Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
ruh, öznelleşmektir; doğasının rengarenk olması da bundan olsa gerek. öznelleşmek bir yönü ile doğaya yabancılaşmaktır ki bu yabancılığı en-aza indirgemek ile doğaya dönülebilir.
varlık tektir. öz itibari ile algılanan ve tahayyül edilen herşey aslında tekbir şey ve aynı şeydir.
Bu bağlamda insan,hayvan,bitki,dağ,taş,su,hava hepsi; o ilk öz'dür.
dolayısıyla,nasılki insanın duyguları,acı yada sevinçleri varsa ve bunları bir şekilde ortaya koyuyorsa;bitkilerin,hayvanların ve tabii olarakta doğanın kendine özgü birtakım duygulanımları veya tepkileri sözkonusudur.tıpkı bizim gibi bilinçli ve planlı.
canlı-cansız herşey aynı hamurun içinde,birbirine özgü niteliklerinden bir parçayıda aynı şekilde kendi öz benliklerinde barındırırlar.nihayetinde hepsi aynı şeydir.Bizler kendimize veya doğaya veya herhangi bir başka nesneye zarar verdiğimizde yada faydalı bir eylem gerçekleştirdiğimizde esasında; yine hepimize,bizzat kendimize,balkondaki çiçeğimize,üst kattaki komşumuza,doğaya veya taşa zarar-fayda etkisinde bulunmuş oluruz.
kendinize iyi bakın.böylelikle doğanızda,sizde iyi olun.nihayetinde dönüşte yine O'nadır.
sonsuzluk bir öz ise ancak biçimlerle birlikte var olabilir; ve biçimler de sonsuzdur; böyle olunca, öz-biçim özdeşirler. tüm canlıların bilinçli oldukları kanıtlanamaz; ancak, duygulu oldukları gözlemlenebilmektedir. bilinç ise diğer türlerde azda olsa var olabilir ve fakat insan türü tarihsel/sosyal/politik bilinci ile diğer türlerden çok farklılaşmıştır.
insan sadece doğaya katletseydi bunun çözümü çok kolay olacaktı, ne yazık ki insankızı/oğlu doğayı katletmekle kalmadı tüm canlıları ve kendini de katletmekte tereddüt etmedi; asıl sorun bu nirengide odaklandığında iş, dahada zor çözümlenecek görünmektedir ve fakat çözümsüz olduğunu da düşünmemiz için bir neden yoktur; soru/sorun varsa çözüm de mutlaka vardır...
Doğayı katletmek, kendi yaşam damarlarını kesmekten farksızdı. Ki; çıkmayan candan ümit kesilmezmiş.
Neden çözüm bulunmasın ki? Yeter ki tüketim çılgınlığımızda biraz frene basabilsek.
Ama,kendi (kişilik/kimlik) genetiğiyle bile oynayabilen insana biraz daha etik gerek.
demek ki, sorun bir yönüyle üretim de değil, tüketimde görünüyor; zaten üretimin sonsuzlaştırılması mümkün değildir, o zaman, tüketimin yeniden ve yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Elias Canetti ilk yasa olarak "paylaşım yasası"ndan söz ediyor; paylaşım yasasını tüm canlılar için ortaklaştırabilme bilinci ile bu sorunu yine insan türü çözümleyecaktir/çözümlemek zorundadır....