Tutankamon'un Hazinesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Arkeoloji kategorisinde chimera tarafından oluşturulan Tutankamon'un Hazinesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 13,381 kez görüntülenmiş, 6 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Arkeoloji
Konu Başlığı Tutankamon'un Hazinesi
Konbuyu başlatan chimera
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Aksiyom

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
tutankhamon_2mod2.JPG

Tarihin en büyük arkeolojik keşfinin, “Tutankamon’un mezarının ortaya çıkarılması” olduğu söylenegelir. Oysa ki Tutankamon, Mısır tarihinin çok önemli firavunlarından biri değildir. Hele hele bir Ramses hiç değildir. Peki arkeolojik açıdan onu bu denli önemli kılan olay nedir?...

TutankamonHavanın iyice ısınmaya başladığı bir anda hem güneşten kurtulmak hem de Krallar Vadisi’nde bizleri bekleyen firavun mezarlarının içine girmek için sabırsızlanıyoruz. Hepimiz öncelikle vadide bulunan onca mezarın içinde Tutankamon’un mezarını arıyoruz.

Eski Mısır"da insanlar inançları gereği hayatlarının büyük bir bölümünü öbür dünyaya hazırlık yaparak geçirirlerdi. Hele bu kişiler birer firavunsa ölüm sonrasını o kadar abartırlardı ki; daha tahta çıkar çıkmaz kendileri için inşaatı yıllarca sürecek görkemli mezarlar yaptırmaya koyulurlardı. Ölümden sonra yeniden dünyaya gelineceğine inanıldığı için de ölen kişinin tüm değerli eşyaları kendisiyle birlikte geniş bir mezar odasına konulurdu. Amon Ra’nın temsilcisi ve ülkenin mutlak hakimi firavunların mezar odalarının içi hayal edilemeyecek kadar değerli eşyalarla dolup taşardı. İşte bu durumu çok iyi bilen halk, Eski Krallık döneminde firavunların hazine dolu görkemli mezarlarına göz diker, tüm önlemlere rağmen firavun mezarlarını yağmalamak için binbir türlü hüner sergilemekten çekinmezlerdi.

Nitekim bu yolla Gizza bölgesindeki büyük piramitlerin içindeki mezarlar bile soyulmaktan kurtulamamış. Bunun üzerine Yeni Dönem firavunları çareyi halktan gizli, insanların yaşamadığı ıssız bir çöl vadisinde tüm hazineleriyle birlikte, yerin metrelerce altına yaptırdıkları mezar odalarına gömülmekte bulmuş.

Luksor’un batısındaki çölde bulunan Krallar Vadisi’nde toplam 62 mezar bulunuyor. Bunlardan sadece 33’ü firavunlara ait. Vadiyi gezerken elbette bu mezarların hepsini görme şansımız yok, aldığımız biletle içlerinden birkaçını ancak görebiliyoruz. Görüyoruz görmesine de, buradaki firavun mezarlarının hepsi soyulmaktan kurtulamamış. Anlaşılan mezar soyguncuları için firavunların bu gizli yere gömülme fikri pek de işe yaramamış. Yine de bu firavun mezarlarından sadece biri istisna olarak hiç soyulmadan günümüze kadar gelebilmeyi başarmış. Hangisi mi? Tutankamon’un mezarı. Dünya tarihinin en büyük arkeolojik keşfinin, “Tutankamon’un mezarının ortaya çıkarılması” olduğu söylenegelir. Oysa ki Tutankamon, Mısır tarihinin çok önemli firavunlarından biri değildir. Hele hele bir Ramses hiç değildir. Peki arkeolojik açıdan onu bu denli önemli kılan olay nedir? 18 yaşında hayata gözlerini yuman genç bir firavun olmasının etkisi vardır elbette, ancak onu diğer tüm firavunlardan ayıran esas özellik, mezarı hiç soyulmayan ve tüm hazinesi günümüze kadar ulaşan tek firavun olmasında gizlidir. Yani mezar hırsızlarının gözünden kaçırdığı bir ayrıntı olmasa Mısır tarihi içinde onca önemli firavun varken bugün Tutankamon’un pek de esamesi okunmayacaktı. Bu durum vadideki mezarları gezdiğinizde daha iyi anlaşılıyor. Diğer firavunların görkemli mezar odaları ve o odalara giden derin koridorlarla Tutuankamon’un mezar odasını karşılaştırdığınızda bu genç firavununkinin çok sönük kaldığı hemen anlaşılıyor. Bunun esas nedeni ise firavunun genç yaşta beklenmedik ölümü üzerine alelacele tüm değerli hazineleriyle birlikte vadideki küçük bir odaya gömülmüş olmasında yatıyor. Bu ünlü mezar odasını gezmek için ekstra para ödemek gerekiyor ama gelin görün ki; mezar odasında görülecek kayda değer hiçbir şey yok. Çünkü bu genç firavunun mumyası, lahiti ve tüm hazinesi güvenlik nedeniyle Kahire Müzesi’nde sergileniyor.

Tarihte yaptıklarından ziyade, mezarı soyulmadığı için tüm hazinesi günümüze kadar ulaşan tek firavun olması nedeniyle tüm dünyada en çok tanınan firavun olan Tutankamon MÖ 1361"de küçük bir çocukken çıktığı tahtta sadece 9 yıl kalabilmiş, esrarlı bir şekilde daha yirmisine bile gelmeden ölmüş.

Aradan aylar, yıllar, yüzyıllar, bin yıllar geçmiş, nice imparatorluklar, nice doğal afetler, nice krallar, nice padişahlar devri cihan eylemiş, derken tarihler Şubat 1922"yi gösterdiğinde İngiliz arkeolog Howard Carter 32 yüzyıl sonra genç yaşta ölen bu firavunun mezarını hem de hiç bozulmamış bir halde bulmayı başarmış. Krallar Vadisi’nde IV. Ramses’in mezarının altında kalan ve dar bir koridorla geçilen gizli iki odada iç içe geçirilmiş lahitler bulununca arkeologlar heyecandan küçük dillerini yutmuş ve daha o anda dünya tarihinin en önemli arkeolojik keşiflerinden birini yaptıklarını anlamışlar. Ahşaptan yapılmış devasa kutunun mührü tek tek açılmaya başlanınca firavunun som altından yapılmış lahiti tüm ihtişamıyla ortaya çıkmış. Bu buluş dünyada öylesine büyük yankılar uyandırmış ki; daha o yıllarda bile her kıtadan yüzlerce araştırmacı ve hali vakti yerinde olanlar, aylarca gazete manşetlerinden inmeyen bu mezarı ve firavunun hazinesini görebilmek için yollara düşmüşler. (Bugün bile Mısır hükümeti ülkenin tanıtımında Tutankamon’un yüz maskesini kullanıyor.)

Mısır hükümeti hiç olmazsa bu firavunun hazinesini koruyabilmek için olağanüstü önlemler almış ve kurulan bir ekiple mumyayı ve hazineyi Kahire’ye getirip müzenin en güvenilir yerine yerleştirmişler. Sonraki yıllarda dünyada birçok Mısır bilimci arkeolog genç firavun Tutankamon’un mumyası üzerinde defalarca araştırmalar yaparak bu firavunun ölüm nedenini bulmaya çalıştı. Kimi iktidar kavgasına tutuşan komutanının ihanetine uğradığını savunurken, kimi de ayaklarının kırılmasından dolayı öldüğünü söyledi.

Dünya’da onca yankı uyandıran ve hatta günümüzde bile hala insanların akın akın Mısır’a gitmeleri bir dizi spekülasyonlara ve hatta gerçek üstü hikayelerin ortaya çıkmasına da neden olmuş. Büyük bir tesadüf eseri mezarı ortaya çıkaran ve firavunun tabutunu açan ekibin elemanları arka arkaya ve garip bir şekilde ölmeye başlayınca bu durumun firavunun lanetine uğradıkları yolunda bir hurafenin ortaya çıkmasına vesile olmuş. Bu söylentiler olayın gizemini daha da artırdığı için ülkeye daha çok turistin gelmesine neden oluyor ve bu da Mısır hükümetinin işine geliyor aslında.

MUSTAFA ANDIÇ
tutankamon.jpg


TUTANKAMON

Mezarındaki inanılmaz zenginlik bulunduğu halde Tutankamon (MÖ: 1361-1352) hala hakkında en az bilgi bulunan firavundur. Tahta çıkma hakkını, ünlü kral Akhenaton (MÖ.1379-1362) ile kraliçe Nefertiti’nin kızı Prenses Ankhesenpaaten’le evlenerek elde etmişti. Tutankamon’un ebeveyninin kimler olduğu konusunda, bazı uzmanlar bu firavunun, ”Akhennaton’un Nefertiti dışında bir kadından olan oğlu” tezini ileri sürüyorlar. Bazı uzmanlara göre de Tutankamon, Akhenaton’un babası III. Amenofis’in (MÖ.1417-1379) birinci karısı Tiy’den doğmuştur. Kesin olan, Tutankamon’un III.Amenofis ve Akhenaton’şa akraba ve soylu olduğudur. Dokuz yaşında tahta çıkan ve adı 12 yaşına kadar “tutankaten” olan Tutankamon (Güneş tanrısı Amon’un yaşayan temsilcisi) krallar arası savaşlarını en yoğun olduğu dönemde doğmuştu. Kralların fethettikleri toprakların genişlediği ve komşu ülkelerden de altının ülkeye aktığı bu dönemde Mısır, dünyanın en zengin ülkesiydi Firavun vaktini, daha çok yönetimin bulunduğu Memphis’le geçiriyordu ama Mısır’ın başkenti Teb şehriydi. Tutankhamon’un tahta çıktığı sırada Mısır’ın bütün tapınakları bakımsızlıktan kırılıyordu.



Yönetimdeki karışıkların önü alınamıyor, Suriye’ye düşmanla çarpışmaya giden ordu sürekli yeniliyordu. Tutankamon “babası” Amon’un Ptah’ın ve diğer tanrıların altın heykellerini yaptırdı, çözülmüş olan rahiplik kurumlarını düzenledi, tapınakların hazinelerine büyük bağışlar yaptı.
Akhenaton Güneş tanrısı Aton’a bağlı tek tanrılı bir düzen kurdu ve Mısır’lıları diğer tanrıları bırakmaları için zorladı. Başkenti Teb’den, Akhetaton(şimdiki Amarna) ya taşıdı. Firavun Akhenaton’un tersine “Eski Rejim”i canlandırdı ve III. Amenofis zamanında bitirilmemiş olan anıtların tamamlanması işine girişti. Bu işlerin arasında Luxor tapınağı da vardır. Bugün, Tutankamon’un tahtta kaldığı dokuz yıl boyunca askeri bir harekata katılmadığı düşünülüyor. Sadece keşif için general Horemhem komutasında Filistin’e ve Lübnan’a asker gönderdiği sanılıyor.

Tutankhamon 19 yaşındayken aniden öldüğü için geride vasiyet bırakmamıştır. Kafatasında sol kulağın arkasında tahribat bulunduğu için, ölümünün bir kaza sonrasında olduğu sanılıyor. Ancak, şu anki Mısır bilimcilerin ürettiği senaryolara göre Tutankamon’un generali Horemheb, iktidarı ele geçirmek için Tutankamon’un kafasının arkasına sert bir cisim ile vurmuş ve ölümüne neden olmuştu.

Mezarının yanında bulunan iki küçük tabuttaki ölü doğmuş bebeklerin, Tutankamon’la çok sevdiği eşi Ankesenamun’un çocukları olduğu sanılıyor. Bunun yanısıra hayvan mumyaları da bulunmuştur. Tutankamon’un mezarında bulunan lambada ise gün ışığı ile birşey görülmeyen, ancak zifiri karanlıkta görülebilen, ikisinin burun buruna figürleri bulunmaktadır. Tutankamon’un ölümünden sonra, tahta çıkan General Horemheb, Tutankamon’un tapınaklarını kendisine aldığı gibi, onun aldığı gibi, onun adını da unutturmak istemiş, ama bilinmeyen bir nedenle Tutankamon’un lahdine dokunmamıştı.

Bunun, kendisinin işlediği cinayeti dikkat çekmemek üzere örtbas yöntemlerinden biri olduğu söylenebilir. İşte bu lahit,1922 yılında Lord Carnarvaon ve Howard Carter adlı iki İngiliz ejiptolog tarafından bulundu. Tam 3000 yıl sonra Horemheb’e ilginç bir oyun oynamış, sonunda yine Tutankamon üne kavuşmuştu.
kaynak:sodev.org.tr
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Tutankamon'un Hazinesi

Mısır’ın efsanevi firavunlarından Tutankamon’un kolyesindeki taşların Dünya dışından kaynaklanan bir patlamayla yeryüzünde oluşmuş bir cam olduğu düşünülüyor.
tutankamon-kolyesi.jpg


Mısır’ın başkenti Kahire’deki Mısır Medeniyetleri Müzesi’nde 1996 yılında araştırma yapan İtalyan arkeolog Vincenzo de Michele, Tutankamon’un sarı-yeşil renkli bir kolyesini incelemeye aldı.

De Michele, değerli bir taş olduğu var sayılan bu kolyenin aslında camdan olduğunu ve Mısır uygarlığından dahi çok daha önce yapıldığını ortaya çıkardı. Bu tespit Mısır arkeologları arasında şaşkınlık yarattı.

Mısırlı jeolog Ali Bereket de söz konusu camın, doğada Sahra Çölü’nün gözden ırak bir bölgesinde kumun içine karışmış şekilde bulunduğunu ortaya çıkardı.

Tutankamon’un kolyesini süsleyen bu taşın nereden geldiği, kimler tarafından şekillendirildiği ise bir soru işareti olarak kaldı.

DÜNYA DIŞINDAN KAYNAKLI

Avusturyalı astronom Christian Koeberl, söz konusu camın ancak çok yüksek bir sıcaklıkta meydana gelebileceğini, bu sıcaklığa ise yeryüzünde ulaşmanın mümkün olmadığını öne sürdü.

Koeberl, camın uzaydan Dünya’ya geldiğini iddia etti.

Ancak, camın bulunduğu bölgede meteor düşmesine kanıt sağlayacak herhangi bir bulgu yoktu.

Mısırlı uzman Ali Bereket Tutankamon'un kolyesindeki taşın aslında Sahra Çölü'nde bulunan bir cam olduğunu ortaya çıkardı.

ABD’li jeofizikçi John Wasson ise camın solüsyonunun Sibirya menşeili olduğunu öne sürdü.

Wasson, uzaydan gelen göktaşlarının daha önce gökyüzünde şiddetli patlamalara yol açtığını ve benzer bir patlamanın da Mısır çöllerinde gerçekleşmiş olabileceğini belirtiyor.
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Ynt: Tutankamon'un Hazinesi

Ünlü Mısır firavunu Tutankamon, 3 bin 300 yıl sonra canlandırıldı... 19 yaşında ölen firavunun silikondan 'neredeyse kesin' yüzü yapıldı
ReconstruccionTutankamonWeb.JPG


KAHİRE - Mısırlı, Fransız ve Amerikalı uzmanlar ilk kez, ünlü Mısır firavunu Tutankamon'un, silikondan bir yüzünü yaparak, firavunun 'neredeyse kesin' yüz hatlarını oluşturdu. Firavunun x ışınıyla yapılan kafatası taramaları kullanılarak yapılan üç ayrı çalışma, çıkık elmacık kemikleri ve yuvarlak çenesiyle birbirine çok benzeyen genç bir erkek yüzü ortaya koydu.
Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi Başkanı Zahi Havas'ın verdiği bilgiye göre, uzmanlar, yapılan yüzün şekli ve yüz hatları konusunda hemfikir, ama kulaklar ve burnun şekli konusunda fikir ayrılıkları var.
Öte yandan yapılan incelemeler sonucu Tutankamon'un, ensesine aldığı darbe sonucu hayatını kaybettiğine ilişkin varsayımlar da tamamen ortadan kalktı.

'Başına darbe'nin kanıtı yok
Havas, Tutankamon'un başına aldığı darbe sonucu öldüğüne dair kanıta rastlanmadığını belirterek, 'İtalyan ve İsviçreli uzmanlarla yaptıkları incelemeler sonunda, Mısırlı uzmanların, Tutankamon'un, sol bacağındaki yaranın mikrop kapması ve hızla kangrene dönüşmesi nedeniyle öldüğü sonucuna vardıklarını' söyledi.
Uzmanlar, genç yaşta ölen firavunun çocukluk döneminde hiçbir hastalık geçirmediğini ve sağlık durumunun çok iyi göründüğünü de vurguladı. Mısır hanedanının 12. firavunu olan ve 3 bin 300 yıl önce, dokuz yaşında taç giyerek 10 yıl hüküm süren Tutankamon 19 yaşında ölmüştü. Son derece zengin olan ve hırsızların talanına uğramadan bugüne gelen Tutankamon'un mezarı, 1922 yılında Britanyalı arkeolog Howard Carter tarafından bulundu.
file.ashx

Mısır'ın en genç ve gizemli firavunu Tutankamon'un yüzü ilk kez sergileniyor.

Tutankamon'un mezarı İngiliz kaşif Howard Carter tarafından 1922'de bulundu

Tutankamon'un mumyası, Mısır'ın Luksor kentindeki Krallar Vadisi içindeki mezarında iklim kontrollü bir kutu içinde sergilenmeye başlandı.

Mısır firavunları arasında en fazla ilgi çeken Tutankamon'un mezarı İngiliz kaşif Howard Carter tarafından 1922'de bulundu.

Mezarın bulunmasından bu yana firavunun yüzünü yalnızca 50 kişinin, lahdini ise binlerce kişinin gördüğü tahmin ediliyor.

3 binden fazla yıl önce genç yaşta ölen Tutankamon'un yüzü, mumyalama tekniği sayesinde aynen korunmuştu.

Firavunun yüzü, sergi boyunca da ısı ve nemden korunacak. 9 yaşında taç giyen ve 19 yaşında hayatını kaybeden Tutankamon'un mezarında bulunan hazineler, dünyayı büyülemiş ve milyonlar caziyaretçiyi Krallar Vadisi'ne çekmişti.

Mısırlı arkeolog Zahi Havas, Tutankamon'un geriye kalanların ve diğer kutsal emanetlerin, kalabalık grupların mezara beraberlerinde getirdikleri sıcak ve nemden dolayı tehdit altında olduğunu belirtiyor.

Krallar Vadisi'nde 3 bin 300 yıllık mezar odasından çıkarılan Tutankamon mumyası 2005'te röntgen cihazıyla üç boyutlu olarak incelenmişti.

Ünlü firavunun öldürülmediği, muhtemelen uyluk kemiğindeki yaradan öldüğü açıklanmıştı.

Tutankamon'un yüzünü merak eden bilimadamları, dijital teknolojiyle firavunun yüz hatlarını belirlemişti.

Tutankamon'un mumyasının en içteki tabutu som altından, diğer üst katiki tabut altın işlemeli tahtadan yapılmış.
 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Ynt: Tutankamon'un Hazinesi

İlginç ve dikkat çekici bir paylaşım. Mumyanın mezarını açan ekibin, ölüm nedenlerinin tam olarak bilimsel açıklamalarını merak ettim. Bilen varsa yazarsa sevinirim.
 

Ramses

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
9 Ara 2009
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
40
Çok gizemli ve bilinmezliklerle dolu ve sadece teorilerle aydınlatılmaya çalışılan bir tarih ne güzel
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
tabu koymak denilyor buna ve büyü bozulduğunda yaptırımlar mitolojik olarak ortaya çıkıyor. neolitik dönemde mısır ve sümerlerin, babil ve ardılı akadların mülkiyeti belirlemek için kullandıkları tabular günümüzde gizemli birer obje durumunda değerlendirilmektedirler. o insanlar bunları hiç düşünmediler ve önemsemediler aslında. onlar tabuları bir gereksinim için koyarlarken biz çağcıl denilenler ise buna farklı anlamlar yükledik. tarihsel doku bir-bütündür, ne onun ne de ötekinin hazinesi değildir aranan; aranan kültür hazinesidir, o da coğrafyalara sığmaz...
 

Aksiyom

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Tem 2009
Mesajlar
569
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Mısır tarihi çok değişik ve etkileyici ortaya çıkardıklarının ışığında şu sorgulanmalı mısırlılara bunları yaptıran ne? Belki firavuna atfedilen tanrısal güç ,belki köleliğin tavan yapması,belki insanın anlam arayışı...Ama şu bir gerçektir ki kendi içlerinde kendi bilimlerini ortaya dökmüşler.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst