- 19 Ağu 2008
- 3,589
- 179
- 63
- 61
- Konbuyu başlatan
- #201
şimdilik yorumsuz geçeceğim. çünkü başka temel bir sorun ile karşılaştım. yazıp yazmama konusunda bir karar aşamasında olduğumdan söz hakkınızı kısıtlamakten çekiniyorum.
şimdilik yorumsuz geçeceğim. çünkü başka temel bir sorun ile karşılaştım. yazıp yazmama konusunda bir karar aşamasında olduğumdan söz hakkınızı kısıtlamakten çekiniyorum.
Doğadan geldiysek , ki zaten geldik . Yine o'na dönmemiz normaldir ve mantıklıdır . Bu dönüşüm mecburidir ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır .
Benim yazdığım aslında her ikisinide kapsıyor çünkü bir insanın bişeye katılabilmesi için öncelikle var olması gerekir . Yani kimine göre evrim kimine göre Tanrı'nın yaratması gerekir bizi tabi inanca göre değişir bu . Neyse uzatmayayım .
Yaşam sonrasında doğaya dönebilmek için zaten yaşam esnasındada doğaya dönük olmamız gerekir . Eğer dönük olmazsak doğaya saygısızlık etmiş oluruz . Çünkü sen yaşarken doğayı koruma ne biliyim çeşitli saygızılıklar yap ona devamlı zarar ver hiç bir iyilikte bulunma sonrada '' doğa , şimdi ben öldüm bana bi yer ver '' gibi bişeyi uygulamış oluyoruz bilmem anlatabilmmi .
Peki o zaman yasam esnasindaki "dogaya donus" sizce ne demek oluyor? Yani bir yerde "dogal yasam" diye bir aciklamaniz mi var?, ya da yasam "dogal" degilse, bunu dogallastirmak mi var?
Ayrica evrim sizce bir inanc midir, yoksa bilimsel bir olgu mudur?
Yaşam esnasında doğaya dönüş , kurtuluştur . Şuanda yaşadığımız iğrenç sisteme karşı yapılan bir dirençtir . Eğer sistemin dışına çıkabilrsek asıl yaşama başlamış oluruz . Çünkü bu sistemde bence bütün insalık eziliyor .
Doğal yaşam denilen şeyi pek açıklayamam ama şunu söyleyeyim doğaya gerçekten dönebilirsek doğal yaşamı bulmuş oluruz .
Evrim konusuna gelincede düşüncem şudur ; şuanda sanırım bütün inanç sistemleri yada dinler evrimi kesinlikle reddedmektedir . Yani evrim öyle bişeyki evrime inan bi insanın herhangi bir dine inanıyorum demesi saçma geliyor bana ama bi yandanda evrim bilimsel olarak kanıtlanmış bir şeydir bunuda biliyorum yani evrim için şunu söyleyebilirim bence kişiden kişiye evim anlayışı değişir ama benim düşüncem budur . Hem bilimsel hemde bir Tanrısal olan inançlara karşı druyor gibi...
O zaman soyle sorayim. "dogaya gercekten donebilmek" sizce ne demektir. Bunun icin neler gereklidir? Ayrica "dogal yasami bulmak" ile "insanligi bulmak" farki vart midir?, varsa nedir?
Bu konuda iki farkli durum var. Mesela Hristiyanlik evrimi kabul eder. Yani her inanc sistemi evrimi kesinlikle red etmez. Oyuzden evrimden ne algilandigi ve evrimin kabul/reddinin temelinin ne oldugununun algilanmasi gerekiyor.
Sonucta evrim evrilmektir. Dolayisiyle fenomen olan yani gozlem veren bir sey ancak evrilebilir. Bu temelde din "iste o evrileni tanri yaratti" diyebilir ve bu bu soylem ve inanc ile celismez.
Bilindigi gibi, Vatikan Darwin'den ozur dilemis ve onu hakli bulmustur.
Sonucta konu bakis acisidir. Yani ya yaratilisci bakarsin, ya da fenomen olarak gozlemlersin. Iste bilimsellik ve inancsallik ta burada farklilasir.
Doğaya gerçekten dönebilmek ve insanlığa dönebilmek ;
İnsanın kendi özünü bulması demektir . Şöyle açıklayayım , dünyadaki tüm bilim dallarından önemli bir bilm vardır . Bu '' insan bilimi '' dir , anatomi falan aklınıza gelmesin . Bu çok daha farklı sadece insani değerlerin araştırıldığı bir bilim vardır ve bu bilim diğer bütün bilmlerden yüksektir . İşte eğer bu '' insan bilimi '' ni ne kadar fazla araştırırsak ne kadar çok kendimize ve diğer insanlara saygı duyarsak o zaman git gide '' insan '' a yaklaşmış oluruz . Düşünün '' insan '' ı öğrenmeden nasıl diğer bilim dallarını öğrenebiliriz ki ? Ve yine işte o zaman doğaya dönmüş oluruz . Çünkü her ne kadar doğada '' insan bilimi '' nin yanında diğer bilimlerde olsa bile insan bilimini öğrenemedikten sonra istediğimiz kadar diğer bilimleri öğrenelim hiç bir zaman insani değerimiz artmaz .
Evrim konusuna gelince... Evrim hakkında söylediklerimi kendi inancım doğrultusunda söylemek durumundayım bu yüzden Vatikanın söyledikleri benim için geçersizdir . Ben benim dinimin din adamlarının söylediklerine kulak asarım ve kendi kutsal kitabıma göre yaklaşırım evrime . Bazı noktalarda kafam karışabiliyor karışmıyor değil ama yinede dediğim gibi , evrime kendi inancım doğrultusunda yaklaşmak durumundayım . Yani benim inancıma göre evrim inançla çelişir.
Evrim konusunu şimdilik bi kenara kaldıralım o zaman .
Yukarıda özellikle vurgulamaya çalıştığım '' insan bilimi '' ni biraz hafife almışsınız sanırım , antropolojiye benzettiğinize göre . . . Halbuki ben antropolojiden çok çok daha farklı olarak düşünlen ve şimdiye kadar varolmamış ve şimdiden sonrada var olamayacak bir bilimden bahsediyorum . Bunun içine antropolojide girer sosyolojide girer diğer dallarda girer ama hiçbiri ile aynı değildir . Çünkü eğer insanlar bu bilimi açığa çıkarırsa Nietzsche ' nin tanımlamasıyla '' üst insan '' kavramını yakalamış olur . Yada başka bir şekilde örneklendireyim ;
Anarşistler hiç bir yönetimi ve kuralı kabul etmezler . Ama çok acıdır anarşistler yanlış anlaşılmıştır çoğu dönem hatta belkide her dönem yanlış anlaşıldı . Aslında anarşistlerin istediği şey herkesin '' üst insan '' olmasıydı . Ve burda doğaya dönebilmiş insan tanımlamasına uyan kavramda '' üst insan '' kavramıdır .
Nietzsche çoğu zaman ve çoğu kişilerce yanlış anlaşılmıştır . Belkide sizde yanlış anlayanlardan birisiniz . Bu yanlış anlaşılmaya bi örnek vereyim ;
Adolf Hitler 2. Dünya Savaşı'nda 11 milyon insanı öldürdü . Irkçılıktı yaptığı katliamın adı . Adolf Hitler yalnızca beyaz alman ırkının üstün olduğu görüşündeydi . Ve bu görüşü ona kazandıran kimdi ? Evet bu kişi Friedrich Nietzsche ' dir . Ama şunuda bilmek gerekir Nietzsche hiç bir zaman ırkçılık uanlısı değildi . Ama yukarıda dediğim gibi Nietzche yanlış anlaşılmıştır . Adolf Hitler , Nietzche ' yi işine geldiği gibi kullandı ...Halbuki Nietzche ' nin '' üst insan '' tanımı bu değildi , yani kesinlikle ırkçılık değildi . Ona göre ''üst insan '' , bu dünyanın kötülüklerinden sakınan ve yaşadığı dünyayı aşırı seven bir tipti . Yani kısacası '' üst insan '' bana göre doğaya dönebilmiş olandır .
.
Para hırsı ile anlamını yitiren özgürlük, doğaya yakın ve uyumlu yasamanın felsefesi
olarak sadelik ve basitlik, nihayetinde gerçek olanın bilgisine sahip olmak için, en önemlisi
özgürlüğüne kavusmak için baskaldıran insan modeli filozofun idealidir.
kültürü bir açıdan doğaya yabancılaşma olarak tanımlamışımdır. iyi-kötü-doğru yanlış tanımlamaları bir yana salt bu açıdan doğal olana karşı ve onun üstünde olduğu düşüncesidir ki insanı doğal yaşanabilir olandan uzaklaştırmıştır. kültürün tümden yok edilmesi söz konusu edilemez. ve fakat onun revize dilerek doğal yaşam ile uyumlu olması sağlanabilir. bunu yer-yüzündeki tüm yaşam formatlarını ve onu gerçekleştiren tüm inorganik formatları koruyarak geliştirilen/geliştirilebilecek bir kültür dokusudur. doğaya dönüşün kısa tanımını bu şekilde yapabilirim.