- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 1 Kas 2012
- Mesajlar
- 2,737
- Tepkime puanı
- 180
- Puanları
- 63
Mukatil bin Süleyman Kuran terimleri sözlüğü.
er-Rûh, beş şekilde tefsir edilir:
1. er-Rûh kelimesi, rahmet manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Onlara, Kendinden bir rûh ile imdat etmiştir {yani, onları Kendinden bir rahmet ile korumuştur}.
(Mücâdele/22)
2. er-Rûh lafzı ile, yedinci semada bulunan ve yüzü insan, bedeni melek suretinde olan bir melek]kasdedilmiştir şu âyette bu manadadır:
O gün ki, kıyama duracak rûh {yani, yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde olan
o melek} ve melekler saff saff. (Nebe/38)
Melekler, arş hariç mahlukâtın tümünden daha büyüktürler. Sözkonusu bu melek de diğer melekler
üzerinde bir bekçi ve gözetleyicidir. Arşın sağında kendisi tek bir saff, diğer bütün melekler de ayrı bir
saff olarak duracaklardır. İsrâ süresindeki şu âyette geçen rûh'tan maksat da işte o melektir:
Bir de sana rûhtarı/rûhu {yani, o meleği: yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde
oları meleği} soruyorlar. De ki: "Rûh {yani, o melek} Rabbimin emrindendir." (İsrâ/85)
3. er-Rûh ile, Cebrail kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
De ki: "Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} indirdi;"86[152] (Nahl/102)
Onu, Rûhu'l-Emın/Emm Rûh {yani, Cebrail} indirdi. (Şu'arâ/193)
Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} ile destekledik {yani, güçlendirdik}. (Bakara/87 ve 253)
Derken Biz ona Ruhumuzu {yani, Cebrail'i} gönderdik. (Meryem/17)
O gece melekler ve Rûh {yani, Cebrail} iner de iner. (Kadr/4)
4. Rûh, vahy manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:86[153]
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ile melekleri indiriyor. (Nahl/2)
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ilka ediyor {yani, indiriyor).
(Mü'min/15)
İşte sana da böylece emrimizden rûh vahyettik {yani, emrimizden vahy vahyettik}. (Şûrâ/52)
5. Rûh kelimesiyle, İsa. kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
(îsâ Allah'ın) Meryem'e ilka ettiği kelimesidir {yani, "Ol!" demesi üzerine olmasıdır} ve O'ndan bir
ruhtur {yani, babasız doğmuştur}. (Nisâ/171)
Âdem hakkında da şöyle buyurulmaktadır:
Sonra onu {yani, Âdem'i} tesviye edip, o'na ruhundan üfürdü. (Secde/9) 86[154]
Sevgili Kahin; parantez içindekilere hiç girmeyelim o yüzden bu ayeti seçtim.
el enfuse : nefsler veya fizik vücutlar.
Enfüs: Rûhlar, canlar, yaşayanlar, hayat sâhipleri anlamlarına gelir.
Allah ölümleri vaktinde nefsleri vefat ettirir (yani, ruhunu, kabzettiğinde insanın hayatını I canını alır}.
(Zümer/42)
arapçada ibranicede bilmiyom tabiki. şimdi 350 bin tefsir var diyorlar onuda kimse okuyamaz elbet. ancak bu ayette geçen, enfus kelimesini googleden aratırsan ve can,nefs manasınada geldigini görürsün.
**
şimdi bu konu öyle kolay bir konu değil. yavaş yavaş zamana yayarak. bu başlıkta tartışabiliriz.
Ruh kavramı veya inancı insanlık kadar eskidir ve tabiki 1400 yıl öncede biliniyor olmalıdır. bu başlıkta amacım Kurana göre ruh kavramını anlamaya çalışmaktır.
er-Rûh, beş şekilde tefsir edilir:
1. er-Rûh kelimesi, rahmet manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Onlara, Kendinden bir rûh ile imdat etmiştir {yani, onları Kendinden bir rahmet ile korumuştur}.
(Mücâdele/22)
2. er-Rûh lafzı ile, yedinci semada bulunan ve yüzü insan, bedeni melek suretinde olan bir melek]kasdedilmiştir şu âyette bu manadadır:
O gün ki, kıyama duracak rûh {yani, yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde olan
o melek} ve melekler saff saff. (Nebe/38)
Melekler, arş hariç mahlukâtın tümünden daha büyüktürler. Sözkonusu bu melek de diğer melekler
üzerinde bir bekçi ve gözetleyicidir. Arşın sağında kendisi tek bir saff, diğer bütün melekler de ayrı bir
saff olarak duracaklardır. İsrâ süresindeki şu âyette geçen rûh'tan maksat da işte o melektir:
Bir de sana rûhtarı/rûhu {yani, o meleği: yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde
oları meleği} soruyorlar. De ki: "Rûh {yani, o melek} Rabbimin emrindendir." (İsrâ/85)
3. er-Rûh ile, Cebrail kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
De ki: "Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} indirdi;"86[152] (Nahl/102)
Onu, Rûhu'l-Emın/Emm Rûh {yani, Cebrail} indirdi. (Şu'arâ/193)
Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} ile destekledik {yani, güçlendirdik}. (Bakara/87 ve 253)
Derken Biz ona Ruhumuzu {yani, Cebrail'i} gönderdik. (Meryem/17)
O gece melekler ve Rûh {yani, Cebrail} iner de iner. (Kadr/4)
4. Rûh, vahy manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:86[153]
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ile melekleri indiriyor. (Nahl/2)
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ilka ediyor {yani, indiriyor).
(Mü'min/15)
İşte sana da böylece emrimizden rûh vahyettik {yani, emrimizden vahy vahyettik}. (Şûrâ/52)
5. Rûh kelimesiyle, İsa. kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
(îsâ Allah'ın) Meryem'e ilka ettiği kelimesidir {yani, "Ol!" demesi üzerine olmasıdır} ve O'ndan bir
ruhtur {yani, babasız doğmuştur}. (Nisâ/171)
Âdem hakkında da şöyle buyurulmaktadır:
Sonra onu {yani, Âdem'i} tesviye edip, o'na ruhundan üfürdü. (Secde/9) 86[154]
39. Sure (Zümer Suresi), 42. Ayet
Allah (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
Sevgili Kahin; parantez içindekilere hiç girmeyelim o yüzden bu ayeti seçtim.
el enfuse : nefsler veya fizik vücutlar.
Enfüs: Rûhlar, canlar, yaşayanlar, hayat sâhipleri anlamlarına gelir.
Allah ölümleri vaktinde nefsleri vefat ettirir (yani, ruhunu, kabzettiğinde insanın hayatını I canını alır}.
(Zümer/42)
arapçada ibranicede bilmiyom tabiki. şimdi 350 bin tefsir var diyorlar onuda kimse okuyamaz elbet. ancak bu ayette geçen, enfus kelimesini googleden aratırsan ve can,nefs manasınada geldigini görürsün.
**
şimdi bu konu öyle kolay bir konu değil. yavaş yavaş zamana yayarak. bu başlıkta tartışabiliriz.
Ruh kavramı veya inancı insanlık kadar eskidir ve tabiki 1400 yıl öncede biliniyor olmalıdır. bu başlıkta amacım Kurana göre ruh kavramını anlamaya çalışmaktır.
Son düzenleme: