Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikolojik Sorunlarımız kategorisinde Dr. Can Güngen tarafından oluşturulan Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,567 kez görüntülenmiş, 83 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikolojik Sorunlarımız
Konu Başlığı Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler
Konbuyu başlatan Dr. Can Güngen
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Objectivity
M

monaliza

Ziyaretçi
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

mukeat ' Alıntı:
Sanırım şu an tatilde ve bizim can sıkıcı sorularımızdan uzak :)

Olabilir elbette. Doktorumuz tatildeyse mutlu tatiller dileyelim. :)
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

Arkadaşlar, Can Bey bugün (akşam gibi) sorularınızla ilgilenecek. Kendisi biraz yoğun.
 

Dr. Can Güngen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Eki 2008
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
60
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

mukeat ' Alıntı:
Sn.Can Güngen
Yatılı okulda olmam nedeni ile yaşadığım çevrede pek aktif bir kişilik değilim.İnsanlarla samimi olamıyorum malesef.İlk önce (sanırım) kendimi büyük görüyordum insanlardan.Onların basit insanlar olduklarını düşünüyordum.Toplu yarlerde(düğün vb.) pek aralarına katılamıyorum.
Buda kendimi sorunlu biri gibi hisstememe neden oluyor.
(tabii pek ortak noktam da yok insanlarla.)

Sizce onlara katılıp arkadaşlığımı ilerletmelimiyim yoksa onların basit oldukları görüşümü mü sürdülmeliyim?

Şimdiden teşekkür ederim.

Selamlar sn mukeat...
Genellikle içe çekilmenin sonucunda insan fantazi dünyasının zenginliği içine kayar.Bu esnada kendini bir yandan diğerlerinden daha başarısız(aşağı) görür.Bir yanı da öteki insanlardan üstün olduğunu söyler.Ne kadar içe çekilirse bu karmaşayı o denli yoğun yaşar...İnsan ilişkileri içe çekilmeyi kaldırmaz,ego zafiyeti gelişir ve içe çekilme süreci hızlanır.Bu yüzden içe çekilmenizi (gereğinden fazla)tavsiye etmem.İnsan ilişki içinde pişer,yoğrulur..Ama zaman zaman iç dünyamıza çekilip dinlenmemiz ve kendimize zaman tanımamız gerekir,o başka..
sevgiler...
 

Dr. Can Güngen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Eki 2008
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
60
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

zarok ' Alıntı:
24 yaşındayım :)

90lı yılların başlarını iyi hatırlıyorum.İstanbula yeni göç etmiş bir ailenin ortanca çocuğu olmak rolü bana verilmişti.

Doğuluyduk,sofrada kaç kişi olursa olsun yemek yiyeceğimiz kap bir taneydi kaşık çatal yerine ''kot'' dediğimiz tandır ekmeğinin bir parçası ile yemeğe banar banar yerdik.Bir evde 4 aile yaşardık.3+1 dendiğinde salonun 1 olduğunu daha 5 yıl olmadı öğreneli :)

ozamanlar gündüzleri giden akşam karanlığında gelen bir elektriğimiz olduğu için televizyonuda o saatlerde izlerdik.Çok iyi hatırlıyorum izlediğim çizgi filmleri,dizileri vs..Kara şimşek,dallas,yalan rüzgarı,power rangers,alacakaranlık kuşağı,küçük ev...

İzlediğim insan ilişkilerinde anne yada baba çocuğuna yaklaşırken ''aman kırılmasın,bu yaşlarda çok kırılgan olur,ergenlik dönemleri vs.. '' durumlarını dikkate alarak birşeyler söylerdi.Manevi bir çöküntü,öldüren bir hastalıkmış gibi titizlikle tedavi edilirdi veya edilmeye çalışılırdı.Şimdi düşünüyorumda biz bu yaşımıza geldik ama hala bizim insanımızın kendi çocuğunun duygularına verdiği değerin ayaklar altına bile alınamayacak değersizlikte olduğunu görmek yüreğimi burkuyor.

Sitemdir...(daha çok uzundur doğulu çocukların dramı ama sanırım bir romanda benim yazmam lazım :-[)

Bir yanda insana verilen değer ve ihtimam diğer yanda ihmalkarlık ve önemsizlik duygusu..Çok güzel anlatmışsınız yaşadığımız karmaşayı...Doğulu aileler içersinde çocuk büyürken pek bireyleşme imkanı bulamıyor.Kalabalık aile ve geleneksel hayat örüntüleri çocuğun özgüvenini ve kişisel değerler ve vizyon geliştirmesine imkan vermiyor.Ama sizin yazım üslubunuz kendinizi ne denli geliştirmiş olduğunuzu gösteriyor.
sevgiler...
 

Dr. Can Güngen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Eki 2008
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
60
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

monaliza ' Alıntı:
Ailenin ekonomik yapılanmasında, sağlık /hastalık durumlarında, sosyal aktiviteler konusunda ve vs. gibi konularda kayıtsız olan bir eşe karşı saygısını yitiren birey, sırf eşi içki içmiyor, kumar oynamayor,şiddet uygulamıyor gibi nedenlerle, sosyal ve psikolojik ötelenmelerine bağlı olarak saygı (saygıya bağlı olarak) sevgiyi de yitirmişse halen bu kurumun yürürülmesi için çaba göstermeli midir?

Sevgili Monaliza..Artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki geleneksel aile huzurunu simgeleyen değerler günümüzde mutlu aileyi tarif etmeye yetmiyor.Dediğiniz gibi artık eşlerin birbirine "saygı" göstermesi gibi geçmişte soyut görünen değerler ön plana çıktı.Evlilik artık "mutlu" olmak için yürüyor.Mutluluk söz konusu olmadığında malesef dediğiniz gibi diğer parametreler aile kurumunu sürdürmek için yeterli görülmeyebiliyor.Takdir, bahsettiğiniz kurumu yürütüp yürütmemek konusunda olayın içinde yer alanların...
sevgiler...
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

Sevgili Can Bey,Değerli yorumlarınız için içten teşekkürlerimi ve saygılarımı gönderiyorum. Görüşleriniz gerçekten çok yararlı. Zaman ayırdığınız için minnettarım.

Sevgi ve saygılar.
 

mukeat

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2009
Mesajlar
55
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
2023
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

Teşekkür ederim Sn Can Güngen
 

zarok

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Psikoloji sorunları üzerine söyleşiler

teşekkür ederim...
 

tamara

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
bir tv programında cem mumcu ile röportaj yapılıyordu.söyledikleri benim hoşuma gitti ve sizinle de paylaşmak isterim.Dedi ki: Ben tıp denilen bir çuvalın içine düştüm ve bu çuvaldan kurtulmak için tek bir delik vardı o da psikiyatriydi. ben de tıp düşünüyorum fakat bir doktor olabileceğime inanmıyorum bu yüzden psikiyatristliği seçmeyi düşünüyorum.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Görünen o ki; Dr. Can GÜRGEN,işlerinin yoğunluğundan dolayı olsa gerek, artık aramıza katılamıyor.
BENİM DE AKLIMA BİR FİKİR GELDİ; :)
Bu köşeyi,eğer mümkünse "TOPLU TERAPİ MERKEZİ" olarak değerlendirebiliriz. Birbirimize yorum tarzında değil de,paylaşılan sorunla ilgil yaşadığımız deneyimleri sorunla baş etme yöntemlerimizi anlatabiliriz.
Bunu yapabilmemiz için de (bir nev'i revizyon anlamına geldiğinden)sanırım admin arkadaşımızın onayı gerekir. Prosedüre uymak her zaman iyidir...
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Monaliza, ben şu an soru göremiyorum ya da paylaşım. Bu durumlarda Can Bey'e rica ediyoruz. Acil durum sözkonusu ise kendisine ulaşalım.(Bu konuda özellikle bana ulaşılmasını rica ediyorum.) Eğer bireysel/karşılıklı sıkıntı yada herhangi bir paylaşım yapılmak istenirse bu konularla ilgili başlıklar var. Ben özellikle buranın profesyonel destekle kalmasından yanayım.
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Anlıyorum sevgili fides. Haklsın ayrıca.İlgin ve bilgilendirmen için teşekkür ediyorum.:)
 

Mühendis

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Eki 2009
Mesajlar
271
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
Muhterem Üstadım,

Efendim, muhtelif azalarımız zatı-âlilerinize bahsi-mevzu ile ilgili pek ilginç sûaller addederek himmetinize nail olmaktadırlar. Ben de affınızı reca ederek merak ettiğim bir hususu bilhassa istirhâm eder ve bu vesile ile de ihtiramatı acizanemi arz ve takdim eylerim efendim.


Malumunuz, ehl-i keyf'in adabı Kerahat Vakti demlenmesidir. Tekaüte ayrılmış maarif- ilm-ü fen alarak mühendis-i mektebini bitirmiş, yek bir arz-ı ilim mütekaidi olarak tekaütlüğüm esnasında semsi-nur un hicret ettiği kerahat vakitlerinde , kerameti-farikası kendinden menkul çeşmi-bülbül ile halvet olmuş rakı-i buzun , ilim ile avdet-i sualine nail olmaktayım.

Efendim; Albert Einstein, okka ile nurların darpınının şemşi-nura müsavi olduğunu ve dört boyutlu evrene ait çekim mantığını, ayrıca zaman için düzenlenmiş bağlılık (izafiyet) nazariyesini ortalığa saçarak üleşim için vuruşmalara hasıl eylemiştir.

Kuantum mekaniği dehliz metodunda; Schrödinger Denklemi’ni kullanarak, Belirsizlik İlkesinde Spin attırıp Kuantum Sıçramasını gerçekleştirmiş ve Einstein’in, iki mekanda; müsait zamanda vasıl olan hadisede nurun süratinde yek bir sinyalle bağlanmasıyla akl-ı şuuru maveraya götürdüğünü tecrübe-i zanaat eyleyerek zamanda seyahatnameyi mümkün kıldığını ispat-ı ayan etmiştir.

Bu nazari-e ispata göre; bahsi konu edilen kerahat vakitlerinde, kerameti-farikası kendinden menkul çeşmi-bülbül ile halvet olmuş rakı-i buz Mühendis-i amele mütekaidi olan beni-ademi adeta zaman seyahatine vasıl eyledi. Bu seyahate binaen arzı-dipte amelelik icra eden ademi mahlukatlarla icra-i terennüm ederken meclisimize Shakira hanfendi teşrif buyurarak o hoş sesiyle meşk eyleyip edasıyla rakslarını arzı endam ettiler.

Tam bu esnada Kerahet Vakti demlenmesini icra eylediğimiz mekanın şef garsonu hesabı getirerek hanenin kapanma vakti geldiğini söyledi. Ben garsona Shakira hanfendi ile birlikte meşk-i raks eylediğimizi söyleyerek fevkâlade ayıp ettiğini arz eyledim. Garson bana bakarak sizi sukût-u hayala uğrattım herhalde, feryad-u figan eylemek isterseniz mekan dışına duhul ediniz dedi.

Saygıdeğer Üstadım, işbu hadise mümkün müdür? Mümkün ise sebeb-i taksirâtı aklı-harbiyemin na-müstesna diplerindeki tezahürü mü yoksa ,çeşmi-bülbül ile halvet olmuş rakı-i buzun adedi suretimidir?

Bineân-aleyh teveccühünüzün devamı recası ile arz-ı hürmet eylerim efendim.

Muhendis-i ameliye , Mehmet-ül Serdar Efendi .
 

sewal35

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Mar 2010
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
benimde bir sorunum bazen aynaya baktığımda ben bu değilim diyorum aynaya baktığımda bir an hiçbir şey gerçek değilmiş gibi geliyor.kendimi bir boşlukta hissediyorum.sizce bu neden?
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
Merhabalar,
5 yıl kadar önce bir yakınımı kaybettim . İki erkek çocuğu var . Babaları vefat ettiğinde küçük olan ilkokula gidiyordu.Yurtdışında yaşıyorlar. İlerleyen senelerde küçük olan çocukta geceleri dışarı çıkma isteği aileye karşı kızgınlık ve saldırganlık tepkileri oluştu. Bunun yanı sıra bazı kötü alışkanlılarda edindi.Sigara içmeye başladı. Bunun nedenini merak ediyorum . Babasını kaybetmiş olması ailede bir otorite boşluğu yaratmış ve bu nedenle çocuk aşırı fevri davranıyor olabilir mi? Bu tip bir durumda çocuğa nasıl yaklaşılmadır?( elbette ki tek bir çözüm olamaz ve kesin bir çözüm değildir ama fikirlerini paylaşmak isteyenler varsa sevinirim.)
Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler.
 

oguz8891

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
7 Ocak 2009
Mesajlar
86
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Sanırım doktorumuz yok ve biz bizeyiz. Yani söyleyeceklerimiz doğru olmayabilir. Sadece; düşünmek, irdelemek için fikir alış verişinden o kadar da zarar çıkmayacağı görüşündeyim..

Sn. Sewal35 öncelikle bir şeyden bahsederken ona sorun yakıştırmasını yapmanız, bazı kabullenişleriniz olduğunu gösterir. Bu konudaki kabullenmeleriniz üstünde bir düşünmek gerekir. Dini olabilir, dünya hayatındaki amaçların olabilir(mutluluk, başarı..).. Bunu saptadıktan sonra, bence problemin büyük bölümü çözülmüş olur. Çünkü problem bilinmediği zaman problem olur. Sorunu bildiğin halde devam ediyorsa da; bu probleme ihtiyacın vardır, bu süreçten sonra; neden kendine problem aradığını saptaman gerekir.

Sn. rainbow64 sizin bahsettiğiniz olayda küçük bir çocuk söz konusu sanırım. Benim şu halimdeki mantığımla, hiç de doğru olmayan düşünceler çıkacaktır. Çocuk psikolojisi hakkında bilgi sahibi olmadan, çocuklar üzerinde yetişkinlerin görüşleri pek sağlıklı gelmiyor bana, keşke doktorumuz buralarda olsaydı.

Benim sorunlarımdan birini aktarmak istiyorum. Kafamda bir intihar olgusu var. İntihardan bildiğim her din, her toplum, her kültür uzak durmaya çalışıyor. İntihar doğrudur, şu şu sebeplerle diyeni pek göremedim. Ama yasaktır, kötüdür diyen her yerde.. İslam açısından genelde verilen cevap şahsıma şu oldu: Allahın verdiği canı sen alamazsın, ecelinle ölmelisin. İntihar harici ölümler Allah kontrolünde, İntihar sadece bizim kontrolümüzde Allahtan bağımsız mı? Ya da intiharda Azrail ugramıyor mı? Ya da nasıl bir mantıkla bu cevap veriliyor pek anlayamadım.

Ayrıca kendimden bahsedecek olursam, neden, nasıl yaşadığımı bilmediğim bir dünyada intihar neden kötü olabilir? İnsanlar neden bundan kaçmak ister? Nefsin tüm gücüyle kaçtığı tek günah bu mu? Ya da kötü olgusu (Sınırını, doğruluğunu bilmediğimiz bir beyin tarafından karar verilen) ne kadar, neden kaale alınır..
 

rainbow64

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
331
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
Sanırım doktorumuz yok ve biz bizeyiz. Yani söyleyeceklerimiz doğru olmayabilir. Sadece; düşünmek, irdelemek için fikir alış verişinden o kadar da zarar çıkmayacağı görüşündeyim..

Sn. Sewal35 öncelikle bir şeyden bahsederken ona sorun yakıştırmasını yapmanız, bazı kabullenişleriniz olduğunu gösterir. Bu konudaki kabullenmeleriniz üstünde bir düşünmek gerekir. Dini olabilir, dünya hayatındaki amaçların olabilir(mutluluk, başarı..).. Bunu saptadıktan sonra, bence problemin büyük bölümü çözülmüş olur. Çünkü problem bilinmediği zaman problem olur. Sorunu bildiğin halde devam ediyorsa da; bu probleme ihtiyacın vardır, bu süreçten sonra; neden kendine problem aradığını saptaman gerekir.

Sn. rainbow64 sizin bahsettiğiniz olayda küçük bir çocuk söz konusu sanırım. Benim şu halimdeki mantığımla, hiç de doğru olmayan düşünceler çıkacaktır. Çocuk psikolojisi hakkında bilgi sahibi olmadan, çocuklar üzerinde yetişkinlerin görüşleri pek sağlıklı gelmiyor bana, keşke doktorumuz buralarda olsaydı.

Benim sorunlarımdan birini aktarmak istiyorum. Kafamda bir intihar olgusu var. İntihardan bildiğim her din, her toplum, her kültür uzak durmaya çalışıyor. İntihar doğrudur, şu şu sebeplerle diyeni pek göremedim. Ama yasaktır, kötüdür diyen her yerde.. İslam açısından genelde verilen cevap şahsıma şu oldu: Allahın verdiği canı sen alamazsın, ecelinle ölmelisin. İntihar harici ölümler Allah kontrolünde, İntihar sadece bizim kontrolümüzde Allahtan bağımsız mı? Ya da intiharda Azrail ugramıyor mı? Ya da nasıl bir mantıkla bu cevap veriliyor pek anlayamadım.

Ayrıca kendimden bahsedecek olursam, neden, nasıl yaşadığımı bilmediğim bir dünyada intihar neden kötü olabilir? İnsanlar neden bundan kaçmak ister? Nefsin tüm gücüyle kaçtığı tek günah bu mu? Ya da kötü olgusu (Sınırını, doğruluğunu bilmediğimiz bir beyin tarafından karar verilen) ne kadar, neden kaale alınır..

sn.oguz
kendine tek soruyu sor ve kendin yanıtla : Ben zordan kaçacak küçük bir adammıyım ?
 

safir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Eki 2010
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
40
rasgele düsünürsek ortaya cıkanlar bunlardır ..psıkolojı ınsan urunudur neyi olusturursak ona ınanma ozgurlugudur bozuk duzgun tabırlerınıde bızler olusturuyoruz psıkolojı kısının kendını nasıl hıssettıgının ıfadesıdır
 

Adramelech

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
2 Ocak 2011
Mesajlar
69
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Aranızda dalıp kendisiyle muhabbet eden bazen tartışan var mı? Herhangi birşey değil. Mesela birine sorunlarını anlattığını bilinçsizce kendi kendine tekrar eden ya da içinden örneğin felsefi bir konuyu uzun uzadıya tartışan?
 

nilüfer

Üye
Yeni Üye
Katılım
29 Kas 2008
Mesajlar
246
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Aranızda dalıp kendisiyle muhabbet eden bazen tartışan var mı? Herhangi birşey değil. Mesela birine sorunlarını anlattığını bilinçsizce kendi kendine tekrar eden ya da içinden örneğin felsefi bir konuyu uzun uzadıya tartışan?

Bunun psikolojik bir sorun olduğunu mu düşünüyorsun? Sistemin düşünüyorsan yoksun dayatmasından dolayı eğer sorun olarak düşünüyorsan.Yani asıl sorun sistemin düşünüyorsan yoksun dayatması oluyor bu durumda.Şempanzelerden farkımız ne olur o zaman?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst