Hayat Nedir ?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefi Tartışmalar kategorisinde eski tarafından oluşturulan Hayat Nedir ? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 23,627 kez görüntülenmiş, 138 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefi Tartışmalar
Konu Başlığı Hayat Nedir ?
Konbuyu başlatan eski
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DeepVision
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Hayat, dogan bir canlinin dogumu ile olumu arasinda gecen yasamdir. Insanoglu icin yasam yasayanin kendi yasami olursa bir anlam ifade eder. Yoksa baskasinin ongordugu hayati yasamak, ya da baskasinin verdikleriyle yasamak, dogan insanoglunun kendi yasami degil; ona bicilen yasamdir.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
soru, hayat nedir? hayat nasıl olduğunu cevaplamışsınız. nasıl sorusu biraz da bilimselliği çağrıştırdığı için bu kez şu soru çıkar karşımıza; biyolojik hareketlilik nedir? istediğiniz kadar cevaplayın, bu sorular sonsuza kadar sürdürülebilir... oldukça veri elde edebilirsiniz bu şekilde ancak asıl sorunun anlamını kavramaya yetmesi çok zor bu bakış açısının. sorgulanan hayat iken birden biyoloji olur sonra zooloji sonra belki teknoloji kim bilir belki tempoloji diye bir şey bile üretebilirsiniz...

sevgili enkaz, bilindiği gibi maddenin çok çeşitli hareket biçimleri vardır ve belki de en basit hareket biçimi, a noktasından b noktasına gitme şeklinde düşünülebilecek, mekan içinde yer değiştirme hareketidir ve benzer olarak daha karmaşık bir hareket biçimi de ,örneğin demirin oksijenle tepkimeye girip demiroksitleri oluşturması gibi moleküler bağların kurulup çözülmesi anlamına gelen kimyasal hareketidir ama bunların da ötesinde çok daha karmaşık süreçlerle; dışdünyayı algılayabilen kendi varlığını koruyarak üreyebilen canlı varlığı açığa çıkaran, bir hareket biçimi de vardır ve bu da maddenin biyolojik hareketidir...işte bütün çeşitliliği içinde hayat da bu karmaşık hereketin sonuçlarından başka bir şey değildir....
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
hayatın ne olduğu beyin ölümü gerçekleşmeden anlaşılamıyacaktır ..(herkesçe kabul görecek mutlaklık olaraka yani)

çünkü hayata yükledimiz tüm anlamlar ve bilgiler beyinin eseridir..

peki öyleyse beyin nedir?

basitçe düşünelim;

gözlerinizden girip beyninize ulaşan ışığın gösterdiği herşeyden gözlerinizi kapatarak kurtulun

sesleri beyne ileten kulaklarıda kapatın..

duygularda dahil tüm beyne gelen verileri kapatın kısaca vucudunuzdan kurtulun sade beyin kalsın

hiçbir algılaya ulaşamayan karanlıktaki beyinsizniz yani şu anda..

aslında şu andası fazla işte siz zaten o sunuz!! beyin O kadar gerisi hikaye olabilir dış dünyanın varlığı bilime* görede garanti değildir!!

peki bilim ne diyor beyin hakkında (aslında bir halt bilmiyor ya neyse ben genede ne diyor söyleyim)

diyorki beyin bölümlerdem bölümler içinde bölümlerden oluşuyor

milyarlarca çarpı çarpı milyarlarca nöronların bütünsel (senkronize ,-henüz çözülemeyen sanırımda hiç çözülemeyecek) hareketliliklerinin tesiri ile oluşan kimyasal biyolojik kısaca nörolojik dalgasal elektriksel akımları beyini yani bilinci meydana getiriyor...

pöhh!! çok ikna oldum :)

görüldüğü gibi aslında insan saçma sapan bir tuhaf bir makina !

ya lafı getireceğim yer şurasıdır demiyorum ahanda hiçbiryere bağlamıyorum:) yok yok bağlayaım hadi:)

önce kendimizi bilelim sonra hayatın ne olduğunu çözeriz.. (bu -anlayış- için sağolasın Sevgili Okur Yazar)

* bilim koşulsuz olarak yani kanıtsız; dünyanın var olduğunu ve maddi bir dünya olduğunu kabul eder..

bu yukardaki doğru değilse bilim atlas okyanusunu peynir gemisi ile geçmeye çalışmaktadır..

not: bilim düşmanı değilim:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Hayatin ne oldugunu hayati yasayan beyin, oldukten sonra algilayamaz. Algilayacak olan yasamina devam eden beyinlerdir. Yani dogan bir insanoglu icin, ne dogum insiyatifi ne de yasanan birt olum mumkun degildir. Olumu yasayan indirect olarak baskasinin olumune sahit olandir. Birey kendi olumunu yasayamaz.

O yuzden de birey icin sadece yasam vardir ve bu onun olusumsal hayatidir. Bunun dogumu ve olumu olusumsal hayat olarak bire ait degildir.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Hayat, dogan bir canlinin dogumu ile olumu arasinda gecen yasamdir. Insanoglu icin yasam yasayanin kendi yasami olursa bir anlam ifade eder. Yoksa baskasinin ongordugu hayati yasamak, ya da baskasinin verdikleriyle yasamak, dogan insanoglunun kendi yasami degil; ona bicilen yasamdir.

O halde kendi değerimiz ve kendi değerlerimiz haricinde ki her unsur değersiz değil midir ?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
O halde kendi değerimiz ve kendi değerlerimiz haricinde ki her unsur değersiz değil midir ?

Hayir, axioloji; sadece aklin kendince bictigi bir degerler zinciridir. Burada onemli olan deger degil, faktorsel algi ve isleyistir. Bizler insanoglu olarak olustugumuz icin, insanogluyuz. Yine bizim algimizda mesela bir kelebek oyle olustugu icin kelebektir. Bu ikisi arasinda deger farki degil; olusum farki vardir. Ayrica ortada bir secim, yaris, ustunluk degil; algi, bilgi, bilinc ve farkindalik soz konusudur. Iste bu yuzden birey bilincinin tursel duzeyi, insanogluna sadece kendi biri ve turunu degil; algiladigi ve bildirdigi kendi disi herseyi de algilatir. Amac ta yasamak veyasatmak olmalidir. Cunku verilen yeti yasamdir. Ama herkesin birbirine mudahele etmeden, zarar vermeden, ayrimci olmadan ve guce tapmadan kendi yasamini yasamasi ve yasamlar arasi toplumsal iliskiler.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
acaba ? buna beyin kendi ölümünü yaşayamaz dersek bilimsel açıdan daha doğru olur kanımca.. çünkü; sonsuzluk sadece bir başlangıç:) (Twilight )

Beyin kendi basina bir olgu degildir, beynin yasadigi ve beyni yasatan bolunmez mustakil var olan fenomen parcasi, insanoglu turunun biridir. Oyuzden yasam sadece beyin degil, insanoglu birinin bolunmez butunudur. Cunku olum, beynin degil; bu butunlugun artik butunlugunu koruyamamasi ve bozulmasi, degismesidir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Beyin kendi basina bir olgu degildir, beynin yasadigi ve beyni yasatan bolunmez mustakil var olan fenomen parcasi, insanoglu turunun biridir. Oyuzden yasam sadece beyin degil, insanoglu birinin bolunmez butunudur. Cunku olum, beynin degil; bu butunlugun artik butunlugunu koruyamamasi ve bozulmasi, degismesidir.

tıp ölüm beyin ölümüdür diyor..
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Hayir, axioloji; sadece aklin kendince bictigi bir degerler zinciridir. Burada onemli olan deger degil, faktorsel algi ve isleyistir. Bizler insanoglu olarak olustugumuz icin, insanogluyuz. Yine bizim algimizda mesela bir kelebek oyle olustugu icin kelebektir. Bu ikisi arasinda deger farki degil; olusum farki vardir. Ayrica ortada bir secim, yaris, ustunluk degil; algi, bilgi, bilinc ve farkindalik soz konusudur. Iste bu yuzden birey bilincinin tursel duzeyi, insanogluna sadece kendi biri ve turunu degil; algiladigi ve bildirdigi kendi disi herseyi de algilatir. Amac ta yasamak veyasatmak olmalidir. Cunku verilen yeti yasamdir. Ama herkesin birbirine mudahele etmeden, zarar vermeden, ayrimci olmadan ve guce tapmadan kendi yasamini yasamasi ve yasamlar arasi toplumsal iliskiler.

Peki ama tür bilincinin değerlerinin bireyin değerlerinin yaşayabilmesine engel olmadığına kim karar verecek ? Tür bilincinin iyi veya kötü olduğuna kim karar verecek ? Tür bilinci bilimsel bilgiyle mi değerler yaratır ?(dayanağı/kaynağı nedir)

Tür bilinci genel bir yaklaşım değil midir ? Genel yaklaşımsa bu genel her özelde (birde) nasıl geçerli olacak ? Akıl,değerler konusunda tür bilincini aşmaz mı ?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
tıp ölüm beyin ölümüdür diyor..

Tip bugun hala bilimsel olarak olumun ne oldugunu tartismaktadir. Cunku olumden sonra hala diski atmak, tirnak ve sac buyumesi durumu vardir. Yalniz beyin ve sonra da kalp, olumu tetikleyen organlardir. Bitkisel hayat orneginde oldugu gibi. Sonucta olum, dogumdan itibaren baslar ve surectir. Mesela yaslilik hucrelerin olmesidir. Yani yasam dogum ve olumun birlikteligidir. Yas demek olume dogru yol almaktir, cunku dogum olum ile sonuclanir ve bu surec te yasamdir. Bu anlamda bir uclu icicelik soz konusudur.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Peki ama tür bilincinin değerlerinin bireyin değerlerinin yaşayabilmesine engel olmadığına kim karar verecek ? Tür bilincinin iyi veya kötü olduğuna kim karar verecek ? Tür bilinci bilimsel bilgiyle mi değerler yaratır ?(dayanağı/kaynağı nedir)

Tür bilinci genel bir yaklaşım değil midir ? Genel yaklaşımsa bu genel her özelde (birde) nasıl geçerli olacak ? Akıl,değerler konusunda tür bilincini aşmaz mı ?

Tur bilinci bugune kadar insanoglunun algilayamadigi, bilinc ve farkina varamadigi bir bilinctir. Cunku dogal zihniyetin ve R.Dawkins'in giydirdigi ego ve bencillik elbiseleri bu dusunceyi, dogallik kisvesi altinda onler.

Bir birey "ben insanoglu turunun biriyim" diyebildigi zaman tum dusunce ve davranisi egosal bir tatmin yerine, vicdani ve saygisal bir dusunce uretimi olur. Yani ne kendine ne de baskasina zarar verir, ne kendi farkini ne de baskasinin farkini one cikarir,m ya da yok sayar. Bir yerde insanoglu turu birinin beyninde tum turunun tum farklarinin icsellestirilmesi ve algilanmasi soz konusudur. Yani ayrimcilik ve cikarin sonu.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Mesela tur bilincine ornek, neyin insanlikdisi oldugunun algisi, bilgisi, bilinc ve farkindaligidir. Soykirim, katliam, her turlu saldiri, iskence, linc v.s. kimse tarafindan onaylanmaz ve hakli gosterilmez. Bunu eylemi yapanlarda dahildir, peki neden hala bu dusunce ve davranislar vardir?

Cunku bu insanlikdisi dusunce ve davranislarin her turlu sorun ve zarari kimse istemese bile, her turlu cikar ve ayrimcilik temelinde uygulanmaktadir. Iste bunun nedeni, insanogluna giydirilen dogal zihniyet ve onun egosal/akilsal dusunce ve davranisidir.

Turr bilinc ve farkina ulasmis,m bir cellat can oalabilir mi?, insanoglunazarar vermemek isteyen bir zihniyet, bombala emri verebilir mi?

Zaten sorun da, insanoglunun bu tur bilinc kapasitesi ve bunu algilayamaa ve bilincine varamama ve yapilan her turlu insanlikdisi dusunce ve davranisin farkina varamama sorunudur. Iste dogal zihniyet ve egosallik, ayrimcilik, cikar bunun gorulmesini onler.
 

faşist

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2011
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Mesela tur bilincine ornek, neyin insanlikdisi oldugunun algisi, bilgisi, bilinc ve farkindaligidir. Soykirim, katliam, her turlu saldiri, iskence, linc v.s. kimse tarafindan onaylanmaz ve hakli gosterilmez. Bunu eylemi yapanlarda dahildir, peki neden hala bu dusunce ve davranislar vardir?

Cunku bu insanlikdisi dusunce ve davranislarin her turlu sorun ve zarari kimse istemese bile, her turlu cikar ve ayrimcilik temelinde uygulanmaktadir. Iste bunun nedeni, insanogluna giydirilen dogal zihniyet ve onun egosal/akilsal dusunce ve davranisidir.

Turr bilinc ve farkina ulasmis,m bir cellat can oalabilir mi?, insanoglunazarar vermemek isteyen bir zihniyet, bombala emri verebilir mi?

Zaten sorun da, insanoglunun bu tur bilinc kapasitesi ve bunu algilayamaa ve bilincine varamama ve yapilan her turlu insanlikdisi dusunce ve davranisin farkina varamama sorunudur. Iste dogal zihniyet ve egosallik, ayrimcilik, cikar bunun gorulmesini onler.


Tür bilinci ve insan değerleri üzerine daha önce de tartışmıştık.Bunu sizin yazdıklarınız ve hayat başlığı altında harmanlayıp birkaç yorum yapmak istiyorum.Öncelikle ilk mesajınız şöyle bir cümle var.-Tur bilinci bugune kadar insanoglunun algilayamadigi, bilinc ve farkina varamadigi bir bilinctir.-Bu bilince insanoğlu nasıl ulaşacak.Bu genel çıkarım insan doğası(yapısı,ya da her ne derseniz) için duygusal ve romantik bir çıkarım gibi görünüyor.Yeryüzünün işleyişi sizin söylediğiniz kadar (yani herkesin tür bilincine ulaşıp savaşların,soykırımların,cellatların olmadığı bir yeryüzü) duygusal olabilir mi ? Bu unsurlar ortadan kalksa bilim,felsefe,bireyler gelişebilir mi ? Gelişimi savaş,ölüm,kavga vs sağlamaz mı ? Tür bilinci ütopya değil midir ?

Savaşın insanlar için kötü olduğuna kim karar verecek ? Verilen karar kötü olarak değerlendirilecekse bu değerlendirme ya yanlışsa ? Ya gerçek kötü barışı istemekse ?

Hayat başlığı için birinci paragraf bağlantılıdır.Ama bu paragraf daha fazla bağlantılı olacak.Hayat bireyin yaşadığı doğum ve ölüm arasında ki süreyse,birey sadece kendi bedenini ve beynini(artık ruh,tin bireye bağlı buna ne derse)yönetir ve sorumludur.Her yaptığı eylem,çalışma kendi içindir.İyilik adı altında yaptığı eylemler dahi kendi içindir.Açıklayıcı olması için bunu bir örnekle desteklemek istiyorum.Aşık olduğunuz karşı cinsi(aslında buna karşı cins demek sanırım hatalıdır.Cins ayrımı insan,kedi,köpek gibi bir ayrımsa karşı cins demek sanırım anlatım bozukluğu oluyor.Bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim)elde etmek istersiniz.Onu sizin onu sevdiğinizden daha çok sevmesini ve ilgilenmesini istersiniz.Bu aslında ona karşı olan sevginiz değil kendinize olan sevginizdir(farkında olmasanızda).Sevginize karşılık alarak kendinizi tatmin ve hazza ulaştırma çabasındasınızdır.Başka bir örnek.Bir anne düşünelim.Ya kendisinin yaşamına son verilecek ya da çocuğunun yaşamına.Anne tereddüt dahi etmeden kendi yaşamını öne atacaktır.Anne çocuğunun ölümünü görüp bu acıyı yaşamaktansa (acıdan kaçış kendisi için)ölmeyi yeğler.Yine kendisi için bir eylem içindedir(farkında olmasa da).Bunun gibi bir çok örnek verilebilir.Buna bilinçaltı diyenler olabilir,siz başka bir şey diyebilirsiniz ben buna her bireyin yalnız kendisine olan sevgisi diyorum(bu da güdüdür).

İşte hayat bireyin sadece kendisi için yaşadığı doğum ve ölüm arasında yeryüzünde geçen süredir.Bundan dolayı tür bilinci gibi genelleştirmeler bireyde vücut bulmaz(sizin gibi benimseyenler de olabilir ama genel anlamda olmaz demek istiyorum).
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Tür bilinci ve insan değerleri üzerine daha önce de tartışmıştık.Bunu sizin yazdıklarınız ve hayat başlığı altında harmanlayıp birkaç yorum yapmak istiyorum.Öncelikle ilk mesajınız şöyle bir cümle var.-Tur bilinci bugune kadar insanoglunun algilayamadigi, bilinc ve farkina varamadigi bir bilinctir.-Bu bilince insanoğlu nasıl ulaşacak.Bu genel çıkarım insan doğası(yapısı,ya da her ne derseniz) için duygusal ve romantik bir çıkarım gibi görünüyor.Yeryüzünün işleyişi sizin söylediğiniz kadar (yani herkesin tür bilincine ulaşıp savaşların,soykırımların,cellatların olmadığı bir yeryüzü) duygusal olabilir mi ? Bu unsurlar ortadan kalksa bilim,felsefe,bireyler gelişebilir mi ? Gelişimi savaş,ölüm,kavga vs sağlamaz mı ? Tür bilinci ütopya değil midir ?

Savaşın insanlar için kötü olduğuna kim karar verecek ? Verilen karar kötü olarak değerlendirilecekse bu değerlendirme ya yanlışsa ? Ya gerçek kötü barışı istemekse ?

Hayat başlığı için birinci paragraf bağlantılıdır.Ama bu paragraf daha fazla bağlantılı olacak.Hayat bireyin yaşadığı doğum ve ölüm arasında ki süreyse,birey sadece kendi bedenini ve beynini(artık ruh,tin bireye bağlı buna ne derse)yönetir ve sorumludur.Her yaptığı eylem,çalışma kendi içindir.İyilik adı altında yaptığı eylemler dahi kendi içindir.Açıklayıcı olması için bunu bir örnekle desteklemek istiyorum.Aşık olduğunuz karşı cinsi(aslında buna karşı cins demek sanırım hatalıdır.Cins ayrımı insan,kedi,köpek gibi bir ayrımsa karşı cins demek sanırım anlatım bozukluğu oluyor.Bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim)elde etmek istersiniz.Onu sizin onu sevdiğinizden daha çok sevmesini ve ilgilenmesini istersiniz.Bu aslında ona karşı olan sevginiz değil kendinize olan sevginizdir(farkında olmasanızda).Sevginize karşılık alarak kendinizi tatmin ve hazza ulaştırma çabasındasınızdır.Başka bir örnek.Bir anne düşünelim.Ya kendisinin yaşamına son verilecek ya da çocuğunun yaşamına.Anne tereddüt dahi etmeden kendi yaşamını öne atacaktır.Anne çocuğunun ölümünü görüp bu acıyı yaşamaktansa (acıdan kaçış kendisi için)ölmeyi yeğler.Yine kendisi için bir eylem içindedir(farkında olmasa da).Bunun gibi bir çok örnek verilebilir.Buna bilinçaltı diyenler olabilir,siz başka bir şey diyebilirsiniz ben buna her bireyin yalnız kendisine olan sevgisi diyorum(bu da güdüdür).

İşte hayat bireyin sadece kendisi için yaşadığı doğum ve ölüm arasında yeryüzünde geçen süredir.Bundan dolayı tür bilinci gibi genelleştirmeler bireyde vücut bulmaz(sizin gibi benimseyenler de olabilir ama genel anlamda olmaz demek istiyorum).

Insanoglu, fenomenonumeal ve numenofenomenal kavramsal bir olgudur. Iste insanoglunun bu kavramsalligi onu sosyal bilgi kullanan bir olgu yapar. Bu sosyalligin da parcasal, bolgesel, etik, ideolojik, inancsal v.s. temelli farkliligi, insanoglunun dogal zihniyetinden ve egosal/akilsal sinir ve elbiselerinden dolayi, insanogluna farkli bir cesni, mozaik,m cesitlilik v.s. saglayacagina; ustunluk, ayrimcilik, cikar ve bencillik temelli ayrisma/yarisma saglamaktadir.

Onemli olan bunun kalici bir dogallik olmadigini algilamak ve insanoglunun bunu kendi eliyle insanlastirabileceginin bilinc ve farkina varmaktir.

Tabiki insanoglunun insanligi yerine, neyin insanlikdisi oldugu algi ve bilgi konusudur. Yalniz, bunun saglikli bir beyin sorgulamasi icin, sorununun, rahatsizliginin ve zararinin algilanmasi yaninda, bundan gelen; cikara, ayrimciliga, bencillige ve bunlari saglayan guce, otoriteye, zorakilige ve teslim edip/almaya, ihtiyac duymamak gerekir.

Insanoglunun turselligi onun yasam ve iliskisidir. Bu da sosyal birliktelik demektir. Iste bu temeldeki bencillik, bu sosyal birliktelikteki egonun akilsal olarak kendini ustun, ayrimci, cikarci gormesi ve bunun icin de kendine her yolu mesru ve mubah saymasi ve bunu da guc ve otoritesinin zorbaligi ile saglamasi olan bireyci akilciliktir.

Bunun diger bir ucu da, sosyalligin cemaatligi ve robotsalligi ve baskalarinin yonlendirim ve yonetimine ihtiyac duyma duygusalligi ve gonullulugudur.

Iste bu temelde tursel sorun iki turluidur, ya bireycilik, ya da surululuk. Bu ikisi de insanoglunun insanlasmasinin onundeki engeldir. Insanoglu turunun biri olarak konuya bakildiginda, ilk farkindalik ve bilinc birey olarak yansir ve bunu tarihte bencillige, bireyciligi, bene, akilcilik olarak tasiyan dusunurler olmustur.

Ama insanoglu tarihi henuz, bir tursel bilinc ve farkindalik olarak numenal yeti uretimine ve dusunmesine gecemememistir. Bunun en buyuk nedeni, "bilimsel/dogal" ortaya atilan vekalici kilinmaya calisilan ego ve akil elbisesidir.

Bir kisinin bireysel yasami ve sosyal yasami,m birbirinden ayrilmaz bir butundur. Bu butunlugu bireyin ve sosyalliginin zarar gormemesi adina dusunmek ve davranmak yerine; dusunce cikarci ve ayrimcidir. Insanoglunun hic bir duygusu bireysel dsegildir. Cunku o duyguyu veren sosyal yapilanis, ya da kendi disindaki algidir. Insanoglunun her turlu gelisebilmesi, iste bu sosyallikteki bireylerin biri birinbi tamamlamasi ve desteklemesi ile mumkun olur. Halbuki olan biribirini kosteklemek ve "ayagini kaydirmaya calismaktir."

BEnim algimda, konu etigin iyiligi kotulugu degil; her turlu gorulen zarar ve rahatsizlik sorunudur. Iste bu rahatsizlik ve sorun, maalesef sosyal degil; bireysel yansima durumundadir. Halbuki bireyler bunu sosyal yansi olarak algilar ve herkes kendi ideolojisi ve inanci temelinde kendi istedigi duzen ve sistemi getirme mucadelesi verir.

Iste insanoglu turu birinin, birsel ve sosyal butunlugundeki bu caprasiklik, dogal zihniyet ve onun yerlesmis ogelerinden kaynaklanir. Bu oyle bir durum alir ki, kisi verdigi sosyal mucadelenin icinde kendisinin de var oldugunu algilayamaz. Cunku bu sosyal mucadeleyi kendi icin degil, baskasi icin verdigine inanmaktadir. Iste ilk birey bilincini onleyen zihniyet budur. Ya da kisi, sosyalligi tamamen kendi hakimiyeti altina almak istemekte ve bunun icin her seyi mubah ve mesru saymaktadir. Iste tursel bilinci de onleyen zihniyet budur.

Tur bilincinin utopya olupolmadigina, birey bilinci almis kisinin kendi yasam ve iliskileri karar verir. Eger bunu sosyal olarak pratige tasiyabiliyorsa, utopik degildir. Su anda utopik olan, kendi yaptigini baskalarindan da beklemek ve hatta onlari bilince varmadan yonlendirmeye calismak ve onlara mudahele ederek bunun saglanacagina inanmaktir.

Evet, bilincli bir insanoglu sosyal yapisi ve isleyisi, yine bir birey bilinciyle, her turlu duygusunuda yasayabilir. Ama onemli olan kendine ve baskasina zarar ermemek algisi ve bilgisinin uygulamasidir.

Insanoglu tur bilinci ile robotlasmaz, aksine tum beyninin numenal yetisini, kendi turu arasi yaris yerine, tur farkliligi ve cesitliliginin butunlugu ile daha ozgur ve sinirsiz bir zihniyete tasiyarak, hem bilim hem de teknikte daha yasanabilir ve gecinebilir bir dunya kurma amacini tasir. Kendi varliginin ve turunun bilinc ve farkina varabilen insanoglu, boylece algiladigi kendi disi her turlu fenomenin de onemini, degerini v.s. daha iyi algilar, yikip/yakmak yok etmek yerine, korumak/kollamak gelistirmek ve kullanip/paylasmaya yonelir. Yani gereksizher turlu tuketim yerine uretime ve uretim yeniligine yonelir. Buradaki uretim zihinsel uretim ve bunun getirdigi somut duzen ve sistemdir.

Ayrim ile fark bilinc farkidir. Cunku ayrim, farklari ayirirken, antiayrimcilik, farklari farklarini koruyarak cesitlilik temelinde birlestirir. Sonucta fark ayirmak icin degil, farkina varmak ve korumak icin vardir.

Dedigim gibi, bu bir sorunsal ve zarar ve de rahatsizlik veren algi ve bilgi konusudur. Bunu algilayamayan beyinlerin, boyle ir sorunu yoksa, zaten boyle bir zihniyet yenilenimine ihtiyaci da yoktur.

Kisaca sosyallik ve bireylik birbirinden ayrilmaz fakat farkli algilardir. Bu farki her temelde ayirmak, iste insanoglunun dogal zihniyetinin bir urunudur ve ancak devrimci sorgulama ile degistirilebilir ve degisim, toplumsal degil; bireyseldir.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Bitkisel hayat orneginde oldugu gibi. Sonucta olum, dogumdan itibaren baslar ve surectir. Mesela yaslilik hucrelerin olmesidir. Yani yasam dogum ve olumun birlikteligidir. Yas demek olume dogru yol almaktir, cunku dogum olum ile sonuclanir ve bu surec te yasamdir. Bu anlamda bir uclu icicelik soz konusudur.

ölüm beynin ölümüdür..çünkü bilinç ordadır..bırakın söylediklerinizi vucudun komple yaşamasının ,solunum dolaşım vs tüm sistemlerin çalışmasının hiçbir değeri yoktur..
yani illa kabul etmiceksiniz ya pofss ya ,neden böyle siniz:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
ölüm beynin ölümüdür..çünkü bilinç ordadır..bırakın söylediklerinizi vucudun komple yaşamasının ,solunum dolaşım vs tüm sistemlerin çalışmasının hiçbir değeri yoktur..
yani illa kabul etmiceksiniz ya pofss ya ,neden böyle siniz:)

Tamam sen oyle diyorsan, senin icin oyle olsun, seni mi "kiracagim?" :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst