Laetna Şiirleri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Amatör Şairler ve Şiirler kategorisinde Laetna tarafından oluşturulan Laetna Şiirleri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 41,963 kez görüntülenmiş, 259 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Amatör Şairler ve Şiirler
Konu Başlığı Laetna Şiirleri
Konbuyu başlatan Laetna
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Laetna

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
yeşil bir rüzgar alır başımdan seni,
yeşil yaprakların kara gölgesi gibi
yeşil umutların gece karartına karışması, gün batımının son demi,yeşil.

Sen bilmezsin, geceleri sislerin yaprak buhusu gibi insan içine çöküşünü.

Sen bilmezsin, neden dumanlıdır bir zamanların yeşil tepeleri.
Şimdi başı yükselerde, dik Yalnız ve çorak..

Gün sırtlarından inerken, yeşilini özler toprağı, kayası, gelinciği.

Kuru dallarda yeşil bir rüzgar eser,
alır başımdan seni.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Derin bir iç çekiş gibi,
boğulmak gibi yalnızlık kendi nefesinde.
Gün batarken uzar yalnızlık,
gölgeleri gibi bir ağacın, bir yaprağın, bir dağın.

Uzar yalnızlık geceleri;
iç çekişleri, özlemler, kalp ağrıları...

Saat yelkovanında gecenin siyah pelerini gizler dakikaları.
Masada boşluk boylu boyunca uzanıp bekler gözlerinle ilk teması.

Omuzlar sıcak bir dokunuşa hasret,
kulaklar dillerden uzakta bekler.

Uzadıkça uzar yalnızlık,
batarken güneş,
denizden ayaklarına uzanan kızıl bir yakamoz gibi.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
ses var kulağımda,
bir gece piyanosu bu.
bir kuşun ötüşü gibi
ıslak, aç ve yalnız..

gece kuşları gibi gürültücü,
fakat; daha bir hüzünlü.

kulağımda,
tam ortasında dengemin.
sokağa düşen ayaklarıma,
kalbimin atışına
ve göz yaşlarıma yön verir gibi..

hüznüme değmişcesine titrer elleri.

her gece bu notaları mırıldanır,
tuşlarına göz yaşı düşmüş piyanolar.

bir kaç ıslak notalı, yalnızlık senfonisi.
ince parmaklardan süzülür gibi.
ince bir sesle yosunlu yağmurluklardan,
kulağıma.

ve her gece...

dolanan ayaklarım gibi,
kulağımda ki ses gibi,
ben gibi,
kaybolur ansızın.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
emeğine sağlık arkadaş, yağmur çiselemesi gibi bir etkisi vardı şiirinizin.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Denizden fısıldayan serin ve nemli bir rüzgar ıslattı dudaklarımı,
bir gecenin bir yarısı.
Ürperen bir yürek bırakarak geçti içimden, titreyerek.

Ne zaman bir gecenin bir yarısı,
bir nemli deniz kokusu gelse burnuma;
ürperir içim, korkarım.
Boğulur, ölemem korkarım.
Kesilir nefesim,
sen geçersin içimden, korkarım.


neden gizlemez karanlıklar korkuları,
neden yalnızlar korkar hep karanlıktan?

İçim ürperir korkarım.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Buraların yağmurları başkadır.
Tuzlu damlalar bırakır bu toprağın bulutları.
Ter ekip, ter biçer insanı, doyar...

Buraların havası başkadır.
Ağaçları, rüzgarı yorgundur.
Az nefes alır insanı, yaşar...

Buraların insanı başkadır.
Gönlü alçak, başı yüksektir.
Ne terden, ne havasızlıktan;
adaletsizlikten, ölür...
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Kelebek

Gözlerin vardı senin,
ufak yağmur damlaları olan,
Yanaklarından süzülen gözlerin.

Kanadında yağmur damlası taşıyan bir kelebek,
rüzgarı kıyılarda fırtınalar koparan.

Avucumda sıkı sıkıya tutarken,
bir çocuk saflığıyla ezdiğim,
Ve sabahlara kadar içime yağmurlar yağdıran...

Sen ufak kelebek...
kanadın da seller taşıyan sen..
Ufak yağmur damlası gözlerinle,
içimde şelaleler akıtan sen.

Bir günlük ömründe,
bir damladan okyanuslar yarattın içimde.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Sessiz Bir Rüzgar

sessiz bir rüzgar bu
kum parçacıklarını umarsızca savuran.

Sıcak çöllerin hararetli nefesi,
serin denizlerin tuz dolu kokusunu taşıyan.

Kalbin oyuklarında uğuldayan,
sessiz bir rüzgar bu.

Yağmur damlalarının sesine kapılıp
bulutların peşinde koşan,
tozlarla kirlenip, yağmurlarla yıkanan.

Sessizlikten sesler yaratan
sessiz bir rüzgar bu.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Kıyamete Saatler Kala

ve öptü kelebek dudaklarından,
uzandı çırılçıplak çimenlerin kucağına.
Güneş okşuyordu yüzünü,
serin bir rüzgar geçti üzerinden.

Sıcak bir şarap gibi akıyordu içinde kanı,
kalbi sarhoştu uzandı.

Dilinde heceler sessizdi.
Son günüydü dünyanın sanki, uzandı.

Umarsızdı bu gün,
sebepsizce güldü
ve gülerek içti yanaklarından sızan göz yaşlarını. .

Çıplak bedeni üşüdü,
uzun kumral saçları dalgalandı.
Gözyaşları kurudu
ve sebepsizce güldü
bir kelebek öptü sonra dudaklarından.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Melek

kanatların yoktu senin.
Beyaz ince tüylü, nur gibi parlayan kanatların.

Hep beyazlar içinde de değildin,
hem uçmayıda bilmiyordun ya!
kanatların hiç yoktu senin.

Güneş batarda
kızıldan kömür karasına döndüğünde gece,
sen yıldızları sayardın.

Işaret parmağına bir serçe konardı,
sen kanatları üzerinden yıldızları sayardın.

Ne serçe ürkerdi senden,
ne sen vazgeçerdin saymaktan.

Gece kıskanırdı senin saçlarını,
senin geceden kara saçların vardı.
Üzerine yıldızlar düşerdi gözlerinin,
Gözlerin gecenin siyahına.

Kanatların yoktu senin,
hem uçmayıda bilmezdin ya!

Hani melekler kanatsız olmazdı ya,
senin hiç kanatların yoktu.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Sen,
öyle bir sen ki dilimde ki
ağızımın tam ortasında düğümlenen.
Ciğerlerime gizlediğim havam,
tuttuğum nefesim.

Öyle bir sen saklıyorum ki içimde,
okyanus dibi,
gece karası,
çölde kum tanesi...

Ağızımın tam ortası mahşer yeri.
ölüp ölüp diriliyor kelimeler,
bir sen saklıyorum, çıkmıyorsun.

Islak nefesimde tuza bulanıyor kelimeler,
fırtınalar kopuyor dilimde.
Bir sen saklamışım,
boğuluyor içimde,
çıkmıyorsun.

Nefesimin yosun tutmuş limanı,
gecemin göz değmemiş karanlığı...
Öyle bir sen ki dilimde ki,
içimde benden başkası değil artık.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Seni gecelere saklayamam.
Büyür büyür doğarsın bir dolunay olup.
Gümüşi bir ışık olur ellerin,
saçlarımı okşayan.
Yine ruhumda gel gitler,
büyür büyür doğarsın,
en mahrem gecelerime.

Senin olmayacağın yerler arayacağım biliyorum.
En uzak mesafelere dikeceğim gözümü.
Seni saklayacak, taş altları, ağaç kovukları, deniz dipleri..

Ve yine en sessiz gecelerde çıkıp geleceksin,
oturup yanıbaşıma,
bir damladan gözlerimde okyanuslar,
ruhumda gelgitler yaratacaksın.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Yörük Kızı

sen küçük yörük kızı,
sen çamur kaplı küçük çizmelerini taşıyorsun,
çizmeler taşıyamazken seni.

Küçük basma eteğin var,
meleklerin kanatları olur,
senin küçük basma eteğin.

Kısacık saçların örtmez mi göz yaşlarını,
sen ağlayıncak mı yağar uçsuz bucaksız yaylalara yağmurlar.

Ve gülüşünle mi gelir ilkbahar.
Çiçekler senin küçük gözlerinle sulanıp senin gülüşünle mi açar.

Dünya senin eteklerinde döner, sen koştukça.
Sen koştukça öksüz kalmayacak kuzular,
ve küçük gözlerin yağmursuz.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Karabasan

küçük hayaller kuruyorum.
Dışarıda güneş batıyor.
Korkuyorum, boğulacak hayallerim
denizin karanlık suları arasında.
Çırpınarak, çırıl çıplak ve çağresizce boğulacak.

Onları sen boğacaksın küçük ellerinle.
Ne karanlık , ne de tuzlu sular boğacak onu.
Sen çırıl çıplak ellerinle, avucunun sıcağında boğacaksın.

Dışarı da güneş batıyor.
Küçük hayaller kuruyorum,
gelme bu gece, yalvarırım!
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Rüzgâr

Bir adam ölmüş,
adı don kaldiyonelli.
Islıklar çalıyor çan yerine.
Yerden adımlar yükseliyor
ve iniyor, toz toprak.

Kabakçı tekkesi arkasında
yaprak döküyor meşeler.

Bir yaprak ölmüş,
yüzü toz toprak.
Islıklar çalıyor,
yaprak koparan,
toz getiren,
adam öldüren
rüzgar.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Ölümlü Şiir

Ölüyorum,
geçen yazdan kalma bir yorgunluk,
kayalara sinen ağustos böceklerinin sesi.
Biraz yağmur kokusu yürüyor
topraktan ciğerlerime.

Ve papatyalar,
hep sevdi ciğerlerim onları.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Bitiş

İnsanlık ölmekle ölmemek arasında kararsızken,
şimşekler çakıyor baş ucumuzda.
Dönüyor dünya,
durmaya bir nefeslik mesafemizde.

Ve yeniden doğarken papatyalar her nisan sabahı,
eylülde ölüme yatıyor yapraklar.

Her mevsim ağlayan çocuklar yatarken süt kokulu beşiklerde,
soğuk olur toprak.

Sesler duyulmaz, eller dokunmaz, gözler görmez
ve sevemez ölü kalpler kimseyi.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Yanılgı

Şu hayatta herşeyde yannızdım.
Sen de yannızdım.
Onlarda yannızdım.

Yannızmanın sonu yalnızlıkmış artık anladım.
Gece yalnızlanıyorum.
Gündüz siz içinde yalnız ben.

Senden yalnızlandım en çok
ve ıssızlık diz boyuydu,
kayboldum.
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Sen Ürküntüsü

Ten kokusu, ruh kokusu.
Değmeye görsün elin göğsüme,
Ürkek martılar kalkar rıhtımlardan.
Ruhumun denizlerinden
beyaz bir sis kalkar.

Kış soğuğudur gözlerin,
sonbahar yağmuru gözyaşların .
Ve ben ıslak bir serçe olur
titrerim bakışların altında.

Sen kokusu;
gecede çiğ tanesi,
ıslak çimen lekesi,
dolunay ışığı,
deniz uğultusu...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst