Uçan Kuşlar, Lanetli Yazılar!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler kategorisinde NuriKara tarafından oluşturulan Uçan Kuşlar, Lanetli Yazılar! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,376 kez görüntülenmiş, 69 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler
Konu Başlığı Uçan Kuşlar, Lanetli Yazılar!
Konbuyu başlatan NuriKara
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan NuriKara

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Uçan Kuşlar

Kuşlar, uçan kuşlar
Başa gelmiş; olmaz işler,
Çare aradık; çare bulamadık;
Ne yapsak, kime gitsek bilemedik
Dövdük dizimizi mos mor ettik
Dövülen dizler yaraymış kime ne
Banane içimdeki yangın alev alev
Yaktı beni kor etti beni
Kaçışım yok mu yoktur yok
Bağardım avazım çıktığınca
Kapadım azımı elimden geldiğince
Kuşlardan kime ne banane.

Lanetli Yazılar!

Hezeyan hezeyan yine hezeyan,
Yandı canım karardı içim
Yazılanlar götürdü beni
Aldı götürdü beni.
Kaçışım oldu yazılar
Kaçış nereye ben oraya
Bu ben değilim!
Yazarken bunalıyorum
Artık bitse diyorum
Yazmasam bunalıyorum
Artık yazsam diyorum
Lanetimdi yazılar
Lanetli yazılar!
Lanetli olan yazılar
Değildi Bendim.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
İnsanlık

İğne ucu gibi yer kapladın. Varlığınla yokluğun birdi.
Canımı acıttın, küçüklüğün sadece birşeydi.
Anladım, birşeyi pekçokşeyi sadece küçüklüğüne bakarak değerlendirmişim,
Anlamasaydım: nasıl değer verirdim sana? Hayır veremezdim.

Kalıplardan sıyrıldım, neyazıkki geç anladım: hayatımın yarısı çerçöp, ziyan hislerim geçmişe dönük, ne olmuş? Sanki bugünümde kaybolmuş.
Bugünü zehirleyen geçmiş belliki daha geçmemiş. Sorma, onsuz nasıl yaşadım, bilgisizliğimle anladım.
Şimdi zorluyorum, yaşamak zorundayım, biliyorum: bir can iki can üç can dört tane can ellerini açmış semaya niyaz ederler; yanımızda kal derler. Ben ne desem, nasıl niyaz etsem?
Niyaz ediyorum: kendime dost arıyorum, hiçbir şeyimi paylaşamadığım insanlar sürüsü, kendinizi dost sanmayın. Gülmek eğlenmek dostluksa ben yalnız kalmak istiyorum:

Tek amacınız zamanı iyi geçirmek, siz yalnız kalmayın bana yakın olmayın.
Yinede anlıyorum, sizin için yanınızda duruyorum, değil kendim için; neyse biraz daha kendimden vereyim; siz üzülmeyin diye üzüleyim.
Karşılıksız veriyorum, sizi seviyorum: Sevgi büyük nimet, ne zayıflık, ne metanet ne hüzün ne çile sevmek kendin için değildir. Sevdiğinin yanında olmasını istemek sevgiden değildir;

Sevmiş onsuz yaşayamam diyor, kendisi için istiyor: ben sevdiğim için yanında oluyorum, halbuki yanında olmayı istemiyorum:
Sevgi vermektir, sadece vermek: şaşkınlık verici! Sevdiğine zarar veriyor, sevdiğini söylüyor! Ahmak, sevmenin ne olduğunu bilmiyor, sevgi dile gelse ondan şikayetçi olurdu,
Derdi: Ben onun iyiliğini istiyorum, sen ona zarar veriyorsun, neden? neden canımı yakıyorsun. Sevgi ağlardı. Belki nefret duyardı.
Derdi, kızardı: Birde benim ismimle ona zarar veriyor, ben senden uzağım Allah biliyor insanlar beni ne sanıyor?,
Yazık, insanlar bilmiyor, sevgi buna çok üzülüyor.

Bilselerdi yapmazlardı,
Bilgisizlik nasıl birşey? İnsanlara neler yaptırıyor, yaptırıyorda hesap sordurmuyor.
Sadece şunu söylettiriyor: bilselerdi yapmazlardı.

Ben nereden bileyim, bilerekmi yapıyor, yoksa gerçektenmi bilmiyor.
Ama bende bilmiyorum, bilmeden yapıyorum: bilseydim yapmazdım, nice insanlar geldi geçti, canavardı değişti. Toplumdan bağımsız olunuyor, olunmuyor.

Sakız gibi, çiğnedikçe çiğniyorum, küçülmüyor. Bir fark var ağızdan atılmıyor. Ağzım doldu konuşamıyorum, bir çare bulamıyorum, nasıl anlatabiliyorum, sadece bakan anlıyor, bakmayan birşey bilmiyor.
Bir bakanım yok, çarem yok zorla çeviremiyorum. Olsun ben biliyorum, bilselerdi yapmazlardı.
Niyaz edeyim: Allahım sen döndür, diyeyim.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Karanlığa Talim

Şimşek çaktı yollar aydınlandı;
Bu aydınlıkla adımlar eş zamanlıydı.
Söndü, durdu: bu kadarcık aralıktaydı.
Daimi bir ışık aradı, bulamadı:
Ne yapacağım diye sızlandı, yakardı.
Bir sonraki şimşeği bekledi, bekledi, bekledi:
Ne beklediğine değdi, nede çok geldi:
Işıkda vardı, aydınlatınca göreceklerinden korktu, bakmadı;
Karanlığa talim, talim karanlığa.
Gözler cesurlar için:
Göze alanlar için.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Delikanlı

Henüz erken, yaşam pınarım daha çok akar derken,
Bir kaya savruldu pınarım duruldu.
Komik oldu; acayip bir sondu.
Sonuma güldüm, zira bu hayat bir kördüğüm...
Delikanlı çok yaşa budur temenni gelmesin başına şu erken yaşta.
Gelirken şu yaşa ne yaşadım, zor bir yaşam boş bir yaşamdan yeğdir, ölürken söylenir kıymeti bilinir.
Sevdiklerimle beraber gömün beni. Bir testi şarap içinde arkamdan üzülmüşler deyeyim...
Sevdiklerimide gömün. Eşimi dostumu... tek göçenin ben olmadığımı bileyim...
Kaçın kurası nasıl kanmış, ölüme aldanmış, zaferden kaçınmış zira bedeli ağarmış.
Dünya için savaşanlar hayatlarını ortaya koymuşda buna kimler inanmış.
Doğrusu yanlışı şöyledir böyledir kimler bilir kimileri sanır. Sananlar bildiğini zanneder peşine düşer
Yolun sonu boka çıktı, aldananlar farkına vardı...
Velhasıl, şair yazar kimi eşeler kimi peşin hükümlü üstünden bakan geçer. Eşeleye eşeleye ne buldum, bulduğum bana sevinçten göz doldu.


Kaçın Kurası

Sevgisiz cana kondu; ikiyüzlü birine talib oldu.
Gerçek yüzü bildi ciğeri soldu. Artık ondan uzak durdu.
İllallah diyen çok oldu, talibe kusur buldu.
Kusurlu ararsan söze değil yaşama bak, söze bakan neye bakar? Yaşama bakan söze ne hacet der, ikiyüzlü anca söylesin sözleri kendinden bilsin.
Sözle aklanmaz, şahitler kanmaz, şahit yalanla kendini kandıramaz...
Velhasıl, şair yazar eşeleyen eşeler. Eşelemek düşünmektir, söze hakkını vermektir.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Dertli Kumrunun Çilesi

Eşini kaybedince çilesi başlamış kumrunun...: çok sevmiş hayatını hep ona adamış, ölünce sanki istediği hayatda ölmüş. Ölünce kendisi için ağlamış, sevdiği ölmüş onun için niye ağlasın?; sonra sevinmiş demiş ben ölseydim o yalnız kalırdı, iyiki bunları o çekmiyor... böyleymiş onların sevgisi birbirlerine dönük, bu yüzden yüceymiş. Ölüm ölenemi zor kalanamı zor, ölen birşey çekmez kalan çekse onu bilmez... sevgi karşıyı düşündürür kendini sevindirir üzdürür. Sevgiden yoksun olan kaybettiklerine üzülür, seven bunu görür hem sever hem kendine üzülür. Kaybettikleri için sevdiğine zarar vermez; sineye çeker dışavurmaz... kendisi için yanında olanda sevdim sandı, kaybedince anladı. Aklıma yaptıkların geliyor; sahi bana kızman bile güzeldi. Beni üzdüğün zamanlarıda anıyorum, o zaman bile güzeldin, ben bana yaşattıklarına değil sana aşık oluyorum. Uzaktan izlemekten keyif alıyorum, güzelliğini anlatmada kelimeler kifayetsiz, güzelliğin benzersiz birtanesin birtanemsin.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Dertli Kumrunun Çilesi

Eşini kaybedince çilesi başlamış kumrunun...: çok sevmiş hayatını hep ona adamış, ölünce sanki istediği hayatda ölmüş. Ölünce kendisi için ağlamış, sevdiği ölmüş onun için niye ağlasın?; sonra sevinmiş demiş ben ölseydim o yalnız kalırdı, iyiki bunları o çekmiyor... böyleymiş onların sevgisi birbirlerine dönük, bu yüzden yüceymiş. Ölüm ölenemi zor kalanamı zor, ölen birşey çekmez kalan çekse onu bilmez... sevgi karşıyı düşündürür kendini sevindirir üzdürür. Sevgiden yoksun olan kaybettiklerine üzülür, seven bunu görür hem sever hem kendine üzülür. Kaybettikleri için sevdiğine zarar vermez; sineye çeker dışavurmaz... kendisi için yanında olanda sevdim sandı, kaybedince anladı. Aklıma yaptıkların geliyor; sahi bana kızman bile güzeldi. Beni üzdüğün zamanlarıda anıyorum, o zaman bile güzeldin, ben bana yaşattıklarına değil sana aşık oluyorum. Uzaktan izlemekten keyif alıyorum, güzelliğini anlatmada kelimeler kifayetsiz, güzelliğin benzersiz birtanesin birtanemsin.

Ne kadar duygu yüklü bir yazı böyle, çok beğendim. Sana mı ait yoksa alıntı mı?
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Yaşanacakların Paylaşılması.

Terlikle kovulan çocuğun suskunluğa bürünmesini anıyor, şöyle diyor; ben hep sustum, susmaya alıştım, konuşmak zor geliyor... Yeni edindiği dostu şöyle demiş ona; çekinme, iyi bir insansın ve ben senin söyleyeceklerin yüzünden senden uzaklaşmayacağım. Oda şöyle demiş; sende sevdiğim birisisin; kabul etmezsen senden uzaklaşmayacağım... birbirlerini oldukları gibi kabül etmişler, saygı duymuşlar, anlamışlar dostluk için gerekli olanı. Aynı şeyleri kabül etmiyorlarmış evet, ama aynı şey için mücadele veriyorlarmış... kalpleri aynı şeyi istiyormuş... bu iki dostu gören bir bilge şöyle demiş... Dostluk ne ister?; beraber atan bir kalp, beraber atınca iki kalp, ikilik olmaz. Birbirleriyle yaşamışlar, birbirleri içinde yaşamışlar... .


Domuzcuk...

Günahsız domuzcuk, sevimli domuzcuk; yemedikleri için küçümsediler, çok yediği için erindiler. Domuzcuk dedi; benim kadar çok yemeyin, sizin gibi olmadım diye bana kızmayın... benim ne bir görevim, ne bir yarışım, nede bir imtihanım var. Yerim yatarım sizene;: yediklerim bana söyledikleriniz size yaptıklarınız size neyse kızan kızsın kıran kalbimi kendisi bin ah işitsin. Bu böyle olur, benimkide can ahımı alan gününü görür... .


Fare...

Gelen vurdu, giden vurdu...; çaresizce hayatım söndü; Tiksinçmiyim, korkunçmuyum, zaralımıyım... evet böyleyim... beni olduğum gibi kabul edin diyemem, size verdiğim zararı göz ardı edemem... demem oki ben böyleyim kendim seçmedim, kin tutmayın, bana sarılmayın, ama eziyet etmeyin beni hor görmeyin. Bende bir canım öldürün ama işkence etmeyin.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Saat Dokuzu Beş Geçe

Biri gözlerini yumdu, karanlığa kavuştu,
Hayatı aydınlık olan karanlığı aydınlattı, ölüm onun için aydınlıktı.
Kusursuz değildi belki ama yaptıkları kusurlarını örttü.
Bu kadar çokşey yapmak az kişiye nasip olur,
Cumhuriyet gibi bir değeri ancak ahmaklar kötüler,
Ahmakmı yok, orda orda bak nekadar çok.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Kaybolan Yıllar(Çelişkili Düzlem)

Kocaman ayakları vardı, öyleki görseniz dik dik bakmamaya çalışırdınız. Aynı zamanda dişlektide. Yinede yakışıklı sayılıyordu. Sanki Allah bir yerden alırken diğer yerlerden fazla vermişti. Küçük ve biçimli bir burnu, ince kaşları ela ve büyük gözleri vardı. Bir koyunun yünleri gibi saçları vardı.

Yakışıklı sayılıyordu, ama ucundan zorla girmiş bir şekilde değil. Ayaklarından dişlerinden önce güzelliğini farkediyorlardı. Her güzel kızın yanına yakışırdı. Daha iyisi vardı elbet; yoktuda. Çoğu insan gibi özeldi. Aynı anda tatlı ve güzel olunmuyorduki, kiminin güzelliği tatlılığından kiminin başka yerlerden... Bu yüzden olsa gerek, iyisinden ve kötüsünden bahsedilemiyor. Sabah biriyle akşam diğeriyle olup herşeyin tadına varmayı diliyor.

Güzellik algısı değişir, bu yüzden biri yeter dersiniz. Değişmez. Bazı insanlar çirkin atfedilemezler, Kazım'da bunlardan biriydi. Değişmezmi demişim, değişir; ancak çokda güzel değil denir. Çirkin denmez, denilemez. Her çiçek güzeldir, kimi laleyi kimi gülü daha çok sever, gelgelelim herkes hem gülü hemde laleyi aynı anda sever: aynı anda demişim, tercih yapılması gerektiğinde birden kötü oluverir, güzel olan... normalde sevineceğine sahip olduğu halde onun yerine bumu der. Seni nankör, nankör demişim, seni insan... zira herkes budur: aşk hariç. Aslında değil, benzersiz olanın iyisi yoktur, hepsi bu.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Kaybolan Yıllar 2

Birisi çıkıp sahipsiz olduğunu söylerse, hadi ya deyip arkamı döneceğim, bariz olanı göremeyen, bazı şeyler kesindir: yapılan görülen kesin zannedilen. Süslü laflar bir tarafa, bunca yıl kesin sanıp onca yanılmışken, buna kesin diyorum. Hatalarımdan hiçmi birşey öğrenmedim?; nasıl yanılabilirim diyeyim, orada duruyo. Köpeği, paranın, sevginin, aşkının, başkalarının, Alah'ın... köpeği paranın olunur tabi, bu benzetme kulağa hoş gelmesede, insan sahibine sadık. Sahibini biliyormusun? Ben biliyorum. Ben umursuyorum, kimsenin bunu konuştuğunu duymadım, kimse umursamıyor. Popüler olmayan ilgi çekmez. İyi olan herzaman popüler olmuyor. Farkındalık iyiliği getirir, ister inanın, isterseniz inanmayın.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
1. Beyinlerdeki virüsleri önemseyelim. Fikirlerimizi düzeltelim. İşid bir virüstür. Herkeze bulaşmaz. Bazılarının bağışıklığı yok. Irkçılık bir virüstür. Dincilik bir virüstür. Yada yobazlık diyelim. Virüsler çok. Peki elleri yıkayarakmı korunacağız? Nasıl korunacağız? Tabiiki de aklı ve kalbi kullanarak, düşüneceğiz. Başka dinlerden olanların bizim gibi insanlar olduğunu farkedeceğiz. Milliyetçilik bir virüstür. Düşünüp diğer ülkelerdeki insanların bizim gibi ağladığını göreceğiz. Neyseki böyle virüsler isteyene bulaşamıyor, önüne geçilebiliyor. Ya corona gibi olsaydı bir temasta sizi esir alsaydı. Hoş olmazdı. Birde bazı şeyler virüs sayılıyor, ateistlik, eşcinsellik, kimseye zararı olmayan şeyler.

2. Yobazlığı açalım: dincilerden fazlasına musallat olabilir ancak en çok dincilerde gözükür. Her türlü eleştiriye kapalı insanlara denir, bu bir özellikleridir. Güneş batıdan doğar derse o öyledir, yoruma kapalıdır, sebep aramaz. İstediğine inanır, ihtiyacı olan inanmayı istemesidir. Aklı kendisine engel olmaz, kendisini rahatsız etmez. Güneşin doğudan doğduğunu görse bile inanmaz. Küfür + küfür = küfür. Doluyo insan ister istemez. Birde bu insanlar kendilerini ifşa etmezler, kendileri yobaz değillerdir. Sebeplerini sunarlar, sonra o çürüyünce başka sebep bulurlar. Kendileri olmayana inanan değillerdir aksine en doğrusunu onlar bilir. Böcek beyinliler. Kimse üstüne alınmayacağından ben rahatlamak için hakarete başvuruyorum. Zaten yobazlar beğenmediklerini kendileriyle çelişeni okumazlar. Yobazları kısaltarak anlatmaya çalıştım. Peki neden? Neden? Yobazlar neden? Neden isterler? Ona inanmayı. İşlerine gelir. Kolay soru, kısa cevap. Menfaatçilerdir. Doğru yanlış gibi bir dertleri yoktur. İşlerine gelmesinin sebepleri çoktur. Rahatlığı severler. Herhangi bir özelliği kendinde barındıran yobaz değildir, biraz yobazlık bulaşmıştır. Onu aşar. Hepsini kendinde bulunduran yobazın dibidir. Yobazlık, cahillik gibi şeyler bulaşabilir, ama kurtulunabilir. Bu yüzden insanları cehennemlik vs, ilan etmemek gerekir. İyi gözle bakılmalıdır. İlan etmemeliyiz, etmemeliyim. Gözünü para bürümüş beş vakit kılan müslüman birisi bakarsın kendini düzeltir. Namazı bırakır, gözünü para bürümekten kurtarır. Namaz kılmaya devam etsinde kendisini iğrenç karakterinden arındırsın. İyi müslümanlara selam.

3. Öğrenilmiş mesaiye kalınmış... Çaba harcanılmış. Karakterinden bahsediyorum. Pişman olunmuş, düzeltilmiş. Vazgeçilmiş, düzeltilmiş. Çaba harcanmış. Bazıları güzel bir çevrede büyüyor, iyi olanı aşılıyorlar daha az emekle iyi bir karaktere sahip olabiliyor. Bazıları kötü bir çevrede yetişiyor, iyi bir karakter için daha fazla mücadele veriyor. Ancak ne kadar iyi olsada iyi bir karakter çaba ister. Bir insan iyi olanı kendisi öğrenmelidir. Kötü insanlar şartları bahane ederler, iyi insanlarda kötü şartları bahane ederler: İyi insan der, bana yapılanı ona yapmak istemedim, kötü insan der, bana öyle yapıldı, böyle oldum. Aferin iyi insan. Cennete layık olan insan. İyiler iyileri sever. Duydum ki Allah iyiymiş. Yanlış duyduysam düzeltin. Gerçi kötü insanlar bile iyi insanları sevip onlarla anlaşmak ister. Sanki layıklarmış gibi. İyiliğini düşünmediğin biriyle kendi iyiliğini düşündüğü için iyi olmak. Çaresiz olanmı var? Genlerine işlemiş değişemiyor. Vurmak yerine sevmek imkansızmı? Küfür imkansız. Küfür etmek yerine küfür yazıyorum, hiç yoktan iyi. Eğlencelide. İyi olmak için emek harcanır, aynı zamanda iyi kalmak emek gerektirir. Umursamayı başkalarının dertleriyle dertlenmeyi... İyi insanlara selam... Naberler.

4. Milliyetçiler insanları türk diye ayırır. Bazıları müslüman, bazıları hristiyan diye ayırır. Çok azı ateist diye ayırır. Bazıları eşcinsel diye ayırıp dışlar... Ben insanları iyi kötü diye ayırıyorum... Doğru olan bu değilmi? Neden?
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Masum

Kim masum? Masumiyet nedir? Zararsız olmakmı. İstemeden zarar veren, masumdur. Masum olmayan zalimdir. Ortası varmı. Nasıl masum olunur? Savaşta adam öldüren, kendini veya bir sevdiğini korumak için öldürmek zorunda kalan sonuna kadar masumdur. Niyetler insanı masum kılar. Yoksa insanlara gösteriş olsun diye yardım yapan masum değildir. Suçu ne? Yardım etti. Suç işlemediki. İnsanlara karşı işlemedi, ateist arkadaşlar devamını okumasınlar. Dermişim. İnsanlara karşı işlemedi. Siz öyle sanın. Böyle gösterişçi insanlar arkanızı döndüğünüzde siz farketmeden zarar verirler. Potansiyel katillerdir. Hapise girmekten korktuğundan öldürmez. Sizde ancak gördüğünüze bakıp iyi ilan edersiniz. Zararsız dersiniz. Ben iyi veya zararsız yerine korkar diyorum. İyimi yapıyorum? İnsanları iyi bilin, kendiniz için. Nefret canınızı yakmak için bekliyor. Aldanın yani. Yorulmayın. Yorulmayın da... Sakın, yormayan iyidir. Tembellik iyidir, niye kendimi boşuna yorayım? İnsanların gerçek yüzünü bilipte napçam. Masumları affedeceksin. Niyetlere bakmayı öğreneceksin, kendini ve diğerlerini tanıyacaksın. İyiye yorarak yapamazsın. Yine boş konuştum. Yapta görelim.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Bir kalp, bana ait, içinde sen olunca artık sana aid;
Bir göz, bana ait, seni bir kere görünce artık sana ait;
Kalbime girdin, yüreğim takıldı düştü;
Karnıma girdin, şarapla yıkandın.
Seninmiş gibi kullandın bana aid olanı,
Nedir bu yaptığın insanlık mı? İnsanlığa sığarmı.
Senmi yaptın, biliyorum sen almadın...
Sana aid olanı sahiplenmedin, ortada kaldım.
Sadece kendin oldun, mıknatısımsın, kaçamadım.
Ne sen suçlusun kendin olduğundan,
Ne ben suçluyum senin olduğumdan...
Suçlu yok acı var.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Bir ışık vurdu yeryüzüne;
Karanlık aydınlığın yok olması.
Işık tükendi, bitti;
Aydınlık karanlığın yok olması.
Aydınlık bir aydınlatıcıya ihtiyaç duyar;
Karanlık ise varlığın yokluğuna.
Karanlık hep vardı, hep olacak.
Aydınlıklar bitince yerini karanlıklar alacak...
Belki de bu yüzdendir iyilerin varlığının azlığı.
Önce karanlık vardı, sonra aydınlandı.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Rengarenk

Renkli dünyanın renksiz insanları;
Gökkuşağının düşmanları,
Bu dünya rengarenk, kimisi lacivert...
Kırmızı renkli insanlar turuncu olmaktan korkuyor,
Sarı renge bok atıyor.

Ben renkliyim,
Biraz sarı, biraz kırmızı, en çok da maviyim.
Kırmızı benden, sarı benden.
İsterim bütün dünya mavi olsun,
Çatışanlar siyah olsun.
Bütün dünya mavi oldu.
Benliğim yok oldu.
İsterim dünya rengarenk olsun,
Ben biraz sarı, biraz kırmızı, en çok da maviyim...
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Bir Efsane

Balıkçık, meraklı balıkçık.
Yemeğini yemiş, karnı doymuş;
Vakti çokmuş, içi merakla dolmuş.
Denizleri gezmiş, görmüş öğrenmiş.

Ötesini istemiş bir gün;
Acaba dünyanın sonunda ne var?
Varmış kıyılara, merakı zorlamış onu.
Kafasını çıkarıp bakmış, inanamamış...

Akıllıymış balıkçık, yavaş yavaş çıkmış sudan.
Görünce normalleşmiş her şey.
Yine de tatmin olmuş,
Artık biliyorum demiş.

Karaları gezmiş, görmüş öğrenmiş.
Bir gün göğe bakmış, içi merak dolmuş...
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Pelikan

Gökyüzünde süzüldü pelikan;
Dünyaya tepeden baktı.
Küçümsedi insanları,
En çok da balıkları.

Uçmak en özeldi,
Kişi küçümsedi balığı,
Özenmedi pelikanı,
Uçmayı özendi.

Fazlasına sahipti,
Neden özensin pelikanı...

Bir gün pelikan kişinin sahip olduklarına da sahip oldu.
Kıskanmaya başladı kişi.
Yakaladı pelikanı, kanatlarını kopardı.
Kopardı yaktı...

Diğer kişi yakarken gördü kişiyi,
Anladı, kollarını kopardı, kanatlarla beraber yaktı...
Kişi kolsuz, pelikan kanatsız.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Tertemiz olunca,
Yüzü kızarmış ailesinin...
Arkadaşları terk etmiş,
Temizliğiyle kalmış bir başına.

Dilemişler kirli olsun;
Bize benzesin dilemişler.
Kimisi temizliğiyle alay etmiş,
Diğeri ona üzüldüğünden dur demiş.
Temizliği sevdiğinden sanmış, şaşırmış,
Anlamış kendisini sevdiğinden...

Kirli dünyalar, kirli insanlar
İçinde bir o temiz,
Belli ki temizliği sevdiğinden,
Ardı arkası kesilmez bir temyiz.

Gergin, korkulu gözleri,
Alev gibi içleri...
Çekinir, çekingen yaşar.
Yine de paklar.

Gözü, kulağı olan yargılar.
Yargı dağıtamaz argınlar,
Ağzınız, yüzünüz sizin olsun,
Ben kendimle mutluyum.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Pelikan 2

Uçma alçaktan, senin gibi değil;
Yakalar bacağından, kırar kanatları
Benim gibi değil, sevinmez başkası için;
Kıskanır köpekçesine, elimde değil.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst