Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Neden Yaşıyoruz ? Mutluluk İçin mi ?

gülce ırmak

Yeni Üye
31 Ara 2010
19
0
1
32
bir konuyu merak edip insan yaşamını ilgilendiren bir konuyu düşünüyorsan felsefeyle ilgilenirsin düşünmeye sorgulamaya gerek yok dersen aksini düşünürsün demektir birşeyi merak edip fikir üretmiyorsan bunları yazmana da gerek yoktur...kım yada ne sorusunun cevabı olarak dusunulmez ..felsefenın temel dısıplınınden bahsedıyorum ıstedıgın cevap buysa!
 

Preatorian

Yeni Üye
14 Eyl 2010
296
0
0
45
bir konuyu merak edip insan yaşamını ilgilendiren bir konuyu düşünüyorsan felsefeyle ilgilenirsin düşünmeye sorgulamaya gerek yok dersen aksini düşünürsün demektir birşeyi merak edip fikir üretmiyorsan bunları yazmana da gerek yoktur...kım yada ne sorusunun cevabı olarak dusunulmez ..felsefenın temel dısıplınınden bahsedıyorum ıstedıgın cevap buysa!

Felsefenin temel sorusudur, gerçek nedir? Sorgulayan ve anlam arayan gerçek değilse, sorgulamanızı sağlayan nedir? düşünmenizi sağlayan nedir? düşünmenizi sağlayan yine bir düşünce midir? yoksa düşünceden öte bir şey midir?
Yaşamın amacını sorguluyorsunuz ama sorgulayanı sorgulamıyorsunuz! Gözlemciden emin olmadan gözlemlenenden emin olma gayretiniz boşadır!
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Bu sözler bana Simurg söylencesini hatırlattı."Sadece hakikati arayanların kendileri de hakikattır"


Felsefenin temel sorusudur, gerçek nedir? Sorgulayan ve anlam arayan gerçek değilse, sorgulamanızı sağlayan nedir? düşünmenizi sağlayan nedir? düşünmenizi sağlayan yine bir düşünce midir? yoksa düşünceden öte bir şey midir?
Yaşamın amacını sorguluyorsunuz ama sorgulayanı sorgulamıyorsunuz! Gözlemciden emin olmadan gözlemlenenden emin olma gayretiniz boşadır!
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
26 Nis 2009
623
62
28
Felsefenin temel sorusudur, gerçek nedir? Sorgulayan ve anlam arayan gerçek değilse, sorgulamanızı sağlayan nedir? düşünmenizi sağlayan nedir? düşünmenizi sağlayan yine bir düşünce midir? yoksa düşünceden öte bir şey midir?
Yaşamın amacını sorguluyorsunuz ama sorgulayanı sorgulamıyorsunuz! Gözlemciden emin olmadan gözlemlenenden emin olma gayretiniz boşadır!

Düşünmemizi sağlayan elbette düşüncenin fevkinde ve düşüncenin kapsayamayacağı bir şey olmalı.Öyle değilmi?O halde düşünce ötesi bir şey insanın aslı , bilinmekten uzak ve fakat her bilinineni bilinen yapan....
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
Düşünmemizi sağlayan elbette düşüncenin fevkinde ve düşüncenin kapsayamayacağı bir şey olmalı.Öyle değilmi?O halde düşünce ötesi bir şey insanın aslı , bilinmekten uzak ve fakat her bilinineni bilinen yapan....

Gölge aslını arıyor...(Platon'un kulakları çınlasın) Sanki herşey bir ışık-gölge oyununa benziyor bazen...Hayyam da öyle demiyor muydu?
"perde inince ne sen kalırsın ne ben"...
 

Preatorian

Yeni Üye
14 Eyl 2010
296
0
0
45
Düşünmemizi sağlayan elbette düşüncenin fevkinde ve düşüncenin kapsayamayacağı bir şey olmalı.Öyle değilmi?O halde düşünce ötesi bir şey insanın aslı , bilinmekten uzak ve fakat her bilinineni bilinen yapan....

aynen öyle. bilinmekten uzak fakat size uzak değil.
 

iuflsfozkn

Yeni Üye
8 Ocak 2011
641
0
16
39
:)Selam neden yasıyorsunuz topluluğu
Amac Aristoteles de kendini gercekleme olarak ortaya çıkmıştır . Yani bir işlevi olmalı var.bu Sokrates De erdem diye gecer yani insanın işlevi erdemli olmaktır.ne imiş var edenin var ettiginden istediği? Amac ilkin budur. Çünkü seni varlık sahnesine çıkartıp orada sana rol bicenin senden istediği bir sey olmalıdır. İlk amac tam anlaşıldı.
Bir de sana kıyafet olarak verdigi canlının ihtiyacları var ve senin amacın kıyafetini çıkarman istenene dek kıyafete iyi bakmak .
Bu amaçları fark etmenin yolu Thales den ,peygamberlerden ,empedokles den,herakleitos dan ,descartes den vb gecer. KENDİNİ BİL ! bu cümle insanlık tarihinin en popüler cumlesidir. İnsanlık kadar eskidir muhtemelen.(yukarda bir yerlerde bir problem var tamamını okuyup bir daha bakacağım)
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
26 Nis 2009
623
62
28
aynen öyle. bilinmekten uzak fakat size uzak değil.

O halde ;
Bilinmekten ve düşünceden öte varlık bizi düşündürtüyor ve bu düşünce bir şekilde yaşam halini alıyor.Yaşamın kendisi zaten bir düşünceden ibaret ise neden yaşıyorum diye düşünen insan sadece "YAŞAMAKTADIR" .Kısacası neden yaşıyorum sorusu , her soru gibi ; cevaplanması gereken bir problem değil,ne olduğu bilinmesi gereken bir olgudur ve bu olgu hayatı meydana getiren parçalardan biridir sadece.
Kısacası bi "NEDEN" arayan insan sonuçta bulduğu neden için de bir neden bulmak zorundadır ve ararsa bulur.Bu sonsuza kadar gider.Nedenler silsilesi....sonsuza kadar gider.
O halde her sorunun cevabı "SONSUZ" dur.
Ne garip , soru ne olursa olsun cevap "SONSUZ" oluyor : )
 

Preatorian

Yeni Üye
14 Eyl 2010
296
0
0
45
O halde ;
Bilinmekten ve düşünceden öte varlık bizi düşündürtüyor ve bu düşünce bir şekilde yaşam halini alıyor.Yaşamın kendisi zaten bir düşünceden ibaret ise neden yaşıyorum diye düşünen insan sadece "YAŞAMAKTADIR" .Kısacası neden yaşıyorum sorusu , her soru gibi ; cevaplanması gereken bir problem değil,ne olduğu bilinmesi gereken bir olgudur ve bu olgu hayatı meydana getiren parçalardan biridir sadece.
Kısacası bi "NEDEN" arayan insan sonuçta bulduğu neden için de bir neden bulmak zorundadır ve ararsa bulur.Bu sonsuza kadar gider.Nedenler silsilesi....sonsuza kadar gider.
O halde her sorunun cevabı "SONSUZ" dur.
Ne garip , soru ne olursa olsun cevap "SONSUZ" oluyor : )

Zihin boyutunda bilgece bir cevap. Nedenler arayan zihninizdir. O göreceliliğinden ötürü, kalıcı olan efendiyi taklit eder. Sizin bir neden ihtiyacınız yok, hiç bir zamanda olmadı. Sorunun cevabı sonsuz değil. Sonsuzu mümkün kılandır.
 

MrGedek

Yeni Üye
16 Ocak 2011
7
0
0
40
görev bilinci bence daha ağır basanı.bir çok medeniyet - halk kendi özgün bilincini yaratmıştır ve her doğan birey bu bilince ortak olur.ortak değer ortak görev ve ortak modeller bireyler arasında paylaştırılır ve benzer yaşam çizgileri takip edilir.bu çizgiler mutlulukta getirir hüsranda.yaptığınız en büyük devrim bile bir başkasının kopyasıdır özgün olmak ne kadar mümkün ? kendi özgün bilincinizi katıp kendi özgün hedefinizi tayin etmeniz nereye kadar ? o zaman bir hedef koyup nedensellik sorgulamak bence bu kalıba pek girmiyor.sadece yaşıyoruz ve tabağımıza giren veya bir biçimde koyabildiklerimizi mutlak sondan önce hızlıca tüketerek.
 

dayday43

Yeni Üye
7 Mar 2009
1
0
0
2024
Slm
Neden Yaşıyoruz.Mutluluk İçin mi? Neden yaşadığımız belli Ölümsüz olmak için.Bir hiçken var olduğumuzun farkına varıp asla bir daha hiç olmamak için çalışıyoruz.Okumamız, çocuk sahibi , makam , mevki sahibi olmamızın tek bir nedeni var.Tekrar bir hiç olmamak.Ama sonsuza dek yaşamak için sonsuzluğun durağından geçmek gerek. O dönülmez durak da ölümdür.Bir kere öleckesin ve artık sonsuz hayat başlayacak.işte sonsuz hayatta mutlu olabilmek için fani hayatta o son ölüme Yaratıcının istediği şekilde ulaşmak gerek.İnşallah hepimiz Yüce Rabbimizin istediği şekilde sonsuzluğa açılırız.Bu şekilde ebedi Mutlu oluruz.Tam tersini düşünmek bile istemiyorum.O zaman neden yaşıyoruz Ebedi Mutluluk için.....
 

serkan.idealist

Yeni Üye
29 Haz 2010
21
0
1
50
düşüncenin içindeyiz.ve sorguluyoruz.cevap yok.işte doğru cevap bu.yalın gerçek.düşünceyi terk ettim.artık bir cevaba ihtiyacım yok.
onun için mutluyum.
ben mutluluğa gitmedim.o bana geldi.bir amaç olmadığını anladığınızda mutluluk var olabilir.mutluluk bir amaç olamaz.
hayat güzel bira içmeden bile.düşünüyorsan yolun çok uzun.yalnız, düşünerek,düşüncenin bir girdap olduğunu anlayabilirsiniz.
aklınız varsa girdabın gürültüsüne sadece bakın.bu en güzel düşünce.sadece bunu anlayın.
 

MewluX

Yeni Üye
12 Şub 2011
3
0
0
33
Bu soruya cevap aslında 1 tanedir.Yaradıltık ve Cennet veya Cehennemi hakketmek için yaşıyoruz.

Mutluluk eğitim para bunlar gerçekten güzel şeyler ama bizim amacımızı bizi oyalayan gerçekler olarak onları görmeliyiz ve asıl amacımızdan sapmadan Yaşantımıza anlam verebilmemizdir.

Şimdi bazı arkadaşlar diyebilir herşey cennet mi cehennem mi die .

Benim fikrime göre evet öle . İnsan öldükten sonra yok olucağını bilse ve hiç olmamış sayılsa bu dünyada o insanın psikolojisi ne olur ? İşte o zaman kötü ve iyi bir kavram olmaz herkez elinden gelen pisliği yapar.Nitekim ki zaten ahirete inanmayan insanların bugunkü yaptıkları ortada.


Allah'ın bizim kulluğumuza mı ihtiyacı var ? Aslında bu soru bu konu içinde ele alınılabilir . Biz ona kulluk etsek ne olur etmesek ne olur ?

Ben hep bu soruyu bana yönelden arkadaşlarıma eğer sen olmasan bu dünya döner mi bönmez mi?


İşte olay burda bence hepimizin görevi var ve biz bunun için yaşıyoruz. Kesin kaderin önüne geçemeyiz ama diğer bütün olgular bizim elimizde..

Biz bu elimizde olan olguları doğru kullanarak hayata anlam katıcaz ve boşuna yaşamamış olucaz..
 

ssg44

Yeni Üye
10 Şub 2011
42
0
0
49
Tecrübe çok acımasız bir öğretmen; önce sınavı yapıyor, dersi sonra öğretiyor, İyi olduğunuz için herkesin size adil davranmasını beklemek, vejetaryan olduğunuz için boğanın size saldırmayacağını düşünmeye benzer.
 

Süreyya Önal

Yeni Üye
16 Nis 2010
469
0
0
50
Selam

... cennet veya cehennemi hakk!!! etmek için yaşıyoruz...hepimizin belli görevleri var ve biz bunun için yaşıyoruz.. dünya bizi oyalar ...

benim de (az-çok benzer) düşüncem odur ki, evet... kimimizi, dünya yaşamı oya'lar!!
kimimiz de, alıntıda değinilen görev/sorumluluk! bilinci ile, hayy ati (gelecek hayatı) oya'lar. ancak her halükarda (her iki hal ve durumda da) zor-bela ..iştir yaşamak

kaderin önüne geçmek değil mesele, kadere yazdığımız/ koyduğumuz imzada.. ve ben! aklı, bütünsel etki-tepki gerçeği-yasası gereği , oluşan olguları tek tek gözlemleyemez ise de, etki-tepki-etki-tepki zincirinde kendi çapı dahili etken ve yine bu etkinliği gereği pay-sorumluluk sahibidir!

ancak... olgun! düşüncede, bu yasanın idrakine-bilincine vasıl olunup sorumluluğu da yüklenilir ki- bu da zamana bağlanmıştır...(olgunluk: olmuşlar olacaklara yol (yer) açar -zemin hazırlar-ve yine söylemek gerekir ki kimseye kapasitesinin üstünde yük! verilmemiştir)


Cennet ve cehennem ise O' bilinç gereği çeşit çeşittir ,bir tek tanımlaması/tasviri yoktur.Fani akıl-düşünce ile kimimizce, afaki kimimizce de benlik zannının fazlasında görülebilen hayali- bencil!-ütopik tasvir..de edilmiş olsa, zaman gelecek (ahir zamanda!!)yaşanacak/görülecektir gören göz-nesil-kimliklerde!...

O' yolda, yola (cennet veya cehennemimiz olacak gelecek hayata) taş döşeyicilik gibi düşünebiliriz bu nu…işte sorumluluk budur (ki- bu görevinin idrakinde, elinden geleni yapan için mutluluk ve huzur da olsa gerekir)

ya İnsanlık adına!! Bu hayy ati mesel'de, ileriye yönelik iyi niyetle düşünüp taşına-r/c-ak bir taş koyar/kolaylaştırır-açarız yolu ya da o yola taş oluruz geleceği-mizi!! zorlayan.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst