Mutluluk tanımlanabilir mi?

Nejdet merhaba

Hepten... olması gerektiğince... bir anlayışa! varılamadığından, asgari müştereklerden veya kişisel tatminden.. bir göz boyama ve fakat delil karartmadır ( en azından benim için) bu tam olarak ne menem bir şey anlayamadığım ve bu gidişle de anlayamayacağım 'mutluluk'

çoğunluk ölçümüzü şaşıp kendimizce örüntülediğimiz ..ayağımızı bastığımız halde göremediğimiz toprağa rağmen nasıl bir içgüdü ise çevremizi duvarlarla çevirip araya küçük küçük pencereler açmakla yetindiğimiz, üstümüzde bir avuç! bıraktığımız gök kubbeye bakmakla o mavilikten yine de medet ummak gibi garip bi duygu-durum.. bu mutluluk! şeysi

bu durumda ben mutlu olmayı beceremeyenlerdenim!


misal;
bir büyüğüm, askerlik hizmeti ifa eden oğlunu yitirdi ve ben ona içim elvermediği.. onu teselli edecek cümleleri bir araya getirmeyi yüreğim kaldıramadığı için bir tel açıp ta baş sağlığı dileyemedim

bilemedim : ( hangi ileti, böylesi elim vahim bir durumda... yavrularının parçalanıp yuvalarının dağılışında... O anne babanın yüreğini dağlayan yangına su serper

hem..devletlerin idaresi !!karşısında halkların irade gösteremeyişi ve idare edilişlerine yönelik çeşitli politik uygulamalar karşısında sus-pus! oluşları ve bunca olan-bitene aymazlık ile barışta! insan gibi talep edilemeyen, bölüşülüp-paylaşılamayan sosyal hak ve sorumlulukları !!...ne yapacağız, vicdanımız bu tablonun neresinde ..bunu dile getiremiyorsam sözlerim neye yarar : (

şehitler ölmezmiş!? öyle yazmışlar bu gence dair, sosyal bir paylaşım alanına ..Şehit!? ölmezler tabii! ama nasıl?
topluma-devlete kurban edilen, birbirine (her ne şekilde olursa olsun)türk-kürt... kırdırılan bu sabi dimağ-gençlerin yaşayamadıkları-hayattan alamadıkları hakları! rahmet!! olup üzerimize yağacak ve biliyorum ki her kez hak edilen nispette bu gazabı tadacak, bugün…yarın

böylesi bir gidişat da ne birlikten ne dirlikten ne de vatandan söz edilebilecekken ve can verenlerle, kaybettiklerin-m-izin/kazandıklarımızın neler olduğunu düşündükçe ben, ne sabır ne de baş sağlığı dilemek istiyorum: (

…işte böyle dünya işleri arkadaş.. ve benim başım hiç hoş değil bu dünyayla! abid' in de, mutluluğun resmini! varsın.. çizmesin artık

Mutluluk, içinde yaşarken pek de farkedemediğimiz, geriye dönüp bakınca daha net duyumsadığımız ve hüzünle karışık hatırladığımız geçici ışıltılar bence..karanlıkta yanıp sönen ateş böcekleri gibi..

Mutluluğu tanımlamak oldukça zor olsa gerek. Bir yazar diyor ki; “ mutluluk acıkıldığı zaman koparıp yenen bir parça değildir...” İnsanın egemen olma eğilimi onu önce hayat kaynağı olan toprağa yabancılaştırmıştır. Aşık Veysel’in dediği gibi “benim sadık yarim, kara topraktır”....İnsan yaşadığı yer-yüzü-cenneti ile var ola gelmiştir; diğer türlerden farkı ise onu egemenliği altına almasında yatar. İnsanın mutsuzluğunun temel nedeni egemenlik kurma istencinden başka bir şey değildir. Öyle ise mutluluk, egemenlik istencinden uzaklaşma ile doğru, yakınlaşma ile ters orantılı bir durumdur.

Mutluluk, egemen olmamaktır.

bence mutluluk tanımlanabilir. Bana göre mutluluk insanın gözlerinin içinin gülmesidir.

Tanımlana bilir ama canlandırılamaz bir durum.

Mutluluğu resmedebilirisiniz, duyumsatabilirsiniz, hissettirebilirsiniz ama yaşatamazsınız...

“Bana kalırsa anlık yanılsamalara mutluluk/mutsuzluk diyoruz.” Telrunya aktardı.

Anlık yaşanılanlar yanılsamalardan daha çok sevinçleri yaratabilirler.

../

“Tanımlana bilir ama canlandırılamaz bir durum.” Kaptanmihrabi aktardı.

Gözlerin içi parlayarak tebessüm edebilmek, bir canlandırma sayılabilir.

../

“Mutluluğu resmedebilirisiniz, duyumsatabilirsiniz, hissettirebilirsiniz ama yaşatamazsınız...” durkheim aktardıç

../

bir dokunuş mutluluğu yaşatmaya yeter.

Nejdet Bey

Gözlerin içi parlayarak tebessüm edebilmek, bir canlandırma sayılabilir.

Bence anlık birşeydir sevinç belirtisidir. saniyelik mi mutlu oluyoruz?

Mutluluk herzaman orada bir yerde durmaktadır onu kovaladıkça mutsuzluğu bulmaktayız.Peşine düşülmesi pek hoşuna gitmez..Mutluluğun iyi bir sevgiliyle ,ev ile iş ile sevilmek ile bir ilgisi yoktur.Tıpkı kan akışı gibidir nefesimiz gibidir orada durmuş onu görmemizi bekler..
Mutluluk bulana kadar mutluluk ismi ile anılırken ,
gerçekten bulan insan tarafından isminin değişeceğini düşünüyorum.

teşekkürler sayın İstanbul,

söylediğiniz tanım değişikliği nasıl bir değişiklik olacaktır? kavramsal olarak mı, yoksa hem kavramsal hem de içeriksel olarak mı bir değişiklikten söz etmektesiniz?

Sayın Nejdet,
Hem kavramsal hem içeriksel değişiklik olduğuna inanmaktayım.
Sabun gibi yıkanmak için ararsın ,bulursun ,alırsın ve yıkanırsın sabun kalmaz ama arınmışsındır..Mutluluk araç sadece amacımız için..
selam ile

anladığım kadarı ile siz mutluluğun mutsuzluk üzerinde ortaya çıktığını ve bu nedenle de mutsuzluğu yok etmenin bir aracı olarak mutluluğun kullanılması gerektiğini söylemek istiyorsunuz. yanılgı bana ait olsun

Anlatmak istediğim o değildi. Sadece mutluluk yakalanana kadar mutluluk yakalandıktan sonra mutluluk ortadan kalkıyor.
Mutsuzluk mutluluğun kovalandığı yer..Mutluluk araç bizi götürdüğü yer mutluluğun zannından çıktığımız hal.

Beş parası kalmamış ama borcunu ödemiş oturmuş çayını yudumlayan adam mutlu..
Beş parası kalmamış ama borcunu ödemiş oturmuş çayını yudumlayan adamın borcunu ödediği adam alacağını aldığı için mutlu..
Beş parası kalmamış ama borcunu ödemiş oturmuş çayını yudumlayan adamın borcunu ödediği -alacağını aldığı için mutlu olan- adamdan alacağı olan adam, alacağını tahsil edemediği için mutsuz..
Otosunun egzoz borusunu dizayn! etmiş! RRROAARRR.. deyu bağırtarak şehirde tur atan sürücü mutlu..
Otosunun egzoz borusunu dizayn! etmiş RRROAARRR.. deyu bağırtarak şehirde tur atan sürücü, beş parası kalmamış ama borcunu ödemiş oturmuş çayını yudumlayan adamın sokağından geçiyor,
Beş parası kalmamış ama borcunu ödemiş oturmuş çayını yudumlayan mutlu adam, Otosunun egzoz borusunu dizayn etmiş! RRROAARRR.. deyu bağırtarak sokaktan geçen sürücüye sövüyor..
Beş parası kalmamış ama borcunu ödemiş oturmuş çayını yudumlayan adamın borcunu ödediği -alacağını aldığı için mutlu olan- adam, karısıyla para yüzünden kavga etmeye başladı..
Otosunun egzoz borusunu dizayn! etmiş RRROAARRR.. deyu bağırtan mutlu sürücü,
evinin önüne geldi otosunu park etti evine çıktı..
Beş parası kalmamış ama borcunu ödemiş oturmuş çayını yudumlayan adamın borcunu ödediği -alacağını aldığı için mutlu olan- adamdan alacağı olan, alacağını tahsil edemediği için mutsuz olan adam çok sevdiği oğlunu görünce mutlu oldu..

mutluluk/mutsuzluk sosyal/ekonomik etkileşimler ile yakından ilgilidir. bireysel farklılıklar bunlar üzerinde bir artı çatışma/çelişki demektir. mutsuzluğun temel sebeplerinden biri de bu çatışma/çelişkidir. bu çelişkinin yoğunluğu birey/lerin dirençleri ile doğru orantılıdır; ve aynı zamanda hem mutluluğu hem de mutsuzluğu barındırmaktadırlar.

Çatışma ve çelişkiler sanki yüzeyde kalmakta.
Dalga yüzeyde olur,huzur sükun ve mutluluk için derine dalmalıyız.

"Dipten Gelen Dalga" yüzeyi ne yapar dersiniz?