Mutluluk tanımlanabilir mi?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan Mutluluk tanımlanabilir mi? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 16,077 kez görüntülenmiş, 160 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Mutluluk tanımlanabilir mi?
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
birey ve sürü ayrışımı çok farklıdır. bireysel var-oluşun sağlanması/sürüden kopmak için sınırları çizili bireysel dayatılmış özgürlükler aslında sürüleşmenin başlangıcını oluşturmaktadır. bu nedenle, paradigmayı değiştirmeliyiz
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
birey ve sürü ayrışımı çok farklıdır. bireysel var-oluşun sağlanması/sürüden kopmak için sınırları çizili bireysel dayatılmış özgürlükler aslında sürüleşmenin başlangıcını oluşturmaktadır. bu nedenle, paradigmayı değiştirmeliyiz

Sence hangisi yapilandirilmislik olarak once suru mu, birey mi ve neden? "Bireylerin surulesmesi" ni aciklar misin? gerci benim bireylerin robotlasmasi aciklamam var, ama; ben bunu aciklamadan once, senin bu konudaki dusuncelerini bilmem ve ona gore alguiladiktan sonra aciklamam daha yerinde olur.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Sorun şu ki; özgürlük kavramı, hak ve sorumluluktan soyutlanarak, kendi-başına bir kavram- mış gibi tartışılmakta..Böyle bir bakış açısı hem bireyin kendisiyle, hem de içinde yaşadığı toplumla olan çelişkilerini/çatışmalarını anlayıp çözmekten uzaklaştırır.Özgürlük bir haktır, ama hak, hakkedilmiş (karşılığında bir değer üretilmiş) olmak zorundadır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sorun şu ki; özgürlük kavramı, hak ve sorumluluktan soyutlanarak, kendi-başına bir kavram- mış gibi tartışılmakta..Böyle bir bakış açısı hem bireyin kendisiyle, hem de içinde yaşadığı toplumla olan çelişkilerini/çatışmalarını anlayıp çözmekten uzaklaştırır.Özgürlük bir haktır, ama hak, hakkedilmiş (karşılığında bir değer üretilmiş) olmak zorundadır.

Onu oyle algilayanlar dusunsun. Benim her dile getirisimde hak ve ozgurlukler bir ikilidir ve biri olmadan digeri de olmaz. Biri digerini sinirlar ve biri digerini ozgur birakir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"hak" ve "özgürlük" ayrı olgulardır. öyle olmasaydı özgürlüğü hak etmek gibi bir durum ile karşılaşırdık. bu karşılama ise despotizme götürür; hak ve özgürlükler yok olur.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
"hak" ve "özgürlük" ayrı olgulardır. öyle olmasaydı özgürlüğü hak etmek gibi bir durum ile karşılaşırdık. bu karşılama ise despotizme götürür; hak ve özgürlükler yok olur.

Konuy ozgurlugun hak edilmesi temelli degildir, ama "hak bir ozgurluktur" temellidir. Cunku bu hak taninmadiginda ozgurluk yoktur. Koleci toplumdaki gibi. Oyuzden ayni mantikla "ozgur olmayanin hakki yoktur" u da dusunebiliriz.

Bu iki kavramin biribirini tamamlamasi yine ayni temelde "hakki olmayan ozgur olamaz" seklinde de dusunebiliriz. Ayrica senin dile getirdigin durum da kolelerin ozgurlugunun elde edilmesi hakki olarak yansir.

Ama buradaki kavram birlikteligi "ozgurluk hakki" degil, "hakkin ozgurlugu"dur. Mesela nedir bu haklar, dusunce, ifade, yasam, farkli etik degerlerin uygulanmasi, secme, secilme, temsil, taninma v.s. Kisaca insan haklari ve bunun hukuk guvencesindeki uygulama ozgurlugu.

Ayrica hakj ve ozgurluk biribirinin sinirini cizen iki kavramdir. Yani birinin hakki otekinin ozgurlugune kadar, birinin ozgurlugu otekisinin hakkina kadardir. Yani birinin ozgurlugu baskasinin hakkina mudahele edemez, ya da birinin hakki baskasinin ozgurlugu basladigi yerde biter.

Oyuzden konu "ozgurluk hakki" degildir. Hak ve ozgurluklerdir. Bunlarin birinin digerini desteklemesidir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
"hak" ve "özgürlük" ayrı olgulardır. öyle olmasaydı özgürlüğü hak etmek gibi bir durum ile karşılaşırdık. bu karşılama ise despotizme götürür; hak ve özgürlükler yok olur.

Özgürlüğün kendisi bir haktır.Ama haklar, sorumluluklardan bağımsız var olamazlar.Bireyin özgürlük hakkı, başkasının da özgürlük hakkını gözetmesiyle mümkündür.Bu da sorumluluk/sınırlılık demektir.Özgürlüğümüz bir "hak" olma saikiyle bizi yükümlülük altına sokar..Özgürlüğün hak edilmesi yani hak olarak kullanılabilmesi, yerine göre sınırlandırılabilmesiyle mümkündür ki bu despotizm değildir. Çalışma hakkımız vardır.Ama para kazanmak için bu hakkı hak etmek yani "çalışma/üretme" eylemini hayata geçirmek gerekir.Özgürlük de tıpkı böyle.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
evrensel kabul görmüş yaşama hakkı ve düşünce özgürlüğü gibi olgular farklıdırlar. çoğaltılabilir. özgürlüğün bireysel yansıması onun toplumsal yapısını ortadan kaldırmaz. kısaca şöyle özetleyebilirim "senin özgürlüğün benim özgürlüğümü belirler" sınırlandırmaz. "benim özgürlüğüm senin özgürlüğünü belirlemez, sınırlandırır" antagonist görünebilir. değildir; paradigmaları aşımlarsak uzlaşmaz olmadıklarını görebiliriz. mutluluk ise bir haktır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
evrensel kabul görmüş yaşama hakkı ve düşünce özgürlüğü gibi olgular farklıdırlar. çoğaltılabilir. özgürlüğün bireysel yansıması onun toplumsal yapısını ortadan kaldırmaz. kısaca şöyle özetleyebilirim "senin özgürlüğün benim özgürlüğümü belirler" sınırlandırmaz. "benim özgürlüğüm senin özgürlüğünü belirlemez, sınırlandırır" antagonist görünebilir. değildir; paradigmaları aşımlarsak uzlaşmaz olmadıklarını görebiliriz. mutluluk ise bir haktır.

Hak ve ozgurluklerin karsilikli olarak birbirini sinirlamasi/belirlemesi zaten bir algidir. Bu algiyi algilama duzeyindeki beyinler bunu kendi bireysel gayretini de katarak, belirleme olarak; ama bunu algilayamayan birey bilinci olmayanlar acisindan da bu sinir olarak algilanir ve hukuk ta bunun guvencesi icin vardir. Zaten bireyler bunun kendilerinden gelen bilincini algilamis olsalar, o zaman hukuk guvencesine de gerek kalmaz. Cunku bireyler bunun algi bilinc ve farkinda olarak birbirlerine hak ve ozgurluklerini saglarlar.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bu durum, özgürlüğe bakış açısı ile ilgilidir. açıya göre değişir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bu durum, özgürlüğe bakış açısı ile ilgilidir. açıya göre değişir.

Hersey oyledir zaten. Ya kisi bilincli ve farkinda olarak ...e goresini bilir ve herseyi ona gore dile getirir, ya da kendi aklinin inandigi ve kendince ideolojik bilinen/bilinmeyen tabanli bir dogru olarak dile getirir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
kızılderili ana/atalarımız diyor ki; "neyi önemser isen onun sesini duyarsın"
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bir açıdan öyle sayılabilir; mutluluk yaratan olguların neler olduğuna kişi karar verebilir. önemsemek bu açıdan mutluluğun tanımını yapmada bir manivela görevi görmektedir. önemsenen olgular kişiye ait değillerse mutluluğu asla yaratamazlar.
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
bir açıdan öyle sayılabilir; mutluluk yaratan olguların neler olduğuna kişi karar verebilir. önemsemek bu açıdan mutluluğun tanımını yapmada bir manivela görevi görmektedir. önemsenen olgular kişiye ait değillerse mutluluğu asla yaratamazlar.

Evet mutluluk yaratılabilir bir olgudur hocam :) Eğer ki can verdiysen kurak toprak misali ham yüreğine, ve yüreğini yeşertip iğreti otları temizleyebildiysen mutluluğu yaratabilirsin...Maalesef
Hocam şarkıyı herkes duyamıyor :)
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
mutluluk tanımlanabilir olandır ve her yüreğin/her canın doğal hakkıdır. Bu hak bahşedilmez; emekle üretilir, sevgiyle büyür. Dayanağı ise, dirençtir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bunun sadece bireysel bir yargı olmadığını biliyorum. öyle olsaydı tersi olan mutsuzluk tanımlanamazdı. bireysel niceliklerin farklı olması olgunun kendisini eksen olmaktan çıkartmaz.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bunun sadece bireysel bir yargı olmadığını biliyorum. öyle olsaydı tersi olan mutsuzluk tanımlanamazdı. bireysel niceliklerin farklı olması olgunun kendisini eksen olmaktan çıkartmaz.

Aksine bireysel oldugu icin tersi vardir. Cunku bir bireyi algi olarak mutlu edebilen, baska bir bireyi algi olarak mutsuz edebilir ve etmektedir.

Savasi dusun, ordunun bireyleri karsi taraftan biri oldugunde mutlu olur, kendi tarafindan biri oldugunde mutsuz.

Iste mut temelli mutluluk/mutsuzluk bir algidir ve gorecelidir. Ustelik ayni bireyde bile degiskendir.

Ayrica bilimsel olgu (epistemolojik gerceklik) ile ontolojik gerceklik te fark olarak algilanamamaktadir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst