savas taraflarinin disindan bakabilirsen, objektif olabilirsin.
 

EFFbce

Felsefe.net
Uzaklaştırılmış
Katılım
23 May 2015
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Anlattıklarınızı ben de biliyorum.

Tarihin bilimsel objektifliğini aktarır mısınız?

Ya da anlamanız için şöyle sorayım;

Tarihi bana bilimsel objektifliği ile anlatın.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Anlattıklarınızı ben de biliyorum.

Tarihin bilimsel objektifliğini aktarır mısınız?

Ya da anlamanız için şöyle sorayım;

Tarihi bana bilimsel objektifliği ile anlatın.

Burada bilimsellikten kastin tam olarak nedir?

Tarih yasanmisliktir. Burada eger bir bilimsellik ariyorsan, bu gozlem veren belgelere dayanir.

Tarihte olan olaydir, bilimde olan ise olgudur.

Olgu yanlislanabilene kadar gecerliligini tartismasiz olarak surdurur.

Olay ise "olup biten" dir. Yani belirli bir yer zaman sart ve duruma baglidir.

Ayrica neyin tarihinden bahsediyorsun?
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Mesela insanoglunun evrimsel tarihi (homo sapiens sapiens) 200 bin yil oncesine dayanir.

Bunun bilimsel yani, bulunan fosillerin insanoglu oldugunun ortaya kondugu en eskisi bugun bu tarihtedir.

Eger bu tarihten once bulunacak baska bir fosil, insanogluna isaret ederse; bu tarih o zaman o tarihe tasinir.

Yani tarihin bilimselligi bulgulara ve onlarin zamansal tesbitine baglidir.

Yalniz bu bilimseltarih; yeni buluslar ile degisebilir.

Yani gozlemsel yanlislanabilirlik.
 

paradoksdüşünceler

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
22 Ocak 2016
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bence ileride nasıl hareket edeceğimizi belirlemek için, davranışlarımızı kontrol edebilmek için, istedikleri gibi davranmamız için bizim beyinlerimizi o yöne doğru yöneltiyorlar, bilinçaltımızı geçmişten kazıyarak yapacaklarımıza yön vermeye çalışıyorlar. Neyin ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Yıllardan yıla gelen milyonlarca bilginin değişmeyeceğinin, değiştirilemeyeceğinin garantisini kimse veremez bize.
 

ÇaresizDüşünen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Nis 2016
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Evet gerçekten güzel bir soru. Etraf bildiğini sandığı şeyleri başkalarına da aktaran insanlarla dolu. Çoğu kişi kendisiyle çok yakın olduğu , kendisine zarar vermeyecek kişilerin sözlerine inanabiliyor. çoğunuz yaşamışsınızdır. x partisinin şurda şöyle bir yapılanması varmış. eğer bunu size mantıklı bi şekilde detayları ile anlatan bir yakınınız olursa buna büyük ihtimal inanırsınız. işte bu çok tehlikelidir. 2. el bilgi gerçekten tehlikelidir. ben her insanın kendi tarihinin olması gerektiği kanısındayım. doğumunuzdan ölümünüze kadar yaşadıklarınızdan dersler çıkarın. böyle düşünüyorum.
 

tempter

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
22 May 2016
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Tarih sizlerin de söylediği gibi:
Anlatılan ve gerçekte olan olarak ikiye ayrılıyor. Anlatılanlar kendi içinde sonsuz parçaya da ayrılabiliyor. Aslında bunu açıklamak için "Ölü Ozanlar Derneği" birebir. Farklı bakış açıları farklı öğrenilmişlikler, aynı olayı bin farklı şekilde yorumlayabilr. Fakat araştırırsanız belli alanlarda belli doğrulara elbette ki ulaşabilirsiniz. Fakat ciddi bir araştırma gerek.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
eğer mekan gibi bir zaman/tarih anlayışınız varsa -olgusal- tarih saçmasapan bi şey olabilir gözünüzde

zamanı mekan gibi -mekana benzer düşünmek ve olgusal bi yapı olarak almak
ileri giden ya da akan bir yapı yerine
yerinde duran-sabit

tarih yerinde durur ve zamanlarda ve sonsuz tarih yapılabilir-olasılıklıdır
geçmiş tarihlerin geçmiş olasılıkları? bunları bilmiyoruz ;bi şeyler var gözümüzde çalakalem

insanın zamanla olan sorunu? ölmesidir
insanın tarihle olan sorunu? ölümlü yaşantısı travmalar oluşturacaktır-bu daha baştan kuşkusuz
elinde yetkin ya da kusursuz bir cevap olmadığı sürece insan ölüm karşısında her türlü çaresizliğe ve akışa, kayboluşa sığınır ya da sığınacaktır-kendine unutturmanın yollarını arayacak bunu ya da kolay kaçışların
benlik yitimlerinin farkına varan insan tarihte ne arar ve ne yapmaya çalışır; ne görmeye-
Ölümlü bir benliği yaşayan ve bunu süren insan için? bunun farkında olması o yaşama nasıl bir amaç ve eylem dayatır ki
subjektivite varlığını dayattığında ölümün -bi- anlamı kalmıyor- o hep genç

insanın zamanın yapısını çözmekten (ya da anlamaktan) başka çaresi yok gibi görülüyor ya da evren hakkında, varlık hakkında daha geniş bilgi sahibi olmak ya da varlığına daha derin anlamlar yüklemek
-insanın zamanın-mekanın ya da varlığın/varlığının anlamını çözmesinin anlamı yok-subjektivite iyidir

tarih incelemek ve izlemek? şimdi tarihi nerden izleyelim-nasıl neden? niye?
subjektivite pekmezi ham yenir ve tatlıdır;kimin ihtiyacı var ki bunlara

tarih yitirilmiş bi hafıza bulutu ya da amnezi
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst