Tarihe güvenmeli miyiz?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Vicdan tarafından oluşturulan Tarihe güvenmeli miyiz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 17,484 kez görüntülenmiş, 97 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Tarihe güvenmeli miyiz?
Konbuyu başlatan Vicdan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
son yazım, gerekirse verdiğiniz başlığa dönerim. ancak kendi algınızın mutlaklığı üzerinden tartışamayız. başka başlıklarda da bunu yaşadım sizde. "bir bilgi kişiye göre değişmiyorsa nesneldir" algısından hareketle nesnel bilgi olabileceğini söylüyorum. aksini söyleyebilmek için nesnelliğin tanımını tartışmamız yahut bilgilerin kişiden kişiye değişip değişmediğini tartışmamız gerekir.

nesnel yahut öznel bilgi olmaz algısının altını doldurmak gerekiyor. ;)

Bir bilgi kisiye gore degismiyorsa, olgudur. O baslikta ben nesnelligi anlattim. Nesnel bilgi, kendisini ortaya koyan adina nesnellikten farklilasir.

Bilgi insanoglunun bir urunudur. Bu acidan bilgi de, zaten nesnellik ve oznellik mevcuttur.

Nesnellik, yaygın olarak her tür öznel etki ve öğelerden bağımsız olabilme durumunu ifade etmek icin kullanılan bir terimdir. Nesnel bilginin temellendirilmesinde ileri sürülen argümalar aynı şekilde burada da geçerlidir. Nesnellikten kastedilen, özneden kesin bir şekilde bağımsızlıktır, daha doğru bir değişle öznenin (tüm öznellilerinin ötesinde kalarak) birebir nesnenin kendisine uygunluğudur. bunun nasıl olabildiği, kuramsal düzlemde açık değildir; dolayısıyla da bu haliyle nesnellik bir varsayımdan ibarettir.-Alinti-



Konu bilgidir, varlik degil. Benim algim mutlak degildir, bir gozlemdir. Dilinin bu sekilde olmasi da, dinin yapisindadir. Cunku dil, ya olumluyu, ya da olumsuzu ortaya koyar.
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
sayın evrensel-insan,
sizinle iletişim kurmam imkansız. zira konuşabilmemiz için ortak kavramlar yok. bütün kavramların sizde ki yansıması farklı.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
sayın evrensel-insan,
sizinle iletişim kurmam imkansız. zira konuşabilmemiz için ortak kavramlar yok. bütün kavramların sizde ki yansıması farklı.

Maalesef matematiksel/mantiksal bilgi de bu oluyor. Oyuzden ben genelde kullandigim her kavrami acikliyorum. O yuzden de genelde kim ne kullanmissa ona sence o nedir, diye soruyorum.
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Maalesef matematiksel/mantiksal bilgi de bu oluyor. Oyuzden ben genelde kullandigim her kavrami acikliyorum. O yuzden de genelde kim ne kullanmissa ona sence o nedir, diye soruyorum.
kullandığınız kavramları açıklarken de belirli kavramlar kullan mıyor musunuz? o zaman o kavramları da açıklıyor musunuz? :)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
kullandığınız kavramları açıklarken de belirli kavramlar kullan mıyor musunuz? o zaman o kavramları da açıklıyor musunuz? :)

Evet acikliyorum. Cagimiz insanoglu soyutlamasinda dil cagi. O yuzden hic bir kavramin kabullenilmis bir tanimi yoktur. Hangi bakis acisi, beynin bilinc ve farkindalik duzeyi ve bilgi/algisina gore sadece kavramlar evrenseldir, anlam ve icerikleri farklilasir.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Evet acikliyorum. Cagimiz insanoglu soyutlamasinda dil cagi. O yuzden hic bir kavramin kabullenilmis bir tanimi yoktur. Hangi bakis acisi, beynin bilinc ve farkindalik duzeyi ve bilgi/algisina gore sadece kavramlar evrenseldir, anlam ve icerikleri farklilasir.

''hiç bir kavramın kabul edilmiş bir tanımı yoktur'' demek , tehlikelidir... eğer öyle olsaydı iletişim ve dolayısıyla burada gerçekleştirmeye çalıştığımız paylaşım, tümden olanaksız olurdu... itiraf etmeliyim ki her şeyi insana ve insan algısına bağlamaya çalışarak ilgi çekiyorsunuz bu yönelimiyle berkeley de ilgi çekiyordu... ama çok daha önceleri sofistler de ''panton metron antropos'' diyorlardı... yani her şeyin ölçüsü insandır.... lütfen yanlış anlamayın bir şey ima etmeye çalışmıyorum....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
''hiç bir kavramın kabul edilmiş bir tanımı yoktur'' demek , tehlikelidir... eğer öyle olsaydı iletişim ve dolayısıyla burada gerçekleştirmeye çalıştığımız paylaşım, tümden olanaksız olurdu... itiraf etmeliyim ki her şeyi insana ve insan algısına bağlamaya çalışarak ilgi çekiyorsunuz bu yönelimiyle berkeley de ilgi çekiyordu... ama çok daha önceleri sofistler de ''panton metron antropos'' diyorlardı... yani her şeyin ölçüsü insandır.... lütfen yanlış anlamayın bir şey ima etmeye çalışmıyorum....

Siz baska bir ture mi aitsiniz? Ya da baska turle, insanoglu disi turler ya da guclerle, dialog kurabilme yetiniz mi var? Bakin idealizme kayiyoruz ona gore. Sonucta materyalizm de idealizm de akilcidir.
 
M

Mor ve Ötesi

Ziyaretçi
Siz baska bir ture mi aitsiniz? Ya da baska turle, insanoglu disi turler ya da guclerle, dialog kurabilme yetiniz mi var? Bakin idealizme kayiyoruz ona gore. Sonucta materyalizm de idealizm de akilcidir.

materyalizm ve idealizmin akılcılığı karşısında bilimselliğin yaklaşımı akıl dışı mıdır?
yoksa şu bilimsellik dediğin akıllı insanların işi değil midir??? :)
 
M

Mor ve Ötesi

Ziyaretçi
Siz baska bir ture mi aitsiniz? Ya da baska turle, insanoglu disi turler ya da guclerle, dialog kurabilme yetiniz mi var? Bakin idealizme kayiyoruz ona gore. Sonucta materyalizm de idealizm de akilcidir.

materyalizm ve idealizmin akılcılığı karşısında bilimselliğin yaklaşımı akıl dışı mıdır?
yoksa şu bilimsellik dediğin akıllı insanların işi değil midir??? :)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
materyalizm ve idealizmin akılcılığı karşısında bilimselliğin yaklaşımı akıl dışı mıdır?
yoksa şu bilimsellik dediğin akıllı insanların işi değil midir??? :)

Bilimselligin yaklasimi, bilgisel, bilissel ve bilimseldir. Bilimsellik gozlemi olguya tasiyan insanoglunun isidir. Bunun icinde numenal yetisini kullanir, teorisini test eder.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
Siz baska bir ture mi aitsiniz? Ya da baska turle, insanoglu disi turler ya da guclerle, dialog kurabilme yetiniz mi var? Bakin idealizme kayiyoruz ona gore. Sonucta materyalizm de idealizm de akilcidir.

başka bir türe ait olabileceğim düşüncesini ya da insan dışı türlerle diyalog kurabilme yeteneğim olduğunu nereden çıkarıyorsunuz... beni şaşkınlığa uğratıyorsunuz... yoruluyorum...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
başka bir türe ait olabileceğim düşüncesini ya da insan dışı türlerle diyalog kurabilme yeteneğim olduğunu nereden çıkarıyorsunuz... beni şaşkınlığa uğratıyorsunuz... yoruluyorum...

Cunku madde adina konusuyorsunuz, sanki madde konusuyormus gibi. Ayrica nedenini sizin alintinizdaki kismi koyulayarak aciklamistim. O zaman soyle sorayim? Insanoglu algisi ve bilgisi disinda baska bir sey var mi, varsa nedir ve kimin/neyin algisi/bilgisidir?
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
yine aynı çıkmaza giriyoruz... ama söyleyelim insanoğlu algısı ve bilgisi dışında başka bir şey vardır ve o sonsuz çeşitliliği içinde varlıktır, objektif gerçekliktir yani şairin dediği gibi , bizde sureti çıkan 'asıl' dır....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
yine aynı çıkmaza giriyoruz... ama söyleyelim insanoğlu algısı ve bilgisi dışında başka bir şey vardır ve o sonsuz çeşitliliği içinde varlıktır, objektif gerçekliktir yani şairin dediği gibi , bizde sureti çıkan 'asıl' dır....

Bende "bunu neye dayanarak soyluyorsunuz?" diye soruyorum. Ayrica bu soylem size ait degil mi?, siz burada da varlik misiniz?

Neden bu sozlerin soylemlerin insanogluna ait oldugunu algilayamiyor sunuz?

Insanogluna yansiyan ve gozlem veren bir gerceklik (fenomenal, nesnel, varliksal, evren, dunya, doga v.s.) vardir; fakat bu gercekligin anlami, tanimi, tarifi, icerigi,m bilgisi insanogluna aittir ve insanoglu yapilandirmaciligidir.

Son cumleme karsi cikiyorsaniz, nedeni ile aciklayin.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
elbette gerçekliğin bilgisi insana aittir yani insandadır...ama insan bu bilgiyi keyfine göre yapılandıramaz... sadece kendi dışında var olan nesnel ilişkileri kavrayıp onu gerçekliğin bilgisi olarak ifade edebilir... örneğin 'iki kütlenin birbirini, kütlelerinin çarpımıyla doğru ama aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak çektikleri' nesnel bir durumdur ve insanın yapabileceği bu nesnel durumu keyfince eğip bükmek değil, bunu kavrayıp ifade etmektir... olayın kendisi insanın dışındadır ve insanın bu konuda ne düşündüğünden, bu durumu anlayıp anlamadığından vs.. bağımsızdır...
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
58
ama siz de kabul edersiniz ki düpedüz bilgi teorisi tartışmak zorunda kalıyoruz... bunların tarihe güvenip güvenmemekle ne ilgisi var...
 

leprechaun

Üye
Yeni Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Evet acikliyorum. Cagimiz insanoglu soyutlamasinda dil cagi. O yuzden hic bir kavramin kabullenilmis bir tanimi yoktur. Hangi bakis acisi, beynin bilinc ve farkindalik duzeyi ve bilgi/algisina gore sadece kavramlar evrenseldir, anlam ve icerikleri farklilasir.
ama her kavramı açıklarken belirli kavramlar kullanıp bunları açıklıyorsanız, açıklamak için de belirli kavramlar kullanacaksınız ki bunları da açıklamak için yine kavram kullanmış olacaksınız. bu hiç bir kavramda ortak bir algıda oturamayıp en temele ilk insan algısına dönmemizi gerektirir. insan birikimini komple reddetmek zorunda kalırız. kaldı ki yapsak bile yine ilerleme sağlayamayacağız.

ayrıca hiçbir kavramın kabullenmiş tanımı yok demenize rağmen kavramları kendi kabulünüzü tartışma da bize dayatıyorsunuz. sizin kabulünüz üzerinden ilerlemeye zorluyorsunuz. misal neden benim nesnellik algımın üzerinden ilerlemeyelimde sizin ki üzerinden ilerleyelim(ki ilerleme sizinle ikisinde de gerçekleşemeyecek)? mesela kalkıp bana nesnelliği vikipedi den alıntılamanız bu kabulünüzle çelişik olmuyor mu? vikipedi de herhangi bir bireyin yazdığı değil mi? neden bana dayanak olarak üçüncü bir kişinin kabulünü sunuyorsunuz?

kısaca sizinle ortak bir payda da buluşamazsak(ki bu durumda bir daha sizden alıntı yapamam, sizin alıntılarınıza da cevap veremem) biz nasıl tartışacağız?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
ama her kavramı açıklarken belirli kavramlar kullanıp bunları açıklıyorsanız, açıklamak için de belirli kavramlar kullanacaksınız ki bunları da açıklamak için yine kavram kullanmış olacaksınız. bu hiç bir kavramda ortak bir algıda oturamayıp en temele ilk insan algısına dönmemizi gerektirir. insan birikimini komple reddetmek zorunda kalırız. kaldı ki yapsak bile yine ilerleme sağlayamayacağız.

ayrıca hiçbir kavramın kabullenmiş tanımı yok demenize rağmen kavramları kendi kabulünüzü tartışma da bize dayatıyorsunuz. sizin kabulünüz üzerinden ilerlemeye zorluyorsunuz. misal neden benim nesnellik algımın üzerinden ilerlemeyelimde sizin ki üzerinden ilerleyelim(ki ilerleme sizinle ikisinde de gerçekleşemeyecek)? mesela kalkıp bana nesnelliği vikipedi den alıntılamanız bu kabulünüzle çelişik olmuyor mu? vikipedi de herhangi bir bireyin yazdığı değil mi? neden bana dayanak olarak üçüncü bir kişinin kabulünü sunuyorsunuz?

kısaca sizinle ortak bir payda da buluşamazsak(ki bu durumda bir daha sizden alıntı yapamam, sizin alıntılarınıza da cevap veremem) biz nasıl tartışacağız?

Benim algimda, her yazar kendi algi ve bilgisini dile getirir, okur dakendi bilgi/algi temelinde dile gelen her turlu dile gelimi degerlendirir.

Evet, evrensel-insan zihniyeti zaten, dogal zihniyetin her turlu cikarimini ve alternatif olarak heryonuyle yenilenmesini onerir. Bu onerinin algilanabilmesi de, dogal zihniyetin kisi kendince hangi konusunda sorun yasiyorsa o konu ile paraleldir. Zaten ortada sorun algisi/bilgisi yoksa, ortaya konan sorunun da algisi/bilgisi yoktur.

Ben kimseyi bir seye zorlamiyorum, isin ilginci kimseye de "siz bunu yapiyorsunuz" demiyorum. Sonucta herkes kendi bilgi ve algi duzeyinde herseyi degerlendirir ve dile getirir. Benim her turlu gozlemsel degerlendirmem konu ve kavram disi olarak degerlendirilenin sorun oldugudur.

Alinti vermemin sebebi, "bunlar sadece size ait" e olan bir yanit olarak "hayir, sadece ben boyle dusunmuyorum, burasi da dusunuyor" u vermektir.

En basta benim acimdan algilanmasi gereken sudur. Ben tum varliksal degerlendirmeleri/savunmalari bilgi temelinde ve varlik degerlendirmesi olarak ta sorun temelinde dile getiriyorum. O yuzden sorun sadece mesala varlik ideolojilerinden materyalizmin sorunu degildir, ayni zamanda diger ideolojilerin de sorunudur. Yani epistemoloji olarak metafizigin varliksal ontolojik/teolojik her turlu bakis acilarina disaridan bakarak, bu bakis acilarinin sorunlarini dile getirmektir.

Sonucta benim nesnelligi varliksal algilayarak yazmam, benim epistemolojik algima ters duser. Ben varlik ideolojilerini sorun gorurken, nasil nesnelligi varliksal olarak degerlendirebilirim ki. Ama siz eger varliksal degerlendiriyorsaniz, benim epistemolojik degerlendirmemdeki nesnellige farkli bir icerik yukluyorsunuz demektir.

Iste bu temelde benim her turlu varliksal degerlendirmem sorunu ortaya koymaktir, bu sorunu ortaya koyabilmekte varliksalliga bilgisel olarak bakmak ile mumkundur.
 

ileri

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Şub 2012
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Bu soruya cevap vermeden önce kendimizi yaşadığımız olayların dönemlerine bi gidelim kendi yaşadığımız hayatımızın tarihini kendimiz çoğu zaman tereddütlere düşerek şuan anlatırız bunun üstünden tarih biliminide değerlendirebiliriz.alman tarihçinin hikayesini çoğumuz biliyoruz evinin önünde kavga eden gençleri ayırmaya çalışır ve anlatın der ne oldu doğruyu anlatın fakat iki dakika önce yaşanan olayı açıklığa kavuşturamayan ünlü tarihçi bugün belkide bir çok konuda ışık tutacak kitabı yakar ve şöyle der iki dakika önce yaşanan olayı netleştiremedim asırlardır yaşanan koskoca tarihi nasıl netleştirebilirim.Aslında tarih geçmişin aktarıcısı değil geleceğin bi nevi yüzesel sayfasıdır çünkü herşey ileri giderken geriler tarihde geçmişi veriyor zanneddiğimiz geleceğin şekillenmesini sağlayan topluma yön vermek isteyen hayalperestlerin ayrılmayı ortadan kaldıran silahıdır
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst