Simülasyon Teorisi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Köşe Yazıları kategorisinde elbiss tarafından oluşturulan Simülasyon Teorisi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,288 kez görüntülenmiş, 17 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Köşe Yazıları
Konu Başlığı Simülasyon Teorisi
Konbuyu başlatan elbiss
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan elbiss

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18


Denk geldi paylaşmak istedim Katıldığım noktalarda olsada katılmadıgım noktalarda oldukça mevcut diyebilirim..

---------- Mesajlar Birleştirildi at 17:37 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 17:21 ----------

Teorıye Kısaca değinmem gerekırse..

İnsan yaşamıda bir SİMS oyunu gibidir lakin İnsanın yaşamı oyun üreticileri gibidir mesela oyunda yemek yiyemezsin olaki yemek yedirseler onu hisssedemezsin devamında oyunda insanı düşündüremezsin belki belli zeka seviyeleri ekleyebilirsin ama hangi zeka seviyesi eklesende insan gibi davranan ve anlık kararlar alanları oluşturamazsın....

Oyun içerisinde insan belirli seviyeler dairesinde dir ve yaşam o bakılan alan dairesinde olur lakin yaşam içerisinde bu durum böyle degildir bir çok andan bir çok şeyi yapabilir ve saliseler içerisinde bir çok yere bakabilirsin....oyun içerisinde baglar ve dıyologlar sabıt kurgu içerisindedir lakin ınsanın yaşamı ve şekillenmeleri insan isterse anlık degişebilir...

İnsanın belirlenen daireler içerisinde ayrılamaması söz konusu değildir insan daha diri daha gelişmiş bir teknoloji ile uzayda seyahat yapabilir ama bu durum uzayın sonsuzluguna daır uzun bır yolculuk demek olur...

Bılınmeyen bır yolda bılınmeyen bır yolculuktur oyun böyle bır durumda sınırlı ve oluşturulmuş duzeyde yol sunmaktadır oysakı dunya oyle degıldır...

Oyun ıcersınde sadece ınsanlar uzerıne yogunlaşma ve yaşam koşulları anlatılırken aslında dunyada yaşam boyle degıldır dunyada sadece ınsan ve urettıklerı yoktur dunya yaşamında mılyarlaca canlı ve bıtkı yaşam turlerı mevcuttur Oyunklar sadece belırlı pencerelere yonelırken dunyada yaşam bır cok alanda kendını gostermektedır kı bu sadece dunyamızla sınırlı olmadıgı gıbı evrende de bır çok sıstem dunyanın hımayesıne sunulmuştur...

Evrende mılyarlaca basıboş dolaşan gezegenler dunyamıza çarpmayısının sebebı vardır cunku dunya yuce ALLAH tarafından korunmaktadır ve bır çok etkı gucude gezegenler vasıtasıyla dunyayı koruyucu kalkandır buna en yakın ornek dunyanın koruyucusu olan AY dır...Bır cok mteoru uzerıne cekıp dunyayı korumaktadır...

Oyunlarda sunum ne kadar gercek gıbı dursada bır cıcegın kokusunu yada bır meyvanın tadını yada temız bır havayı yada denızın kokusunu oyunlardan alamazsınız devamında ıse yagmuru ve karı hıssedemez sıcak gunesın etkılerını alamazsınız sadece görsel de görebılır ve algılayabılırız oysa ki dünya ve yaşamı böyle degıldır dunyada 5 duyu organlarımızla bır çok şeyı algılayabılırız...

O halde bu kadar muazzam bır sanat eserının mutlaka sahıbı vardır ve hıc bır ınsan yada canlı bu eserı yapamaz o halde ALLAH hakımdır tek ve gucun sahıbı olandır dıyebılırım..


Daha çok şey yazılabilir şimdilik bu kadarı olsun diyelim..


Böyle.
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
David Bohm, kuantum evrenindeki bu düzensizliği daha gizlide bulunan 'üst düzey düzen kurucular' ile ilişkilendirmişti. Aklımızın almadığı kaotik durumluları ise rastgele olarak yorumladığımızı ifade etmişti.

Kur'an üzerinden gidersek; "Ol dedi, oldu." Bir düşüncenin yani üst akılın yoğun konsantrasyonu ile bu evren var ve şayet o üst akıl, düşünmeyi bırakırsa evren de yok olacaktır. Ruh, beden üzerinden konsatrasyonunu çektiği an 'ölüm' dediğimiz olay gerçekleşir. Videoda bahsi geçen uzaylı ifadesini yönetici varlıklar (Rabbin Orduları) ile değiştirdiğimiz zaman daha anlaşılır olacaktır.

Gördüklerimiz yani algıladıklarımız bizim beynimizin yarattıklarıdır fakat hakikat değildir.

David Bohm bu gizli düzeni 'Gliserin Deneyi' ile açıklamıştı. Gliserin ile dolu kaba mürekkep damlatılıyor ve dış silindir döndürülüyordu böylece mürekkep parçaları gliserin tarafından sarılıyor, çizgi halinde karışıyordu. Silindiri zıt yöne çevirdiğimiz zaman ise yine mürekkep molekülleri eski damlacık haline dönüyordu.

Bohm'a göre mürekkep şekil değiştirmiyor veya yok olmuyordu sadece gizli düzene karışıyordu. Görüş alanımızdan çıkıp farklı bir düzeyde var olduğu için biz onu yok olmak veya şekil değiştirmek olarak algılıyoruz, işte bu sebeple ölüm bir son değil sadece farklı düzleme geçiştir.



 
Son düzenleme:

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
Güzel bir deneymiş..

ALLAH ın var etme sanatı o kadar muhteşem ki ol demesiyle bir çok şey beraberinde olmuştur ALLAH belli vakte kadar dünya insanlarına zaman vermiştir Hatta bu konuda ALLAH ı kıyamete sürüklemek isteyen insanlar olmuştur zamanın hızlanması adına aslında yapılan herşey zamanı ne yakınlaştırır nede geciktirir gerçek sadece ALLAH ın elinde ve izninde olandır..

Ölümden sonra yaşam mutlaka vardır Ruhun bedenden ayrılmasından sonra cismi olarak insanın ölümü gerçekleşmektedir fakat insan ölmemiştir yeni bir yaşam için farklı bir boyut alemine geçmiştir...bahsi geçen süreçte insanların cennet hayatında genç görünümlü olacakları söylenir dogrusunu ALLAH bilir..

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:10 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 19:43 ----------

4:34 / 13:22



BİZLER BİRER SİMÜLASYON MUYUZ? KANITLARLA İNCELEME - TÜRKÇE DUBLAJ BELGESEL



Farklı bir video izlemenizi tavsiye ederim..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Bohm'a göre evren bir hologramdır. Yaşadığımız evreni, üst planların yarattığı bir yansıma kabul etmişti yani ona göre sanal bir düzende yaşıyorduk. Asıl ilginç olan çoklu evrenler ve bu evrenlerin birbiri ile bağlantısını dile getirmişti yani üst plan olmadan alt planın varlık gösteremeyeceğini hatta hepsinin birbirine bağlı olduğunu söylemişti. Bu söylem aslında çok tanıdık; "Alemlerin aslı bir hayaldir, aşağısı yukarısı gibidir ya da mikrokozmos ile makrokozmos tanımlaması gibi."

Fizikçi Nick Herbert de aynı şeyleri ifade etmişti. Beynimizin hologram olduğunu, dokunduğumuz her şeyin maddeye dönüştüğünü fakat algılamadığımız anda dalga formunda kaldığını, bu sebeple insanların kuantum gerçekliğini asla tam manası ile deneyimleyemeyeceğini söylemişti.

Kuantum fiziği ilerledikçe tüm bu sorular yanıt bulacaktır.
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
işte bu sebeple ölüm bir son değil sadece farklı düzleme geçiştir Lefty


Burası güzelmiş..,)
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
O simülasyonu değiştiremediğimiz sürece yaşadığımız dünyanın simülasyon ya da gerçek olmasının bir farkı yoktur.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
her ne kadar olabilir gibi gelse de simülasyon falan değiliz,kanıtım yok ama böyle hissediyorum, hep böyle hissettim halada değişmedi.. beynimizin gizemi çözüldüğünde bu işte çözülecek..
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
ben şunu merak ettim, sevgili elbiss, senin allahın yagmuru yagdırır, merhametlidir, derler, doğayı koruyor derler, islamik mantık der , kar yağar yine kar yağarsa mikroplar temizlenir, tabiki
doğru hiç şüphem yok fakat senin allahın dolu yağdırdığı zaman arbaların camları paramparça olur
hatta yaralananlar olur hatta ölenler bile olmuştu, şimdi senin islamın mantına göre iyi şeyler her zaman medyada ön plandadır, fakat benim verdiğim örnek asla verilelmez verilirse allahın karizması çizlir.

sevgili elbis şimdide 2. örneği verelim senin allahın derki! ben aslanı merhametili yarattım,
bu yüzden ceylanın yarsusuna zarar vermez der, fakat başka bir örnekte ise senin allahın o yavr uceylanı bir babunun canlı canlı yemesine izin vererek allahın merhamet konusunda çifsel güçlere sahip olduğu gerçeğini ortaya çıkarır.

demekki islamın allahını 1 milyar müslüman yanlış tanımış ben dogrusunu çok net ispatLADIM ELBİSS
yorumun varsa bekleriz .

bak elbiss bey senin allahın yaz ve kışı yaratmış ne güzel? değilmi? bu sayede meyveler
ve sebzeler oluşmaktadır yoksa canlı forumlar çoktan yok olmuştu, fakat elbiss
senın allahın fırtıınalar tsunamıler ve dev devasa hortumlarla evleri yerle bir ederek
yok eder, canı sıkıldıgı zaman bir kıta büyüklüğünde şehirleri düm düz eder, şimdi
allah konusunda hal aynımı? düşünüyorsun.

allhının ara sıra sapıttıgını! ve delirdiğini ispatladım hala aynımı? düşünüyorsun merak ettim sadece.. elbiss.. seni bekliyorum.
 
Son düzenleme:

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
ben şunu merak ettim, sevgili elbiss, senin allahın yagmuru yagdırır, merhametlidir, derler, doğayı koruyor derler, islamik mantık der , kar yağar yine kar yağarsa mikroplar temizlenir, tabiki
doğru hiç şüphem yok fakat senin allahın dolu yağdırdığı zaman arbaların camları paramparça olur
hatta yaralananlar olur hatta ölenler bile olmuştu, şimdi senin islamın mantına göre iyi şeyler her zaman medyada ön plandadır, fakat benim verdiğim örnek asla verilelmez verilirse allahın karizması çizlir.

sevgili elbis şimdide 2. örneği verelim senin allahın derki! ben aslanı merhametili yarattım,
bu yüzden ceylanın yarsusuna zarar vermez der, fakat başka bir örnekte ise senin allahın o yavr uceylanı bir babunun canlı canlı yemesine izin vererek allahın merhamet konusunda çifsel güçlere sahip olduğu gerçeğini ortaya çıkarır.

demekki islamın allahını 1 milyar müslüman yanlış tanımış ben dogrusunu çok net ispatLADIM ELBİSS
yorumun varsa bekleriz .

bak elbiss bey senin allahın yaz ve kışı yaratmış ne güzel? değilmi? bu sayede meyveler
ve sebzeler oluşmaktadır yoksa canlı forumlar çoktan yok olmuştu, fakat elbiss
senın allahın fırtıınalar tsunamıler ve dev devasa hortumlarla evleri yerle bir ederek
yok eder, canı sıkıldıgı zaman bir kıta büyüklüğünde şehirleri düm düz eder, şimdi
allah konusunda hal aynımı? düşünüyorsun.

allhının ara sıra sapıttıgını! ve delirdiğini ispatladım hala aynımı? düşünüyorsun merak ettim sadece.. elbiss.. seni bekliyorum.

Doga ve tabıat oalyıdır bu söyledıklerın akabınde sadece dolu uzerınde kalmamak gerekır depremler olur tusunamıler olur hortumlar olur bunlarda doga ve tabıat olaylarıdır...

İnsanın dıger canlı yaşam turlerınden ustun tutulmasının sebebıdır AKIL....İnsan aklını ve dusuncesını kullanarak çeşitli ve sayısız zengınlıklere kavuşabılıyor önemlı olan aklı ve ıradeyı nerede ve nasıl hatta ne şekılde kullanabıldıgımız onemlıdır...

Doga ve tabıat olayları aslında dunyanın eko dengesı ve zıncırı ıcın faydalı durumlardır belkı maddı zararlar olabılıyor yada olumler olabılıyor ama dunyanın eko dengesı ıcın olması gereken durumlardır....ALLAH ın karızması hıçbırzaman aşağı duşmez o sebepsız yere bır sonuç dogurmaz....

Eğer bır beldeye kotuluk ugruyorsa burada ınsanların dersler cıkarıp hatalardan arınması ve tevbe etmesı gerektıgıdır...Insanların dusunup akıl etmesı oldukça önemlıdır...

Gelelım ıkıncı yanıta...

Ormanın kralı derler ASLAN a o buyuk krala merhamet ıhsan edılmışse görevinide layıkıyla yapmışsa buradan şu kıssayı çıkarmak gerekır...

Buyuk olabılırsın ama merhametsız olamazsın dıye...Babunun yavru ceylanı yemesı hadısesıne gelınce aslında ona merhamet ıhsan edılmemış olmasıdır...

Burada çelışkı yok ınsanlar arasında da merhametlı olanlar var ve merhametlı olmayanlarda var olaya ve kıssaya bakarsak aslında buyuk olanın merhamet sunması oldukça guzel bır mesaj ıcerıyor...

Buradan şu mesajı almak gerektıgıne ınanmaktayım..

Elındekı en buyuk guce sahıp olana merhamet ıhsan edılmış se sadece o guç alması gerekenı alır almaması gerekenı almaz oldugudur...

ALLAH birşey sunduysa mutlaka bıldıgı şeyler vardır ...Dusunup akıl ve ıdrak etmek gerekır kanısındayım..

Böylece.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
bence senin allahında çelişki yok elbiss :D çelişkinin kralı sende var, allahın mantığını yanlış anlıyorsun
:D şu yaptığın yorum anlamsız olmuş çünkü seni çok fena sıkıştırdım,bu sefer dinlerin mantığını
kullandımki işin iyice zorlaşsın. :D
düşndüğüm gibi oldu iyice saçmaladın.insanların merhametiyle hayvanların merhametini karıştırman
çok feci olmuş biri düşünür özgür irade digeride düşünemez yani bir aslanın özgür iradesi yokturki
merhameti olsun


itiraf zamanı elbiss bittin sen :D
aslanın merhametini ayarlıyan allah sırtlanın acımasızlıgına ayarlıyan yine aynı allah.
sen hangi? merhametten bahsediyorsun. hahaha :D

sevgili elbiss :D
yagmur ve karda doğa ve tabiat olayı değilmi? elbissss elbisssss :D
ahhhh elbisss hortum tsunamı deprem iyi birşeymiş gibi anlatma aşırı komık oluyorsun,
gülmekten yazamıyorum.. :D

hangi? yanıt elbiss yanıt verdiğinimi? düşünüyorsun, iyi düşünmeye devam et bakalım
ne olucak? :D

yuhhhhh elbisss yuhhhh :D bu kadarda sallanmazki.. :D
hortum tsunami deprem eko denge için faydalıymiş :D alalhın karizması fena çiziliyor..

bir insan kendi kendini sıkıştırırmı? yahuu belki nedir? :D kıvırma elbiss kıvırma çok fena sıkıştırdım seni. .ititaf et kurtul..

Doga ve tabıat olayları aslında dunyanın eko dengesı ve zıncırı ıcın faydalı durumlardır belkı maddı zararlar olabılıyor yada olumler olabılıyor ama dunyanın eko dengesı ıcın olması gereken durumlardır....ALLAH ın karızması hıçbırzaman aşağı duşmez o sebepsız yere bır sonuç dogurmaz....
 
Son düzenleme:

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
islam seni afyonlaştırmış elbis bey :D
halüsinasyonlar görmeye başlamışsın, hayvanların özgür irade yoktur, insalarında özgür iradesi sınırlıdır.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
haaaa unutmuşum elbis bey :D patlıyan yanardağlarda eko dengeyi koruyormu? yoksa eko dengeyi
bozuyormu? düşünmeyi becerebilirsen düşünmeye çalış elbisss :D
orda yaşıyan insanlar ordan kaçıyor lavlar bir köyü yutuyor, :D eko denge yok burda kaos var tıpkı evren gibi..
 

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
bence senin allahında çelişki yok elbiss :D çelişkinin kralı sende var, allahın mantığını yanlış anlıyorsun
:D şu yaptığın yorum anlamsız olmuş çünkü seni çok fena sıkıştırdım,bu sefer dinlerin mantığını
kullandımki işin iyice zorlaşsın. :D
düşndüğüm gibi oldu iyice saçmaladın.insanların merhametiyle hayvanların merhametini karıştırman
çok feci olmuş biri düşünür özgür irade digeride düşünemez yani bir aslanın özgür iradesi yokturki
merhameti olsun


itiraf zamanı elbiss bittin sen :D
aslanın merhametini ayarlıyan allah sırtlanın acımasızlıgına ayarlıyan yine aynı allah.
sen hangi? merhametten bahsediyorsun. hahaha :D

sevgili elbiss :D
yagmur ve karda doğa ve tabiat olayı değilmi? elbissss elbisssss :D
ahhhh elbisss hortum tsunamı deprem iyi birşeymiş gibi anlatma aşırı komık oluyorsun,
gülmekten yazamıyorum.. :D

hangi? yanıt elbiss yanıt verdiğinimi? düşünüyorsun, iyi düşünmeye devam et bakalım
ne olucak? :D

yuhhhhh elbisss yuhhhh :D bu kadarda sallanmazki.. :D
hortum tsunami deprem eko denge için faydalıymiş :D alalhın karizması fena çiziliyor..

bir insan kendi kendini sıkıştırırmı? yahuu belki nedir? :D kıvırma elbiss kıvırma çok fena sıkıştırdım seni. .ititaf et kurtul..

Doga ve tabıat olayları aslında dunyanın eko dengesı ve zıncırı ıcın faydalı durumlardır belkı maddı zararlar olabılıyor yada olumler olabılıyor ama dunyanın eko dengesı ıcın olması gereken durumlardır....ALLAH ın karızması hıçbırzaman aşağı duşmez o sebepsız yere bır sonuç dogurmaz....


Her canlı belli genetik kodlara sahiptir her kodlara sahip canlı farklı özellikler süreci içerisinde yaşar insanları diger canlı yaşam türlerinden ayıran en büyük özellik ise düşünüp akıl erdirebilmesidir...

Aslandaki merhamet elbette ki insanda ki gibi değildir çünkü aslanda düşünme yetileri akıl yetileri yoktur lakin aslandaki genetik kodlar sahip oldugu yaratılış mucizesıne has özellıklerdır Aslanın genetık kodunda hayata geldıgı ılk anda var olma savaşı verebılecegı ışlenmıştır hayatta kalması için öğrenmesi gerektiğini bilecektir...

Aslanların yaşama biçimlerini izlediğimizde ufak yaşta bir çok eğitimden anneleri tarafından geçildiğini bilebiliriz...devamında vahşi dogada daıma en zayıf halka seçilmektedir...Aslanda ki merhamet insanın akıl ile sahip oldugu merhamet degıldır sırtlana verılmemıs olabılır ama ormanların en buyuk kralına bu ozellık eklenmış oldugunu dusundugumuzde aslında buradan mesajlar çıkarabılmek gerektıgıne ınanmaktayım...

Yagmur kar volkan vss hepsi ekolojik denge için olması gereken süreçler bu dunyada yaşıyoruz ve bu dunyanın şartlarına göre uyum saglamak durumundayız....

Volkanık bır yanardagın eteklerıne şehır kurmaya ızın verılırse tabıat ın verdıgı zararlarda kaçınılmaz olur...Süreklı derler planlı yerleşke dıye bunu boşuna bahsetmıyorlar....

Insan tabıat ıle yaşamayı öğrenmesi ve doga ıle iç içe var olmayı bılmesı gerekıyor...Dunya kendını onarır dunya kendını tamır eder çunku dunyanın sıtemı ıcın olması gereken sureçlerdır...

Bugun bır fabrıkan olsun ve bu fabrıkanda elektırık kabloları uretıyor olasın urettıgın tesısın sureklı aynı kalırsa bakımsız ve neredeyse uretıme elverışlı olmayan bır ortam oluşmuş olur....o yuzden bellı perıyotlarda fabrıkanı gelıştırmelı ve yenılemelı hatta guçlendırmelısın kı uzun yıllar sana katkılar sunabılsın...

Dunyada öyle sebepsiz birşey olmaz bir çok sebep dünyanın tamır edılmesıne rıayettır....Insan dogayı kırletır doga kendını temızler yagmurlakarla vss ınsan havayı kırletır doga kendını tamır eder ruzgarla hortumla vsss ınsan bır çok zararlı atıkları denızlere doker denızler temızlemek ıcın yıllarca ugarcı verır....

Aslında bazen dunyanın ekolojık dengesını bız ınsanlar bozmaktayız....Bız ınsanlar çok fenayız... :)

ALLAH ın karızması hıçbırzaman bozulmaz çunku onn yarattıgı muhteşem derecede buyuk eserler varken o hep aynı ıhtısamında kalır sorun ınsanda ınsandakı şu nankorluk yokmu herşeye ınsan sahıp olsa yıne daha fazlasını ıster ınsanın guç yada hakımıyet sevdası yokmu tum guç elınde olsa yıne daha fazlasını ıster ınsan kusurlu degıl aslında kusurlu olan ınsanın seçımlerıdır bıtmek bılmeyen ısteklerıdır...

Insan vucudunun ıcerısınde öyle bır sıtem var kı fabrıka gıbı hergun harıl harıl çalışmakta bu sıstemı gormek bıle dunyanın eko sıstemını anlamaya yeter dıye dusunmekteyım...

Böyle.
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
ahhhh elbis ahhh ne yapıcam? ben seninle :D sayende her yorumunu okuduğumda 10 yıl yaşlanıyorum. deprem ve ekolojık denge , allah ekolojık dengeyi böyle sağlıyorsa yandık. :D

durun ekolojık dengeyi sağlıyacagım hazmısınız? eyyy insanlar . şimdi deprem olucak çoluk çocuk masum insanlar ölücek durun daha bitmedi sel olucak toprak kayması olucak
yine masumlar ölücek daha bitmedi savaşlar olucak, hemde kendi verdiğim dinler
yüzünde savaşlar çıkıcak ve masumlar ölücek işte ben allah buna denge diyorum ..
 
Son düzenleme:

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
anlamadığım bir denge daha var, elbiss senin alalhın neden? çölleri yaratmış, :D
pek? çöllerdemi? denge elbis bey :D
bildiğim kum yıgını ve 70 derece sıcaklık , yaşam formu bile oluşsa anında ölür. :D
1: çöllere ne gerek? var.
2: dağlara taşlara ne gerek? var insanlıga hiç faydası yokki.
3: doluya ne gerek? var kar ve yagmur varken.
4: kentrılyarca dünyaya ne gerek? var sınavın merkezi bu dünya iken.. :D
 
Son düzenleme:

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
ahhhh elbis ahhh ne yapıcam? ben seninle :D sayende her yorumunu okuduğumda 10 yıl yaşlanıyorum. deprem ve ekolojık denge , allah ekolojık dengeyi böyle sağlıyorsa yandık. :D

durun ekolojık dengeyi sağlıyacagım hazmısınız? eyyy insanlar . şimdi deprem olucak çoluk çocuk masum insanlar ölücek durun daha bitmedi sel olucak toprak kayması olucak
yine masumlar ölücek daha bitmedi savaşlar olucak, hemde kendi verdiğim dinler
yüzünde savaşlar çıkıcak ve masumlar ölücek işte ben allah buna denge diyorum ..


İnsan yaşamak için hayatı bboyunca neler yapar kısacası yaşam mucadelesı verır öyle yada böyle bir şekilde insan dünyada varolabilme süreci içerisinde haytını daim ettirir...

Pek ala insanlar daha rahat ve konforlu bır şekılde yaşayamaz mı elbette yaşayabılır ama yaşayamamasının esas temel sebebı ınsanların ınşaa ettıgı sıstem ve emellerıdır dıyebılırız...

Burayı geçelım dunyanın sıstemı ıse ınsanların sıstemı gıbı degıldır....Dunyanın sıstemı ınsanların ve dıger canlı turlerı yaşamların yaşaması ıçın kendı kabugunu an ve zaman sureçlerı ıçerısınde yenılemesıdır...

ALLAH ınsanlara AKIL vermıştır ve ınsanlarda sahıp oldugu bu AKIL ıle bır çok zorlukları aşabılmesı gerekır...ınsanlar toprak kayma rıskı olan bır bolgeye ev kuruyrlarsa bu ınsanların zemın etudu yapmadan evlerını oluşturmuş oldukları hatalar zıncırıdır...

Insanlar evlerını depremden mumkun olabıldıgınce az hasar alabılmek ıcın zemın etudu yaptırmaları gerekmektedır...devamında yapılarını saglam bır şekılde yapmaları gerekmektedır...japonlar evlerını yaptırmadan evvel zemınlerıne yaylı mekanızmalar koyarlar evlerı deprem sırasında yaylanabılsın yıkılmasın dıye bu onemlıdır...

Japonya’da evler böyle ayakta kalıyor

fft16_mf1200784.Jpeg




Bu sıteden de haberım okuyabılırsın...



Insanlar tedbırlerını almakla yukumludurler....Insanlar yanardag eteklerıne evlerını kuruyorlarsa bu planlı bır eskan alanı degıl plansız bır yerleşım alanıdır...bundada beledıyelerın yaptıkları hatalar dıyebılırız...

Genel manada hepsını toplarsak ınsanların yaptıkları çarpık ve plansız yapılaşmalar tamamıyle ınsanların suçu olan bır durumdur....Insanlar yaşadıkları doga ve yeryuzuyle yaşayabılmesı gerekır...yapılarını yada eskan yerlerını daha faydalı bır bıcımde duzenlemelıdırler..

Insanlara verılen en buyuk hazıne AKIL dır ınsanın aklını kullanıp harıka ışler başarabılmesıde yıne ınsanın elınde olan bır duurumdur....Doga kendını yenıler ve tamır eder ınsanlarda kendını teknolojı ıle yenılemelı ve tamır etmelıdır kanaatlerımı ıletebılırım...

Böyle.
 

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
anlamadığım bir denge daha var, elbiss senin alalhın neden? çölleri yaratmış, :D
pek? çöllerdemi? denge elbis bey :D
bildiğim kum yıgını ve 70 derece sıcaklık , yaşam formu bile oluşsa anında ölür. :D
1: çöllere ne gerek? var.
2: dağlara taşlara ne gerek? var insanlıga hiç faydası yokki.
3: doluya ne gerek? var kar ve yagmur varken.
4: kentrılyarca dünyaya ne gerek? var sınavın merkezi bu dünya iken.. :D


Büyük Sahra ve diğer kuru çölleşmiş bölgeler sürekli atmosfere toz gönderir. İnce partiküller birbirlerine yapışır ve salkımlaşırlar, şartlara bağlı olarak ayrılırlar da! İri partiküller ise yere geri düşer, bir kısmı uzaya yayılır. Düşerken salkımlaşmış partikülleri döver ve parçalar. Bu parçalama sonucu gökyüzünde farklı partikül boyutlarına sahip devasa bir toz yığını oluşur. Toz boyut ve miktarı ölçümü henüz başarılmaktadır; büyükler genellikle çok, küçükler azdır.

2008'de Avrupalı meterolojistler, toz bulutunun Güneş ışığını geri yansıttığını ve altında su bulutu oluşturduğunu bulmuşlardır.

Bugün, atmosferde doğal karbondioksit (CO2 ) yanında insan kaynaklı fazla CO2 de vardır. CO2'ler sera etkisi (Şemsiye etkisi-battaniye etkisi) ile yeryüzüne ekstra güneş gücü verirler (ısınma). Diğer yandan, tozların direk etkisiyle(ışığı yansıtmaları) soğutma gerçekleşir. Yeryüzünü soğutan toz aynı zamanda hava hareketini değiştirir ve yağmuru azaltabilir. Bu, bir kısım coğrafyada bitkilerin ölmesine ve kolay büyüyen yangınlara neden olur. Bu durumdaatmosfer CO2'si artar. Etki boyutu tozların yükselmesi ve alçalmasına bağlıdır.

Buzullar derinlemesine incelenmiş ve geçen 100 yıl içinde soluduğumuz havanın 2 kat daha tozlandığı ortaya çıkmıştır. Artışın büyük bir kısmı insan faaliyeti eksenlidir. Bunlar:yakıt-yanma, inşaat yatırımları (konut gibi), kireç, çimento, demir-çelik ve termik santral gibi endüstriyel faaliyetlerdir. Diğer etken, ağaç keserek tarım alanı açmadır. Bu durum CO2 emilmesinin azalmasına da neden olur, küresel ısınma artar. Diğer yandan küresel ısınma, çöl alanı artması ve bazı bölgelerde toz üretiminin artması anlamına gelir. Bu, ileri aşamada toz bulutu soğutmasının artması demektir.

Taşınımla atmosferde toplanan ince tozlar bulut oluşumunu kontrol eder ve büyük kısmı yağmurla çamur şeklinde yeryüzüne iner.Kimine göre bu çevre kirliliğidir, kimine göre ise bereket getirir, toprak ve suyu besler. Yağmur bulutlarında düşük pH ortamı oluşur ve demirde iyonik dönüşüm gerçekleşir.

Tozla birlikte uçuşan bakteriler yağmur bulutları ile buluşunca (ıslanınca) aktifleşir ve dönüşümü hızlandırır.Güneş enerjisinin yeterli olduğu mevsimlerde (Ülkemiz için mart-kasım dönemi), gündüz bulut içerisinde +2 değerli demir miktarı artar, insan, hayvan ve bitkiye bereket-sağlık verir. Anadolu Kültüründe Nisan yağmurlarının faydasını anlatan deyişler vardır.

Bunlardan biri: "Nisan yağmuru koyunun sırtında et, tarlada ot yapar." Karaya ulaşamayan tozlar denizde de benzer etkiyi yapar. Okyanuslar demirce fakirdir, kırmızı çöl tozu ise demir zengindir. Çin'deki Gobi çölünden yükselen demir yüklü tozlar besin değeri fakir olan Pasifik Okyanusu'nu (Kuzey Pasifiği) demirle beslemektedir. Bu süreç, bir şekilde atmosferdeki karbondioksitin azalmasını sağlamaktadır.Bu besi sayesinde,plankton denen canlı deniz organizmaları büyümekte ve nihayetinde karbondioksit tüketerek deniz dibine batmaktadır.
Böylece, küresel ısınma sonucu oluşan çölleşme, toz kümeleri ve içerikleri ile dengelenmektedir.Afrika tozları Amazonlardaki bitki büyümesini de etkilemektedir. Amazon ormanları toprağında fosfor düşüktür ve fosfor yüklü tozların yağmurla yeryüzüne inmesi sonucu bu açık kapanmaktadır.

Bu sayede, yetişen büyük yapraklı bitkiler karbondioksit emilmesini sağlar. Amazon bitkilerinin küresel ısınmayı düşürmelerinin Sahra tozu ile ilişkilendirilmesi herkesi şaşırtmaktadır. Sonuçta, taşınım ve dönüşüme uğrayan demirli ve fosforlu tozlar küresel ısınma nedeni olan CO2'i azaltmaktadır.

UNEP (BM Çevre Programı) atmosferde yüzen partiküllerin iklime etkisini araştırmaktadır. "Asya Kahverengi Bulutu'' diye adlandırılan gaz kümesi, yangın dumanı, dizel yakıt dumanı vb. oluşup, kirli su görünümündedir. Bileşenlerinden biri tam yanmayan karbondur ve siyah karbon olarak anılır. Siyah karbon tek başına salınmaz, bünyesinde organik moleküller, kükürt oksitler ve azot oksitler bulunur. Bunlar, karbonun rengini açar ve güneş ışığının absorblanması yerine yansıtılması gerçekleşir.
Bunlar (siyah veya açık), su buharı bulutu ve yağmuru oluşturur. Kahverengi veya açık renk bulut, ışığı geri yansıtır. Kahverengi bulutta siyah karbon yoğundur, ısıyı emer ve ısınma sebebidir. Bulutların net etkisi soğutmadır, siyah karbon fazla olursa ısıtma etkisi artar. Atmosferdeki siyah karbon iyi yanma ile azalır. Yanma veriminin iyi olması ekonomik yararı da yanında getirir.

Yanardağ çıktıları ve onların kükürt içerikleri atmosferi soğutur ve bu yönüyle faydalıdır. Hava kirlenme kontrolü insanların sağlığı için iyi, fakat gezegenimiz ısınır ve onun için ise kötüdür!Kükürt,doğal bulutu daha beyaz ve uzun ömürlü yapar. Bunun sonucu olarak soğutma etkisi uzun sürer. 1970-1990 yılları arasında, Avrupa ve Kuzey Amerika da kükürt emisyonu azaldı. Küresel ısınma ise aşırı şekilde arttı.

Bu durum atmosferde artan CO2 nedeniyle midir? Azalan kükürt nedeniyle midir? Bu soruya cevap aranmalıdır.Sıcaklığı arttıran (Pozitif) sera gazı etkisi ile sıcaklığı düşüren (negatif) sülfür etkisi bugün tartışılmaktadır! 2000'lerde Çin elektrik enerjisi üretmek için çok kömür ve linyit yakmıştır. Yanma gazları çok kükürt içerdiğinden küresel ısınma azalmıştır. Bu açıdan bakılırsa, Çin küresel ısınmaya çözüm üretiyor! Diğer yandan, Çin'in tozlu dumanlı havasını solumak ise hasta ediyor.


Çin'de yılda 100 binlerce prematüre çocuk ölümü gerçekleşmektedir. Çin, endüstri tesislerine kükürt için su yıkayıcılar takmıştır. Uluslararası deniz ulaşım organizasyonu, dizel yakıtta kükürdü düşürmüş sahillerdeki binlerce yaşamı kurtarmıştır.

Fakat,atmosfere ısı verilmiştir. Kükürdü azaltma ısınma, siyah karbonu azaltma soğuma etkisi doğuracaktır.

Atmosferdeki karbon siyahının (ve ozonun) azaltılması, iklim bilimcilerin 2050 için öngördükleri atmosferik ısınmayı 0.2 - 0.7 ?C mertebesinde düşürecektir. İstatistiklere göre dünyada her yıl 4 milyonu aşkın kişi hava kirliliği kaynaklı hastalıklardan ölmektedir. UNEP'e (BM Çevre Programı) göre siyah karbon ve ozonun azaltılması hava kalitesini arttıracağı için yılda 0,7-4,6 milyon arasında can kurtulacaktır.

Sonuç
29 Kasım 2010'da yapılan Cancun / Meksika Dünya Liderleri İklim Toplantısı'ndan bir şey çıkmayacağı anlaşılmıştır. Dünya ve dünyalılar bir süre daha (belki daima) küresel ısınma ile yaşamayı öğrenecektir. Verilen bilgiye göre, 20. yüzyılda dünya ortalama 0.7 0C ısınmıştır. Bunun sebebi atmosferde biriken sera gazlarıdır.
Bu gazlardan CO2, sanayi devriminden bu yana %40 artmıştır. Türkler Anadolu'ya ayak bastıklarında (1071) atmosferdeki CO2 seviyesi 280 ppm(milyon litrede 280 litre) idi.

Bugün (Nisan 2011) bu, 390 ppm olmuştur. 2100 yılında 700 ppm olacak endişesi vardır. Küresel ısınma küresel iklim değişikliğine yol açmıştır/açacaktır.
Küresel ısınma karşıtı stratejiler (düşük karbon ekonomisi), karbon vergisi, emisyon ticareti, ve temiz enerji alternatifini kapsamaktadır. Maalesef alınan sonuç ve gidiş ümit kırıcıdır.Gezegenimizi alternatif yöntemlerle soğutmak iyi fikirdir. C esaslı gazlar ve bunların dışındaki sera gazları (su buharı ve metan gibi), diğer atmosfer kirleticileri ve ormanları kesme küresel ısınmayı arttırır. Karbon salınımını önleyemeyen politikacılar, iklim değişikliğini önlemek için başka yollar aramaktadır:

a) CO2 (endüstri altyapısının esasıdır, azaltma ve kontrol zordur, adım da atılmamaktadır).

b)HFC-134a, atmosferi ağırlık ağırlığa göre CO2'den 1000 kez fazla ısıtır. Bundan vazgeçilebilmiştir, endüstri çevreleri ikna edilirse, doğru adımı hemen atmaktadır.

c) Siyah karbonu ( yetersiz yanma, kömür santralleri, tuğla fabrika fırınları ve kalitesiz dizel yakıttan çıkar) azaltma hem hastalıkları düşürür, hem de küresel ısınma problemimize 10 - 20 yıl kazandırır.Yetersiz yanma (ve yangınlar) sonucu dumanda kalan veya taşınımdan sonra yeryüzüne inen siyah karbon partikülleri küresel ısınmayı arttırır. Endüstride yanma veriminin arttırılması ve her alanda enerji yönetimi en önemli adım olacaktır.

d)Doğal düzenleme ve süreç (Yanardağ gazları gibi) ile gezegenimiz gendi kendini korumaktadır.Yerküre ve atmosferik olaylar çok karmaşıktır,etki-tepki kanunu çalışmaktadır.Bir bilge kişi, "Dünyanın balansını bozduk."demişti! Bizim sebebiyet verdiğimiz aşırılığa (örneğin gökyüzüne gönderdiğimiz yüksek oranda karbonlu gazlar nedenli küresel ısınma) dünya karşı refleks oluşturmaktadır.

İhtiyar dünyamız ve atmosferinde şaşırtıcı bir dinamik denge vardır. Küresel ısınma nedeni ile yükselen ve taşınıma uğrayan toz ve dumanlar, son aşamada güneş ışınlarının dünyaya ulaşmasını önler ve ayrıca yağmur bulutlarını tetikleyerek yağışa neden olur ve bir şekilde havanın soğumasını sağlar.

Doğa adeta kendini doğan duruma göre ayarlamaktadır (balanslamaktadır).Olan şeylere ve yaptığımız kötülüğe karşı dünya gardını almakta ve tepkisini göstermektedir. Kum fırtınaları, depremler, tayfunlar, yanardağ püskürmeleri gibi örnekler bu tepkilere bizim verdiğimiz adlardır.

Böyle.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst