Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,155 kez görüntülenmiş, 149 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İnsanın -insan varlığının- ya da insanlığın en büyük sorunu?

Doğadan ve ontolojik-kozmolojik-tarihsel gerçekliğinden kopuşu olarak görülebilir.
İnsan ontoloji sorununu önce dinlere, sonrada yeni nesil bilim dediği çoğunlukla deterministik-materyalistik tabanlı, tarihten bütünüyle kopuk yeniyetme saçmalığa bıraktı.
Felsefe dediği/sandığı da içindeki ender üretici ve üretim dışında çoğunlukla çöplük.

İnsan objektif kalarak bilgi toplamalı ve varoluşsal durumu için yeni yapılandırmalara kapı açmalı..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Her ömrün sonunda bir feryat gördüm

Aşık Veysel

İnsan evladı çözemedin ölüm ilen sorunu
İnsan evladı çözemedin ontolojin ilen sorunu, kendin ilen, canın ilen bağını


Aşık olmayan ictenlik

Doğum kutludur ölüm yas kıyamet.
Doğum kutlu ölüm yargı ya da son değil mi?
Neden?
Tüm ontoloji tartışması bu mu?
Bu mu kalacak ve dürüst müsünüz?
Düşünün

Felsefe için ve felsefeye karşı ..
Dürüst müsün?
Böyle mi kalsın?
İçtenlikler sussun ya da içtenlikler öteki....

a- Sizi ilk zaman olmayan ilk zamandaki ilk tekillik olmayan ama çoğunlukta olmayan sonsuzluklu ve zamansız yerdeki ama yine de ilk başlangıçtaki, tanrı doğurdu..
b- Sizi patlayarak ve çatlayarak ilk tekillikten çoğalan cansız maddeler sonradan zamanla, zaman içinde canlaştı ve doğurdu
Çok güzel
İki onaylı resmi seçenek
A yı kapmazsan ve seçmezsen B yi kap ve seç. ve A-B çift kale maç yapın, tartışın ve tüm üçüncü tarafları susturun, öteki ilan edin

Ruhuma küfrenden bütün ontolojiniz. İki kutsallaştırılmış seçenek. Tüm tartışamyı domine eden, tüm üçüncü tarafları susturan, felsefeyi ve ontolojiyi kısırlaştıran, linç eden taraflılığınız..

Dürüst olun..
Dürüst kalın...

-----------
İlk hareket olamaz
Başlangıç yok
Çoğalma yok
Evrimle de varolmadık
Tanrı da varetmedi
Varolmadı(k) çünkü yok değildi(k)
Olmadı(k) çünkü olmamış olmaz değildi(k)
Oluşmadı(k) hep vardık hep oluşuk
Oluşuk olmayan şey oluşmadı ya da bizi oluşturmadı bizi bir şey oluşturmadı.
Oluşuk olarak oluşuk olan taban...

Doğmadı(k) çünkü ölmüş ya da bizden öncekinin rahminde cenin değildi(k)
Başlamad(k) çünkü bitmiş değildi(k)

Düşünemediğini ve akıl erdiremediğini söylüyorsun .(başlangıç ikilemi olamayacağı söylendiğinde)
Bunu görenin nasıl gördüğünü sorup kanıt istiyorsun
Oraya bakman isteniyor
Kendine tanıtla, kendin bak

Tanrının olamayacağını kendin açık çıplak gözlerle, çıplak düşüncende görebilirsin. Kavrayabilirsin. Varolanın doğamayacağını, gelişemeyeceğini ve başlayamayacağını görebilirdin. Bakarak.
İlk hareket, ilk tanrı, ilk madde sokamaz ve tekilliğe indiremezdin. Doğamaz ve görebilirdin ve kavrayabilirdin. Bakarak. Zor ya da karmaşık değil. Akıl erdirilemez değil. Güç işi değil. Bilgelik işi değil. Erdiren uydurmuyor ve bu felsefe değil.
Bu iş o felsefe bu kanıtlanamaz söz düzenine uygun değil.
Tanrı yok çünkü yok çünkü olamayacağı için yok
Yazana/yazara felsefeci de geç o öyle de olmuyor.

Tanrınla, ölümle/ölümünle ve doğumunla, olanla bitenle, maddenle/cisminle, bugününle, gününle, kendinle, arzunla, varlığınla her neyle sorunun varsa çöz, yüzleş

Gücüne/zoruna gidiyorsa yazan; felsefeye koşana, erişime koşturana ya da bunun anıldığı yerlere kendini uzak tut.
Yok kardeşim tanrı felan
Burada kavrayış, burada biliş...

--

Bilim ya da felsefe farketmiyor. Safsata üretmeyecekse bunda uzlaşmalı.
Varolan ilk hareketle statik olmayı oluşmayı bekleyen ilk tekillikten doğamaz. Yani akla mantığa aykırı. O halde sonsuz varoluş ve sonsuz başlayamaz ve açılamaz. Geçmişte soruşturma yapılamaz. Geçmişte ne varsa gelecekte o var ya da tersi. Aynı.. Oluşum gibi saçmalıklar saçmalık.

-
Yoktan doğmayla/varolma teranesiyle; oluşmamış olandan oluşma teranesi aynı.
Tanrının doğurması teranesiyle ilk maddenin doğurması teranesi de aynı.
İlk tekillik, ilk madde, ilk enerji ya da "bilinmeyen" "bilinemez" "şey" adı aldığında bu açıklama/hikaye tanrıyla (ilk tanrıyla) tam aynı.
Büyük patlama (irade tekilliğe -çoğalan monoya- sıkıştırılamaya/indirgenmeye çabalanıyorsa ki öyle) tanrıyla tam aynı .
Hiç fark yok. Hapishanenin demiri farklı. O da farklı değil. Boya ya da renk farklı.
Aynı şeye hizmet eder, takım aynı. Büyük patlamacılarla dinciler aynı. Bilimcilerle dinciler aynı. Danışık. Ekip. Aynılar. Fark yok. Bilgi düşmanı aynı. Karşıt aynı. Aynı takımdalar aynı. Defalarca sınandı..
Patlamacı bilimcilerle dinciler aynı takım aynı. Pembe maske sarı maske gibi ve rembe tasma sarı tasma gibi.
Aynı.
Bilimci dinci aynı. Felsefe karşıt bilgi düşman aynı. Aynılar. Tam aynılar. Hiç fark yok. Biri yakın diğeri uzak ya da tersi değil.
İkisi de dogmacı ikisi de hurafeci. İkisi de aynı.
Monoyu ve zamanı yıkmayan her yanılgı aynı. Geveleyen aynı.
Maddecilik tanrıcılık aynı. Köşe köşe gibi. Sınır sınır gibi. Aynı. Çit. Zihin için sınır aynı. Kurulan sınır aynı. Örülen ağ aynı. Aynı taraftaki aynılar.
Kendini tanrıyla ya da maddeyle dışsallamak/açıklamak aynı. Aynı dışsallama. Tamamen aynı.
Bu aynı. Hiç fark yok.

--
Varoluşunu, varlığını, kendini, kendiliği ,olanı; tanrıya ya da maddeye ya da enerjiye şuna buna alma/çekme/yükleme/bölme, dışa alma, kendini dolaylama ,ikileme, kendi dışında neden alma, bölme, ikiye bölme, kendini bölme, (tanımla=) ikilik vb gibi ve ayrışma/bölünme gibi ve bu aynı ve tam aynı ve yeşil ve yeşil gibi aynı ve elma ve elma gibi tam aynı; hepsi aynı fark yok .Bu aynı.
Varolan varolandır. Herşeydir hepsidir sonsuzdur.
--

Varolan varolandır. Herşeydir hepsidir sonsuzdur.
Başlangıç tekili yok.
Sonsuz böyle. Geçmişte ve gelecekte ve şimdide aynı
Şimdi nasıl olduğunu nasıl açıklıyorsa geçmişte o kadar ve öyle açıklar aynı..
Zihnin nasıl açıklıyorsa nasıl-ı öyle. Bu değişmeyecek. Nereye gidersen git.
Özel değilsin.
Subjektivte dışında anlarsın. Net olarak.
Özel olmayı bırak. Kolay yolu. Anlamanın.

Oluşma varolma açıklamalarına gerek yok. Tanrıyı saymama ya da ortadan çekme için yerine bir şey koymaya, ortaya bir şey getirmeye gerek yok. Dayatan dayatmaya son vermeli.
Tanrı sorunu tanrı ortaya koyanın ve oluşma sorunu oluşma ortaya koyanın sorunu. Öneri onları ortadan çekme. Öneri dayatmayı kes. Öneriyi dayatmaya son ver.

Öneri varolmayanın varolduğunu, oluşmayanın ve ya da olmayanın oluştuğunu dayatmaya son vermen tekrar ediyoruz..

Biz nasıl varolduk?
Nasıl cevap olur. Nasıl sonuç ya da sebep olur. Nasıl açıklamanın kendi olur.
Soru olursa cevapta nasıl olur.
Sebep arıyorsun sebep yok o halde nasıl-ı yok.
Çünkü olma(dı), geçmişte değildi, geçmişte olup bitmedi, geçmişte oluşmadı, geçmişte olmadı, di-li değil, geçmiş değil, şimdi oluyor ve var ve aynı bu böyle:
Geçmişte varolduğu(muz) varsayımı yanlış). Varolmadan önce yokolunduğu hata

Biz nasıl oluştukta aynı.

Biz yok değildik.
Varolan yok değildi aynı. (genel ya da objektif.aynı.)

--
Doğru soru
Biz nasıl varoluyoruz? Şimdi
Nasılsa öyle
Bilmiyoruz
Göründüğü gibi
Olduğu gibi
Böylece
Nasıl hissediyorsan o, ne hissediyorsan o
Tam anlamıyoruz ama voluyoruz ve varız gibi
Öyle...
Buraya hiç bir varsayım alma
Açıklamalar zaten bu , zihinsel düzeyde neyse o, buna bak ve bunu zihninde takip et
Buraya hiç bir varsayım alma

--
Şimdi nasıl varoluyorsak geçmişte de öyle oldu(k) ve varız. Geçmiştede şimdi şu an varız. Hep varız.
Genel adına konuşursak bir karmaşa yok.
Objektivite.
-

Onun nasıl olupta varolduğunu arayamazsın çünkü bir başlangıç yok. Varolmadı. Yok değildi. Zaman yok. Şimdi.
Nasıl olupta varolduğun soruşturulamaz. Varolmadı( n) çünkü yok değildi)n zaten vardı( n) (geçmişte de var(dın)) ve varsın ve varolacaksın ve bu. Böylece varsın, böylece, olduğu gibi.
Varolan varolduğu gibi ve için var(sın) ve var .Varolduğu( n) için var(sın). Yok değil olunduğu için ..
Hiç bir zaman yok olmadığın/olamayacağın için; vardın olduğu için; varsın ve varolacağın için var

Bunları söylemek birini felsefeci ya da bilge yapmaz. Ortak erişimdeki herkesin erişebileceği genel kavrayışlar.
Erişemeyen ya da akıl erdiremediğini söyleyen; tersine inanıyor, soruşturma yürütmüyor. Fil örneğindeki öğrenilmiş çaresizlik gibi eski düşünceye yapıştırılmış. İlgilenmiyor. İlgi kurmuyor. Güç emretmedi. Başka bir şey değil. Bu olanağı sınamıyor, ilerlemiyor, bakmıyor, ilgisiz. Başka nedeni yok. Tanrının olamayacağıyla yüzleşmek istemiyor. Öbürü kendi kampından, gruptan, sürüden, konfordan kopmak istemez, konfor bölgesinden taviz vermiyor vs, aynı.

Kanıt isteyen tanıklığıyla ya da kendini kendine tanıtmayla (yabancılıkla) ilgili sorununu çözsün.
Kanıt isteyenin tanıtı kendinde.

Bilim felsefe ya da birileri uzlaşmalı çünkü bu şey şu hale getirilmemeli.
"O onun düşüncesi", "bu da felsefe", "o da bilim" , "yok kanıt" , "felsefe uzlaşmasızdır, kanıt yoktur her kafadan bir ses çıkardır -yok ölçüelemezdir bilinemezdir", "o da öyle dedi", "yok sen öyle düşünüyorsun", "o da senin düşüncen" "hani kanıt?" diye uzayan iletişim formuna konu/taraf edlimemeli ve olmamalı ve o halde sakız edilmemeli. O halde bunu yazmak isteyecek herkes baştan susmalı ve o halde anti diyarına veda etmeli, kendi köşesine çekilip zamnını beklemeli ve dinlenirse konuşmalı.

Bu üzerinde uzlaşılan taban olmalı, taban. İçtenliklerin aykırı düşüncesi değil. Azınlıkların sesi değil.
Yazamazsın o zaman niye tartışalım.

-
Varolmayan ney neydi?
Oluşuk olmayan ney? neydi?
Onu kim ortaya koydu?
Ben böyle bir şey ortaya koymadım o halde sorunu bana yöneltme
Kim ortaya koyuyorsa ona sor ,yanıtı onu bağlar

-
Oluşmamış olunduğunu, oluşmamış olarak varolunduğunu, sonra oluşmamış olarak varolanların zamanla oluştuğunu ya da oluşturduğunu ya da oluşarak tekrar varolduğunu buna benzer şeyi kim söylüyorsa sorunu/hesabını ona sor, onunla ilgili.. Benim gibilerle bu soru ilgisiz/tarafsız

Oluşma kavramını taban almadık, almıyoruz. Oluşmayla bağlantımız yok ve biz oluşmacı değiliz, oluşmacılardan da değiliz. Oluşmayla varoluş açıklamadık. Oluşma takımında değiliz. Biz oluşma hesabı sorma.

Tanrı yoksa nasıl? Bu sorunun bizimle işi yok. Tanrı zaten yok. Hiç olmadı..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
-Resmi- Ontoloji (varlık bilgisi) seçenekleriniz

- Başlangıçta suların üzerinde ya da boşlukta danseden tanrı; sizi ve diğer tüm herşeyi yoktan/yokluktan yarattı.
- Hiçteki hiçlikte içe çökmüş tekil kapanık madde, genişledi, patladı bir şeyler oldu ve şeyler oluştu ve şeyler evrilerek balık, su , canlı, cansız oldu yaptı oldu
-Bilinmez bir enerji ve ya da madde birden bum yaptı devinmeye başladı sonra tozlar çıktı, sonra balıklar oldu ve balıklar kuşa dönüştükten hemen sonra siz geldiniz ve bu tüm cevabın hepsi ve bununla yetin,. Daha ne istiyorsunuz zaten cevap verilmedi mi? Bunu beğenmiyorsan o zaman cevap tanrı -yukarıdaki- seç birini
- Bunu da mı beğenmedin o zaman aslında determinizm (mutlak nedensellik ve kadercilik) var hiç bir şeyi yönetemezsiniz, kaderin ve varoluşun üzerine hiçbir kontrolün ve gücün yok, hiçbir şeyi seçemezsiniz, özgür iradeniz yoktur, zaten hiçbir şey değilsiniz ve her şey ilk nedene bağlı olarak belirli ve tek şekilde olur/akar ,aciz güçsüz bir zavallısın ve hiçsin ve kafanı takma yaşa öl, hiçsin
- Patlayarak doğan evreniniz zaten son bulacağı ama aslında zaten ölümlü madde olduğun ve bu nedenle yokolacağın ama e yokolamaycaksan da bir tanrı seni hesaba çekeceği için aslında hiçsiniz( ve yoksunuz). Varsan da yokolacaksın önemli değil. Takma. Tüm açıklama bu. Tersine saldır. İspat iste.
- Zaten madde olduğunuz ve ölünce yokolacağınız, son bulacağınız için tartışmayın kabullenin hiçsiniz
- Başa mı döndün. Daha az önce ne dedik. Siz herşeyin gerçek ve tek sahibi ve kontrolorü olan ve tüm evrenin yüce yüksek lordu tanrının kullarısınız konuyu kapatın tartışmayın ,itaat edin
- Onu beğenmiyorsan maddesin. Başlangıçta materyal vardı ya da materyal doğdu ama o doğrulmadı ve senin gerçek kaynağın ve nedenin materyaldir ve seni o doğurdu çocuğum. Sonsuz olan materyaldir çocuğum başlangıçta o vardı ve sen materyalsin.
- Başlangıçta hiç vardı bum yaptı hep oldu, çokluk oldu/doldu
-Bunlar resmi seçenekleriniz ,çemberde kal. Oradan seç..
-Başka seçeneklerden sözedenleri dövün, onlara sövün, susturun, aşağılayın, hiçleyin, ötekileştirin, onlara komplocu kaçık deli deyin, onları azınlık ötekiler ilan edin, zehirleyin, yargılayın, bilimdışı akıldışı hurafeler dağıttıkları şeklinde onları damgalayın, idealizmden ve aslında bilinemez, ispatlanamaz şeylerden sözettiklerini ve anlatılanın anlaşılamaz geveleme olduğunu yüksek sesle bildirin ,söyleyeceklerinin asla kanıtlanamaz, ölçülemez, bilinemez, test edilemez, bilime uygun olmayan gerçekler oluşu ve herkesin kafasından ayrı bir ses çıkan felsefe diye bir şey oluşu ve kişisel düşüncesi olduğu konusunda özellikle ısrar edin ve bastırın. Hala susmazlarsa ekipli saldır lord arkanda ve açıklar arayın, komplo ve tuzak kurun ,sinir edin, duygularını bulandır, duygusal tuzağa çek, organize mobbing ve şantaja yönel, ad hominem kişi karalama ve itibar saldırısına yönel ,çarpıt, karalayın....

--

Zavallı görünüyorsunuz ve buna bir son verin.
Bunlar köle seçenekleri.

Bunların üzerine bilgi, ahlak, erdem, etik yapılandır. Yapılandıramazsın kavga yapılandırılmış. Kavgayı yık/boz:

Aklınıza söven bu şeylere ne zaman son vereceksiniz?
--

Senin düşüncen, benim düşüncen ,onun düşüncesi yok ve neyse o ve neysek oyuz ve ne oluyorsa o oluyor ve nasıl tanımlanması gerekiyorsa öyle

Aklınızla alay ettirmeyin. Bu içtenlik onu dedi bunu diyor işi değil. Onunla ilgili değil. Onun bunun düşüncesi işi değil, durun ve bakın. Düşünün.
İyi bakın.

--
- Bilim bilecek ve sizi bilgilendirecek.
- Bilim şu an da çalışıyor ve ilerledi ve çok ilerliyor ve yakında bilecek
- Bilim yakında müjde verecek, gaz, petrol yeni enerji yanında varlık sebebiniz ve nasıl varolduğunuzu da bulup çıkarıp açıklayacak ve sizi tüm ikiliklerden kurtarır bekleyin, bilime güven.
- Tanrının olmadığı da ispatlanır, yakında ispatlanacak, bekleyin, hep dış güçler durdurdu
- Hayır senin yetkin yok, bilme yetkisi bilimin ,sen tek başına bilemezsin ve kim oluyorsun da, koca bilim bilemiyor da..
- Kendi başına anlamaya ve bilmeye kalkma, tehlikeli ve bu iş zaten bilimin sorumluluğunda. Sonra açık denize açılmışlar gibi delirir felsefecilere benzersin kafayı sıyırırsın mazallah
- Bilim size zaten sekiz seçenek sundu ya! seç al araştır
- Bilim herşeyi söyledi
- Kurumsal bilim bilemezken sen kimsin ki!
- Hayır önce bilim bilecek , elitleriniz bilmeden uzlaşmadan, hakemler imza atmadan ve bildirmeden siz bilemezsiniz
--

İnsanlığa dayatılan ontoloji; öznenin tanrılığı/mülkiyeti ve maddenin tanrılığı/mülkiyeti gibidir. Yani bu ikisinden biri üzerinde hak sahibi, senden önce ve üstündür, sebebindir, yapıtaşındır, seni önceler, o doğurur oluşturur ya da aslında o vardır ve sen aslında ondan dolayısındır ve kendin olarak hiçsin.

Kabaca insanın ontolojisi, tanrının kulu olmayı beğenmediysen maddenin aciz kulu (hiç olma) seçeneğini al.. Yanına ve dışında, uygar elitlerinin ve üst sınıflarının kulu olma seçeneğini ekle. Neredeyse..

Tanrıyı reddetme ya da tanrıdan çıkış paketi neredeyse bir yaptırım olarak, tamamen (%90) hiç ve madde oluş yanında, öl yokol, ötesi/dışı soruşturulamaz ve hiçsin, özgür irade yok'u kabul (ve sonra bunları savunma misyonerlik) paketi olarak gelir ve aslında bu neredeyse tek seçenek olarak dayatılır. Bunun dışındaki mikro seçeneklere zaten iki baskın seçenek olarak tanrıyı tanıyanlar ve tanrıyı reddederek diğer paketi seçenler birlikte saldıracak.
-

Kendilik; verilemez ve alınamaz olan. Kendine sahip ve ait hissetme. Bu dolaysızdır. Maddeyi, duyguları, kimliği, varolmayı hepsini işaretler. Bir arada.

Kendilik; ben duygusu; ben benim duygusu ve ve kendime ait ve sahibim hissi , bu evrensel .Burada öteki, öbürü, tanrı madde gibi dolaylama yoktur. Bu biliş.

Kendilikte; ötürülük, ikilik, kendi dışındalık yoktur. Kendinden dolayı kendilik ya da dolaysız kendiliktir.

Kendilik kabaca mülkiyet hissi.

-Bilim ruhban sınıfına ve yeni kiliseye dönüştüğünde elitlere ve bilime ihtiyacın yok/olmayacak. Bilgi serbest özgür üretim işi.
Bilme yetkini ve bilgilendirilme ödevi devrettiğin kurum .
Bugün ağzına bilim alanların neredeyse hepsi yeni nesil ruhban dindar .Çıkar ve konfor karşılığında bilgi dışı misyonerlik yaparlar. Sahte bilgi ve de dezenformasyon misyoneri .Hepsi. Karşılığını alıyorlar. Sınıfları var, aidiyetleri ve meslekleri ve yeni adları var. Ofisleri var. Çoğuna yönetme yetkisi verildi. Tamamen bunun karşılığında ..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilim, bilmek, bilgi, ontoloji üzerine durmakla ve bunda biraz olsun uzlaşmakla başlayacak.
Dürüstçe yapın.

Kendiliğe dair süreklilik/kalıcılık; ölüp doğmalar dışında kendiliği bütünsel kapsama ya da kendinde tüm varolanı kapsama vb hatta zamanı (geçmiş-gelecek) ya da ölümü/doğumu dışlama (farklı yapılandırma) yoluyla da yapılanabilirdi. Aynı. Hepsi aynı.

Ne yani bütün kendilikler ve diğerleri aynı mı ,onlarda ben miyim gibi sorular..?
Hayır ve evet ama öyle ve değil.
Subjektivite var objektvite var. Tek bölümleme.

Subjektif varlığın sonsuz değil, üzgünüz.
Subjektif sen olduğu sanılan yeniden de doğmayacak üzgünüz.
Subjektif kimlik tabi ki nihayetinde yokolur. Bu iyi bir şey...
Ölüm iyi. Doğum kadar.

Subjektvite dışında tüm çıkarımlar aynı olacak ve bu herkes için aynı. Bu özel bilme, bilgi ya da bilgelik gibi bir şey değil.
Subjektivite dışında tüm yanıtlar herkes için aynı.. Bu bilme bilgiye sahip olma değil.. Özel çaba gerektirmez.

Subjektiviteyi kes ve tüm yanıtları gör duy gibi.. Orada.

Sadece subejktiviteyi kesmek evet tüm yanıtları sağlar. Başka bir çaba hayır.

Evrim hiçbir şeyi açıklamıyor çünkü başlamadı. Başlangıç yok

Doğa da evrim var ya da görüyoruz evet ama bu başlangıcı, oluş(umu), nasıl olupta varolduğumu açıklamaz. Bunun için kullanılamaz. Bu anlamda bir açıklama değil. Köken, sebep, nedensellik belirlemeyle ilişkilendirildiğinde tam bir kafa karşıklığı.
Zaman göreceli.
Geçmişte oluşmadık sonsuz oluşuyoruz ya da şimdi varız.

Patlama hiç bir açıklama olarak sıfır açıklama. Patlama 'tek' bir evrenin doğuşunu açıklasa da sadece bunu açıklar. Sonsuz patlama ve sonsuz başlangıç ve sonsuz evren. İlk patlama olmadı ya da patlama ana sebep değil ve hiç bir sebep yok. Bu açıklamalar olgu önüne koyulmadan ve sabitlenmeden ayaksız masa. Yerdeki yer.
Patlama tek bir evreni model alan biçimde tekillikle ilişkilendirildiğinde ve bir de ontolojiyi/varoluşu açıklamaya giriştiğinde kısıtlama
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kendine olan saygın başkalarına olan saygındır
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ABD ve uyduları bilgi/bilim/bilinç üretemez (ya da seçkin sınıflar lehine sınırlı) .Hiç bir zaman üretmediler. Sadece sömürgelere; güç, refah, zenginlik, kontrol ve konforun kendilerinde olduğu ve bu nedenle bunların yolunun tam da onlara dönüşme olacağı (uyrukluk) mesajı yayınlanır. Bu zorlu yolda, kültürü, ahlakı, erdemi, geleneği, töreyi, toprağı ,doğayı bırakma ve varoluşuna saldırma dahil kendini bir kente tıkıp üretim kölesi olma ve zevk tüketimi karşılığında kendini satma/defetme/yoketme mesajı yayınlanır .
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Batıya öykünmenin temelinde zevk açığı, cinsel açlık vardır. Sadece cinsel özgürlüğün ve cinsel deneyimin orada daha ileride olduğu ve ya da batı kentlisinin fizik bedenlerinin dünya genelindeki diğer insanlara göre daha kusursuz olduğu mesajı yayarlar (ya da tersinde diğerleri onlara bunu ve onun bedenine öykünmeyi yansıtır ve seçkinciliği yükler) .Batı daha iyi ya da ileri bir cinsel doyumun vaadinden başkası değildir ve batı peşinde gezme bunun aranmasından ötesi değildir. Batı cinsel ileri için bir ya da tek izlek. Kendi cinselliklerini ve seksi açıyorlar pazarlıyorlar ve bu yolla uydu yaratıyorlar. Cinsel özgürlüğün ve cinsel ilerinin peşine takılmış uluslar onları izliyor.

Batı seçkinciliğinin temelinde biliş değil fizik yapı vardır
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
'Güdümlü demokrasi' kavramını 'güdümlü bilim' olarak ve güdümlü/kontrollü muhaliflik kavramını bilim içi-n uygulayın. Otoriter bir sesin diğer hepsini susturmayı/denetlemeyi ya da tepeden dizayn etmeyi denediği şey. İşte size biliminiz.
Otoritelerinizin peşine takılmış sürülersiniz. Serbest düşünceden ya da tartışmadan tüm anlayabildiğiniz konforunuzun sağlanması ve zevkin sürdürülmesi karşılığında denetlenmiş/elenmiş/tanımlı sözde düşünce çeşitliliği/yelpazesi sınırlarında karşıtlık ve kavga. Yeni ve sıradışı ya da sürüye ön-tanımlanmış düşünce çeşitliliğine uygun olmayan bir düşünceyi bile tanımlayamazdınız ve bir tür kategorizasyon uyumsuzluğu ile boğuşacaktınız.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İleri Batı Avrupa'nın onlar için kurgulanan ileri geleceği ya da ileri evrimi

-Tarım ve gıda üretiminin olabildiğine büyük endüstri ve sermayedarlara devri ve olabildiğine mülksüzleştirme, doğal bağlamdan koparılma
-Toplama kampları gibi kentlere yerleştirilecekler
-Laboratuvar eti ve böcek tüketecekler
-Seçmedikleri seçkinleri ve yöneticileri seçecekler
-Beyinlerine medyalarının ve bilimlerinin verdiği çöpü emecekler
-Kendilerini karbon salımı ve iklim yönetimiyle gezegeni kurtaran ileri uygar batılılar olarak tanıyıp yeryüzünün kalanını küçümseyecekler. Ekonomik sosyal konfor ve cinsel özgürlük nedeniyle göç çekecekler ve denileni bu yolla tasdik edecekler/doğrulayacaklar. Fizik ve beyin göçleri olmadan toplumsal dinamikler ve çatışmalar bile üretemezler ve kendilerini sürdüremezlerdi.

*Tüm bunlardan sonra bile insanlar hala kültürünü küçümsüyor.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ben içtenlik olarak yanlış anlaşıldığımı düşünme üzerine bir kaç şey yazacağım.

Ben insanlığa/insanlara yol, yöntem, bilgi, bilim, ilerleyiş felan buyurmuyorum. Canı ne isterse o yöne gider. Böyle bir derdim olamaz. Kendime böyle bir yetke tanımlayabilecek ve insanlara karışabilecek biri değilim.

İçtenlik yazarlığı yanlış bilgi uygun bilgi, bilgisizlik bilgi çatışması ve buna dair ayırtlar üzerinde durur. Bizim derdimiz yönelimimiz yanlış bilgiden, yanlış bilginin tahakkümünden arınmak ya da zihinsel özgürleşmeydi ve uygun evrensel bilgi bakışları edinmeydi. Bu anlamdaki çözümlemeleri ve çıkışları/çıktıları ortaya koymak toplumu hadi şu yöne bu yöne gidelim demek değil. Yani içtenliğin idealize ettiği, önereceği bir toplum, toplumsal yapı, bilgi bilim örgütlenmesi felan olamaz, böyle bir düşünceyle ilgilenmiyorum. Bireyin özgürlüğünün sağlanması, sınırlarına saygı gösterilmesi dışında bir toplumsal talepte yok. Toplumdan bir talep varsa özgürlük için daha fazla yer, genişlik sağlanması olacaktı. Din, devlet, bilim, yöneticiler beni yönetmiyor. Yasalar koyarız hepimizi ortak yönetir ya da birbirimiz arasındaki sınırı ve çizgileri belirler. Bireysel özgürlük sınırlarımı savunurum. Toplum bunu tacize giriştiğinde o toplumun parçası olmak istemeyeceğim. Ben kimseyi yönetmiyorum, yönetmekte istemem, yönetilmekte istemem ve bu yüzden hadi şu yöne gidelim diyemem. Yani toplum benim özgürlük sınırlarıma çarptığında kendi özgürlüğümü savunurum. Kimse bana karışamaz. Yasaya uygun değilsem adliyeye git. Benim yazarlığımla ilgili çatışma bu.

İnsan bugün arzuyu seçti ki ben de insanım. Örneğin seks hakkında yazdıklarım beni de seksten özgürleştirmez ama ben seksi öyle ortaya koyarım. Üremenin çarpıtılmasıdır ama bunu derken kimseye seksi bırakın demiyorum ya da seksi eleştirmiyorum. Bence gördüğümü çarpıtmıyorum

Mesela insanın biricik ya da bireysel yaşamı ölüm duvarıyla örülüdür. Ölüm evrensel bir çerçeveye alınmadan üretilecek tüm etik ve ontolojik çıktılar bir buhran olacak. Yine de önemli değil. Subjektivite var. İsteyen istediğini görürdü. İsteyen istediği gibi alır. Tersi olsa birbirimizi sınırlardık, deneyimi sınırlardık. Tanrının mutlak kanunlarını aramak gibi doğaya uyumun ve evrensel uyumun mutlak biçimini arardık ve bu hepimizi sınırlardı. Subjektiflik bir özgürlüktür bu ne yapılacağına dair genel bir doğru olmamasıdır yani insana mutlaklar buyurarak subjektiviteyi bölerdik. Yani bırakalım da isteyen istediği gibi görsün.
Yine de görüyorum ki ölüm kavramı uygun şekilde kavranmadan ve belirli ontolojik uzlaşılar sağlanmadan parçalıyız.
ya da o değilse şu.
Diğeri ve hiçkimse bana (yok toplum öyle diyor, yok din öyle diyor, yok bilim öyle diyor diye kendi) ölüm algısını varlık algısını dayatamaz. Bana çarpar. Bura benim yani bu kafa benim ve ben seni/kimseyi sokmam oraya.

Biri/bir şey benim kafamı yönetmeye kalktığında, bana doğrunun uygunun ne olduğunu söylemeye bildirmeye kalktığında bende kopan kıyamet güçlü yani ben herhangi birinden herhangi bir otoriteden bakış felan almayacağım ,emir de almayacağım. İsteyen denesin. İsteyen istediği güçle denesin. İsteyen istediği buyrukla isteyen istediği güç otorite organizasyonuyla ve isteyen istediği kalabalıkla denesin. Benim bireysel tavrımda özgürlük anlayışımda çizik açamazlar. Kendi kafam kendi kafam. Başkası oraya bir şey sokamaz. O benim eleğimden geçecek.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bireysel bir kanıyı, bireysel vicdanı, kişisel hürriyete dayalı özgür düşünceyi açmayla toplumda örgütlü bilim adında, din adında bir kurumun (otoriter varlığın) bilişini/buluşunu/kanısını (ortak bir sürü grup kanısını) getirme dayatma aynı şey değil.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Çoğumuzun aksine ben insan varlığını bir bütünlük olarak ele alıyorum ve onun bir azası/üyesi olarak konuşuyorum. Tekno uygarlık ya da tekno-evrim kontrolsüzdür. Enerji döngüsü koptuğu an da ( güneş patlamaları, politik insansal savaş ve kargaşa, çözülmemiş kozmik fenomenler ya da afetler -komet yıkımları gibi-, doğanın güçlü yıkım döngüleri gibi) kentler yaşanamaz hale gelir. Bunlar için b planı olmalıdır. Doğal yaşam döngüsüyle uyumlu kentler olmalıdır. Ben insan varlığı için endişelenerek yazarım. Yani soyu sürdürecek ya da sürecek olanlar toprağa basan, doğal koşullarda hayatta kalabilecek olanlardır. Bizim kökenimiz doğadır ve doğa da yaşamaya ve hayatta kalmaya her zaman uyumlu olmalı ve tutulmalıyız. Mesela ilköğretim mi? Bu olsun. Uygarlık çökebilir.

Kentlerin su, enerji sistemlerinin yerinde üretilebilir manuel yedekleri olmalı.

Sürdürülebilirlik kavramınız var. Kentler sürdürülebilir değil.

Bana göre insan bütünlüktür. Yoğuşan yağmurun geri yağması gibi geri dönerdi. İleri gitmez mağara çağına dönerdi.
Benim felsefemde torunlarımın mağara çağına dönmesi benim mağara çağına dönmemdi. Ben insanlık azasıyım. Aynı.

Tabi ki teknoloji uygulanabilir. Ne zaman?
Herkese genelleşebildiği ,herekse verilebildiği ,herkesle bölüşülebildiği zaman. Kapalı kapılar ardında üretilmediği zaman. Patent satış olmadığı zaman. İnsan yararına olduğu zaman. Herkesin eli değdiği zaman. Bizi doğadan koparmadığı zaman.

Teknolojiye saldırmıyoruz.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
(Yukarıdaki yorumun uzantısıdır)

Ben bilişsel ya da diğer otorite, yetkili, amir-memur, ben bilim insanı, din insanı gibi otorite tanımam.
Kurumsal tüzel kimlikler, din kurumu, bilim kurumu otoritesi tanımam, tüzel kişi kurum kendini temsil edemez.

Ben seni tanırım. Özel kişi tanırım. Ben ünvanda tanımam. Kendime de ünvan koymadım. .Ben kendini temsil eden insanı kişiyi tanırım. İnsan1, insan2 yüzleşir ve iletişir. Araya bir bariyer koymaz, set örmez. Bilişsel olarak kurumsal/otoriter bir varlığın/gücün arkasına saklanmayan yüzyüze ikili iletişim bilirim. Herkes kendinin yetkilisidir. Herkes kendinin bilginidir.
Biliş, kendinden alınmış, ham kendi duyumsamandır.

Toplum/topluluk ya herkes ve hepimiz için ya da hiçkimsemiz

Benim toplumum olacaksa, yok değilse ya olana kadar ya da ayrılığa kadar

Ben kendimi ya da kafamdaki engelleri olabildiğine yıktım, kendimi düşünümü olabildiğine yeniden yaptım. Bu yüzden bana çarptığında dikkatli ol. Daha önce çarptığın bir şeye benzemeyebilirim ve bükülemeyecek çeliklikte bir iradem var. Para, güç, şehvet, korku ve diğerlerinin hiçbirinin bükemediği. Şu ana kadar. ve özgürlüğüm için çarpışırım. Özgürlüğün bilincindeyim.

Özgür insan varlıklarının toplumu. Bu katılmak istediğim toplum. Bu, bugünkü şeye benzemiyor ve o yöne de gitmedi.

Devlet ya da bilim beni temsil etmiyor. Bir kere bilge insan erdem sahibidir toplum/topluluk çıkarı için üretir, çırpınır. Ben kendimi bir ticari çıkara sokamıyorsam kim soktu? Akademide on dakika barınamayacaksam kim barınıyor? Onlardan mı akıl alacağım.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
(Yukarıdaki yorumun uzantısıdır)

Toplum/topluluk ya herkes ve hepimiz için ya da hiçkimsemiz

Hayvanlar bile aynı otu çayırı yer. Avcılar aynı eti bölüşür. Bir alfa varsa ciğeri yüreği kapar ama diğeri aç susuz arkada bırakmaz. Biz neydik? Kimdik?

Hayvan etmedik, hayvan bile olamadık ,hayvan kadar olamadık
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Biliş bozulduğunda gözlüğü yok ve bu durumda iletişim ya da dil bir iletişim aracı bile değil.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Paul Feyerabend diye bir adam olduğunu bilime karşı bir şeyler yazdığını daha bugün keşfettim. Bilime karşı bir şeyler yazarken daha önce bunu kimse yapmadı sanıyorum ya da yapıldıysa bilmiyordum. Bilimi yeni kiliseye benzetirken daha önce bunu kimse demedi sanıyorum, kendi düşüncemden söylüyorum ve bilsem Paul Feyerabend'e dayanır, ondan alıntılar alır hiç başımı ağrıtmaz, kendimi topa koymazdım..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Paul Feyerabend diye bir adam olduğunu bilime karşı bir şeyler yazdığını daha bugün keşfettim. Bilime karşı bir şeyler yazarken daha önce bunu kimse yapmadı sanıyorum ya da yapıldıysa bilmiyordum. Bilimi yeni kiliseye benzetirken daha önce bunu kimse demedi sanıyorum, kendi düşüncemden söylüyorum ve bilsem Paul Feyerabend'e dayanır, ondan alıntılar alır hiç başımı ağrıtmaz, kendimi topa koymazdım..

Feyerabend gibiler az ve esik -saldırmış ve- yazmış. Batı bilimi tamamen Gobbels propaganda -beyin yıkama- makinesi gibi çalışır. Kökeni, biçimi, çalışma etiği (ya da yeni sahipleri) nazist/öjenik/seçkinci.

eksik söylemiş

Bilim sadece düşünmenizi yasaklamak (susturmak/sınırlamak) için işletildi. -içtenlik.. Böyle söylenir..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Marks, üzerine kısa düşünce

Öncelikle Marks kişisini neredeyse hiç okumadım, neden? Maddeci materyalizm ontolojik olarak yanlış bir kurgu, betim ya da bağlantıdır ve bu kişinin biz de yetersiz bir düşünür olarak sınıflanmasına yol açar ve takibi bırakırdık, kişiyle ilgilenmez, ilgisiz kalırdık. Hepsi bu.

Marks'ı sever, zeki, sevecen bir adam olarak bulurum. Hepsi bu.

Düşünürden ziyade ideolog olarak görüyorum. Marks'ı anlıyorum. İyiniyetli.

Marks'ın maddeci materyalizmi bir ontoloji anlayışı ya da kuramı değildi. O bunu yaptı çünkü bu kolay/kestirme yoldan tanrı, din düşüncesini defetme/kapatma yoluydu. Ontolojiyle ilgilenmeliydi. Bunu ideolojik bağlantı olarak kullanmış görünüyor. Maddeci materyalizm ontolojik değil ideolojik bir yapı/taban/kurgu. İşe yaramadığı söylenemez ancak tüm insanları buluşturamaz/birleştiremez. Sonuçta maddeci materyalizmi herkes sıcak bulmayacak kucaklamayacak ya da herkesi kucaklayamazdı .Dinlerin defedilmesinin yolu çözümlemenin sürdürülmesi ve gerçeğin/aslının deşifresi. Gerçeği ortaya koyduğunda yalanı dağıtır/çözer.

Şöyle düşünüyorlar. Animizim. Ruh. Bunu gösteremeyiz. O halde açıkta bırakamayız. Buna saldırmadığımızda bu her türden hurafeye kapı açar. Bunu göremiyoruz, bunu ölçemeyiz. Bunları açıkta bırakırsak tanrı düşüncesi açıkta kalır, ona açık kapı bırakırız (dini kapatamayız) ve ona güçlü saldırmalıyız. Tüm hepsi bu.. Bu ideolojik bir harekat gibi.

Şimdi düşmanınla birleşmeyeceksen düşün. Herkesi birleştiremeyeceksen kiminle birleşeceğini ya da bölüp bölmediğini düşün, değerlendir.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Feyerabend efsane. Onu bulmak ne büyük mutluluk. Dünden beri daha az yalnız ve daha çok kendim hissediyorum. O kendi olarak yaşamış gerçek bir insan. Gerçek bir insan bulmuş gibi hissediyorum. İnsan gibi insan. Uygarlıkta gizlenmiş.

Eğer ben, ben olmasaydım Feyerabend olmak isterdim ya da uyardı ve sorun olmazdı. Bugün ne büyük bir doluluk, ne büyük armağan.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrı neden olamaz?

En kısası.

Yoktan var doğamaz. Doğmamış ezeli vardaki var da doğmadığına göre doğamaz ve doğrulamaz. Yok olmadığına ve zaten varolduğuna göre yaratılamaz. Vardı. Yok değildi.

Tanrı yoktan/yokluktan yaratmış olamaz mı?

Olamaz.

Bize böyle söylediler_?

Kandırıldınız.

Sana neden güvenelim?

Güvenme, sına, kontrol et, değerlendir gözden geçir, kendin kavra. Bilişe aracı koyma kendin bil, gör.

Mümkün mü?


Mümkün, kolay

Gerçekten mi?

Gerçekten

Gerçekten farkedebilir misin?

Evet

Tanrı olmadığını bilebilir misin?

Evet ve hayır. Doğamayacağını farkedebilirsin ve bu yolla.

Bu bizi kurtarmıyor?


Korkuyorsun. Korkusuz bak ve ölüm hiç bir şey. Ölüm iyi bir şey. Soğuk değil sıcak.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst