Ölüm..

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ls2 tarafından oluşturulan Ölüm.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,013 kez görüntülenmiş, 24 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Ölüm..
Konbuyu başlatan ls2
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
T

Togepi

Ziyaretçi
Erdem Bayazıt'ın çok güzel bir şiiri var ; Ölüm Risalesi.

Orada şöyle diyor ;

...
Toprak
Ölüme aç
Ölüme muhtaç
Hayat

Ölüm muhakkak
Ve ölüm mutlak
Tek kapısıdır ölümsüzlüğün

Ölümle tanıştıktan sonra anladım
Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın
...

ve bir başka bölümde de gerçeği Osmanlı tokadı yapıp vuruyor yüzümüze ;

Sonra bir mezarlıkta, bir çukurun başında
Bir kapının ağzında
Herkez susar
Konuşur ölüm

Ve sürer hayat.
 

Lawliet

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
29 Tem 2018
Mesajlar
71
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için felsefe.net e üye oldum [MENTION=5689]Mara[/MENTION]
 

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
işte bu yüzden ya hiç doğmamak, yada ölümsüz olmak istiyorum, bilinçaltım, sürekli ölümle yüzleşiyor. son 27 yıldır korkunç! rüyalar görüyorum sanki biri benim içimde aklımda ve mantığımda yaşıyor. ondan kurtulmam imkansız! sanki bana bir şeyler anlatmak istiyor. içimdeki her neyse; bana korkunç acılar veriyo sanki bu acılardan zevk alıyor karanlık bir güç hissediyorum. çok güçlü ve göreceli olmuyan metafiziksel enerji kiii gücünü hafifee alamayız.
çok yogun bir kii gücüm var. bazılarında olmuyan fizik ötesi bir algı.
benım aklım olmadığı kesin.
özelliklede yaşım ilerledikçe, ölüm korkusu dahada güçleniyor.
ölüm nedir? doğum nedir? niçin yaşıyoruz? sonunda bir anlamı olucakmı?
bu gizemli varoluşun sonunda bizleri ne bekliyor? sonsuz bir ölümmü? yoksa
ölümsüzlükmü?
bir konuyu açıkça belirtmek zorundayım,bana göre yaşam gerçek değildir.
gerçek nedir? diye sorarsanız inanınkı dostlarım en çok ben merak ediyorum.
bunun için matrix felsefesini kullanmamda sanırım bir sakınca yoktur.
madde ve enerji boyutu değişken olmamakla beraber ilizyonıst bir boyuttur.
zaman görecelı olmakla beraber değişken bir boyuttur birazcıkta bilmsel olarak süslüyelim bakalım ne olucak?

bazı bilm adamları evrenin yaratıldığını fakat bu yaratanın tanrı değil 4 boyutlu bir program olduğunu iddia etmektedirler. yoksa yeni bir inanç felsefesimi? hortladı!!!'
bana göre matrix felsefesi gerçeğe oldukça yakın b ilmsel anektodlar sunar. fakat
bilim adamları artık 3 ye ayrıılmış durumda 1. yaratılışçı bilim adamları. 2. atheist bilm adamları ve 3. similasyon evren ve similasyon tanrı teorisi. günümüzde bazı şeyler değişmeye başladı.
similasyon baz programı oldukça güçlü bir teoridir.
4 boyutlu tanrıyı yaratan 5 boyutlu bir program zamanın içnde mümkündür. ve mantıklıdır.
bu böyle gider sonsza dek bir boyut düşünün fakat. bu boyutlar bize gerçek kaynagı vermiyor. ben gerçek kaynagın peşindeyim ucuz ve boş terilerle zaman kaybetmek istemiyorum.

onun yerine benım asıl felsefem matrix felsefesidir. bu felsefe metafizik teoriler barındırır.
dikkatlice okursanız daha iyi anlarsınız.

neo: gözlerim neden ağrıyor?
morpheus: "çünkü onları daha önce hiç kullanmadın."


morpheus : sen hiç gerçek olduğundan emin olduğun bir düş gördün mü neo? peki bu düşten hiç uyanmasaydın, düşler dünyası ile gerçek dünya arasındaki farkı nasıl anlayacaktın?"

yoksa! ölüm bir uyanışmıdır. şu an sadece sinirsel similasyonlu aklın bir parçasımıyız? sınırlı ve tamamen sinirsel bir hissediş ve sinirsel bir karar verme
yetenegi olan canlılarmıyız?
morpheus - kadere inanır mısın neo?
neo - hayır.
morpheus - neden?
neo - hayatımı kotrol edememe fikrinden hoşlanmıyorum.
morpheus - ne demek istediğini kesinlikle anlıyorum. sana burda olma sebebini açıklayayım. burdasın çünkü bir şey biliyorsun. bildiğin şeyi açılayamıyorsun. fakat hissediyorsun. bütün hayatın boyunca hissettin. bir şeylerin yanlış olduğu hissi.. onun ne olduğunu bilmiyorsun, fakat beyninin içinde kıvrımlarına takılmış bir kıymık gibi seni çılgına çeviriyor. neden bahsettiğimi biliyor musun?
neo - matrix?
morpheus - onun ne olduğunu biliyor musun? matrix her yerdedir. bütün çevremizde, şimdi, tam bu odada. pencereden dışarı baktığında veya televizyonu açtığında onu görebilirsin. işe, kiliseye gittiğinde, vergilerini ödediğinde hissedebilirsin. seni gerçeğe kör etmek için gözlerine çekilmiş perdedir o.


tam düşündüğüm gibi sistematik insan aklının tüm icatları aslında gerçeği görmemizi engelliyen perde gibidir. etki alanın daraldığı için bu perde oldukça kulalnışlı ve gerçegi görmenı ölünceye dek engeller. kısıtlı özgür irade bile artık köle irade olmuştur.

matrix dediği hiçlikte varoluştur perde ise varoluşun bedelidir.

ve senaryoda sona gelinir. varchowskı kardesler senaryoyu yarıda keserler çünkü onlar bile bu senaryoyu tamamlıyamaz çünkü onlar bile varoluşun nedenlerini açıklıyamaz.
morpheus - ne yazık ki matrix'in ne olduğunu kimse anlatamaz, onu kendin görmek zorundasın.
işte finale geldik neden? varolduğumuzu kendimiz görmek zorundayız. belkide ölüm bunun için vardır.

dipnot!
hiç kimse size gerçeği tam olarak anlatamaz,çünkü herkes bu gerçekliğin içinde varolmuştur, asıl gerçekliğin dışardaki olduğunu sadece düşünebilir fakat asla emin olamaz.
biri size gerçeği ispatladıgını söylediğinde sadece hayal gücünü kullandığını en iyi kendisi bilir. o gerçekliğin ve ispatın aynı boyut ve aynı zaman dilimde olduğunu anlıyamaz. fakat asıl gerçeklik! boyut değildir. boyut sonrada oluşur ve zamana ihtiyacı vardır. işte aynı boyutlarda yaşıyan her canlı bir ispattır. ama canlı olduğunun değil. ölüme programlamlanmış
yaşam olduğunun ispatıdır. sonu olan bir yaşamda bana göre gerçek değildir.
 
Son düzenleme:

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
Herşey ölü olur mu hiç :) Dünyada herşey canlı önemli olan dünyaya güzel bakabilmek ve güzel yaşayabilmektir..

Şunu diyebiliriz.. her canlı bir gün ölümü tadacaktır diye....bu hercanlının kesin tadacağı bir dilimdir...

Umutsuz olmamak gerekir hayata umutlarla bakmak gerekir umudun bittiği yerde çareler olmaz Çarelerin bittiği yerde ise hayat olmaz hayatın bittiği yerde ise ne güller açar nede çiçekler tohum verir...

Öyle.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Teşekkür ederiz konu paylaşımınız için.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst