Doğa kanunlarının herhangi bir varlığa bağlı olarak işlediğini kabul edersek,söz konusu varlığında maddesel bir süreçte meydana geldiğini düşünmeliyiz.Zira varlık mefhumu ancak doğa kanunlarıyla anlamlandırılabilir.Doğa kanunlarının işlemediği söz gelimi bir mekanda herhangi bir var oluş düşünemezsiniz.Çünkü varlık ancak doğa kanunlarının hükmünde vardır.Var olan her şey doğa kanunlarının izdüşümüdür.
Ayrıca doğa ezelidir.Doğa kanunlarının bir başlangıcı yoktur.Başlangıç kavramı bir zamanı işaret eder.Zaman evrende mevcuttur.Ancak doğa kanunları evrende dahil olmak üzere her yerde mevcuttur,zamanın işlemediği yerlerde bile.Şayet evrenin dışında,zaman mefhumunun olmadığı farazi bir boşluk düşünülürse,söz konusu boşluğun bir başlangıcı olduğundan söz edilemez.Boşluk ezelidir.Eğer doğa kanunları zamanın işlemediği bir hiçlikte de mevcutsa,o halde doğa ezelidir.Velhasıl doğa kanunlarının üstünde bir var oluş yoktur ve doğanın bir başlangıcı da yoktur.
Elbette bu fikirlerim tamamen şahsidir.Epey eksik gedik kısımları olduğunu kabul ediyorum.Bu yüzden doğanın öncesizliği konusunda pek ısrarcı değilim.Evrenin bir tanrı yordamıyla meydana geldiği ve doğa kanunlarının da söz konusu tanrının tekelinde olduğunu düşünebilirsiniz.Nitekim tanrı önermesi de en az benimkiler kadar teoride ve pratikte kanıtlanması mümkün değildir.Bu nedenle evrenin öncesinde neye inandığınız beni ilgilendirmiyor.
Amacım sözü Tanrıya ya da Yaratıcıya getirmek değildi arkadaşım. Siz; beyin işlevlerini maddeye oradan da doğa kanunlarına bağlayıp, hür iradeye sahip olmadığını söyleyince bende doğa kanunlarını nereye bağlayacağız, mantalitesi ile sordum. bir yere ya da şeye bağlı ,bağımlı olan hiç bir şey tam anlamı ile hür iradeye sahip olamaz. insanda ki hür irade de bu kapsam çerçevesi içinde vardır bana göre.iyi forumlar.