''Tanrı Modeli'' böyle bir tanımlama kullanan insanla inanç konusundaki sohbetiniz nasıl gelişecek merak ettin dogrusu.
Belli ki sayın Paslıçivi biraz dinler tarihi okumuş, bundaki çeşitlilik ve karmaşanın tesiri ile bilmek ve İnanmak farkındalık noktasına sürüklenmiş. aslında bu klasik bir A-teist güzergahı. bu güzergahın ana hatları bellidir, Tanrının amacı,İnanç çeşitliliği,Cennet-Cehennem. bir de İnsansı ve sosyal faktörler;yaşama ve varolma içgüdüsü, aitlik duygusu,toplumların siyasi ekonomik yapıları vesire vesaire..
İnsan tarih boyu Tanrı ve Tanrılara inandı. şu anda değişen fazla birşey yok. bu alemin kendiliğinden olması ve olduğu şeyi koruması imkansız. Belli ki bir yaratıcı var. bunun üzerine de yeryüzünde çeşitli İnançlar var.hepsi de bu arayışın eseri. dünyada gerek insanın yarattığı çatışma,kaos ve adaletsizlik ortamına gerekse doğa olaylarına, yaratıcının doğrudan bir etkisi kanıtlanamıyor. bu da yaratıcısız evren tezlerinin çıkış noktasını oluşturuyor.
son yüzyıllardada evrimin tesiri ile insanı doğallığa taşıma ,hayvanlaştırma ve basitleştirme çabaları başladı. bu hür irade başlığı da bu düşüncelerin uzantılarından biri..
demem o ki ;her doğruda bir yanlış, her yanlışta bir doğru bularak yapılan felsefe ile ulaşılabilecek hiçbir yer yoktur. bu felsefi bir hastalıktır. bu İnsanın kayboluşudur.
Belli ki sayın Paslıçivi biraz dinler tarihi okumuş, bundaki çeşitlilik ve karmaşanın tesiri ile bilmek ve İnanmak farkındalık noktasına sürüklenmiş. aslında bu klasik bir A-teist güzergahı. bu güzergahın ana hatları bellidir, Tanrının amacı,İnanç çeşitliliği,Cennet-Cehennem. bir de İnsansı ve sosyal faktörler;yaşama ve varolma içgüdüsü, aitlik duygusu,toplumların siyasi ekonomik yapıları vesire vesaire..
İnsan tarih boyu Tanrı ve Tanrılara inandı. şu anda değişen fazla birşey yok. bu alemin kendiliğinden olması ve olduğu şeyi koruması imkansız. Belli ki bir yaratıcı var. bunun üzerine de yeryüzünde çeşitli İnançlar var.hepsi de bu arayışın eseri. dünyada gerek insanın yarattığı çatışma,kaos ve adaletsizlik ortamına gerekse doğa olaylarına, yaratıcının doğrudan bir etkisi kanıtlanamıyor. bu da yaratıcısız evren tezlerinin çıkış noktasını oluşturuyor.
son yüzyıllardada evrimin tesiri ile insanı doğallığa taşıma ,hayvanlaştırma ve basitleştirme çabaları başladı. bu hür irade başlığı da bu düşüncelerin uzantılarından biri..
demem o ki ;her doğruda bir yanlış, her yanlışta bir doğru bularak yapılan felsefe ile ulaşılabilecek hiçbir yer yoktur. bu felsefi bir hastalıktır. bu İnsanın kayboluşudur.