- Yöneticiler
- #21
- Katılım
- 7 Ara 2013
- Mesajlar
- 6,615
- Tepkime puanı
- 504
- Puanları
- 113
tanrı ile karmaşığız;
tanırıdan büyük ilahlar-idealler ve kutsallar uğruna!
tanırıdan büyük ilahlar-idealler ve kutsallar uğruna!
tanrı ile karmaşığız;
tanırıdan büyük ilahlar-idealler ve kutsallar uğruna!
tanrıdan büyük tanrılarla insancılık-cıklık- tanrıcılık-cıklık oynuyoruz
Güç istencinin entelektüel gerekçelerinin temel beylik ve bilinen cümlesi;
Her insan tanrı olmak ister!
Buralar değişti diye girmiyordum. Bi bakinayim bari
Tanrıyla barışık olmak aslında kendinle barışık olmaktır.14 milyarlık evrenin yaşına bakarsak , insanın 70 yıllık ömrü , kelebeğin dala konup kalkması gibi kısa bir zaman aralığıdır.Benim dinimde Yaratıcımın benden istedikleri zor şeyler değildir.Ezan okununca 10 dakikanı ayırıp namaz kılmak , içkiden uzak durmak , faizden uzak durmak .....Bunlar inanan için zor şeyler değil.24 saate sahip bir insan günde 5 kere 10 dakika ayırması , işe mola vermesi , aslında zorlanılacak bişey değil , keyif alınacak bişeydir.Dünyadaki sayısız meyve , yiyecek , içecek arasından içkiden uzak durmak o kadar da zor olmamalı.Faizsiz ticaret gayet güzel yapılabilir.Hem daha güzel olur , insanlar mağdur olmaz , faiz yükü altında ezilmez.
Görüldüğü üzere Tanrı bizden kötü bişey istemiyo ki , bu kavga neden?Dersen ki neden savaşlar var , neden bu dünyada haksızlık var?E savaş varsa en fazla canını verirsin.Zaten hepimiz vermeyecek miyiz?Ama önemli olan senin hangi tarafta olduğundur.Zalimin tarafındaysan Tanrı'dan korkarsın ama malum tarafındaysan Tanrı zaten senin haklarını koruyacağını söylüyor.Dünyada yaşadığın zulümlere karşı canını verecek derecede sabır ve savaş verdiğini görecek.Kimsenin hakkı kimsede kalmayacak diye sana söz veriyor.Sen günde 5 kere 10 dakikanı ayırıp namaz kılamıyacaksan Tanrı'ya değil kendine kızacaksın.Bu dünyada karşılaştığın zulme karşılık mücadele vermeyip , oturup ağlayıp Tanrı'ya kızacaksan bu senin problemin.Tanrı arenayı yaratmış , iyi ve kötü aynı arenada çarpışıyo.Sen kendine bi taraf seçemiyosan , azınlık bile olsan doğru tarafta yer alamıyosan Tanrı ne yapsın?Tanrı sana akıl vermiş , sen oturup televizyon karşısında dizi izliyosan , sana verilen vakti boşa harcıyosan kendine kızacaksın.Neden hırs yapamıyosun , neden iradeli olup imkansızı başaramıyosun , bunlar senin kendi iç problemlerin.Yapamadıkların yüzünden Tanrı'ya kızmak en büyük hatadır.Senin zeka kapasiten ortada.İnsan beyni çok büyük işler yapabilecek kapasitede yaratılmıştır.Ancak sen kullanmayı beceremiyosan , kendnden başkasına kızmayacaksın.
Tanrıyla barışık olmak aslında kendinle barışık olmaktır.14 milyarlık evrenin yaşına bakarsak , insanın 70 yıllık ömrü , kelebeğin dala konup kalkması gibi kısa bir zaman aralığıdır.Benim dinimde Yaratıcımın benden istedikleri zor şeyler değildir.Ezan okununca 10 dakikanı ayırıp namaz kılmak , içkiden uzak durmak , faizden uzak durmak .....Bunlar inanan için zor şeyler değil.24 saate sahip bir insan günde 5 kere 10 dakika ayırması , işe mola vermesi , aslında zorlanılacak bişey değil , keyif alınacak bişeydir.Dünyadaki sayısız meyve , yiyecek , içecek arasından içkiden uzak durmak o kadar da zor olmamalı.Faizsiz ticaret gayet güzel yapılabilir.Hem daha güzel olur , insanlar mağdur olmaz , faiz yükü altında ezilmez.
Görüldüğü üzere Tanrı bizden kötü bişey istemiyo ki , bu kavga neden?Dersen ki neden savaşlar var , neden bu dünyada haksızlık var?E savaş varsa en fazla canını verirsin.Zaten hepimiz vermeyecek miyiz?Ama önemli olan senin hangi tarafta olduğundur.Zalimin tarafındaysan Tanrı'dan korkarsın ama malum tarafındaysan Tanrı zaten senin haklarını koruyacağını söylüyor.Dünyada yaşadığın zulümlere karşı canını verecek derecede sabır ve savaş verdiğini görecek.Kimsenin hakkı kimsede kalmayacak diye sana söz veriyor.Sen günde 5 kere 10 dakikanı ayırıp namaz kılamıyacaksan Tanrı'ya değil kendine kızacaksın.Bu dünyada karşılaştığın zulme karşılık mücadele vermeyip , oturup ağlayıp Tanrı'ya kızacaksan bu senin problemin.Tanrı arenayı yaratmış , iyi ve kötü aynı arenada çarpışıyo.Sen kendine bi taraf seçemiyosan , azınlık bile olsan doğru tarafta yer alamıyosan Tanrı ne yapsın?Tanrı sana akıl vermiş , sen oturup televizyon karşısında dizi izliyosan , sana verilen vakti boşa harcıyosan kendine kızacaksın.Neden hırs yapamıyosun , neden iradeli olup imkansızı başaramıyosun , bunlar senin kendi iç problemlerin.Yapamadıkların yüzünden Tanrı'ya kızmak en büyük hatadır.Senin zeka kapasiten ortada.İnsan beyni çok büyük işler yapabilecek kapasitede yaratılmıştır.Ancak sen kullanmayı beceremiyosan , kendnden başkasına kızmayacaksın.
Bu satırların büyük çoğunluğunda uzlaşma çabası var..mesele aslında bu. neden uzlaşıyorsunuz?
Uzlaşma değil de yaratıcıyı sevdiğin için başka türlü hareket etmeye hevesinin olmaması yani içinden geliyor, başka türlüsünü yapamıyorsun.
Şöyle örnek vereyim annene öfke duyabiliyor musun? Ne yaparsa yapsın kabulün yaratıcı için de "Mevla görelim neyler. Neylerse güzel eyler." mantığı ile hareket ediyorsun ama bu bir zorunluluk değil içten gelen bir tutum, bilemiyorum herkes böyle hissediyor mu ama benim için böyle...
burda büyük sorunlar var. hiç görmediğin Tanrıyı nasıl sevebilirsin?(anne örneği pek olmadı gibim yani) ve Tanrı bizleri nasıl sever. Tanrının bizler gibi duyguları mı var? hristiyanlar bu sorunu aşmak için Tanrı sevgidir der . ve sevgi herşey. ve sevgi aşkındır.
Yaratmak derken kendinden yaratmak yani ruhundan bir parça üflemedi mi? Anne örneğini o yüzden verdim anne de karnında taşır, evladı kendinden bir parçadır. İnsan annesini sevmek için kendini zorlamaz bu içten gelen bir duygudur.
Yaratıcıyı görmek istesen de göremezsin. O'nun bir insanın karşısına çıkması mümkün değildir çünkü o an ölür, paramparça oluruz o enerjiyi kaldıramayız.
Kuran'da bahsi geçen Hz.Musa'nın "Seni bir kere göreyim" sözüne gelen cevabı biliyorsun; "Sen beni görmeye güç yetiremezsin."şeklindedir. Kaldı ki orada görebileceği Yaratıcı'nın kendisi değil Rab-Tanrı diye bahsi geçen İlahi Varlık'dır. (Eloha-Yehova)
Bilmek isteyene ben görünürüm der Rab, bu görünmek fiziki bir görüntü değil içten gelen bir akıştır. "Şah damarından daha yakınım" ifadesinde olduğu gibi.
Bilmeyi istedin mi hiç tüm kalbinle? Dene istersen şayet niyetin gerçek ve astral bedeninde tortu yoksa (öfke-kin-ayrımcılık-kibir)v.s. ile oluşan bir tortun yoksa o zaman varlığını hissetmeye başlarsın hem de bir daha asla şüpheye düşmeyecek kadar net bir şekilde hissedersin şayet tortu varsa arınman gerekiyor.
Yıllar önce insanlar manastıra kapanıp arınma çalışmaları yaparken, zikir-oruç-namaz kılarken amaç cennete gitmek değildi sadece Rab ile bağlantı kurabilmek, o planla irtibata geçebilmek içindi bu da ancak temiz-arınmış-saf niyet ve eylemlerle mümkündür...
Gurularla sonsuz ruh/bilinç dedikleri yaratan ile irtibata geçtiklerini iddia ediyorlar.. dün bir başlık açmıştın ya 10 dakka birbirinin gözlerine bakanlar halüsinasyonlar görmeye başlıyor diye. eğer birşeylere fazlaca odaklanırsak beynimiz melekelerini kaybetmeye başlıyor. en basitinden herhangi bir kelimeyi sürekli tekrarlayın bir süre sonra beynin kimyası gerçek dışı şeyler göstermeye başlar. kısacası bu tür yüksek odaklanama veya sürekli tekrarlar vs gibi şeylerle Tanrıyı veya yaratıcıyı sezgisel olarak duyumsadığı iddia edenlerin hiçbirine inanmıyorum. Dinende böyle birşey olamaz. neymiş hissediyorlarmış biliyorlarmış bilen bilirmişte anlatamazmış falan filam. peygamber bile kendisine 3 yıla yakın vahiy gelmediğinde şüpheye düşmeye başlamıştır acaba hayal mi gördüm diye. ama maşallah bazıları biliyor(!). ayrıca buraya sınav amaçlı gönderilmiş insanların yüksek takva ve iman haricinde biliyorum mertebesine ulaşması imkansızdır. eğer böyle biliniyorsa imanın ne anlamı kalır !? bu temel gerekçelerle bu iddialarda bulunan insanların yaşadıkları hallerin ilahi bir geçerliliği olduğuna inanmıyorum.
''Ve İsa sordu onlara;
Sizce ben kimim ?
Ve onlar dediler ki;
Sen varoluşun kökeninin eskatolojik manifestosu,birbirimizle ilişkilerimizin gerçek anlamını bulduğumuz simgesin.
Ve şöyle dedi İsa onlara:
''Ha?''
benim için durum bu,güzel özetlenmiş.