Laetna Şiirleri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Amatör Şairler ve Şiirler kategorisinde Laetna tarafından oluşturulan Laetna Şiirleri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 41,938 kez görüntülenmiş, 259 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Amatör Şairler ve Şiirler
Konu Başlığı Laetna Şiirleri
Konbuyu başlatan Laetna
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Laetna

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Bir Gece Şarkısı

Ve
gözlerin,
çocukları ölüme çağıran bir ezginin notası.

Bir gece yarısı yalnızlığı,
yavru kedi miyavlaması.
Kuytu köşe bir sokakta,
ölüme çağıran.

Görmeyeduysun gözlerini,
çocuk yürekli bir adam.
Kapılır kaybolur karanlığında gözlerinin.
İz bilmez yol bilmez bir alemde yalnızlığa mekik dokur çocuk yüreği.

Ey sen şarkıları öldürmez zehirlerle yıkanmış kadın.
Sen her günahın uyanışı,
çocuk yüreklerin gece avcısı.

Kulaklarımda senin ezgilerin,
dilimde senin şarkın.
Her gece ölüme gider yüreğimin çocukluğu.
Uyudu,
uyanamaz oldu.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Yalnızlık ve Adam

Bir sen kaldın hep benim olan.
Var gücüyle yok olurken sahibi olduklarım,
hatırladım ki sahip olan onlarmış hep bana.

Bir sen kaldın yalnızlığım,
başını alıp sende gitme ne olur.

Odamın karanlığı senin olsun,
sessizliği benim.
Paylaşalım tüm kalanları,
varsın onlar hep bizim olsun.

Duvarları örtelim üzerimize.
biraz yanmış tütün kokusu,
biraz ölüm korkusu.

ve
girmesin aramıza hiç kimse,
ay ışığından başka.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Beklerken Adaleti

Eğer ki varsa adalet dünya da,
en uzak köşesindeyim dünyanın.

En uzak köşesinde bekliyorum gelmesini,
bir tutam yeşil,
bir tuzlu mavi,
bir serin rüzgar hayalinin gölgesinde.

Ölmüş bedenden çıkmış ruhu bekler gibi bekliyorum.
Ölü ağaçların yeşilinde,
kurumuş denizin tuzunda,
çöl rüzgarlarının kumunda bekliyorum.

Yeğdir, gelecekse varsın beklerim;
insanların vicdanlarına kalmış adaletense.
 

alpine

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
480
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
sonuncuyu okuyunca aklima 'hes'ler geldi.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Saçları

Tanrım saçları...
Onlar,
sıcak çimler üzerinde koşuşturan iki sarı kısrağın rüzgarı.
Onlar başak tarlası bir gece yarısı.

Ve baştan sona bir sevdanın açlığını doyurmaya ekilmiş.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
korkmak kendinden

Öyle yalnızız ki,
ölüme kürek çekiyoruz mehtaplı gecelerde.

Hüküm vermeye bir kaç kulaç kala duruyoruz hepimiz.

Seviyorsak yaşamayı bundandır acı çekmemiz.

Ve hep aynı gecede korkuyoruz,
başbaşa kalmaktan kendimizle.

Darağacında bir kaç ilmek fazladan atıyoruz.
Bir kaç kulaç daha fazla kaçmak için, bir kaç adım
ve ardı arkası gelmez koşmalarımız hep bu yüzden.

Başkaları kadar sevememekten kendimizi.
Bu yüzden korkuyoruz hep yalnızlıktan.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
[MENTION=59]Laetna[/MENTION] bizim bu [MENTION=4131]Alper[/MENTION] de posta gazetesinde yazan acemi sairlerden, bu konunun muptelasi olabilir :)
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Gözümüzden yaş akmıyor bu günde hamdolsun.
Ağlanacak halimize gülüyoruz.
Yaşlar kurudu tuz oldu, kurudu vicdamız.

Duymuyoruz artık çığlıkları hamdolsun.
Soğuk sokaklarda, kaldırımlarda, tek göz evlerinde susturduk onları.
Kuşlar çığlık oldu, çığlıkları kuş.

Bize dokunan yılandan başkasını görmüyor gözümüz hamdolsun.
Renkli kutulara kapattık onları.
Işıkları gölge oldu, gölgeleri yok.

Susuyoruz bu günde hamdolsun.
Beyaz çarşaflara sardık çocukları.
Topraklar çiçek oldu, çiçekleri çocuk.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Düş diyarlarında aradım hep,
deliliğe sığındım buldum seni.

Ot yaprağı yeşil
çiçek yaprakları hep sen dedim.
Ot yaprağın da buldum seni.

Kaybettim sandım hep,
dağ bayır, dip deniz, yol bina aradım durdum.
Kalp kapakcıklarımın ardında buldum seni.

Bir derdim vardı senle,
bin ettim durdum hep.
Dert ararken buldum seni.

Akıl kârı değil sevmek, anladım.
Deliliğe sığındım buldum seni.
 
Son düzenleme:

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Akrebin yelkovanı soktuğu vakit başladı yağmur.
Bir bulut alayı kurşunladı köşebaşında aşkları.
Güvercinler önce öldü.
Güller yetim,
bülbüller öle kaldı.
Ben kaçtım.

Yağmur kaçağı sevda kaçağı...
Hüzün yakaladı akşama doğru.
duvar duvar karanlık örtü üzerime,
saklandım.
Ölmüştü zehirlenen zaman,
kurtaranım olmadı.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ölürken,
kapatma gözlerini.
Varsın yoksa yaşamak alsın gitsin başını.

Dik tut omuzlarını.
Onlar asırlarca büyümüş çınarlar gibi kök salsın toprağa.

Kenetli dişlerin sıkı sıkı tutsun sözünü.

Bırakma şimdi ellerini buhusunu.
Onlar ki ölümsüz tenler tuttu.

Kapatma gözlerini,
beyaz güvercinler geçmedi henüz.
 
Son düzenleme:

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Bu şiirleri benimle birlikte bu saatte okuyan sevgili misafir. Umarım kendinden ufak bir parça bulabilmişsindir. Sevgilerimle, iyi geceler.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Size mesaj attığım zaman hata veriyor, öyle olunca şiir sayfanızı ziyaret edeyim dedim. Yeni şiirlerinizi merakla bekliyoruz, selamlar...
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ne zaman düşse yere gece,
tutar kaldırırım ellerinden.
Yıldıza, toza, buluta bulanır ellerim.

Ve sen tutar kaldırırsın beni.
Götürür koyarsın en derin özlemlerin orta yerine.
Yıldız, toz, bulut bekleriz seni.
Sen her gece gelirsin,
ve ardında özlemler bırakarak gidişin kalır.

Gecenin düştüğü vakitlerde
gelme demem, yine gel.
Boynu bükük kalmasın gece açan çiçeklerin.
 
Son düzenleme:

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Karanlıktı gece,
geç açan çicekler erken doğurdu.

Işık soğurdu ayı, bir taş parçası kaldı kas katı.
Bulutlar gümüş düşürdü,
aydınlanmadı karanlık.

Gün doğuracak zaman yoktu, tan kızıl kaldı.
Ufkun boğazı kesilmiş,
kan doldu deniz,
boğuldu balıklar.

Sen geleceksin hâlâ...
 
Son düzenleme:

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Yalnızın Hayatı

Sen yalnızlık,
yine çeldin aklımı.
Ne vardı, neyim vardı aldın.
Sıra kimde, nerede, yine kime yalnızlık...

Dilin varsa söyle,
yine mi hüzünler kaldı geride.

Gitmeye niyetim yok senden.
Ne zaman kaçmaya yeltensem,
yine yağmurlar yağıyor en az üç gün.
Sabah ezânları okunmaya hazır bekliyor.

Esirlik de bir yere kadar,
buradan gerisi ölüm orucu özgürlüğe.

Duvarlar çiziyorsun, kırılmadık yerim kalmadı.
Kalemin batsın yalnızlık, göremiyorum.
 

KuZeYs

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
43
tarzını ve şiirleri okumak güzel ama içindeki imgeler :( ../
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Oradaydın,
Duruyordun.

Gözlerin geldi önce.
Burnun, yanakların, boynun...

Gidiyorsun sandım.
Gitti tüm azaların,
gözlerin kaldı.
Hiç yokmuş gibiydi gidesi.
Kal dedim kaldı.

Bir çift kediydi uysal,
kıvrıldı geldi.
Ve
ne zaman yağacak olsa yağmurlar;
cam kenarı, soba yanı, köşe başı, gece lambası...
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Gece Sûr'ları

Uykularım yarıda bölündüğünde,
alıp gidersen yine beni o büyülü şarkılarınla,
Dolunay varken yapma.

Ellerinin soğukluğu ruhuma dokunsun;
ama soğuk denizler olmasın,
ayışığı doluyken.

Uzatma ellerini,
hep o akılsız ben,
kanarım bilirsin.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Dağ Başında Bir Çicek

Sen kır çiceği,
hep güzelsindir.
Hangi oluş değiştirir bu gerçeği.

Bulutlar geçmişse üzerinden,
hiç yağmur bırakmayan.

Güneş doğmuşta bir yerlerde,
sana hiç ulaşmayan.

Taş doğuran topraklarda
kalmışsan hapis...

Beklediğin kâfi,
gelmeyecek baharları.

Koy sarı yapraklarını cebine
ve git artık buralardan.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst