Kuran'da Ruh Kavramı

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Kuran'da Ruh Kavramı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,932 kez görüntülenmiş, 20 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Kuran'da Ruh Kavramı
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan kahin

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Mukatil bin Süleyman Kuran terimleri sözlüğü.

er-Rûh, beş şekilde tefsir edilir:

1. er-Rûh kelimesi, rahmet manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Onlara, Kendinden bir rûh ile imdat etmiştir {yani, onları Kendinden bir rahmet ile korumuştur}.
(Mücâdele/22)

2. er-Rûh lafzı ile, yedinci semada bulunan ve yüzü insan, bedeni melek suretinde olan bir melek]kasdedilmiştir şu âyette bu manadadır:
O gün ki, kıyama duracak rûh {yani, yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde olan
o melek} ve melekler saff saff. (Nebe/38)
Melekler, arş hariç mahlukâtın tümünden daha büyüktürler. Sözkonusu bu melek de diğer melekler
üzerinde bir bekçi ve gözetleyicidir. Arşın sağında kendisi tek bir saff, diğer bütün melekler de ayrı bir
saff olarak duracaklardır. İsrâ süresindeki şu âyette geçen rûh'tan maksat da işte o melektir:
Bir de sana rûhtarı/rûhu {yani, o meleği: yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde
oları meleği} soruyorlar. De ki: "Rûh {yani, o melek} Rabbimin emrindendir." (İsrâ/85)

3. er-Rûh ile, Cebrail kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:

De ki: "Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} indirdi;"86[152] (Nahl/102)
Onu, Rûhu'l-Emın/Emm Rûh {yani, Cebrail} indirdi. (Şu'arâ/193)
Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} ile destekledik {yani, güçlendirdik}. (Bakara/87 ve 253)
Derken Biz ona Ruhumuzu {yani, Cebrail'i} gönderdik. (Meryem/17)
O gece melekler ve Rûh {yani, Cebrail} iner de iner. (Kadr/4)

4. Rûh, vahy manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:86[153]
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ile melekleri indiriyor. (Nahl/2)
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ilka ediyor {yani, indiriyor).
(Mü'min/15)
İşte sana da böylece emrimizden rûh vahyettik {yani, emrimizden vahy vahyettik}. (Şûrâ/52)

5. Rûh kelimesiyle, İsa. kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
(îsâ Allah'ın) Meryem'e ilka ettiği kelimesidir {yani, "Ol!" demesi üzerine olmasıdır} ve O'ndan bir
ruhtur {yani, babasız doğmuştur}. (Nisâ/171)
Âdem hakkında da şöyle buyurulmaktadır:
Sonra onu {yani, Âdem'i} tesviye edip, o'na ruhundan üfürdü. (Secde/9) 86[154]




39. Sure (Zümer Suresi), 42. Ayet
Allah (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.


Sevgili Kahin; parantez içindekilere hiç girmeyelim o yüzden bu ayeti seçtim.

el enfuse : nefsler veya fizik vücutlar.

Enfüs: Rûhlar, canlar, yaşayanlar, hayat sâhipleri anlamlarına gelir.

Allah ölümleri vaktinde nefsleri vefat ettirir (yani, ruhunu, kabzettiğinde insanın hayatını I canını alır}.
(Zümer/42)

arapçada ibranicede bilmiyom tabiki. şimdi 350 bin tefsir var diyorlar onuda kimse okuyamaz elbet. ancak bu ayette geçen, enfus kelimesini googleden aratırsan ve can,nefs manasınada geldigini görürsün.

**
şimdi bu konu öyle kolay bir konu değil. yavaş yavaş zamana yayarak. bu başlıkta tartışabiliriz.

Ruh kavramı veya inancı insanlık kadar eskidir ve tabiki 1400 yıl öncede biliniyor olmalıdır. bu başlıkta amacım Kurana göre ruh kavramını anlamaya çalışmaktır.
 
Son düzenleme:

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Mukatil bin Süleyman Kuran terimleri sözlüğü.

er-Rûh, beş şekilde tefsir edilir:

1. er-Rûh kelimesi, rahmet manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Onlara, Kendinden bir rûh ile imdat etmiştir {yani, onları Kendinden bir rahmet ile korumuştur}.
(Mücâdele/22)

2. er-Rûh lafzı ile, yedinci semada bulunan ve yüzü insan, bedeni melek suretinde olan bir melek]kasdedilmiştir şu âyette bu manadadır:
O gün ki, kıyama duracak rûh {yani, yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde olan
o melek} ve melekler saff saff. (Nebe/38)
Melekler, arş hariç mahlukâtın tümünden daha büyüktürler. Sözkonusu bu melek de diğer melekler
üzerinde bir bekçi ve gözetleyicidir. Arşın sağında kendisi tek bir saff, diğer bütün melekler de ayrı bir
saff olarak duracaklardır. İsrâ süresindeki şu âyette geçen rûh'tan maksat da işte o melektir:
Bir de sana rûhtarı/rûhu {yani, o meleği: yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde
oları meleği} soruyorlar. De ki: "Rûh {yani, o melek} Rabbimin emrindendir." (İsrâ/85)

3. er-Rûh ile, Cebrail kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:

De ki: "Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} indirdi;"86[152] (Nahl/102)
Onu, Rûhu'l-Emın/Emm Rûh {yani, Cebrail} indirdi. (Şu'arâ/193)
Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} ile destekledik {yani, güçlendirdik}. (Bakara/87 ve 253)
Derken Biz ona Ruhumuzu {yani, Cebrail'i} gönderdik. (Meryem/17)
O gece melekler ve Rûh {yani, Cebrail} iner de iner. (Kadr/4)

4. Rûh, vahy manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:86[153]
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ile melekleri indiriyor. (Nahl/2)
Kullarından dilediğine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ilka ediyor {yani, indiriyor).
(Mü'min/15)
İşte sana da böylece emrimizden rûh vahyettik {yani, emrimizden vahy vahyettik}. (Şûrâ/52)

5. Rûh kelimesiyle, İsa. kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
(îsâ Allah'ın) Meryem'e ilka ettiği kelimesidir {yani, "Ol!" demesi üzerine olmasıdır} ve O'ndan bir
ruhtur {yani, babasız doğmuştur}. (Nisâ/171)
Âdem hakkında da şöyle buyurulmaktadır:
Sonra onu {yani, Âdem'i} tesviye edip, o'na ruhundan üfürdü. (Secde/9) 86[154]







Sevgili Kahin; parantez içindekilere hiç girmeyelim o yüzden bu ayeti seçtim.

el enfuse : nefsler veya fizik vücutlar.

Enfüs: Rûhlar, canlar, yaşayanlar, hayat sâhipleri anlamlarına gelir.

Allah ölümleri vaktinde nefsleri vefat ettirir (yani, ruhunu, kabzettiğinde insanın hayatını I canını alır}.
(Zümer/42)

arapçada ibranicede bilmiyom tabiki. şimdi 350 bin tefsir var diyorlar onuda kimse okuyamaz elbet. ancak bu ayette geçen, enfus kelimesini googleden aratırsan ve can,nefs manasınada geldigini görürsün.

**
şimdi bu konu öyle kolay bir konu değil. yavaş yavaş zamana yayarak. bu başlıkta tartışabiliriz.

Ruh kavramı veya inancı insanlık kadar eskidir ve tabiki 1400 yıl öncede biliniyor olmalıdır. bu başlıkta amacım Kurana göre ruh kavramını anlamaya çalışmaktır.

ruh kavramına müsade edersen kurana karşı incille cevap vermek isterım
ben zaten senınle aynı fikirdeyim senınle tartışmam saçma olur fakat sana destek olabiliim incildede kutsak ruh kavramı var irdeliyelım..burda kastedılen manada kutsal ruh tanrıdır. dün sana izah etmıştım..



Kutsal Ruh kim?

Yanıt: Kutsal Ruh’un kimliği hakkında epey çok yanlış anlama vardır. Bazıları Kutsal Ruh’u mistik bir güç olarak görür. Başkaları Kutsal Ruh’u, Tanrı’nın Mesih’i izleyenlere sağladığı kişisel olmayan güç olarak algılar. Kutsal Kitap, Kutsal Ruh’un kimliği hakkında ne der? Basitçe söylemek gerekirse Kutsal Kitap, Kutsal Ruh’un Tanrı olduğunu söyler. Kutsal Kitap bize ayrıca Kutsal Ruh’un ilahi bir Kişi, aklı, duyguları ve iradesi olan bir varlık olduğunu da söyler.

Kutsal Ruh’un Tanrı olduğu gerçeği, Elçilerin İşleri 5:3-4 dahil, birçok Kutsal Kitap ayetinde açıkça görülür. Bu ayette Petrus Hananya’yı neden Kutsal Ruh’a yalan söylediği konusunda sorgular ve ona, “Sen insanlara değil, Tanrı'ya yalan söylemiş oldun” der. Bu ayet, Kutsal Ruh’a karşı yalan söylemenin Tanrı’ya karşı yalan söylemek olduğunun açık bir bildirisidir. Kutsal Ruh’un Tanrı olduğunu ayrıca O, Tanrı’nın özelliklerine sahip olduğu için de bilebiliriz. Örneğin, Tanrı’nın her yerde birden oluşu Mezmurlar 139:7-8’de görülür: “Nereye gidebilirim senin Ruhun'dan, nereye kaçabilirim huzurundan? Göklere çıksam, oradasın, ölüler diyarına yatak sersem, yine oradasın.” Bundan sonra 1 Korintliler 2:10-11’de Kutsal Ruh’un her şeyi bilmesi özelliğini görüyoruz: “Oysa Tanrı Ruh aracılığıyla bunları bize açıkladı. Çünkü Ruh her şeyi, Tanrı'nın derin düşüncelerini bile araştırır. İnsanın düşüncelerini, insanın içindeki ruhundan başka kim bilebilir? Bunun gibi, Tanrı'nın düşüncelerini de Tanrı'nın Ruhu'ndan başkası bilemez.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Tanrı’nın Kutsal Ruh’u Ve İşi:

Öncelikle Kutsal Ruh kimdir sorusunu cevaplayarak başlayalım:

Bunun ismindeki ilk söz ‘Kutsal’dır. Kutsal Yazılara baktığımızda bu kelimenin anlamını ‘ayrılmış,bir kenara bırakılmış’ anlamına geldiğini görüyoruz.

1. Petrus 1:15-16: “Sizi çağıran Tanrı Kutsal olduğuna göre, siz de her davranışınızda kutsal olun. Nitekim şöyle yazılmıştır: “Kutsal olun, çünkü ben kutsalım.”

Dikkat edin! Petrus burada Tanrı hakkında anlatım yaparken; Levililer kitabından alıntı yapıyor ve bizlere Tanrı’nın ne kadar kutsal olduğunu hatırlatıyor. Tanrı ayrıdır. Ama neden Tanrı’nın ayrı oluşuna dikkat edelim! Cevabını 14. ayette bulabiliriz.

1. Petrus 1:14: “Söz dinleyen çocuklar olarak, bilgisiz olduğunuz geçmiş zamandaki tutkularınıza uymayın.”

Dünya günah içersine düşmüştür. Tüm erkek ve kadınların davranışları günahlılıkla lekelenmiştir. Ve işte bu yüzden Tanrı dünyadan ayrılmıştır. Tanrı Kutsal olduğundan; günahtan ayrıdır. İşte bu yüzden Tanrı Petrus aracılığıyla diyor ki: “Ben dünyadan ayrı olduğum için; siz de dünyadan ayrı olun.” Kutsal Ruh, Kutsal Ruh nedir Tanrı'nın kutsal ruhu kutsal ruh nerededir kutsal ruh nasıl alinir alınır

Tanrı Kutsal olduğu için, dünyadan ayrıdır. Aynı zamanda Tanrı’nın Ruh’u da Kutsaldır ve O da günahtan ve dünyadan ayrılmıştır.

İşaya 6:1-6: “Kral Uzziya’nın öldüğü yıl, Rabbi yüce ve yüksek bir taht üzerinde oturmakta gördüm; ve etekleri mabedi dolduruyordu. Kendisinden yukarıda Seraflar duruyordu; her birinin altı kanadı vardı; İkisile yüzünü örtüyor, ve ikisile ayaklarını örtüyordu; ve ikisile uçuyordu. Ve biri obirine çağırıp diyordu: Orduların RABBİ kuddustur, kuddustur, kuddustur; bütün dünya onun izzetile dolu. Ve çağıranın sesinden eşiklerin temelleri sarsıldı, ve ev dumanla doldu. Ve ben dedim: Vay başıma! Çünkü helak oldum; çünkü ben dudakları murdar bir adamım, ve dudakları murdar bir kavmın içinde oturmaktayım; çünkü gözlerim kralı, orduların RABBİNİ gördü. Ve Seraflardan biri bana doğru uçtu, ve elinde bir kor vardı; maşa ile onu mezbahın üzerinden almıştı;”

Yine bu bölümde Kutsallık kavramının nasıl kullanıldığına dikkat edin! Tanrı o kadar Yüce ki; O sadece Kutsal değil, “Kuddus, Kuddus, Kuddus’tür” diye söz ediliyor. Tanrı günahlı olan şeyden ayrıdır.

Bu bölümde iki kişi görüyoruz. Tanrı ve İşaya. Tanrı Kutsal olduğundan; yükseltilmiş ve yüceltilmiş durumda. Tanrı saf ve görkemli. Buna mukabil İşaya kendi günahlılığını anlıyor. Ve Rabbin karşısında alçaltılıyor. Kendi günahkarlılığını ve kirliliğini fark ediyor. Bu yüzden “Vay başıma! Çünkü helak oldum” diyor.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
ruh kavramına müsade edersen kurana karşı incille cevap vermek isterım
ben zaten senınle aynı fikirdeyim senınle tartışmam saçma olur fakat sana destek olabiliim incildede kutsak ruh kavramı var irdeliyelım..burda kastedılen manada kutsal ruh tanrıdır. dün sana izah etmıştım..

Kurandaki ruhu anladıkda incil mi kaldı abi:)

ruh kavramı Kuranda çok fazla geçen ve anlam karmaşasına neden olan bir kavram. herkes istediği yöne çekiyor. bu başlıkta irdelemek isteyenler için dursun burda. katılım olursa zaman içinde elimden geldiğince katkı veririm. eyvallah Kahin.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
kuranda ruhtan bahsederken, melek dışındada beyaz bir kutsal ışığın tanrının ruhu olması incildede baba ogul kutsal ruh un tanrının ruhu olması, aynı zamanda insanlarında ruhu olması sana saçma ve anlamsız gelmiyormu?,
tanrının ruhu olurmu? tanrının ruhu varsa tanrı ölümlü olmazmı? olur değilmi?
burada çok fazla kavram karmaşası ve ruh tanımı karmaşası var nedenide. teizmin
dinlerin kutsal oldugu düşünülen kitapların mantık hatarıyla dolu oldugu gerçeginden geçer.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
kuranda ruhtan bahsederken, melek dışındada beyaz bir kutsal ışığın tanrının ruhu olması incildede baba ogul kutsal ruh un tanrının ruhu olması, aynı zamanda insanlarında ruhu olması sana saçma ve anlamsız gelmiyormu?,
tanrının ruhu olurmu? tanrının ruhu varsa tanrı ölümlü olmazmı? olur değilmi?
burada çok fazla kavram karmaşası ve ruh tanımı karmaşası var nedenide. teizmin
dinlerin kutsal oldugu düşünülen kitapların mantık hatarıyla dolu oldugu gerçeginden geçer.

bu kavram o zamanlarda kutsaldı muhtemelen ve görünen o ki dediğin gibi düşünülmeden rastgele heryerde kullanılmış..
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
bu kavram o zamanlarda kutsaldı muhtemelen ve görünen o ki dediğin gibi düşünülmeden rastgele heryerde kullanılmış..

bence ruh kavramı, çok karmaşık bir kavram gerçekten, kavram karmaşası yaratmaktan başka bir işe yaramıyor ne yazıkkı sevgili kardeşim. :)
açık açık belirtmişler ruh aynı zamanda hem tanrı hem insan hemde melek oluyor.
zaten kutsal oldugu düşünülen tevrat incil ve kuranın aynı mantıga sahıp olması tesadüf olamaz bu 3 kitapta bir birinden alıntıdır. tevrat olmasaydı iannkı diğer kitaplarda
olmazdı. bundan eminim.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
tevratta ruh kavramıda tıpkı kurandakı gibi verilmiş ,hemde incildeki gibi verilmiş trajıkomık.. :)

Oysa insana ruh, Herşeye Gücü Yeten'in soluğu akıl verir. (Eyüp, 32:8)

Beni Allah'ın ruhu yarattı, Herşeye Gücü Yeten'in soluğu yaşam veriyor bana. (Eyüp, 33:4)

Toprak geldiği yere dönmeden, ruh onu veren Allah'a dönmeden, seni yaratanı anımsa. (Vaiz, 12:7)

Gökleri yaratıp geren, yeryüzünü ve ürününü seren, dünyadaki insanlara soluk, orada yaşayanlara ruh veren Rab Allah diyor ki. (Yeşaya, 42:5)

Egemen Rab bu kemiklere şöyle diyor: "İçinize ruh koyacağım, canlanacaksınız." (Hezekiel, 37:5)
 

WAR10CK

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
2 Ara 2018
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ruh; insanın kendisini kaybetmemek için çıkardığı şey.
Ruh; insanın kendisini şekillendirme yöntemi.
Ruh; özgür düşüncenin kalıplaştırılmış hali ®
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
kuranda ruhtan bahsederken, melek dışındada beyaz bir kutsal ışığın tanrının ruhu olması incildede baba ogul kutsal ruh un tanrının ruhu olması, aynı zamanda insanlarında ruhu olması sana saçma ve anlamsız gelmiyormu?,
tanrının ruhu olurmu? tanrının ruhu varsa tanrı ölümlü olmazmı? olur değilmi?
burada çok fazla kavram karmaşası ve ruh tanımı karmaşası var nedenide. teizmin
dinlerin kutsal oldugu düşünülen kitapların mantık hatarıyla dolu oldugu gerçeginden geçer.

Ruhu enerji gibi düşünelim, enerji vardan yok,yoktan var olmadığına göre, enerjisinden bir kısmını insanlara aktarmış gibi görünüyor.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Ruhu enerji gibi düşünelim, enerji vardan yok,yoktan var olmadığına göre, enerjisinden bir kısmını insanlara aktarmış gibi görünüyor.

ben sana daha zor bir soru sorayım o zaman sana göre evren yok olursa zaman ve mekanda yok olur, sence evren yok olduğunda içindeki enerjilerde yok olurmu?
bana göre enerji yok olur. ama bu evrenin yok olmasına bağlıdır, çünkü enerjinin
kaynagı evren değildir,fakat enerjiyi başka bir foruma dönüştürür.
bu ispatlanmış hipotez bile evren yok olursa ispatlanmamış bir hipotez olucaktır.

şimdi sentezliyelim geriye ne kaldı?
enerli olmayan soyut gerçeklikler kaldı nedir? bu gerçeklikler.
göreceli olmuyan herşey ilk başta akıldır, biz enerjiyiz bedenimiz enerjidir. fakat aklımız enerji değildir. soyuttur. buda benim hipoteizimi güçlendirir evren yok olsa aklımız yok olmuyacaktır. çünkü akıl evrenden bagımsızdır.
 
Son düzenleme:

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
ben sana daha zor bir soru sorayım o zaman sana göre evren yok olursa zaman ve mekanda yok olur, sence evren yok olduğunda içindeki enerjilerde yok olurmu?
bana göre enerji yok olur. ama bu evrenin yok olmasına bağlıdır, çünkü enerjinin
kaynagı evren değildir,fakat enerjiyi başka bir foruma dönüştürür.
bu ispatlanmış hipotez bile evren yok olursa ispatlanmamış bir hipotez olucaktır.

şimdi sentezliyelim geriye ne kaldı?
enerli olmayan soyut gerçeklikler kaldı nedir? bu gerçeklikler.
göreceli olmuyan herşey ilk başta akıldır, biz enerjiyiz bedenimiz enerjidir. fakat aklımız enerji değildir. soyuttur. buda benim hipoteizimi güçlendirir evren yok olsa aklımız yok olmuyacaktır. çünkü akıl evrenden bagımsızdır.

Üstat yine gördün büyük resmi. Evanjelistler, tanrıyı önce illumunati'ye sonra kıyamete zorluyor demek. Rothschild ve Rockefeller hanedanlığının Paris fosforlu sarı yelekliler eylemine olan etkili yazını merakla bekliyoruz. Saygılar
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
[MENTION=4933]esekherif[/MENTION] :D :D

Rothschild ve Rockefeller hanedanlığının Paris fosforlu sarı yelekliler eylemi
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Üstat yine gördün büyük resmi. Evanjelistler, tanrıyı önce illumunati'ye sonra kıyamete zorluyor demek. Rothschild ve Rockefeller hanedanlığının Paris fosforlu sarı yelekliler eylemine olan etkili yazını merakla bekliyoruz. Saygılar

ne diyim darısı türklerin başına derim. :D türklerde kırmızı beyaz yelek giyip
bu gurba katılabiliir, ama türkler farklı bir ırk :D zamlara alışık bir ırk, tepkisiz
ve kış uykusuna yatmış ayı dnası olan bir ırk... fransızlar gibi değil.. :D
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Melekler, arş hariç mahlukâtın tümünden daha büyüktürler. Sözkonusu bu melek de diğer melekler
üzerinde bir bekçi ve gözetleyicidir. Arşın sağında kendisi tek bir saff, diğer bütün melekler de ayrı bir
saff olarak duracaklardır. İsrâ süresindeki şu âyette geçen rûh'tan maksat da işte o melektir:
Bir de sana rûhtarı/rûhu {yani, o meleği: yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde
oları meleği} soruyorlar. De ki: "Rûh {yani, o melek} Rabbimin emrindendir." (İsrâ/85)

Mukatil bin Süleymanın bu tefsiri yani isra 85 deki ruhun Büyük melek diye bir melek oldugunu söylemesi günümüz tefsircilerince nerdeyse hiç kaale alınmıyor. iyi de bu adam sizden tarihsel olarak fersah fersah avantajlı (MS: 706-767)

neyse mukatil bin süleyman yanıldı diyelim.

isra 85 insan ruhundan bahsediyor ise; çok az bilgi verildiği söylenirken tasavvufcular ruh hakkında bu kadar çok bilgiyi nerden edindiler?
ve;
Kurana göre cennette yiyecek,şarap veya hurilerle ilişkiye girecek olan tasavvufcuların bahsettiği ruh mu? veya cehennemde eti yanıp kül olunca tekrar bedenlenecek olan? ruha ateşle,açlıkla,susuzlukla falan nasıl azap verilebilir?

ki kuranda bir bedenlenme söz konusu. cennet cehennem tasvirlerinden belli.

ee napıyorlar tasavufçular; ateş sembolik,huri sembolik o sembolik bu sembolik. niye? çünkü mecburlar arkadaşlar. ama isra 85 teki ruh sembolik değil.

kendilerine veli,şeyh,evliya diyenlerin hepsi tasavvufcudur. tasavvuf islam değilse bunlarda islam değildir.bunlar vilayetname/menkıbe denilen hikayelerle toplumda yer bulmuş kişilerdir. yani hiç düşündünüz mü sadece din alimi olan,çokca ibadet eden bir adamın ne özelliği olabilir ki dilden dile yayılıp efsaneleşsin? sadece bu özellikleri olan biri isim falan yapamaz. ama uyduruk kerametler,doğaüstü güçler içerikli hikayeler uydurursanız ismi dilden dile yayılır..
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Melekler, arş hariç mahlukâtın tümünden daha büyüktürler. Sözkonusu bu melek de diğer melekler
üzerinde bir bekçi ve gözetleyicidir. Arşın sağında kendisi tek bir saff, diğer bütün melekler de ayrı bir
saff olarak duracaklardır. İsrâ süresindeki şu âyette geçen rûh'tan maksat da işte o melektir:
Bir de sana rûhtarı/rûhu {yani, o meleği: yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde
oları meleği} soruyorlar. De ki: "Rûh {yani, o melek} Rabbimin emrindendir." (İsrâ/85)

Mukatil bin Süleymanın bu tefsiri yani isra 85 deki ruhun Büyük melek diye bir melek oldugunu söylemesi günümüz tefsircilerince nerdeyse hiç kaale alınmıyor. iyi de bu adam sizden tarihsel olarak fersah fersah avantajlı (MS: 706-767)

neyse mukatil bin süleyman yanıldı diyelim.

isra 85 insan ruhundan bahsediyor ise; çok az bilgi verildiği söylenirken tasavvufcular ruh hakkında bu kadar çok bilgiyi nerden edindiler?
ve;
Kurana göre cennette yiyecek,şarap veya hurilerle ilişkiye girecek olan tasavvufcuların bahsettiği ruh mu? veya cehennemde eti yanıp kül olunca tekrar bedenlenecek olan? ruha ateşle,açlıkla,susuzlukla falan nasıl azap verilebilir?

ki kuranda bir bedenlenme söz konusu. cennet cehennem tasvirlerinden belli.

ee napıyorlar tasavufçular; ateş sembolik,huri sembolik o sembolik bu sembolik. niye? çünkü mecburlar arkadaşlar. ama isra 85 teki ruh sembolik değil.

kendilerine veli,şeyh,evliya diyenlerin hepsi tasavvufcudur. tasavvuf islam değilse bunlarda islam değildir.bunlar vilayetname/menkıbe denilen hikayelerle toplumda yer bulmuş kişilerdir. yani hiç düşündünüz mü sadece din alimi olan,çokca ibadet eden bir adamın ne özelliği olabilir ki dilden dile yayılıp efsaneleşsin? sadece bu özellikleri olan biri isim falan yapamaz. ama uyduruk kerametler,doğaüstü güçler içerikli hikayeler uydurursanız ismi dilden dile yayılır..

wawww mükemmel yakalamışsın bravo, beni bile etkiledin, tebrik ederim.
ruhu ateşten yaratılan şeytanı ateşle yakma projesi olan allah gibi..
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Ruh, nefis gibi kavramlar tasavvufçular arasında bile tartışmalıdır.
Bana göre, ruh kafanın içerisindedir, kafanın içerisinde insan vücüdu şeklini almış olarak bulunur, dolayısyla şekilden şekile girebilir. Ayrıca kendinizi öğrenmek isterseniz ruha bakınız, çünkü ben dediğimizde işte o ruhtur.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Ruh, nefis gibi kavramlar tasavvufçular arasında bile tartışmalıdır.
Bana göre, ruh kafanın içerisindedir, kafanın içerisinde insan vücüdu şeklini almış olarak bulunur, dolayısyla şekilden şekile girebilir. Ayrıca kendinizi öğrenmek isterseniz ruha bakınız, çünkü ben dediğimizde işte o ruhtur.

Tasavvufçular o övündükleri muhteşem sezgilerini TEK KAYNAKTAN (yaradan) aldıkları halde anlaşamıyorlarsa hatlarda bir sorun var demektir:p

bunuda kıvırmak için yaratana gitmek için insan sayısınca yollar vardır falan diyebilirler, zaten paradokslarını açıklamak veya kabullenip inanca atıflamak yerine kafa karıştırıcı laflar etmekte ustalar bence..

sizden de kaynak isticem ama sanırım kaynak hayal gücünüz :)

kendini tanımak diye birşeye artık inanmıyorum bu laf filozoflarca ve tasavvufçularca ortaya atılmış caf caflı ama içi boş bir kuruntudur.
 
Son düzenleme:

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Başlangıçtaki enerjinin bir kısmı maddeye dönüşmüştür, maddede enerjiye dönüşebilir bildiğiniz gibi.
Daha söylicek fazla bişiy yok, kuantum detaylandırıyor bunları.
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
Tasavvufçular o övündükleri muhteşem sezgilerini TEK KAYNAKTAN (yaradan) aldıkları halde anlaşamıyorlarsa hatlarda bir sorun var demektir:p

bunuda kıvırmak için yaratana gitmek için insan sayısınca yollar vardır falan diyebilirler, zaten paradokslarını açıklamak veya kabullenip inanca atıflamak yerine kafa karıştırıcı laflar etmekte ustalar bence..

sizden de kaynak isticem ama sanırım kaynak hayal gücünüz :)

kendini tanımak diye birşeye artık inanmıyorum bu laf filozoflarca ve tasavvufçularca ortaya atılmış caf caflı ama içi boş bir kuruntudur.

Kendini tanımak demiyorum, ben dediğimiz aslında ruhumuzdur.

Bu arada kaynak okuduklarım ve hayal gücüm,:) ama kaynak ver deseniz veremem.

Tanrı, herşeyin açıkca bilinmesini istemiyor; çünkü bilinirse onu öne sürenler yani arkasındaki çoklu varlıklardan/güçlerden oluşan kozmopolit varoluş evreni açığı çıkmış olacak.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst