Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,117 kez görüntülenmiş, 149 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Deneyişler-Denemeler, Söyleşiler ve Söyleşmeler
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İslamın başına hristiyanlıkla aynı şey gelecek. Değişecek, yozlaşacak, revize edilecek ve revizyonistler tarafından saldırı ve yağmaya uğrayacak. Bunu engelleyen tek şey güç ve zorbalık, terör tehdidi.

Nasıl hristiyanlık Hypatia'yı Bruno'yu ve nicelerini katlettiyse ve bir gün gelip bir aydınlanma çağıyla yine hristiyan doğmuş ve hristiyan ahlakını benimsemiş revizyonist aydınlanmacı felsefecilerce yağmalandıysa aynısı olacak. Nietsche Deccal ı kaleme alarak hristiyanlığı yerden yere vurdu ve Marx din afyondur demeye cüret etti. Bugün hristiyanlığı toz bulutuna çeviren şey. Bunun islamın başına gelmemesinin tek sebebi hala otoritelerce korunması ya da hala Hypatia yı linç eden güce sahip olması benzer çağcıl atmosferde deneyimlenmesi. Daha Turan Dursun'un kanı soğumadı. Yani özgürlükler linç edilmese ortada bir islam kalmıyor.

İslam ne birleştirici ne de evrensel değildir. Bırakın insanları birleştirmeyi insanların islam gibi bir inançta birleşmesi mümkün değil. Tüm tarihi sosyolojik gözlemler çöküş ve çözünme işaret ediyor. Bir tane mutlu ya da demokratik islam ülkesi ya da cumhuriyeti yok. İslamla yönetilen her yerde bıraksak halk kalmazdı yani dünya ülkeleri sınırlarını açsa vatandaşı kalmazdı haliyle islamla yönetilen ülke olmazdı.

Ortadoğu dinleri, güç, zorbalık, işgal, fetih anlayışlarıyla yayıldılar. Gittikleri heryeri işgal edip köleleştirdilerir. Afrikayı Amerikayı Hindistanı işgal eden köleleştiren ortadoğu dinleridir. Bunu hristiyan lejyonerler yaptılar.

İşin aslı hristiyanlık ve islam bölünemeyen ve soy bağı dışında edinilemeyem Museviliğin alt kolları ya da alt dinleridir, uzantısıdır ve bu dinler hiç bir zaman Musevilik statüsüne eremediler ve çözünüp gidecekler. En son Musevilik çökecektir çünkü hamileri ağababası onlar ve odur..

Hristiyanlık ve islam tamamen Musevilikten devşirmedir...

Tevratın bozulduğu masalı müslüman kölelerin ya da sınıfın Tevratı okumasını egellemek ve yasaklamaktan fazlası değil. Müslümanlık en alt sınıf tebaadan başkası değil/di..

Dünya da dinler bile sınıf tabanlı yapılanmıştır. Bunu bakarsanız çok net göreceksiniz.

Sevelim ya da sevmeyelim Marx ya da Das Kapital dünyada tüm zamanlarda İncilden sonra en çok satan kitaptır. İncil bedava olarak misyonerlik çabalarıyla dağıtılan bir içeriktir ve neyi örtbas etmeye çalıştığı yukarıdaki yorumdan çıkıyor. Marksist olsun olmasın Marksı sevsin sevmesin Kapitalizm tanımlası bugün herkesin ağzında ve dilinde ve modern sistemi tanımlayan evrensel bir dizgeye dönüştü.

İslamı koruyan tek şey güç ve zorbalık
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İslamın başına hristiyanlıkla aynı şey gelecek. Değişecek, yozlaşacak, revize edilecek ve revizyonistler tarafından saldırı ve yağmaya uğrayacak. Bunu engelleyen tek şey güç ve zorbalık, terör tehdidi.

Nasıl hristiyanlık Hypatia'yı Bruno'yu ve nicelerini katlettiyse ve bir gün gelip bir aydınlanma çağıyla yine hristiyan doğmuş ve hristiyan ahlakını benimsemiş revizyonist aydınlanmacı felsefecilerce yağmalandıysa aynısı olacak. Nietsche Deccal ı kaleme alarak hristiyanlığı yerden yere vurdu ve Marx din afyondur demeye cüret etti. Bugün hristiyanlığı toz bulutuna çeviren şey. Bunun islamın başına gelmemesinin tek sebebi hala otoritelerce korunması ya da hala Hypatia yı linç eden güce sahip olması benzer çağcıl atmosferde deneyimlenmesi. Daha Turan Dursun'un kanı soğumadı. Yani özgürlükler linç edilmese ortada bir islam kalmıyor.

İslam ne birleştirici ne de evrensel değildir. Bırakın insanları birleştirmeyi insanların islam gibi bir inançta birleşmesi mümkün değil. Tüm tarihi sosyolojik gözlemler çöküş ve çözünme işaret ediyor. Bir tane mutlu ya da demokratik islam ülkesi ya da cumhuriyeti yok. İslamla yönetilen her yerde bıraksak halk kalmazdı yani dünya ülkeleri sınırlarını açsa vatandaşı kalmazdı haliyle islamla yönetilen ülke olmazdı.

Ortadoğu dinleri, güç, zorbalık, işgal, fetih anlayışlarıyla yayıldılar. Gittikleri heryeri işgal edip köleleştirdilerir. Afrikayı Amerikayı Hindistanı işgal eden köleleştiren ortadoğu dinleridir. Bunu hristiyan lejyonerler yaptılar.

İşin aslı hristiyanlık ve islam bölünemeyen ve soy bağı dışında edinilemeyem Museviliğin alt kolları ya da alt dinleridir, uzantısıdır ve bu dinler hiç bir zaman Musevilik statüsüne eremediler ve çözünüp gidecekler. En son Musevilik çökecektir çünkü hamileri ağababası onlar ve odur..

Hristiyanlık ve islam tamamen Musevilikten devşirmedir...

Tevratın bozulduğu masalı müslüman kölelerin ya da sınıfın Tevratı okumasını egellemek ve yasaklamaktan fazlası değil. Müslümanlık en alt sınıf tebaadan başkası değil/di..

Dünya da dinler bile sınıf tabanlı yapılanmıştır. Bunu bakarsanız çok net göreceksiniz.

Sevelim ya da sevmeyelim Marx ya da Das Kapital dünyada tüm zamanlarda İncilden sonra en çok satan kitaptır. İncil bedava olarak misyonerlik çabalarıyla dağıtılan bir içeriktir ve neyi örtbas etmeye çalıştığı yukarıdaki yorumdan çıkıyor. Marksist olsun olmasın Marksı sevsin sevmesin Kapitalizm tanımlası bugün herkesin ağzında ve dilinde ve modern sistemi tanımlayan evrensel bir dizgeye dönüştü.

İslamı koruyan tek şey güç ve zorbalık
Ben bir islam ya da dinler tarihi araştırmacısı değilim ama kabaca gördüğüm bir kaç şeyi ekleyebilirdim.

Erkek sünneti Kuranda referanslanmamasına rağmen katı bir dinsel gelenek ya da gereklilik olarak görülür ve bu Yahudi geleneğidir.

İslamın selam sözcüğü İbranice Şalom Alehem den türemiştir.

Kabe küptaş bir masonluk vb sembolüdür.

Kıble ve kibele isimleri akrabadır hatta muhtemelen aynı ifadedir. Tavaf sözcüğü lebbeyk kibele ifadesinin harf dizimini bünyesinde barındırır.

Namazın islamdan eski olabileceği varsayılır. Ben bunun bazen bir tapınma ritüelimi yoksa Tibet in beş ayini, Sema dönüşü ya da Çinin sabah sporu gibi bir sağlık spor vb. ritüeli olup olmayacağını bile düşündüm. En basit örnekte bu yönetici hareketsiz fizik akvitesi az bir yönetici sınıfın basit spor ritüeli bile olabilirdi çünkü rüku ya da boynun sağa sola çevrilmesi gibi eklem sağlığı ya da neredeyse spor aktivitesini andıran figürler barındırır...

Sonuç olarak islam ve hristiyanlık Museviliğe bir tepki olarak gelişmiş olabilir çünkü Musevilik kollara ayrılarak sınıf dışına yayılamıyor ve soy bağı dışında edinilemiyor. Bence müslümanlık ve hristiyanlık Musevilik ve Tevrat bilgisinin kopyalanması yoluyla oluşturuldu ve yeniden kitaplaştırıldı. Böylelikle soydan ve sınıftan arınmış özgürleştirilmiş herkese açılabilen bir dine dönüştürüldü.
İkinci bir olasılıkta bu iki dinin Musevilerce ya da diğer gizli cemaatlerce oluşturulmuş olması olasılığı. Bunu yönetim için yapmış olabilirler. En basit örnekte bugün Taliban ve IŞID ı kontrol edersen ya da başka bir cemaati kontrol edersen bir çok pis iş ya da kirli işi görebilir ya da örtbas edebilirsin..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Günün emeğim..

ttt2.jpg
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bir endüstri olarak silah endüstrisi silah üretir ve onu pazarlmaak için savaş üretir ve savaşı meşrulaştırır.
Bir endüstri olarak ilaç endüstrisi ilaç üretir ve onu pazarlmaak için hastalığı üretir ve hastalığı meşrulaştırır.
İyi bakılırsa bu ikisi tamamıyla aynı şeydir.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sosyal medya ya da günlük hayat sonra oluyor. Niye aşı almıyorsun? ya da neden karşısın, anlamış değilim ya da acaba -ne görüyorsun da bizim görmediğimiz bir şey mi var diyen de oldu?

Sosyal medya da üçüncü kişiselere nispeten dürüst cevap yazılabalir ama amcam soruyor ve amcama ne diyeyim.? Amcamın ki zımni al emri ya da yargılama. Daha hiç bir cümle söylemeden bak biz aldık genetiğimiz mi değişti diyor. Amca ben sana gentiğim değişir mi dedim. Açıklamaya kalksam üç gün üç gece de yetmez konuşmam lazım dinleyecek misin? Bir kere aşı almışsın

Bir kere ne salgın ne aşı gündemi ne de kilitlenme başta hiçbirine/hepsine sıfır muhaliftik hatta aşı yaygarası toplumsal kargaşa olmasın beklenti olur bir Çin aşısı ,Rus aşısı felan vurdururz geçeriz diyordum. Ben bir aşı olacak bitecek sanıyorum...

Salgın önlemlerine uyduk. Çin, İtalya an be an veri takip edip bir profil oluşturduk. Yaşlılar, kronik hastalar için ölümcül. Ölenlerin bilmem yüzde kaçı 70-80 yaş üstü. Ben baktım 41 yaşıdnayım o zaman ve Çin ve İtalya'dan gelen ilk verilerde bu yaşta ölen ya hiç yoktu ya bir iki kronik hasta. İtalya veri yayınladı okudum, inceledim ve Çin verilerini inceledim. %70-90 kronik tansiyon diyabet kalp problemi var, Yani dedim kendi kendime benim bu salgını dert etmeme gerek yok. Yani uzaydan başıma göktaşı düşmesi kadar ölüm riskim var. Bunu hatta panik yapan kimi insanlara da yazdım.

Bu iş isteyen istediğini görür ayıya dayı dedikçe kafana çıkmasıana mı döndü ona benzer bir şey oldu. Nazi propaganda makinesi gibi korku ve ölüm pompası oldu. Aşırı irrite oldum. Zorunlu aşıyı zorbalıkla dayatan sosyal medya mesajlarında birinde patladım aşırı rahatsız oldum.Hukukun içine etmişti ve mesaıjn sonuna kismenin okuyamayacağı abuk subuk bir cümle gizlemişti aşğılayıcı, irrite edici bir cümle. Bilimi savunuyırmuş bu adam bilim onun malıymış. Onu okuyana kadar ben sosyal medya da bir şey yazmıyordum. Bu aşı karşıtlığı istenmiyor, siber izleme timleri kurulacak ve zaten aşı gönüllü olacak felan muhabbetler vardı. Sonra işyerlerinde istemeyen insanların zorla aşıya götürüldüğünü okuduk. Hukuk gaspıdır, hak gaspıdır. Kışlaya girdi, Üniversiteye indi. Bilmem nere girdi ve zorlama oldu. Aşılar faz 3 te deney aşıları. Seçen alır.

Hükümetim bana sormadan aşı sipariş ediyor. Sen kimsin ya??
Talep topladın mı? Kamuoyu anketi yaptın mı? Ne hakla ,sen kimsin?
Bunu hepsi yaptı.. Siz kimsiniz?

Her tarafından patlak veren tuhaf bir şey

Bunun dışında ister anlayın ister anlamayın Pfizer demek mesela benim gibiler için bir tür mafya yani bu salgın öncesindeki algım. İlaç ve tıbbi müdahalelere ve hastaneye ben %80-90 karşıyımm. Çok aciz kalınmadıkça. Yani bunu ailem çevrem bilir.

Bunun dışında ben normal ortalama biri nsan gibi gerçek bir virüs ve salgın inancıyla süreci izlerken mesela aşıların koruyuculuğu, veri yayılması, bunların sunulması tüm bu süreçlerde herşeyin an be an manipülatif olmasıyla rahatsız ve irrite edildim ve oldum.
Daha sonra aşırı sosyal medya sansürü ve susturmalarırnı gördüm. Resmen siber zorbalık ve trollüklere tanık oldum. Bilimsel engizisyon ve linçleri karalamaları gördüm bunlara tanık oldum.
Yani, doğal olarak aşıyı sorgulamayacaksam bile kendimi artık istemediğim bir noktada irrite edilmiş/olmuş buldum zaten ve doğal olarak o noktadan sonra muhalif hesapları da ayrıca takip ettim ve şuradan salgın öncesindende izlediğim 40-50 tane twitter hesabı vereyim (komplocu felan değiller) yani, sadece onları izleyin alternatif paralel evrene gçeiş yaparsınız..

Sporcu hesaplarını ele alayım ve fit insalnarın hesapları. Covid diye bir gündemleri yok.. Rahatsız edilmedikçe kişinin bamına basılmadıkça çoğunun aşı karşıtlığı da yok. Salgınla hastlaıkla işi yok. Şimdi ben daha önce ketoculuk etçillik yaklaşımından dolayı onlarca böyle hesabı takibe aldım. Atıyorum Shawn Baker, Amber O Hearn, Nick Norwitz, Alan Watson, Zsofia Clemens, Denis Rancount, Mark Changizi vs ya da bir miktar da sporcu hesabı, psikiyatri hesabı ve onların retweetlediği kişilerden oluşmuş bir çember. Salgın öncesi 70-80 takibim vardır ve ben TV mv izlemem. Benim haber duvarım o. Açıp bir haber sitesi de pek okumam google araması yaparım bir şey görüdüğümde. Sosyal hayata bağlı değilim köyümde işimde yok...
Yani haber akışım ve haber kaynağım twitter. Yani burada Covid olmadı. Çevrede de olmadı...

Benim haber akışımda Covid olmadı,, aşı gündemi yoktu. Bu gerçek yani. Aksine benim haber akışım kitlesel histeri, bilimsel sansür , toplumsal hukuksal zorbalık hak ve özgürlük arayışı ya da gaspı vb iddiaları düşmeye başladı, başka şeyler düşmeye başladı, Burada durum bu...

Bunun dışında örnek vereyim. Jeff Sekerak adlı vegan bir deli. Haber akşıma retweetleri düştü takibe aldı mdiyelim. Adam hesabına bakım. Hesabı 5 seneyse 5 senedir 10 seneyse 10 senedir aynı şeyleri yazar. Big farmaya çakar,,hükümete çakar, bürokratlara çakar, spor yapın der, istekleriniz liste yapın der, Throueacu minimalist bir doğa yaşamı savunur hep aynı şeyi yazar. Salgına özel bir gündem değildir. Diğerleri de böyle...

Çocuklara aşı dayatıldığını gördüm sezidm farkettim ki hala öyle ası lhedef çocuklar ben kör müyüm?
Aşının birincil hedefi çocuklar
Amerika da fast food menüleriyle çocuklara aşı dayatıldı, oyuncaklı bilboard reklamları menüler ve bunun gibi yığıınla tonla zırvalık
Kurulmuş saat gibi çocuklara gittiler,,ağaç kökü gibi bunu görüyorsun, bu açık bakarsan göreceksin... Yetişkinlere göre 30-40 kat miyokardit riski var onlarda.
Yani açsam sayfalar yetmiyor: Bunları görmeyenler haber kaynakalrını takiplerini gözden geçirmeli.
Twitter duvarıma akşama kadar dünyanın heryerinden aşı kiltilenme zorbalığı ve kitle histerisi içerikleri dolup taşıp durdu. Hala da öyle..
Kabaca..
İzleyin bakın...
Bilgisayarla chrome tarayıcı dahili çevirmenle çok dilli takip.. Böyle yaparsanız tüm gün sosyal medya hak özgürlük polis devleti hak ihlal ihbarları ve protesto haberleri dolup taşıyor. Yorumlar ve izleme keyfi biçimi "Gezi"yi aratmayacak cinsten. Karamizah
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Covid toplumunuzun otoriter bir distopyaya evrimini (geçişini) sembolize ediyor ya da perdeliyor.
Sürecin ileri ki adımları karanlık, distopik ve tozpembe olmayacak ,kaldı ki halihazırda da tozpembe değil ama görmek istemeyenler var şu aşamada ıstılan kurbağa gibi görüş ve geçişi (muhtemel distopik stres yönetimi) olarak tercih ediyor.
Yani otorite şiddetini artıracak. Bugün antikilitlemeci aşı almayan kimi muhalifler özellikele arkasında ilahi irade irade vs olduğunu sanan muhafazakar muhalifler (trol değillerse vçift taraflı oynamıyorsa) eminim özgürlükler karşısında bocalayacak ve en büyük yıkımı ve çarpışmayı/kaosu onlar deneyimleyecektir ve tabiri caizse duvara toslamış gibi olacaklardır ve çil yavrusu gibi dağılacaklar. Hala Covidin biteceği haklı çıkacakları umuduyla avunuyorlar ya da herhangi hak hukuk zemini olduğunu ve gelecekte olacağını varsayaıyorlar.
Altında halının çekilmesi gibi ilk önce hukukun çekileceğini/boğulacağını ve onun meşrulaşacağını (çoğunluk gücü) varsayabliriz.
Süreç tamamen aşı al ya da öl adında itaat et ya da öl, parçası ol uyum göster ya da öl (aramızdan ayrıl) noktasına evrilecek..
Sürecin bir antiparadigması olduğunu sanmıyorum bu neredeyse mutlak bir süreç. Yani kitle seçimlerini yaptı. Antiparadigamnın üretim tarihi çoktan geçti.
Yani bu saatten sonra ille de bir çıkış ve antiparadigma aranıyorsa bu ancak Huxley'in vahşi bölgesi gibi olurdu örneğin Afrika'nın ücra bölgelerine taşınma olabilirdi.
Distopyanın tek antiparadigması ölüm. Özgürlük artık yok yani özgürlüğü taşıyan bir antiparadigma yok, olmayacak.
Yani bir noktadan sonra özgürlükleri koruyan savunan hehangi türden otorite şiddeti ve ölüm dahil hazır olmalı.
Yani şu aşamada sadece kapitazlimin nimetlerinin sınırlanması gibi bir paradigma deneyimleyenler bunun böyle sürmeyeceğine emin olabilir ve muhalifsen arkanda kimseyi bulamazdın emin olabilirsin. Özgürlük tek dayanaktır. Başka şeylere yaslananlar yıkılıp toslayacak..Ototiretelere yaslana/dayanarak özgürlük ummak oldukça ilginç bir fikir. Bunlardan biri de özgürlüğün baş düşmanı yada çatışıkısı tanrı, iktidrar vs..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Salgının karanlık yüzü ya da histerik tarafı koşup oynaması gereken çocukların ya da fiziksel olarak sosyalleşmesi gereken genç nüfusun kapatılmasıydı. Bu iyi bakılırsa sözde 70-80 yaş üstü çoğu kronik hasta ve normal yaşam beklenti süresini aşmış insanların korunması adına yapılıyor ve yapıldı. Salgının ölüm yaş ortalaması 82.5 tur ve bu yaşam beklentisnin üzerindedir. Diğer yönü sağlık sistemini olası bir kriz ya da bakım potansiyelini aşımından korumaktı. Burayı anlayabiliyoruz. Dönemsel kısıtlamaları Çin in yaptığı gibi bir ilk müdahale ya da uzun sürmeyen gebiş kısıtlamayı anlayabiliyoruz. 3. yılında hala sosyal özgülükler askıda..
Salgının ürettiği anksiyete salgının kendinden daha yıkıcı. Özrllikle genç ve çocuklar üzerinde ürettiği yıkım.
Onlara ölüm korkusundan başka ve korkaklıktan başka ne bırakacaksınız?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Gezginleri düşün. Sürekli bir ülkeden diğer ülkeye seyahat ederler. Bazıları ana ülkede konaklar ama her defasında yeni bir rota belirler ve yola çıkar, bazıları sadece gezginlik yapar.

Ölüm bu ana ülkedir.

Diğer ülkeler diğer dünyalar ve alternatif gerçekliklerdir. Böylece varoluruz.

Materyalizm emin olun bir hastalıktır. Dinler emin olun bir sınırlamadır.

Ülkesini hiç değiştirmemiş çoğu yerli bunu bilmez. Gezgin ruhlar aramızdadır ve bize diğer dünyalar ve başka gerçekliklerin mümkün olacağını fısıldar.

Genelde böyle şeyler yazdığında bir şey bilmeyceğin söylenir ya da bilgi kaynağın sorulur. Yani bunları naısl bilebilirn ki!? Bunlar masallar. Sen uyduruyorsun. Öyle inanmak istiyorsun. Bunlar senin kişisel inançların...

Hadi canım!!!

Materyalizm bir hastalıktır, kurtulun ondan...

Ölüm ve hayatın anlamını arayanlar
İçsel büyük boşlukları olanlar
Bilgisel mutsuzluk çekenler, erek eksikliği çekenler

Materyalizm bir hastalıktır.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilim; maddenin ,ilk madden, ilk tekilliğin, hiçliğin ya da bilinmeyen durmun, genişlemesi, çoğalması, üremesi, patlaması vb ilk hareket temelli varlık ve ontoloji kabulleri ve açıklamalarını terketmelidir

Bunlar dogma yuvası, dogma besler. Bunlar terekdilmediği, bilimsel düşünceden arındırılmadığı sürece tanrı çatışkınız varolacak ve bilim tarafında ne yazık ki çözülemez ve aşılamaz

Alternatif açıklamarı, kuantumları, paralele evrenler, başlamamış a yda tekil olmaya nevren modellemeleri olsa bile yukarıdka iparadigma tü mgeçerliliğini yitimeli bilim içidnen tamamen sökülüp alınmalıdır.

Tekil evren, doğuş modellemeleri başlangıç ve ilk hareket temelli indirgemelerdir. Başlangıcın ilk tekilliğini bulamazsınız. Başlangıcın tanrısını da bulamayacaksınız. Oluşta ilk hareket yoktur. Oluşta ilk tekillik yok.

Oluş/varoluş; bir doğuş, gelişim üreme çoğalma sorunu değil. Bunlar açıklamaz

Varoluş sonsuzdur ve ezelidir. Sornadan oluşmaya gelişmeye muhtaç değildir
Zaten varolduğu içi nvarolmaya ve zaten oluşuk oalrka var ve hazır bulunduğu içi ntekrar oluşmaya ihtiayç duymaz
Varlık/varolan hiçbir zama nyo kya da oluşmamış ve natioluşuk naoluşuk bir halde değildi
Oluşta hareket ve devim zaman içinde sonradan başlamadı

Devim, oluş, oluşlar hepsi herşey sonszudur, öncesizdir

Devim ne itkiye ne güce ne de enerjiye ihtiyaç duymaz çünkü başlangıcı yok, ivme ya da güdüleyici yok
Oluş oluş dışında enerji alamz vermez, bunda enerji eksilmez artmaz
Başlamaz bitmez

İçsel dışsal güce ihtiyacı yok
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bugün internette bir şey aradım. Bu daha önce duyduğum Afrika da hiç uçak görmemiş ve üzerinden geçen bir uçağa tanık olduktan sonra uçak figürleri yapan ilkel bir kabile haberiydi. Bu bilgiyi başka bir şeyle bağlantılayarak kısa bir yazı yorum üretecektim. Bu yine insanlığın geçmişte ürettiği heykellere ya da arkeolojik kimi buluntulara atıfta bulunacaktı.
Bu aramayı yaparken aradığıma eirşemedim ancak karşıma Dogonlar diye bir uygarlık çıktı. Dogonları ararken/araştırırken evrimagaci diye bir siteye ve yazısına rastladım

Sonuçta tam olarak şu deneyimi yaşadım

Dünyada ne zaman gerçeğe ya da dişe dokunur bir şey bulduğumu sansam onu araştırdığımda onu örtbas etmeye girişmiş bilim adında organizie bir şebeke buluyorum

Biri bana/bize niye bu adamların yazdıklarını el ve işbirliğiyle bir örtbas girişimi gibi ya da bir incil ve misyonerlik sitesinden farksız bir ve propaganda gibi okuduğumuzu söyleyebilir mi?

Dolayısıyla aslında çok büyük bir ihtimalle Dogonlar'ın Sirius ile ilgili sözde "uzaylılar tarafından getirilmiş" bilgilerine yönelik herhangi bir gizem bulunmamaktadır.

Tamam çok küçük ihtimal nedir? Onu araştırdın mı?

1 - Dogonlar, Dogon yerlileri onlarla irtibat ve iletişim kurarsak bize ne anlattı? ve anlatıyorlar?
2- Gerçekten uzaydan bir gök cismi indiğine dair geçmiş çizimleri var mıydı ve bunlar hangi tarhie refranslandı/refranslanıyor?
3- Burada ismi geçen insanlar bilim insanı ve bu bir bilim yazısı ise bu site bilimi temsil ediyorsa dış uzaydan ziyaret olasılığını gerçektne ele aldılar mı? ve bu olasılığı ne kadar güçte sınayıp incelediler? Yan ihiç bu gözle bakıp bu öndeki kanıtları da incelediler mi?



Eğer 2 üzerinde durmuyorsan ve sıfır duruyorsan sıfır olasılık diyorsan ben değil sen bir komplocusun ve bilim dediğin materyal tam bir komplo

Bilim ne?

Yalan, ikiyüzlülük ve örtbas mı?

Tamam senin bilim dediğin şey dünyanın dış uzaydan ziyaret edilme olasılığını hiç objektif inceledi mi? Bir gün inceler mi ve inceleyecek mi? Konuşan herkesin ağzına pamuk tıkayıp komplocu deyip susturmakla mı yetinecek?_

Diretip, aksini idda edip kıçını yırtarsan sonra parasal otoriter akademik gücü ve çoğunluğu arkana alırsan bu bilim oluyor mu?

Kanıt olsa toplarlar mıydı?

Kanıt ya da kanıta geçit sağlayacak veri değeri olan herşeyi şeyi bilim dediğiniz örtbas ediyor. İkincisi bunu destekleyecek hiçbir araştırma yapmıyor ya da bu ihtimali göze alan veri toplamıyor.

2012.

On sene oldu. Dünyanın dış uzaydan ziyareti ihtimalini sorgulama, düşünme, bunu yazma, sorguya açma, tartışmaya açma illegal ve antibilim. Saldırı görüyor.
Saldıran bilimsever

Bıktık!!!
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bugün internette bir şey aradım. Bu daha önce duyduğum Afrika da hiç uçak görmemiş ve üzerinden geçen bir uçağa tanık olduktan sonra uçak figürleri yapan ilkel bir kabile haberiydi. Bu bilgiyi başka bir şeyle bağlantılayarak kısa bir yazı yorum üretecektim. Bu yine insanlığın geçmişte ürettiği heykellere ya da arkeolojik kimi buluntulara atıfta bulunacaktı.
Bu aramayı yaparken aradığıma eirşemedim ancak karşıma Dogonlar diye bir uygarlık çıktı. Dogonları ararken/araştırırken evrimagaci diye bir siteye ve yazısına rastladım

Sonuçta tam olarak şu deneyimi yaşadım

Dünyada ne zaman gerçeğe ya da dişe dokunur bir şey bulduğumu sansam onu araştırdığımda onu örtbas etmeye girişmiş bilim adında organizie bir şebeke buluyorum

Biri bana/bize niye bu adamların yazdıklarını el ve işbirliğiyle bir örtbas girişimi gibi ya da bir incil ve misyonerlik sitesinden farksız bir ve propaganda gibi okuduğumuzu söyleyebilir mi?



Tamam çok küçük ihtimal nedir? Onu araştırdın mı?

1 - Dogonlar, Dogon yerlileri onlarla irtibat ve iletişim kurarsak bize ne anlattı? ve anlatıyorlar?
2- Gerçekten uzaydan bir gök cismi indiğine dair geçmiş çizimleri var mıydı ve bunlar hangi tarhie refranslandı/refranslanıyor?
3- Burada ismi geçen insanlar bilim insanı ve bu bir bilim yazısı ise bu site bilimi temsil ediyorsa dış uzaydan ziyaret olasılığını gerçektne ele aldılar mı? ve bu olasılığı ne kadar güçte sınayıp incelediler? Yan ihiç bu gözle bakıp bu öndeki kanıtları da incelediler mi?



Eğer 2 üzerinde durmuyorsan ve sıfır duruyorsan sıfır olasılık diyorsan ben değil sen bir komplocusun ve bilim dediğin materyal tam bir komplo

Bilim ne?

Yalan, ikiyüzlülük ve örtbas mı?

Tamam senin bilim dediğin şey dünyanın dış uzaydan ziyaret edilme olasılığını hiç objektif inceledi mi? Bir gün inceler mi ve inceleyecek mi? Konuşan herkesin ağzına pamuk tıkayıp komplocu deyip susturmakla mı yetinecek?_

Diretip, aksini idda edip kıçını yırtarsan sonra parasal otoriter akademik gücü ve çoğunluğu arkana alırsan bu bilim oluyor mu?

Kanıt olsa toplarlar mıydı?

Kanıt ya da kanıta geçit sağlayacak veri değeri olan herşeyi şeyi bilim dediğiniz örtbas ediyor. İkincisi bunu destekleyecek hiçbir araştırma yapmıyor ya da bu ihtimali göze alan veri toplamıyor.

2012.

On sene oldu. Dünyanın dış uzaydan ziyareti ihtimalini sorgulama, düşünme, bunu yazma, sorguya açma, tartışmaya açma illegal ve antibilim. Saldırı görüyor.
Saldıran bilimsever

Bıktık!!!


Nietsche, Hristiyanlığa, devlete ve ahlaka saldırıdı. Aynı güç ve tavırla bilim'e saldırmak istiyorum.
Ağzı köpürmüş canavar o. Eğer bugün bilim dediğiniz köhne devlet ve orotirete seni destekleyecek tek satır yazmamışsa yazdığın şey ateşten pervane altından inci olsun sen linç edilirsin.
.... ....
Bilim insanıymış ......... ...........
Alt sınıflar koyun sürüsü
Bunlar orta sınıfın seçkinleri de çoban köpeği
Tasmalı perçinli dogma bekçileri

Dogmalarına azıcık dokun hemen havlarlar
Bilim dediğiniz dini arkasına çekilmiş güçlendirme seti ve bendi gibi
Özgürlüğü tutmuyor ve arkası özgürlüğü almıyor,
İnsan köle bilim işi emekçiliği ne?
Otorite hizmetkarlığı statüko bekçiliği
Yeni yüzyılın/zamanenin eskinin dini gibi statükosu ve yönetim aracı,
Ana akım bilgi bugünün engizsiyonu ,nerde özgürlük varsa ona sataşır, örtbas eder.
Bilimin tek işi bu, meşru işlevi
Özgürlüğe dokunan ne yazsan ilk karşında bilimi bulurdun. Yazdıklarını çöp ederdi

Yazamadık, konuaşamadık, düşünemdik esmi değil, engelleyen şey bilim

İfade özgürlüğü -sınırlı- olsa bile bilgi özgürlü-ğü yok

İnsan köle, bilimin işlevi köleliğin rengini boyama ,köleliği sevdirme, işlevsel sevilir kölelik üretme
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Nietsche, Hristiyanlığa, devlete ve ahlaka saldırıdı. Aynı güç ve tavırla bilim'e saldırmak istiyorum.
Ağzı köpürmüş canavar o. Eğer bugün bilim dediğiniz köhne devlet ve orotirete seni destekleyecek tek satır yazmamışsa yazdığın şey ateşten pervane altından inci olsun sen linç edilirsin.
.... ....
Bilim insanıymış ......... ...........
Alt sınıflar koyun sürüsü
Bunlar orta sınıfın seçkinleri de çoban köpeği
Tasmalı perçinli dogma bekçileri

Dogmalarına azıcık dokun hemen havlarlar
Bilim dediğiniz dini arkasına çekilmiş güçlendirme seti ve bendi gibi
Özgürlüğü tutmuyor ve arkası özgürlüğü almıyor,
İnsan köle bilim işi emekçiliği ne?
Otorite hizmetkarlığı statüko bekçiliği
Yeni yüzyılın/zamanenin eskinin dini gibi statükosu ve yönetim aracı,
Ana akım bilgi bugünün engizsiyonu ,nerde özgürlük varsa ona sataşır, örtbas eder.
Bilimin tek işi bu, meşru işlevi
Özgürlüğe dokunan ne yazsan ilk karşında bilimi bulurdun. Yazdıklarını çöp ederdi

Yazamadık, konuaşamadık, düşünemdik esmi değil, engelleyen şey bilim

İfade özgürlüğü -sınırlı- olsa bile bilgi özgürlü-ğü yok

İnsan köle, bilimin işlevi köleliğin rengini boyama ,köleliği sevdirme, işlevsel sevilir kölelik üretme


Üretim araçları kapitalistin elindeyimiş
Ondan önce bilgi bilim onun üretim süreci kapitalistin elinde denetiminde
Haşa keza ögür akedemi akademisyen olsa ilk iş parayala güçle boşaltır satın alır elini ayağını kaydırırdı
Olmaıdmı daha fazla paraya başkasını tutar yetişriri öbürünü tersin iayzar dizdirirdi
Bugün bu olmaıd annaların klaı nereyyse oraya
Ppüler bilim popüler müzik gibi bir yozlaşma
Ana akım bilim zırvalıktır ve bir yıkıntı
Statükonun yalanın hamaseti
Popüler bilimin yozlşamasının ortaçağ karanlığından farkı yok tamamıyla deneytim aracı
On yıl oldu ne yazsamk ne düşünsek desem bilime çarpıyor
Eskinin zorba tanrısı gibi zorba bir bir abi/elit takımı
Ne düşünüleceğine karar verilmiş
Tüm köşe başlarını tutmuş
Aksi yazanı viralliyor fişliyor saldırıyor
Bilim erkj ve onun ürettiği lejyonlar özgür bilgi ,özgür düşünce ya da ifade farketmiyor yazdırmıyor karalıyor
Para köpekliği yapıyorlar
Yeter
Bıktık
Uçkurundan, rahatından öte bilimi bilgisi olan/seven varsa insan özgürlüğüne/geleceğine hizmet etsin
Nerde örgütlü yapı
Tüm dünya savaş bomba açlık kader
Bilim nerde?
Herkese aşı sokmaya gelince örgütlenen nerde?
Hak ihlalleri var, insanlar ölüyor nerde?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kural dizgeleri aptallara göre

Kendini sınırlama ya da kurallarla yönetme ya da engelleme, bu saçma

Özdisiplinle kurallar aynı şey değil

Örneğin kendini doğru ve beslenme; sağlıklı yaşam ve egzersiz için disipline ya da motive etmekle başkalarıın kurallarına göre sınırlamak aynı şey değil

Neysen/kimsen o ol ve bırak ne olursa olsun , tek kural bu

Bir şeyi elde etmek ya da kaybetmek için çabalama

Her an herşeyi ve tüm zamanlarda tüm şeyleri bırakabilecek kaybedebilecek vazgeçebilecek ve tüm bunları umursamayacak güçteysen yönetilmezsin
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yaklaşık 10-12 yıldır bir "ilktanrı", "baştanr"nın olmadığı bir kişisel duygu, değer, düşünce sistemim var. Tanrı anlayışım belli okumalardan sonra ama özellikle varlıksal bir başlangıç olmayacağı üzerine okuma daha sonra bunu düşünerek kendide kavrama sonrası değişti.

O zamanlar daha yakın bir zamnada dindar ve tanrıya inanan biri gibi hissettiğim için ve önceki kimi arayışlarla da paralel olarak bir çok ruhsalcı, gizemci ,mistik vb bir çok platform ve foruma gidip yazmayı denedim. Tanrıya kafa tutunca baktım şimşek hızında her yerde banlanıyorsun

Döndüm sanırım ben artık tanrısızım şu ateistlere bir bakalım uğrayalım dedim.
Sonuç olarak onlara göre alernatif paradigmalar ve fikirlere geçit verme (dünyadışı varlıkların olabileceği, onların dünyayı ziyaret etmiş olabileceği, okült okumalar) gibi sorunlar nedeniyle iletişim kuramadık.

Net bir şekilde tanrısızdım. Yani bu onlar için payda değilmiş. Yani ellerindeki asıl değer tanrısızlık değildi ,diğer tanrısızlarla işbirliği yapmıyorlardı ya da işbirliklerinin hangi koşullara bağlı olacağını bunları net bir şekilde gözlemledik

Doğru düzgün düşünceye açıklamaya izin bile vermediler, saldırı gördük, hakaret, alay.
Bunları kimi daha özgürlükçü gruplarla düşünce ifade özgürlüğü ile kısmen aştı kancak bu durumda da sistemli bir bilgisel tartışma yürütmek isteyene rastlamadık.
Değişmeyen motor tepkiler alıyoruz.

Bunu yazıyorsun hala bir bilimsel ateistte sıfır empati.
Okuma yazması şaibeli. Yukarıda ne yazıldığı ile ilgilenebilme empati kurabilme yeteneği sıfır.

Mesela yukarıdaki metinde olayı, durumu ve yaşadığını duyguları deşifre ediyorsun ya geliyor hala sana ders vermeye kalkar
Yani sözel iletişimsel olarak onu metnin anafikri ve içeriği kapsamında tutamazdın

Yukarıdaki hangi iki kelimeyi seçip aşağıya ne yazacağı )(yazdırılacağı olası motor refleksşi üç aşağı beş yukarı bellidir
(bunu deşifre edebilirdim )
Bunu daha yazarken çoğu zaman kestirebiliyorum
Bazen kestirme ve hesaplamadan yazamıyorum
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
"Yoktan var ve vardan yok olamayız"

Bu tam bir sonsuzluk

Bunda hemfikirsek. :Sonsuz başlayamaz. Sonsuzu bir şey başlatamaz ,ilk madde, ilk töz felan olamaz

Sonsuzun geçmişi olamaz. Sonsuzu bir şeyle başlatamazsın. Sonsuzu tekilliğe indiremezsin, geçmişte bulamazsın...

"Yoktan varolmayan şeyin geçmişi olmaz, başlangıcı bulunamaz"

Sonsuz bir şeyi bir şey önceleyemez. Başlangıcı ve geçmişi bulunamaz.
Geçmişse dayalı zaman ölçümü/gözlemi hatalı.

Sonsuzu bir ışın doğrusu ve kesitiyle -başlangıçla- modelleyemezsin
İleri akan bir zamanla modelleyemezsin
Sonsuz sembolünüz yan yatmış bir 8 gibi ve sanırım şöyle "∞"

Evrim bir tür tanrısavar

Sizi maddenin doğurup çoğalttığına inanmamalısınız
Determinizme tanrı gibi geçit vermemelisiniz
Nedensellik sizi tanrı gibi hiçler.
Maddesellik ,maddeden doğuş hipotezi sizi determinizme hapseder. Nedenselliğe hapseder.

İyi bakılırsa tanrıdan az zararlı değil. Tanrıdan kurtulma uğruna başka dogma çoğaltmayın/üretmeyin

Sizin evrim kuramınız yeter ki içinde tanrı olmasında çözüp anlayana kadar bu iyi ve yeterli bir cevap demek gibi ama ihtiyaç olmayacak

Tamam tanrı yoktur ama bu tam bir sonsuzluk

Evrimin bir başlangıcı ve kökeni olamaz. Varolan her şey birbirinin nedeni ve sonucu. Aynı.

Tekilliğe dayalı ve tekliğe indirgenen çokluk modelleyemesiniz başa dönersiniz döngü kurmalısın

Bir evrime gerek yok. Olan var .Biz varız: Sonsuz varız. Yokolmayacağız.

Evrim kuramına ihtiyaç yok çünkü tanrı yok:

Yoktan varolmadıysak hiç bir şey bizi önceleyemez. Tanrı da önceleyemez, geçmişte önceleyemez, töz de önceleyemez, madde önceleyemez, hiçte önceleyemez, bunların hiçbiri bizi beliryeleyemez ve bu sorgulama hatalıdır


Varoluş onun oluş koşulları geçmişte ve önce de aranamaz ona doğuş/köken bulunamaz

Varoluş geçmiş ve zamanla soruştulamaz

Geçmiş vaorluşun öncesi değildir..

Sonsuzca (öncesiz ve sonrasızca) her ne varsa o olur, devinir. Devinimin hareketin ilk ivmesi başlangıcın bulunamaz, aranamaz. Tekillik çoğaldı/varlıklaştı demek sizi büyük bir hataya sürükler.

Yoktan varolmamanın geçmişi (ilk geçmişi) olmaz, bulunamaz. Varoluşta başlangıç bulunamaz. İlk hareket bulunamaz.

Geçmişte oluşmadık sonsuzuz
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yoktan varolmayan şeyin zamanda geçmişi, bunun ilk öncesi,bulunamaz. Zamanı sonsuzdur. Sonsuzun geçmişi ya da başlangıcı aranamaz

Nasıl varolduk sorusu hatalıdır çünkü di'li geçmiş zamandır ve geçmişte varolduk ve bu işler geçmişte oldu bitti demektedir
Nasıl varolduk? Yok değildik. Yoktan varolmadık. Vardan da varolmadık . Vardan varız ya da var var (vardı). Tersi değil
Varolma geçmişe ait/dönük bir sorun değil
Yoktan varolunmadıdğı için ilk kez var olma (doğma/gelme) diye bir şey yoktur
Olan zuhur etmedi çünkü yok değildi
Olan/varlık geçmişte olmamış/oluşmamış bir formda aranamaz

Varoluşta hiçbir şeyin spesifik kökeni aranamaz,bulunamaz. Köken varolan tüm herşey için tüm zamanlardaki tüm herşeydir.
En basit tabrirle vaoruluşun tüm materyali kökendir. Köken olmayan yoktur

Realite. Gerçeklik

Eğer bir tekili sonsuz çoğaltan bi evrim ya da varlık modelleniyorsa ki bana göre anlamsız o durum içinde bile gelecekte her şeyin üssel ve sonsuz çoğalınacağaına inanmak isterdim ya da bunu yeğlerdim.. Uygun modelleme değildir.

Varoluş sonsuzdur (hem öncesiz hem sonrasız)
Eğer yokluk gelecek ya da geçmişte herhangi bir yerde sözkonusu olsaydı şimdi ve bugünü de yutar yokederdi
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
' Başlangıçta evren vardı '

Varlığı geçmişe götürüp ve bir ilk madde, atom, bilinmeyen durum (hiçlikten) çoğaltıp genişletirsem (patlama gelişme oluşma vb) bu açıklama Adem ve Havva öyküsünden(tanrı öyküsünden ) farksızdır.

Bu ilk tekillik, başlangıç durumu, arayşışı ve indirgemesidir

Varlığın bir tekillikten başlayıp geliştiğini öne sürmek zorunda değilsniz. Dahası bilmediğnizi bilmek (varsaymak) zorunda dğeilsiniz.

Varsayım üzerine bilgi kuruluyorsa dengesiyle kurulur. "a" hipotezine zıtı olan denk en az bir "b" hipotezi olur ve olası "c" ve "d" de her açık ve olası tutulur

Eğer öyle olduysa yargısı/önermesi eğer öyle olmadıysayla birlikte incelenmelidir

Eğer tanrı varsa onu ne yarattı demekle eğer ilk madde (ya da hiçlik) varsa onu ne oluşturdu demek arasında fark yok ve bu ikisi oluşmadı hep vardı diye açıklama yapmak arasında bir fark yok. Bu ilk hareket ve zaman yanılgısıdır

Eğer hiçlik, eğer madde, eğer zaman farketmiyor varbulunabiliyorsa şu an tüm varolanda varbulanabilir

Eğer başlangıçta ilk ya da tek var bulunabiliyorsa başlangıçta tüm ya da çokta var buluanbilir

Eğer başlangıçta hiç var bulunabiliyorsa hepte var bulunabilir

Başlangıçta yok var bulunamaz ama var var bulunabilir

Başlangıçta sadece ne değil, başlangıçta kim ve her şey vardı

Başlangıçta tek ilk bir şey değil de son çok şey de vardı

Tanrı kendinden var bulunup yaratabiliyorsa başlangıçta yartılmışı da var bulunabilir

Madde kendi var bulunup bunları oluşturabiliyorsa başlangıçta oluşmuşu oluşuk olarakta var buluanbilir

İlk şey maddeydi, ilk şey tanrıydı demekle "ilk şey oluşuk/oluşmuş hazır bir evrendi" demek arasında bir fark yok.
Başlangıçta evren vardı derim


Başlangıçta hiç var olabiliyorsa başlangıçta evrende olur derim. Başlangıçta tanrı var olabiliyorsa başlangıçta evrende olabilir derim. Başlangıçta madde varolabiliyorsa o kendinden varolabiliyorsa başlangıçta kendinden bir evrende varolabilir derim.

İyi bakarsan sorunun başlangıcın kendi olduğunu göreceksin çünkü başlangıçsız çünkü sonsuz

Tanrı da yok madde de yok kavga yok iyi bakın.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
' Başlangıçta evren vardı '

Varlığı geçmişe götürüp ve bir ilk madde, atom, bilinmeyen durum (hiçlikten) çoğaltıp genişletirsem (patlama gelişme oluşma vb) bu açıklama Adem ve Havva öyküsünden(tanrı öyküsünden ) farksızdır.

Bu ilk tekillik, başlangıç durumu, arayşışı ve indirgemesidir

Varlığın bir tekillikten başlayıp geliştiğini öne sürmek zorunda değilsniz. Dahası bilmediğnizi bilmek (varsaymak) zorunda dğeilsiniz.

Varsayım üzerine bilgi kuruluyorsa dengesiyle kurulur. "a" hipotezine zıtı olan denk en az bir "b" hipotezi olur ve olası "c" ve "d" de her açık ve olası tutulur

Eğer öyle olduysa yargısı/önermesi eğer öyle olmadıysayla birlikte incelenmelidir

Eğer tanrı varsa onu ne yarattı demekle eğer ilk madde (ya da hiçlik) varsa onu ne oluşturdu demek arasında fark yok ve bu ikisi oluşmadı hep vardı diye açıklama yapmak arasında bir fark yok. Bu ilk hareket ve zaman yanılgısıdır

Eğer hiçlik, eğer madde, eğer zaman farketmiyor varbulunabiliyorsa şu an tüm varolanda varbulanabilir

Eğer başlangıçta ilk ya da tek var bulunabiliyorsa başlangıçta tüm ya da çokta var buluanbilir

Eğer başlangıçta hiç var bulunabiliyorsa hepte var bulunabilir

Başlangıçta yok var bulunamaz ama var var bulunabilir

Başlangıçta sadece ne değil, başlangıçta kim ve her şey vardı

Başlangıçta tek ilk bir şey değil de son çok şey de vardı

Tanrı kendinden var bulunup yaratabiliyorsa başlangıçta yartılmışı da var bulunabilir

Madde kendi var bulunup bunları oluşturabiliyorsa başlangıçta oluşmuşu oluşuk olarakta var buluanbilir

İlk şey maddeydi, ilk şey tanrıydı demekle "ilk şey oluşuk/oluşmuş hazır bir evrendi" demek arasında bir fark yok.
Başlangıçta evren vardı derim


Başlangıçta hiç var olabiliyorsa başlangıçta evrende olur derim. Başlangıçta tanrı var olabiliyorsa başlangıçta evrende olabilir derim. Başlangıçta madde varolabiliyorsa o kendinden varolabiliyorsa başlangıçta kendinden bir evrende varolabilir derim.

İyi bakarsan sorunun başlangıcın kendi olduğunu göreceksin çünkü başlangıçsız çünkü sonsuz

Tanrı da yok madde de yok kavga yok iyi bakın.

ÜRETİMLER (DİL ZİHİN MANTIK FELSEFELESİ SINAMA VE DİZGELERİ)

Başlangıçta ne vardı?

Başlangıçta ne yoktu?

Antibaşlangıçta ne yok değildi?

Başlangıçta ne vardı?

Başlangıçta son vardı. Başlangıçta ilk değil de son vardı ve hemen oracıkta son bulduk.

Başlagıçta sonlanış (sonlangıç) vardı

Başlangıçta son madde vardı

Başlangıçta son tanrı vardı

Başlangıçta sonlanmış bir evren vardı.

Başlangıçta daha önce evren kurup içe çökmüş bir töz tekilliği vardı

Başlangıçta tanrının annesi vardı ve doğurma yetisi vardı. Bir tanrı oğul dünyaya getirdi ve onun yaratmaısnı izledi ona kraışmadı ve müdahele etmedi. Eğer işler kötü giderse bakıp herşeyi düzeltecekmiş.

Başlangıçta beş tanrı birden vardı. Hepsi kavga etti. Beş ayrı varlık kurdular

Başlangıçta geçmiş değil gelecek vardı geri geri gidiyoruz

Başlangıçta sonsuzluk vardı

Başlangıçta geçmişsizlik vardı

Kimine göre başlangıçta dayalı döşeli dört başı mamur hazır bir bir evern diğerine göre neşe saçan neşeli baloncuklar vardı

Başlangıçta annesini arayan (ağlayan zırlayan) (hazır bir) bir tanrı vardı

Başlangıçta geçmişini arayan insanlar vardı


Başlangıçta kavga etmeyin adında bir tanrı vardı
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ekonomi politik bilinci,, toplumsal sözel bilinç, politik farkındalık sanırım çağın gizli nirvanası

Ya biz kaybolduk ya bu kuşak benim değil ya da hep öyleydi ben bilmiyorum

Harman yeridir , çokta şeyetmemek lazım...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Çoğunluk teizmin (tektanrılı dinsel inancın) tersinin ateizm (tanrısızlık) olduğunu düşünür oysa Türkiye'de çığ gibi büyüyen ateizm değil de deizmdir . Neden?

Deizme geçenler başka bir dine geçmiyor ama dinden çıkıyorlar ve tanrıya inanmayı da sürdürüyorlar. İslamdan yoğun bir kaçış/çikış sözkonusu ama Türkiye özelinde ilk durak ateizm değil de deizmdir.

Türkiye de

ateist= solcu, marksist, materyalist, dünyacı, maddeci, arzucu vb uzayan bir liste anlamına gelir, ateistin maneviyatı olamaz (öyle algılatılmıştır)

İnsanlar ama özellikle gençler aslında mevcut dinleri olan islamla büyük çelişki yaşar ve islamdan ayrılır ama ateizmi seçmiyorlar.

Bunu ilk sebebi yukarıda söylenen algı, anlayış ve muhafazkarlıktır. Kişi eşitliğin sağındaki ifadeleri sevmiyor. Hala muhafazkar ve manevi hissediyor ve hissetmek istiyor .Ateist gruplara giderse Türkiye de ateistler tüm bu değerlere (maneviyat muhafazkarlık denen) nerdeyse çoğu zaman açıktan alenen saldırır ve tüm bunları aşağılar. Yani tabiri caizse şunu der. Ateizm paketini alıyorsan bunu al, paket bu, komple:.

Olayın diğer boyıutu ve ikinci yüzü ise şudur. Toplumsal yarılma, kutuplaşma ve özelikle sosyal medya ve forumlar vb aracılığıyla süren geçmiş dindar ateist atışmalarıdır.

Türkiye de bu süreçler eski sağ sol çatışması ve karşıtlığı gibi derinleşmiş ve çok uçlarda yaşanmıştır. Burada iki tarafında tarıtşma kültürü yetersizliği, tavrı ya da diğeri tarafı manipüle etme çabaları ya da düşünceleri empoze etme çabaları ve biçimi yaygın ve etkilidir .Özellikle ateistler için şu özeleştiri beklenebilirdi. Eğer bir ileri ki aşamanın kendileri olduklarını ve atezimin daha ileri de ve ilericil olduğunu varsayıyorlarlarsa daha ılımlı ,dengeli, daha kontrollü bir tartışma sürdürmesi gereken yani bu tartışmayı dengelemesi gereken taraf ateist tarafı olmalıydı. Türkiye de ateist dindar tarıtşamaları tam bir kavga ve ateist tarafın diğer tarafı güçlü biçimde yoksayması küçümsemesi gibi algılanabiliyor. Muhafazakar (ya da değişmek isteyen eski muhafazakar) bakıyor ve hem sınıf farkını hem ona, o kişiye dönüşmek istemeyeceğini de görüyor ve arada bocalayıp deist oluyor. Yani muhafazkar taban deist oluyor.

Bunda daha önceki tartışmalar ve dindarın katı tutumu tavrı ve otoriter faktörleirnde rolü olsa da yine de denge tarafıının ateistler olması gerkeceğini düşünenlerdenim çünkü diğer tarafı bilgisiz ve geride adddenenler onlarsa, uygun bilgi ve iletişim akışı yolunu dengesini sağlaması ve koordine etmesi ve diğer tarafı ilk ayrıştırmaması gereken de onlar olacaktı.

Tanrısız olmama rağmen şunu söyleyebilirdim. Kabaca Türkiye de ateistler oalrak adlandırlıan kümenin çok büyük bir bölümü bilim bilim diye böbürlenen, sınıfıyla övünen, alt sınıfları küçümseyen şımarık, olduka nahoş bir topluluk görünümündedir. Yani ilk bakışta bu izlenmi verir.

Yani buradaki sınıf ilişkileri/çelişkileri ve sınıflararası ilietişim daha uygun düzenlenmiş olsaydı ya da ateist takım daha kucaklayıcı ve birleştirici olsaydı tabi ki ateizm de çığ gibi büyüyebilirdi. Buradaki sorun biliminde henüz yetersiz ve çelişik açıklamaları değildir. Sınıf çatışması ve sınıfsal uyum farkları ve iletişim zorlukları ve yanlış iletişim tabanları ve tüm bunları sonucu olarak gelişen önceki çatışık zemindir.

Şuna benzer bir anekdot toplumda yaygındır.
Orta sınıf özgürlükçü düşünceli, solcu, sosyalist, marksist insanlar bakar durur ve biz kiminle devrim yapacğaız ya da yapacaktık Proleter alt sınıflarla. Kim onlar?
Orta sınıfa, kendi sınıfına bir bakar. Onlardan şöyle sözzeidyordur. Bilgisiz, aşırı,/aşırcı diğeri/öteki vs (başka kavramlar da var ama onları yazmadım)

Yukarıdaki çelişkinin aynısı tekrarlıyor.
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst