Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Ekoloji kategorisinde Nejdet Evren tarafından oluşturulan Doğaya Dönüş başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 52,548 kez görüntülenmiş, 368 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Ekoloji
Konu Başlığı Doğaya Dönüş
Konbuyu başlatan Nejdet Evren
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Nejdet Evren

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
canlılar arasında hiyerarşik bir düzenden söz etmek canlı-doğaya yabancılamanın ayrı bir yönünü oluşturur. göreceli ayrışımı yaratan, düşüncesinde üreten insan türü kendini en üst mertebeye yerleştirme eğilimi taşımaktadır. bu durum düşünsel bir yanılgıdır. avlanırken avının postuna giren ikircikli, sahte-yüzlü insan bu çirkinliğini üstünlük duygusu ile tatmin etmektedir. maskelenmenin marifet olduğu başka nasıl açıklanabilir ki?! canlıyı ve doğayı, tüm evreni önemsemek için tez-elden bu yabancılaşmadan kurtulmak gerekir. insan bir canlı türüdür ve üstün değildir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
canlılar arasında hiyerarşik bir düzenden söz etmek canlı-doğaya yabancılamanın ayrı bir yönünü oluşturur. göreceli ayrışımı yaratan, düşüncesinde üreten insan türü kendini en üst mertebeye yerleştirme eğilimi taşımaktadır. bu durum düşünsel bir yanılgıdır. avlanırken avının postuna giren ikircikli, sahte-yüzlü insan bu çirkinliğini üstünlük duygusu ile tatmin etmektedir. maskelenmenin marifet olduğu başka nasıl açıklanabilir ki?! canlıyı ve doğayı, tüm evreni önemsemek için tez-elden bu yabancılaşmadan kurtulmak gerekir. insan bir canlı türüdür ve üstün değildir.

Iste bu zaten dogal zihniyetin fenomenini hayvanin da gerisine dusurdugu algisi, bilgisi akil ufuku ve uygulamasidir. En azindan hayvan, etik ve metafizik degerleri ugruna hem kendini feda etmez,hem de baskasini oldurmez.

Iste bu yuzden dogal zihniyet temelli insanoglu insanlasamamis ve hayvani icerigini de canlidisi dusunce ve davranisa donusturmus, hayvan insan arasi bir numenal yeti kullanimina sahip canli turudur.

Konu ustunluk degil; insanoglu numenal yetisinin tek tarafliligi ve alternatifsizligidir.

Ortada eger bir yabancilasma varsa, bu hayvan dogasindan ziyade, insan numenal yeti kullanimina olan yabancilasmadir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
söylediklerim bu kadarla sınırlı değildir; dar bir yorum yapmışsınız. yunusların, balinaların, yarasaların, atların, köpeklerin, maymunların, orangutanların ve çoğaltılabilecek canlı türlerinin kendi aralarındaki iletişimleri, yeri geldiğinde tercih yapabilmeleri, sosyal dokuları göz-ardı edilmeden değerlendirmek gerekir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
söylediklerim bu kadarla sınırlı değildir; dar bir yorum yapmışsınız. yunusların, balinaların, yarasaların, atların, köpeklerin, maymunların, orangutanların ve çoğaltılabilecek canlı türlerinin kendi aralarındaki iletişimleri, yeri geldiğinde tercih yapabilmeleri, sosyal dokuları göz-ardı edilmeden değerlendirmek gerekir.

Birincisi yorum degil, gozlem ikincisi bir seyin "darligi" algi ve bilgi temelinde "genisletilebilir." Onemli olan ise neye/kime gore bu gozlem ya da sizin acinizdan yorumun yapildigidir

Sonucta her ...e gore temelinin bakis acisi farklidir ve o temele endekslidir.

Benim ...e gorem ise numenal insanliktir ve insanoglu numenal alternatifsizligi ve insanoglu disinda insanoglunun algiladigi baska bir gucun numenal yetisinin olmadigi ya da varsa da, soz konusu olmadigi ve bir rolu bulunmadigidir. Cunku insanoglu numenal yeti kullanimi algi ve bilgisi tek tarafli bir monologdur, uzerine bilgi verileni hesaba katmaz. Sadece onun adina dile getirir. Tabi bu kendi turunden olunca da tartisma cikar. Cunku kendi turunden olan bu monologa sessiz kalmaz ve kendi monologu ile karsilik verir.

Kisaca tum her turlu numenal alis veris insanoglu turu ile sinirlidir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
canlılar arasında hiyerarşik bir düzenden söz etmek canlı-doğaya yabancılamanın ayrı bir yönünü oluşturur. göreceli ayrışımı yaratan, düşüncesinde üreten insan türü kendini en üst mertebeye yerleştirme eğilimi taşımaktadır. bu durum düşünsel bir yanılgıdır. avlanırken avının postuna giren ikircikli, sahte-yüzlü insan bu çirkinliğini üstünlük duygusu ile tatmin etmektedir. maskelenmenin marifet olduğu başka nasıl açıklanabilir ki?! canlıyı ve doğayı, tüm evreni önemsemek için tez-elden bu yabancılaşmadan kurtulmak gerekir. insan bir canlı türüdür ve üstün değildir.

İnsanı ne yazık ki doğanın kendisiyle, canlılarıyla yanyana düşünemiyorum.İnsanın "üstün"lüğü, kendi potansiyelini, zekasını,değerlerinini vb.diğer tüm varlıklar ve daha az-üstün gördüğü kendi türdeşleri üzerinde egemenlik kurma adına kullanmasından başka birşey değil...İnsan, kendi dışındaki herşeyin tanrısı olmak derdinde....Tanrılar kan ister demiş bir düşünür..İlgisiz olacak ama dünyanın uydusu ayın, bizim sistemimize ait olmadığı (yörüngesi de ters zaten) başka bir sistemden çarpışma vb sonucu dünyanın çekim alanına girdiğini okumuştum..İnsanda da varolduğu dünya ile örtüşmeyen bir tuhaflık var..Bir yerde düğmeye basılırken bir işlem/sistem/üretim hatası olmuş sanki..Düğmeye basan ister doğa, ister tanrı olsun farketmez..Nasıl/neyle gerekçelendirmeye çalışırsak çalışalım, insanda insandışı hatta doğa dışı bir genetik yamukluk var gibi geliyor bana..Doğada bütün yavrular gelişimlerini anne karnında tamamlayıp, kendilerini gerçekleştirerek dünyaya geliyorlar..İnsan yavrusu, bu gelişimi tamamlamadan doğuyor ve ömür boyu ,-belki de hiç tamamlanmayacak- kendisi "olmaya","kendisini bulmaya" çalışıyor..Bütün doktrinler, kurallar,dinler,eğitim..gelenekler, değer yargıları, hukuk vb..bu tuhaf varlığı kendi açısından "insanlaştırmaya" uğraşıyor..Ehlileştirmeye çalışılan ,bizim hayvani yönümüz değil basbayağı insani yön(ler)ümüz.Farkındalık, kendi iç savaşını başlatıyor bir de.. Öbürleri yetmezmiş gibi..Yıpratıcı..Bütün bunlar erken doğum sendromu.:S.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
İnsanı ne yazık ki doğanın kendisiyle, canlılarıyla yanyana düşünemiyorum.İnsanın "üstün"lüğü, kendi potansiyelini, zekasını,değerlerinini vb.diğer tüm varlıklar ve daha az-üstün gördüğü kendi türdeşleri üzerinde egemenlik kurma adına kullanmasından başka birşey değil...İnsan, kendi dışındaki herşeyin tanrısı olmak derdinde....Tanrılar kan ister demiş bir düşünür..İlgisiz olacak ama dünyanın uydusu ayın, bizim sistemimize ait olmadığı (yörüngesi de ters zaten) başka bir sistemden çarpışma vb sonucu dünyanın çekim alanına girdiğini okumuştum..İnsanda da varolduğu dünya ile örtüşmeyen bir tuhaflık var..Bir yerde düğmeye basılırken bir işlem/sistem/üretim hatası olmuş sanki..Düğmeye basan ister doğa, ister tanrı olsun farketmez..Nasıl/neyle gerekçelendirmeye çalışırsak çalışalım, insanda insandışı hatta doğa dışı bir genetik yamukluk var gibi geliyor bana..Doğada bütün yavrular gelişimlerini anne karnında tamamlayıp, kendilerini gerçekleştirerek dünyaya geliyorlar..İnsan yavrusu, bu gelişimi tamamlamadan doğuyor ve ömür boyu ,-belki de hiç tamamlanmayacak- kendisi "olmaya","kendisini bulmaya" çalışıyor..Bütün doktrinler, kurallar,dinler,eğitim..gelenekler, değer yargıları, hukuk vb..bu tuhaf varlığı kendi açısından "insanlaştırmaya" uğraşıyor..Ehlileştirmeye çalışılan ,bizim hayvani yönümüz değil basbayağı insani yön(ler)ümüz.Farkındalık, kendi iç savaşını başlatıyor bir de.. Öbürleri yetmezmiş gibi..Yıpratıcı..Bütün bunlar erken doğum sendromu.:S.

Iste burada insanoglunun numenal yeti kullanimindaki insan ve insanlik olarak "kendini bulma" mucadelesi, zaten insanoglunu numenal yeti olarak hayvan ve insan arasina koyuyor. Dogal zihniyetin dogalligi da bu evrimsel gelismenin bir urunu. Cunku numenal gelisme, fenomenin gayreti ile olur, bu da devrimsel olarak yani kisinin kendi kendini kendi istek ve cabasiyla degistirerek mumkundur.

Ben insanoglunun fenomenal ve evrimsel olarak numenal insan ve insanligi kazanacagini dusunmuyorum. Cunku boyle bir yetistirme, egitme, buyutme v.s. algi ve bilgisi yok. Ya da varsa bile, bilincli uygulanmiyor. Cunku uygulamayanlarin isine, cikarina egosuna yariyor.

Disi olarak kullanabilecegimiz tek kavram insanogludur. Hayvandisi ve bitki disi temelli bir kullanim yoktur, neden hayvan hayvan gibi, bitki de bitki gibi insanoglu algi ve gozlemine gore hareket eder. Kendisine uygun tek hareket etmeyen insan gorunumlu insanogludur.

Isin ilginci belkide bu dunyada yasam suren her bir insanoglu turu biri mutlaka bir seyden sikayetcidir. Iste onemli olan sikayetci olanin, o sikayetin temelini de veren olan oldugunu algilamaktir.

Hani bir sarki vardir "kendim ettim, kendim buldum" iste aynen oyle.

Oyuzden soru "insan miyiz" uzerine degil, negatif olarak "neden insan olamiyoruz?, bizi insan olmaktan alikoyan nedir?" v.s. temelli negatif sorulardir?

Cunku dogal zihniyet her turlu propagandasi, uygulamasi v.s. ile "insanoglunun dogasi budur" u hem bilimselligi hem de dogalligi kullanarak kabul ettirmek, kalici kilmak ve insanoglunu caresiz birakmak ve teslim etmek/almak amacindadir. Bunu da her turlu soguk/sicak savasimiyla araliksiz yapmaktadir.

Kisaca her bireyi numenal insanlastirmayan her ne ise o onun beyninde ve beyninin hareketindedir. Iste her beynin sorgulamasi ve bulmasi gereken bu insanlastirmayan veriler, degerler ve tabular, inanclar, ideolojiler, dogrular, etik ve metafizik yonlendirim ve yaptirimlardir.

Insanoglu ne dogal olarak bunlarla dogmus, ne de bilimsel olarak bunlar dogaya aittir. Bunlari insanoglu kendi kendine kendi vermistir ve verdigi gibi de cikarip atmasini bilmeli ve once bunu algilamali ve farkina vararak bilince cikarmalidir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
...Insanoglu ne dogal olarak bunlarla dogmus, ne de bilimsel olarak bunlar dogaya aittir. Bunlari insanoglu kendi kendine kendi vermistir ve verdigi gibi de cikarip atmasini bilmeli ve once bunu algilamali ve farkina vararak bilince cikarmalidir.

Ben de diyorum ki; "insanlaşma çabası" sözü bile milyonlarca insanın tüylerini diken diken etmeye yeter de artar..Çünkü, bir kadın ve erkeğin birlikteliğinden, insan formunda doğmuş olması onu zaten "insan" yapıyor kendi algısınca...İnsanlaşmaya çağrı, hakaretin dik alası.."ben insan değil miyim?" diye bir arabesk şarkı da var...:D
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Ben de diyorum ki; "insanlaşma çabası" sözü bile milyonlarca insanın tüylerini diken diken etmeye yeter de artar..Çünkü, bir kadın ve erkeğin birlikteliğinden, insan formunda doğmuş olması onu zaten "insan" yapıyor kendi algısınca...İnsanlaşmaya çağrı, hakaretin dik alası.."ben insan değil miyim?" diye bir arabesk şarkı da var...:D

Maalesef dusunce ve davranis, yasam ve iliski, sistem ve duzen kurma, bilim ve bilimsellikten yararlanma ve katki, ve de herturlu insanlikdisi ayrimcilik, cikar, egoizm, akilcilik, guc, otorite ve iktidar yaratimi ve pesinde kosumu ve de bunyemizdeki biribirimize her turlu yanasim acisindan insan degiliz.

Zaten oyle olsaydik, kimse bu konuda tartismaz, yorum yapmaz, sikayet etmezdi. Yani memnunsuzluk, rahatsizlik ayrica aclik, yoksulluk, her turlu yasam ve iliski farki v.s. yaratmazdi.

Ustelik insan ve insanlik her turlu beyince en cok su istismar edilen ve duygu somurusu olarak her alanda kullanilan bir kavram haline gelmis. Yalniz burada bahsedilen humanizmdir. Benim bahsettigim numenal yeti kullanimli insanlik degil.

Isin ilginci kime "nesin/kimsin" diye sorsan; "ben insanim" da demez ve bunun yerine her turlu dogumdan sonra aldigi kavram ile kendini ayrimci olarak ifade eder. :)

Ayrica "ben insan degil miyim?" icerikli "hakaret" algisinin tersi de "bana hayvan mi diyorsun?" dur. Cunku aklin ufku o kadardir. Cunku cevap "hayir, insanoglu, ademoglu, maymunoglusun" temelli numenal yetisi insanlik icermeyen yanittir.
Bak bu konuda yazilmis guzel bir yazi var.

http://www.felsefe.net/sosyoloji/5208-insanoglu-birarada-ve-beraberce-nasil-yasar.html#post26445
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Isin ilginci kime "nesin/kimsin" diye sorsan; "ben insanim" da demez ve bunun yerine her turlu dogumdan sonra aldigi kavram ile kendini ayrimci olarak ifade eder. :)
Sosyoloji tezi hazırlayan bir arkadaşım, yukarıdaki soruyu değişik meslek/yaş/eğitim..gruplarına yöneltmiş ve bir alan çalışması yapmıştı.Öncelik sırasına göre en belirleyici bulduğunuz unsurları sıralıyordunuz.Sonuçlar aynen dedğiniz gibi...İnsanım diye başlayan yok denecek kadar az..Kimi cinsiyetini, kimi etnik kökenini, kimi de dinini ilk öge olarak vermişti..Bir de adını,soyadını ve doğduğu yeri söyleyenlerle, "kulum" yanıtı verenler oldukça fazlaydı..Eğitim düzeyi yükseldikçe, mesleğiyle kendini tanımlayanlar da olmuştu
Not:Beni de ankete katmıştı.Cinsiyetimle cevaba başladığımı itiraf edeyim...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sosyoloji tezi hazırlayan bir arkadaşım, yukarıdaki soruyu değişik meslek/yaş/eğitim..gruplarına yöneltmiş ve bir alan çalışması yapmıştı.Öncelik sırasına göre en belirleyici bulduğunuz unsurları sıralıyordunuz.Sonuçlar aynen dedğiniz gibi...İnsanım diye başlayan yok denecek kadar az..Kimi cinsiyetini, kimi etnik kökenini, kimi de dinini ilk öge olarak vermişti..Bir de adını,soyadını ve doğduğu yeri söyleyenlerle, "kulum" yanıtı verenler oldukça fazlaydı..Eğitim düzeyi yükseldikçe, mesleğiyle kendini tanımlayanlar da olmuştu
Not:Beni de ankete katmıştı.Cinsiyetimle cevaba başladığımı itiraf edeyim...

Itiraf ve oz elestiri birey bilinci ve kendi kendini kendi degerlerini sorgulama acisindan bir mihenk tasidir. :)

Verdigim linki okudun mu? Insan konusuna o linkten de devam edebiliriz.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
insanın gölzem ve daha sonra deneme ile edindiği bilgi ve tarihsel belleği soyutlanmış bir üst-insandan ziyade somut koşullar içerisinde bulunan ve olandan hareketle olmasını dilediği insanın yaşamsal koşullarını arayan bir düşünce yapısını oluşturmuştur. bu nedenle evrensel-genel-geçer bir mükemmel insan arayışı ve bir model ile insan türünün kendini kıyaslaması onun hem kendi ve hem de diğer tüm türler arasındaki yeri ve ilişkilerini etkilemiş/etkilemektedir. ve fakat mükemmel denilen olgunun olmadığına dair bilincin olan ve olması gereken düzlemde insanı yaşadığı yer/zaman, sosyal doku ve doğal olana yakınlaştırıp uzaklaştırmaktadır. olması gereken değerin olan değerlerden yaratıldığı göz ardı edilmemelidir. zıtların birliği burada da geçerliliğini korumaktadır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
insanın gölzem ve daha sonra deneme ile edindiği bilgi ve tarihsel belleği soyutlanmış bir üst-insandan ziyade somut koşullar içerisinde bulunan ve olandan hareketle olmasını dilediği insanın yaşamsal koşullarını arayan bir düşünce yapısını oluşturmuştur. bu nedenle evrensel-genel-geçer bir mükemmel insan arayışı ve bir model ile insan türünün kendini kıyaslaması onun hem kendi ve hem de diğer tüm türler arasındaki yeri ve ilişkilerini etkilemiş/etkilemektedir. ve fakat mükemmel denilen olgunun olmadığına dair bilincin olan ve olması gereken düzlemde insanı yaşadığı yer/zaman, sosyal doku ve doğal olana yakınlaştırıp uzaklaştırmaktadır. olması gereken değerin olan değerlerden yaratıldığı göz ardı edilmemelidir. zıtların birliği burada da geçerliliğini korumaktadır.

Ben bir "ust insan/overman v.s." den degil, goruntusu insan olanin, numenal yetisinin insana yakisir ve insani yansitir olmadigindan bahsediyorum. Yoksa baska bir fenomenden, ya da insanogluna baska bir fenomene donusturmekten degil.

Ayrica zitlarin birligi kendi basina degildir, bu birligi veren bir em pozitif temeli vardir. Oyuzden de zitlar bu temel sabitliginde zitlasirlar. Biribirine zitliklari bu em pozitif temelindedir, onun disina cikamazlar ve onu sorgulamazlar.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
doğaya dönüş olması gerekene yönelik bir istenç, yönelimdir; bunun temel belirleyeni yine içinde bulunulan durum ve koşullardır. çelişkinin özde olması ve zıtların birlikteliğinin ifade ettiği olgu buna dairdir. yaşanılmakta olan yer-yüzü-cennetinin yaşanılabilir olması, olmaması yaşanılır hale getirilmesi ve getirlilmemesi, salt tüketilmesi ile yeniden üretilebilir olması gibi derin farklılıkların betimlenmesi ve çözümlemelerin ortaya konulmasıdır.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
doğaya dönüş olması gerekene yönelik bir istenç, yönelimdir; bunun temel belirleyeni yine içinde bulunulan durum ve koşullardır. çelişkinin özde olması ve zıtların birlikteliğinin ifade ettiği olgu buna dairdir. yaşanılmakta olan yer-yüzü-cennetinin yaşanılabilir olması, olmaması yaşanılır hale getirilmesi ve getirlilmemesi, salt tüketilmesi ile yeniden üretilebilir olması gibi derin farklılıkların betimlenmesi ve çözümlemelerin ortaya konulmasıdır.

Yalniz burada onemli olan sadece bunyesinde yasanacak olan mekan yani doga degil; o mekanda yasayacak olan bir parca turu insanogludur. Iste bu insanoglu uzerinde yasadigi dogayi algilayarak kendini bilgilendirmekte ve dogayi kullanip paylasmaktadir.

Bu temelde uzerinde yasayan bir tur parcasinin da bolunmez parcasi olan bu insanoglu turunun birinin dogaya donusu, ya dogum oncesi, ya da yasam sonrasidir. Cunku bir bir olarak olustuktan sonra, dogada yasayan bir parcadir, ama doganin parcasi degildir.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"doganin parcasi degildir." derken kastınız nedir?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
"doganin parcasi degildir." derken kastınız nedir?

Sekillenmis her bir olusum, parca olarak kendisidir. Sekillenmemislik ise doganin bir parcasidir. Yani mustakil var olan varlik olmus bir bir, dogada yasam surer. Mustakil var olarak olusmamis ise doganin bir parcasidir.

Sonucta dogada dogum yasam ve olum yoktur, sadece degisim, donusum ve baskalisim temelli olusum surekli suregelen sureci vardir.

Dogum yasam ve olum, doganin mustakil var olan varlik halinde olusmus canlisi icindir. Iste onun mustakil var olan varlik olarak olusmadan onceki hali dogadadir, ya da yasam sonraki hali. Cunku her iki durumda da mustakil var olan varlik butunlugu bozulmustur.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
sonuç doğal olandır; değişim ve dönüşüm; insan bundan muaf değildir; öyle ise, insan da doğaldır; soyal olduğu kadar...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
sonuç doğal olandır; değişim ve dönüşüm; insan bundan muaf değildir; öyle ise, insan da doğaldır; soyal olduğu kadar...

Insanoglunun dogalligi, yine insanoglunun dogal zihniyetinin bir ortaya koyumudur. Bu temel de, sence nedir dogallik?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
kültür, doğaya yabancılaşma ile başlar. bilinç ve zihniyet denilen olgular onun doğallığının bir sonucudurlar. eğer insan türü bilinç ve belleğini geliştirmeseydi bugünkü biçimi ile var olmayacak ve fakat başka formatta ya var olacak ya da olmayacaktı. onun farkında olması şeklindeki birikimi onun temel belirleyeni değildir. sadece, onu diğer türlerden ayırmaya yarar. bu ayrım bir açıdan önemli ve diğer açıdan da önemsizdir; önemlidir çünkü doğal süreçlere etkime, değiştirme gücünü yakalamıştır; önemsizdir, çünkü bu bir üstünlük değildir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
kültür, doğaya yabancılaşma ile başlar. bilinç ve zihniyet denilen olgular onun doğallığının bir sonucudurlar. eğer insan türü bilinç ve belleğini geliştirmeseydi bugünkü biçimi ile var olmayacak ve fakat başka formatta ya var olacak ya da olmayacaktı. onun farkında olması şeklindeki birikimi onun temel belirleyeni değildir. sadece, onu diğer türlerden ayırmaya yarar. bu ayrım bir açıdan önemli ve diğer açıdan da önemsizdir; önemlidir çünkü doğal süreçlere etkime, değiştirme gücünü yakalamıştır; önemsizdir, çünkü bu bir üstünlük değildir.

Bence, once kavramlarin anlam ve iceriginde bir ortaklik kurmak gerekir.

"Dogaya yabancilasmak" ne demektir ve kim/ne icin yabancilasir ve neden onun icin gecerlidir?

Fark ile farklari ayirmak ve farklari bir butun olarak farklarini koruyarak birlestirmek farki sence nedir?

Cunku fark bir olgudur, ayirmak/birlestirmek ise bir fiildir ve ozne ve de nesne gerektirir.

Aslan ile kaplan farklidir ile aslan ile kaplani biribirinden ayirmak ayni sey degildir.

Ayrica benim dedigim dogaya degil, kendine yabancilasmaktir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst