Ölümün bir gizemi daha çözüldü

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Bilimsel Makaleler kategorisinde Neo tarafından oluşturulan Ölümün bir gizemi daha çözüldü başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,409 kez görüntülenmiş, 97 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Bilimsel Makaleler
Konu Başlığı Ölümün bir gizemi daha çözüldü
Konbuyu başlatan Neo
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Raphael

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Kalp ameliyatı olanlarında kalplerini geçici olarak durduruyorlar.
Ne ameliyat anını ne sonrasını hatırlamıyorlar. :)
Ask acisi cekenler;
Gönül islerini kalpte ariyor.
Kalp seklinde hediyeler aliniyor.
Sevgililer gününde;
Tip egitimi tabi zayif olunca boyle trajikomik olaylar ortaya cikiyor.
Peki gercekte nasil olmaly di?
Kalp yerine beyin seklinde hediyelet olmaliydi.
Cunku kalp sadece ustunde aort damarinin basincli yardimiyla ve ufak damarlarinin dagilimiyla organlara kan pompalayan; ayrica;
Kan dolaşımını dagliyarak nefes almamizi sagliyan organ.
Tum bu ask acilar tek bir organa bagli yani beyne.
Beyin olmazsa acida olmaz.
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Tanrı öyle yada böyle mutlaka var. Benim din konusunda anlamadığım nokta giyim kuşam gibi konularda dindarların neden bu kadar saçma davrandığı. Belki bana öyle geliyordur bilemiyorum.

"Evren tanrı olsaydı yaşlanır ölürdü." demek istedin sanırım, bence bu çok saçma bir düşünce.
Termodinamik yasalara bagli evren tanri olsaydi bilimsel yasalara gore kanitlanmis olan; goreceli bir tanri olmaliydi.
Ornegin senin atomlarin tanri olmaliydi.ve sen olunce atomlarinda oldugune gore.
Bu tanri modeli felsefe de artik bilimsel olarak curutuldu.
Sana panenteizmi oneririm.
Ignostik olmadan onceki inancimi.
Panenteizm de tanri evreni yaratan ayni zamanda evrene hakim bir tanri.simdi sana bir tane gorsel sunucam.aradaki farki anlaman icin
 

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Tanrı öyle yada böyle mutlaka var. Benim din konusunda anlamadığım nokta giyim kuşam gibi konularda dindarların neden bu kadar saçma davrandığı. Belki bana öyle geliyordur bilemiyorum.

"Evren tanrı olsaydı yaşlanır ölürdü." demek istedin sanırım, bence bu çok saçma bir düşünce.
 

Ekli dosyalar

  • 1641444425699.png
    1641444425699.png
    49.7 KB ·
    Görüntüleme: 0

ignostik üye

Filozof
Uzaklaştırılmış
Katılım
1 Ocak 2021
Mesajlar
969
Tepkime puanı
131
Puanları
43
Yaş
57
Konum
Mars gezegeni.
Üniversite Bölümü
felsefe
Tanrı öyle yada böyle mutlaka var. Benim din konusunda anlamadığım nokta giyim kuşam gibi konularda dindarların neden bu kadar saçma davrandığı. Belki bana öyle geliyordur bilemiyorum.

"Evren tanrı olsaydı yaşlanır ölürdü." demek istedin sanırım, bence bu çok saçma bir düşünce.
 

Ekli dosyalar

  • 1641444521407.png
    1641444521407.png
    189.1 KB ·
    Görüntüleme: 1

Raphael

Üye
Yeni Üye
Katılım
4 Ocak 2022
Mesajlar
189
Tepkime puanı
39
Puanları
28
Konum
Zonguldak
İşte benim dediğime geliyor.

İbadet yerine gidiyorsun. Karşısında istavroz çıkartacak ikona / resim / haç vs hiçbirşey yok. İnsan beyni de o yüzden otomatikman Allah yok sanıyor. Ben olsam bende hataya düşerim. Oysa al mesela Dyonisos heykelini. Koy odana. bak bir hafta içinde olaya nasıl farklı bakmaya başlıyorsun.
 
T

TENTEN

Ziyaretçi
İşte benim dediğime geliyor.

İbadet yerine gidiyorsun. Karşısında istavroz çıkartacak ikona / resim / haç vs hiçbirşey yok. İnsan beyni de o yüzden otomatikman Allah yok sanıyor. Ben olsam bende hataya düşerim. Oysa al mesela Dyonisos heykelini. Koy odana. bak bir hafta içinde olaya nasıl farklı bakmaya başlıyorsun.
HB7043%202-250x250.jpg

643a33502cba52ea984dc39c2155a0f7.jpg


Ben bunlardan istiyorum. :)
 

Serçe

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2021
Mesajlar
136
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Konum
Araf
Hayat çözülmesi gereken bir sır gibi ya da bir düğüm. Çözüldükçe sona yaklaşıyor ve gerçeğimiz ile yüzleşme zamanının yaklaştığını biliyoruz.
Bu bazen heyecan verse de , çünkü çok farklı bir yaşama geçiş yapacagız yaptıklarımızın cezasız kalmayacağı gerçeği de beni ürkütüyor.
Ölümü merak ediyorum :)
 

Serçe

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2021
Mesajlar
136
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Konum
Araf
Ölüm doğal olgudur. Kuşlar papağanlar ve ağaçlara ne olduğuna bak..

Ayrıca öümün bir son olduğunu kim söyledi ve söylüyor. Doğumla mı başladın?
Ölümün bu dünyaya son gerçek yaşama geçiş oldugunu hepimiz biliyoruz. Ayrıca hayvanlar ölünce toprağa karışır ama insanların mahşeri için bekletildiği bir yer vardır
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ölümün bu dünyaya son gerçek yaşama geçiş oldugunu hepimiz biliyoruz. Ayrıca hayvanlar ölünce toprağa karışır ama insanların mahşeri için bekletildiği bir yer vardır

Sanıım ben hepiniz'den olmayanım, ben kimim?

Ölüm bu dünya da sondur ve belki de başka dünyalarda son değildir ve olmayabilir güzel açıklamışsın.

Ölüm bu dünya da bir ben için bi son. tek bir ben için tek bir son.
Buna subjekif diyoruz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Son değil başlangıç..

Kabaca ölümü anlamak için şunu öneriyorum. Araf kavramını kullanın ve tekrar dirileceksiniz yeniden doğacaksıınz kavamlarını (Araf için ve ölümden sonraki durum için değil de) bu dünya, başka dünya ve gerçeklikler ve yepyeni hayatlar için yorumlayın derim. Araf'ı ara bölge ölüm bölgesi (geçiş yeri) olarak alın. Bir tür sonsuz yaşamlar ve çevrim düşleyin derim...
Ben öyle yapıyorum....

Ölümden sonra cennet cehennem değil Araf' a gidiyoruz.
Cennet ve cehnennemler buralar, bu dünyalar tekrar tekrar doğuş-lar...

Tekrar doğmaya ihtiyaç olmadığında/kalmadığında birleşiriz... Araf dışında bir parqadigma.

Araf sonsuz değildir. Doğuş-lar, ölüş-ler, yaşam-lar,ve tüm bu çevrim, deneyim ve döngüler sonsuz...

Bu dediklerimi hepimiz biliyoruz..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kabaca ölümü anlamak için şunu öneriyorum. Araf kavramını kullanın ve tekrar dirileceksiniz yeniden doğacaksıınz kavamlarını (Araf için ve ölümden sonraki durum için değil de) bu dünya, başka dünya ve gerçeklikler ve yepyeni hayatlar için yorumlayın derim. Araf'ı ara bölge ölüm bölgesi (geçiş yeri) olarak alın. Bir tür sonsuz yaşamlar ve çevrim düşleyin derim...
Ben öyle yapıyorum....

Ölümden sonra cennet cehennem değil Araf' a gidiyoruz.
Cennet ve cehnennemler buralar, bu dünyalar tekrar tekrar doğuş-lar...

Tekrar doğmaya ihtiyaç olmadığında/kalmadığında birleşiriz... Araf dışında bir parqadigma.

Araf sonsuz değildir. Doğuş-lar, ölüş-ler, yaşam-lar,ve tüm bu çevrim, deneyim ve döngüler sonsuz...

Bu dediklerimi hepimiz biliyoruz..

Dünyadaki tek ruhçu terminloji İbrihaimi dinler değil ve bu anlattıklarım kabaca kadim ya da güncel ruhçu terminolojinin yaklaşık ana ögeleri...

Aslında ruh doğmaz gelmez gitmez. Ruhun evi ya da bölgesi gerçekte Araf'tır. Araftan buraya uzanır kopyalanır ya da uzak bağlantı kurar. Bazıları bunu gümüş bir ışık kordonu olarak tasvir ettiler. Yıldızlar, güneşler ve ışık geçiş kapıları ve bağlantı bölgeri olarak tasvir edildi. Ölüme yakın demeyim anlatan pek çok kişi bir ışık tüneli ve mutluluk, huzur tasvir eder. Ölen birine ışığa gitmesi söylenir. Ölen kaybolmuş ya da ölümden sonra dünyanın eterik/fizik alanını henüz terkedememiş bir ruhtan ışığa gitmesi, gümüş kordonu ve ışık tünelini kullanması istenir ve ona böylece yardım edilir. Işığa gönderilir.

ve aslında diğer gerçekliklere de ruh Araftan bağlantı kurmaya devam eder. Bu bir zaman çizgisine alınmaz ve hapsedilemzse mutlak bir doğum ölüm çemberi yoktur.
. Bu bize doğum ve ölümler doğum öüm döngüleri olarak yansır. Doğum yaşam ölüm bunlar bir kerelik değil. Bu ne ilk ne de son şans değil.
En son artık doğum ve ölümlere ihtiyaç duyulmayan bir öğrenme erginlik gelişir bu noktadan sonra birleşiriz ya da asıla döneriz. Bu Araf üstü/ötesi bir gerçekliktir. Sonsuzmuş giib olacak olan buna yakın bir tasvir...

Bu birleşme denen düşüş, çözülüş, kopuş denenin tersidir.Antiparadigma.

Eğer cennet buysa merak etmeyin onu herkes görecek hiçkimseyi koparamazsınız
 

EvilBeauty

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ocak 2022
Mesajlar
52
Tepkime puanı
17
Puanları
8
Konum
izmir türkiye
Üniversite Bölümü
bilg prog
tartışma çok ateşli ama ben bu din tanrı konularında bi fikir sahibi olamıcağımız kanısındayım nasıl sonsuzluğu bana tarif edecek bir insan çıkamıcaksa yan yatırılmış 8 dışında sonsuzluğu kavramamızın imkanı yok evrenin sonunda ne var onun arkasında ne var onun arkasında ne var gibi bi paradoks bu tanrıda aynı şekilde bi paradoks tanrıyı kim yarattı onu yaratanı kim yarattı onun yarattığının yarattığını kim yarattı gibi. Paradoksdan kastım anlayamıcağımız bir olgu eğer var ise bile bu konulardaki düşüncem agnostisizm. Hayat felsefemde şu söz '' la shay'a waqi'un moutlaq bale kul'un mumkin '' . Mutlak gerçeklikte olduğumuzu düşünmüyorum sadece mutlak gerçeklik tarafından yaratılmış birer olgu veya simulasyon olma ihtimalimiz çok çok yüksek evrenin genişliğide hesaba katıldığında.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
tartışma çok ateşli ama ben bu din tanrı konularında bi fikir sahibi olamıcağımız kanısındayım nasıl sonsuzluğu bana tarif edecek bir insan çıkamıcaksa yan yatırılmış 8 dışında sonsuzluğu kavramamızın imkanı yok evrenin sonunda ne var onun arkasında ne var onun arkasında ne var gibi bi paradoks bu tanrıda aynı şekilde bi paradoks tanrıyı kim yarattı onu yaratanı kim yarattı onun yarattığının yarattığını kim yarattı gibi. Paradoksdan kastım anlayamıcağımız bir olgu eğer var ise bile bu konulardaki düşüncem agnostisizm. Hayat felsefemde şu söz '' la shay'a waqi'un moutlaq bale kul'un mumkin '' . Mutlak gerçeklikte olduğumuzu düşünmüyorum sadece mutlak gerçeklik tarafından yaratılmış birer olgu veya simulasyon olma ihtimalimiz çok çok yüksek evrenin genişliğide hesaba katıldığında.

Buradaki tek sorun şu. Olamayacağımız derken "olmayacağımız"ın öznesi biz ve herkes (hepimiz) adına karar veriyor., düşünüyor Bunu kişisel bir düşünce ya da benim inancım düşüncem olarak işaretler ele alırsak bir sorun yok. Diğer durumda bununla çeliştiğimi söylemeliyim çünkü ben tersini düşünüyor olurum. Bilgisel çözümlemenin ontoloji çelişkisini aşaibleceği iddiamı (ve bunu isteyen herkes için aşabilirlik iddiamı) yinelerim ve bana göre bunu engelleyen tek şey önkabuller vb engeller...

Bilinemez dediğimzide temel olarak bilgisel/bilişsel sorgulamayı da reddeder ya da engelleriz. Bu tanrı sorgulanamaz ya da onun tersi düşünülmez demek gibi basit bir engel ve çelişki.

Eğer bir sorunun çözümsüz olduğuna inanırsam onu baştan dürüst objektif inceleyemem ve irdeleyemem değil mi?

Bunun dışında daha geniş ve dürüst yorumlarsam agnostisizmi tamamen bir durak, politik bir ara duruş, geçiş çelişki ve bocalama gibi ele alıyorum. Örneğin bir deist şunu der. Tamam tanrı var bu o değil. Yani bu kitabı o (benim inandığım şey) yazmış olamaz. Bu benim tanrım değil.

Bir agnostik bakar. Tamam evrim tanrı kampı var. Bu bana uygun değil çünkü a yanlışı b çelişkisi var uyum ya da aidiyet hissetmez. Sanırım doğru cevap onlarda değil ya da onlarda tam bilmiyor der. Yani eski dindarlık gibi tam bir adiyet hissedilen bir düşünce kampı ve grubu muhtemelen bulamamıştır.
 

EvilBeauty

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 Ocak 2022
Mesajlar
52
Tepkime puanı
17
Puanları
8
Konum
izmir türkiye
Üniversite Bölümü
bilg prog
Buradaki tek sorun şu. Olamayacağımız derken "olmayacağımız"ın öznesi biz ve herkes (hepimiz) adına karar veriyor., düşünüyor Bunu kişisel bir düşünce ya da benim inancım düşüncem olarak işaretler ele alırsak bir sorun yok. Diğer durumda bununla çeliştiğimi söylemeliyim çünkü ben tersini düşünüyor olurum. Bilgisel çözümlemenin ontoloji çelişkisini aşaibleceği iddiamı (ve bunu isteyen herkes için aşabilirlik iddiamı) yinelerim ve bana göre bunu engelleyen tek şey önkabuller vb engeller...

Bilinemez dediğimzide temel olarak bilgisel/bilişsel sorgulamayı da reddeder ya da engelleriz. Bu tanrı sorgulanamaz ya da onun tersi düşünülmez demek gibi basit bir engel ve çelişki.

Eğer bir sorunun çözümsüz olduğuna inanırsam onu baştan dürüst objektif inceleyemem ve irdeleyemem değil mi?

Bunun dışında daha geniş ve dürüst yorumlarsam agnostisizmi tamamen bir durak, politik bir ara duruş, geçiş çelişki ve bocalama gibi ele alıyorum. Örneğin bir deist şunu der. Tamam tanrı var bu o değil. Yani bu kitabı o (benim inandığım şey) yazmış olamaz. Bu benim tanrım değil.

Bir agnostik bakar. Tamam evrim tanrı kampı var. Bu bana uygun değil çünkü a yanlışı b çelişkisi var uyum ya da aidiyet hissetmez. Sanırım doğru cevap onlarda değil ya da onlarda tam bilmiyor der. Yani eski dindarlık gibi tam bir adiyet hissedilen bir düşünce kampı ve grubu muhtemelen bulamamıştır.
kanısındayım derken kişisel bişey belirttim zaten kanısındayım sondaki yım eki ben demek. Bunun dışında ben zayıf agnostiğim yani bugün için tanrının varlığı konusu bilinemez diyorum sorgulamayı red etmek demek değil bu bugünün şartlarıyla tanrıyı bulamıcağımızı düşünüyorum ve askıya alıyorum bu konuyu kendimce. Ve agnostism hakkındaki düşünceni yanlış buluyorum. Bi insanın bir konu hakkında bilgisi yoksa bilmiyorum deme hakkı var. Bu onun durakda , politik bi ara duruşta , çelişkide veya bocalamada olduğunu göstermez.Bu onun bilmediğini kabul eden erdemli ve dürüst bi insan olduğunu gösterir şahsi fikrimce.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst