Kader hakkında

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Kader hakkında başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 29,131 kez görüntülenmiş, 153 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Kader hakkında
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DeepVision

photonic

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2023
Ynt: Kader hakkında

Öncelikle "kader" kelimesinin dilimizdeki dini temelli anlamını kurcalamamız gerekiyor. Başka bir dilden çeviri yaparsak, örneğin fransızca "déstin" veya ingilizce "destiny" , türkçedeki kader kelimesinin karşılığı olan, yani altında dini bir altyapı bulunduran bir kelimedir. Kader derken altmetninde İslam inancının öğelerine yatan bağlılık vardır. Öncelikle bu bağlamda "kader" e vurgu yapalım. Yaşar Nuri Öztürk, bir Teke Tek programında, kaderin yanlış anlaşıldığını, Kur'an da kader olarak bahsedilen şeyin aslında doğa kanunları olduğu, kadere karşı çıkılmaz sözünün aslında doğa kanunlarına karşı gelinemeyeceğini anlatan bir söz olduğundan bahsetmişti. Kader kelimesinin dini altyapısız bir eşanlamlı kelimesini ararsak, "yazgı" kelimesi, ingilizcede "fate" olarak çevrilebilen bu kelime dini bir altyapı kullanmaksızın, yaşadıklarımızın kişiden bağımsız başka bir takım unsurlara bağlı olduğunu ve değiştirilemez olduğunu vurgular.
Benim düşüncem, kader/yazgı nın insanın "mitler"(mythos) döneminden kalma bir yanılgısıdır. Mitler, doğa karşısında aciz kalan insanların doğanın arkasındaki güçleri anlama, anlatıma dökme ve böylece sistematize ederek korkudan kurtulma çabasıydı. Buradan yola çıkarak uzun vadede, önce dinler, sonra bilim ortaya çıktı ve mitler sadece hikayelerde kaldı. Mitlerden miras kalan öğelerden biri olan kader/yazgı da ister istemez dinsel bir öğeye dönüştü ve çeşitli dinlerin vazgeçilmez öğesi olarak benimsendi. Bunun sebebi, hem mytosların hem dini öğretilerin temelini insanın doğa karşındaki acizliğinden almasıydı. İnsan, doğayı bilmiyor ve yönetemiyordu dolayısıyla acizdi ve aslında doğa üstü bir güç yönetiyordu herşeyi. Bu noktada mythoslar ve dinler buluştuğundan olsa gerek, kader/yazgı çok uzun zamandır bilinen ve rağbet edilen bir kavram olmuştur.
Bu noktada, aydınlanmanın insanı doğa karşısında üstün getirerek doğayı yönlendirme dirayetini verdiğini, modern bilimler sayesinde dünyayı ve evreni kavrayışımızın giderek arttığını söyleyerek, kul değil birey olan insanın, kaderle bir ilişkisi olmadığını söyleyebiliriz. Birey olan insan artık doğadan değil, doğayı kendi bilinciyle mahveden insanların getireceği felaketlerden korkmaktadır, dini kitaplarda yazılan felaketlerden değil. Dolayısıyla, kendi kararlarının hem doğayı hem de kendisini bağladığını bilir ve bunun getirdiği sorumluluğu hisseder( Sartre'ın "l'angoisse" kavramıyla açıkladığı durum). Böylece bilimi yol gösterici olarak alan, ve sorumluluklarını bilen insanlar, kader/yazgıya değil, kendi kararlarının sonucunu analiz etmeye ve kendini ona göre yönlenlendirmeye yönelir. Bilimi reddederek veya bilimi keşfetmeden, yol göstericisiz kalan insanlar ise kendi acizliklerini "mythos"lardan kalma yöntemlerle doğa üstü süper güçlere bağlayarak vicdanını rahatlatır.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
40
yapmış olduğumuz her şey yapacak olacağımız her şeyin sebebi ise bizim elimizde ne kalır... koca bir hiç!
allah ın herşeyi önceden biliyor olması abartılmamalı... istatistik bilgisinin gücüne yorulmalı :) (ne de olsa bizden milyonlarca kat daha bilgili ve zeki değil mi?)
mesela biz karıncalardan milyonlarca kat daha zekiyiz. ve hayvancağızların nasıl bir hayat yaşadıklarını nasıl beslendiklerini, nelere nasıl tepki verdiklerini, hayatlarını nasıl sürdürdüklerini, sürdüreceklerini çok kolay bilebiliriz... seçim sonuçlarını, dünyanın ileride nasıl bir yer olacağını bile aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz :) (düşünün bir: eğer daha zeki olsa idik neleri tahmin edecektik :)
 

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
Milletin sandığının aksine kader sorumluluğu ortadan kaldırmaz.. Hele ki bir ihmal soz konusu ise daha da mesul tutar.. Zaten islam kişiye boyle bir mesuliyet yuklemese ahiret için sorgu sual kapısını açmaz.. O yuzden muminler geleceğe iradeleri açısından bakarlar, gayret eder, çalışır, başarılı olmak için azmeder.. Bir hadise sonuçlanınca da o artık kaderdir, kazadır..Hadise vuku bulmadan gerekli tedbiri almadıysa takdir-i ilahi 'yi kendine mazeret sayamaz.. Kader yanlış yapan kişilerin sığınağı değildir.. Bu ülke insanının cok buyuk coğunlugunun yurekten inandığı bir inanç manzumesinin önemli bir parçasıdır.. Hurafe değildir.. Özü kuran gibi, sünnet gibi, en temel kaynaklara dayanır.. Hatta müsluman olmanın olmassa olmaz şartlarından sayılır.. Kader tembelkarlığın , ihmalkarlığın, sorumsuzluğun sebebi değildir, tam aksine kader mutlak iradenin insana bahşettiği en büyük hediye (irade-i cüziye) vasıtasıyla hayata dinamizm getiren önemli bir imtihandır..
 

ekoca

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Kader mevzusu farklı bir paragimanın ürünü olduğu için çoğu kişiye anlamsız gelir. Ben çok dindar bir insan sayılmam. Sadece yaratıcının varlığına inanıyorum. Ama bu kader mevzusu çok ilgimi çekmişti bir zamanlar. Yapılacak olan birşeyin önceden bilinmesiyle bilinen birşeyin bilinmesi hasebiyle sonradan yapılması farklı şeylerdir. Birincisinde etki yoktur. Diğerinde etki yoktur. Bu meselenin bir yönü. Diğer yandan insanın beynindeki kimyasalları, onların oranını ve akla hayale gelmedik her türlü ayrıntıyı bilen, onun bir sonraki hamlesini bilemez mi? Buradaki bilmek etki etmek anlamında değildir. İnsan bir yol seçince yaratıcı da o yolu mümkün kılar. Mesela bir insan içki içmek için meyhaneye yöneldiğinde onun karar verme mekanizmasını ve irade katsayısını her şekliyle bilen yaratıcı onun meyhaneye gitmesine müdahale etmez. Burada hormonların ve herşeyin miktarı önceden ayarlanmışsa da kişinin cüz-i iradesi serbest bırakıldığından sorumludur. Buradaki sonsuz bir döngünün içinde çok küçük bir cüziyet vardır. Ondan gerisi külli dir. İşte o ufacık cüziyet insanı sorumlu yapar. Kolunu havaya kaldırdığında vücut içinde dönen biyolojik hadiselere bakın. Bu insana bırakılsaydı gerçekten işkence olurdu.
 

ellanore

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
din ve hükümlerini fazla kurcalamamak gerekiyor aslında.bazı şeyler gerçekten hayrete şayan bizim için. hayrette beraberinde inanmamayı doğurabileceği gibi insanı kafirliğe götürebilir. kader mevzusuna gelince insanın kaderinde sadece doğacağı zaman öleceği zaman ve evleneceği kişi bellidir.diğer bütün hadiseleri insan kendi eliyle yapar. örneğin kötü bir şey yaptığımızda o mevzuda kaderi sorumlu tutmak yanlıştır.sorumlu olan bizizdir. tabi şu da var eğer bir şeyi çok istiyorsak olmuyorsa bu bizim nasibimizde yoktur kader bizim istediğimiz gibi yazmamıştır onu. her zaman olmasada kaderimiz bizim elimizdedir.bir şeyleri gerçekleştirmek ya da gerçekleştirememek kaderden çok bizim elimizdedir bence...
 

ellanore

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Allah-u Teala her şeyi biliyordur elbette. Bizden kat kat da daha ii biliyordur. o halde Rabbim bizim için hayrıda şerride biliyordur.. o müdehale etmese belkide kötü sonuçlanacak bizim iyi sandığımız bir takım olaylar. işte bizim bilemediğimiz aklımızın ermediği noktada ALLAH YETİŞİYOR İMDADIMIZA... Şer olanı hayra çeviriyor. Bizi belkide uçurumdan kurtarıyor o sonsuz kudretiyle...
 

mkamar

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Ara 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Merhaba,
Kader, üzerinde çok konuşulmuş, tartışılmış bir konudur. Şahsen konu ile ilgili birçok eser okudum. Doyurucu bilgiyi Hasan Basri' nin yazmış olduğu bir mektupta buldum. Merak edip okumak isteyen arkadaşlarım internette "KADERE DAİR İKİ RİSÂLE " şeklinde arama yapabilirler.Sanırımbu mektup bir çok soruya cevap veriyor.
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Merhaba,

Kader kavramından kastedilenin alın yazısı olduğundan hareketle,kader için şunu diyebiliriz;kader,yaşanmış ve bitmiş an demektir.Yaşanmamış tek saniye olsa önünüzde,o anda yaşanacaklar kaderiniz değildir,sadece kaderiniz olmaya adaydır yani kader insanın geçmişi ve geçmiş bitmiş yaşamının ta kendisidir.

Kaderi dini anlamda düşünürsek o zaman karşımıza 3 hal çıkmaktadır.

1-Ölçü,miktar
2-İmtihanlar
3-Nerede ve ne zaman ölüneceğinin bilinmemesi.

Ayrıca şu bağlamda da kadere bir anlam daha verebiliriz.Kişinin ailesini,cinsiyetini,milliyetini seçememesi.
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
İnsanların kader hakkında sürekli tekrar ettikleri söz: Evet kader diye bir şey var ama biz gene elimizden geleni yapmalı, öyle boşboş oturmamalıyız. Neden peki?
Mademki kader var, her şey belli neden çaba göstereyimki o zaman?
Tesadüf kavramını daha kolay kabul edebilirim. Hangi coğrafyada doğacağım bir tesadüftür. Anne ve babamın kim olacağı da bir tesadüftür.
Eğer kaderi kabul edersem o zaman ister istemez edilgenleşmeye doğru giderim. Her olumlulukta ben yaptım derim her olumsuzlukta da ne yapalım kadermiş derim. Hiçbirşeye karşı çıkmam.Eğer böyle olduysa vardır bir hikmeti diye düşünürüm. Kimseye öfkelenemem. Kadercilik anlayışı insanın duygu, düşünce ve eylemlerini küçümseyici bir anlayıştır.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
İnsanların kader hakkında sürekli tekrar ettikleri söz: Evet kader diye bir şey var ama biz gene elimizden geleni yapmalı, öyle boşboş oturmamalıyız. Neden peki?
Mademki kader var, her şey belli neden çaba göstereyimki o zaman?
Tesadüf kavramını daha kolay kabul edebilirim. Hangi coğrafyada doğacağım bir tesadüftür. Anne ve babamın kim olacağı da bir tesadüftür.
Eğer kaderi kabul edersem o zaman ister istemez edilgenleşmeye doğru giderim. Her olumlulukta ben yaptım derim her olumsuzlukta da ne yapalım kadermiş derim. Hiçbirşeye karşı çıkmam.Eğer böyle olduysa vardır bir hikmeti diye düşünürüm. Kimseye öfkelenemem. Kadercilik anlayışı insanın duygu, düşünce ve eylemlerini küçümseyici bir anlayıştır.

Kader kavrami dediginiz gibi kader var neden caba gostereyim ki o zaman seklindeki bir dusuncenin urunu degildir. Allah insanin eline iki sey vermemistir; dogum ve olum. Bunun tesaduflede alakasi yoktur. Annenin a kisi babanin b kisi olmasi tesaduf degildir. Senin Turkiye'de dogman tesaduf degildir. Dunyanin gunese olan uzakligi tesaduf degildir. Tesadufen nefes alip vermiyoruz. Tesadufen kalbimiz atmiyor. Tesadufen 2 kulaginiz, 2 gozunuz, 2 eliniz, 2 bacagiz yok. Yaratici herseye vakif olandir ve herseyi bir duzen, bir nizam, bir disiplin seklinde yaratmistir. Ve tum bu yaratilislarin kaynaginda insan vardir. Evrendeki hersey insan icin yaratilmistir. Insan meleklerden dahil ustun bir varliktir. Konuyu fazla saptirmadan kadere yonelelim. Kader ilahi dinlerin hepsinde mevcuttur. Sadece islam dinine has bir kavram degildir. Kader islam dininde amentu seklinde bize sunulur ve anlam olarak Allah'in insanin dogumundan olumune kadar ki olan iyi ve kotu olaylari daha onceden bilmesidir. Insan kaderi yaptiklari tercihlerden ibarettir. Kadercilik anlayisi insanin duygu, dusunce ve eylemlerini kucumseyici bir anlayistir demissiniz. Allah aksine insanin duygu, dusunce ve eylemlerine kader kavrami ile ne kadar onem verdigini gostermektedir. Domuz yeme derken; diger yandan da yediklerine karismaz. Namaz kil derken; diger yandan kilip kilmamana karismaz. Icki icme derken; diger yandan icip icmemene karismaz. Peki bunlari bize sundugu halde nasil oluyorda duygu, dusunce ve eylemlerimi kucumseyen bir anlayis oluyor? Baslangicta dem vurdugunuz husus; Evet kader diye bir şey var ama biz gene elimizden geleni yapmalı, öyle boşboş oturmamalıyız. Neden peki? Mademki kader var, her şey belli neden çaba göstereyimki o zaman? Iste bunun nedenini senin ile tartisabilmem icin ne icin yaratildigini dusunuyorsun sorusuna verdigi cevabi bilmem gerekir? Insan ne icin yaratildi? Tesadufen dersen benim sana bu konuda verecek cevabim olmaz. Cunku tesadufen yasiyorsundur ve tesadufen hersey olacaktir ve tesadufen oleceksindir.
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Kaderi daha iyi anlamak için;

''Neden putlara tapıyorsunuz?''
''Allah dileseydi biz puta tapmazdık''

''Deki;Allah kötülükle emretmez''

İnsanlara yaşayacakları hayat önceden çizilmemiş önceden dayatılmamıştır,sadece olan şudur;siz ne seçim yaparsanız yapın bu Allah bilgisindedir.
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
İnsanın doğduğu yer, anne ve babasının kim olduğu, 2 göze sahip olması ..vs neden tesadüf olamaz? Neden tesadüf değil de kader?
Tabiki bütün dinlerde kader anlayışı vardır. Çünkü herşeyin tesadüf olduğunu düşünmek insanı rahatsız eder. Hatta toplumları kaosa bile sürükleyebilir. Bunu kimse istemez değil mi?
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Din yonetim sekli degildir cogito. Toplumlari neden kaosa suruklesin? Zaten kaos olmasaydi kitaplarda olmazdi. Kitaplarin inme sebepleri bellidir. Peki size bir ornek vereyim; civciv yumurta icerisindeyken olusumunu tamamladiktan sonra yumurayi kirip disari cikmasi gerekir. Ve bu gaganin yumurtayi kirabilmesi icin sertlesmesi ve bu sertlesmenin tamamlanabilmesi icin civciv yumurtanin icerisinde nefes almalidir. Bu sebeple yumurta zarinin ust kisminda kabuk ile zar arasinda bosluk olusur ve bu bosluktan gagasini cikararak nefes alabilir. Bunun bana tesaduf olma olasiligini soyleyebilir misiniz?
 

birebir

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
115
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Tesadüf..tesadüf yoktur.

Her insan yaşamını özgür iradesiyle sürdürür yani insan ezelde,cennet veya cehennem ehli olarak ayrılmamıştır,seçim insanındır.Anne ve babanız İsviçre de iseler,sizde doğar doğmaz İsviçre vatandaşı olursunuz.Dinlerde alın yazısı,zorunlu cennetlik veya cehennemlik kavramları olabilir ancak İslamın Kitabı Kuranda bu manada tek ifadeye rastlanmaz çünkü yoktur,islamda kadercilik anlayışı olmadığı gibi o anlayışa hasımdır da aynı zamanda.

Kadercilik anlayışı aklı red eder ve sorumluluğu ilahiye yükler oysa akıl insanı insan yapan bir değer ve aynı zamanda sorumlulukta yüklenmesine sebep olmakta,yani insan bu kadar kolay kaçabileceğini,kelime oyunlarıyla Allahı kandırabileceğini düşünür.

Tesadüf kavramı var mıdır hayatta?Bir insan iyi düşünürse iyilik onu bulur,kötü düşünürse kötülük onu bulur..bunun adı tesadüfse eğer,evet tesadüf budur.
 

cogito

Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
198
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
İnsanın gözüne doğada pek çok şey hatta her şey olağanüstü görünür. Hani hep şöyle denir ya açıklayamadığımız konularda din imdada yetişir. Peki sizin mademki böyle sorgulayan bir bakış açınız var kader dedikten sonra nedeen sorgulamaya devam etmiyorsunuz? Yani kader deyince merak ettiğiniz olayı açıklamış mı oluyorsunuz?
Ben buna tesadüf derim, siz kader dersiniz. Burada kader daha mı açıklayıcı? Peki size göre bu civciv olayının kader olma olasılığı nedir?
Kadercilik yetinmek demektir, razı olmak demektir. Dikkat ederseniz insanı uysallaştırıcı anlayışlar bunlar.Dinler toplumsal uyumu sağlamaya , kaosu önlemeye çalışırlar.
O zaman benim iradem de tercihlerim de aslında bir kader. Yani kaderim gereği öyle tercih etmek zorundayım.İradem de kadere göre oluşuyor. Nerde dünyaya geldiğim kaderse engelli olarak dünyaya gelip gelmemem de bir kader. Ekonomik durumumun iyi veya kötü olması da bir kader. Kiminle evleneceğim de bir kader. Sizce bu insanın etkenliğini bitirmez mi? Eğer kader varsa neden düşünce ve davranışlarımdan sorumlu olayım? Nasılsa sizin de belirttiğiniz gibi herşey Allah tarafından önceden bilinmekte.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Tesadüf..tesadüf yoktur.

Her insan yaşamını özgür iradesiyle sürdürür yani insan ezelde,cennet veya cehennem ehli olarak ayrılmamıştır,seçim insanındır.Anne ve babanız İsviçre de iseler,sizde doğar doğmaz İsviçre vatandaşı olursunuz.Dinlerde alın yazısı,zorunlu cennetlik veya cehennemlik kavramları olabilir ancak İslamın Kitabı Kuranda bu manada tek ifadeye rastlanmaz çünkü yoktur,islamda kadercilik anlayışı olmadığı gibi o anlayışa hasımdır da aynı zamanda.

Kadercilik anlayışı aklı red eder ve sorumluluğu ilahiye yükler oysa akıl insanı insan yapan bir değer ve aynı zamanda sorumlulukta yüklenmesine sebep olmakta,yani insan bu kadar kolay kaçabileceğini,kelime oyunlarıyla Allahı kandırabileceğini düşünür.

Tesadüf kavramı var mıdır hayatta?Bir insan iyi düşünürse iyilik onu bulur,kötü düşünürse kötülük onu bulur..bunun adı tesadüfse eğer,evet tesadüf budur.

Tanrının kitapları bunları söylemiyor. =)
Ne kadar da mükemmel bir yaratıcı...

Birşeyler zırvalamak istiyorum;

Tanrı düşünebilir. Tanrı yanılabilir. İnsanlar yarattı kitapları. İnsanlar yarattı kuralları. Ve insanlar yarattı yıkımları...
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
birebir kader kavrami akili red etmez, kaderden ne anladiginizi bilebilirsem daha anlasilir bir cevap yada yorum sunabilirim size. Kader kavramini cogu insan cogito'nun dusundugu gibi yorumlamaktadir. Isinde basarili olup cok para kazanan bir insan ben kazandim derken, diger yandan kaybedilen isin sorumlulugunu Allah'a atip o boyle istedi bu O'nun sucu yada kadermis deyip gecen vurdumduymazlar olabilir ve boyle yorumlayanlarda vardir. Halbuki yanlis bir yorumlamadir bu. Hayr ve ser kavrami vardir. Kaza kavrami vardir. Bunlari bilmek gerekir kader kavrami uzerinde konusabilmek icin. Kabaca tabir etmem gerekirse diyelim siz trafik kazasinda oleceksiniz. Olme sebebinizde ickili araba kullanmak olsun. Daha rahat anlayabilmemiz icin. Ve dinimize gore tasarlayalim. Simdi icki icmek gunah. Bunu bize zorla iciren yok, tamamiyle tercihimize kaldi ve ictiniz. Cok guzel eglendiniz asiri derecede icki aldiniz ve yola ciktiniz. Kader denilen sey Allah'in bu yaptiklarinizi bilmesidir ama bunu bilirken tercihi size birakmistir. Zaten geldigimiz nokta su oluyor eger yaptigimi biliyorsa neden ben dunyadayim. Iste bu soru Ademogullarinin yaratilma sebebine dayanir. Bunun icin yaratilis kavramina baktigimiz aci onemlidir. Karsiniza araba cikti ve alkol refleksleri uyusturdugu icin frene basmakta geciktiniz ve carptiniz arabaya sonuc olarakta oldunuz. Iste Allah'in bunu bilip olayin eyleme donusmeside kaza'dir.
 

Euhemeros

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
199
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
82
Tesadüf..tesadüf yoktur.

Her insan yaşamını özgür iradesiyle sürdürür yani insan ezelde,cennet veya cehennem ehli olarak ayrılmamıştır,seçim insanındır.Anne ve babanız İsviçre de iseler,sizde doğar doğmaz İsviçre vatandaşı olursunuz.Dinlerde alın yazısı,zorunlu cennetlik veya cehennemlik kavramları olabilir ancak İslamın Kitabı Kuranda bu manada tek ifadeye rastlanmaz çünkü yoktur,islamda kadercilik anlayışı olmadığı gibi o anlayışa hasımdır da aynı zamanda.

Kadercilik anlayışı aklı red eder ve sorumluluğu ilahiye yükler oysa akıl insanı insan yapan bir değer ve aynı zamanda sorumlulukta yüklenmesine sebep olmakta,yani insan bu kadar kolay kaçabileceğini,kelime oyunlarıyla Allahı kandırabileceğini düşünür.

Tesadüf kavramı var mıdır hayatta?Bir insan iyi düşünürse iyilik onu bulur,kötü düşünürse kötülük onu bulur..bunun adı tesadüfse eğer,evet tesadüf budur.

İnsanın gözüne doğada pek çok şey hatta her şey olağanüstü görünür. Hani hep şöyle denir ya açıklayamadığımız konularda din imdada yetişir. Peki sizin mademki böyle sorgulayan bir bakış açınız var kader dedikten sonra nedeen sorgulamaya devam etmiyorsunuz? Yani kader deyince merak ettiğiniz olayı açıklamış mı oluyorsunuz?
Ben buna tesadüf derim, siz kader dersiniz. Burada kader daha mı açıklayıcı? Peki size göre bu civciv olayının kader olma olasılığı nedir?
Kadercilik yetinmek demektir, razı olmak demektir. Dikkat ederseniz insanı uysallaştırıcı anlayışlar bunlar.Dinler toplumsal uyumu sağlamaya , kaosu önlemeye çalışırlar.
O zaman benim iradem de tercihlerim de aslında bir kader. Yani kaderim gereği öyle tercih etmek zorundayım.İradem de kadere göre oluşuyor. Nerde dünyaya geldiğim kaderse engelli olarak dünyaya gelip gelmemem de bir kader. Ekonomik durumumun iyi veya kötü olması da bir kader. Kiminle evleneceğim de bir kader. Sizce bu insanın etkenliğini bitirmez mi? Eğer kader varsa neden düşünce ve davranışlarımdan sorumlu olayım? Nasılsa sizin de belirttiğiniz gibi herşey Allah tarafından önceden bilinmekte.

Kesinlikle katılıyorum. =)
Bir zamanlar DNA'yı çözememiştik.
O aralar bir kaç şarlatan çıkıp şöyle demişti; "Görüyor musun, Allah'ın en büyük kanıtı budur."
Daha sonra evreni ağızlarına alırlar; "Şu eşsiz kainatın işleyişine bak! Aman yarabbi bu ne muhteşemliktir. İnsan aklı buna yetmez" dediler.
Onuda çözünce kadere sardılar. =)

Ya ne kadar çok düşünüyorsanız, Tanrı o kadar aptallaşır. Çünkü Tanrıyı yaratan küçük kafalardır. İnsanlar herşeyi düzenlemekten vazgeçmemeli. Herşeye bir ad koymalı. Evren'i ancak böyle algılayabiliriz.

Biraz absürd bir yazı mı oldu dersiniz? =/
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
İnsanın gözüne doğada pek çok şey hatta her şey olağanüstü görünür. Hani hep şöyle denir ya açıklayamadığımız konularda din imdada yetişir. Peki sizin mademki böyle sorgulayan bir bakış açınız var kader dedikten sonra nedeen sorgulamaya devam etmiyorsunuz? Yani kader deyince merak ettiğiniz olayı açıklamış mı oluyorsunuz?
Ben buna tesadüf derim, siz kader dersiniz. Burada kader daha mı açıklayıcı? Peki size göre bu civciv olayının kader olma olasılığı nedir?
Kadercilik yetinmek demektir, razı olmak demektir. Dikkat ederseniz insanı uysallaştırıcı anlayışlar bunlar.Dinler toplumsal uyumu sağlamaya , kaosu önlemeye çalışırlar.
O zaman benim iradem de tercihlerim de aslında bir kader. Yani kaderim gereği öyle tercih etmek zorundayım.İradem de kadere göre oluşuyor. Nerde dünyaya geldiğim kaderse engelli olarak dünyaya gelip gelmemem de bir kader. Ekonomik durumumun iyi veya kötü olması da bir kader. Kiminle evleneceğim de bir kader. Sizce bu insanın etkenliğini bitirmez mi? Eğer kader varsa neden düşünce ve davranışlarımdan sorumlu olayım? Nasılsa sizin de belirttiğiniz gibi herşey Allah tarafından önceden bilinmekte.

cogito yazdiklarimi dikkatli okursaniz anlayacaksiniz yine ayni seyleri yazmak durumunda kalmak istemiyorum. Kader Allah'in bilmesidir. Benim kaderi sorgulamadigimi nerden biliyorsunuz? Ayrica dinimizin sorgulamaya acik olmadigini neden dusundunuz ki? Ben en azindan cevap verebiliyorum sizin sorulariniza. Peki siz hangi soruma cevap verdiniz? Ayrica sunuda belirteyim ki musluman teslim olandir. Teslim olmayi kabul etmeyen birine ben Allah'i dolayisi ile kaderi anlatamam. Ama her sorunuzada cevap vermeye calisirim.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Kesinlikle katılıyorum. =)
Bir zamanlar DNA'yı çözememiştik.
O aralar bir kaç şarlatan çıkıp şöyle demişti; "Görüyor musun, Allah'ın en büyük kanıtı budur."
Daha sonra evreni ağızlarına alırlar; "Şu eşsiz kainatın işleyişine bak! Aman yarabbi bu ne muhteşemliktir. İnsan aklı buna yetmez" dediler.
Onuda çözünce kadere sardılar. =)

Ya ne kadar çok düşünüyorsanız, Tanrı o kadar aptallaşır. Çünkü Tanrıyı yaratan küçük kafalardır. İnsanlar herşeyi düzenlemekten vazgeçmemeli. Herşeye bir ad koymalı. Evren'i ancak böyle algılayabiliriz.

Biraz absürd bir yazı mı oldu dersiniz? =/

Yaklasiminiz cok kabaca ve kahvede konusan insanlarin cumleleri gibi. Allah okumayi emreder. Okuyup arastirmayi. DNA'yi cozemememiz yada atomu dah dune kadar parcalayamamiz Allah'in buyuklugu yada kucuklugu ile alakali degildir. Az okuyup az arastirmamiz ile alakalidir. Ayrica DNA yapisini arastirirsaniz onda da insan aklina sigmayacak guzelligi ve ustaligi gorebilirsiniz.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst