Werther Şiirleri

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Amatör Şairler ve Şiirler kategorisinde werther tarafından oluşturulan Werther Şiirleri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 14,624 kez görüntülenmiş, 85 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Amatör Şairler ve Şiirler
Konu Başlığı Werther Şiirleri
Konbuyu başlatan werther
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan werther

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Ayrılık dediğin nedir ki
Bir an tutacaksın nefesini
Ölmezsen vakit akıyordur hala
Ölmemişsen ruhun bedenindedir daha

Ayrılık dediğin nedir ki
Küskün kalmış yarınlar yanında
Hele ki ömrün kalmışsa yarı yolda
Kanın akmasa da duymaz yüreğin korkma

Ayrılık dediğin nedir ki
Körse gözlerin aldırmazsın zaten karanlık odaya
Başını vurmuşsa cellat yaldızlı kılıçla
Zemheri kışsa da mevsim donmazsın toprak altında

Ayrılık dediğin nedir ki
Munzur kuruduktan sonra
Çağlayan değil de kan ırmağını taşıyorsa dağlar
Ağlamak faydasız kuruyan ağaçlara

Ayrılık dediğin nedir ki
Ayrılık koynumuza uzandıktan sonra
Bedenin sokaklarda dolaşıyorsa nedir ki
Ruhun son nefesini verdikten sonra
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
gözlerindeydi memleketimin dağları
göz bebeklerinle büyürdü dersimin sancısı
gözlerinin içiyle gülerdi munzur
bahardı gülüşün marsisin eteklerinde
karlı ovit sımsıcak ana kucağıydı ellerinde

gözlerimdeydi dağlarda duruşun
gözlerimin önünde vurulurdu dersim
nefesi kesilirdi yitik sevdalardan marsisin
ben ağlardım munzur akıtırdı kanını
ben susardım buz keserdi yüreği ovitin

sen sevdalıydın memleketimin dağlarına
bense dağlara savururdum küllerimi sevdalıyken sana…
 

Laetna

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
443
Tepkime puanı
6
Puanları
18
Yaş
34
Güzel anlatmışsın dersimide, keşke bu kadar la bitseydi.
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
ötede bir şehir var
şehrin olduğu yerde duman
öteden geliyor sefalet katarları
şehrin kalabalığında berbat bir aksan

ötede duruyor bir şehir
şehrin durduğu yerde kör şeytan
ötede başlayan kıyımdan akar zehir
şehrin bedenleri boş birer kaftan

ötede kayboluyor bir şehir
şehirde yanıyor yalnız bir kavak
ötede başlıyor mahşer kalabalığı
lakin şehir insansızlık anıtı...

bir şehir bu kadar karanlık olmamalıydı...
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
ne sen bilirsin ölüm ayazını
ne de ben
ne sen söyleyebilirsin artık
eylülün masumiyetini
ne de ben çekip giderim
alıp başıma esareti
ne senden kalır geriye
hüznün gözlerine saplanacak hançer
ne benden kalır
karanlığa haykıran bir derbeder
ne sana gülümser artık
uzaktaki kayalıklar
ne de bana el uzatır
akşamdan kalma rüzgarlar
ne sen ağlayabilirsin artık
denizlere can katarcasına
ne ben gülebilirim artık
ağız dolusu,ağlarcasına
ne sen bakabilirsin artık
üşüyen çocuk gözlere
ne ben dokunabilirim artık
katliamlar arasında kanayan bir yüreğe
ne sen bilirsin ayrılığı
ne de ben
bir sen vardın zerdali ağaçlarında
bir de ben
bahar aylarında zerdali dallarında
bir sen varsın şimdi dilimde
bir de ben varım artık
lal bir meczup bu şehirde...
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Forumda şiirlerini en beğendiğim kişilerden bir tanesisin.(Zira bu liste pek kabarık değildir.) Özel mesaj yoluyla da yıllar önce söylemiştim. Bana göre bir çok kişiden daha iyi şiir yazıyorsun. Hem genç olmanın yanında genç bir kadın olarak da fazlasıyla güzel yazıyorsun demeliyim. Bilirsin kadınlar pek şiir konusunda iyi değildir(daha çok güzel şiir yazdırırlar) arada bir istisnayı bozanları görünce seviniyor insan.
Kalliope geldi aklıma forumda şiirlerini görürsün. O da gerçekten çok iyi yazar. Ben de zaten kadın şairlere karşı önyargılı biriyimdir. Zaman ayıracaksam bir şiire bu hakkımı erkek şair okumakla kullanırım. Kalliope'nin de şiirlerini görünce de demiştim ona "bir erkek yazmış gibi" güzelliğini böyle anlatmaya çalışmıştım.O da kitap çıkardı.Ona da öncesinden bazıları söylemiş "kitabını erkek adıyla çıkartalım" diye.Sanırım benim gibi düşünen bayağı varmış.
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
övgünüz için teşekkür ederim.ancak her zaman söylerim şiirlerin güzelliği nasıl okunduğuna bağlıdır.belliki yüreğiniz şiirlerimi güzellikle okuyor teşekkür ederim:)sağlıcakla...
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
ASMİN

Kimden duysam adımı,
Önce ıssızlığım gelir aklıma.
Suçlusu sen değilsin.
Suçlusu yok bu cinayetin.
Lakin upuzun yatar caddenin ortasında,
Kanlar içinde bir sevda.
Kim gelip geçse yanından,
Önce irkilirim tanıyacaklar diye,
Tanırlarda…
Önce senden kaçarım sonra insanlardan.
En sonunda yakalanırım kendime.
Sıkar boğazımı ellerim.
Sonra arka cepten çıkar bir sustalı,
Bir bakmışım kesilmiş nefesim.
Aynı vakitte yakar beni
Hem maktüllüğüm hem katilliğim.
Hayali bir pranga olur sürükleyen beni zindana.
Yalnızlığın dört duvarı çekilmez oysa…
Önce sus pus olursun,
Sonra dikilir kanlı elleriyle
İşkenceci anılar karşına.
Bitmek bilmez sorgu sual.
Direnirsin ele vermemek için sevdanı.
Sonra vurulursun gecenin bir yarısı.
Alır götürür seni gömerler arka bahçeye.
Yıllar sonra çıkarırlar kemiklerini topraktan.
Sonra duyulur adın
ciğeri beş para etmez bir politikacının ağzından.
akşam haberlerinde sırayla geçer isimler.
insanlar yalnızca bu kadarını bilirler.
oysa nasıl da koklardım ben
namlusu üzerimizde bekleyen puşt gecelerde
teninde süzülen acılarını.
oysa nasıl da bilirdim ben
hür çocukların,dillerinden düşmeyen türkülerin özlemiyle
sana sarıldığımı.
sende bilirdin,
bu memlekette sağ koymazlardı türküleri.
ne zaman hür bir çocuk görseler
önce dersimi vururlardı,sonra da bizi.
ne zamanki şafak sökecek olsa buralarda
önce sol yanımızı öldürülerdi,sonra düşlerimizi.
şimdi ne zaman düşünsem seni,
önce bir çocuk gelir aklıma.
sonra kanlar içinde kalır dersim.
oysa ben seninle
dersimde baharın doğurduğu
türkü masumluğunda bir kız çocuğunun
adına asmin demiştim…
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Biliyorsun;
Ben hep munzurun baş ucunda düşlerim ölümü
Oysa düşlemiş değilim daha hiçbiryerde yaşamın gürültüsünü
Ve ben ne zaman dokunsam gözlerine
Önce munzur akardı kanımda
Ne zaman değecek olsam eline
Ağzı salyalı bir hakim kırcaktı kalemimi bilirdim
Çocukların gülüşleri kadar yasaklı olurdun sen o vakitlerde
Önce ruhumu asarlardı ibret olsun diye dirime
Sonra ben feryat yakarak aslıma
Yinede onurlu geçirirdim urganı boynuma
Sense paragöz bir fahişenin edasıyla
Yarı ürkek yarı açıkgöz
Kaybolurdun gözden
Ben yine masum düşlerle sarardım seni
Aksın diye yüreğinin baldıran zehri
Gecenin dördüydü o sıra
Sen telaşlıydın ben sarhoş
Ne gogen’e sövdüm ben nede sana
Ne ekmek vardı ne de şarap yanımızda
Sen,ben
Ve birde şeytanın kahpe gülüşleri kaçaklığımızda...
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Gözleri güneşten sevdamızın.
Evren en verimli,doğurgan zamanında,
Bir türküyle doğurdu yıldızları.
Karanlık gecede yaldızlı pusulara kandı bulutlar.
Örtülünce gecenin aydınlığı,
Bir çocuk kayboldu semada.
Adı umuttu...
Fırtınadan koptu çocuk çığlığı.
Soyunup en korkak halini,
Kan revan çıkmazından geçti.
Solmasın diye çiçeklerin yedi vereni,
Ömür dediğin yoldan feryatla vazgeçti.
Yaktı yağmurdan kaçarak bedenini,
Alevini inatla besledi.
Tamda yangının ortasından,
Yırtarak şafakları,
Bir sevda doğdu gökten yedi kat uzakta.
Büyüdü,aydınlandı yüzlerimiz.
En beter zamanlarında hayatlarımızın,
Fısıldadı kulağımıza adını.
Adı umuttu...
Ve gözleri güneştendi sevdamızın
Özü mutluluktu...
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Zamanın intikamını bilirim ben
Doğru dersin
Gözlerimdeki kederdir zamanın yoldaşı
Onca pusudan,talan edilmiş köhne bir ağıt
Ömrün derinine nakşedilmiş yaralar kaldığında
Çığlık çığlığa hasret soyunduğunda bedenlerimiz
Henüz her birimiz yirmi birindeydik
En fazla bir türkü dolanırdı dilimize dersimin dilinden
Birde dile gelse katlinden korktuğumuz aşklarımız vardı
Sus pus olurduk her gece,el ayak çekilince
Her birimiz aynı düşün aynı anda kahramanları
Aynı vakitte aynı sevdanın nasırlı ellerindeydik
Geceyi parçalardı bir kurşun sesi
Bilirdik,baharı çalacaklardı yine munzurun üzerinden
Yine bir çocuğun bedenini yüklenmenin sancısıyla
Sürgün edilip dersimden
Gurbet katarına yolculuk başlayacaktı.
Doğru dersin
Zamanın intikamını bilirim ben
Gözlerim,zamanın işkencesine tanık olmuşken…
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Bir varmış bir yokmuş diye başlayan masallardan,
Çocukluğumu katlederek kaçtığımda,
Ağır aksak yürümeyi öğrendiğim zamanlarındaydım hayatın.
Yalan yok...
Kaçtığım her hırçın mavinin derinlerinde,
Her aklıma geldiğinde şafaklar,
Delinin akla duyduğu özlemle karanlığı arzuladım.
Dert edinmedim sahte sarhoşluğun aylak nidalarını.
Yabancı değildi bu şuh kahkahalar.
Yalnız daha bir tahammülsüzdüm,
Suni huzurlara bir zamanlar.
İnsanların;
Düşsüzlüklerinden medet umdukları zamanlara tekabül ederdi,
Bir ceylanın avare bir kurşuna kurban gidişi.
O günlerden birindeydi,
Sevdamın ceylan yarasına değişi.
Şimdi;
Yorulmuşluğumun yanıbaşında,
Bir şairin serkeşliğinden çaldığım efkarı,
Yüklenip kan rengi giyinmiş eşkıyalığıma,
En iyi ihtimal;
Dili lal olmuş türküler söylemekteyim.
En kötü ihtimalle;
Kaçmayı unuttuğum bir masalın,
Son demlerine gizlenmiş bir kuytuda,
Yüreğimi hasrete berdel etmekteyim.
Yinede;
Sustuğum anların günahı yoktur boynumda.
Öldüğüm gece dün gibi aklımda.
Ne sendeledim ne boğun eğdim
Ne yalvardım ne de yenildim.
Tek bildiğim;
Bin suretin sancısını sırtlanarak,
Her sancıda biraz daha parçalanarak,
Biraz daha susarak içimdeki telaşı,
Dağların huzurunda ömrümü terk eyledim...
 

anotherday

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2011
Mesajlar
36
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
37
Çok güzel bir şiir, diğer şiirleriniz de oldukça iyi,keyifle okudum.

"Öldüğüm gece dün gibi aklımda", neleri düşünerek yazdınız bilmiyorum ama gerçekten çok iyi dizeler.
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
söylemekten ala koyamıyor insan kendini.
öyle eksik kalan cümlelerde yok hani.
iki dudağın arasından firar edesi,
iki yüreğin yarim diyesi varmış birbirine.

bakmaktan ala koyamıyor insan kendini.
öyle salınası da yok mehtabın hani.
iki gözün gün doğumuna tanıklık edesi,
iki kadehin dans edesi varmış birbiriyle.

korkmaktan ala koyamıyor insan kendini.
öyle çekip gidesi de yok hani.
iki elin cinayet işlemiş gibi titreyesi,
iki dilin sus pus olası varmış birbirine.

özlemekten ala koyamıyor insan kendini.
öyle yaşanmış fazlaca anda yok hani.
iki mağrur bakışın birbirine söz veresi,
iki nefesin değesi varmış birbirine.

ölmekten ala koyamıyor insan kendini.
öyle geri gelesi de yok hani.
iki ömrün ötekinden silinesi,
iki namlu gibi düşman olası varmış birbirine.

sen demekten ala koyamıyor insan kedini.
öyle ağır kurşun yarası da değil hani.
bir yüzün böyle eğilesi,
bir yalnızlığın hesaplaşası varmış kendiyle.

böyle tükenirmiş sevdalar,eski zaman hikayelerinde...
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
derdime değildi soru işaretlerine gebe bakışlar.
kaç kez sorgulanmışsa o denli onurlu oluyordu neyse ki susmalar.
nefes ardı edilmiş telaşlardan bıkmışım oysa ki ben.
ve sen
iki üç sayfa arasına tutsak kalmış hikayelerden dinlemiştik
ve hayret etmiştik böylesi bir sona derken;
ben şehrin arsız kuytularından toplardım imrenilesi sevdaları.
bazen kelepir giderdi anlık asklar.
bazense iltica başlardı gecenin bir yarısı,
birer birer kursuna dizilirdi kaçaklar.
sorma kimdendir diye bu zulüm.
dedim ya derdim değildi bu yasal sorgulayışlar.
çoktandır asili durur dersimin bağrında ölüm...
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Ne diyordum öte yandan;
Issızlığın delindiği zamanlardan çalardım ölümleri.
Kimi zaman ansızın karardığında gölgeler,
Ben azılı bir katili kollardım köşede.
Sokak boyu ürperirdi ayaz,
Ve çıplak bir ihaneti resmederdi şehir.
Söylemiyordum adımı her sorulduğunda,
Her isim azmettiricisi oluyordu en kanlı cinayetlerin.
Sözcükleri saklayalı uzun zaman olmuştu.
Her sözcük bir tanık sayılıyor,
Ve solmaya yüz tutuyorduk mahpusta.
Yüreğimde taşıdığım ne varsa alehimde delildi o vakitler.
Tanıdık olmayanı yoktu bu suretlerin.
her ölünün avcunda satılıktı hikayeleri…
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
ademoğlunun özü kara,
ben gözümü karartmışım çok mu?
onlar meyletmişler aymazlığa,
ben deliliğe aymışım çok mu?
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
kendimden evvel terk ettim aslında çoğu şeyi.
alışkındım ve sarhoş,ölebilecek kadar.
en son kendimi bıraktım olur olmaz küfürlerin insafına.
en son kendim kadar tahammül edebilmiştim oysa
ve en fazla kendim kadar nefret etmişimdir korkaklıktan.
kendimi anlatmak peşinde değil,
kendime geri dönebilmenin derdindeyim.
o yüzden gidenlerden değil
gitmişliğimden kederliyim...
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Duman değil tüten.
Göğün yüzü değil bu zift siyahı.
Akan hiçbir şey durulmuyor bu diyarlarda.
Ne dağın taşını alıyor aklım.
Ne de munzur’un kahırını.
Ne bıkmışım bunca zamandır,
Ne de gocunmuşum derdinden.
Yalnız,üşümüş yüreğim epeyce.
Kasım da kış bastırır çocuk.
Kasım da buralar gibi değildir oralar.
Her kasımın dokuzunda durmuyorum kendimde artık.
Gidenlere yetişmek zor.
Durup dinlenmeden can veriyorlar çünkü.
Geride kalmanın sancısını büyütüyorum oysa ki.
Ne var ki;
beklemezler artık.
Hangi mezarlıktan geçsem şimdi
Mutlak tanıdıktır adı.
Hangi taşa yaslansam.
Burada kalmıştır diyorum kanı.
Her tecritin sonunda bir kuş sesi duyardım oysa ki ben.
Alnında bir paslı demir damgası
Bir solgun asmin çiçeği ağzında
Umudu yüklendiği belliydi,
Demir parmaklıkların ardında.
Haykırırdım yalnız kendim duyacak kadar.
Ellemeyin,varsın göçsün dersimin bağrına.
Der demez kurşuna gebe kalırdı an.
Artık dillendirmiyorum yolun sonunu.
Yalnız,tanıyorum yolcuları.
On dördünde iki çocuk,
Yüzlerinde hiç aşık olmamışlığın utancı.
Körpe inançları;
omuz başından yaralı.
Ölüme sevdalanacak kadar yürekli
Masumiyetlerini çaldıracak kadar toylar.
Ne gülüşlerini ne de ömürlerini sattılar.
İşittim sendelediklerini.
O gece;
Ard arda vuruldular.
Vakti geldi bedellerin.
Sonunu bilmem yolların gayrı.
Yalnızca tanıyorum onları.
Bunca azaptan geriye kalan,
Sevdalıya söylediğimiz türkülerdi.
Anımsamıyorum artık kado’nun salladığı mendili.
Gün batarken de dilimden azad ettim türküleri.
Artık dönmem geri.
Söyleyin beklemesin azabım.
Dilimde onulmaz yaralar açarak,
Yolcuları selamlayarak söylüyorum adımı.
Hoşça kal rewendi…
 

werther

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ağu 2009
Mesajlar
91
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
bana akşamdan kalma keder lazım değil artık.
yüreğim öğrendi sofra adabını.
artık "aşk" denen haltı yemiyor rakının yanında...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst