- Konbuyu başlatan
- #1
Mesela Pascal tanrının duyguyla yani imanla inanılan birşey olduğunu savunmuş. Gerçekten akıl ile kanıtlayamaz mıyız?
Mesela Pascal tanrının duyguyla yani imanla inanılan birşey olduğunu savunmuş. Gerçekten akıl ile kanıtlayamaz mıyız?
Mesela Pascal tanrının duyguyla yani imanla inanılan birşey olduğunu savunmuş. Gerçekten akıl ile kanıtlayamaz mıyız?
Aslında ipucu bile değil, çünkü ipucu kanıtlanabilir veya yanlışlanabilir olmalıdır. Ne yazık ki bu konuda herhangi bir kanıtlanabilir argüman yok, olamaz da bence. Ancak varsayım filan olabilir, yaptıkları.
Akıl neden-sonuç üzerine çalışır. Tanrı ise nedensizdir, daha doğrusu nedeni kendisidir.
İkincisi akıl zaman-mekan üzerine çalışır. Tanrı ise zamandan ve mekandan münezzehtir.
Mesela tanrı..... Gerçekten akıl ile kanıtlayamaz mıyız?
Bugün pek çok insan, şeylerin bir zamanlar yoktan varolmuş olması gerektiğine inanıyor. Eski Yunanlılarda ise bu düşünce öyle yaygın bir düşünce değildi. Onlar "bir şeylerin" hep var olmuş olduğundan hiç şüphe etmiyorlardı nedense.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.
Empedokles: Hiçbir şey yok olmaz hiçbirşey de yoktan var olmaz
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.
Anaksagoras yoktan hiçbir şeyin var olmayacağını ve hiçbir şeyin de yok olmayacağını düşünüyordu. Dolayısıyla ona göre mutlak anlamda bir oluş ve yok oluş yoktu.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.
Parmenides, her şeyin bir, bozulmaz, başlangıçsız ve hatta zamansız olduğunu düşünüyordu. Hiçbir şey yoktan var edilemez veya yok edilemezdi.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.
Evrende nokta bir küredirÖklit matematiğini kurarken postulatlara dayanır. Misal nokta der: bölünemeyen şey.
Üçgen, kare diye inşa eder.
Gelenekte de yüzlerce yılda Tanrı, şeytan, iyilik, kötülük,dua, tövbe ile öyle güzel-yararlı kurulur ki dünya ve öyle uyar ki topluma artık o kertede Tanrı var mı yok mu diye sorgulamaya gerek kalmaz.
Sorgulanmaması gereken tek şey sorgulamak olmalı. Belki de bu minvalde asıl soru: Neden idealistler ya da materyalistlerden bir taraf haklı çıkmıyor?
Kutsal (dini kutsal, milli kutsal), düşüncenin konusu olur mu?
Ordinaryus profesör de 2 artı 2 eşittir 4 dese insanın aklına ilkokul 1 geliyor değil mi?
Şimdi Farabi deniyor. Bence bu kişiyi zaman yolculuğu yaptırıp yakınçağ Avrupasına ya da Eski Yunan'a konumlasam bambaşka biri olur. İfade özgürlüğünün sınırlı olduğu toplumlarda kişilerin açıklamaları politize. Hala bu toplumda bile ifade özgürlüğü sınırlıdır. Sanalda özgür sanılır oysa karşıt olacağı varsayılanlar tarafından her anlamda hem ifade hem de ifadenin toplumsal erişimi-evrimi sınırlanır ve daraltılır.benim yolum Farabi'nin yoludur,
yoksa biz o konfor alanımızı çok yırttık attık.
Adı geçtiği için söylüyorum. Bu kavramın benle ilgisi yok. Eğer öyle bir yanılgı ya da ilişkiyle verildiyse...materyalist gözlüğü
Tam da bunu yapıyordun bu iletişim boyunca ne güzel açıkladın.Etliye sütlüye karışmayan insan doğru bilgiyi aramaz, bildiğini okur.