Ellerin! maharetli bir devin elleri kadar kocaman
Gücü yetebilir en onulmaz çamuru şekillendirmeye,
Sanatçının yontusunu yontar gibi,
Yüreğin!
Çöl yangını,
Yüreğin kırk ikindi yağışları,
Toprak kokusu,
Gün Batımı...
Sana kim öğretti böylesine çocuk kalmayı?
Bilir misin Ey Savaşçı !
Ağladığımda yağmurlarla yıkandı yüreciğim
İçinee boynunu bükmüş ay çiçekleri gibi kör talihim
Gülmedi...
Şimdi
Ne nar çiçeği , ne de kış güneşi umurumda
Ne doğan güne umudum ne de kör talihe isyanım var!
Sen gelirsen belki buruk bir tebessüm kalır dudaklarımda,
Fakat bunun için de kıyamam sana.
Sen Kralsın ,ben pasaklı.
Sen özgürsün,ben köle.
Sen alimsin ben cahil.
Oldum gittim vesselam!
Hadi bul beni hiçlikte,
Hadi yokluğumuza reverans edip ,
Süzülelim semada...
Gücü yetebilir en onulmaz çamuru şekillendirmeye,
Sanatçının yontusunu yontar gibi,
Yüreğin!
Çöl yangını,
Yüreğin kırk ikindi yağışları,
Toprak kokusu,
Gün Batımı...
Sana kim öğretti böylesine çocuk kalmayı?
Bilir misin Ey Savaşçı !
Ağladığımda yağmurlarla yıkandı yüreciğim
İçinee boynunu bükmüş ay çiçekleri gibi kör talihim
Gülmedi...
Şimdi
Ne nar çiçeği , ne de kış güneşi umurumda
Ne doğan güne umudum ne de kör talihe isyanım var!
Sen gelirsen belki buruk bir tebessüm kalır dudaklarımda,
Fakat bunun için de kıyamam sana.
Sen Kralsın ,ben pasaklı.
Sen özgürsün,ben köle.
Sen alimsin ben cahil.
Oldum gittim vesselam!
Hadi bul beni hiçlikte,
Hadi yokluğumuza reverans edip ,
Süzülelim semada...