Mutluluk tanımlanabilir mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan Mutluluk tanımlanabilir mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 16,067 kez görüntülenmiş, 160 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Mutluluk tanımlanabilir mi?
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
kitle ruhu ile birey ruhunu karıştırmamak gerekir. mutluluğun tanımı ya da yaşanması için her şeyden önce bireysel/liberal olmaktan uzaklaşmak gerekir. bir lokma ekmeği bölüşemeyen/sosyalleşemeyen/kolektif emeği paylaşamayan mutluluk, mutluluk mudur? yoksa egonun tatmini ve tüketim midir?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
kitle ruhu ile birey ruhunu karıştırmamak gerekir. mutluluğun tanımı ya da yaşanması için her şeyden önce bireysel/liberal olmaktan uzaklaşmak gerekir. bir lokma ekmeği bölüşemeyen/sosyalleşemeyen/kolektif emeği paylaşamayan mutluluk, mutluluk mudur? yoksa egonun tatmini ve tüketim midir?

Bu sorunun cevabi bakis acisina gore degisir. Benim acimdan mutluluk temelli kavraMlar ile kurulacak bag, iki ikisiyi ya da kisiye mutlyuluk veren nedeni de kapsar. Bence yerine gore her ikisini de kapsar. Mesela imtihanda iyi bir sonuc alir mutlu olursun ve bu mutlulugunu cevren ile paylasirsin. Ayrica herkes bu dediklerini kendi yakinlik algisi temelinde yapar. Cunku birin bizinin bire gore ne oldugu yine algi meselesidir.

Hic dusundunmu, mutlulugun egosal (birli ve/veya birin biz algisi) bir tatmin icin kavramlastirilmis olabilecegini?

Birde konu bireysel/liberal degildir. Birey builinc ve farkindaligidir. Senin getirdigin temeldeki icerik ise bireysellik ve/veya bireyci akilcilik, yani "ben" oznesidir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
mutluluk sözcüklerinin içinde gizlenmiş ve belki de sıkça vurguladığın o farkındalık olmadan dillendirdiğin "paylaşmak" olgusunda yatıyor. yalnızca bu nedenle mutluluk bireysel değidlir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
mutluluk sözcüklerinin içinde gizlenmiş ve belki de sıkça vurguladığın o farkındalık olmadan dillendirdiğin "paylaşmak" olgusunda yatıyor. yalnızca bu nedenle mutluluk bireysel değidlir.

Mutluluk iki turludur. Kendi turunden gelen mutluluk insanoglu olmayandan gelen mutluluk. Yani karsiligi insanoglu degildir, istir, dogadir, nesnedir v.s. Bu tip mutluluk bireyseldir, kisi bu mutlulugunu baskalariyla paylasabilir. Kendi turunden gelen mutluluk zaten paylasmalidir. Hem onun adina, hem de kendi mutlulugu adina. Oyuzden bir onceki mesajimda, "hem bireyseldir; hem de degildir", dedim.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
keyif/zevk ve mutluluk farklı şeyler olsalar gerek. mutluluk dah bir kapsayıcı ve doygunluğu, sürekliliği içermektedir. denize girersiniz keyif alırsınız, güneşli bir güne uaynırsınız neşeli olursunuz. uzun zamandır görmediğiniz bir sevdiğinizle karşılaşır ve koyu bir muhabbete dalarsanız mutlu olursunuz.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
keyif/zevk ve mutluluk farklı şeyler olsalar gerek. mutluluk dah bir kapsayıcı ve doygunluğu, sürekliliği içermektedir. denize girersiniz keyif alırsınız, güneşli bir güne uaynırsınız neşeli olursunuz. uzun zamandır görmediğiniz bir sevdiğinizle karşılaşır ve koyu bir muhabbete dalarsanız mutlu olursunuz.

Mutlulugun ne oldugu, ne kadar surecegi, anlam ve icerigi, kisiye gore onemi, etkisi ilgisi v.s. her beyinin algi, bilgi v.s. durumuna gore degiskendir. Ayrica kisinin kendini mutluluga kendi algisinda endekslemesi, yine kendi algisinda beklenen mutlulugun gelmemesi halinde de hayal kirikligi ve numenal sorun yaratir. Oyuzden yasam ve iliskideki her turlu olgu ve olayi mantiksal algilamak ve fazla etkileyici duyguya ve duyuma kapilmamak, kisinin sagligi ve selameti acisindan elzemdir.

Kisaca konu ve kavram ne olursa olsun, beyni ona sartlamak ve bir seyler ummak; umulanin elde edilemediginde sorun yaratir. Oyuzden onceden kendini sartlamak yerine, yasamin getirdigini algilamaya calismak ve degerlendirmek/sorgulamak daha saglikli ve uygundur.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
tam da bu nedenledir ki insanların değişen mutluluk yaratan değerleri vardır ve olması da kaçınılmazdır. ortaklaşmanın olmadığı yerde mutluluk değil tersi durum/mutsuzluk yaşanması buna dayalıdır. öyle ise mutluluk tek-yönlü bir akış değil, karşılıklı/etkileşimsel ve paylaşılan bir süreçtir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
tam da bu nedenledir ki insanların değişen mutluluk yaratan değerleri vardır ve olması da kaçınılmazdır. ortaklaşmanın olmadığı yerde mutluluk değil tersi durum/mutsuzluk yaşanması buna dayalıdır. öyle ise mutluluk tek-yönlü bir akış değil, karşılıklı/etkileşimsel ve paylaşılan bir süreçtir.

Aynen. Yalniz bu karsitliktan notr algi olarak arinabilmek ve bu karsitliga bel baglamamak beyin sagligidir. Ayrica unutmamak gerekir ki, algi olarak birinin mutlulugu baskasinin mutsuzlugu olabilir. Ornek Kaddafi oldurulunce mutsuz ve mutluluk Kaddafi yanlisi/karsiti karsitligidir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
histeri/toplumsal hiseriler ile mutluluk hiç de yan yana gelecek durumlar değildir. mutsuzluğun temel belirleyenlerinden biri de şiddet-tir. şiddettin mutluluk yarattığı nerede görülmüştür?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
histeri/toplumsal hiseriler ile mutluluk hiç de yan yana gelecek durumlar değildir. mutsuzluğun temel belirleyenlerinden biri de şiddet-tir. şiddettin mutluluk yarattığı nerede görülmüştür?

Wallahi, onu siddeti uygulayanlara, sadistlere, satanistlere, ideoloji inanc ugruna uygulayanlara ve bu konudaki atasozlerini cikaranlara, bunu dogal karsilayanlara, din dahil herturlu fanatik etik deger uygulayicilarina sormali. Namusu icin kizini doven baba, namusunu "kurtardigi" icin, mutlu oluyordur, herhalde. Yoksa niye dovsun ve namusu, iffeti, kiz oglan kizligi, serefi, haysiyeti, toreyi v.s. kizina tercih etsin?
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Bir aslanin avini avlarken gosterdigi siddet sonrasi duydugu mutlulugu ki bu bahsettigim bir havyan turu, insanda siddet sonrasi duyabilir. Burada siddetin tanimi onem arz etmekte.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bu noktadaya dikkat etmek gerekir. bir aslan şiddet uygular mı? yanıtım hayır...daha önce açıklamıştım.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Kadina tokat hatta ve hatta bagirma artik siddet sayiliyorken aslanin yavru ceylani ondan daha yavas kosuyor diye yemesi siddetten sayilmiyor? Ayni eylemi bir insan baska insani yemek icin yapsa bu siddet sayilmaz mi? Hatta ve hatta o insan sirf digerinden daha gucsuz diye yenildigini bilsek bile mi?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
aslanın düşünce ve yargılama yetisi/kapasitesi,tercih yapabilmesi insan ile eşitlenemez. o, yaşamak için kalıtsal olarak edindiği biçimi ile avlanır ve bunu şiddet olsun diye yapmaz. doyduğunda diğer bir canlıyı salt öldürmek için avlamaz. insan öyle değil. şiddet sosyal karakterli ve insan ile düşünce yetisini geliştiren diğer bir kaç türe ait bir olgudur. insan salt yaşamak için değil egosounu tatmin etmek, egemen olmak vs. nedenler ile şiddet uygular; şiddetin kökeninde yaşamak için zorunluluk değil, keyfilik, bencillik, aç-gözlülük yatar. bu nedenle aslan şiddet uygulayan bir türün üyesi değildir.

http://www.felsefe.net/genel-tartisma-alani/2098-siddetin-kokeni.html
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bir aslanin avini avlarken gosterdigi siddet sonrasi duydugu mutlulugu ki bu bahsettigim bir havyan turu, insanda siddet sonrasi duyabilir. Burada siddetin tanimi onem arz etmekte.

Bu tanim sadece biz insanoglu turune ait olacaktir, aslani pek ilgilendirecegini dusunmuyorum. Ayrica konu bilinctir. Aslanin bilincli olarak, yani zarar verme adina bir ceylani parcaladigini da dusunmuyorum. Iste insanoglu disindaki her turlu canli turu kendi dogalligini yasiyor. Bize de gozlemlemek ve algimizi dile getirmek kaliyor.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
aslanın düşünce ve yargılama yetisi/kapasitesi,tercih yapabilmesi insan ile eşitlenemez. o, yaşamak için kalıtsal olarak edindiği biçimi ile avlanır ve bunu şiddet olsun diye yapmaz. doyduğunda diğer bir canlıyı salt öldürmek için avlamaz. insan öyle değil. şiddet sosyal karakterli ve insan ile düşünce yetisini geliştiren diğer bir kaç türe ait bir olgudur. insan salt yaşamak için değil egosounu tatmin etmek, egemen olmak vs. nedenler ile şiddet uygular; şiddetin kökeninde yaşamak için zorunluluk değil, keyfilik, bencillik, aç-gözlülük yatar. bu nedenle aslan şiddet uygulayan bir türün üyesi değildir.

http://www.felsefe.net/genel-tartisma-alani/2098-siddetin-kokeni.html

Iste insanoglu farki o yuzden dogallik degil; dogal dusunce, cunku siddet bir algi ve bilincin urunu. Ayrica bir guc ve otorite gostergesi, korku felsefesi.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
ama bir başka örnek vereyim. geçende okumuştum. bir aslan ana, ölümü göze alarak yavrusunu uçurumdan kurtarmıştı. diğer üyeler cesaret edemezken ana aslan bunu yapmıştı. işte bu, ana aslanın gerçekte mutlu olduğu bir sahneydi. hayvan olarak tanımlanan türler de mutlu olabilirler. ancak şiddet onların eylem biçimi değil.

../
sırtlanlar farklı biraz. sadistler, cinsinin ırzına geçen ikinci tür.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Kadina tokat hatta ve hatta bagirma artik siddet sayiliyorken aslanin yavru ceylani ondan daha yavas kosuyor diye yemesi siddetten sayilmiyor? Ayni eylemi bir insan baska insani yemek icin yapsa bu siddet sayilmaz mi? Hatta ve hatta o insan sirf digerinden daha gucsuz diye yenildigini bilsek bile mi?

Insanoglunun tarihte biribirini yedigi donem vardir ve belki de bu durum, bazi kabilelerde hala suruyordur. Bu yamyamligi, aslan bilerek yapmaz, hem karnini doyurmak icin, hem de disi aslani ele gecirmek adina onun baska erkek aslandan olan yavrularini oldururken. Bu siddetten ziyade, katliam, cinayet, soykirim, iskence, linc v.s. gibi insanlikdisi bir eylem sayilir. Sonucta insanoglu guc gosterimini kendi vucudu disina da tasiyor, teknik olarak her turlu silah yapiyor.

Konu insanoglunun insanoglunu oldurmesidir. Insanlikdisi olan budur. Bu yemeden tutta, her turlu insanlikdisi dusunce ve davranista gecerlidir. Ben buna savaslari, idamlari ve olum cezasina carptirilanlari da katiyorum. Yani insanoglunun birbirini oldurmesi hangi sart, durum da olursa olsun mubah ve mesru olamaz.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
Kadina tokat hatta ve hatta bagirma artik siddet sayiliyorken aslanin yavru ceylani ondan daha yavas kosuyor diye yemesi siddetten sayilmiyor? Ayni eylemi bir insan baska insani yemek icin yapsa bu siddet sayilmaz mi? Hatta ve hatta o insan sirf digerinden daha gucsuz diye yenildigini bilsek bile mi?

şimdi farklı bir durum var. anlamadım. kadına tokat ve bağırmak şiddet değil mi? nasıl yani, "artık şiddet sayılıyorken" demekte olduğunuzu anlayamıyorum
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Insanda bazi siddet gosterilerini dogasi geregi yapabilir ve buna bu durumda siddet denmez. En gelismemis insan modelinden en gelismis modeline kadar her biri et yeme ihtiyaci duymustur ve bunu dogasi geregi avlanarak yapmistir. Ben bu avlanma esnasinda yaptigi eylemleri siddet olarak degerlendirmiyorum. Nasil ki siz aslanin ceylani dogasi geregi yediginde siddet gormediginiz gibi.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst